Zonguldak'ta, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) darbe girişimi kapsamında tutuklanan ve aralarında "emniyet imamları"nın yanı sıra eski emniyet müdürleri, amirler, komiserler ve polis memurlarının bulunduğu 5'i tutuksuz 73 sanığın yargılanmasına başlandı.
08.10.2017 17:26 Zonguldak'ta, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) darbe girişimi kapsamında tutuklanan ve aralarında "emniyet imamları"nın yanı sıra eski emniyet müdürleri, amirler, komiserler ve polis memurlarının bulunduğu 5'i tutuksuz 73 sanığın yargılanmasına başlandı.
02.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu 68 sanık, yoğun güvenlik önlemi altında getirildi.
İddianamenin özetinin okunması ve kimlik kontrolünün ardından sanık savunmalarına geçildi.
Fiziki koşulların yetersiz olması nedeniyle izleyiciler duruşma salonuna alınmadı.
Tutuklu sanıklardan Mücahit Çelik, savunmasında üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Benim ismimi veren kişilerin kendilerini kurtarmak için verdiklerini düşünüyorum. Benimle ilgili iddianamede çelişkili ifadeleri bulunmaktadır. Ben ByLock kullanmadım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyor ve tahliyemi talep ediyorum." dedi.
Sanıklardan Mehmet Karataş da Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) meslekten ihraç edildiğini anlatarak, "Ben 2010 yılında Zonguldak'a geldim. Çaycuma ilçesinde görev yaptım. Bu sırada İmam Hatip mezunu olmam dolayısıyla Bayram D. bana, 'polis memurlarıyla sohbet yapıyoruz.' dedi. Ben de dini duygular neticesinde gittim. Beni polis memurlarının bulunduğu eve getirdi. 2010 yılından 17/25 Aralık sürecine kadar dini sohbetler yaptık. Daha sonra rahatsızlık duydum ve o süreçten sonra kimseyle görüşmedim. Himmet adı altında para almadım." diye konuştu.
Telefonuna örgütün mesajlaşma programı olan "ByLock"u Sami Sanlı isimli kişinin yüklediğini iddia eden Karataş, "Bana Sami Sanlı, bu programı yüklemedeki amacının, 'Dini duyguları paylaştığımız mesajlaşma programı' olduğunu söyledi. İlk başlarda dini mesajlar gönderiliyordu. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum." ifadesini kullandı.
Dinlenen diğer 4 tutuklu sanık ise daha önceden verdikleri ifadeleri kabul etmeyerek, tahliyelerini talep etti.
Mahkeme heyeti, yaklaşık 8 saat süren duruşmada, 6 sanığın savunmasının ardından, sanık sayısını ve bu kişilerin tekrar cezaevine götürülecek olmasını dikkate alarak, duruşmayı yarına erteledi.
03.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya 68'i tutuklu 73 sanık ve avukatları katıldı.
Tutuksuz sanıklardan İsmail Y. savunmasında, emniyette ve nöbetçi mahkemede verdiği ifadeyi tekrar ettiğini belirterek, Zonguldak'a 2011'de tayin olduğunu ve Kilimli ilçesinde yaklaşık 10 ay çalıştıktan sonra Asayiş Şube Müdürlüğü'ne atandığını anlattı. Yaklaşık iki ay burada çalıştıktan sonra tesadüfen Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne memur alımı olduğunu duyduğunu dile getiren sanık, "Dönemin şube müdürü tarafından mülakata alındım ve sonrasında göreve başladım. Bu şubede 2014'ün son aylarına kadar çalıştıktan sonra tarafıma bir açıklama yapılmadan Kozlu ilçesine tayin edildim. İddianamede hakkımda suçlamalarda bulunan kişiyi ilk defa burada gördüm. Suçlamaları kabul etmiyorum ve beraatımı talep ediyorum." diye konuştu.
Tutuklu sanık Osman Barandak ise polis memuru olarak ilk defa İstanbul'da göreve başladığını anlatarak, "Göreve başladıktan 1,5 ay sonra İstihbarat Şube'ye atandım. 17/25 Aralık olaylarından sonra şark sürem dolmadığından Zonguldak'a tayin oldum. Buraya atanmadan önce hakkımda idari bir tahkikat başlamamıştır. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum, tahliyemi talep ediyorum." dedi.
Diğer 10 tutuklu sanık da daha önce verdikleri ifadeleri kabul etmeyerek, tahliyelerini istedi.
Mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.
04.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 68'i tutuklu 73 sanık ve avukatları katıldı.
Tutuklu sanıklardan Ender Alemdar, savunmasında, KHK ile meslekten ihraç edildiğini belirterek, "Ben 15 Temmuz gecesi çağrı üzerine Çocuk Şube Müdürlüğünün önüne geldim. Burada silahımla çevre nöbeti tutmaya başladım. Daha sonra bana Ankara'ya göreve gideceğim tebliğ edildi. Tam teçhizatlı olarak iki ayrı ekiple Ankara'ya yola çıktık." dedi.
Ankara'ya vardıklarında uçaklar tarafından bomba atıldığını gördüklerini anlatan Alemdar, şöyle konuştu:
"Bu sırada biraz tedirgin olduk ama bir süre sonra tedirginlik gitti. Ankara'ya vardığımızda Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne getirildik. Burada bize Genelkurmay Başkanlığına gitmemiz söylendi. Biz gittiğimizde özel harekat polisleri binaya girerek bir kısım rütbeli personeli etkisiz hale getirerek gözaltına almıştı. Ben de gözaltına alma işlemleri sırasında yardımcı olmuştum. Daha sonra sabaha kadar çevre önlemi almak amacıyla nöbet tuttuk. Sonra bize bombalanan Ankara İl Emniyet Müdürlüğü önüne gitmemiz söylendi, buraya geçtik. Burada da çevre nöbeti tutmaya başladık. O sıra Zonguldak'tan bizimle beraber gelen görevli amirim, açığa alındığımı söyledi. Ben de bunun üzerine Zonguldak'a dönerek silahımı ve kimliğimi teslim ettim. O zamana kadar darbe girişimini kimin yaptığını bilmiyordum. Benim örgütle ilişkilendirilmeme anlam veremiyorum. Açığa alınmam ile Ankara'da görevlendirmemde çelişkiler var. Bu nedenle suçlamaları kabul etmiyorum ve tahliyemi talep ediyorum."
Tutuklu sanık Şinasi Demir ise yaklaşık 14 aydır tutuklu olduğunu belirterek, "Örgütle benim hiç bağlantım yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum." ifadesini kullandı.
Diğer 7 tutuklu sanık da daha önce verdikleri ifadeleri kabul etmeyerek, tahliyelerini istedi.
Mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.
06.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 68'i tutuklu 73 sanık ile avukatları katıldı.
Tutuklu sanıklardan Ertan Buzdağ, savunmasında, KHK ile meslekten ihraç edildiğini, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Yaklaşık 5 yıl Zonguldak'ta trafik ekipler amiri olarak görev yaptım. Bölge trafikte görev yaptığımdan dolayı çok tanıdığım insan oldu. 15 Temmuz gecesi Bursa'da yıllık iznimi kullanıyordum. Sokakta bir gürültü olunca darbe girişimini öğrendim." diye konuştu.
Darbe girişiminin ardından yıllık izinlerinin iptal edildiğini anlatan Buzdağ, "Bana geri dönmem emri gelince Zonguldak'a geldim. 18 Temmuz'da açığa alındım. İddianamedeki suçlamaları kabul etmiyorum. Bank Asya'daki hesabım çocuğumun okul taksitlerinin ödenmesi için açılan bir hesaptır. ByLock kullanmadım. Hakkımdaki iddiaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Mahkeme başkanının, "Telefonunda ByLock çıkıyor, kullanıcı listendekileri tanıyor musun?" sorusuna ise Buzdağ, "Ben telefonuma ByLock indirmedim. Listede bulanan bazı kişileri tanımıyorum. Listede ismi geçen Ruşen Genç'i ise ilk defa burada gördüm." şeklinde cevap verdi.
Tutuklu sanık Savaş Kasap ise 2014'te Ereğli Vergi Dairesinde gelir uzmanı olarak göreve başladığını aktararak, şunları kaydetti:
"Daha önce girdiğim sınavlardan atamam yapılmadı. Örgüt üyesi olsaydım 2014'ten önce girdiğim sözlü ve yazılı sınavlardan geçerek atamam yapılırdı. Benim böyle bir şeyim olmadığı için ancak 2014'te işe girebildim. İşe girdiğim dönemde hakkımda yapılan güvenlik soruşturmalarında ise herhangi bir sıkıntı olmadığı için işe başladım. 15 Temmuz'da Ankara'da eşimin kuzenini düğünündeydim. Darbe girişimini gece yarısı öğrendik. Hakkımdaki iddiaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum."
Diğer 13 tutuklu sanık da daha önce verdikleri ifadeleri kabul etmeyerek, tahliyelerini istedi.
Mahkeme heyeti, duruşmayı 9 Ekim'e erteledi.
Bu arada 2 Ekim'de başlayan davada, bugüne kadar 56 sanık savunma yaptı.
DAVA
Zonguldak Cumhuriyet Savcısı Çiğdem Erdoğdu tarafından hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen 330 sayfalık iddianamede, 5'i tutuksuz 73 sanık hakkında, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Silahlı terör örgütüne üye olma veya silahlı terör örgütü yönetme" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6'şar aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası isteniyor.
Fetö'nün Soru Hırsızlığı Sanık İfadelerinde
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) darbe girişimi kapsamında tutuklanan ve aralarında "emniyet imamları"nın yanı sıra eski emniyet müdürleri, amirler, komiserler ve polis memurlarının bulunduğu 73 tutuklu sanık hakkında 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 22 yıl altışar aya kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianamede, komiserlik sınavına giren iki tutuklu sanık kendilerine verilen soruları ezberleyerek 86 ve 89 puan aldıklarını belirtti.
Zonguldak Cumhuriyet Savcısı Çiğdem Erdoğdu tarafından hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen 330 sayfalık iddianamede, tutuklu 73 sanık hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs", "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "silahlı terör örgütüne üye olma veya silahlı terör örgütü yönetme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl altışar aydan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası istendi.
İddianamede ifadeleri yer alan tutuklu sanıklardan Önder Kıymık, hakkındaki suçlamaları kabul ederek, 2010'da Batman'da çalıştığı dönemde komiser yardımcılığı sınavına katıldığını ve bu sınavdan 48 puan aldığını söyledi.
Düşük puan alması nedeniyle o dönem sınavı kazanamadığını aktaran Kıymık, "Daha sonra 2012'de komiser yardımcılığı sınavına başvurdum. Sınava 3-4 gün kala il dışından ismini bilmediğim, gözlük takan, öğretmen olabileceğini düşündüğüm bir şahısla Hanifi Karakurt ile buluştuk. Bu şahıs bize sınavla ilgili yardımcı olabileceğini ve daha önceki sınavlarda çıkan 300 soru ve cevaplarını ezberleteceğini, bu sorulardan da 70 ile 80 arasında sorunun sınavda çıkacağını söyledi. Daha sonra bizden yemin etmemizi ve bu durumu hiç kimseyle paylaşmamamızı istedi. Biz de şahsın bu teklifini kabul ettik." şeklinde konuştu.
Sınavdan 86 puan almış
Kendisiyle beraber 6 polis memuruyla 3 gün boyunca bir evde kaldığını anlatan Kıymık, "Abdullah isimli şahıs ile irtibata geçerek adresini hatırlamadığım bir eve 6 polis memurlarıyla gittik. Bu evde 3 gün boyunca kaldık. Bu Uşak'ın Eşme ilçesinden olduğunu bildiğim, adını ve soyadını bilmediğim, öğretmen olan şahsın ikametindeydi. Bu evde 6 polis memuruyla 3 gün boyunca bize verilen soruları ezberledik. Daha sonra sınava girerek 86 puan aldım ve sınavı kazandım. Bize soruları veren şahıs bizden sınavdan sonra kurban parası adı altında her birimizden 500 lira para talep etti. Biz de kendisine bu parayı verdik." ifadelerini kullandı.
Kıymık, ifadesinde, sınavı kazandıktan sonra Ankara'ya 9 aylık kurs için gittiğini, kursun tamamlanmasının ardından 2013'te Zonguldak'a tayin olduğunu ve Trafik Şubede göreve başladığını vurgulayarak,
"2013 yılı eylül-ekim ayı gibi katılmaya başladım. Bu sohbet toplantılarında Kur'an-ı Kerim ve Risale-i Nur okunur, Peygamber Efendimizin hayatından bahsedilir, sinevizyon vasıtasıyla Fetullah Gülen'in haftalık sohbetleri izlettirilir, getirdikleri notlardan sohbet konularını belirlerlerdi. Bu sohbetler 17-25 Aralık sürecine kadar haftada bir olarak yapılıyordu. Yaşanan 17-25 Aralık sürecinden sonra örgütün 'Polis memurluğundan amir kadrosuna geçen rütbeli personel'den sorumlu 'Zonguldak il imamı' Ruşen Genç'e birçok kez sohbet toplantılarına katılmak istemediğimi söyledim fakat bana, 'komiser yardımcılığı sınavını kazandırdıklarını bahane ederek sürekli beni sohbet toplantılarına katılmam' yönünde mecbur bıraktırdılar. Ben sohbet toplantılarına katılmamak amacıyla sürekli bahaneler üretiyordum ve katılmak istemiyordum. Dini duygularımı istismar ederek ve beni kandırarak sohbet toplantılarına katılmak istemediğimi söylüyordum."
Evde yaşadıklarını anlatmamaları için yemin ettirmişler
Tutuklu sanıklardan Selami Turgut ise suçlamayı kabul ederek, 2009'da Bursa'nın Gemlik ilçesine tayin olduğunu ve 2011'de kendi rızasıyla komiserlik sınavına girmeye karar verdiğini belirtti.
Sınav için izne ayrıldığını anlatan Turgut, ifadesinde, şunlara yer verdi:
"İzne ayrıldıktan iki gün kadar sonra Gemlik ilçesinde benim ile çalışan polis memuru İ.H.S, beni arayarak 'Komiserlik sınavıyla ile ilgili birlikte ders çalışalım' dedi. Ben de bunu kabul ederek kendi ders notlarımı alarak yine Gemlik ilçesinde o dönemde benimle çalışan M.A. ile Bursa'ya gittik. Bursa'da polislerin kaldığı bir eve gittik. Bu evde 1 gün kaldıktan sonra takma isim kullandığını düşündüğüm İbrahim isimli şahıs eve geldi. Evde bu şahıs bir müddet oturdu ve 'evin çok kalabalık olduğunu söyleyerek bir kısmımızı başka bir eve götüreceğini' söyledi. Sonrasında üç arkadaşımla Nilüfer tarafında bir eve gittik. Bu evde bizden başka hiç kimse yoktu."
"Bu evde kaldıktan bir gün sonra o dönemde Bursa KOM Şube Müdürlüğü'nde çalışan A.Ö, bizim eve geldi." diyen Turgut, "Sınava zaten bir gün kalmıştı. İsmini İbrahim olarak kendini bize tanıtan şahıs eve yemek getirdi. Yemeği yedikten sonra evde bulunanları tek tek odaya çağırdı. Beni odaya çağırdığında 'Söyleyeceklerini hiçbir yerde söylemememizi, evde olanları başka yerlerde söylemeyeceğimize yemin eder misin, içerikli tam olarak okuduğu metni hatırlamadığım yemini yapar mısınız?' dedi. Ben de kendisine söylemeyeceğim şeklinde yemin ettim. Aynı şekilde evde bulunan diğer isimlerini söylediğim şahıslar da benim gibi yemin etti. Sonrasında hep birlikte salona geçtik." şeklinde konuştu.
"Sınav sonucunda ben 89 puan aldım"
Turgut, yemin etmelerinin ardından salona geçtiklerini anlatarak, şöyle devam etti:
"Bu şahıs yanında getirdiği dizüstü bilgisayar ile duvara yansıtmak suretiyle Word sayfasında test sorularını açarak bize gösterdi. Yine bize 'Bu sorulara çalışın, sınavda bu soruların içerisinden soru çıkacak.' dedi. Bu test içerisinde hatırladığım kadarı ile 150 soru vardı. Komiserlik sınavında 100 soru soruluyordu. Ben ve diğer arkadaşlarım bu sorulara geç saatlere kadar çalıştık. 150 sorunun cevap kısımdaki şıklarda kalın olarak yazılan şık sorunun cevap kısmı idi. Biz bu sorulara çalışırken soruların doğru olup olmadığını değerleniyorduk. Zaten bazı soruların cevapları da yanlış olduğunu görmüştük. Girmiş olduğum komiserlik sınavından 70-75 tane sorunun çıktığını hatırlıyorum. Sınav sonucunda ben 89 puan aldım. Benim yanımda bulunan yukarıda isimlerini söylediğim şahıslar daha düşük puan almıştı."
(08 Ekim 2017, 17:26)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: