Hakan Şükür ve Ruanda'nın fahri konsolosu İnanç Çiftçi'nin Yavuz Sultan Selim'e ait 500 yıllık kaftanı Fetullah Gülen'e götürme planı ortaya çıktı. Gülen'in, Yavuz Sultan Selim'in, halifeliğin Osmanlı'ya geçtiği Mısır seferi sonrası giydiği kaftanı öperek 'halifeliğini ilan etme planı' deşifre oldu.
25.06.2016 16:50 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), Yavuz Sultan Selim'e ait kaftanı örgüt lideri Fetullah Gülen'e götürme çabaları deşifre oldu. Gülen'in, Yavuz Sultan Selim'in halifeliğin Osmanlı Devleti'ne geçmesini sağlayan Mısır seferi dönüşünde giydiği kaftanı öperek halifelik hayaline ulaşmayı hedeflediği ortaya çıktı.
Ruanda Cumhuriyeti İstanbul Fahri Başkonsolosu iş adamı İnanç Çiftçi ve eski milli futbolcu Hakan Şükür'ün, Yavuz Sultan Selim'in “öldüğümde mezarımın üstüne örtüle" diye vasiyet ettiği 496 yıllık kaftanı “öpmesi için" 2005 yılında ABD'deki Gülen'e götürmek istediği öğrenildi.
İMAM HER ŞEYİ ANLATTI
Fatih Çarşamba'daki Yavuz Sultan Selim Camii'nin 2001 ile 2008 yılları arasındaki imamlığını yapan B.Ç., İnanç isimli bir iş adamı ile Hakan Şükür'ün Suat Gözütok Hoca'dan kaftanı istediğine şahit olduğunu anlattı. B.Ç. “Suat Hoca'nın sohbetlerine katılan İnanç isimli kişinin Suat Hoca'ya yaklaşarak, 'Hocam, Yavuz Sultan Selim'in kaftanını verseniz, Hocaefendi'ye götürelim, Hocaefendi kaftana yüzünü sürsün, öpsün, geri getirelim' dediğini duydum" dedi. B.Ç. daha sonra “Bunlar kaftanı el altından götürecekler" diye endişe ederek dönemin İstanbul Türbeler Müze Müdürü'nü arayarak durumdan haberdar etmiş.
10 YILDIR DEPODA
Kaftan, kısa süre sonra bakım amacıyla türbeden alınarak İstanbul Türbeler Müze Müdürlüğüne teslim edildi. Öte yandan Yavuz Sultan Selim'in kaftanının aradan geçen 10 yıla rağmen halen Türbeye konulmamasının nedeni de merak ediliyor.
HUMEYNİ GİBİ DÖNMEYİ PLANLIYORDU
İran lideri Humeyni'nin 1979'daki devrim ertesinde Fransa'dan ülkesine dönmesinde olduğu gibi Gülen'in de Türkiye'ye gösterişli bir karşılama töreniyle dönme hazırlıkları yaptığı gündeme gelmişti. Gülen'in döndüğünde kalması için yapılan Ankara Gölbaşı'ndaki muhteşem malikanenin ayrıntıları medyaya yansımıştı. Malikanenin yeri için Ankara'nın en yüksek tepesi seçilmiş, planı için de Amerikan başkanlarının oturduğu Beyaz Saray'dan esinlenilmişti.
ÇANKAYA KÖŞKÜ'NDEN YÜKSEĞE YAPILDI
Paralel yapı tartışmalarının başladığı 2013 sonundan hemen önceki aylarda basına yansıyan haberlerde, Ankara Gölbaşı'na bağlı İncek semtinde (2012'nin sonuna doğru) temeli atılan ve 14 bin metrekarelik arazi üzerinde yükselen dev bir malikâneden bahsediliyordu. Ruhsatı cemaate çok yakın işadamı Akın İpek'e ait olan malikânenin Türkiye'ye dönme planı yapan Gülen için inşa edildiği iddia ediliyordu. Malikane için 1 Ekim 2013'te Gölbaşı Belediye İmar Müdürlüğü'nden alınan ve maliyeti yüksek, büyükelçilik ve vali konaklarına özel verilen V sınıfı A grubu (V-A) inşaat ruhsatı, malikânenin diplomatik merkez ya da saray olabileceği ihtimalini güçlendiriyordu. Ankara'da imara açık en yüksek noktada olan arsa, bin 100 metre rakımda bulunurken malikânenin arsası Çankaya'daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nden daha yüksekte bulunuyordu.
İşte bu malikane haberinin hemen ardından Gülen'in Türkiye'ye dönmesi hususu medyada tartışılmaya başlandı. Ancak kısa süre sonra hükümetin dersanelerin kapatılma kararını alması, ardından paralel örgütün hükümete yönelik 17/25 Aralık soruşturmalarını başlatması, hükümetin buna cevabının ise "tüm inlerine gireceğiz" şeklinde sert olmasıyla çok hızlı gelişen süreç örgütün bütün planlarını değiştirdi. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
Humeyni olamadı, süit boş kaldı!
Humeyni planı suya düştü
(25 Haziran 2016, 16:50)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: