Tam
EskidenYeniye
 

İlk Kontrgerilla cinayetinin dosyası açılacak mı?

Ergenekon ve benzer davaların hızla genişlemesi ile kayıp yakınları için Meclis araştırma komisyonu kurulması faili meçhul ve kayıp yakınlarının umudunu arttırdı. 41 yıl önce Beyazıt´ta öldürülen öğrenci Taylan Özgür cinayeti, karşıt görüşlü öğrencileri birbirine düşürme amacıyla harekete geçen Kontrgerilla´nın ilk cinayeti olarak kabul ediliyor. Bu kabul bir zanna da dayanmıyor. Kontrgerilla konusunu Türkiye´nin gündemine getiren kişi olarak bilinen Albay Talat Turhan cinayetin Kontrgerilla´nın işi olduğunu iddia etmekle kalmadı, katilleri tanıdığını dahi belirtti, ancak isim vermedi. İşte bu noktadan hareket eden Taylan Özgür´ün yakınları yıllarca bu konuyu gündeme getirerek soruşturma başlatılmasını istedilerse de yetkililer bir türlü harekete geçmedi. Özgür ailesi bu somut ipucundan hareketle cinayet dosyasının tekrar açılmasını, katil ya da katillerin ortaya çıkarılmasını istiyor.

Önceki haber title=Sonraki haber

İlk Kontrgerilla cinayetinin dosyası açılacak mı?

Ergenekon ve benzer davaların hızla genişlemesi ile kayıp yakınları için Meclis araştırma komisyonu kurulması faili meçhul ve kayıp yakınlarının umudunu arttırdı. 41 yıl önce Beyazıt´ta öldürülen öğrenci Taylan Özgür cinayeti, karşıt görüşlü öğrencileri birbirine düşürme amacıyla harekete geçen Kontrgerilla´nın ilk cinayeti olarak kabul ediliyor. Bu kabul bir zanna da dayanmıyor. Kontrgerilla konusunu Türkiye´nin gündemine getiren kişi olarak bilinen Albay Talat Turhan cinayetin Kontrgerilla´nın işi olduğunu iddia etmekle kalmadı, katilleri tanıdığını dahi belirtti, ancak isim vermedi. İşte bu noktadan hareket eden Taylan Özgür´ün yakınları yıllarca bu konuyu gündeme getirerek soruşturma başlatılmasını istedilerse de yetkililer bir türlü harekete geçmedi. Özgür ailesi bu somut ipucundan hareketle cinayet dosyasının tekrar açılmasını, katil ya da katillerin ortaya çıkarılmasını istiyor.

41 yıl kadar önce 23 Eylül 1969 yılında Beyazıt´ta öldürülen öğrenci Taylan Özgür ile başlayan faili meçhul siyasi cinayetler 17 Mayıs 2006 tarihinde işlenen Danıştay saldırısında bir hakimin öldürülmesine kadar geçen 37 yılda Türkiye´nin en acı gündemi oldu. Her cinayetten sonra yetkililerin yaptığı, ´kanı yerde kalmayacak sorumluları bulunacak´ şeklindeki kelime kelime aynı açıklamalar uzun zamandır duyulmuyor. Çünkü yaklaşık 4 yıl önce başlayan Ergenekon soruşturması beklenmedik ölçülerde ve hızla gelişti. Karanlık cinayetlerin dosyaları birer birer açılıyor.

Yaklaşık 3 yıl önce başlayan Ergenekon soruşturmasını kamuoyu ilk aylarda, ´Bu operasyonlar fazla ileri gitmez, karanlık güçlerle uzlaşmak zorunda kalınır ve karşılıklı tavizlerle bitirilir´ inancıyla değerlendiriyordu. Ancak her operasyon dalgasından sonra bu karamsar değerlendirmeler yerini umuda bıraktı. Özellikle üst düzey general ve akademisyenlerin gözaltına alınmaları ve eski genelkurmay başkanı Hilmi Özkök´ün Ergenekon savcılarına gönüllü tanık olarak ifade vermesi sonrası bu umut kökleşti. Ergenekon soruşturmasının giderek derinleşmesi bir olan savcı sayısının kademeli olarak 7´ye kadar çıkarılması zorunluluğunu getirdi. Şu ana kadar binlerce sayfayı bulan 10´dan fazla Ergenekon iddianamesi ile Balyoz iddianameleri tamamlanarak mahkemelere sunuldu ve kabul edilerek davalar açıldı. Çok sayıda yeni soruşturmayı da yürütmekte olan ve müthiş bir yoğunluk içerisinde çalışan Ergenekon savcıları tozlu raflardaki eski dosyaları açmaktan da çekinmiyor. Tozlu raflardan dosya indirenler sadece Ergenekon savcıları da değil. Güneydoğu´da Cemal Temizöz soruşturmasına bakan savcılar, Ankara´da Başbakan yardımcısı Bülent Arınç´a suikast iddiası soruşturmasına bakan ve Özel Harp Dairesi´nin (ÖHD) Kozmik Odasına girmekten çekinmeyen savcı ve hakimler, Erzincan´da tam olarak kontrgerilla yöntemlerine dayanan suçları soruşturan ve bu süreçte başsavcıları bile gözaltına almaktan ve halen görevde bulunan 3. Ordu komutanını ifadeye çağırmaktan kaçınmayan savcılar.. Yeni anayasa değişiklikleriyle korsanlıktan arındırılan HSYK ve yüksek yargı ile sivil mahkemelerde yargılanma tereddütleri giderilen asker sanıklar konuları da çözüme kavuştu. Savcıların karanlık suikastlerin üzerine artık daha bir kararlılık ve cesaretle gideceğinden şüphe duyulmuyor.

Yıllardır gözardı edilen kayıp yakınları konusunda hükümetin olumlu tavrı ve mecliste komisyon kurulması ile helikopter kazasında hayatını kaybeden BBP eski lideri Muhsin Yazıcıoğlu dosyasının cinayet şüphesiyle tekrar açılması kayıp yakınlarının umudunu daha da arttırdı. 41 yıl önce Beyazıt´ta öldürülen öğrenci Taylan Özgür cinayeti, karşıt görüşlü öğrencileri birbirine düşürme amacıyla harekete geçen Kontrgerilla´nın ilk cinayeti olarak kabul ediliyor. Bu kabul bir zanna da dayanmıyor. Kontrgerilla konusunu Türkiye´nin gündemine getiren kişi olarak bilinen Albay Talat Turhan bu cinayetin Kontrgerilla´nın işi olduğunu iddia etmekle kalmadı, katilleri tanıdığını dahi belirtti, ancak isim vermedi. İşte bu noktadan hareket eden Taylan Özgür´ün yakınları yıllarca bu konuyu gündeme getirerek soruşturma başlatılmasını istedilerse de yetkililer bir türlü harekete geçmedi. Özgür ailesi bu somut ipucundan hareketle cinayet dosyasının tekrar açılmasını, katil ya da katillerin ortaya çıkarılmasını istiyor.

24 MART 2010 TARİHLİ ´KARANLIK DOSYALAR BİR BİR AÇILIYOR, FAİLLERİ AYNI: KONTRGERİLLA´ HABERİMİZ

Taylan Özgür cinayetinin arkasındakileri bildiği halde açıklamaması, Talat Turhan´ı zan altında bırakıyor. Bu konuda aslında uzun zamandır bir tartışma yaşanıyor. 24 Mart 2010 tarihinde sitemizde yer alan Karanlık dosyalar bir bir açılıyor, failleri aynı: Kontrgerilla başlıklı haberimiz bu tartışmaları şu şekilde işliyordu:

Mustafa Taylan Özgür, 23 Eylül 1969´da Beyazıt´ta öldürüldü. Özgür´ün Kontrgerilla tarafından karşıt fikirli gençleri birbirine düşürmek amacıyla öldürüldüğü iddia edildi ve bu iddia TBMM araştırma raporlarına da yansıdı. Kontrgerilla konusundaki tartışmaları Türkiye´de ilk olarak başlatan Kurmay Yarbay Talat Turhan, Taylan Özgür´ün kontrgerillacılar tarafından öldürüldüğünü yıllardır belirtiyor ve hatta öldüren teğmenin şimdi general olduğunu ve ismini bildiğini dahi iddia ediyor. Ablası Hale Özgür Kıyıcı, katillerinin bulunması için 41 yıldır mücadele ediyor fakat bir sonuca varamadı. Ancak son yıllardaki gelişmeleri umutla ve yakından takip ediyor. Bu ülkede artık darbelere karşı koyabilecek ve tankların üzerine çıkıp ´dur´ diyebilecek insanların olduğunu görmekten mutluluk duyduğunu anlatıyor. Kıyıcı, bunu son dönemdeki vahim darbe planlarının ortaya çıkmasına bağlıyor: Artık darbe planları ortaya saçıldı ve birileri de dur deme ihtiyacı duydu. Kim bu planların karşısında duruyorsa, kim bu ülkenin demokratikleşmesi için mücadele ediyorsa onları tebrik ediyorum. Eğer birileri darbelere karşı bu kadar dik durmayı başarabiliyorsa bu, çok güzeldir. Benim umudum var, umudumu hiçbir zaman yitirmedim ben. Hale Özgür Kıyıcı, Taylan Özgür cinayetinin TBMM Araştırma Merkezi uzmanlarınca hazırlanan Özel Harp Dairesi (ÖHD) ´Kozmik Oda´ raporunda yer aldığını hatırlatıyor. Kıyıcı, kardeşini kontrgerilla ya da Özel Harp Dairesi´nin öldürdüğünü 41 yıldır dile getirdiklerini ama destek bulamadıklarını anlatıyor. Türkiye´de kontrgerilla tartışmalarını başlatan ve bu tartışmalara en büyük katkıyı yargılandığı ´Bomba Davası´ndaki klasörlerce ebattaki savunmasıyla yapan Emekli Kurmay Yarbay Talat Turhan´ın ifadelerinde kardeşinin ölümüyle ilgili 4 kişinin isminin geçtiğini ifade eden Kıyıcı, şöyle devam ediyor: Talat Turhan, 1999´da çıkardığı Çeteleşme isimli kitabının 244. sayfasında şunları söylüyor: Devlet cinayet işlemiştir. Taylan´ı 69´da öldüren bir üsteğmendir. Şu anda da bir generaldir. Ben bu üst düzey generallere soruyorum. Bunlar kim bilemem. Üstüne alınan kim varsa çıksın söylesin. Bunların hepsi de bugün Ergenekon´da yargılanan isimlerdir. Kontrgerilla konusunun uzmanı ve saygın bir isim olan Talat Turhan´ın bu kadar iddialı konuştuğu halde o generalin ismini açıklamaması, hele hele Ergenekon soruşturması sürecinde iddiaların üzerine kararlılıkla gidildiği bir süreçte bu ismi hala saklamaya devam etmesi anlaşılır gibi değil. Bu durum kardeşini cinayete kurban veren ablası Hale Özgür Kıyıcı´yı derinden üzüyor. Taylan Özgür´ün yakın arkadaşlarından Enver Avcı´nın Talat Turhan´ı katili açıklamaya çağıran açıklamaları konuyu bir kez daha gündeme taşıyor: Geçen sene Jeofizik Müh. Odasının lokalinde Talat Turhan´la karşılaştım. Yanında Nigar öğretmen var. Sordum; Demişsiniz ki Taylan Özgür´ün katilini biliyorum. Neden açıklamıyorsunuz? Açıklamayacaktınızsa neden bunu söylediniz. Evet biliyorum dedi. Ancak açıklarsam beni öldürürler dedi. Siz açıklayın Talat bey, öldürülmezsiniz. Esas açıkladığınız zaman ÖLÜMSÜZLEŞİRSİNİZ.

Talat Turhan: Katilin ismini dönemin İçişleri Bakanına söyledim odada Deniz Baykal, Ertuğrul Günay ve Uğur Mumcu da vardı

Taylan Özgür´ün ablası Hale Özgür Kıyıcı, 1990 yılında Talat Turhan´ın cinayeti şu anda üst düzey bir general olan üstteğmen işledi sözü üzerine tüm Turhan´a bu kişinin kim olduğunu sorduklarını ve Ben görevimi yaptım ve dönemin İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş´e kim olduğunu söyledim. Odada Deniz Baykal, Ertuğrul Günay ve Uğur Mumcu da vardı cevabını verdiğini söyledi. Uğur Mumcu ile görüşmesinde kısa bir süre sonra olay hakkında yazı yazacağını cevabını aldığını ifade eden Kıyıcı, Mumcu´nun bu görüşmenin ardından kısa bir süre sonra öldürüldüğünü söyledi. Kıyıcı, emekli general Altay Tokat´ın ben de birkaç bomba attırdım sözleri üzerine Genelkurmay tarafından onur davası açıldığını hatırlatarak, Böyle bir davanın Talat Turhan için de açılmasını istedim. Çünkü söylediği sözlerle şu an görev yapan bütün generalleri töhmet altında bıraktı. Ya da Genelkurmay´ın Talat´ı yalanlamasını istedi. Yaptığım başvuru sırasında görüştüğüm bir yarbay bana Genelkurmay Başkanı´na özel mektup yazmamı istedi. Bu da benim onurumu inciteceği için yazmadım dedi. TBMM Fail-i Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu´na da başvurduğunu söyleyen Kıyıcı, komisyonun 1968-1973 yılları arasındaki cinayetleri araştırmadığını belirtti. Bu dönemin karanlıkta kalmasıyla birçok cinayet gibi Kızıldere katliamının da aydınlanamayacağını vurgulayan Kıyıcı, bir dönem Başbakanlık yapan Nihat Erim bile, ´Kızıldere kontrgerilla eylemidir´ dedi. Ancak kimse bu olayın da üzerine gidemiyor.. Talat Turhan´ın açıklamalarından sonra Taylan´ın ailesi olarak kabir azabı çekiyoruz. dedi.

Talat Turhan: Taylan Özgür´ü bir üsteğmenin öldürdüğünü söylemedim. Onu polis memuru öldürdü

Mahmut Övür (Sabah, 25 Şubat 2010): Bir süre önce yazdığım Faili Devlet başlıklı yazıma, yazar Talat Turhan bir cevap gönderdi. Yazınızda ´Çeteleşme´ kitabımda şöyle dediğim söyleniyor: ´Devlet cinayet işlemiştir. Taylan´ı 69´da öldüren bir üsteğmendir. Şu anda bir generaldir.´ Ben, Taylan Özgür´ü bir üsteğmenin öldürdüğünü söylemedim. Orduyu yıpratmak isteyenler bu iddiaları yayıyorlar ve benim ismimi de iddialarını kanıtlamak için haksız yere kullanıyorlar. İnternet sitemin (www.talatturhan.com) Taylan Özgür cinayeti bölümünde cinayeti işleyen polis memuru dahil pek çok bilgiye rastlayacaksınız. Not: Yazımda yer verdiğim cümle bana değil, Taylan Özgür´ün ablası Hale Özgür Kıyıcı´ya aitti. (Mahmut Övür, Sabah)

Ordunun yıpratılmasını istemeyen Turhan önceki açıklamalarını inkar mı ediyor?

Mahmut Övür (Sabah, 27 Şubat 2010): Türkiye ilk darbeden bu yana geçen 50 yıl içinde ne darbeleri önleyebildi ne de darbelere haklılık kazandırmak için işlenen faili meçhul cinayetleri... Bu da ortaya bir Darbeler Cumhuriyeti çıkardı. Bu gerçeği bir süre önce ele almış ve Faili Devlet başlıklı bir yazı yazmıştım. Yazıda 1969´da ODTÜ öğrencisi Taylan Özgür´ün arkadan kurşunlanarak öldürülmesine değinmiş ve Emekli Kurmay Yarbay Talat Turhan´ın şu sözlerine yer vermiştim. Devlet cinayet işlemiştir. Taylan´ı 69´da öldüren bir üsteğmendir. Şu anda bir generaldir. Bu yazı üzerine Talat Turhan bir mail gönderdi: Ben, Taylan Özgür´ü bir üsteğmenin öldürdüğünü söylemedim. Orduyu yıpratmak isteyenler bu iddiaları yayıyor. Bizzat iddiayı ortaya atan isim, yıllar sonra kendisine mal edilen beyanın doğru olmadığını söylüyordu. Şaşırsak da cevap hakkına saygı nedeniyle yayınladım. Ancak gerçek böyle değildi. Birkaç yerde Turhan´ı yalanlayan bilgi vardı. Bunları da en iyi bilen isim, Taylan Özgür´ün ablası Hale Kıyıcı Özgür´dü. Özgür´ün gönderdiği maili biraz kısaltarak yayınlıyorum:

Sanıyorum Talat Turhan, son senelerde geçmişte yaptığı bu tür açıklamaların bizim yani Taylan Özgür´ün ailesinin arşivinde saklı olduğunu tahmin edemedi. Turhan, ´Orduyu yıpratmak isteyenler bu iddiaları yayıyorlar´ diyerek daha önceki açıklamalarını inkar edip sayfanıza açıklama gönderiyor. Ben Türk Silahlı Kuvvetleri´nin ancak kendi içinden çıkan zihniyetler tarafından yıpratılabileceğini düşünüyorum. Ve Sayın Talat Turhan´a hatırlatmak (!) amacı ile geçmişte yapmış olduğu açıklamaları kaynak ve tarih göstererek sizlerle tekrar paylaşıyorum:

1- 27 Kasım 1990´da Gazeteciler Cemiyeti´nde Kontrgerilla ile ilgili yaptığı basın toplantısında, Taylan´ı vuran bir üsteğmendir. Şu anda üst düzey generaldir´ dediği... 28 Kasım 1990 / Milliyet / Melih Aşık

2- 1990 Kasım Milliyet Gazetesi Rafet Ballı ile yaptığı söyleşi: Türk Gladyosu ve Özel Harp

3- Can Dündar ´Bir Kontrgerilla Klasiği´ 12.10.2000

Ve çarpıcı bir örnek... 12 Ekim 2000´de Can Dündar soruyor: Peki, bu üsteğmeni izlediniz mi? Talat Turhan: İzledim tabii. Yükselebildiği kadar yükseldi. Bu ismi yalnız MİT Başkanı´na özel bir sohbette kayda geçirmek için söylerim. Acaba bu açıklamaları başka bir Emekli Yarbay Talat Turhan mı yapmış diye sorarlar insana... 1978´de Hasan Fehmi Güneş, İçişleri Bakanı olmasının hemen akabinde bu dosyayı, Deniz Baykal, Ertuğrul Günay ve Uğur Mumcu´nun yanında Hasan Fehmi Güneş´e verdiğini söyleyen de Talat Turhan´dır. Hasan Fehmi Güneş´in bana dava açtığı ve tazminata mahkum ettiği iddiası ise tamamen ibretlik bir seviye tespit olayıdır. Bir yalana sığınmadır. Böyle bir davanın muhatabı olmadım. Olmayı çok isterdim, ancak cesaret bile edemediler. Keşke Hasan Fehmi Güneş ve Genelkurmay kendilerine sorduğum yazılı ve sözlü soruları mahkeme önünde cevaplayabilselerdi. Onlar da sustu ve/veya susturuldu. Evet, bu iddialara göre TSK içinde üst düzey general olan eli kanlı bir katil var. 12 Mart´lara 12 Eylül´lere nasıl gelindiğini tarih bir gün elbet yazacaktır.

TALAT TURHAN´DAN ELEŞTİRİ

Evet Taylan Özgür´ün yakınlarının görüşleri bu şekilde. Bu haberimize tepki gösteren Talat Turhan ise web sitesi olan talatturhan.com´daki Taylan Özgür cinayeti bölümünde 3 Ağustos 2010 tarihinde eleştirilerde bulunmuş. İlgili satırlar şu şekilde:

Sitemde bulunan ´Taylan Özgür Cinayeti bölümünü´ düzenlerken Abdullah Harun´un (24 Mart 2010, http://www.kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=1648 yorum yazısını okudum. Benimle ilgili bazı konulardaki gerçekleri kabul ederken çoğunlukla Hale Kıyıcı´nın iddialarını yinelemekle yetindiğini tespit ettim. 1999 yılından günümüze kadar (2010 Ağustos) geçen süreci sitesine taşıyan kişi ve de Hale Kıyıcı her nedense değerlendirmek zahmetine katlanmıyorlar. Eyer web sitemdeki (www.talatturhan.com) (Taylan Özgür Cinayeti) bölümünü tümüyle incelemek ve irdelemek zahmetine katlanırlarsa gerçeklere ulaşabilirler. Çünkü 3 Ağustos 2010 tarihindeki açıklamamada da belirttiğim gibi (1999-2010) döneminde Taylan Özgür Cinayetini evinin önünde işlendiği için gören tanık Kadir Akın Radikal Gazetesi, Milliyet Gazetesi ve NTV televizyonu´na yapmış olduğu açıklamada olay failinin komiser Mehmet olduğunu açıklamıştır. ´Çeteleşme´ adlı kitabımda duyum üzerine yaptığım açıklamada iki olası failden komiser olanı açığa çıkmış daha sonra general olan olay anındaki üsteğmenin cinayet de herhangi bir rolü olmadığı kesinlik kazanmıştır. Kadir Akın´dan sonra yine sitemde bulacağınız gibi, yeni görgü tanıkları ortaya çıkmış faili tanıdıklarını ifade etmişlerdir. Bu konuda gerçekten de failin ortaya çıkması isteniliyorsa ve yasa bu soruşturmaya izin veriyorsa komiser Mehmet sorguya alınacak daha sonra çıkan faili tanıdığını ifade eden kişilerle yüzleştirilecek olay aydınlanacaktır.

Abdullah Harun Kontrgerilla hakkındaki duyarlılığımı kabul etmesine rağmen 1973 yılından bu yana faili meçhul cinayetlerle ilgili göstermiş olduğum çabayı göz ardı etmeyi yeğliyor. Yukarıda sözü geçen gerçekleri saptamak için siteme girip araştırma yapma zahmetine katlanmıyor ancak Sancak öğretmenin yanında soruya verdiğim kendine göre yorumladığı yanıtla yetinerek basın yayın etiğine uygun davranmayıp Hale Kıyıcı´nın sözcülüğünü yapmakla yetiniyor. Oysa ki, sitemde görüleceği gibi Hale Kıyıcı´nın tutarsız çelişkilerini saptayabilirdi. Örneğin; Hale Kıyıcı bir yazısında beni mahkemeye vereceğini söylemektedir o halde o günden bu güne geçen şu kadarlık yıl içersinde söz ettiği iddiasını neden gerçekleştirmemiştir. Zaman aşımına girmiş bir olayın Genelkurmay başkanlığına iki kez yansıtması ve beni hedef alması bana yönelik bir kastı açıkça göstermektedir. Eşi Avukat olan bir kişinin Genelkurmay başkanlığının yargılana yetkisinin bulunmadığını bilmesi gerek.

ORTADA ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMALAR VAR

Biz Talat Turhan´ın Kontrgerilla hakkındaki duyarlılığını tekrar tekrar ve saygıyla kabul ediyoruz. Ancak kimsenin sözcülüğünü yapıyor da değiliz. Sadece iddiaları dile getiriyoruz. Sadece Turhan Beye değil o acıyı yaşayan aileye de saygı duyuyoruz. Talat Turhan´ın konuyla ilgili çeşitli yerlerde yer alan görüşlerinde çelişkiler var. Özgür ailesi ile Sabah gazetesinden Mahmut Övür de bunları dile getirmiş bulunuyor. Bu noktada sanıyoruz en fazla söz söyleme hakkı da Taylan Özgür´ün yakınlarında. Kendisinin dile getirdiği bir iddiadan sonra umuda kapılan aileyi çelişkili olduğu örnekleriyle gösterilen açıklamalarla hüsrana uğratmak doğru bir tavır olmasa gerek. Bunu belirttikten sonra Özgür ailesinden gelen son bilgilere geçelim:

TAYLAN ÖZGÜR´ÜN KATİLİ KİM?

01.10.2008 günlü Milliyet Gazetesinde Ümran Avcı imzası ile Taylan Özgür cinayeti ile ilgili yeni bir tanığın ortaya çıktığı haberi vardı. Tanık Kadir Akın; Taylan Özgür´ün öldürülüşünü ben ve annem gördük. O yüzü hiç unutmadım. Çünkü olay birkaç saniyelik değildi. Taylan Özgür´ün üzerinde kırmızı bir tişört vardı. Yenikapı´ya inen Mithat paşa Caddesi´ne girdiğini gördüm. Arkasından eli silahlı koşan adamı da gördüm. Taylan Özgür dolmuş durağına kadar koştu. O, oradaki dolmuşa vurdu ve yere düştü, arkasından o silahla kovalayan kişi geldi. Taylan yerde iken ve hareketsiz yatarken tek el ateş etti.?

Yanlışlıklar; a) Taylan Özgür´ün üzerinde tişört değil, ODTÜ basket takımının kırmızı atleti vardır. Tişört ve forma şeklindeki atlet farklıdır. b) Taylan Özgür, dolmuşa vurarak yere düştü (...) Taylan yerde hareketsiz yatarken tek el ateş etti.? Taylan´a hedef gözeterek arkadan ateş edildi.

Bu açıklamaya dikkatinizi çekerek başka bir tanığın olaydan hemen sonraki tanıklıklarını aktarmak gerekiyor. Nimet Oral ´ın 25 Eylül 1969 günlü Akşam Gazetesinin 7.sayfasındaki anlatılarına geçelim. Haberi yazan Bilgin Şentay isimli gazeteci haberine ;?Taylan Özgür´ün öldürülüşüne, evinin olay yerine bakan penceresinden bir filim seyreder gibi tanık olan Oral ailesinin evindeydik.? diye başlıyor. Nimet Oral´ın anlatımı şöyle; ?Öğleye yakın, tahminen 12-13 arasında kalabalığın gürültüsünü andırır bir sesle, yanımda kız kardeşim Kıymet Elbaşı ile beraber caddeye bakan bu odaya koştuk. Beyazıt Meydanının bu tarafa bakan ağzında bir kaynaşma vardı. Birden, üzerinde atlet bulunan ve bu gün Taylan Özgür olduğunu öğrendiğim atletik yapılı bir gencin yıldırım hızıyla yokuştan aşağı koştuğunu gördüm. Çok hızlı koşuyordu. Gencin on metre kadar gerisinde elinde tabanca önde koşan gence yetişmeye çalışan bir kişi daha koşuyordu. (...) Tam apartmanın önünde, aradaki mesafe yine on metre kadardı. Arkadaki adamın elindeki silahı ateşlediğini gördüm. Genç, aynı anda köşedeki dolmuş için bekleyen arabanın üzerine çarparcasına kapandı. Yıkılır gibi geri döndü, kıvrıldı. Kaldı olduğu yerde.. Bir silah sesi daha duyuldu. Genç böğrünü tutarak yerde hareketsiz kaldı.?

Gazeteci soruyor : ?İlk atış arkadan oldu değil mi? ?

Cevap :?Evet genç önde koşarken, zaten elindeki silahı nişan alır gibi ona doğrultmuş bir halde Taylan´ın arkasından koşan adam hareket halindeyken ateşledi tabancasını..?

Olayla ilgilenen ve Talat Turhan´a soru sorabilmek için tatilini yarıda kesip Beşiktaş Kaymakamlığının bahçe kısmında yapılan kitap tanıtımına gelen Can Ataklı´nın tanıklığı: (...) Adının sonradan Taylan Özgür olduğunu öğrendiğimiz genç, Beyazıtta yanında bir arkadaşıyla yürürken yanında duran siyah bir otomobilin içine yaka paça sokulmuştu. Ancak bu genç otomobilin diğer kapısından fırlayıp kaçmaya başlamıştı. Kaçarken üzerindeki gömlekte sıyrılmış, kırmızı renkli bir atletle kalmıştı. Bu sırada bir el silah sesi duyuldu. Genç olduğu yere yığıldı. ( 23.09.2000, Sabah Gazetesi)

Yani; a) Taylan´ın üzerinde tişört yok, b) Taylan düştükten ve hareketsiz kaldıktan sonra vurulmuyor.

Taylan Özgür´ün katledilişinin ertesi günü bu tanıklıkları anlatan Nimet Oral´ın ifadesi ile olaydan 39 yıl sonra ortaya çıkıp tanıklıklarını anlatan Kadir Akın´ın anlattıkları, ayrıntılarda farklılıklar gösteriyor. ?Gerçek ayrıntıda gizlidir ? sözünü belleğimize kazıyıp Nimet Oral´ın ?beni çileden çıkaran işte bundan sonraydı ? dediği, şu gözlemini de yeniden buraya alalım.?Genç yerde iken 30-40 kadar toplum polisi çıktı Marmara sinemasının arkasından... İnanmayacaksınız ama köşede meydana gelenleri gördükleri halde silahını cebine yerleştirip oradan uzaklaşan adama aldırış bile etmediler.?

Kadir Akın ile konuşan gazeteci Ümran Avcı, Talat Turhan´a da soruyor, o da cevaben, ?Kadirin babası bana üsteğmen meselesini 1977 yılında hapishaneden çıktıktan sonra, sarhoşken anlattı. Bu bir duyumdur bunun hiçbir değeri yoktur. (...) madem Kadir o kişinin adını da vermiş, onun söylediği şeyler geçerlidir.?

Talat Turhan 1924 doğumlu. Bugün 84 yaşında. Eski feraseti de, iddiacılığı da birden yok olmuş. Mesela başka şeyler yanında 1977 yılında hapishaneden çıktıktan sonra diyebiliyor. Talat Turhan Bomba davasından dolayı tutuklu olarak 1972-1974 yılı arasında kalmıştır. 1977 yılı değil. Zihinde karışıklık var. Mazurdur. Kimlik bilgilerinde bu ayrıntı kitaplarında ve internette vardır.

Şimdi Talat Turhan´ın şu ana kadar yazdıklarına, söylediklerine bakalım:

Çeteleşme kitabının piyasaya verildiği günlerde, Talat Turhan´ın Cağaloğlu ´nda, Gazeteciler Cemiyetinde basın açıklaması yapacağını Halil Nebiler´in haber vermesi üzerine arkadaşlarla birlikte oraya gittik. Orada ?Devlet cinayet işlemiştir. Taylan Özgür´ü vuran bir üsteğmendir. Şu anda üst düzey bir generaldir.? dedi. Adını tüm ısrarlara rağmen söyletemedik. Bununla ilgili dosyayı İçişleri Bakanı olduğu dönemde Hasan Fehmi Güneş´e verdiğini, verdiği sırada odada Baykal, Uğur Mumcu, Ertuğrul Günay´ında olduğunu söyledi.

Birinci Anlatımı: Yeni çıkan Çeteleşme kitabın okuduğumuzda 243- 244. sayfalarında şu satırlarla karşılaştık: ? (...) CİA,2.Dünya Savaşından sonra kurulmuş ve Gestapo deneyimlerinden büyük ölçüde etkilenmiş bir bir istihbarat örgütü olduğu için , Kirli İşler Bölümü , 40 yıldan bu yana cinayet işleyerek 3 milyon kişiyi öldürmüş,54 milyon kişiyi sakat bırakmıştır. CİA ile işbirliği halinde olan istihbarat örgütlerinin de aynı yöntemi benimsedikleri kuşkusuzdur.? dedikten sonra , ?Somut bir örnekle sözlerime son vermek istiyorum. Atatürk´ün Cumhuriyeti emanet ettiği Türk gençliğine ilk kurşun, benim saptamalarıma göre,23 Eylül 1969 tarihinde Taylan Özgür´e biri polis, biri subay olmak üzere iki kişi tarafından atılmıştır. Yani devlet cinayet işlemiştir. Kuşkusuz olayın tüm kanıtlarını benim bulmamı kimse benden bekleyemez. İçişleri Bakanı olduğunda H.Fehmi Güneş´e bu polis ve subayın adını bildirdim. Bu noktadan sonra kanıt işinin devlete ait olması gerekirdi. Güneş´in İçişleri Bakanlığı döneminde bile, ?devlet üzerindeki devlet? aşılamadığı için, o dönemin ilk cinayeti, gizini hala korumaktadır. Ancak ne yazı ki, o tarihte tetik çeken subay daha üst rütbelere ulaşmış, yetkilerle donatılmıştır.? ( Mülkiyeliler Birliği Söyleşi ve Konferansı-Ankara,5 Aralık 1990.Bu konuşma Mülkiyeliler Birliği Dergisi´nin Şubat 1991 tarihli 128.sayında yayınlanmış)

İkinci Anlatımı: Rafet Ballı´nın, Milliyet, 16 Kasım 1990 günü, Terör Konusunda uzman olan emekli Kurmay Yarbay Turhan´dan iddia: ?Türk Gladio´su, Özel Harp Dairesi´dir? başlığı ile yayınlanan söyleşi.

Soru :Taylan Özgür´ün öldürülmesi,1977 Taksim´deki 1 Mayıs Katliamı (...) gibi olaylardan hep şüphe ile bahsedilir. Sizin de bu konularda bilgi sahibi olduğunuz ileri sürülür. Açıklama yapmak ister misiniz?

Turhan: Ben bu konularda bütün söyleyeceklerimi söyledim. (...) O yer altı örgütünün yapacağı işler arasında adam öldürme de var. Öldürülenin sağcı, solcu olması fark etmez. Yeter ki cinayet bu örgütün amacına hizmet etsin. Şimdi, devlet içindeki bir örgütün kuramında adam öldürme varsa ve ülkede siyasi cinayetler işleniyorsa, kuşkunun birinci odağı bu örgüttür.

Soru: Şüpheli olaylarla ilgili kime açıklama yaptınız?

Turhan: CHP hükümeti zamanında, Başbakan Ecevit´e iletilmek üzere 10 sayfalık bir rapor hazırladım. Ayrıca olaylar hakkında etraflı bir şekilde Baykal ve Hasan Fehmi Güneş´e bilgi verdim.

Soru: Gereği yapıldı mı?

Cevap: Bu soruyu bana değil, kendilerine sorunuz.? (Çeteleşme, s.409)

Üçüncü Anlatımı: ? (...) Hasan Fehmi Güneş İçişleri Bakanı olunca Baykal´ın önerisi ile benimle görüşmek istedi. Makam odasında, Uğur Mumcu da bulunduğu bir toplantı yaptık. (...) Ben o toplantıda Güneş´e terörün boyutlarını anlatırken örnek olarak Taylan Özgür cinayetinden söz ettim: ´Bakın ilk siyasi cinayet budur. Benim saptadığım iki failin bir asker, diğeri polistir. Bunlar ilmiğin ucu, çekerseniz düğümü çözersiniz´ dedim. İsimleri de Bakan´a verdim.?

?Bu isimleri saptamam tamamen tesadüftür. Cinayetin işlendiği yerde bir tanıdığım oturuyordu. O, cinayete tanık olmuş. Üstelik tetiği çeken üsteğmeni daha önceden tanıyormuş. Bir süre sonra ona bu cinayeti itiraf ettirmiş. Daha sonra da ikinci ismi söyletmiş. Ben F.A. yı mahkemede tanıklığa ikna etmiştim. İktidar bastırsa belki çözmek mümkün olacaktı hatta ´devlet içindeki devlet´ o aşamada açığa çıkabilecekti. Olmadı. ( ...)

? Taylan Özgür´ün katillerinin ismini neden açıklamadığını sordum (...) Türkiye´de bu ismi bir tek kişiye açıklarım.?dedi: MİT Başkanı´na... Baş başa bir görüşmede... Sırf kayıtlara girsin diye... Yoksa sonuç çıkması zaten mümkün değil...? Turhan´a ? Peki üsteğmeni daha sonra izlediniz mi? ? diye sordum. ?İzledim tabii? dedi. ?yükseleceği kadar yükseldi..? (12.10.2000. Can Dündar. Bir Kontrgerilla klasiği )

Bütün bu yazılı açıklamalardan sonra Talat Turhan eğer ;?Kadir´in babası bana üsteğmen meselesini 1977 yılında hapishaneden çıktıktan sonra, sarhoşken anlattı. Bu bir duyumdur hiçbir değeri yoktur.? diyebiliyorsa bunu yaşlılığına, korumasızlığına vermek lüksüne sahip değiliz. Kadir Akın doğru söylemiyor. Olayı bile doğru anlatamıyor. Babası üsteğmeni tanıdığını hatta ikinci şahsı da üsteğmene itiraf ettiriyor. Kadir Akın birilerini koruyor. Birileri bizi saf zannediyor. Yanılıyorlar. Hale Özgür Kıyıcı - Mustafa Lütfi Kıyıcı

(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)

(05 Mart 2011, 20:21)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

İşte Taylan Özgür cinayetinin de yeraldığı Özel Harp Dairesi (ÖHD) konulu Meclis Araştırma Raporu

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=3058    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.632.096