Kaynak Holding bünyesindeki 19 şirket, bir dernek ve bir vakfın yönetimine mahkeme kararıyla kayyum atandı. 7 kişilik kayyum heyeti, şirketin İstanbul'da Üsküdar, Bağcılar ve Bayrampaşa'daki yönetim binaları ile İzmir'deki matbaasına polis eşliğinde girerken herhangi bir dirençle karşılaşmadı. Eylül ayında şirkete yapılan baskınlarda elde edilen delillerin kayyum atanmasına etkili olduğu bildirildi. Buna göre; şirketlerin bilgisayarlarında ticari faaliyetlerinden çok daha fazla FETÖ/PDY terör örgütünün faaliyetlerine, para trafiklerine ve finans sağlanmasına yönelik yazışmalara rastlandı. Holding'in içinin ilginç yöntemlerle boşaltıldığı anlaşıldı. 1 Kasım seçimlerinin ardından para kaçırma işlemlerine hız veren yönetimin; 9 Kasım günü 30 milyon lirayı kar payı olarak dağıttığı tespit edildi. Bu şekildeki faaliyetlerin artarak devam edeceği şüphesi üzerine savcılık harekete geçti ve talebi üzerine mahkeme kayyum atanması kararı verdi.
24.11.2015 12:53 Kaynak Holding bünyesindeki 19 şirket, bir dernek ve bir vakfın yönetimine mahkeme kararıyla kayyum atandı. Kaynak Holding'e 8 Eylül'de yapılan operasyonda elde edilen deliller, bu şirketlere yönelik kayyum kararıyla sonuçlandı. Kartal'daki Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebini değerlendiren Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliği, Kaynak Holding şirketlerine 7 kişilik kayyum heyeti atadı. Şirketin İstanbul Üsküdar, Bağcılar ve Bayrampaşa'da bulunan yönetim binaları ile İzmir'deki matbaasına polis ekipleri eşliğinde giren kayyum heyeti, yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı ortamda herhangi bir direniş şovuyla karşılaşmadı. Daha önce İpek Medya'ya yönelik kayyum atamasında çalışanlar ve kalabalıklar kayyumların binaya girişine engel olmuş, direniş göstermişlerdi.
SAVCILIKTAN AÇIKLAMA
Anadolu cumhuriyet Başsavcılığı, Kaynak Holding'e bağlı 19 şirket, bir vakıf ve bir derneğe kayyum atanmasına ilişkin basın açıklaması yayınladı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı Fehmi Tosun imzalı açıklamada, "Başsavcılığımızın Örgüt, Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosunca Kaynak Holding A.Ş. ve bu holdinge bağlı 24 şirket ile yöneticileri hakkında Yasa Dışı FETÖ/PDY örgütü adına faaliyette bulunmak, kara para aklamak, vergi kaçakçılığı yapmak, terörizmin finansmanı hakkındaki kanuna muhalefet etmek, yasadışı terör örgütü kurmak ve bu örgütün yöneticisi-üyesi olmak suçlarından yürütülen soruşturmada; 19 şirket ile bir dernek ve vakıf merkezinde 08 Eylül 2015 tarihinde İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliğince verilen karar uyarınca arama ve el koyma işlemleri yapılmış, soruşturma konusu suçlara delil teşkil edebilecek belge, defter ve dijital malzemelere el konulmuştur" denildi.
ÖN RAPORLA OPERASYONLA OPERASYON YAPILDI
El konulan malzemelere ilişkin SGK, MASAK ve Vergi Denetim Uzmanlarınca oluşan kurul tarafından inceleme yapıldığı belirtilen açıklamada, "Kurul tarafından verilen ön inceleme raporu ile soruşturmaya konu şirketlerin ticari faaliyetleri dışında yasa dışı FETÖ/PDY terör örgütüne finans temin ettiklerine kaynak ve para akışı sağladıklarına ilişkin bilgi-belge ve bulgular teslim edilmiştir" ifadeleri kullanıldı.
"KAYYUM ATANMASINDAKİ HUKUKİ ZORUNLULUK..."
19 şirket, 1 dernek ve 1 vakfa kayyum ataması yapıldığı ifade edilen açıklamada, "Suçların niteliği, şüpheliler ile şirketlerin sayıları göz önüne alındığında, delillerin karartılmasının ve yok edilmesinin önlenmesi, terör örgütüne yapıldığı iddia edilen finansmanın kesilmesi, delillerin eksiksiz tam ve sağlıklı bir şekilde toplanabilmesi amacıyla; anılan örgüte yardım ve yataklık yaptığı, mali kaynak sağladığı ön bilirkişi raporu ile tespit edilen şirketlere kayyum atanmasında hukuki zorunluluk bulunduğu kanaati ile Sulh Ceza Hakimliğinden şirketlere kayyum atanması talep edilmiştir. Sulh Ceza Hakimliğince 17 Kasım 2015 tarihli karar ile soruşturma konusu Kaynak Holding bünyesindeki 19 şirket, 1 dernek ve 1 vakfın yönetim faaliyetlerini yerine getirmek üzere 7 kayyum atanmış ve bu karar, kayyum ataması yapılan şirketlere tebliğ edilmiş ve kayyumlar bu tarih itibariyle şirket yönetimlerini devir almışlardır. Şüpheliler hakkında anılan soruşturmalara ilişkin soruşturma halen devam etmektedir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur" denildi.
KAYNAK HOLDİNG HAKKINDA
1979 yılında kurulan Kaynak Holding bünyesinde, eğitim, yayıncılık, kargo, gıda, turizm ve bilişim sektöründeki şirketler bulunuyor. Yıllık 1,5 milyar liralık ciroya sahip holding, 16 farklı sektörde bünyesinde 100 aktif marka ile 23 ayrı şirket barındırıyor. Holding bünyesinde NT mağazaları, Sürat Kargo, Sürat Bilişim gibi şirketler bulunuyor.
DELİLLER DETAYLI İNCELENDİ
Kaynak Holding'e kayyum atanması kararıyla sonuçlanan süreç, Eylül ayında şirkete yapılan baskınlarla başladı. 'Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) adına faaliyette bulunmak, karapara aklamak, vergi kaçakçılığı, terörizmin finansmanı hakkındaki kanuna muhalefet, terörizmi finanse etmek, yasadışı terör örgütü oluşturmak, bu örgütün yöneticisi ve üyesi olmak' suçlamalarıyla başlatılan soruşturma kapsamında baskın yapılan holdingde, Kaçakçılık ve Organize Şube (KOM) Şube polisleri, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) müfettişleri ve Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) görevlileri detaylı aramalar yaptı. Bu işlemler sırasında dijital verilerin imaj kopyalama işlemleri yapılarak, delil niteliğinde olabilecek tüm ticari defterler ve belgelere, bilgisayar kütüklerine, taşınabilir seyyar hafıza bellekleri gibi delillere el konuldu. Kopyalanan materyaller detaylı şekilde incelendi. Elde edilen bulgular sonrası KOM, SGK ve MASAK raporlar hazırladı.
'TİCARİ ŞİRKET' GİBİ GÖRÜNÜYOR AMA...
Raporlara göre, şirketlerin bilgisayarlarında ticari faaliyetlerinden çok daha fazla FETÖ/PDY terör örgütünün faaliyetlerine, para trafiklerine ve finans sağlanmasına yönelik yazışmalara rastlandı. Kaynak Holding 'ticari şirket' gibi gözükse de asıl faaliyeti 'terör örgütüne finansal kaynak yaratma ve kaynak akışının sağlanması'ydı. Ayrıca Kaynak Holding'in kurucu ortaklarından olduğu Bank Asya'ya ilişkin BDDK'nın hazırladığı raporda ise 'holdinge bağlı şirketler üzerinden Bank Asya kredisi çekilip örgütün yurtdışındaki yapılanmalarına para aktarıldığı' belirtiliyordu. KOM Şube raporunda ise bir adım daha ileri gidiliyor, FETÖ/PDY'ye yönelik artan operasyonların, Kaynak Holding yöneticilerini şirketin malvarlıklarını satarak nakde çevirip başkasına devretmeye zorlayabileceği ve paranın örgüt amaçları doğrultusunda kullanılabileceği uyarısı yapılıyordu.
GÖZALTI KARARI YOK
Soruşturmanın tam ve sağlıklı yapılması, delillerin yok edilmesinin önüne geçilmesi, suça devam edilmesinin önlenebilmesi ve sağlıklı nihai raporların hazırlanabilmesi amacıyla Kaynak Holding'e bağlı tüm şirketler hakkında gerekli tedbirlerin acilen alınmasının istendiği raporlar sonrası Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçerek, kayyum atanması talebini Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliği'ne iletti. Mahkeme ise bu talebi yerinde bularak, holdinge bağlı şirketlere 7 kişilik kayyum heyeti atanması kararını verdi. Soruşturma kapsamında gözaltı kararı bulunmadığı öğrenildi.
Göreve başladılar
Kaynak Holding'e bağlı 19 şirket, bir vakıf ile bir derneğe atanan 7 kişilik kayyum heyeti, şirketin eski yöneticilerine 'görevden alındıklarına dair kararın tebliğ edilmesinin ardından' yönetimi devraldı. İşadamı İmran Okumuş'un kayyum heyetinde üst yönetici olarak bulunduğu, avukat Sezai Çiçek, bilişim uzmanı Hüseyin Yaşar, maliyeci Aytekin Karahan, basın ve halkla ilişkiler uzmanı Ertuğrul Erdoğan, vakıf ve dernek uzmanı İsmail Gülen ile vergi denetçisi Levent Küçük'ün de diğer kayyumlar olduğu öğrenildi. Kayyumların İstanbul ve İzmir'de göreve başlamaları sırasında polis ekipleri geniş güvenlik önlemleri alarak, binalardan herhangi bir belge veya evrak çıkarılmaması için tetikte kaldı.
İzmir'deki Çağlayan Matbaası'na da giden ekipler, Aksiyon, Sızıntı, Yeni Ümit gibi dergilerin basıldığı işletmede yönetimi ele aldı .
Denetim yetmez
Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin Kaynak Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanmasına ilişkin kararında dikkat çekici tespitlerde bulundu. İşte karardaki o ifadeler: “Şirketlerin büyüklüğü, bu şirketler vasıtası ile işlendiği iddia edilen suçların kapsamı, yoğunluğu, etkinliği değerlendirildiğinde yönetim organının kararlarını 'denetlemek' üzere kayyum atanması yeterli görülmemiştir. Bu büyüklükte ve yoğunlukta, devletimizin yapısına yönelik, hükümeti yıkmaya, değiştirmeye, görevlerini yapmaya engel olmaya çalıştığı iddia edilen FETÖ/PDY adı altındaki böyle bir örgütün faaliyetlerine katılan, yardım eden olduğu raporlarla belirtilen şirketlere sadece denetim yönünden kayyum atanması bu suçların işlenmesine engel olamayacağı gibi, delillerin toplanması ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması yönünden yetersiz kalacaktır. Bu nedenle hakimliğimizce anılan şirketlere yönetim organının yetkilerinin tümünün devredildiği kayyum tayini zorunlu görülmüştür."
Hakimliğin kararında, kayyum olarak atanan kişilerin yönetim organının tüm yetkilerine sahip olmalarına, yönetim organının yetkilerinin tümü ile kayyumlara devredilmesine, yeni yönetim organının bu kayyumlarca oluşturulmasına karar
verildi.
'Abi'den kod isme Çok ilginç yazışmalar
Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin kayyum kararında Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı bünyesinde oluşturulan inceleme kurulunca hazırlanan rapora yer verildi. İşte o rapordaki dikkat çeken ayrıntılar:
*Yazışmalarda Fetullah Gülen'in hastalanması durumunda bile çalışanların birbirlerinden dua istedikleri görüldü.
*Şarkılarda bile sürekli 'hizmet', 'hocaefendi', 'himmet', 'abi' gibi kelimeler kullanan personelin bunu hayata geliş amacı olarak gördüğü, bu durumun da şirketin paralel yapı ile ilişkisini ortaya koyduğu tespit edildi.
*Bazı mailleşmelerde (G) ve (B) gibi kod isimlerin kullanıldığı belirlendi. Kod isim metodu genellikle yasadışı suç örgütleri tarafından kullanılan, kolluk kuvvetlerinin yapacağı takibi zorlaştırmayı amaçlayan ve sadece bu örgüte mensup olanların anlayabileceği bir kripto sistemidir.
*Bir e-posta içeriğinde KPSS sonuçlarına göre kamuda işe yerleştirilmeleri düşünülen 100 kişilik bir listeye rastlandı.
*'Seminer-15 Kasım' adlı bir excel dosyasında yeralan kişiler için ayrı bir sütun açılarak 'sohbete gelen' ve 'gelmeyen' şeklinde not tutulduğu görüldü. Bu şekilde kişileri ayrıştırıcı listelerin hazırlandığı anlaşıldı.
*Bir mail içeriğinde, FETÖ/PDY'ye muhalif yazılarıyla tanınan yazarların kitaplarını kendi bünyelerindeki NT kitap, kırtasiye mağazalarının satış reyonlarından çıkarttırmak için çalışanlara verilen talimata rastlandı.
Kaynak Holding ve bünyesindeki şirketlerden elde edilen 220-230 TB'lık dijital verilerdeki inceleme tamamlandığında nihai rapor hazırlanacak.
CIA ulağından haber yok
Paralel yapının en önemli isimlerinden Mustafa Özcan, Kaynak Holding'e geçen yıl yapılan operasyon öncesi yurtdışına kaçarak bir daha yurda dönmedi. 20 Mart 2014'te Brüksel'e kaçan Özcan, halen yurtdışında yaşıyor. Fetullah Gülen'in veliahtı olarak gösterilen Özcan, yapılanmanın 'derin kasası' olarak cemaat içinde uzun süre imamlık yaptı. Özcan daha önce de CIA ile ilgili olarak Gülen'e verdiği bilgilerle gündeme gelmişti. Örgütün 'Türkiye imamı' olduğu ileri sürülen Özcan'ın, 10 yıl süreyle 'hava kuvvetleri komutanlığı imamlığı' yaptığı da belirtiliyor. Bu göreviyle birlikte 20 yıl boyunca FETÖ'nün Balkan sorumluluğunu üstlenen Özcan, bir dönem Fatih Üniversitesi'nde de mütevelli heyeti başkanıydı. Özcan'ın, Gülen'in ölümünden sonra örgütün başına geçeceği konuşuluyordu. Cemaatin hem kasası hem de karakutusu olarak bilinen Özcan'ın da Gülen gibi bir daha yurda dönmeyeceği belirtiliyor.
O KAYIT ÇOK KONUŞULDU
Kayyum atanan Kaynak Holding'in sahibi olarak gözüken Mustafa Özcan, Fetullah Gülen'le görüşmesine ilişkin ortaya çıkan ses kayıtlarının internete düşmesiyle gündeme gelmişti. Bu kayıtlarla Özcan'ın yabancı istihbarat servisleri ile kurulan kirli ilişki ağı da deşifre olmuştu. Kayıtta, şifreli ifadeler kullanan Özcan, ABD istihbaratı ile Gülen grubu temsilcisinin Almanya'da görüştüğünü anlatarak Gülen'i bilgilendiriyordu. Özcan, kayıtlarda 'CIA uyarılarını' Gülen'e arz ediyordu.
Paraları Hollanda'ya taşımışlar
Yüzlerce milyon liralık haraç/himmeti Kaynak Holding kanalıyla yurtdışına aktaran paralel örgütün, 17-25 Aralık darbe girişimi başarısız olunca 'kaynak'larını Hollanda'ya transfere başladığı ortaya çıktı. Şirketin bir yöneticisinin tek seferde gönderdiği para 46 milyon TL!
Paralel yapının amiral şirketi Kaynak Holding'e kayyum atanırken Yeni Şafak, şirketteki usülsüzlüklerin ayrıntılarına ulaştı. Hükümeti devirmeye yönelik 17-25 Aralık darbe girişimi başarısız olan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), yaşadığı panikle birlikte yurtdışına mal kaçırmaya başladı. Örgüt, bu amaçla Hollanda'da kurduğu bir paravan şirkete nakit transfer atağına geçti. Kaynak Holding'te çalışan bir yönetici, 'holding binasını teminat göstererek' çeşitli bankalardan kredi çekti. 'Ticari faaliyet amaçlı gibi' gösterilen bu kredilerin tutarı 46 milyon TL'ye kadar ulaştı. Bu kadar parayı hesabında toplayan sözkonusu yönetici, bunu tek seferde Hollanda'daki paravan şirketin hesabına aktardı. SGK ve MASAK raporlarına da yansıyan usülsüz para trafiğine Kaynak Holding'de asgari ücretle çalışan bir eleman da katıldı. Bir kısmı Bank Asya'dan olmak üzere çeşitli bankalardan 1 milyon 800 bin TL toplayan asgari ücretli, bu parayı yine yurtdışındaki paravan şirkete aktardı.
KAÇ PARA GÖNDERDİLER?
Darbe girişimi başarısız olunca Kaynak Holding'in içini boşaltmaya yönelen FETÖ, bu yolla çok sayıda usülsüz para transferi gerçekleştirdi. Yurtdışına para çıkışı için Hollanda'da kurulan paravan şirketin tüm yöneticilerinin de Kaynak Holding çalışanı olduğu belirlendi. Bank Asya'dan Kaynak Holding çalışanları tarafından çekilen kredilere ipotek olarak da şirket merkezi gösterildi. Yönetim kurulu başkanı N.T. ve yönetim kurulu üyelerinin şirketin içini boşaltmada başrolü üstlendiği operasyonda, toplam transfer meblağının ne olduğu sorusu delillerin tam incelenmesiyle açıklık kazanacak.
İşte Kaynak Holding bünyesinde olan şirketler:
İŞTE MAHKEME KARARI
Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin Kaynak Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanmasına ilişkin kararında, "Bu büyüklükte ve yoğunlukta, devletimizin yapısına yönelik, hükümeti yıkmaya, değiştirmeye, görevlerini yapmaya engel olmaya çalıştığı iddia edilen FETÖ/PDY adı altındaki böyle bir örgütün faaliyetlerine katılan, yardım eden olduğu raporlarla belirtilen şirketlere sadece denetim yönünden kayyum atanması bu suçların işlenmesine engel olamayacağı gibi, delillerin toplanması ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması yönünden yetersiz kalacaktır. Bu nedenle hakimliğimizce, anılan şirketlere yönetim organının yetkilerinin tümünün devredildiği kayyum tayini zorunlu görülmüştür" ifadelerine yer verildi.
Hakimliğin kararında, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan soruşturmada anılan şirketlere ilişkin gerek Mali Suçlar Araştırma Kurulu Başkanlığı'nın tespitleri, gerekse oluşturulan inceleme heyeti tarafından hazırlanan ayrıntılı raporla, terör örgütünün faaliyetleri kapsamında ve faaliyetlerine destek olacak şekilde şirketlerin kullanıldığı yönünde tespitler yapıldığı anlatıldı.
Bu şekilde şirketlerin ticari faaliyetten ziyade faaliyetlerinin neredeyse tamamını "terör örgütüne yardım etmek" amacına hizmet etmek şeklinde gerçekleştirdikleri belirtilen kararda, "Her iki rapor ile soruşturma aşamasında bu şirketler hakkında CMK'nın 133/4. maddesinde belirtilen katalog suçlardan olan 'suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama', 'silahlı örgüt veya örgütlere silah sağlama' suçları kapsamında kalabileceği kanaati hakimliğimizce oluşmuştur" ifadelerine yer verildi.
Kararda, konularında uzman tarafsız bilirkişiler tarafından hazırlanan rapor ile MASAK tarafından hazırlanan raporlarla, adı geçen şirketlerin suç işlemekte yoğun olarak kullanıldığının görüldüğü kaydedilerek, şöyle denildi:
"CMK'nın 131. maddesinde kanun koyucu, 'suçun bir şirket faaliyeti çerçevesinde işlenmekte olduğu hususunda kuvvetli şüphelerinin varlığı ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması halinde kayyum atayabilir' hükmü vazetmiştir. Alınan raporlar ile şirket faaliyeti çerçevesinde suç işlendiği hususunda kuvvetli şüphe oluşturacak sebepler belirtilmiştir. Soruşturma aşamasında bu delillerin toplanabilmesi ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için bu şirketlere kayyum atanması zaruri görülmüştür."
-FETÖ/PDY örgütüne yardım eden şirketler-
Kararda, bu kapsamda hakimlikçe söz konusu şirketlere kayyum atanması yönünde kanaat oluştuğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Kayyum görevi yönünden yapılan değerlendirmede ise şirketlerin büyüklüğü, bu şirketler vasıtası ile işlendiği iddia edilen suçların kapsamı, yoğunluğu, etkinliği değerlendirildiğinde yönetim organının kararlarını denetlemek üzere kayyum atanması yeterli görülmemiştir. Bu büyüklükte ve yoğunlukta, devletimizin yapısına yönelik, hükümeti yıkmaya, değiştirmeye, görevlerini yapmaya engel olmaya çalıştığı iddia edilen FETÖ/PDY adı altındaki böyle bir örgütün faaliyetlerine katılan, yardım eden olduğu raporlarla belirtilen şirketlere sadece denetim yönünden kayyum atanması bu suçların işlenmesine engel olamayacağı gibi, delillerin toplanması ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması yönünden yetersiz kalacaktır. Bu nedenle hakimliğimizce anılan şirketlere yönetim organının yetkilerinin tümünün devredildiği kayyum tayini zorunlu görülmüştür."
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın şirketlere kayyum atanması talebi üzerine kayyumluk yapılabilecek kişiler ile uzmanlık alanlarının tespit edildiği aktarılan kararda, "Tüm bu sebeplerle bilirkişi raporları da dikkate alınarak Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi kabul edilerek, şirketlere yönetim organının yetkilerinin tümü ile devredildiği kayyumlar atanması ve yeni yönetim kurulunun atanan kayyumlarca oluşturulması yönünde karar verilmiştir" denildi.
-Kayyum atanan şirketler-
Kararda, bu kapsamda Kaynak Holding AŞ, Sürat Sigorta Aracılık Hizmetleri, Kaynak Dış Ticaret AŞ, Sürat Turizm Organizasyon Hizmetleri ve Ticaret AŞ, Nüans Turizm Tanıtma ve Reklamcılık AŞ, Çağlayan Basım Yayın Dağıtım Ambalaj ve Sanayi ve Ticaret AŞ, Işık Yayın Ticaret AŞ, N-T Kitap Kırtasiye Büro Malzemeleri Pazarlama ve Turizm Ticaret AŞ, Sürat Eğitim Araçları ve Büro Mobilya Sistemleri AŞ, Sürat Basım Yayın Reklamcılık ve Eğitim Araçları Sanayi Ticaret AŞ, UTT Yayıncılık ve Eğitim Gereçleri Ticaret AŞ, Gökkuşağı Pazarlama Dağıtım ve Ticaret AŞ, Sürat Kargo Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri AŞ, Sürat Lojistik AŞ, Sentries Telif ve Lisans AŞ, Sürat Bilişim Teknolojileri Sanayi Ticaret AŞ, Venero Bilişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, İtina Gıda İçecek ve Temizlik Malzemeleri Sanayi Ticaret ve Pazarlama AŞ, Baran Tarım ve Hayvancılık Sanayi Ticaret AŞ ile Kaynak Vakfı ve Kaynak Eğitim Derneği'ne 7 kişilik kayyum atandığı belirtildi.
Hakimliğin kararında, kayyum olarak atanan bu kişilerin yönetim organının tüm yetkilerine sahip olmalarına, yönetim organının yetkilerinin tümü ile kayyumlara devredilmesine, yeni yönetim organının bu kayyumlarca oluşturulmasına karar verildi.
------------------------------------------------------------------------------
GÜLEN'DEN KAYYUM AÇIKLAMASI
Fetullah Gülen, internette yayınlanan sohbetinde kayyum konusuna değindi. "Kayyum" kelimesinin Allah'ın bir ismi olduğunu, "kayyım" denilmesi gerektiğini belirten Gülen, şöyle konuştu:
"Zavallı fani yarın nalları dikebilecek bir insana Cenabı Hakkın mübarek bir ismini vererek Kayyum diyorlar. Kayyûm Cenab-ı Hakk'ın ismidir. Buna kayyım denir. Özür dilerim. Nezaket sınırlarını aşıyorum. Bu mülahazalarla hareket edenlere ise dense dense "denî haydut" denir."
------------------------------------------------------------------------------
İŞTE KAYYUMU GETİREN BULGULAR
Paralel yapının amiral şirketi Kaynak Holding’de geçen yıl mart ayında yapılan operasyonda 19 şirketin bilgisayarlarının imajları alınmıştı. 250 terabayt büyüklükteki imajların daha yüzde 5’i açıldı ve kayyum ataması için buradaki veriler yeterli oldu.
Kaynak Holding'e kayyum atanmasına ilişkin ilginç detaylar ortaya çıkıyor. Paralel örgütün en önemli şirketi Kaynak Holding'in finansal kayıtlarına yönelik 2014 yılı mart ayında bir operasyon yapılmıştı. Uzman ekiplerce 19 şirkette yapılan aramalarda çok sayıda diskin imajı alınmış, dijital belgeler ise kopyalanmıştı. Şirketlere geçtiğimiz eylül ayında da bir operasyon gerçekleşmişti. Baskınlarda elde edilen deliller 250 terabaytlık bir büyüklüğe ulaştı. Devasa bilgi havuzunda bir süredir delil toplayan polis, bilgilerin sadece yüzde 5'inde incelemeyi tamamlamış olmasına rağmen, deliller holdinge kayyum atanması için yeterli oldu.
SAVCI SON ANDA KURTARMIŞTI
Holding, operasyonun 'hukuksuz' olduğu iddiasıyla dava açmış ve bu davada alınan bilgisayar imajlarının geri iadesini talep etmişti. Kaynak Holding yöneticilerinin bu talebi o dönem mahkeme tarafından kabul edilmiş, imajların iadesi gündeme gelmişti. Ancak, bu imajların iadesinin sakıncalı olacağını öngören savcılık, delillerin iade edilmemesini isteyerek çok önemli bir sıkıntının önüne geçmişti. Böylece holdinge verilmeyen dijital deliller, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize (KOM) Şube Müdürlüğü emanetinde açılmadan bekletildi.
İNCELEME KOMİSYONLA BAŞLADI
Üst mahkemeye yapılan itiraz geçtiğimiz temmuz ayında holding aleyhine sonuçlanırken imajların da açılması kararı çıktı. Bunun üzerine İstanbul Anadolu 10'uncu Sulh Ceza Hakimliği imajların açılması ve incelenmesinde çok önemli hukuki bir prosedürü uygulamaya başladı. Mahkeme, para hareketlerinin yeraldığı imajlarla ilgili MASAK, Vergi Denetim Kurulu, Gelir İdaresi ve SGK'nın da aralarında bulunduğu 10'a yakın kurumdan uzman talep etti. Gelen uzmanlarla bir komisyon oluşturuldu. Bu komisyon, imajları açarak içerisindeki bilgilerde incelemeye başladı. Uzmanlar imajları taradıkça rapora dönüştürdü.
BAŞSAVCI BİZZAT SORUŞTURUYOR
250 terabaytlık dijital delillerin şimdiye dek ancak yüzde 5'lik kısmı incelendi. Bu incelemelerde Kaynak Holding hesapları arasında çok sayıda usülsüz para transferine rastlandı. Daha fazla beklenmesi halinde delillerin karartılabileceği, şirket varlıklarının el değiştirebileceği gibi uyarılarla KOM Şube'nin bilgilendirdiği Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 10. Sulh Ceza Hakimliği'nden 'holdinge kayyum atanması kararı' talep etti. Hakimlik bu talebi yerinde gördü ve Kaynak Holding şirketlerine 7 kişilik kayyum heyeti atadı. Operasyonu bir başsavcı bizzat yönetiyor. Deliller üzerindeki incelemeyi uzmanların oluşturduğu komisyon yapıyor. Tüm bunlar paralel örgütün 'hukuksuzluk' şovu yapmasına engel teşkil ediyor.
TİB arşivi de orada mı?
Paralel örgütün amiral gemisi Kaynak Holding'e bağlı şirketlerden Sürat Yazılım A.Ş, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na (TİB) iş yapan şirketler arasındaydı. Dışişleri konutunda yapılan dinleme skandalının ardından TİB'in teknoloji hizmeti aldığı firmalar arasında Sürat Teknoloji'nin bulunması dikkat çekmişti. Bu kapsamda 2014 yılı mart ayında Kaynak Holding'in İstanbul Bulgurlu ve Mahmutbey'deki merkez binalarında yapılan ilk incelemede Sürat Kargo ve bilişim şirketleri üzerinde yoğunlaşılmıştı. Uzman ekipler, Sürat Teknoloji'den ele geçirilen deliller arasında TİB'in kaybolan kayıtlarının bulunup bulunmadığını da araştırıyor.
------------------------------------------------------------------------------
16 FARKLI SEKTÖRDE FAALİYET GÖSTERİYOR
Kaynak Holding 30 şirkete ve 8 bin 300 civarında çalışana sahip bir grup. Ağırlıklı olarak eğitim ve kültür alanındaki faaliyetleri ile biliniyor.
Güvender, dershane yayıncılığı yapıyor. Hemen hatırlatalım dershanelere sahip değil. Sadece dershanelerde öğrencilerin yararlanacağı kitapları basıyor.
Sürat Kargo grubun bir diğer şirketi. Yurt içinde önemli bir pazar payına sahip. Yakın gelecekte yurt dışı operasyonlar için de hazırlanıyor.
PAL isimli şirket çocuklar için eğitici öğretici oyuncaklar yapıyor. Şirketin 400 çeşit eğitim odaklı oyuncağı var.
Zambak adlı şirketle bu oyuncakların dağıtım ve satışı gerçekleşiyor.
Medya planlaması yapan Kaynak Medya, catering alanında faaliyet gösteren Bereket Catering grubun diğer şirketleri.
Nüans Turizm hac faaliyetleri yürütüyor.
NT Mağazacılık yine grubun bir diğer şirketi.
Sürat Kargo ve Eğitim Araçları adlı şirket A'dan Z'ye eğitim araçları üretiyor. Gülen Cemaati'nin yurtdışındaki hemen hemen tüm okullarının donanımını bu şirket sağlıyor. Ancak açılan okullar ille de gerekli malzemeleri bu şirketten almak zorunda değil. Daha uygun teklifler olursa da değerlendiriliyor.
Sızıntı adlı dergi ayda 750 bin adet basılıyor ve dağıtılıyor.
KAYNAK'IN BİLİNMEYENLERİ
30 şirkete sahip Kaynak Holding'in yıllık cirosu 1.5 milyar dolar. Gülen cemaatinin holdingi olarak tanınan Kaynak Holding'in en bilinen markaları ve diğer detaylar şöyle:
Bu şirketler arasında Türkiye'de tanınan bir çok marka da bulunuyor. Bu markaların başında Sürat Kargo, NT Mağazaları, Sızıntı, FEM ve Anafen dershaneleri bulunuyor.
KAYNAKLARINI YURTDIŞINA TRANSFER ETTİ İDDİASI
Bir dönem Koç ve Sabancı Holding'le karşılaştırılacak kadar ekonomik büyüklüğe ulaştığı ileri sürülen Kaynak Holding'in, 17-25 Aralık operasyonu sonrası küçülme yoluna gittiği ve kaynaklarını yurtdışına transfer ettiği iddia edilmişti.
2014'TE GELEN ESRARENGİZ İHBAR
2014 Mart ayında Kaynak Holding bünyesinde çalışan, finans trafiğinde etkili bir pozisyonda bulunduğu belirtilen yönetici konumundaki bir kişinin ihbarı üzerine MASAK, Kaynak Holding'i mercek almıştı.
Yapılan ilk incelemeler sonunda kara para trafiğinin ve vergi kaçakçılığının izine rastlanması üzerine Kaynak Holding'in İstanbul Bulgurlu ve Mahmutbey'deki merkez binalarına MASAK ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından baskın düzenlenmişti.
SIZINTI DERGİSİ'YLE BAŞLADILAR
1979 yılında İzmir'de kurulan holding ticari hayata yayıncılıkla başladı ve Sızıntı Dergisi'ni yayınladı. İlerleyen yıllarda giderek büyüyen holding, eğitimden, yayıncılığa, kargoculuktan, bilişime kadar onlarca sektöre girdi. Sızıntı ayda 750 bin adet basılıyor ve dağıtılıyor.
Kayyum atanan Kaynak Holding, 16 farklı sektörde faaliyet gösteren 30 şirkete sahip. Holding bünyesinde 2014 verilerine göre, 8 bin 300 civarında çalışan var. Ağırlıklı olarak eğitim ve kültür alanındaki faaliyetler gösteren Fetullah Gülen Grubu'nun kurduğu Kaynak Holding, Fem ve Güvender dersaneleri ile eğitim alanında faaliyet gösterirken, kitap, kırtasiye malzemesi gibi eğitim materyalleri üreten şirketleri de bulunuyor. NT Mağazaları, Zambar Yayınları bunlardan bazıları. Sürat Kargo grubun en bilinen şirketlerinden. Yurt içinde önemli bir pazar payına olan Sürat Kargo, yurtdışı taşımacılık için de girişimlerde bulunmuştu.
Kaynak Holding bünyesindeki PAL adlı şirket çocuklar için eğitici öğretici oyuncaklar yapıyor. Şirketin 400 çeşit eğitim odaklı oyuncağı bulunuyor. Zambak adlı şirket, bu oyuncakların ve diğer eğitim materyallerinin dağıtım ve satışını gerçekleştiriyor.
MEDYA VE CATERING
Medya planlaması yapan Kaynak Medya, catering alanında faaliyet gösteren Bereket Catering grubun diğer şirketleri. Nüans Turizm hac faaliyetleri yürütüyor. NT Mağazacılık yine grubun bir diğer şirketi.
Sürat Eğitim Araçları adlı şirket A'dan Z'ye eğitim araçları üretiyor. Gülen Cemaati'nin yurtdışındaki hemen hemen tüm okullarının donanımını bu şirketlerin sağladığı ileri sürülüyor.
Kaynak Holding'in 30 şirketle yaptığı toplam ciro yıllık 1.5 milyar TL civarında.
------------------------------------------------------------------------------
30 MİLYON 9 KASIM'DA UÇTU!
FETÖ’ye finans sağladığı gerekçesiyle kayyum atanan Kaynak Holding’in içinin ilginç yöntemlerle boşaltıldığı anlaşıldı. 1 Kasım seçimlerinin ardından para kaçırma işlemlerine hız veren Kaynak Holding yönetiminin; 9 Kasım günü 30 milyon lirayı kâr payı olarak dağıttığı tespit edildi.
Kaynak Holding'e atanan kayyumlar sonrasında şirkette yapılan usulsüzlükler tek tek ortaya çıkmaya başladı. Fetullahçı Terör Örgütü FETÖ'ye parasal destek sağlayan Kaynak Holding'e atanan bilirkişinin yaptığı ilk incelemeler; şirketlerinin içinin nasıl boşaltıldığını gösteriyor. 1 Kasım seçimlerin ardından harekete geçen Kaynak Holding yönetiminin; 9 Kasım günü bir kalemde 30 milyon liralık kâr payı dağıttığı anlaşıldı. Kaynak Holding yönetiminin aldığı kar dağıtım kararının sicil kayıtlarını gizlediği de anlaşıldı. Ticaret Sicil Gazetesi'nde izine rastlanmayan kar dağıtımı mercek alıntına alındı.
KAYYUM MALİ TAKİPTE
Şüpheli işlemi tespit eden Kayyum heyeti, konuyla ilgili detaylı inceleme başlattı. Mal kaçırmaya benzer bir yöntemle yapılan sözde kar dağıtımı için şirketin hesapları mercek altına alındı. Kar dağıtımı yapılan adreseler için hesap hareketleri takip altına alındı. Holding'te yapılan incelemeler sonrasında belirlenen isimlere mali takip başlatıldı.
BANK ASYA HÂLÂ KULLANILIYOR MU?
Kaynak Holding'e kayyum atanması sürecinde yaşanan gelişmeler; geçtiğimiz yıl Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu TMSF'ye devredilen Bank Asya'nın durumunu da yeniden gündeme getirdi. Holding'e kayyum atamasının yapıldığı gün; Sürat Kargo Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri'ne ait 1,5 milyar liranın Bank Asya üzerinden farklı bir hesaba aktarıldığı da anlaşıldı. Bu işlem; yaklaşık bir yıldır TMSF yönetiminde bulunan Bank Asya'nın paralel bağlantısını yeniden gündeme getirdi.
------------------------------------------------------------------------------
13 ŞİRKET DAHA TESPİT EDİLDİ!
Kaynak Holding'de göreve başlayan kayyumlar, araştırmaları sonucunda holding bünyesinde faaliyet gösteren 13 şirket daha tespit etti.
Alınan bilgiye göre, Kaynak Holding bünyesindeki şirketlerde 2 gün önce çalışmaya başlayan kayyumlar, incelemeleri neticesinde, holdinge bağlı 19 şirket, bir vakıf ve derneğin dışında 13 şirketin daha faaliyet gösterdiğini belirledi.
Şirketler bünyesinde gerçekleştirilen mali işlerle ilgili evrakı inceleyen ve banka hesaplarını kontrol eden kayyumlar, kayyum atamasının yapıldığı gün Sürat Kargo Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri AŞ'nin Bank Asya hesabında bulunan 1 milyon 500 bin liranın farklı bir hesaba transfer edildiğini ortaya çıkardı.
Ayrıca kayyumların göreve başlamasından kısa süre önce Kaynak Holding'e bağlı bazı şirketlerin de kasalarındaki paraları yönetim kurulu kararlarıyla bir vakfa bağışladıkları tespit edildi.
Holding bünyesinde Tekirdağ'da hayvancılık işleriyle ilgili kurulu olan bir şirketin ise mal kaçırdığı belirlendi.
ŞUBELERİN YÜZDE 70'İNİ KAPATMIŞLAR
Sürat Kargo Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri AŞ ile N-T Kitap Kırtasiye Büro Malzemeleri Pazarlama ve Turizm Ticaret AŞ'nin, atamalardan hemen önce şubelerinin yaklaşık yüzde 70'ini kapatarak, toplu işten çıkarma yaptıkları da tespit edildi.
Öte yandan, soruşturmayı yürüten savcılık, "Baran Tarım ve Hayvancılık Sanayi Ticaret AŞ" isimli şirketin Kırklareli merkezde bulunan 4 bin 500 dönümlük devlet arazisine el koyduğunu tespit ederek, durumu kayyumlara bildirdi. Kayyumların da söz konusu şirkete bir genel müdür atadığı öğrenildi.
Kayyumlar, çalışmalarına ilişkin tespit ettikleri bulguları rapor halinde savcılığa sunacak.
BİR ŞİRKETTEN İTİRAZ
Öte yandan, Venero Bilişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin kayyum atanması kararına karşı, Kaynak Holding'e bağlı olmadıkları gerekçesiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne itirazda bulunduğu öğrenildi.
Kaynak Holding'e dev operasyon
Paralel yapı-08 Eylül (2015) 'Kaynak Holding' soruşturması manşetlerimiz
(24 Kasım 2015, 12:53)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: