Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 52'si tutuklu, 12'si firari 87 sanığın yargılanmasına devam edildi.
19.05.2018 15:20 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 52'si tutuklu, 12'si firari 87 sanığın yargılanmasına devam edildi.
14.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile yakınları katıldı.
Davaya müdahil olan Başbakanlık adına avukat Halit Çokan duruşmada hazır bulundu.
Duruşmayı TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak ve belediye meclis üyeleri ile bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar da izledi.
Duruşmada, darbe girişiminde Gölcük Donanma Komutanlığı'nda binbaşı rütbesiyle TCG Büyükada Gemisi Komutanı olarak görev yapan, FETÖ soruşturması nedeniyle açığa alınan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itirafçı olan H.T, tanık olarak dinlenildi.
Tanık H.T, 15 Temmuz 2016'da saat 18.00 sıralarında mesai bitiminde evine gittiğini, 21.30'da eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay'ın telefonla arayarak, "Sabotaja Karşı Koruma (SABKOR) alarmı var, hemen gemini kaldır." şeklinde emir verdiğini belirterek, 16 dakika içinde komutanı olduğu TCG Büyükada Gemisi'ni seyre kaldırdığını söyledi.
TCG Büyükada Gemisi'nin MİLGEM projesi kapsamında üretildiğini ve geminin üretiminden bu yana projenin içinde olduğunu ifade eden H.T, "Milli imkanlarla yapılan gemi, Deniz Kuvvetleri'nin gözbebeğidir. Bundan dolayı herhangi bir terör saldırısında zarar görmemesi için gemiyi seyre kaldırdım. Poyraz Liman'ında tam bir kargaşa ve kaos hakimdi. Bazı gemiler kalkmış, bazıları da seyre çıkma hazırlığındaydı. Gemide 16-17 astsubay ve 17 kadar er vardı. X-Band uydu sistemini ve J-Chat haberleşme sistemini açtırdım." diye konuştu.
Darbeci amiralden "beni arayıp durma" talimatı
Ayhan Bay'ı defalarca aradığını ancak ulaşamadığını anlatan H.T, "Bir süre sonra ulaştığımda bana, 'Beni arayıp durma. Marmara Denizi'ne normal seyrini yap.' şeklinde cevap verdi. O sırada İstanbul'da köprünün askerce kapatıldığını ve ülke genelinde hareketliliklerin yaşandığını öğrendim. Harp Filosu Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım'ı aradım. Telefona emir astsubayı çıktı ve komutanın derdest edilerek etkisiz hale getirildiğini söyledi." ifadelerini kullandı.
Dönemin Donanma Komutanı Veysel Kösele'yi arayarak, "Genelkurmay'dan sıkıyönetim mesajı geldiğini, kimseye gösterilmemesi emrini vererek mesajı kasaya kilitlediğini ve darbecilerin emrine uymayacağını" söylediğini aktaran H.T, şunları kaydetti:
"Donanma Komutanı bana, 'Emirleri sadece benden alacaksın. Yavuz Gemisi'ne geçeceğim, benden emir bekle.' dedi. Bir haber gelmeyince, tekrar aradığımda Kösele'ye ulaşamadım. Yavuz Gemisi'ni aradım. Gemi Komutanı Sezayi Özgür Öztürk'e Donanma Komutanı ile görüşmek istediğimi söyledim. Müsait olmadığını belirtti. 'Komodorla görüşeyim' dedim, onun da müsait olmadığını söyledi. Gemiyi yakından takip etmek istediğimizi söyleyince bana 'Hayır, beni takip etme.' diye bağırdı. Bu durum beni şüpheye sevk etmişti. Sonradan edindiğim bilgiye göre Öztürk, kendini kaybetmiş ve silahları yükleyin emri vermiş."
"Herkes TRT'deki sıkıyönetim mesajını izlesin" anonsu
H.T, TCG Oruçreis Gemisi'nden, Poyraz 14 telsiz kanalı kullanılarak, "TRT'de sıkıyönetim mesajı okunuyor. Herkes TRT'yi izlesin" şeklinde anons yapıldığını dile getirdi.
Sabah 06.30 sıralarında Donanma Komutanı Veysel Kösele ile görüştüğünü belirten H.T, kendisinin Yavuz Gemisi'nde derdest edilerek alıkonulduğunu ve kamaraya kapatıldığını söylediğini ifade etti.
Tanık H.T, Harp Filosu Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım'ın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın emri ile seyirde olan bütün gemilerin limana dönmesi talimatını verdiğini, Kösele'nin bulunduğu Yavuz Gemisi'ni 50 metre mesafeden takip ederek, Gölcük Poyraz Limanı'na intikal ettiklerini söyledi.
Başbakanlık avukatı Halit Çokan ise sanık ve avukatlarının tanığı sorgular ve itham eder şekilde soru sormasına itiraz etti.
Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli de itirazı kabul ederek, sanık ve avukatlarını tanığa yönlendirici ve itham edici şekilde soru sormamaları konusunda uyarıda bulundu.
Duruşma, diğer tanıkların dinlenilmesiyle devam ediyor.
15.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.
Davaya müdahil olan Başbakanlık adına avukat Emre Arık duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar da izledi.
Duruşmada, darbe girişimi sırasında Donanma Komutanı emekli Oramiral Veysel Kösele'nin alıkonulduğu TCG Yavuz Gemisi'nde Ana Batarya Topçu Astsubayı olan, halen Foça Deniz Üs Komutanlığı emrinde görev yapan Mustafa Demir, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla tanık olarak dinlenildi.
Demir, 15 Temmuz 2016 sabahı, Deniz Lisesi'ndeki mezuniyet töreni için Yavuz Gemisi ile İstanbul Heybeliada açıklarına gittiklerini, akşam saatlerinde Gölcük Poyraz Limanı'na dönerken, Osman Gazi Köprüsü yakınlarında tatbikat eğitimi yapılacağı şeklinde anons yapılmasının ardından Marmara Denizi'ne geri döndüklerini söyledi.
"Donanma Komutanı'nı gemide misafir ediyoruz"
Bir süre sonra Sabotaja Karşı Koruma (SABKOR) alarmı verildiğini ve herkesin görevli olduğu savaş yerlerine geçtiğini anlatan Demir, "Silahlıktan köprü üstüne G3 silahı ve mermi istendi. Silah astsubayı toplara mermi yüklediği için ben götürdüm ancak Gemi 2. Komutanı Yarbay Meftun Metin gelerek, bu silahın yerine 3 Sarsılmaz tabanca istedi. Birini Gemi Komutanı Sezayi Özgür Öztürk'e vereceğini söyledi. Ben de kendisine silahlar ile şarjör ve 25 mermi verdim. Metin, silahlık ve cephaneliğin anahtarını istedi, verdim." diye konuştu.
Meftun Metin'in, Donanma Komutanı Veysel Kösele'nin gemide misafir edildiğini, limana gidildiğinde emniyet güçlerine teslim edileceğini söylediğini dile getiren Demir, "Donanma Komutanı'nın alıkonularak, amiral kamarasına kilitlendiğini o zaman öğrendim. O sırada bazı arkadaşlar silah sesleri duyduğunu söyledi. Amiral kamarasını gören bölümde kalabalık olduğunu gördüm. Orada adını sonradan öğrendiğim Kösele'nin koruma astsubayı Ebubekir Öztürk'ün, amiralin kapısına bağlamak için kelepçe istendi. Bulunamayınca 'sıçan kuyruğu' diye tabir ettiğimiz plastik kelepçe getirildi. Kelepçe ile Öztürk'ü bağlayamayınca bir astsubay 'ben bağlarım' diyerek, kamaranın bulunduğu yere gitti." ifadelerini kullandı.
Kösele'nin kaldığı kamaranın arka kapısının iple bağlanması ve ipin kim tarafından getirildiğini görmediğini söyleyen Demir, "Vardiya değişimi sonrası gece kamarada istirahate çekildim. Sabah kalktığımda geminin limana döndüğünü gördüm. Öğle saatlerinde Poyraz Limanı'na demir attık. Savcı ve polisler geldi, bazı personeli tutukladı." dedi.
"16 Temmuz sabahı gemide karamsar bir hava hakimdi"
Darbe girişiminde Donanma Komutanlığı'na bağlı TCG Turgutreis Gemisi'nde seyir astsubayı olarak görev yapan Koray Yıldız, tanık olarak verdiği ifadede, terör alarmı nedeniyle 21.45 sıralarında geminin seyre kaldırıldığını, Osmangazi Köprüsü'ne geldiklerinde dinlenmek içim kamaraya çekildiğini belirtti.
Sabah 06.00 gibi uyandığını anlatan Yıldız, şöyle devam etti:
"Ben istirahate gidene kadar gemide şenlik havası vardı. Sabah kalktığımda ise hüzün ve karamsar bir hava hakimdi. Gemi komutanı Ali Kocamanoğlu, 'Darbe girişimi bastırılmıştır. Limana geri dönüyoruz.' şeklinde anons yaptı. 16 Temmuz sabahı Kocamanoğlu ve Ergin'i yere çökmüş, başları ellerinin arasında karamsar ve düşünceliydiler. Bu yorgunluk hali değil."
Yıldız, Kocamanoğlu'nun silah aldığını görmediğini ancak silahını, silah subayı Fatih Ergin'e verdiğini gördüğünü ifade etti.
Tanık Serkan Coşkunkan
Darbe girişimi sırasında TCG Kemalreis Gemisi'nde yüzbaşı rütbesiyle Başçarkçı olan, halen Derince Eğitim Merkezi Komutanlığı Karargah Destek Kıtaları Komutanı olarak görev yapan Binbaşı Serkan Coşkunkan, tanık olarak ifade verdi.
O akşam 21 sıralarında geminin nöbetçi vardiya amirinin telefonla arayarak, terör eylemi nedeniyle 5 Komodor Önder Öngör'ün emri ile gemilerin seyre çıkacağını söylediğini belirten Coşkunkan, Kemalreis Gemisi'ne giderek, tutuklu sanık Gemi Komutanı Yarbay Arif Çırtlık'ın talimatı ile geminin seyre çıkarıldığını dile getirdi.
Televizyondan darbe girişimi görüntülerini izlediğini, durumu Çırtlık'a anlattığını belirten Coşkunkan, "Sabah 05.30 gibi gemiden top atışı yapıldı. Gemi Komutanı Yarbay Arif Çırtlık bu atışın Yavuz Gemisi'ni taciz eden bir botu caydırmak için, geminin bekası için yapıldığını söyledi. Ancak biz o bölgede bir bot görmedik. Atış için yazılı emir isteyen bir personele 'hazırla getir, imzalarım.' dedi." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, diğer tanıkların dinlenilmesi için duruşmaya yarına kadar ara verdi.
16.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı. Duruşmada, müdahil Başbakanlık'ın avukatı Halit Çokan da hazır bulundu. Duruşmayı bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar da izledi.
Duruşmada, darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı TCG Salihreis Gemisi'nde üsteğmen rütbesiyle Silah Subayı olarak görev yapan, başka bir davada FETÖ üyeliğinden tutuklu yargılanan Musa Cankurt, tanık olarak dinlenildi.
Cankurt, 15 Temmuz 2016'da akşam üstü Komodor Önder Öngör'ün ayrılış kokteyline katıldığını, daha sonra vardiya subayının telefonla arayarak acil bir durum olduğunu söylediğini ve hemen gemiye gelmesini istediğini belirtti.
Terör saldırısı ihbarı gerekçesiyle Sabotaja Karşı Koruma (SABKOR) alarmı verildiğini ve Poyraz Limanı'nda tam bir telaş ve koşuşturmanın yaşandığını anlatan Cankurt, "Terör saldırısı var, denildi. Gemiler limandan ayrılmaya başladı. Komodor Önder Öngör, Salihreis Gemisi'nin de kaldırılmasını emretti. Ancak bu geminin bir hafta sonra tersanede bakıma alınacağı daha önceden planlanmıştı. Geminin ağır yükü, yakıtı ve cephanesi boşaltılmıştı. Geminin seyre kalkmasının uygun olmadığı söylenmesine rağmen, Öngör'ün ısrarı üzerine Gemi 2. Komutan Deniz Kurmay Yarbay Sami Tulgar tarafından kaldırıldı. Öngör, 'Sen Kemalreis Gemisi'ni kaldıracaksın.' emrini verdi. Önder, TCG Salihreis Savaş Gemisi Komutanı Deniz Kurmay Yarbay Arif Çırtlık'a da Kemalreis Gemisi'ni kaldırmasını söyledi." diye konuştu.
Daha sonra cep telefonunundan Cumhurbaşkanı'nın ülke genelinde yaşananların bir darbe girişimi olduğu yönündeki açıklamasını izlediğini ve neler olduğunu öğrendiğini anlatan Cankurt, "Yakıtımızın az olması ve idareli kullanmak amacıyla gemi Armutlu açıklarına demir attı. Bizim amacımız gemiyi ve personeli korumak ve sağ salim limana götürmektir. Sabah olunca da gemi Gölcük Poyraz Limanı'na geri döndü." ifadelerini kullandı.
İtirafçı tanık S.S.B.
Darbe girişiminde TCG Salihreis Gemisi'nde Elektronik Harp Subayı olarak görev yapan, FETÖ soruşturması nedeniyle açığa alınan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itirafçı olan S.S.B., Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla tanık olarak dinlenildi.
S.S.B., o akşam gemide nöbetçi subayı olduğunu, saat 22.00 sıralarında Komodor Önder Öngör'ü gördüğünü ve çok gergin olduğunu belirterek, "Neler olduğunu sorduğumda bana, Oruçreis ve Kemalreis gemilerini seyre kaldıracağını söyledi. Daha sonra Arif Çırtlık hızlıca gemiye geldi. Öngör, Salihreis'in kaldırılmasını emretti. Gemiler kaldırıldı. Terör alarmı verildiğini biliyorduk ama daha sonradan sıkıyönetim ilan edildiğini ve bunun bir darbe girişimi olduğunu öğrendik. Gemideki silah ve mermiler toplatıldı. Sadece birkaç nöbetçi silah vardı." şeklinde konuştu.
Tanık S.S.B., gemideki mesaj sistemi aktif olmadığı için sıkıyönetim mesajını almadıklarını sözlerine ekledi.
Tanık Talip Kayı
Tanık Astsubay Talip Kayı da terör alarmı verildiğini ve hemen TCG Salihreis Gemisi'ne gittiğini, 3 dakika sonra geminin kalktığını belirterek, "Hemen Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın emri gereği gemilerin seyre kalkacağı ve gemileri o anki en kıdemli personelin kaldırılacağı şeklinde anons yapıldı. Yaklaşık 23.30 gibi Osman Gazi Köprüsü civarına geldik. O sırada ülke genelinde bir darbe girişiminin yaşandığını öğrendik. Normal seyrimize devam ettik. 04.00'te gemi demir attı. Ben de istirahate ayrıldım. Kimsenin üzerinde silah görmedim." ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet savcısı mütalaasında, tahliye talep eden sanıkların tutukluluk hallerinin devamı yönünde karar verilmesini istedi.
Sanıklarının avukatlarının tahliye taleplerini de değerlendiren mahkeme heyeti, tutuklu 52 sanığın bu hallerinin devamına hükmederek, diğer tanıkların dinlenilmesi için duruşmayı yarına erteledi.
17.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.
Duruşmada, davaya müdahil olan Başbakanlık adına avukat Halit Çokan da hazır bulundu. Duruşmayı, Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken ve belediye meclis üyeleriyle bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar da izledi.
Mahkeme heyeti, darbeci amirallerle irtibatının bulunduğu, onları darbe toplantılarına götürdüğü ve kaçtıkları dönemde sakladığı, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abisi" olduğu belirtilen tutuklu sanıklarından "Mert" kod isimli Yakup Dalkılıç hakkında, "2010 yılı KPSS sınavında usulsüzlük" yapıldığı iddiasıyla "silahlı terör örgütüne üye olmak, "dolandırıcılık ve sahtecilik" suçlamasıyla Ankara'da açılan davanın bu dosya ile birleştirilmesine karar verdi.
Mahkeme heyeti, tanıkların çeşitli mazeretlerle duruşmaya gelmemesi üzerine, sabahki oturumu kapattı.
"Telefonları topladılar, televizyon yayınını kestiler"
Öğleden sonra devam edilen duruşmada, darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı TCG Oruçreis Gemisi'nde seyir astsubayı olarak görev yapan ancak meslekten ihraç edilen Kaan Köksal, tanık olarak dinlenildi.
Köksal, darbe girişimi günü gemide nöbetçi olduğunu, saat 21.20 sıralarında TCG Oruçreis Savaş Gemisi Komutanı Kurmay Yarbay Güray Çarman, ikinci komutan Binbaşı Özgür Gencer ve Gemi Harekat Subayı Deniz Kurmay Binbaşı Mehmet Çavdar'ın geldiğini, terör saldırısı ihbarı olduğu gerekçesiyle gemilerin seyre kaldırılmasını istediklerini söyledi.
Komodor Önder Öngör'ün de gemide olduğu halde saat 21.35 gibi seyre kalktıklarını anlatan Köksal, "Bize Osmangazi Köprüsü'ne kadar gidilip dönüleceği söylenmişti ancak gemi Marmara Denizi'ne doğru gidiyordu. Tüm emir ve faaliyetlerin journal kayıtlarına geçmesi talimatını verdim. O sırada gemi komutanı tarafından tüm cep telefonları toplatıldı ve dolaba kitlendi. Ayrıca televizyon yayınları da devre dışı bırakıldı. Yaklaşık 2 saat sonra telefonlarımız geri verildi. Ayrıca televizyon izlememize izin verildi. Ülke genelinde darbe girişimi olduğunu televizyondan öğrendik." diye konuştu.
Köksal, Donanma Komutanı Veysel Kösele'nin Yavuz Gemisi'nde tutsak edildiğini öğrendiklerini, kurtarmak için gemiye yaklaştıklarını ancak daha sonra herhangi bir müdahalenin yapılmadığını belirtti.
Gemide herkesin telaşlı olduğunu ve kimsenin bir şey bilmediğini dile getiren Köksal, şöyle devam etti:
"Komodor Önder Öngör, gemiden top atışı yapılmasını emretti ancak gemi komutanı Güray Çerman yeterli personel olmadığı için bunun yapılamayacağını söyledi. Daha sonra köprü üstünde Öngör ve Çerman telefona gelen bir mesajı gemide anons ettirip ettirmeyecekleri konusunu görüşüyorlardı. Sonra vazgeçtiler. O mesajın sıkıyönetim mesajı olup olmadığını bilmiyorum. Geminin telsiz sistemi çalışmadığı için sıkıyönetim mesajı gelmedi. Komodor Öngör, 'TRT'deki sıkıyönetim mesajı tüm personel tarafından izlenecektir.' şeklinde anons yaptırdı."
Tanık Köksal, Öngör'ün "Sıkıyönetim direktiflerine herkes uyacak." şeklinde anons yaptırdığına dair önceki ifadesini kabul etmediğini söyleyerek, geri çekti.
Köksal, Öngör'ün kendisine, "Gece boyunca beni üst düzey komutan aradı. Gemiyi teslim etmememi, limana götürmememi emir ve telkin etti ama biz bu emirleri dinlemedik, gemileri limana götürdük." şeklinde konuştuğunu belirtti.
"Darbe girişimi olduğunu anladık, gemileri kaldırmadık"
Darbe girişimi sırasında TCG Gazal Gemisi Komutanı olan, halen Yıldızlar Su Üstü Eğitim Merkez Komutanlığı'nda görev yapan Binbaşı Fehmi Yavuz Altın da tanık olarak verdiği ifadede, tutuklu sanık eski Donanma Komutanlığı Lojistik Destek Gemileri Komodoru Kurmay Albay Bahadır Gündoğdu'nun tüm gemilerin seyre kalktığını belirterek, personeli göreve çağırmasını istediğini söyledi.
Gemiye giderek personeli görev yerlerine çağırdığını anlatan Altın, şöyle konuştu:
"TCG Gazal, Albay Hakkı Burak, Yüzbaşı İhsan Tulunay ve Yarbay Kudret Güngör lojistik gemilerinin komutanları olarak toplandık. O sırada sıkıyönetim mesajı geldi. Yaptığımız değerlendirmeden bunun bir darbe girişimi olduğunu ve yapılanların kanunsuz olduğunu anladık. Gemileri seyre kaldırmadık. Daha sonra televizyonda darbe girişiminin yaşandığını gördük. Donanma Komutanı, Komodor Bahadır Gündoğdu'ya telefonda, 'Sadece benim emirlerime uyacaksınız.' demiş."
Avukat Halit Çokan'ın "Gemilerin kaldırılmasının kanunsuz olduğunu nereden anladınız?" şeklindeki sorusuna Altın, "Sıkıyönetim mesajını görür görmez anladık. Mesajdaki imzaların emir komuta dışında atıldığını gördük. Bunun bir darbe girişimi olduğunu anlayarak destek vermedik." şeklinde cevap verdi.
Mahkeme heyeti, diğer tanıkların dinlenilebilmesi için duruşmayı 21 Mayıs'a erteledi.
İDDİANAME
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 1 numaralı şüpheli olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 87 sanık bulunuyor.
İddianamede, Gülen hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurma veya yönetmek" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altı aya kadar hapis cezası isteniyor.
Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6 aydan yirmi dokuzar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Paralel yapı-23 Haziran (2017) 'Kocaeli 86 sanık (ilk 92) Darbe Yap./Donanma Komutanlığı' davası
(19 Mayıs 2018, 15:20)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: