Ergenekon soruşturmasında yeni gözaltılar yaşandı. Gazeteci Tuncay Özkan, eski polis şefi Adil Serdar Saçan, Kanaltürk TV´nin eski haber müdürü Adnan Bulut, Esenyurt eski belediye başkanı Gürbüz Çapan, Doğu Perinçek´in avukatı Emcet Olcaytu´nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi göz altına alındı. Giderek genişlediği gözlenen Ergenekon soruşturmasında sıradaki gözaltılar merak konusu oldu.
![]() ![]() ![]() |
23.09.2008 14:31 Gazeteci Tuncay Özkan, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Tuncay Özkan´ın, Bebek Cevdetpaşa Caddesi´ndeki evinde Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü´ne bağlı polislerce saat 06.30´de başlatılan arama sürüyor. Özkan´ın halen evde bulunduğu bildirildi. Bu arada, Tuncay Özkan´ın, avukatı CHP milletvekili Şahin Mengü´yü telefonla arayarak, ´Ergenekon soruşturması kapsamında evinde arama yapıldığını´ söylediği öğrenildi. Arama sırasında, ellerinde Türk bayrakları olan ve ´Bizkaçkişiyiz Sivil Toplum Platformu´ üyesi oldukları belirtilen yaklaşık 20 kişilik bir grup, ´Hepimiz Tuncay´ız´, ´Mustafa Kemal´in askerleriyiz´ sloganları attı. Ayrıca 10.30 sıralarında Özkan´ın sahibi olduğu Kanal Biz televizyonunun Levent´teki merkezine gelen polis ekipleri incelemelerini sürdürüyor. Polis yetkilileri, Özkan hakkında gözaltına alma kararı alındığını ve soruşturma çerçevesinde çeşitli adreslerdeki operasyon ve aramaların sürdüğünü ifade etti.
Polis şefi Saçan da gözaltında
Eski İstanbul Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürü Adil Serdar Saçan altı kez polislikten çıkarıldı. Saçan, son kez İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla organize suç örgütü lideri Sedat Peker ve adamlarıyla çıkar ilişkisi kurduğu için meslekten çıkartıldı. Saçan, daha önce Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) kararıyla beş kez meslekten çıkartılmış; bu kararlara itiraz edince üç meslekten çıkarma kararı için yürütmeyi durdurma kararı almıştı. Yüksek Disiplin Kurulu´nun 11 Mart 2005 tarihli dokuz sayfalık son kararında Saçan´a yönelik 19 suçlama vardı. Ancak bunlardan 18´i zamanaşımına girdiği için bu suçlardan işlem yapılamadı. (Aktifhaber)
Zaman yazarı Bülent Korucu, 8 Ağustos 2008´de eski Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan´ın ilginç hikayesini şöyle yazmıştı:
Saçan´ın çelişkileri, Oktay´ın bombaları.. Eski Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan´ın ilginç bir hikayesi var. Önce mafyaya yönelik operasyonlarla adını duyurdu. Ankara Emniyeti´nde ´telekulak´ suçlamasına muhatap olan polis şeflerinin hazırladığı irticacı polisler listesinde adı geçti.Listedeki ismi, belgenin uydurma ve iç hesaplaşma amaçlı olduğunun delillerinden biri sayıldı. Saçan, hakkında en fazla haber yapılan emniyet mensubu, dersek abartı olmaz. İşkence, yolsuzluk ve gizli belgeleri kurum dışına çıkarmak gibi birçok suçlamaya muhatap oldu. Hem meslekten ihraç edildi, hem de hakkında çok sayıda dava açıldı. Sicil amiri Emniyet Müdürü Hasan Özdemir´in bakanlığa gönderdiği görevden alınma talebi dikkat çekiciydi. Özdemir, onun için Psikolojik sorunları olan sağlıksız bir yapıya sahiptir. Teşkilattaki herkesin husumetini kazandığından, diğer birimlerle ve personelle işbirliği ve organizasyon yapamamaktadır. şeklinde cümleler sarf etmiş. Polislikten ihracı sonrasında, yöneticilerinin bir kısmı Ergenekon kapsamında tutuklu bulunan internet sitelerinde ulusalcı yazılar kaleme alarak kendinden bahsettirmeye devam etti.
Saçan´ın tekrar gündeme gelmesi Ergenekon soruşturmasıyla birlikte oldu. Saçan, Ergenekon terör örgütünün karakutusu Tuncay Güney´i, 2001 yılında ilk kez gözaltına alan, sorgulayan ve aramalarda örgütle ilgili belgeleri ele geçiren kişiydi. Hikayenin önemli bölümü buradan sonra başlıyor. Hakkındaki yeni suçlama, Ergenekon soruşturmasını örtbas etmek. Saçan bu iddialara Milliyet´teki yazı dizisinde cevap vermeye çalışıyor. Kendini aklamak için başsavcılığa, üstlerine ve diğer şube müdürlerine topu atıyor. Ama suçlamaları muğlak bırakıp, sözlerini somutlaştırmıyor. ´Ben görevimi yaptım. Başsavcılıktan yazılı emir çıkarttım.´ cümlesi temel tezini oluşturuyor. Sonunu neden getirmediğini anlatırken dosyayı İstihbarat Şube´ye havale ettiğini söylemekle yetiniyor. Polis içindeki irtica(!) örgütlenmesiyle ilgili arşivlerde onlarca konuşma, yazı ve televizyon programı bulunan Saçan´ın, bu kadar önemli bir soruşturmanın kapatılması hakkında tek cümlesi hatıra gelmiyor. ´Tehlikeyi gördüm, üzerime düşeni yaptım, örtbas edildi´ havası basmak güzel de, niye kamuoyuyla paylaşıp önlemedin diye sorarlar insana. Kolluk gücü, amiri olan başsavcılığın verdiği emri başka şubelere havale edebilir mi? ´Beni açmadı siz bakın´ laubaliliğine imkan var mı? Saçan ancak, görevi başsavcılığa iade edip, yeni görevlendirme talep edebilirdi. Zaten iş somutlaşınca, bütün yazı dizisi boyunca yaptığı gibi yan çiziyor. O dönemdeki İstihbarat Şube Müdürü ve yardımcısının ismini vererek, ´bu işte onların sorumluluğu yok´ diyor. Fatura, belgeyi götüren ofisboya çıkarsa şaşırmayacağım! Veli Küçük´le arası açılan bazı polis müdürlerinin ona cip hediye etmek istediklerini ileri sürüyor. Tepkiyi görünce bu kişinin emekli emniyet müdürü Ümit Baybek olduğunu ve yanında çalıştığı Korkmaz Yiğit adına bu girişimde bulunduğunu açıklıyor.
Saçan´ın bence en önemli cümleleri Ümraniye bombalarıyla ilgili olanı. Şöyle diyor Saçan: Oktay Yıldırım´ın evinde bulunmuş patlayıcılarla falan da bu işler çözülmüyor. Ben şimdi iddia ediyorum: Gidin Güneydoğu ve Doğu´da görev yapmış özel harekatçıların ve özel harpçilerin evlerine, hemen hepsinin evinde Oktay´dan çıkan malzemelerin on misli çıkar. Niye? Çünkü, bu adamların böyle bir takıntısı var. PKK´dan aldıklarını ganimet sayarlar. Ordu, onlara PKK ile mücadele için veriyor. Onlar da bunları saklıyor... Bunların hepsinin evi cephanelik! Psikolojik bir olay bu, bir gelenek haline gelmiş. (Samanyoluhaber)
Sabah´tan Ergun Babahan ´da, baş döndüren ilişkileri sebebiyle bir döneme damgasını vuran Adil Serdar Saçan´ın açığını 6 Ağustos 2008 tarihli yazısında şu satırlarla dile getiriyordu:
Adil Serdar Saçan, Ergenekon soruşturmasını engellediğine yönelik iddiaları cevaplamış. Milliyet gazetesinden Belma Akçura´ya verdiği röportajda müthiş bir iddia ortaya atıyor:2001 başlarında emekli tuğgeneral Veli Küçük´le bazı polis müdürlerinin arası açılıyor. Bunlar Küçük´e Tuncay Güney aracılığıyla bir cip hediye etmek istiyorlar. Veli Küçük kabul etmiyor. Son derece doğal bir olaydan bahsedermiş gibi anlatmış.İstanbul´da görev yapan birden fazla polis müdürünün emekli bir tuğgeneralle arası açılıyor. Niye açıldığını bilmiyoruz. Ama daha garibi, normalde ortalama bir otomobil almakta zorlanması beklenen polis memurlarının, arayı düzeltmek için emekli bir generale cip alacak parayı bulmaları. Kaç paradır bir cip o tarihte? 100 bin dolar civarında mı? İşi organize suçları ortaya çıkarmak olan bir polis müdürü bu gerçeği biliyor ve gayet doğal karşılıyor. İstanbul´da görev yapan polis memurlarının aralarının bozulduğu insanlara cip hediye etmesi vakai adliyeden kabul ediliyor.
Organize Suç Masası Müdürü Saçan, Bazı polis müdürlerinin binlerce dolarla ifade edilen bir cipi hediye edecek parayı nereden bulduğunu merak etmiyor. Ergenekon´un üstüne gittiğini iddia ediyor ama organize hediye işinin üstüne gitmemeyi tercih ediyor. Savcıya ihbar ettiği bile şüpheli. Gazeteciler için de gayet doğal bir olay olarak görülmeli ki, röportajda da üzerine gidilmiyor. Şerif Mardin´in Cumhuriyet iyi, güzel ve doğruyu tanımlayamadı derken kastettiği gerçek bu olmalı. Polis müdürlerinin hediye cip alabilmesi suç duyurusu konusu bile olmuyor.
Şimdi böyle bir gerçeği bilip üstüne gitmeyen Saçan´ın, Ergenekon olayının üstüne gittiği iddiasını doğru kabul etmekte zorlanmaz mı insan? Ya da bu açıklamalar suç duyurusu ve itiraf kabul edilip, hediye cip alacak kadar zenginleşmiş polis müdürleri ile bu olayı bildiği halde üstüne gitmeyen Saçan hakkında soruşturma açılmaz mı? Türkiye hukuk devleti olacaksa, bu bir tek Ergenekon davası üstünden olmaz. Savcıların bu olayları tespit edip üzerine gitmesi sayesinde, şeffaflığın hakim kılınması sayesinde olur. Saçan´ın açıklamaları bir dönemin kirli ilişkilerine ışık tutuyor, mutlaka soruşturulmalıdır. (Sabah)
(Hakkındaki iddiaları 31 Temmuz 2008´de Tempo dergisinde yayınlanan röpörtajda cevaplayan Serdar Saçan´ın açıklamalarına (http://www.tempodergisi.com.tr/politika/16107/) adresinden ulaşabilirsiniz.)
Perinçek´in avukatı gözaltında
İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek´in eski avukatı ve Aydınlık dergisi yazarı Emcet Olcaytu “Ergenekon” soruşturması kapsamında Kadıköy´de gözaltına alındı. Olcaytu´nun avukatı Murat Bülent Hattatoğlu, soruşturma kapsamında, müvekkilinin Kadıköy Ziverbey´deki evinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince arama yapıldığını bildirdi. Aramalar sonrası Olcaytu´nun gözaltına alınarak emniyete götürüldüğünü belirten Hattatoğlu, Emcet Olcaytu´nun, bir dönem, halen aynı soruşturma kapsamında tutuklu Perinçek´in avukatlığını üstlendiğini ifade etti.
Adnan Bulut ve eski manken Duygu Dikmenoğlu da gözaltında
´Ergenekon´ soruşturması kapsamında Kanaltürk televizyonunun eski haber müdürü gazeteci Adnan Bulut, İzmir´de gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Organize Suçlar Büro Amirliği ekipleri, İzmir´de bir otelde kalan Bulut´u gözaltına aldı. Bulut´un işlemleri tamamlandıktan sonra İstanbul´a gönderileceği bildirildi. Tuncay Özkan dışında, bugün gözaltına alındığı iddia edilen bir diğer ünlü isim de Duygu Dikmenoğlu.
Gürbüz Çapan gözaltında
Esenyurt eski Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Gürbüz Çapan´ın Esenyurt Esenkent Özdeniz Villaları´ndaki evine sabah 06:00 sıralarında gelen polis ve jandarma ekipleri arama yaptı. Yapılan arama ve inceleme sonrası Çapan gözaltına alınarak Emniyet Müdürlüğü´ne götürüldü. Çapan´ın yakınları, Evde bir saat kaldılar. Kitapları ve belgeleri incelediler. Ama yanlarında bir şey götürmediler. dedi. Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan Esenyurt eski Belediye Başkanı, Cumhuriyet gazetesi ortaklarından Gürbüz Çapan, sağlık kontrolünden geçirildi. Esenyurt Esenkent Özdeniz Villaları´ndaki evine sabah 06:00 sıralarında gelen polis ve jandarma ekipleri tarafından yapılan arama sonrası gözaltına alınan Gürbüz Çapan Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi´ne götürüldü. Çapan burada sağlık kontrolünden geçirildi. Sorulara kısaca yanıt veren Çapan, Ergenekon soruşturması nedeniyle gözaltına alındığını söyledi. Çapan sağlık kontrolünün ardından Emniyet Müdürlüğü´ne götürüldü.
Emekli Askeri Hakim Tanju Güvendiren gözaltında
Ankara´da Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınanların sayısı 3´e yükseldi. Gözaltına alınan Tanju Güvendiren´in emekli askeri hakim olduğu öğrenildi. Güvendiren ile birlikte gözaltına alınan Mahir Akkar isimli şahıs, sağlık kontrolü sırasında basın mensuplarının sorusu üzerine ´Ergenekon´dan´ gözaltına alındıklarını söyledi. Güvendiren ve Akkar´ın yanısıra kalp cerrahi doktoru Mesut Özcan da gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 3 kişi Ankara Emniyeti´nde sorguya alındılar.
Tuncay Özkan´ın doktoru, bir adli bilirkişi, bir emekli yargı mensubu ve bir polis gözaltında
´Ergenekon´ soruşturması kapsamında Ankara´da 4 kişi gözaltına alındı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Ankara Adalet Sarayına getirilen Dr. M.Ö´ye, Adli Tıp Kurumunda sağlık kontrolünden geçirildi. Dr. M.Ö, adliye çıkışında, gazetecilerin sorusu üzerine, ´Neyle suçlandığımı bilmiyorum. Evimden alındım, arama yapıldı´ dedi. Kalp cerrahı olduğunu söyleyen M.Ö´nün, İstanbul´da evindeki arama devam eden gazeteci Tuncay Özkan´ın doktoru olduğu öğrenildi. Bu arada, Ankara´da gözaltına alınan ve sağlık kontrolünden geçirilen M.A´nın ´adli bilirkişilik´ yaptığı belirtildi. M.A, Adli Tıp´tan çıkışında gazetecilere ´Ergenekon örgütü üyesiymişiz, alakamız yok. Piyango bize de vurdu´ diye konuştu. Ankara´da gözaltına alınanlar diğer iki kişiden birinin emekli yargı mensubu T.G, ötekinin ise polis olduğu belirtildi.
CHP eve avukat gönderdi
Gözaltına alınan Tuncay Özkan´ın avukatı CHP milletvekili Şahin Mengü, Şu anda arama devam ediyor. Eve bir avukatımızı gönderdik dedi. Özkan´ın evinde yapılan arama ile ilgili bilgi veren CHP milletvekili Avukat Şahin Mengü, Tuncay Özkan sabah 6.30 gibi beni aradı ve abi beni Ergenekon´dan içeri alıyorlar´ dedi. Hemen eve bir avukatımızı gönderdik. Şu anda Tuncay Özkan´ın evinde hala arama yapılıyor. Özkan da şu anda evde dedi. Mengü, konuyla ilgili olarak kendisinin de bilgi beklediğini kaydetti.
Gözaltına alınan 3 kişi sağlık kontrolünden geçti
Ergenekon operasyonu kapsamında İstanbul´da gözaltına alınan Şafak A., Yıldıray B., ve Mustafa T.., sağlık kontrolünden geçirildi. İstanbul´da gözaltına alınan Şafak A., Yıldıray B. ve Mustafa T., Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi´ne getirildi. Zanlılar, sağlık kontrolünün ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü´ne götürüldü. Bu arada, sabaha karşı başlatılan operasyonu sadece İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü´nün yürüttüğü, şu ana kadar gözaltına alınanların sayısının 15´i geçtiği öğrenildi.
İşte bugün gözaltına alınanlar:
Tuncay Özkan
Adil Serdar Saçan (Eski Organize Suçlar Şube Müdürü)
Adnan Bulut (Kanaltürk televizyonunun eski haber müdürü)
Mesut Özcan (Tuncay Özkan´ın doktoru)
Tanju Güvendiren (emekli askeri hakim)
Mahir Akkar
Gürbüz Çapan (Esenyurt eski belediye başkanı)
4 Adli Tıp Uzmanı
Tuncay Mollaveyisoğlu
Evrim Baykara
Şafak A.
Yıldıray B.
Mustafa T.
Emcet Olcaytu (Doğu Perinçek´in avukatı)
(23 Eylül 2008, 14:31)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: