Hemen her duruşmasında flaş gelişmeler yaşanan Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin Mesut Yılmaz´dan Susurluk raporunun orijinalini istemesi heyecana yol açtı. Ergenekon Terör Örgütü´nün askeri kanadı ve finans kaynağı 500 sayfalık o raporda. Raporun kamuoyuna açıklanmayan kısımlarında genellikle çetenin askeri kanadıyla ilgili pek çok ismin yer aldığı ve askeri birimlerle ilgili geniş analizlerin yapıldığı belirtiliyor. Raporun orijinalinin neden sadece Mesut Yılmaz´da olduğu, devletin ilgili birimlerinde, örneğin MİT´te bu raporun neden bulunmadığı da tartışılmaya başlandı. Devlete ait çok gizli bilgilerin devlet arşivinde bulunmayıp emekli bir başbakanın arşivinde bulunması skandal olarak değerlendiriliyor.
Mesut Yılmaz´daki Susurluk Raporu çok şeyi değiştirebilir
Hemen her duruşmasında flaş gelişmeler yaşanan Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin Mesut Yılmaz´dan Susurluk raporunun orijinalini istemesi heyecana yol açtı. Ergenekon Terör Örgütü´nün askeri kanadı ve finans kaynağı 500 sayfalık o raporda. Raporun kamuoyuna açıklanmayan kısımlarında genellikle çetenin askeri kanadıyla ilgili pek çok ismin yer aldığı ve askeri birimlerle ilgili geniş analizlerin yapıldığı belirtiliyor. Raporun orijinalinin neden sadece Mesut Yılmaz´da olduğu, devletin ilgili birimlerinde, örneğin MİT´te bu raporun neden bulunmadığı da tartışılmaya başlandı. Devlete ait çok gizli bilgilerin devlet arşivinde bulunmayıp emekli bir başbakanın arşivinde bulunması skandal olarak değerlendiriliyor.
Birinci ?Ergenekon? davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz´a yazı yazılarak, sadece kendisinde olan Susurluk raporunun orijinalinin iade edilmek üzere istenmesine karar verirken, Yılmaz´ın 1 ay önce kamuoyu önünde söz verdiği gibi orijinal şekli ve ekleriyle birlikte 500 sayfayı bulan raporu mahkemeye eksiksiz olarak sunması bekleniyor. Bizzat Kutlu Savaş tarafından basına verilen, yaklaşık 120 sayfalık Susurluk raporunun orijinalinin, kamuoyuna açıklanmayan kısımları ve ekleriyle birlikte 500 sayfa kadar olduğu ve açıklanmayan kısımlarda genellikle çetenin askeri kanadıyla ilgili pek çok ismin yer aldığı ve askeri birimlerle ilgili geniş analizlerin yapıldığı belirtiliyor. Öte yandan raporun orijinalinin neden sadece Mesut Yılmaz´da olduğu, devletin ilgili birimlerinde, örneğin MİT´te bu raporun neden bulunmadığı merak ediliyor.
RAPOR MİT´İ VE BAZI KURUMLARI RAHATSIZ ETTİ
Kamuoyuna açıklanan raporun açıklanmayan ve sadece Başbakan´a verilen orijinal metninde çok gizli ve önemli bilgilere yer veriliyor. Hatta bu bilgiler sebebiyle MİT, Başbakanlığa Kutlu Savaş hakkında ?devlet sırlarını ifşa edip kamuoyuna açıklamaya yeltendi? şeklinde şikayette bulunmuştu.
YILMAZ ?İSTENİRSE VERİRİM? DEMİŞTİ
Mahkeme heyeti, eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz´a yazı yazılarak, kendisinde olan Susurluk raporu ve eklerinin iade edilmek üzere istenmesine karar verirken, bundan sonraki duruşma tarihi olan 28 Eylül Pazartesi günü Yılmaz´ın raporu sunup sunmayacağı şimdiden merak konusu oldu. Ergenekon davasında mahkemenin Susurluk Raporu´nu talep ettiği Başbakanlık Teftiş Kurulu, Kutlu Savaş tarafından hazırlanan Susurluk Raporu´nun orijinalinin Mesut Yılmaz´a verildiğini açıkladığı bildirilmişti. Yılmaz da bu iddialara Meclis´te cevap verirken, ?Eğer bulunamıyorsa veya mahkemeye verilmek istenmiyorsa, ben de kendi arşivimden temin edip mahkemeye verebilirim? demişti.
RAPORUN İLK DEFA GÜNIŞIĞINA ÇIKACAK BÖLÜMLERİ
Susurluk raporunun ?devlet sırrı? gerekçesiyle açıklanmayan kısımlarının büyük bölümünü çetenin ordudaki yapılanması ve askerler eliyle işlenen suçlar oluşturuyor. Hem faillerin hem de kurbanların isimlerinin yer aldığı bu bölümlerde, sorgusuz sualsiz insan öldürme keyfiliğinin başçavuşlara kadar indiğine dikkat çekiliyor. Ayrıca raporda, adı verilen bazı asker kişilerin yer ve zaman belirtilerek işledikleri suçlar ile derin devlet yapılanmasının ekonomik ayağının da ayrıntılı olarak deşifre edildiği kaydediliyor. Raporun gizli kısımlarında ayrıca Türkiye´deki derin devlet yapılanmasına engaje olmuş kurumlar ile bunların kendi aralarındaki işleyiş şekli de anlatılıyor.
ELKATMIŞ: RAPORUN YILMAZ´DA OLMASI SKANDALDIR
Eski Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, dönemin başbakanı Mesut Yılmaz´ın, Başbakanlık Teştif Kurulu´nun Susurluk Raporunu elinde tutmasının bir skandal olduğunu söyledi. NTV´ye konuşan Elkatmış Rapor, devletin arşivine konulmalı dedi. Elkatmış NTV´nin sorularına şu yanıtları verdi:
Bir rapor hazırlanıyor ve bu tek bir nüsha olarak aslı dönemin başbakanında ve hala kendisinde bulunuyor. Bunun sebebini neye bağlarsınız?
Mehmet Elkatmış: Bu bir skandaldır. Bu raporu sayın Mesut Yılmaz başbakan olarak kendisine bağlı olan resmi bir kurum olan başbakanlık teftiş kuruluna görev olarak vermişti. Ve başbakanlık teftiş kuruluda konuyu inceleyerek bir rapor sunmuştu. Bu resmi bir görevdi ve devletin arşivinde olması gerekliydi bu raporun. Ama maalesef bu olay dolayısıyla anlıyoruz ki bunun tek nüsha olarak hazırlanmış ve sayın Mesut Yılmaz´daymış. Böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değil nasıl kendisinde bırakmış bunu devletin arşivinde olması gerekli. Zaten bu raporun belli bölümleri gizli kaydı bulunduğundan dolayı o zaman sayın mesut Yılmaz tarafından basın toplantısında açıklanmıştı ama bu gizli bölümleri açıklanmamıştı. Bunu anlayışla karşılayabiliriz belki ama resmen hazırlanan devletin arşivinde bulunması gerekli olan bir raporun kendisinde bulunmasını bir skandal olarak nitelendiriyorum.
Siz o dönem komisyon başkanı iken bunu talep etmiş miydiniz?
Mehmet Elkatmış: Hayır, bizden sonra kuruldu bu komisyon. Biz TBMM Araştırma Komisyonu başlatmıştık 1996´nın sonunda... 1997 Nisan´ın başında raporumuzu verdik. Sayın Mesut Yılmaz´ın bu soruşturma izni 1998´de yanılmıyorsam hükümeti kurduktan sonra bunları emretti. Ve uzun bir çalışmadan sonrada 1998 yılı içinde yanılmıyorsam bu rapor verilmişti. Bizden sonra olduğu için bizim bu raporu görmemiz ya da istememiz mümkün değil.
Ama daha sonra açıklanmayan bölümlerden bir kısmı da yine gazetelerde yer aldı. Bunlar genellikle faili meçhullerle ilgili. Sizde okudunuz herhalde o bölümleri ne dersiniz? Komisyonda meseleyi irdelemeye çözmeye çalışırken yakalayamadığınız veya aklınızda olan bir takım şüphelerin karşılığını o gizli bölümlerde gördünüz mü?
Mehmet Elkatmış: Tabi bir takım telefonlarla ilgili şeyler de var. O rapor tabiki önemli bir rapor. Bu işlerdeki çirkinliklerin pisliklerin bir kısmını göz önüne seriyordu. Genel bir fotoğrafını çekmişti ve genelin içinde de misal kabilinden bazı özel şeyleri de belirtiyordu. Örneğin Ömer Lütfü Topal cinayetinde olduğu gibi özel bazı şeylerin fotoğraflarını daha net ortaya koyuyordu. Biz soruşturma komisyonu olmadığımız için böyle bir şansımız yoktu. Telefon kayıtlarını dahi inceleyemiyorduk. Telefon kayıtlarını dahi göndermediler bize bazı kurumlar. Ama orada bunu yapmışlardı çünkü Soruşturma Komisyonu,Teftiş Kurulu olduğundan başbakanın verdiği bir soruşturma izni vardı. Bizim soruşturma iznimiz yok ve burada karışıklık oluyor. Kamuoyunda ´siz niye bir takım bilgilere ulaşamadınız´ gibi bir şey var. Şöyle ki soruşturma komisyonları ancak başbakan ve bakanların görevleri ile ilgili suçlardan dolayı kurulabilir TBMM´nde. Bizimki araştırma komisyonu. Yetkilerimiz sınırlı... Adam gelmezse yapacağın bir şey yok. Ama soruşturma komisyonları gelmek mecburiyetinde.
Ergenekon´a bakan mahkeme Susurluk´a eğiliyor. Bunun göstergesi raporu istemesi. Ne dersiniz bir yere varır mı?
Mehmet Elkatmış: İnşallah varsın da ülke de bu kamburdan kurtulsun. İnsanlarımız artık korkusuzca yaşasınlar, her şey hukuk içinde olsun. Devlet zarar görüyor deniyor da bilakis güçlenir bence. İnsanlar huzur içinde güven içinde yaşarlar artık her şey hukuk içinde çözümlenmeye çalışılır, hukuk dışı işler olmaz. ( ntvmsnbc)
(05 Eylül 2009, 14:50)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Mesut Yılmaz´ın hazırlattığı Susurluk raporu manşetlerimiz
Susurluk raporu