Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Abant İzzet Baysal Üniversitesindeki (AİBÜ) yapılanmasına yönelik, haklarında dava açılan 10'u firari, 27'si tutuklu 77 akademisyenin yargılanmasına devam edildi.
09.06.2017 12:21 Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Abant İzzet Baysal Üniversitesindeki (AİBÜ) yapılanmasına yönelik, haklarında dava açılan 10'u firari, 27'si tutuklu 77 akademisyenin yargılanmasına devam edildi.
05.06.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Bolu Belediyesi Nikah Salonunda Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, eski AİBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Bahar ve bazı tutuksuz sanıklar hazır bulundu.
Duruşma tanıkların dinlenmesi ile devam etti.
Halen görev yaptığı Erzurum'dan SEGBİS vasıtasıyla duruşmaya katılan tanık K.Ç, dönemin AİBÜ Tıp Fakültesi Dekanı firari sanık Kemal Gümüştekin'in örgüte yakınlığı ile dikkati çektiğini ileri sürerek, 'Gümüştekin, 2015 genel seçimleri öncesinde dekanlık ve fakültede çalışan kişilere HDP'ye oy vermeleri konusunda yönlendirmelerde bulundu. Onları HDP'ye oy vermeleri konusunda yönlendirdi.' dedi.
'Örgüte yakın kişiler kısa sürede yükseldi'
K.Ç, Gümüştekin'in girdiği derslerde öğrencilere örgüt ile ilgili bilgiler verdiğini de savunarak, 'Derslere girdiğinde bizi de yanında götürürdü. Derslerin bazı bölümlerinde Fetullah Gülen cemaatini öven ve hükümetin uygulamalarını kötüleyen şeyler anlatırdı. Hükümetin kötü yanlarını öğrencilere anlatarak Fetullah Gülen cemaatini överdi.' diye konuştu.
Üniversitede örgüte yakın olan öğrencilerin kayrıldığını da iddia eden K.Ç, 'Benimle araştırma görevlisi olarak işe giren ve örgütle yakınlığı olduğunu bildiğim kişiler çok kısa sürede yükseldi. Ben bu gruba uzak olduğum için 3 yıldır doçent olmaya çalışırken, bazı kişiler sadece bir yılda doçent oldu. Hatta 'bazı araştırma görevlilerinin tezlerini dahi bu gruba yakın hocalar yazdı' diye duymuştum.' ifadesini kullandı.
K.Ç, fakültede kendi odasının da bulunduğu katta örgüte yakın kişiler tarafından özel oda hazırlandığını öne sürerek, şunları kaydetti.
'Odalarımızın bulunduğu katta koridorun sonunda bir oda vardı. O odaya halı, koltuk ve bilgisayar yerleştirdiler. Örgüte yakın olduğunu bildiğim Kenan Gümüştekin, Bedri Selim Benek, Elçin Hakan Terzi, Fırat Zafer Mengeloğlu ve başka ismini bilmediğim kişiler bu odaya sürekli gelirlerdi. Bir süre oturup ayrılırlardı. Fakültede hazırladıkları özel odayı örgüt faaliyetleri konusunda toplantı yapmak için kullandıkları kanaatindeyim. Hepsinin kendi odaları olmasına rağmen dinlenme bahanesiyle bu odayı kullanıyorlardı. Hepsi de aynı anda gelip bir süre bekledikten sonra aynı anda odadan çıkıyordu.'
'Hizmet bir mafyadır girersen çıkamazsın'
Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan Tanık F.T. ise Bolu'ya gelmeden önce Sivas'ta örgüt içinde aktif görev aldığını belirterek, 'Sivas'ta iken AİBÜ'de kadro açıldığını duydum ve bu kadroya başvurdum. Tanıdığım olan Sefa Gürtürk, AİBÜ Tıp Fakültesi Dekanı Kenan Gümüştekin'i arayarak bana yardımcı olmalarını istedi. Bunun üzerine Bolu'ya geldim.' diye konuştu.
Sanıklardan Bedri Selim Benek'i Sivas'tan tanıdığını ifade eden F.T, 'Benek, Sivas'ta örgütte aktif görev alıyordu. Ben onu 'Selçuk' ismiyle tanıyordum. Bölge imamının altında eğitim danışmanı olarak görev yapardı. Ben Sivas'ta örgütten uzaklaşma kararı aldım. Bolu'ya da bu nedenle geldim.' diye konuştu.
F.T, Bolu'ya ilk geldiğinde sanıklardan Alim Erdem ile görüştüğünü belirterek, şunları söyledi:
'Alim hoca bana, benimle Bedri Selim Benek'in ilgileneceğini söyledi. Ben 'artık bu yapıdan uzaklaşmak istiyorum' dediğimde Alim Erdem beni hoş karşıladı. Ama Bedri Selim Benek, Kenan Gümüştekin ve Recep Bayram, bana ayrılmamam yönünde baskı yaptılar. Hatta bana yapılan baskıları Mehmet Yazıcı ile paylaştım. Ona da cemaatten uzaklaşmak istediğimi söylediğimde Yazıcı bana 'Hizmet bir mafyadır girersen çıkamazsın.' dedi. Ben de 'Beni imha mı edeceksiniz?' diye sordum. O da 'Nasıl anlarsan öyle' diye cevaplayarak, hizmetin faaliyetlerini anlamaya kimsenin aklının yetmeyeceğini söyledi.'
AİBÜ'de araştırma görevlisi olarak çalıştığı dönemde örgütten ayrılmak istediği için kendisine olumsuz yönde baskı yapıldığını da sözlerine ekleyen F.T, baskıların nedenini sorduğu Bedri Selim Benek'in, 'Sen Gülen cemaatine itaat etmeden bir yerlere geleceğini mi sanıyorsun?' dediğini ileri sürdü.
Duruşma, 7 Haziran çarşamba gününe ertelendi.
07.06.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Bolu Belediyesi Nikah Salonunda Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, eski AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun ve eski Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Bahar ile bazı tutuksuz sanıklar hazır bulundu.
Duruşma tanıkların dinlenmesi ile devam etti.
Tanık olarak dinlenen eski üniversite çalışanı Ö.K, çalıştığı dönemde dekan Hasan Koçoğlu'nun rektör ve dekan yardımcıları ile arasının açık olduğunu belirterek, 'Dekan bey izinde ya da il dışına gittiği dönemlerde Fahrettin Talay, Nadir Göksügür, Kenan Gümüştekin, Mehmet Bahar dekan beyin odasına girerek toplantı yaparlardı. Buna defalarca şahit oldum. Bu toplantıların Hasan hocanın olmadığı zamanlarda yapılması dikkatimi çekti.' dedi.
Tanık Ö.K, bu toplantılara zaman zaman FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in doktoru olduğu iddia edilen Mehmet Yazıcı'nın da katıldığını söyledi.
'Amerika'ya gitmeme hiçbir güç engel olamaz'
Yazıcı'nın, sık sık İstanbul'daki bir polis okuluyla telefonla görüştüğünü anlatan Ö.K, şunları kaydetti:
'Bu çok sık olmaya başladığı için bir defasında kendisine neden aradığını sordum. O da oğlunun polis okulunda okuduğunu söylemişti. Dekanlığa Bolu Cumhuriyet Başsavcılığından Yazıcı ile ilgili dosya gelmişti. Dosya bana verildiğinde Yazıcı hemen yanımda belirdi. Ben o an dosyanın içeriğini bilmiyordum. Dekan beye götürerek teslim ettim. Daha sonradan bu dosyanın Yazıcı'nın yurt dışı çıkış yasağı ile ilgili olduğunu öğrendim. Yazıcı kendisinin yurt dışına çıkışı ile ilgili dosya geldiğinde bana 'Fetullah Gülen, terörist de olsa, PKK'lı da olsa, Ermeni de olsa, Yahudi de olsa yanına gideceğim. Amerika'ya gitmeme hiçbir güç engel olamaz.' demişti.'
Bir dönem Zaman gazetesinin dağıtıcılığını yapan tanık A.D. ise eski Endüstri Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı tutuklu sanık Murat Özkan'ın, 'öğretmenler abisi' olduğunu bildiğini ileri sürerek, işinden ayrıldığında bu yapı ile ilgili bildiklerini insanlara anlatmak için gazete çıkarttığını kaydetti.
A.D, gazeteyi çıkardığım dönemde malum yapının avukatlarının kendisini çağırdığını aktararak, 'FETÖ'ye yakın avukatlar bana, 'Bizimle uğraşmayı bırak. Bize senin gücün de cüssen de yetmez. Biz sana belli bir ödenek çıkartalım geleceğini de planlayalım bizimle uğraşma.' dediler. Ama ben kabul etmedim.' ifadesini kullandı.
'İstemediği birinin üniversiteye girmesi olanaksızdı'
AİBÜ'nün eski dekanlarından tanık Ş.Ç. o dönemde işe alınan akademisyenlerin genel olarak cemaate yakın isimler olduğunu öne sürerek, 'Ama hangi cemaat olduğunu bilmem. Belli bir dini gruba mensup olmayan 15-20 kişiye kadro verilmediğini biliyorum. Belli bir dini gruba mensup olanların ise kolayca kadro aldığına şahit oldum. Mehmet Yazıcı kuvvetli ve kudretli biriydi. Onun istemediği birinin üniversiteye girmesi olanaksızdı.' diye konuştu.
Herkesin Mehmet Yazıcı'dan çekindiğini savunan Ş.Ç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Hatta rektörü dahi ondan çekinenler arasına koyabilirim. Örgütle bağını bilmiyorum ama bir akademisyenin bu kadar kudretli olması manidar bir durum. Eşi Selma Yazıcı da bizim bölümdeydi. Bünyamin Koç ve İsmail Boyraz'ın üniversiteye alınmasında Selma Yazıcı'nın etkisi olduğunu biliyorum. Onlar da Selma Yazıcı ile ortak hareket ediyorlardı, sözünden pek çıkmazlardı.'
İDDİANAME
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 72 sayfalık iddianamede, firari sanıklar Mehmet Yazıcı ve Kemal Gümüştekin'in, 'silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçundan, 15 yıldan 22 yıl beşer aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
İddianamede ayrıca 8'i firari, 30'u tutuklu ve aralarında Hayri Coşkun'un da bulunduğu 37'si tutuksuz 75 sanık hakkında ise 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan, 7 yıl 6 aydan on beşer yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Paralel yapı-27 Mart (2017) 'Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Yapılanması 77 sanık' davası
(09 Haziran 2017, 12:21)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: