Tam
EskidenYeniye
 

Zekeriya Öz´e alkış, Deniz Feneri´ne yuh

Deniz Feneri davasında üç savcının görevden alınması tartışılıyor. Savcıların evrakta tahrif yaptığını kabul eden bazı çevreler, bu işlemlerin rutin olduğunu, bu tür işlemleri Ergenekon savcılarının da gerçekleştirdiğini iddia ederek deniz feneri savcılarını masum göstermeye çalışıyor, Ergenekon savcılarına gösterilen toleransın burada niçin gösterilmediğini soruyor.

Önceki haber title=Sonraki haber

Zekeriya Öz´e alkış, Deniz Feneri´ne yuh

Deniz Feneri davasında üç savcının görevden alınması tartışılıyor. Savcıların evrakta tahrif yaptığını kabul eden bazı çevreler, bu işlemlerin rutin olduğunu, bu tür işlemleri Ergenekon savcılarının da gerçekleştirdiğini iddia ederek deniz feneri savcılarını masum göstermeye çalışıyor, Ergenekon savcılarına gösterilen toleransın burada niçin gösterilmediğini soruyor.

Deniz Feneri davasında üç savcının görevden alınması CHP ve Doğan medyasında büyük tepki topladı. HSYK´ya şikayet edilen savcılar Ankara Cumhuriyet Başsavcısı tarafından görevlerinden alındı. Deniz Feneri soruşturmasında şüphelilerin HSYK´ya şikayeti üzerine müfettiş görevlendirildi. İnceleme sonucunda savcıların arama ve el koymaya dair mahkeme kararı belgesinde tahrifat yaptıkları iddiası doğrulandı.Görevden alınan savcıların çok gizli dosya içeriğini basına sızdırmaya başladıkları ve bunu halen devam ettirdikleri iddia ediliyor. Ergenekon soruşturmasında benzer durumdan şikayet eden bu kesimlerin şimdi sesi çıkmıyor. Hangi soruşturmayla ilgili olursa olsun dosya içeriğinin medyaya yansıması kamuoyunun bilgilenmesi, konunun tartışılması açısından yararlı görülmeli. Ancak bu durumda çifte standart da gösterilmemeli.

SUÇU İSPAT İÇİN SUÇ İŞLEYEN SAVCILAR

Gelelim Deniz Feneri savcılarının görevden alınmasına neden olduğu öne sürülen evrak tahrifi iddialarına.. Bu olayda evrakta tahrifat olarak nitelendirilen işlem, mahkemenin verdiği arama el koyma karar belgesinde savcıların mahkemece reddedilen bazı taleplerinin üzerinin örtülerek uygulanması. Yani mahkemenin reddettiği el koyma kararı, üzeri örtülerek gerekli makamlara fakslanıyor ve hukuk dışı şekilde el koyma gerçekleşiyor. Yani savcılar gasp işlemi yapıyor. Böyle savcılar nasıl görevde kalabilir?

Bu savcıların yaptığı işlemlerin rutin olduğu, bu tür işlemleri Ergenekon savcılarının da gerçekleştirdiği iddia edilerek masum gösterilmeye çalışılıyor. Ergenekon savcılarına gösterilen toleransın burada niçin gösterilmediği soruluyor. Ancak iki tasarrufun birbirinden çok farklı olduğu ortaya çıktı. Deniz Feneri savcılarının görevden alınmasına neden olan evrakta tahrifat ayrıntılarını ve bunun Ergenekon savcılarınca da uygulanıp uygulanmadığı konusunu, Sabah yazarı Nazlı Ilıcak köşe yazısında işlemiş. Ilıcak şöyle diyor:

Deniz Feneri savcılarının görevden alınmasının sebebi şu şekilde açıklanıyor: Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi, şüphelilerin mal varlığına ve şirketlerdeki hisselerine tedbir konulmasını kabul ederken, hissedar olunan şirketlerin mal varlıklarına da tedbir uygulanması talebini reddetmişti. Ama söz konusu 3 savcı, bu ret kararını tapudan gizledi. Böylece belgede tahrifat yapmış oldu. Ergenekon savcılarının da, mahkeme kararlarının bir kısmının üstünü kapatarak ilgili mercilere gönderdikleri belirtiliyor ve deniliyor ki, Deniz Feneri savcıları Ergenekon savcılarından farklı bir muameleye tâbi tutuldu.

Bu konuyu, Adalet Bakanlığı´ndan bir yetkiliyle konuştum. Ergenekon´daki uygulama ile Deniz Feneri´ndeki uygulamanın birbiriyle mukayese edilemeyeceğini söyledi. Ergenekon savcıları, mahkemeden, diyelim ki 5 ayrı şehirde, farklı kişilerle ilgili arama kararları alıyorlar. Yetkili merciye, sadece, kendi illerindeki evi aranacak şahısların ismi bildiriliyor; diğerlerinin üstü kapatılıyor. Aksi takdirde, başka illerde ikamet eden şüphelilerin önceden haberi olabilir ve delilleri karartabilir. Bir başka örnek de, Erzurum savcısından veriliyor. Erzurum savcısı, Erzincan´a faks çekip, mahkeme kararını Merkez Komutanlığı´na ulaştırırken, hakkında arama kararı olan asker kişilerin isminin üzerini örtmüştü. Bunun sebebi de, kaçma ve delil karartma ihtimalini ortadan kaldırmaktı. Buna mukabil, aramayı yapacak kişi, Erzincan´daki Merkez Komutanlığı´na vardığında, mahkemenin orijinal kararını, açık isimlerle birlikte yetkililere sunmuştu.

Kısacası, Ergenekon savcılarının mahkeme kararının bir bölümünün üzerini örtmesiyle, Deniz Feneri savcılarının davranışı, kıyas kabul etmez. Mukayese edilirse, sapla saman karıştırılmış olur. Zaten İstanbul Başsavcı vekili Fikret Seçen´in de dediği buydu. Seçen, Ergenekon soruşturmalarında yakalama ve arama kararları, bir kısım şüpheli isimler ve adresler kapatılmak suretiyle ilgili birimlere gönderiliyor; buradaki temel amaç, bir şüphelinin, diğer şüphelilerle ilgili delilleri öğrenmesini ve gizliliğinin ihlâl edilmesini, delillerin karartılmasını engellemek diye konuşmuştu. Seçen´in bu konuşması, Deniz Feneri savcılarının uygulamasını doğruluyor yorumuna yol açmıştı ki, bu hatalı bir değerlendirme.

ADALET BAKANI: SAVCILAR KARARI KAPATARAK SUÇ İŞLEDİ

Aynı konuda Adalet Bakanı Sadullah Ergin´in açıklamaları da oldukça çarpıcı. Adalet Bakanı Ergin´e göre, o savcılar, şirketlerin malvarlığına el koymayı kanuna aykırı bularak reddeden mahkeme kararını kapatarak Tapu Müdürlüğüne gönderdi. Kararı tersyüz eden bu durum açıkça suçtur.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Deniz Feneri soruşturmasıyla ilgili iddiaların dezenformasyon olduğunu söyledi. Ergin, görevden alınan savcılar için “Kanun ve mahkeme kararını ihlal ettiler” dedi. NTV yayınına katılan Adalet Bakanı Sadullah Ergin şunları söyledi; “(Deniz Feneri soruşturması) Bu konu o kadar bilgi kirliliğine maruz kaldı ki... Beşir Bey kendisiyle ilgili ithamlara yanıt verdi. Bu soruşturma üç yıldır devam ediyor. Bu süre içinde savcıların çalışmalarına kimse müdahil olmuş değil. İstedikleri delilleri toplamışlar, yurtdışına gitmişler, çalışma yapıp dönmüşlerdir. Savcılara hiçbir müdahale yapılmış değil. Şüpheli avukatlarının başvurusunda somut iddialar ortaya koyuldu, HSYK iddiaları incelemeye aldı. HSYK´nın iddiaları incelenmemesi gibi bir girişimim olamaz, hiçbir konuda da olmadı. Ne Adalet Bakanı ne de Başbakan´ın müdahale hakkı yoktur. Bilgi kirliliği yaratan iddialar ortaya atıldı.

Balyoz ve Erzincan savcısı örneği

Savcıların iki talebi var; bir 19 kişinin mal varlıklarına, araçlarına ortaklık hisselerine el konulmasını istiyorlar. İki, bu kişilerin ortağı olduğu şirketlerin malvarlığına da el konulması isteniyor. 18 kişinin malvarlığına el konuluyor. Mahkeme, ikinci talebi ´kanuna aykırıdır´ diyerek reddediyor. Mahkemenin kararı kapatılıyor ve Tapu Müdürlüğü´ne gönderiliyor. Sorulması gereken soru şudur; mahkemenin el konulmasını reddettiği karar uygulanmış mıdır, uygulanmamış mıdır? Kanun ihlal edildi, el konulma kararı alındı. Sürece ilişkin suçlamalar dezenformasyon. Siz mahkeme kararını ters çevirip uyguluyorsunuz. Böylesi bir iddia var. Savcılar yasaya, mahkeme kararına uymasa da izin vermeyecek misiniz? Müfettişler inceledikten sonra savcılardan savunma istediler. Savcılar değiştirilmiştir, başsavcının tasarrufundadır. 2010 yılının nisan ayında ´Balyoz´ soruşturmasının savcıları değiştirildi. Haklarında soruşturma da yoktu. Mahkemenin reddettiği bir karar için kapatma yapılıyor. Yasanın, mahkemenin reddettiği karar uygulanıyor. Ergenekon savcılarına yapılan şikayetler süreç içinde sonuçlandırılmıştır. Erzincan ve Erzurum bu olaya benziyor. Erzincan savcısı için 24 saat geçmeden harekete geçilmiştir. Deniz Feneri soruşturmasında savcılarla ilgili şikayet tutuklamalardan önce yapıldı. Soruşturma dosyasını ben bilmiyorum. CHP lideri Kılıçdaroğlu dosyayı nasıl incelemiş bunun yanıtını vermesi lazım. Köstebek iddialarına da eski bakan yanıt verdi.”

ZEKERİYA ÖZ EVRAKTA TAHRİFAT YAPMADI

Ergenekon savcısı Zekeriya Öz şok bir kararla Ergenekon ve benzer kritik dosyalardan özel yetkisi kaldırılarak el çektirilmişti. Oysa Zekeriya öz evrak tahrifatı yapmış değil. Onun görevden alınması çok farklı. Odatv operasyonunda bazı gazetecilerin gözaltına alınması karşısında yaklaşan seçimler öncesi bu çevrelerdeki tepkileri dindirmeye çalışan hükümetin, HSYK´ya siyasi bir karar aldırdığı kamuoyunda tartışıldı. Öz´ün görevden alınması kararını alkışlayan bu çevrelerin deniz feneri savcılarının görevden alınmasını ise yuhladıkları görülüyor. Şaşırtıcı bir tavır değil. Hukuku da insan haklarını da standartları da bunlar belirlemeye alışmış ne de olsa önceki devirlerde. Ergenekon operasyon dalgalarında bazı kişilere dokunulmasına karşı bu kesimlerin nasıl tepki gösterdiği hep gözlendi. ÇYDD yöneticisi Türkan Saylan´ın, Emniyet Müdürü Hanefi Avcı´nın, gazeteciler Mustafa Balbay Nedim Şener ve Ahmet Şık´ın adı Ergenekon´a karışınca, generaller peşpeşe tutuklanınca hep aynı tepki gösterildi: ´Ergenekon davası iktidarın muhaliflerini sindirdiği siyasi bir davadır.´ Bu iddiayı dile getiren ve başını CHP ile Doğan medyasının çektiği bu çevrelere göre; ´ortaya çıkan belgeler sahte, polisin düzmecesi ve bulundukları yerlere polisçe yerleştirilip bulundu. Ortaya çıkan silahlar da yine polis tarafından yerleştirilip bulundu. Dijital verilere zaten güvenilmez delil olarak kabul edilmemeli.´ Bu çevreler Gölcük Donanma´da ortaya çıkan belgeler için bile kulp bulmaya çalıştılar.

Odatv´de ulusal medya diye bir belge çıktı. Bunun virüs yoluyla dışarıdan yüklendiğini iddia ettiler. Oysa Odatv´nin yayınları bu belgeyle uyumlu. Ramazan iftarında hakim ve savcılar haberini inceleyince o belgenin nasıl da uygulandığı çok iyi anlaşılıyor. Ama işin bu kısmını görmek istemiyorlar. Dursun Çiçek imzalı belge için yaşanan tartışmalar ibret verici. Bin dereden su getirdiler o belgenin sahte olduğunu göstermek için. Kamuoyu ıslak imza makinesini ilk defa öğrendi sayelerinde. Ama jandarma kriminal de dahil tüm laboratuvarlar onayladı belgenin doğruluğunu. Geriye sadece oluşturulan kuru gürültü ve zihin kirliliği kaldı.

Şimdi aynı zihin kirliliğini Deniz Feneri davasında oluşturmaya çalışıyorlar. Bu dava aslında yeni bir dava değil. Üç yıldır sürüyor. Dava hükümet yıpratmak için kullanılıyor. Başbakanın; ´Nereye kadar gidiyorsa götürün´ açıklaması bu sesleri biraz kısmıştı. Ancak savcıların görevden alınması tartışmaları tekrar alevlendirdi. Savcıların yaptığı açık evrak sahtekarlığı herhalde görmezden gelinemez. ´Ne yapılırsa yapılsın nasıl olsa hükümet karşı duramaz durursa da kullanacağımız argüman belli; Hükümet davayı engellemek istiyor´ diye düşünüyorlar.

Ergenekon savcısı Zekeriya Öz´ün görevden alınması büyük bir hata idi. Yeniçerileri susturmak için verilen bir kelle, siyasi bir karar idi. O, suçu ortaya çıkarmak için suç işlemedi, evrak tahrifatı yapmadı. Deniz Feneri savcılarının evrak tahrifatı suçunun kesinleşmesi sonrası görevden alınması ise çok doğru. Suç, suç işleyerek ortaya çıkarılamaz. Deniz Feneri´nde insanların fakirlere yardım için verdiği paralar dernek yöneticileri ve diğer kişiler tarafından amaçları dışında kullanıldıysa öncelikle yazıklar olsun, sorumluları ortaya çıkarılsın. Ama olayla ilgisiz masum kişilerin mahkeme kararları tahrif edilerek işin içine çekilme çabasına da göz yumulmasın.

DENİZ FENERİ SAVCISI CİHANER OLSUN

Birilerinin siyasi davalarla hükümeti zor durumda bırakmaya çalışması, darbe planlarıyla, seçimlerle başaramadığını bu tür kışkırtmalarla başarmaya çalışması yeni değil. Şu an CHP milletvekili olan dönemin Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´in, cemaatler davası üzerinden bunu denediği ileri sürüldü. Ergenekon soruşturmasının başlamasından sadece dört ay sonra Cihaner tarafından başlatılan cemaatler soruşturmasıyla Ergenekon soruşturmasının baltalanması amaçlandı. Hükümete karşı bir komploya dönüştürülecek soruşturma, baştan itibaren Adalet bakanlığından gizli yürütüldü. İki yıl sonra komploda yer alan kişilerin ihbarıyla olay ortaya çıktı. Soruşturmanın başka bir savcıya geçmesiyle derinleşen soruşturmada şok eden gelişmeler bir bir geldi. Dursun Çiçek´in ıslak imzasını taşıyan darbe planının Erzincan yöresinde uygulanmaya çalışıldığına dair deliller ele geçirildi. Bunlar öyle evrak tahrifiyle falan elde edilmiş deliller değildi. Cephaneler, belgeler, gizli ve açık tanıklar.. Bu davadaki gizli tanıklara baskı için CHP milletvekilleri devreye girdi. Davadaki tanıklardan birine son olarak bir kaç ay önce silahlı saldırı yapıldı. Dava sürecinde inanılmaz gelişmeler yaşandı. Mahkeme üzerinden savaş uçaklarına alçak uçuş yaptırıldı. Askeri araçlar yürütüldü. Bu davadaki ayrıntıları buradaki satırlara sığdırmak zor. Görmek isteyenler aşağıdaki linklerden ulaşabilir. Erzurum´daki dava fotokopi üzerinden Yargıtay´a aldırıldı, örtbas edilmeye götürülmekte. Ancak konuyla bağlantılı açılmış ikinci bir davaya bakan Ergenekon mahkemesi olayın peşini bırakmadı. İstanbul´daki davada iddiaların doğruluğunu gösteren şok gelişmeler yaşanıyor. 5 gün sonra 12 Eylül 2011´de devam edilecek dava duruşması heyecanla bekleniyor. Bu davada milletvekillerinin tıraş çantası içine gizlenen paralarla gizli tanıkları ifade değiştirmeye zorladığı iddiaları görüntülü ve ses kayıtlarıyla da desteklenen CHP Deniz Feneri davasında da etkin olmaya çabalıyor. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)

HSYK: HUKUKA AYKIRILIK VE TAHRİFAT VAR

08 Eylül 2011 - HSYK, Deniz Feneri dosyasından el çektirilen üç savcının hukuka aykırı işlem yaptıklarını açıkladı. Evrakta tahrifatla suçlanan savcılara dava yolu açıldı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Ahmet Hamsici, Deniz Feneri dosyasından el çektirilen üç savcının hukuka aykırı işlemlerinin tespit edildiğini açıkladı. Hamsici, disiplin yönünden savcılardan savunmalarının istenmesinin kararlaştırıldığını, kovuşturma yönünden de ayrıca inceleme kararı verildiğini bildirdi. Hamsici´nin açıklamaları ve HSYK müfettişlerinin evrakta tahrifat tespitleri, savcılar Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz hakkında 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmasının kapısını araladı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Ahmet Hamsici, Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturmadan alınan 3 Cumhuriyet Savcısı hakkında inceleme yapan kurul başmüfettişlerinin hazırladığı raporun HSYK 2. Dairesince bugün görüşüldüğünü belirterek, ilgili Cumhuriyet Savcıları hakkında geçici tedbir uygulanması talebinin reddine, disiplin yönünden ilgililerden son savunmalarının istenmesine, kovuşturma yönünden ise konunun incelemeye alınmasına karar verildiğini bildirdi.

Hamsici, yaptığı yazılı açıklamada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen, kamuoyunda ´Deniz Feneri´ olarak bilinen soruşturmaya ilişkin olarak, son günlerde basın yayın organlarında yer alan haberler üzerine, kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Soruşturmada ´şüpheli´ sıfatı bulunan bazı kişilerin müdafisi Avukat Hakan Yıldız´ın, 27 Temmuz 2011´de, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz hakkında şikayet dilekçesi vermesi üzerine, adı geçen Cumhuriyet Savcılarına, dilekçe içeriğinde isnat edilen eylemlerin önemi dikkate alınarak, HSYK 3. Dairesinin 1 Ağustos 2011 tarih ve 2011/4875 sayılı kararıyla, konunun incelenmesi ve delil elde edildiğinde soruşturmaya geçilmesi kararı verdiği ve bu karara istinaden HSYK Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından iki başmüfettiş görevlendirildiğini ifade eden Hamsici, şunları kaydetti:

SAVCILARA EVRAKTA SAHTECİLİK DAVASI AÇILABİLECEK

´Görevlendirilen başmüfettişlerin yaptığı incelemeler sonucunda, bazı iddialara ilişkin olarak sorumluluğu gerektirebilecek bir kısım hukuka aykırılıklar tespit edilmiş olup, 19 Ağustos 2011 tarihinde kurul başmüfettişleri tarafından, şikayet olunan Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz´ün savunmaları istenmiştir. 5 Eylül 2011´de kurul başmüfettişleri tarafından düzenlenen raporda; adı geçen Cumhuriyet savcılarının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde yürüttüğü soruşturmada ismi geçen 19 şüphelinin mal varlıklarına el konulmasına ilişkin talep üzerine Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesince şüphelilerin adına kayıtlı taşınmazlara, hava, deniz ve kara taşıtlarına, ortağı oldukları şirketlerdeki ortaklık paylarına el koyma kararı verildiği, şüphelilerin ortağı olduğu şirketlerin adına kayıtlı taşınmazlara, hava, deniz ve kara taşıtlarına el konulması talebinin ise reddedildiği halde, şirketlerin adına kayıtlı mallara da el konulmasını sağladığı, bu amaçla ilgili yerlere yazılar yolladığı, yolladığı müzekkerelere ekli anılan mahkeme kararının, şirketlerin mal varlığına el konulması talebinin reddine ilişkin kısmını kapatmak suretiyle tahrifat yaptığı, şüpheli müdafilerinin söz konusu usulsüzlüğü belirterek yapmış oldukları itirazı reddetmek suretiyle usul ve yasaya aykırı işlemin devam ettirilmesine neden oldukları iddialarına ilişkin olarak, ilgili Cumhuriyet savcıları hakkında disiplin yönünden cezalandırılmaları ve cezai yönden de kovuşturma yapılması, ayrıca söz konusu eylemlerin yargının itibarına zarar vermesi nedeniyle haklarında 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu´nun 77. maddesi gereğince ´geçici tedbir uygulanması´ gerektiği yönünde kanaat belirtilmiştir. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu İkinci Dairesince söz konusu Teftiş Kurulu raporu 8 Eylül 2011 tarihinde görüşülerek ilgili Cumhuriyet Savcıları hakkında geçici tedbir uygulanması talebinin reddine, disiplin yönünden ilgililerden son savunmalarının istenmesine, kovuşturma yönünden ise konunun incelemeye alınmasına karar verilmiştir.´

Son tavsiye, savcılar hakkında evrakta sahtecilik suçlamasıyla ceza davası açılması anlamına geliyor. TCK´da evrakta sahtecilik suçu 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasını öngörüyor.

(07 Eylül 2011), son güncel.: (08 Eylül 2011)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Deniz Feneri Savcılarının üstünü örttüğü mahkeme kararını görmek için tıklayın

Nazlı Ilıcak: Deniz Feneri ve madalyonun diğer yüzü

Flaş!!! Zekeriya Öz görevden alındı

Islak imzalı ´irtica ile mücadele eylem planı´ manşetlerimiz

´İrtica ile mücadele eylem planı´ Erzincan´da uygulamaya konuldu: İşte adım adım ıslak komplo

Erzincan´da savcı Cihaner ve Jandarma işbirliğiyle ´ıslak imza´ operasyonları

CHP´li Ahmet Ersin´in gizli tanıkların ifadelerini değiştirme çabaları

İşte örneklerle CHP´nin Ergenekon ve benzer davalarda sempatizanlıktan öte tavırları

´Ergenekon ve CHP´ manşetlerimiz

Ergenekon davasını engelleme girişimleri

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=3707    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.449.668