Ergenekon davası zincirleme reaksiyonlarla giderek büyüyor. Kontrgerillacıların tedirginliği artıyor. Dava nerelere kadar genişleyecek?.. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Danıştay 2. Dairesi üyelerine ve Cumhuriyet gazetesine yapılan saldırılarla ilgili Alparslan Arslan´ın da aralarında bulunduğu 8 sanık hakkında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesince verilen kararı oy birliğiyle bozdu.
![]() ![]() ![]() |
16.12.2008 10:02 19 Temmuz 2008´de Yargıç Orhan Karadeniz müsterih şekilde Danıştay´ın Ergenekon´la bağlantısı yok diyerek davayı sonuçlandırmıştı.
Bozma kararında çok kritik bir cümle kullanılarak, Danıştay Baskını davasıyla Ergenekon davasının birleştirilmesinin zorunlu olduğu vurgulandı. 9. Ceza Dairesi, Ankara´da işlenen Danıştay saldırısının ardından ortaya çıkan ilişkilerin, İstanbul´daki Ergenekon soruşturmasıyla bağlantılı olabileceğini ve birleştirilmesinin zorunlu bulunduğunu belirtti.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Danıştay 2. Dairesi üyelerine ve Cumhuriyet gazetesine yapılan saldırılarla ilgili davanın temyiz incelemesini tamamladı. Daire´nin kararında, ´tüm dosya kapsamına göre sanıkların mensubu bulundukları iddia edilen örgütün niteliği, atılı suçların vasfının belirlenmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi yönünden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne açılan (Ergenekon) davası ile bu dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun iddia edilmiş olması karşısında öncelikle davaların birleştirilmesinde zorunluluk bulunduğuna´ işaret edildi. Kararda, ´Sanıklar Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Erhan Timuroğlu, Tekin İrşi, Süleyman Esen müdafileri ile katılanlar Cumhuriyet Vakfı, Yeni Gün Haber Ajansı Basın Yayıncılık A.Ş, Ayşe Sema Özbilgin, Serkan Özbilgin, Gökhan Özbilgin vekilleri ve Cumhuriyet Savcılarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, nitelikli kasten öldürme ve nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından resen de temyize tabi olan hükmün sair yönleri incelenmeksizin öncelikle bu sebeplerden dolayı bozulmasına oy birliğiyle karar verildi´ denildi. Ankara 11. Ağrı Ceza Mahkemesi, ilk kararında direnir ve bu kararda temyiz edilirse dava dosyası Yargıtay Ceza Genel Kurulu´na gelecek.
Danıştay dosyasının, Ergenekon terör örgütü davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderilmesi bekleniyor
Yargıtay´dan çıkan yeni kararın ardından süreç şöyle işleyecek: Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay´ın kararına uyarsa, dosyayı Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza´ya gönderecek. İlk kararında direnirse dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu´na gidecek. Ankara´daki mahkeme yetkili olduğunu öne sürerse, Ergenekon davasının iddianamesini İstanbul´dan isteyebilecek. Ergenekon´u yargılayan mahkeme, Danıştay saldırısıyla ilgili kendilerinin yetkili olduğunu belirtip dosyayı göndermezse, son sözü Yargıtay 5. Ceza Dairesi söyleyecek. Ancak Yargıtay kararında davaların hangi mahkemede birleştirileceğine değinilmemesi soru işaretlerine yol açtı. Emekli askeri hakim Ümit Kardaş´a göre, Ankara´daki mahkeme Yargıtay´ın kararına uyarak dosyayı İstanbul´a gönderecek. Kardaş, Ergenekon bir örgütlenme. Çeşitli saldırıları var. Bunlardan biri de Danıştay olayı. dedi. Ceza hukukçusu Prof. Dr. Vahit Bıçak da, dosyaların İstanbul´daki mahkemeye gönderilmesi gerektiğinin altını çizdi. (Zaman)
Ümit Kardaş: Esas dava İstanbul´da. Dosyanın aradaki bağlantı nedeniyle İstanbul´a gönderilmesi lazım.
Hukukçular, Danıştay dosyasının Ergenekon davasına dahil edilmesi konusunda hemfikir. Emekli Askeri Hakim Ümit Kardaş, Ankara´daki mahkemenin dosyayı İstanbul´a göndermesi gerektiğini belirtiyor: Ergenekon bir örgütlenme. Çeşitli saldırıları var. Bunlardan biri de Danıştay olayı. Ankara´daki mahkeme ben yetkiliyim derse bu hukuk mantığının dışında olur. Ana dava İstanbul´da. Ankara o örgüt bağlantısını nasıl kuracak? Ayrıca İstanbul´da yürüyen bir soruşturma var. Yürüyen bir davayı ve soruşturmayı buraya çağırması hukuk mantığına aykırı geliyor.
Vahit Bıçak: Burada devam eden mütemadi suçlar söz konusudur. En son icra hareketinin yapıldığı yerin mahkemesinde dosyanın birleştirilmesi lazım.
Ceza Hukuku Profesörü Vahit Bıçak da, yeni yargılama için İstanbul´u işaret ediyor: Burada devam eden mütemadi suçlar söz konusudur. En son icra hareketinin yapıldığı yerin mahkemesinde dosyanın birleştirilmesi lazım. Dolayısıyla olaylar tarihsel sıraya konulacak. Hangisi en son fiil ise dosya o konuya bakan mahkemeye verilecek. Yerel mahkeme, Yargıtay´ın verdiği karara uyarak Danıştay saldırısı davasının birleştirme yeri olarak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi olduğuna karar verirse, davaların İstanbul´da görülmesine devam edilecek.
YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI´NIN TEBLİĞNAMESİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılılığı, Danıştay saldırısı davası sanıkları Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Erhan Timuroğlu ve Süleyman Esen´le ilgili, Cumhuriyet gazetesine bomba atılması ve Danıştay saldırısıyla ilgili mahkemeye gönderilen belgeler dışında, ´Ergenekon´ soruşturmasına ait tüm belge ve beyanların getirtilerek yeniden bir karar verilmesini istemişti.
YEREL MAHKEME KARARI
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, davada sanık Alparslan Arslan´ı, ´cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası´nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek´ suçundan Türk Ceza Kanunu´nun (TCK) 309/1. maddesi uyarınca ve ´Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin´i, tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmek´ suçundan TCK 82. maddesinin (a) ve (g) bentleri uyarınca ayrı ayrı 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırmıştı. Mahkeme, sanıklar Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağır hakkında da ´Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası´nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek´ suçundan TCK´nın 309/1, maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermiş, cezalar TCK´nın 62. maddesi uyarınca müebbet hapis cezasına çevrilmişti. Sanık Süleyman Esen de ´Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası´nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya ve yerine başka bir düzen getirmeye teşebbüs etmek amacıyla kurulan silahlı suç örgütünün üyesi olmak´ suçundan Türk Ceza Kanunu´nun (TCK) 314/2. maddesi ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Yasası´nın 5. maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Sanığın duruşmadaki olumlu hal ve tavrını göz önünde bulunduran mahkeme, TCK´nın 62. maddesi uyarınca Esen´in 6 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına karar vermişti. Mahkeme, Esen´i ayrıca ´patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak´ suçundan TCK 1/2 ve 62. maddeleri uyarınca 3 yıl 11 ay 15 gün hapis cezasına çarptırmıştı.Sanıklar hakkında ´Patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak´, ´kişiler arasında korku, kaygı ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde kullanmak´, ´tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüse yardım etmek´ suçlarından çeşitli hapis cezaları da veren mahkeme, sanıklardan Aykut Metin Şükre, Ayhan Parlak ve Salih Kurter´in de üzerlerine atılı suçlardan ayrı ayrı beraatlarına karar vermişti.
Danıştay davası yargıcı Orhan Karadeniz müsterihti!!!
Danıştay davasını 19 Temmuz 2008´de karara bağlayan Ankara 11. Ağır Ceza´nın eski başkanı Orhan Karadeniz, ´İddianame beklense, Ergenekon´la Danıştay bağı görülebilirdi´ tezine katılmıyor ve Gelen belgelerde bağ yoktu. Olsa da diyecek bir şey yok. Bu zaten bir örgüt davası. Öcalan davasıyla tüm PKK davaları birleşti mi? Öyle işin içinden çıkılmaz olur. diyordu.
Ergenekon iddianamesi açıklanırken iki eylemden bahsedilmişti: Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılması. Ancak Ergenekon iddianamesinde kurulan bağlantı, bu eylemlerin Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi´de görülen davasında kurulamadı(!). Danıştay saldırısı davası “Ergenekon iddianamesi beklenilseydi Danıştay saldırısı ile Ergenekon arasındaki bağlantı görülebilirdi” şeklinde eleştirildi. Nitekim dava bittikten sonra sanık Osman Yıldırım 10 saat boyunca Ergenekon savcısına itiraflarda bulundu. Radikal´e konuşan eski 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Orhan Karadeniz, “Biz re´sen sorduk, orda 3-4 ay bekledik ve 3-4 ay sonra ellerindeki bütün belgeleri gönderdiler. O belgelerle dava ile bir bağlantı kuramadık. Olsa da diyecek bir şey yok. Bu zaten bir örgüt davası. Sen ona bakarsan Öcalan, hakkında dava açıldığından bütün Türkiye´deki ilgili davaların İmralı´daki dava ile birleştirilmesi gerekirdi. Vicdanen müsterihim” dedi. Danıştay saldırısı-Ergenekon bağlantısı konusundaki en somut iddiaların Danıştay saldırısı sanığı Osman Yıldırım´ın 11 Mart´ta Savcı Zekeriya Öz´e verdiği ifadelerle ortaya çıktığı görülüyor. Sanık Yıldırım´ın verdiği ifadelerin yaklaşık 10 saatlik kaset kaydı olduğu öne sürülüyor. Yıldırım Danıştay saldırısının aktörleri ile Ergenekon örgütü üyeleriyle tanışıklığını ve ilişkilerini bütün detaylarıyla Öz´e anlattı. Sanıklardan Süleyman Esen´in avukatı Mehmet Ener, duruşmalarda Ergenekon bağlantısında en çok ısrar eden kişiydi. Ener “İddianame beklenilseydi ilişkinin tümünün açığa çıkma ihtimali daha fazla olacaktı. Ancak mahkeme, Ergenekon soruşturmanın tümünü görmeden, eksik belgelerle sonuca gittiği için bağ kuramadı” diye konuşmuştu. (Radikal)
(16 Aralık 2008), son güncel.: (17 Aralık 2008)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: