AK Parti aleyhindeki davaya dahil edilmesini ve hakkındaki parti yasağı talebini Anayasa´ya aykırı bulan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül savunma yapmayacak.
![]() ![]() ![]() |
17.06.2008 15:30 Taraf Gazetesi´nin haberine göre Cumhurbaşkanı´nın vatana ihanet dışında bir iddiayla suçlanamayacağı kuralından hareket eden Gül, Anayasa Mahkemesi´nde savunma yapmamaya karar verdi. Bu karar, öncelikle Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya´nın AK Parti aleyhindeki davasına Cumhurbaşkanı Gül´ü dahil etmesinin, ardından da Anayasa Mahkemesi´nin davayı Gül yönünden de kabul etmesinin Anayasa´nın ihlali anlamına geldiği görüşüne dayanıyor. Çankaya Köşkü yetkililerine göre, Cumhurbaşkanı Gül, kapatma davasıyla yaratılan bu hukuksuzluğun parçası olmamak için savunma yapmayı reddediyor.
Cumhurbaşkanı´nın savunma yapmama kararını ve gerekçelerini Tarafa anlatan iki Çankaya Köşkü yetkilisi de, Gül´ün yargılanmasına ilişkin kararın Anayasa´ya aykırı olduğunu, Gül´ün savunma yaparak Cumhurbaşkanlığı makamını Anayasa´ya ayları bir süreç içine sokmak istemediğini vurguladılar. Gül´ün hukukçu kurmaylarıyla geçen hafta sonu Çankaya´da bir toplantı yapıp savunmasına ilişkin yönlendirici bilgi ve belgeleri AK Parti´ye gönderdiği yönündeki haberler de bu kaynaklarca yalanlandı. Köşk´ün hukuk işlerinden sorumlu bir yetkilisi, Cumhurbaşkanı´ndan partiye talimat gitmedi dedi. Aynı kaynak, Gül´ün dışişleri bakanlığı dönemindeki hak ve özgürlüklerin genişletilmesinden yana bir konuşmasını suç unsuru sayan iddianamenin hukuki bir zemin üzerine oturmadığını ve bu durumun Cumhurbaşkanı´nın savunma yapmaktan imtina etmesinin diğer bir gerekçesi olduğunu açıkladı.
AK Parti´nin üç ana klasörde topladığı savunma metninde Cumhurbaşkanı Gül´le ilgili bir bölüm yok. Böylece, dava sürecinde, Gül aleyhindeki iddiaların yanıtlandığı tek yer, AK Parti´nin 30 Nisan 20Û8´de, Yargıtay Başsavcısı´nın iddianamesine karşı Anayasa Mahkemesi´ne sunduğu ön cevaplarla sınırlı kalacak. Söz konusu metnin 68 ile 74. sayfalan arasındaki Tarafsız Cumhurbaşkanı siyasi parti davasına dahil edilemez başlıklı bölümde, iddianamenin Gül hakkındaki kısmının Anayasa´ya aykırılığı üzerinde durulmuş; ayrıca Cumhurbaşkanı´nın dışişleri bakanlığı görevi sırasındaki beyan ve genelgeleri nedeniyle suçlanmasının yasalara uygun olmadığı vurgulanmıştı.
AK Parti aleyhindeki davanın Abdullah Gül yönünden kabulü Anayasa Mahkemesi´ni bölmüş; karar Haşim Kılıç, Sacit Adalı, Serdar Özgüldür ve Serruh Kaleli´nin karşı oylarına rağmen dörde karşı yedi oyla alınmıştı. Karara katılmayan üyelerin tezi, Anayasa´nın 105. maddesine göre, Cumhurbaşkanı´nın resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil yargıya başvurulamayacağı, Cumhurbaşkanı´nın daha önceki sözlerinden dolayı bir partinin sorumlu tutulmasının da Anayasa´nın 104. ve 105. maddelerine aykırı olduğu yönündeydi.
Karara muhalif üyeler, Devletin başı olan bir kişinin sözleriyle bir partinin kapatılmasına neden olduğunu söylemek Cumhurbaşkanının sorumsuzluk ilkesine uymaz diyerek iddianamedeki sorumluluk kabulünün Anayasa´nın 101. maddesine aykırı olduğuna da işaret etmişlerdi. (Bugün)
Ergenekon soruşturmasına karşı hamle
Yargıtay Başsavcılığı´nın AK Parti hakkında açtığı kapatma davası ile Anayasa Mahkemesi´nin çoğunluk oyuyla Cumhurbaşkanını bu davaya dahil etmesi, kamuoyunda Ergenekon davasına karşı bir hamle olarak yorumlanıyor. Buna göre, Millet savcısı eliyle Kontrgerilla´ya hamle yaptı, darbe günlüklerinin soruşturulmasını istedi. Ardından Kontrgerilla´nın karşı hamlesi geldi. Anayasa mahkemesindeki malum 9 üyesinin iplerini oynatarak, Başörtüsünü millet serbest bırakamaz, var mı bir itirazınız dedi. Son hamle yine milletten geldi. Başka bir savcısı eliyle Kontrgerilla´ya yaptığı hamle ile, Ergenekonculara müebbet hapis talebiyle dava açtı!.. Bir sonraki hamle kimden ve ne olabilir?!.. Konuyla ilgili lehte ve aleyhte görüşlerinizi forum bölümümüze bırakabilirsiniz... (Abdullah Harun)
(17 Haziran 2008, 15:30)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: