Tam
EskidenYeniye
 

İzmir 270 sanıklı Fetö davası

İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin, 152'si tutuklu 270 sanığın yargılanmasına hafta sonu arasından sonra Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde devam edildi. 6-7-8-9-10 Şubat'taki peşepeşe görülen duruşmalar, araya giren hafta sonu nedeniyle 13 Şubat Pazartesi'ye ertelendi.

Önceki haber title=Sonraki haber

11.02.2017 10:25 İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin, 152'si tutuklu 270 sanığın yargılanmasına haftasonu arasından sonra devam edildi.

06.02.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada 68'i tutuklu, 14'ü tutuksuz toplam 82 sanık ile taraf avukatları hazır bulundu.

Sanıklardan, darbeyi planlayan "Yurtta Sulh Konseyi"nce Manisa ve İzmir'de sözde "sıkıyönetim komutanı" ilan edilen eski Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen, eski NATO Kara Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Salih Sevil, eski Bornova 57. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol, eski Ulaştırma Personel ve Eğitim Komutanı Tümgeneral Mustafa İlter, eski İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Osman Nadir Saylan ile eski Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Hakan Eser, 30 Ocak'ta savunmalarını yapmıştı.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile (SEGBİS) kayda alınan duruşmanın altıncı oturumunda savunmasını yapan tutuklu sanık Çelik, soruşturma aşamasında emniyet ve savcılıkta verdiği ifadeleri tekrar ettiğini, iddianame ve tanık ifadelerinde yer alan aleyhine beyanları kabul etmediğini söyledi.

Sanık Çelik, darbe girişiminden bir hafta önce, 16 Temmuz 2016'da izne çıkacak şekilde planlama yaptığını, darbe girişimine ilişkin önceden bilgi sahibi olmadığını iddia etti.

15 Temmuz'da karargaha "sivil kıyafetlerle" neden gittiği yönündeki soruya "imzalamam gereken evraklar vardı" karşılığını veren Çelik, iddianamedeki Ege Ordusu Komutanlığında gerçekleştiren eylemlerle darbeye teşebbüste "etkin olarak rol aldığı" suçlamasını kabul etmedi.

Çelik, darbe girişimini nöbetçi bir subaydan öğrendiğini, olayları televizyondan takip ettiğini, TSK'dan geldiği belirtilen ve tuhaf bulduğunu düşündüğü bir mesajdan kuşkulandığını ancak Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'in emirleri doğrultusunda çalıştığını savunarak neden tutuklandığını "bilmediğini" ileri sürdü.

Helikopter hareketliliğini normal bulmuş

O gece, karargahta görülen ve burada görevli olmayan bazı rütbeli askerlerin eski Ege Ordusu Komutanlığı Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Hakan Eser'le konuşmasının ardından karargahtan ayrıldığını ileri süren Çelik, iddianamede, "Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'i derdest etmeye gelen karargahtaki helikopter hareketliliğine" ilişkin ise "Helikopter sesi duyduk, bunlardan ordu komutanımızın bilgisi olduğunu ve daha önce de burada helikopter kullandığını düşündüğümden, bu hareketlilik normal geldi bana." beyanında bulundu.

Çelik, "(KHK ile kapatılan) Maltepe Askeri Lisesi personelinin Ege Ordusu Komutanlığında bulunan iş birlikçileri ile kamuflaj (savaş) elbiseleriyle Ege Ordusu Karargahına gelmelerini, Ege Ordusu Komutanlığını ele geçirme amaçları doğrultusunda hareket ettikleri"ne dair iddiaları ise gruba liderlik etmediğini söyleyerek, "Bunların özel bir maksatla geldiklerini düşünmedim." şeklinde değerlendirdi.

Çelik, hakkındaki tüm suçlamaları "kişisel husumetlerden" kaynaklandığını iddia etti.

Kozmik odaya açılan kapı açık bırakılmış

İddia makamının, "Ortalığın yangın yerine dönüştüğü ve olayların karışık olduğu bir gecede, gerek Maltepe Askeri Lisesinde gerekse istihkam okulundan rütbelilerin, karargaha gelmesi şüpheli bir durum değil mi?" sorusuna sanık Çelik, "Burada şüpheli bir durum görmedim" diye cevap verdi.

Sanık Çelik, soru cevap bölümünde kendisine yöneltilen "Karargahta, hem istihbarat hem harekat merkezine hem de kozmik odaya açılan ve yüksek güvenlikli kapıları kim açık bıraktı?" şeklindeki soruyu ise "Oradaki giriş çıkışlar zahmet ve külfet getirmesin diye kapılar açık bırakılmış. Açık bırakan da kapanmasın diye bir takoz yerleştirmiş. Bu sene yapılan Efes Tatbikatı'ndan önce hayata geçirilen yüz tanıma sistemi de bazen çalışıyor bazen de çalışmıyordu. Kapıları bu şekilde kim açtı ben de bilmiyorum." şeklinde yanıtladı.

Savunmasına mesleki hayatını ve çalışmalarını anlatıp başlayan Oksal Çelik, geçen Ağustos ayındaki YAŞ karalarında başka göreve atanmayı beklediğini söyledi. Darbe girişiminden 1 gün sonra 16 Temmuz tarihinde 20 günlük izne çıkacağını, bunun içinde Bozcaada'da bir otelde yer ayırttığı bilgilerini veren Oksal Çelik, 15 Temmuz günü de oğlunun Maltepe Askeri Lisesi'ndeki mezuniyet törenine katıldığını ifade etti. Törende Kara Kuvvetleri Komutanıyla sohbet ettiklerini, oğlunu ve kendisini tebrik ettiğini anlatan Oksal Çelik, şöyle dedi:

"15 Temmuz günü gün boyu süren faaliyetlerden sonra akşam 20.30 gibi evrakları imzalamak içini karargaha mesai saati dışında olduğum için sivil olarak gittim. Odadaki çalışmalarımdan sonra kalemlerimi unuttuğum için otoparktaki aracıma gittim. Döndüğüm sırada harekat merkezi nöbetçisi Yarbay, bana bir mesaj geldiğini söyledi. Onunla birlikte içeriye girdim. Mesajı okuduğum sırada televizyonda da, boğaz köprüsündeki hareketliliğin görüntüleri vardı. Hemen Tuğgeneral Hakan Eser'i aradım. Yolda olduğunu söyledi. Bunun üzerine de onu bina dışında bekledim. Ardından odasına geçtik. Karargah nöbetçisi bu sırada iki yeni mesaj daha getirip tuğgenerale verdi. Bu anlarda Maltepe Askeri Lisesi'nin komutanı ve yardımcısı gelmişti. Hakan Sever'in talimatıyla onlar, önce benim odama geldi, ardından karargahtan ayrıldılar."

ALBAY WHATSAPP GRUBUNDA FETÖCÜ GENERALLARİN İSİMLERİNİ VERMİŞ

Darbe girişimi anında Albay Ümit Topaloğlu'nun, "FETÖ'cüler darbe yapıyormuş, TSK'ya sahip çıkmamız lazım" sözleriyle odasına geldiğini ifade eden Oksal Çelik, "Cep telefonundaki WhatsApp grubunda yer alan FETÖ'cülerin isimlerinin bulunduğu listeyi gösterdi" dedi. Darbe girişimi anlarında bile odasında evrak imzaladığını ileri süren Oksal Çelik, kendisinin suçlanmasının da kişisel husumete dayandığını ileri sürdü. Bazı albayları isim verip suçlayan Oksal Çelik, şöyle konuştu:

"Kim yapmış olabilir diye düşünüldüğü sırada adım gündeme gelmiş ve söylemişlerdir. Ben itham edildiğimi düşünüyorum. Darbe yanlısı ifadem ve söylemim olmadı. Televizyondan olayları takip ettik. Ordu komutanı bir kez olsun beni o gece ikaz etmedi. Ordu komutanının emirlerini yerine getirdim. Neden gözaltına alındığımı bilmiyorum" dedi. Harekat merkezindeki hareketlerinin şüpheli olduğuna yönelik suçlamaları reddettiğini vurgulayan Oksal Çelik, şöyle konuştu:

"H.P. Albay, beni kötüleyip, şüpheli davrandığımı söyleyip ordu komutanına şikayet etmiş. Olaylara vakıf olamayan bir albayın yönlendirmesiyle, ordu komutanının talimatıyla gözaltına alındığımı düşünüyorum. Ben karargah santralini kapatmadım. Talimat vermedim. Bu iletişimi kısıtlamaktır. Darbecileri zora sokardı. Eğer destek vermek güvenlik kamerası sistemini kapatırdım. Maltepe Askeri Lisesi personeline talimat verdiği iddialarını reddediyorum. Memduh Hakbilen ve Hakan Eser'le birlikte hareket etmedim. Memduh Hakbilen'in bir saat 04.00'da gördüm. Bir de sabah gözaltına alındığında minibüste."

Kimseye yasa dışı bir faaliyet için emir vermediğini savunan Oksal Çelik, darbeci olmadığını, kimseden emir almadığını, FETÖ'ye karşı sempatisinin bulunmadığını anlattı.

Davada, eski Hava Harp Akademisinde öğretim görevlisi Binbaşı Recep Kılıç'ın savunması alındı.

Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki duruşma salonunda, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen oturumda, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) kaydedilen duruşmada, savunması alınan tutuklu sanık Kılıç, darbe girişiminin yaşandığı gün, tutuklu sanık eski Ege Ordusu Komutanlığı Harekat Başkanlığı Plan ve Harekat Şube Müdürü Yarbay Mustafa Toklu tarafından aranarak, gerekçesi bildirilmeden Ege Ordusu Komutanlığına çağrıldığını bu çağrının, yaklaşık 8 aydır üzerinde çalıştığı "Savaş Planı" için olduğunu varsayarak İzmir'e geldiğini iddia etti.

Karargaha gittiğini, darbe girişimine ilişkin yayın yapan haber kanallarında köprünün askerler ve tanklarca kapatıldığını gördüğünde "İki ülke arasında savaş var" diye düşündüğünü anlatan Kılıç, iddianamede hakkındaki suçlamaları reddetti.

Nöbetçi amirin telefonundan WhatsApp'tan MİT binasının vurulduğuna ilişkin görüntüleri izledikten ve karargahın kapatılan santralinin açılma talimatını öğrendikten sonra kafasında soru işaretlerinin oluştuğunu öne süren sanık Kılıç, iddianamede, "Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'i derdest etmeye gelen karargahtaki helikopter hareketliliğine" ilişkin "Helikopter sesi duyduğumda, 'terör saldırısı' var diye düşündüm. Darbe girişimi hiç aklıma gelmedi." şeklinde ifade verdi.

Darbe başarısız olunca firar ettiler

FETÖ'nün darbe girişiminde Ege Ordusu karargahını ele geçirmeye çalıştıkları, başarısız olmalarının ardından tutuklu sanık Toklu ile birlikte firar etmesine ilişkin Kılıç, "Saat 00.30 sıralarında karargahtan ayrılarak Yarbay Toklu ile bir yüzbaşının otomobiliyle Bornova'ya giderken, Yüzbaşı Eser Bingül (tutuklu sanık) beni aradı ve bizi karargaha çağırdı. Radyodaki bazı haberleri duyduk gözaltına alınarak tutuklanacağımızı düşünerek geri dönmedik." ifadelerini kullandı.

Otostop çekerken bindikleri taksi ve saklandıkları ev FETÖ ile bağlantılı

Daha sonra otomobillerini bırakıp başka bir taksi ile Tire'ye gittiklerini biraz gezdikten sonra otostop çektiklerini ve bir aracın kendilerini aldığını iddia eden Kılıç, "Mustafa Yarbay'ın 'doktora tezi hazırlıyoruz, bir iki hafta kalacak bir yer arıyoruz.' dediği araç sahibi de 'köyde evim var, kira için aylık bin lira isterim' dedi. Adama 500 lira verdikten sonra eve gittik. Bir süre sonra yakalandık. Adamın ağabeyinin hakim olduğunu, meslekten ihraç edildiğini ve FETÖ'den tutuklandığı sonradan öğrendim. O adamı ilk defa orada gördüm, kendisi de meslekten ihraç edilen bir öğretmen olduğunu duydum. Örgütle bağlantısı olan birinin evinde kalmamız tamamen tesadüftür." şeklinde savunma yaptı.

İddia makamının, "Cep telefonundan gelişmeleri takip ettin mi?" sorusuna, sanık Kılıç, "Şarjım olmadığından, telefonumdan gelişmeleri takip edemedim." cevabını verdi.

Mahkeme heyeti, duruşmaya yarına kadar ara verdi.

07.02.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan ve 270 sanığın yargılandığı davada, eski Ege Ordusu Komutanlığı Harekat Başkanlığı Plan ve Harekat Şube Müdürü Yarbay Mustafa Toklu ile plan subayı kurmay yüzbaşı Eser Bingül'ün savunması alındı.

Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki duruşma salonunda, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen oturumda, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada tutuklu sanık Toklu, geçici görevle Ankara'da sınav komisyonunda görevlendirildiğini, 15 Temmuz günü ise tutuklu sanık eski Ege Ordusu Komutanlığı Harekat Başkanı Kurmay Albay Oksal Çelik'in aramasıyla uçakla İzmir'e geldiğini söyledi.

Tutuklu sanık eski Hava Harp Akademisi öğretim görevlisi Binbaşı Recep Kılıç ile yaklaşık üç saat Bornova'da sohbet ettikten sonra saat 22.00 gibi Ege Ordusu Komutanlığı karargahına gittiklerini anlatan Toklu, şöyle konuştu:

"Cep telefonuna baktığımda haberlerde bir terör olayı olduğunu düşündüm. Ne olduğunu anlamak için önce ordu harekat merkezine sonra da Oksal Çelik'in odasına gittim. Orada birileri vardı. Televizyonda darbeyle ilgili bir şeyler söyleniyordu. Oda kalabalık olunca konuşma fırsatı bulamadan oradan ayrıldım. Karargahta ortalık sakinleşince gece Recep Kılıç'ı da alarak bir yüzbaşının aracıyla komutanlıktan ayrıldık."

15 Temmuz gecesi, herhangi bir eylemde bulunmadığını, eylemsizlikten suçlandığını, ?silahının yanında olmadığını savunan Toklu, iddianamede kendisine yöneltilen suçlamaları reddettiğini söyledi.

Tutuklu sanık Bingül'ün savunması

Tutuklu sanık Bingül ise 15 Temmuz FETÖ'nün darbe girişiminin yaşandığı gecenin sabahında, karargaha gelen emniyet mensuplarınca gözaltına alındığını ifade etti.

Darbe girişimine destek olmadığını kanıtlamak için bir kez emniyette, iki kez de cumhuriyet savcılığına ifade verdiğini vurgulayan Bingül, darbeye karşı eylemde bulunduğuna ilişkin somut eylemlerinin olduğunu söyledi.

15 Temmuz günü, şehir dışından misafirlerinin olmasına rağmen tutuklu sanık Kılıç'ın kendisini arayarak karargaha çağırdığını, daha önce de akşam ya da gece saatlerinde buna benzer görevlendirmeler olduğundan bunu normal karşıladığını anlatan sanık Bingül, kimseye kamuflaj elbise ayarlamadığını, silahsız şekilde karargaha gittiğini savundu.

Eski Boğaziçi Köprüsü'ndeki askeri hareketliliği, kayınpederinin kendisine gönderdiği WhatsApp mesajıyla öğrendiğini iddia eden sanık Bingül, bazı askeri personelle televizyon kanallarında yayınlanan haberlerde bir şeyler olduğunu gördüklerini ancak anlamlandıramadıklarını, neden göreve çağrıldıklarını bilmediklerini iddia etti.

Sabaha kadar karargahın harekat merkezinden ayrılmayarak komutanlarının verdiği emirleri yerine getirdiğini dile getiren Bingül, "Efes Tatbikatı'nda etkin rol almam nedeniyle Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep beni tanırdı. Bu sebeple kendisine bazı sorular sorarak karargahın emniyetinin sağlanması için emirler verdim ve darbe karşıtı eylemlerde bulundum. Orgeneral Recep, saat 02.00 civarı beni ve askeri hakim Uğur Zeybek'i odasına çağırarak Ege Ordusu Komutanlığının darbeye karşı olduğu, darbecilerden gelen emirlere uyulmaması gerektiğine ilişkin bir yazılı mesaj hazırlama emrini verdi. Biz de kapsamlı bir yazı yazarak, bu emri birliklere önce sözlü sonra da yazılı olarak ilettik. Ordu seviyesinde yayınlanan bu mesajı bizzat ben kaleme aldım ve Orgeneral Recep'e imzalattım. Saat 06.00'ya kadar da bu emrin takibini yaptık." dedi.

"Dışarıda polisler ve halk var, ne yapalım"

Denizli 11. Motorize Piyade Tugayında görevli bir üsteğmenin kendisini arayarak, "Burada garip bir şeyler oluyor, kimseye güvenmediğimden sizi arama gereği duydum. Çardak Havaalanında hareketlilik var, ne yapalım" şeklinde ifadeler kullandığını anlatan sanık Bingül, şöyle devam etti:

"Üsteğmenin bilgisini teyit etmek için Denizli'deki tugayı aradığımda, telefona çıkan binbaşı rütbesindeki kişi bana, 'Dışarıda birliğimiz yok' deyince durumdan şüphelendim. Tekrar aradığım üsteğmen, 'Kurmay Albay Erol Akman'ın (Meslekten ihraç edilen) komutasında Çardak Havaalanındayız. Dışarıda polisler ve halk var, ne yapalım' diye bilgi verince ben de, 'Kanunsuz bir şekilde orada duruyorsunuz. Durum ciddi, gerekirse geri dönün' talimatı verdim. Durumu, eski Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Hakan Eser'e bilgi verdim. Eser de bana bu durumun durdurulması için talimat verdi. Üsteğmenin anlattıklarını başka bir komutana anlattıktan sonra Orgeneral Recep'e de durumu arz ettik. Orgeneral Recep'ten, havaalanındaki komutanların teslim olması yönündeki emri almalarının ardından daha sonra bu emirle 7-8 komutan teslim oldu."

"Darbe karşıtıyım"

Darbe girişiminin başarısız olmasında etkin olarak çalıştığını savunan sanık Bingül, "Komutan ve amirlerim ne dediyse onu yaptım. Onların emirleri doğrultusunda karargaha gittim. İrademle Denizli'deki olaya müdahale etmem, darbe karşıtı olduğumun en somut göstergesidir." ifadesini kullandı.

Kimseden kanunsuz emir almadığını, kimseye de kanunsuz emir vermediğini, hata yapmış olabileceğini ancak suçsuz olduğunu ifade eden sanık Bingül, komutanlardan takdir beklerken, bir tanığın aleyhine verdiği ifadeden tutuklandığını, 15 yaşından beri giydiği askeri kıyafeti yeniden giymek ve itibarını kazanmak istediğini belirtti.

Davada, eski Maltepe Askeri Lisesi Komutanı Ufuk Gökşen'in savunması alındı.

Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki duruşma salonunda, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen oturumda, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada tutuklu sanık Gökşen, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında ne yaptığını anlattı.

"Kimse yoktu dediği komutanlığa ikinci kez gitti"

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminden birkaç saat önce, kapatılan Maltepe Askeri Lisesi Komutanlığı görevine atandığından okulun eski komutanı tutuklu sanık Kadir Canpolat'tan görevi devraldığını, İzmir'e yeni tayin olması nedeniyle Canpolat'ın kendisine şehri tanıttığı sırada cep telefonundan darbe girişimine ilişkin haberleri okuduğunu ileri süren Gökşen, bunun üzerine Ege Ordusu Komutanlığına gittiklerini, orada kimseyi görmeyince okula döndüklerini burada öğrencilerin askerleri okulun dışına çıkartmadıklarını gördüğünü anlattı.

Darbecilerden gelen direktifleri bir astsubayın Canpolat'a gösterdiğini öne süren Gökşen, daha önce sivil araçla gittikleri ancak kimseyi görmedikleri Ege Ordusu Komutanlığına, bu kez resmi araçla ve "sağlıklı bilgi almak için tekrar gittiklerini" iddia etti.

"Yüzde 40 işitme kaybım var helikopter sesini duymadım"

Plakasını "tedbir amaçlı" kapattıkları resmi aracın bagajında kalaşnikof silahların olduğunu sonradan gördüğünü ileri süren Gökşen, "Karargaha resmi prosedürle girdikten sonra harekat istihbarat biriminin olduğu binaya gittik. Kesinlikle komutanlık binasına gitmedik. Girişte karşılaştığımız, çok tedirgin olduğunu gözlemlediğim Ege Ordusu Komutanlığı İstihbarat Başkanı olumsuz bir durumun olmadığını söyledikten sonra oradan ayrıldık. Binaya girişte herhangi bir helikopter sesi duymadım. Zaten raporum da var. Kulaklarımın birinde yüzde 30, diğerinde yüzde 40 işitme kaybı var." dedi.

Gökşen, daha sonra tekrar eski Maltepe Askeri Lisesine döndüğünü, darbenin başarıya ulaşmamasının kendisi gibiler sayesinde olduğunu öne sürerek, "Kimseye talimat vermedim. Sonuç olarak verdiğim talimatlar darbeye yaramayan talimatlardır. Üzerime atılı suçlamaları gördükten sonra 'Keşke Ege Ordusu Komutanlığına gitmeseydim' dedim." ifadelerini kullandı.

Kalaşnikoflar ile karargaha gitti "Tabancam dahi yoktu" dedi

Sanık Gökşen, iddianamede kendisine yönelik "Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'in derdest edilmesinde görevlendirildiği" suçlamasına ilişkin ise "O gece tabancam dahi yok. En az 10 koruması olan bir orgenerali nasıl bu şekilde derdest edebilirim?" savunmasını yaptı. Gökşen, bindikleri aracın bagajındaki kalaşnikofları ise sonradan gördüğünü iddia etti.

Mahkeme Başkanı'nın, "Ankara'da yürütülen bir soruşturmada, itirafçı olmak isteyen bir hakimin, senin hakkında FETÖ/PDY bağlantısı olabilir şeklindeki iddiasına ne diyorsun?" sorusunu, sanık Gökşen, "Bu iddiayı kesinlikle reddediyorum. Tamamen yalan. Neden böyle bir beyan verdiğini bilmiyorum, belki de kendisini kurtarmak için böyle bir beyan verdi." diye cevapladı.

Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın devam edilmesini kararlaştırdı.

08.02.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan 270 sanıklı davada, eski Maltepe Askeri Lisesi Komutanı Albay Kadir Canpolat'ın savunması alındı.

Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki duruşma salonunda, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen oturumda, 54'ü tutuklu ve 8'i tutuksuz sanık ile taraf avukatları hazır bulundu.

Kimlik kontrolünün ardından Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada, tutuklu sanık Canpolat, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'in derdest edilmesi girişimi ve darbe teşebbüsünün yaşandığı gece diğer sanıklarla hareket ettiğine ilişkin suçlamalarla ilgili savunma yaptı.

Sanık Canpolat, 15 Temmuz günü, kapatılan Maltepe Askeri Lisesindeki devir teslim töreninin ardından okulun yeni komutanı tutuklu sanık Ufuk Gökşen'le İzmir'de gezerken akşam saatlerinde sosyal medyada askerlerin İstanbul'da sahaya indiğine dair ve terör olaylarına ilişkin bazı haberler okuduğunu belirterek, terör örgütü PKK'nın bazı şehirlerde eylem yapacağına yönelik istihbarat raporlarından bilgisi olduğundan, İzmir ya da bazı karargahlara "saldırı olabilir" düşüncesiyle, sağlıklı bilgi almak için Ege Ordusu Komutanlığına gitme kararı aldığını savundu.

"Lanet olası sıkıyönetim direktifini gördüm"

Sanık Gökşen'le kimlik ve araç kaydı yaptıktan sora ordu karargahı nizamiyesinden giriş yaptıklarını, karargaha sızma gibi bir durumun olmadığını öne süren Canpolat, Harekat İstihbarat Başkanlığında kimsenin olmaması ve ışıkların kapalı olması nedeniyle karargahtan ayrıldıklarını söyledi.

Maltepe Askeri Lisesine geldikten sonra kışla misafirhanesine bıraktığı sanık Gökşen'den, bazı eşyalarını almak için komutanlık odasının anahtarını alarak odasına gittiğini ileri süren Canpolat, şunları kaydetti:

"Karargaha döndüğümde beni karşılaması gereken nöbetçi amirin Ege Ordusu Komutanlığına gittiğini öğrendim. Bu esnada, Astsubay Şahin Öztürk bir zarfla bana geldi. İçine açıp baktığımda sözde lanet olası sıkıyönetim direktifini gördüm. Bu sırada Albay Murat Alparslan da beni arayarak bir kısım personel ve öğrencinin Ege Ordusuna çağrıldığından bilgimin olup olmadığını sordu. Ben de 'Bilgim yok.' dedim. Komutanlığı askeri hattan aradım ancak kimseye ulaşamadım.

Okul karargahında televizyondan gelişmeleri takip ettim. Daha sonra okul karargahına gelen Albay Ufuk Gökşen ile bilgi almak için yeniden Ege Ordusu Komutanlığına gittik."

Tutuklu sanık eski Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Hakan Eser ile kısa süreli yaptığı görüşmede Eser'in, "Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararları ile tasfiye edilecek bazı generaller bu işe kalkışmış." demesinin ardından darbe girişiminin kimler tarafından yapıldığını net şekilde anladığını öne süren sanık Canpolat, komutanlığa gittiklerinde Maltepe Askeri Lisesindeki askeri personeliyle karşılaştığını ancak onlarla ortak hareket etmediğini savundu.

"Binbaşıda gece görme bozukluğu vardı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamalarının ardından darbe girişimi olduğunu anladıktan sonra 01.00 sıralarında evine gittiğini öne süren Canpolat, Ege Ordusu Komutanlığına giderken araçlarındaki silahlara ilişkin ise şu beyanlarda bulundu:

"Astsubay Şahin Öztürk'e aracın ve silahların hazırlatılması emrini verdim. Bize dışarıda tehdit arttığında askeri araçlarda silahlı bir muhafız ya da silah bulundurulması emrini Ege Ordusu Komutanlığımızdan daha önceden almıştık. Biz de göreve gittiğimizde silahları yanımıza alıyorduk. Araçta ne kadar silah olduğunu net olarak hatırlamamakla, 4 AK-47 modeli silahın olduğunu hatırlıyorum. Karargaha gittiğimizde silahları araçta bıraktık. Benim de üzerinde tabancam yoktu."

Orgeneral Recep'in derdest edilmesine yönelik suçlamalara ilişkin beyan veren sanık Canpolat, "Konuyla ilgili bilgi sahibi değilim. Ordu Komutanı'nı almaya gelen helikopterlerden de bilgim yok. İnanın, helikopter pistinin yerini bile bilmiyorum. Kışlaya o gün giden Binbaşı Durmuş Ali Vurkun'da (tutuklu sanık) gece görme bozukluğu vardı. Bir diğer asker, yıl boyunca yapılan atışlarda başarı elde edemedi. Bir diğeri Orgeneral Recep'in karargahtaki odasının yerini bilmiyor. Benim hiçbir özel yeteneğim yok. Bunlarla mı Orgeneral Recep derdest edilecekti?" ifadelerini kullandı.

FETÖ ile bağı olduğuna ilişkin iddiaları reddeden sanık Canpolat, komutanlık yaptığı dönemde FETÖ ile bağlantısını tespit ettikleri bazı askeri öğrencilerin ailelerinin de rızasıyla okuldan ilişiğinin kesildiğini savunmasına ekledi.

Davada, eski Maltepe Askeri Lisesi Tabur Komutanı Yarbay İsmail Selvi'nin savunması alındı.

Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki duruşma salonunda, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen oturumda, 54'ü tutuklu, 8'i tutuksuz sanık ile taraf avukatları hazır bulundu.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada, tutuklu sanık Selvi, iddianamede kapatılan Maltepe Askeri Lisesi askeri personelinin Ege Ordu Komutanlığına giderek darbe girişimine destek verdikleri, diğer sanıklarla ortak hareket ettikleri, ordu harekat merkezindeki faaliyetleri kontrol altına almaya çalıştıklarına ilişkin suçlamalar hakkında savunmasını verdi.

Aynı davada tutuklu bulunan Albay Murat Alparslan tarafından 15 Temmuz günü göreve çağrıldığını söyleyen Selvi, televizyon izlemediği ve internete girmediğinden ülkede neler olup bittiğine dair bir bilgisinin olmadığını savundu.

Selvi, Ege Ordu Komutanlığı karargahına giderken yolda karşılaştığı sanık Alparslan'ın emirleri doğrultusunda bölük komutanlarını da göreve çağırdığını, daha önce hiç bilmediği karargaha gittiklerini ve bir uzman çavuştan yol tarifi alarak bilgi almak amacıyla ordu harekat merkezi binasına ulaştıklarını iddia etti.

Ordu harekat merkezinde karşılaştıkları Maltepe Askeri Lisesi personeli grubuyla tutuklu sanık eski Ege Ordu Komutanlığı Kurmay Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Hakan Eser'in odasına geçtiklerini kaydeden sanık Selvi, "Eser'in odasında televizyondan bazı haberleri görünce, harekat merkezine girdim. Hiç tanımadığım iki yarbay ve bir astsubay sürekli bir koşuşturma halindeydi. Televizyonda, Ankara'da uçakların uçtuğunu, İstanbul'daki eski Boğaziçi Köprüsü'ndeki tank ve askeri hareketliliği ilk kez burada gördüm. Bazı televizyonlarda 'Darbe girişimi olabilir' tarzında haberleri ve Başbakan Yıldırım'ın 'Bu bir kalkışmadır' banttan yayınını izleyince, olayların Ankara ve İstanbul ile sınırlı olduğunu düşündüm. Çünkü İzmir'de bunlara benzer bir durum yoktu." dedi.

Tutuklu sanık Yarbay İbrahim Fatih Büyükbaş'ın "Bizi buraya çağırdılar, kimse bir şey söylemiyor. Darbe girişimi iddiası var, okulda öğrenciler var, onların güvenliği için okula gidelim." dedikten sonra okula döndüklerini ileri süren Selvi, "Karargahta 35 dakika kaldım, silahım yoktu. Karargahtakilerden ya da Maltepe Askeri Lisesindeki personelden darbeyi destekleyen bir ima dahi duymadım. Buna dair ufacık bir sözüm ya da fiilim olmadı. Savcılıkta verdiğim ifadede de darbecileri lanetleyen sözlerim oldu. Suçum yok, suçum varsa amirimin emrini yerine getirmemdendir." beyanında bulundu.

Sanık Selvi, iddianamede yer alan, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'in bölgedeki "en yüksek" rütbeli komutan olması nedeniyle bir kriz anında İzmir'deki tüm komutanlıklar üzerinde "çatı olma yetkisi" olduğunu hatırlatarak, "Kriz anında böyle bir karargaha gitmişim. Orgeneral Recep de normalde kendisine bağlı olmayan bazı komutanları görevden aldı. Çünkü ortada bir kriz var. Kriz anında Ege Ordu Komutanlığına giden Maltepe Askeri Lisesi personelinden 'yabancı askerler' diye bahsedilmesinden rahatsız oldum." şeklinde savunma yaptı.

Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın devam edilmesini kararlaştırdı.

09.02.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan 270 sanıklı davada, eski Maltepe Askeri Lisesinde görevli Binbaşı Durmuş Ali Vurkun'un savunması alındı.

Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki duruşma salonunda, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen oturumda, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada, tutuklu sanık Vurkun, "kapatılan Maltepe Askeri Lisesinden Ege Ordusu Komutanlığına giden grup içerisinde yer aldığı, Ege Ordusu Komutanlığına sızdığı ve oradaki askeri personelle işbirliği yaparak darbe girişimini desteklediği" suçlamalarına ilişkin savunma yaptı.

15 Temmuz günü, kapatılan Maltepe Askeri Lisesindeki devir teslim ve mezuniyet töreninin organizasyonunu yaptığından akşam eve giderek televizyon karşısında uyuduğunu ileri süren sanık Vurkun, eşinin kendisini uyandırdığını, tutuklu sanık eski Hava Harp Akademisi öğretim görevlisi Binbaşı Recep Kılıç'ın Ege Ordusu Komutanlığına çağırdığını ancak çağrılma nedenini bilmediğini öne sürdü.

Son zamanlarda artan terör olayları nedeniyle bazı önlemlerin alınması için uyarılar aldıklarını, İzmir'deki kışlalara saldırı olabileceğinin konuşulduğunu belirten sanık Vurkun, terör örgütleri DEAŞ ya da PKK tarafından yapılan saldırıda şehit veya yaralıların olabileceğini düşündüğü için Ege Ordusu Komutanlığına gitme kararı aldığını savundu.

"Silah kullanabilecek kabiliyetim yok, özürlüyüm"

Sanık Vurkun, mahkeme başkanının "Ege Ordusuna giderken, tabancan var mıydı?" sorusuna, "2011'de sol gözümdeki görme bozukluğundan Ege Üniversitesinde kornea nakli yapıldı. Sol gözümün görme oranı yüzde 20'dir. Kendi silahım yanımdaydı ama silahı kullanabilecek imkan ve kabiliyetim yok. Sonuçta özürlüyüm." diye cevap verdi.

Ege Ordusu Komutanlığı Ordu Harekat Merkezine gittiğinde sanık Kılıç'ın, neden göreve çağrıldığını tutuklu sanık eski Ege Ordusu Komutanlığı Harekat Başkanlığı Plan ve Harekat Şube Müdürü Yarbay Mustafa Toklu'dan öğrenmesi gerektiğini savunan sanık Vurkun, "Bunun üzerine kızdım, aşağıya inerek bir süre hava aldım. Sonra saat 23.15 gibi yine Recep Kılıç'la ile karşılaştım. 'Ne oluyor ya' diye çıkıştım. O da, 'Ülke genelinde terör olayları, askeri birliklerde karışıklık ve hareketlilik var' dedi ve gitti. Ben o an dondum kaldım. Sonra tekrar Ordu Harekat Merkezine çıktım. Sonra Ege Ordusu Komutanlığı İstihbarat Başkanı, bize 'Arkadaşlar endişe edilecek bir durum yok. Her şey kontrol altında. Maltepe Askeri Lisesinden gelen birlikler dönebilirsiniz. Okulda emniyet tedbirleri alabilirsiniz' dedi." ifadelerini kullandı.

"Sersem tavuk gibi gittim ve döndüm"

Bu sözlerin ardından okula döndüklerini anlatan sanık Vurkun, "Salak salak gittim. Hiçbir şey öğrenemeden de salak salak döndüm. Anlayacağınız sersem tavuk gibi gittim, sersem tavuk gibi okula döndüm." dedi.

İddianamede kendisine yöneltilen suçlamaların hayal ürünü ve mesnetsiz olduğunu öne süren Vurkun, herhangi bir suç işlemediğini ileri sürerek yargılama sonunda da beraat edeceğine inandığını mahkeme heyetine iletti.

- Sanığa "Huber Köşkü Planı" sorusu

Mahkeme Başkanı, sanık Vurkun'un emniyette verdiği ifadede "Tutuklu sanık Recep Kılıç'ın 'Türk Silahlı Kuvvetleri darbe yaptı. Cumhurbaşkanı ve kuvvet komutanları gözaltında. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Huber Köşkü'nde tutuluyor.' dediğini ifade etmişsin. Darbecilerin 'Huber Köşkü planı' gizli tanıkların ağustos ayındaki ifadelerinde ortaya çıkmıştı. Polis, Genelkurmay Başkanlığı, Cumhurbaşkanı, Başbakan da dahil Türkiye bu planı bilmezken sen bu plandan bir ay önce bahsediyorsun. Buna ne diyeceksin?" sorusuna, sanık Vurkun, "Bunu haberlerde duymuştum. Yaşanmamış bir olayı yaşanmış gibi ifade etmiş olabilirim" şeklinde cevapladı.

Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın devam edilmesini kararlaştırdı.

10.02.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan 270 sanığın yargılandığı davada, onuncu oturumun sonunda bir kişi tahliye edildi.

Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki duruşma salonunda, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen oturumda, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada tutuklu sanık, eski Maltepe Askeri Lisesi'nde görevli binbaşı Ali Rıza Bayraktar, 15 Temmuz'da Ege Ordusu Komutanlığına giden askeri personel içerisinde yer almadığını, buna ilişkin güvenlik kameralarının somut bir delil olduğunu belirtti.

Bayraktar, tutuklu sanık albay Turhan Özkal'ın soruşturma aşamasında emniyette verdiği ifadede kendisini Ege Ordusu Komutanlığına giden tutuklu sanık binbaşı Murat Yayla ile karıştırdığını, bu yanlışı cumhuriyet savcılığına verdiği ifadede düzelttiğini savundu.

Bir yanlış anlama nedeniyle temmuzdan bu yana tutuklu olduğunu, o gün Menderes ilçesindeki Özdere'de tatilde olduğunu, tutuklu sanık Maltepe Askeri Lisesi Öğrenci Grup Komutanı Albay Murat Alparslan'ın çağırması üzerine okula gittiğini söyleyen sanık Bayraktar, şu ifadelere yer verdi:

"Ülkedeki karışıklığı ya da darbe girişimini yolda giderken eşimin arkadaşının telefonla beni araması üzerine öğrendim. Bütünlemeye kalan 33 öğrencimin emniyette olup olmadığını öğrenmek için okula geçtim. Okulun nöbetçi amirliğinde televizyondan gelişen olayları seyrettikten bir süre sonra da tekrar evime döndüm. Maltepe Askeri Lisesinden mesaiye gelen en son personeldim. Emniyette yanlış ifade veren Özkal, emeklilik hakkını elde etmesine rağmen ben ve ailem hala mağduruz. Bu yanlışlıktan mesleğimden ihraç edildim, lojmandaki evim boşaltıldı, 7 aydır da hapisteyim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi istiyorum."

Tutuklu sanık, kapatılan Maltepe Askeri Lisesi Harekat Eğitim Kısım Amiri Binbaşı Murat Yayla, darbe girişiminin yaşandığı gece eski Boğaziçi Köprüsü'nün kapatıldığına ilişkin haberleri izledikten sonra tutuklu sanık binbaşı Hüseyin Kayır'ın kendisini araması üzerine tutuklu sanıklar eski Maltepe Askeri Lisesi komutanları Kadir Canpolat ve Ufuk Gökşen'le birlikte Ege Ordusu Komutanlığına gittiğini iddia etti.

Ege Ordusu Komutanlığına daha önce hiç gitmediğini, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'in odasının yerini bilmediğini ve birkaçı hariç oradaki pek çok komutanı tanımadığını ileri süren sanık Yayla, iddianamede kendisi hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini beyan etti.

"Şu anda rahatım, devlet bize iyi bakıyor"

Mahkeme başkanının, "Emniyette verdiğin ifadede, okulun nöbetçi amirliğinin olduğu odada, bazı personelin yanında, Ege Ordusu Komutanının rehin alınacağını ya da kaçırılacağını, bunu da buradaki arkadaşların yapacağı şeklinde ifadeler kullanmışsın. Bu ifadeler sana mı ait?" sorusuna sanık Yayla, "Şu anda şubat ayındayız, rahatım. Devlet bize üç öğün yemek veriyor, bize iyi bakıyor. Temmuzda rahat olmadığımdan kendimi iyi ifade edememiş olabilirim." yanıtını verdi.

Tutuklu sanık, eski Maltepe Askeri Lisesi Öğrenci Grup Komutanı Albay Murat Alparslan, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminden önceden bilgi sahibi olmadığını, o gün arkadaşıyla dışarıda olduğu sırada tutuklu sanık eski Ege Ordusu Komutanlığı Harekat Başkanlığı Plan ve Harekat Şube Müdürü Yarbay Mustafa Toklu'nun kendisini arayarak Ege Ordusu Komutanlığına çağırması üzerine, "Hayırdır savaş mı çıktı?" deyince, Toklu'nun "Vatan ve millet meselesi" diye cevap vermesi üzerine karargaha gitme kararı aldığını ileri sürdü.

Eve gidinceye kadar darbeden habersiz olduğunu savunan sanık Alparslan, eve vardığında televizyondaki haberleri gören eşinin "Darbe oluyor" sözlerine, "Yok daha neler! Böyle bir şeyin olması mümkün değil. Darbe olsa haberimiz olurdu." cevabını verdiğini anlattı. Alparslan, tutuklu sanık Maltepe Askeri Lisesi Komutanı Albay Ufuk Gökşen'in de onay vermesiyle Ege Ordusu Komutanlığında gittiğini iddia etti.

Mahkeme heyeti, sanık Bayraktar'ın adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine, tutuklu sanıklar Yayla ile Alparslan'ın bu hallerinin devamına karar vererek duruşmayı pazartesiye erteledi.

İDDİANAME

İzmir'de FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan bin 300 sayfalık iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.

İddianamede, Fetullah Gülen'in "birinci" şüpheli olduğu 267 sanığa "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamaları yöneltilmişti.

Daha sonra hazırlanan ek iddianameyle 3 kişinin daha dosyaya eklenmesiyle sanık sayısı 270'e yükselmişti.

Sanıklar arasında, tamamı Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ihraç edilen, "Yurtta Sulh Konseyi"nce Manisa ve İzmir'de sözde "sıkıyönetim komutanı" ilan edilen tutuklu sanıklar Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen, NATO Kara Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Salih Sevil, Bornova 57. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız, Foça Batı Görev Grup Komutanı Tuğamiral Yaşar Çamur, Hava Teknik Okulları Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural, Ulaştırma Personel ve Eğitim Komutanı Tümgeneral Mustafa İlter, İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Osman Nadir Saylan, Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Süleyman Manka, Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş ile Gaziemir Hava Sınıf Okulları Komutanı Tuğgeneral Ersal Ölmez de bulunuyor.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'İzmir Darbe Yapılanması 270 sanık' davası

(11 Şubat 2017, 10:25)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=9584    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.461.674