Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Harp Akademileri Komutanlığındaki faaliyetler ve eylemlerle Harp Akademileri Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu'nun kaçırılarak cezaevine konulmasına ilişkin, aralarında 3 generalin de bulunduğu 116'sı tutuklu, 1'i firari 122 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
19.08.2017 17:25 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Harp Akademileri Komutanlığındaki faaliyetler ve eylemlerle Harp Akademileri Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu'nun kaçırılarak cezaevine konulmasına ilişkin, aralarında 3 generalin de bulunduğu 116'sı tutuklu, 1'i firari 122 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
14.08.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada görülen duruşmaya, 102'si tutuklu, 106 sanık ile avukatları katıldı.
Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığını temsilen avukatların da hazır bulunduğu duruşmayı, bazı 15 Temmuz gazileri ve şehit yakınları da takip ediyor.
Duruşmada, darbe girişimine katıldığı iddia edilen Harp Akademisi Komutanlığı'nda görevli öğrenci subayların ifade verme işlemi sürdü.
Söz alan tutuklu sanık eski binbaşı Murat Özcan, darbe faaliyetine katılmadığını öne sürerek, suçlamaları reddetti.
Özcan, darbe girişimiyle ilgili herhangi bir birlikte görevlendirilmediğini savunarak, 'Mesaimi bitirdikten sonra Akademiden çıkış yaptım. Darbe girişimini, yoldayken radyodan öğrendim. 15 Temmuz günü hiçbir olaya karışmadım veya herhangi birlikte görevlendirilmedim. Haberi duyar duymaz birliğime döndüm.' dedi.
Bir sanık avukatının, 'FETÖ'yle irtibatlı komutanlarınız sizi kandırmış olabilirler mi?' sorusuna Özcan, 'FETÖ'nün hain ve sahtekar olduğunu bu yargılama gösterdi. Elbette sahip olduğu komutanlar veya makamlar aracılığıyla insanları kandırmıştır.' yanıtını verdi.
Özcan, Harp Akademileri Komutanlığı'ndaki kitap okuma faaliyetinin rutin olarak yapıldığını, iddianamede şüpheli bir durum gibi yansıtıldığını öne sürdü.
Ulus'taki TRT binası işgalinde görevlendirilme iddiası
Savunmasını yapan Kara Harp Akademisi'nde öğretim elemanı olan tutuklu sanık eski binbaşı Halil Pulat, darbe girişiminden 53 gün sonra gözaltına alındığını söyledi.
Pulat, 15 Temmuz günü mesaide olduğunu belirterek, 'Öğretim elemanı olarak derslere girdim. Mezuniyet töreni ve kitap okuma faaliyetine katıldım. Mesai saati içinde akademiyi hiç terk etmedim. Mesai sonrası akademi sınırları içinde bulunan lojmanıma gittim. 15 Temmuz'daki askeri hareketliliği televizyondan öğrendim. Başbakanın konuşmasından sonra bunun bir darbe girişimi olduğunu öğrendim. O gece Kara Harp Akademisi'nden hiç ayrılmadım, buna teşebbüs dahi etmedim.' diye konuştu.
Müşteki avukatlarınca, eski binbaşı Hamza Mermer'in 15 Temmuz'da yakalandığı, üst aramasında TRT'de okutulması planlanan korsan bildirinin çıktığı mahkemede dile getirildi.
Mermer'in üst aramasında, TRT'de okutulması planlanan şu korsan bildiri mahkemede okundu:
'TSK emir komutanlığı içerisinde Türk milleti adına yönetime el koymuştur. Hepiniz, TSK'nın emrindesiniz. Sizlerden en yukarı düzeyde iş birliği bekliyorum. Mukavemet göstermeniz halinde en şiddetli şekilde misli ile mukabele edeceğim.'
'İk ay sonra öğrendim'
Mermer'in üzerinden çıkan korsan bildiri notunda isminin neden yazıldığını bilmediğini söyleyen Pulat, şöyle devam etti:
'Akademide yapılan toplantıya Binbaşı Hamza Mermer de katıldı. TRT'yle ilgili herhangi bir konuşma yapılmadı. Görevlendirmelerden haberim yok. Bana böyle bir emir verilseydi bile yerine getirmezdim. Ben böyle bir kağıtta ismimin yazılı olduğunu iki ay sonra öğrendim.'
Duruşmada, Kara Harp Akademisi'nde öğretim elemanı tutuklu sanık eski albay Feyzullah Yenitepe, tutuklu sanık eski plan subayı binbaşı Kemal Kapuçu ve tutuklu sanık eski hava pilot üsteğmen Erdem Cem Ergül ile Fatih Akar savunmalarını tamamladı.
Yenitepe, Kapucu, Ergül ve Akar da haklarındaki iddiaları reddetti.
Duruşma, tutuklu sanık savunmalarının tamamlanması için yarına ertelendi.
16.08.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Davanın 16'ncı duruşması başladı. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada görülen duruşmaya, 105'i tutuklu 109 sanık ve avukatları katıldı.
Cumhurbaşkanılığı, TBMM, Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı'nı temsilen avukatların da hazır bulunduğu duruşma, tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam etti.
17.08.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada görülen 17. duruşmanın öğleden önceki bölümünde sanık savunmalarının alınması işlemi sürdü.
Söz alan tutuklu sanık eski Yüzbaşı Mustafa Kıyı, WhatsApp grubundan akademide toplanmaları yönünde emir aldıklarını söyledi.
Harp Akademileri Komutanlığı'na geldiğinde yoklama alındığını ve tutuklu sanık eski Albay Levent Özüarap'ın Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelen emri okuduğunu ifade etti.
Özüarap'ın emrini yerine getirdiğini savunan Kıyı, şunları anlattı:
'Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelen emir doğrultusunda görevlendirilme yapıldığını Albay Özüarap etrafındakilere söyledi. Levent Özüarap, benim de içinde bulunduğum bazı arkadaşlara kendisini takip etmemizi emretti. İki araçla akademiden çıktık. Ben, Binbaşı Ahmet Kaya ile aynı sivil araçtaydım. Emir, 'takip et' olduğu için nereye gideceğimizi bilmiyorduk. Köprüden, Anadolu Yakası'na geçtiğimizde köprünün askerler tarafından kapatıldığını gördüm. Bu sırada telefonumdan haberlere baktım. 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar'ın askerlerin kışlalarına dönmeleri yönündeki mesajını okudum. İçinde bulunduğumuz durumun yanlış anlaşılacağını düşündüğümüz için geri dönmeye çalıştık. Bu sırada köprüde trafik yoğunlaşmıştı.'
Trafik nedeniyle ilerleyemediklerini dile getiren Kıyı, eski Binbaşı Ahmet Kaya'nın telefonla helikopter istediğini, Kerime Yıldırım'ın kullandığı helikopterle Hava Harp Okulu'na indiklerini kaydetti.
Darbe girişimine yönelik emir almadığını iddia eden Kıyı, tahliye talebinde bulundu.
Duruşmada, tutuklu sanıkların tahliye taleplerinin alınması işlemine geçildi.
18.08.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Davanın 18. duruşması yapıldı. Tüm sanıkların tahliye taleplerini reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı Ocak 2018'e erteledi.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Cezaevi yerleşkesinin karşısında bulunduğu duruşma salonunda yaptığı 16. duruşmada, Mahkeme Başkanı Kemal Yalçın Selçuk, tahliye başta olmak üzere bugün sadece talepleri alacağını, bu nedenle her avukata sadece 5 dakika süre verdiğini söyledi.
Başkan Selçuk'un, tahliye talepleri dışında müvekkillerine ilişkin dosyanın esasına giren avukatların mikrofonunu kapattırması tartışmalara neden oldu. Bir avukat dışarı çıkarıldı, dışarı çıkarılmak istenen başka bir avukat da, 'Dışarıya çıkmıyorum' diyerek dışarı çıkmayı reddetti. Çıkan tartışma üzerine duruşmaya ara verildi.
Tutuksuz sanıkların tamamı hazır bulunurken, tutuksuz sanıklardan 4'ü katıldı. Tarafların avukatları ve izleyiciler de duruşma salonunda hazır bulundu.
Davanın bugün görülen duruşmasında tutuklu sanıkların avukatları, sırayla söz alarak müvekkillerinin tahliyelerini talep ettiler. Mahkeme Başkanı Kemal Yalçın Selçuk, avukatlardan dosyanın esasına girmemelerini, sadece taleplerini kısa bir şekilde beyan etmelerini, talepler için her avukata 5 dakika süre vereceğini söyledi.
AVUKAT KAVİLLİ DURUŞMA SALONUNDAN ÇIKARILDI
Müvekkili adına söz alan Avukat Ömer Kavilli, talepler dışında konuşunca Başkan Selçuk tarafından uyarıldı. Kavilli'den talebini açıklamasını isteyen Başkan Selçuk, esasa ilişkin konuşan Kavilli'nin mikrofonunu kapattırdı. Kavilli mikrofonsuz konuşmaya devam edince Başkan Selçuk tarafından duruşma düzenini bozduğu gerekçesi ile duruşma salonundan çıkarıldı.
Aradan sonra tutuklu sanıklar ile avukatlarının talepleri dinlendi.
Duruşmada, bazı sanık avukatları 'reddi hakim' talebinde bulundu.
Sanık avukatları, müvekkillerinin darbe teşebbüsünde bulunmadıklarını, verilen emir üzerine görevli oldukları Harp Akademileri Komutanlığı'na geldiklerini ileri sürerek tahliye edilmelerini istedi.
Mahkeme heyeti, talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi.
Verilen aranın ardından ara kararını açıklayan heyet, henüz bazı sanıkların savunmalarını yapmamış olması, dosyadaki mevcut delil durum ile sanıklara yöneltilen suçun üst sınırının kaçma şüphesini doğuracağı gerekçeleriyle, tahliye taleplerini reddetti.
'Reddihakim'e ret
Mahkeme heyeti, duruşmanın öğleden önceki oturumunda çıkan tartışmalar üzerine bazı sanık avukatlarının 'reddihakim' talebini de değerlendirdi.
Heyet, sanık avukatlarının bu talebini davayı uzatmaya matuf girişim olarak değerlendirerek reddine karar verdi.
Duruşma, iki hafta devam etmek üzere 8 Ocak 2018'e ertelendi.
TAHLİYE TALEPLERİ REDDEDİLDİ
Sırayla söz alan sanık avukatları, müvekkillerinin tahliyesini talep ettiler. Mahkeme, tahliye taleplerini değerlendirmek için saat 14.30'da ara verdi. Yaklaşık 2.5 saat süren aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, tahliye talebinde bulunan tüm sanıkların bu yöndeki taleplerini reddetti. Avukatların reddi hakim talebini de oy birliği ile reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı Ocak 2018 tarihine erteledi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından hazırlanan 841 sayfalık iddianamede, dönemin Harp Akademileri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Hasan Nevzat Taşdeler, Kara Harp Akademisi Komutanı Tümgeneral Selim Mert ve Hava Harp Akademisi Komutanı Tümgeneral Recep Yüksel'in de bulunduğu 116'sı tutuklu, 1'i firari 122 sanık asker bulunuyor.
İddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM ve 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti 'suçtan zarar gören', aralarında dönemin Harp Akademileri Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu ile dönemin Deniz Harp Akademisi Komutanı Tuğamiral Tayyar Ertem'in bulunduğu 12 kişi ise 'müşteki' sıfatıyla yer alıyor.
Ceza istemleri
Bütün sanıklar hakkında, 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' ve 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan da ayrı ayrı 15 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-22 Mart (2017) 'İstanbul 122 sanık Darbe Yap./Harp Akademileri' davası
(19 Ağustos 2017, 17:25)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: