Birinci Ergenekon davasına 216. duruşma ile devam ediliyor. Duruşmada gizli tanık ´Kıskaç´ın sorgusu yapılıyor.
06.03.2012 13:23 29´u tutuklu 108 sanıklı Birinci Ergenekon Davası´nın 216. duruşması görülüyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´ndeki salonda yapılan duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin´in de aralarında bulunduğu 21 tutuklu sanık katıldı. Duruşmaya, tutuklu sanıklar Hayrettin Ertekin, Ergün Poyraz, Sedat Peker ile duruşmalardan men cezası verilen İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Bedirhan Şinal, İsmail Sağır, Erhan Timuroğlu, Özkan Kurt, Osman Yıldırım ve Özkan Kurt ise gelmedi.
-Gizli Tanık Kıskaç, Oktay Yıldırım´la ilgili iddiasında ısrar etti-
Sanıklar ile avukatların kimlik yoklamasının ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, gizli tanık Kıskaç ile ilgili soru cevap bölümüne geçileceğini açıkladı. Duruşma salonunun arka bölümündeki gizli tanık odasında hazır bulunan gizli tanık Kıskaç´ın sesi bozulmadan, görüntüsü de bozularak duruşma salonuna yansıtıldıktan sonra tutuklu sanık Oktay Yıldırım, soru sormak için söz aldı. Tanık Kıskaç´a, Dün verdiğiniz ifadenizde, buluştuğumuzu ve sizi Veli Küçük ile tanıştırdığımı söylediniz. Doğru mu? diye sordu. Kıskaç´ın Doğrudur. cevabını vermesi üzerine Yıldırım, Ben hayatımda Veli Küçük ile kimseyi tanıştırmadım. diye konuştu.
-Savcı, sanık Öztürk´ün terörle mücadeleyi savaşa benzetmesine tepki gösterdi-
Daha sonra tutuklu sanıklardan Mehmet Zekeriya Öztürk de, Kıskaç´a terörle mücadeleye ilişkin sorular yöneltti. Başkan Hasan Hüseyin Özese, bu konuların herkesin bilemeyeceği konular olduğunu, ayrıca dava ile de alakası olmadığını belirterek bu tarz sorular sormaması yönünde sanık Öztürk´e çok kez uyarıda bulundu. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel de, Zekeriya Öztürk´ün, sorularında ´savaş´ kelimesini kullanmasını eleştirerek, Savaş iki ülke arasında olur. Oysa PKK, bir terör örgütüdür. Savaş söylemini düzeltsin ikazında bulundu. Bu sırada gizli tanık Kıskaç da araya girerek, Ortada savaş diye birşey yok. PKK, terör örgütüdür. dedi. Başkan Özese de savaş kelimesini kullanmaması yönünde Öztürk´ü uyardı.
Duruşmada gizli tanık ´Kıskaç´a, diğer sanıklar ve avukatları da çeşitli sorular yöneltti. Gizli Tanık Kıskaç´a soru yönelten tutuklu sanık Hikmet Çiçek, gizli tanığın 30 Kasım 2008 yılında verdiği ifadesinde bazı bölümleri mahkemede değiştirdiğine dikkat çekerek, Kime ifade verdiniz, ifadenizi tehditle mi aldılar? diye sordu. Gizli tanık o ifadesini Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü´nde verdiğini ve tehdit edilmediğini söyledi. Daha sonra ise Savcı Zekeriya Öz´e ifade verdiğini belirten gizli tanık, birçok kere Savcı Öz´e ifadesindeki yanlış olduğunu söylediği bölümleri değiştirmek istediğini belirttiğini ve bununla ilgili birçok dilekçe yazdığını ancak kendisine ´Mahkemede değiştirirsin´ dendiğini öne sürdü.
-´MİT Kontrgerilla Dairesi´nde çalıştım´-
Hikmet Çiçek, ´Kaşif Kozinoğlu ile hiç görüştün mü? Görüştüysen bu görüşme ne zaman ve nerede oldu?´ sorusunu yöneltti. Gizli Tanık Kıskaç, 1996-1998 yılları arasında MİT Kontrgerilla Dairesinde çalıştığını öne sürdü. Bunun üzerine Çiçek, ´MİT´in yaptığı resmi açıklamada Kontrgerilla Dairesi´nin kapandığını ve Eymür´ün görevden alındığını belirtmişti dedi. Bunun üzerine gizli tanık, O resmiyette öyleydi. Mehmet Eymür beni çok iyi tanır. Hatta en son geçen hafta da onunla görüştüm diye konuştu.
-´Kozinoğlu´yla görüştüm´-
Gizli Tanık Kıskaç ayrıca, Odatv davası kapsamında tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi´nde rahatsızlanarak hayatını kaybeden MİT´çi Kaşif Kozinoğlu ile 2000 veya 2001 yıllında MİT binasında görüştüklerini söyledi. Hikmet Çiçek´in, Kozinoğlu ölmeden önce verdiği ifadede Kıskaç´la görüşmediğini söylediğini söylemesi üzerine Gizli Tanık Kıskaç, Ben de onun yalan söylediğini söylüyorum. Madem öyle Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım´ı MİT´e nasıl aldılar diye konuştu.
-´Fehriye Erdal´ın adresini MİT´e bildirdim dikkate almadılar´-
Kıskaç, kendisine yöneltilen başka bir soru üzerine de Sabancı suikastine ilişkin davanın firari sanığı Fehriye Erdal ile alakalı açıklamalarını tekrarladı. Kıskaç, Cezaevinde tutuklu olduğum ve MİT´te görevli olduğum dönemde Fehriye Erdal´ın adresini bulup savcılık vasıtasıyla MİT´e bildirdim. Dikkate almadılar. Bu bilgiyi Kanal D´ye sattılar. diye konuştu.
-Mahkeme başkanı, Veli Küçük ve Fikri Karadağ ile tartıştı-
Ardından tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Veli Küçük söz aldı. Gizli tanığa soru sormayacağını avukatının soruları yönelteceğini ifade eden Küçük yüksek sesle, İki gündür dinliyoruz bu Kıskaç´ı. 5 senedir tutuklu olarak istirham ediyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri´ni yargılamayın diye konuştu. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Burada Türk Silahlı Kuvvetlerini, ordumuzu yargılamıyoruz. Hepimiz ordumuzu severiz. Bir tane ordumuz var diyerek Küçük´ü uyardı. Veli Küçük´ün Ah keşke öyle olsaydı demesi üzerine Mahkeme Başkanı Özese, sesini yükselterek, Ordumuz hepimizin ordusu. TSK içerisinde yanlış yaptığı iddia edilen bazı kişiler yargılanıyor dedi. Bunun üzerin tutuklu sanık emekli Albay Fikri Karadağ´ın 249´u tutuklu 365 çoğu asker sanığın yargılandığı Balyoz davasını hatırlatması üzerine Mahkeme Başkanı, O başka bir dava. Bu davanın Balyoz davasıyla ne ilgisi var dedi. ( Cihan, DHA)
-´Elazığ Palu´daki 11 şehidin sorumlusu Albay Fikri Karadağ´-
Gizli tanık Kıskaç, Elazığ ili Palu ilçesi Horo deresinde 11 askerin şehit edilmesiyle sonuçlanan operasyon emrini, davanın tutuklu sanığı emekli Albay Mehmet Fikri Karadağ´ın verdiğini söyledi. Kıskaç, o dönem Karadağ´ın Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı İstihbarat ve İstihbarata Karşı Koyma (İKK) Şube Müdürü olduğu bilgisini verdi. Operasyon talimatını aldıktan sonra Horo deresinde henüz operasyona başlamadan teröristlerin baskınına uğradıklarını belirten Kıskaç, baskın sırasında 11 askerin şehit edildiğini ifade etti.
Kıskaç´ın bu ifadesinin ardından Mehmet Fikri Karadağ, gizli tanığa soru sormak için söz istedi. Kıskaç´ın ifadesinde belirttiği tarihte hiçbir operasyon emrini kendisinin vermediğini öne süren Karadağ, operasyon emirlerinin Jandarma Alay Komutanlığı´ndan geldiğini söyledi.
Karadağ´ın açıklamalarından sonra sorularını cevaplayan gizli tanık Kıskaç, ifadesini, Bahse konu operasyonun da aralarında bulunduğu tüm operasyonların harekat plan ve haritalarını Mehmet Fikri Karadağ´dan, operasyon emrini de Jandarma Alay Komutanlığı´ndan alıyorduk. şeklinde düzeltti. Bu sırada Fikri Karadağ´a seslenen tanık Kıskaç, Bizi operasyona gönderdin. 11 şehidi hatırladın mı? Hikmet astsubayın ölümünü anlat. Elini vicdanına koy paşa! Astsubaylar şehit oldu. Sabaha kadar teröristlerin ablukasında kaldık. Destek için bir tane havan bile göndermediniz. Hikmet astsubayı anlat! kucağımda nasıl şehit olduğunu anlat! Sabaha kadar kucağımda kanlar içinde can verdi. ifadelerini kullandı.
GİZLİ TANIK DİLOVASI´NIN İFADESİ
Bu arada, Kıskaç´tan sonra gizli tanık Dilovası dinlenmeye başlandı. Dilovası, 12 Eylül öncesi Devrimci Sol örgütünde yer aldığını belirterek askeri darbe döneminde çeşitli cezaevlerinde yatıp çıktığını söyledi. 12 Eylül 1980 askeri darbesi öncesiyle alakalı açıklamalarda bulunan Dilovası, Benim ve benim gibi insanlar yıllarca örgütlerde idealleri uğruna mücadele ettiklerini sandık. Ancak birtakım güçlerin amaçlarına bilerek veya bilmeyerek hizmet ettiğimizi anladık. dedi.
Darbe öncesi üniversite öğrenci grupları arasında sağ-sol çatışmasının başlatıldığını belirten Dilovası, Darbe öncesi silahlı çatışmaya dönüşen bu hareket 1960 ve 70´li yıllarda sadece fikir çatışmasıydı. Özellikle sol örgütler başta olmak üzere öğrencilerin önü devlet tarafından kesildi. Fakat 1960 - 70´lerden sonra bu hareket alttan alttan devam etti. Ülkücüler bu süreçte sol grupların peşine gönderildi. Kişiler ve sol gruplar devlete düşman edildi. şeklinde konuştu.
Gizli tanığın bu anlatımlarının ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Dava konusu suçlama ve sanıklar ile ilgili bildiklerinizi anlatın. diyerek uyarıda bulundu. Bunun üzerine Dilovası, Ben 12 Eylül darbesinin öncesinde bizzat yaşadım ve olayların içinde bizzat yer aldım. Bu yaşadıklarımı da Ergenekon operasyonlarından kısa bir süre önce benzer hareketliliğin yaşandığını gördüğüm için anlatmak gereğini hissettim. dedi.
Daha sonra Dilovası, 1 Mayıs 1977 Taksim olaylarında da bulunduğunu belirterek, 40´a yakın kişinin ölümü ve onlarca kişinin de yaralandığı bu 1 Mayıs olaylarının failleri yıllarca araştırıldı. 1 Mayıs´ın arkasından bir takım güçler mezhep çatışmalarını körükledi. Sonucunda da Maraş, Çorum ve Malatya olayları meydana geldi. dedi.
Mahkeme Başkanı Özese, duruşmayı 8 Mart´a ertelediklerini belirterek gizli tanık Dilovası´nın ifadesine devam edileceğini açıkladı. ( Cihan)
(06 Mart 2012, 13:23)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: