Eski emniyet genel müdür yardımcısı Emin Arslan'ın adliye koridorunda anahtarlık içinde gizli kamera ile kayda alınmasıyla ilgili soruşturma 22 Temmuz iddianamesine girdi. İddia, gizli kameralı anahtarlığın savcılıkta kamerasız, normal bir anahtarlıkla değiştirildiği yönünde. Emin Arslan, paralel yapının kumpas düzenleyerek devre dışı bıraktığı emniyet amirleri arasında yeralıyor.
29.10.2015 14:57 22 Temmuz "Paralel Devlet Yapılanması" iddianamesine giren olay 2009'da yaşandı. Eski emniyet genel müdür yardımcısı Emin Arslan, uyuşturucu baronu olduğu iddia edilen Habip Kanat ile ilişkisi olduğu iddiasıyla görevdeyken gözaltına alındı. Emin Arslan Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Arslan savcılık sorgusunun yapılmasını adliye koridorunda beklerken ortalık bir anda karıştı. Nedeni ise Arslan’ın koridorda bekleyen bir kişinin kendisini gizli kamera ile çektiğini iddia etmesiydi. Kişinin elindeki anahtarlıkta gizli kamera olduğunu iddia eden Arslan, anahtarlığı elinden almaya çalıştı.
Çekimi yapan istihbarat polisi çıktı
Araya giren polisler, Arslan’ın içinde gizli kamera bulunan anahtarlığı almasını engelledi. Ancak Arslan’ın avukatlarının ısrarı üzerine arbede çıktı. Elinde, içinde kamera yerleştirilmiş anahtarlık bulunan kişi, adliye içindeki polis noktasına götürüldü. Bu kişinin İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü Teknik Takip Büro Amirliği’nde görevli polis memuru U. Ö olduğu ortaya çıktı. Olayın ardından tutanak tutuldu ve istihbaratçı polis memuru U. Ö.’nün özel yetkili bir savcı tarafından ifadesi alındı.
Hakkında soruşturma başlatılan U. Ö’nün dosyası da özel yetkili savcılıktan görevsizlik kararı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. İçinde gizli kamera olduğu iddia edilen anahtarlık adli emanete kaldırıldı. Dosyanın gönderildiği Sultanahmet Savcılığı tarafından, gizli kamera olduğu iddia edilen kumandalı anahtarlık üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldı.
Takipsizlik kararı verildi
Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemede, anahtarlığın uzaktan kumandalı bir araba anahtarı olduğu, içinde görüntü ve ses kaydedici bulunmadığına dair rapor verildi. Bu tespitin ardından kararını veren savcılık, istihbaratçı polis memuru hakkında dava açmaya gerek görmedi ve takipsizlik kararı verdi.
"Polis memurunun itirafları"
O dönem gündeme yerleşen bu olay kapandı. Ancak olay, ‘Paralel Devlet Yapılanmasındaki Yasadışı Dinlemeler’ ile ilgili hazırlanan iddianamede ‘farklı boyutları’ ile yer aldı.
Emin Arslan’ı gizli kamera ile çeken polis memuru U. Ö.’nün tanık sıfatıyla ifadesi alındı. İddianamede yer alan ifadede polis memuru U. Ö. “Olay günü başka bir iş için adliyedeydim. Büro Amiri aradı ve 'kameran var mı' diye sordu. Kameramın olduğunu söylemem üzerine üçüncü kattaki hareketliliği çekmemi istedi” dedi.
Araba anahtarının içindeki gizli kamera ile üçüncü kata çıktığını belirten polis memuru, “Çekim yaparken sonradan adının Emin Arslan olduğunu öğrendiğim şahıs yanıma geldi. 'Anahtarın ne güzelmiş bakabilir miyim' dedi. Ben de vermedim. Sonra ‘Bu adam beni kameraya çekiyor’ diye bağırmaya başladı” ifadelerini kullandı.
“Savcı sorarsa araba anahtarı dersin”
Emin Arslan ve avukatları ile arasında arbede yaşandığını ve adliye polisinin kendisini kurtardığını ifade eden U. Ö., “Beni polis noktasına götürdüler. 15 dakika sonra müdürümüz Erol Demirhan adliyeye geldi. Ben olayı kısaca anlattım. Beni savcının yanına götürdü. Götürmeden önce ‘Senlik bir durum yok. Savcı sana sorarsa kamerayı kastederek 'Araba anahtarı dersin' dedi. Savcının yanına gittik ve 'Arabanın anahtarı' dedim. Zaten polis noktasında yapılan aramada içinde kamera bulunan anahtarlık yoktu. Anahtarlığı arbede sırasında Emin Arslan’ı getiren polisler üzerimden almıştı. Daha sonra savcının yanından ayrılarak istihbarat şubeye gittim” dedi.
İki ay sonra yeniden ifadeye çağrıldığını belirten U. Ö., "İfadeye gitmeden önce Erol Demirhan ‘Savcı sana teşhis yaptıracak. Savcının sana göstereceği şeyi, olay anında üstümde bu vardı dersin' dedi. Savcıya gittiğimde çekmeceden çıkardığı bir araba anahtarlığı gösterdi. 'Bu muydu' dedi. Ben de 'Evet buydu' dedim" şeklinde konuştu.
Süreci bu şekilde anlatan U. Ö, savcı tarafından kendisine gösterilen anahtarlık ile üzerindeki anahtarlığın aynı olmadığını belirtti. Kendisindekinin içinde kamera bulunan anahtarlık olduğunu ifade eden U. Ö., “İstihbaratta yeni memurdum. Ne deniyorsa sorgusuz sualsiz yapıyordum. Fakat bu olaydan sonra bana kötü davranmaya çalıştılar. Bu olaylar üzerine şubede barınamayacağımı anladım ve tayinimi istedim” diye konuştu.
Savcılık dosyayı yeniden ele alacak
Bu bilgilerin ardından savcılık harekete geçti ve takipsizlik ile sonuçlanan dosyanın yeniden açılması için ifade tutanağını ilgili savcılığa gönderdi. Savcılık şimdi anahtarlığın kim tarafından değiştirildiği sorusuna cevap arıyor.
(29 Ekim 2015, 14:57)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: