Ergenekon soruşturması kapsamında önceki gün sürpriz bir şekilde sorgulanan emekli Orgeneral Çevik Bir ile eski İstanbul MİT Bölge Başkanı Nuri Gündeş´in isimlerinin eski bir JİTEM´ci olan gizli tanığın ifadelerinde geçtiği öğrenildi. Gizli tanığın, Bursa´nın Gemlik ilçesinde bulunan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´a yönelik suikast girişiminde kullanılacağı ileri sürülen ´silahları gömme´ emrini bizzat Çevik Bir´den aldığını iddia ettiği bildirildi. Nisan ayında büyük gizlilikle yürütülen soruşturma kapsamında gizli tanık ifadesiyle ulaşılan tanksavar roketinin arkasından baş zanlı olarak Çevik Bir´in adının çıkması Ergenekon soruşturmasında çok önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Suç isnadının çok ağır olmasına karşın, zanlıların sorgularının gözaltıya gerek görülmeden ´şüpheli´ sıfatıyla yapılmış olması ya tanık iddiasının henüz başka delillerle desteklenmiyor olmasına bağlanıyor ya da Ergenekon soruşturmasında hassas dengelerin korunmaya çalışıldığı değerlendirmesine yol açıyor.
|
|
Gizli tanıktan şok iddia: ´Silahları göm´ emrini Çevik Bir´den aldım
Ergenekon soruşturması kapsamında önceki gün sürpriz bir şekilde sorgulanan emekli Orgeneral Çevik Bir ile eski İstanbul MİT Bölge Başkanı Nuri Gündeş´in isimlerinin eski bir JİTEM´ci olan gizli tanığın ifadelerinde geçtiği öğrenildi. Gizli tanığın, Bursa´nın Gemlik ilçesinde bulunan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´a yönelik suikast girişiminde kullanılacağı ileri sürülen ´silahları gömme´ emrini bizzat Çevik Bir´den aldığını iddia ettiği bildirildi. Nisan ayında büyük gizlilikle yürütülen soruşturma kapsamında gizli tanık ifadesiyle ulaşılan tanksavar roketinin arkasından baş zanlı olarak Çevik Bir´in adının çıkması Ergenekon soruşturmasında çok önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Suç isnadının çok ağır olmasına karşın, zanlıların sorgularının gözaltıya gerek görülmeden ´şüpheli´ sıfatıyla yapılmış olması ya tanık iddiasının henüz başka delillerle desteklenmiyor olmasına bağlanıyor ya da Ergenekon soruşturmasında hassas dengelerin korunmaya çalışıldığı değerlendirmesine yol açıyor.
Ergenekon soruşturması kapsamında 6 Nisan 2009´da Bursa´nın Gemlik ilçesine bağlı Engürücük köyünde bir evde yapılan aramada, 1 roketatar mermisi, 1 tabanca ve bu tabancaya ait 50 mermi ele geçirilmişti. Söz konusu silah ve mühimmatla Başbakan´a suikast planlandığı açıklanmıştı. Gizli tanığın ifadesine göre Erdoğan´ın uçağının, inişe geçtiği sırada füze ya da uçaksavarla düşürülmesi hedefleniyordu. Edinilen bilgilere göre, eski JİTEM´ci bir gizli tanık soruşturma kapsamında Bursa´da bulunan mühimmatla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Gizli tanığın verdiği bilgiler 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin 12. dalga operasyonları için verdiği arama kararında da yer almıştı. Şöyle deniliyordu: Gizli bir tanığın beyanlarında, Gemlik´te yapılan aramada Başbakan Erdoğan´a yönelik, ´uçağının inişe geçtiği sırada´ yapılacak saldırıda kullanılmak üzere saklanan bir ABD menşeli uçaksavar mermisinin ele geçirilmesi... Tanığın, ´silahları göm´ emrini 28 Şubat döneminin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir´den aldığını söylediği öğrenildi. Eski JİTEM´cinin ifadelerinin bazı yerinde Nuri Gündeş´ten de bahsettiği aktarıldı. Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar söz konusu gelişmeler üzerine Çevik Bir ve Nuri Gündeş´i ´şüpheli´ sıfatıyla sorguladı. Yaklaşık 5 saat süren sorguda Çevik Bir´e, 28 Şubat sürecinde yaşanan bazı olaylarla ilgili sorular da sorulduğu iddia edildi. ( Zaman)
Öcalan´a yönelik MİT suikastinin akamete uğratılması da soruldu
MİT Kontrterör Dairesi eski başkanı Mehmet Eymür 17 Haziran 2008 günü Ergenekon Savcılarına ´tanık´ sıfatıyla verdiği ifadede, Tansu Çiller´in başbakanlığı döneminde MİT´in kontrolünde asker ve polisin katılımıyla terörist başı Abdullah Öcalan´a yönelik büyük bir operasyon başlatıldığını söylemişti. ´PKK´yı Ergenekon kurdu ve yönetiyor´ iddialarını örtülü olarak yanıtlayan MİT Kontrterör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür, Abdullah Öcalan´a karşı hazırlanan suikastin gazeteye sızdırılarak engellendiğini bildirmişti. Savcı Öz´ün, Çevik Bir´e bu suçlamanın doğru olup olmadığını da sorduğu, Bir´in de “Bizimle bir alakası yok” cevabını verdiği ileri sürüldü. Çevik Bir´in sorgudan ayrılırken oldukça sakin bir görüntü vermeye çalışmasına karşın öğleden sonra ayrıldığı Adliye çıkışında gazetecilerin sorularına “İyi akşamlar” şeklinde karşılık vermesi sorgunun zorlu geçtiği yorumlarına neden oldu.
Başsavcıvekili Çolakkadı´ya yönelik suikast planı da soruldu
Ergenekon soruşturması kapsamında ´şüpheli´ sıfatıyla ifadesi alınan Çevik Bir´e İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı´ya yönelik suikast girişimi planı da soruldu. Post modern darbenin yapıldığı 28 Şubat Süreci´nin en önemli aktörü dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, önceki gün Ergenekon soruşturması Savcısı Zekeriya Öz tarafından 5,5 saat sorgulandı. Bir´e İşçi Partili sanık Adnan Akfırat´ta ele geçen ancak uzun süredir araştırılan suikast planı soruldu. Suikast planının hedefinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı olduğu öğrenildi.
Çevik Bir´e ´Kıvrıkoğlu´na suikast girişimi ve bu olayda Albay Vural Berkay´ın öldürülmesi´ de soruldu
Ergenekon soruşturmasıyla ilgili ifadesi alınan emekli Org. Bir´e, 1997´de KKTC´deki tatbikatta Org. Kıvrıkoğlu´nu sıyırıp albay Berkay´ı öldüren kurşunun da sorulduğu öğrenildi. Ergenekon savcıları, Bir´e 5 Kasım 1997´de KKTC´de yapılan Toros-2 tatbikatında albay Vural Berkay´ın seken bir mermiyle vurulması olayı hakkında bilgisinin olup olmadığını sordu. Bir istihbaratçının, Asıl hedef, tatbikatı izleyen dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu idi. Kıvrıkoğlu´nun kulağının yanından geçen mermi albay Vural Berkay´ı vurdu. Eğer Kıvrıkoğlu öldürülseydi Çevik Bir´in önü açılacaktı yönündeki ihbarı üzerine sorulan bu soruyu Bir´in yalanladığı öğrenildi. Tatbikatta albay Berkay´ın Özel Kuvvetler Komutanlığı´na ait uzun namlulu bir silahla vurulması olayıyla ilgili muamma bugüne kadar çözülemedi. Tatbikat esnasında yakın gelecekte komuta kademesini değiştirecek bir suikastın planlandığı ve asıl hedefin dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu olduğu öne sürülmüştü. İddialara göre bir yıl sonra Genelkurmay Başkanlığı görevine getirilecek olan Kıvrıkoğlu´nun bir suikasta kurban gitmesi halinde Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir´in önü açılacak, hatta Bir, Genelkurmay Başkanlığı´na kadar yükselebilecekti. Albayı şehit eden merminin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir´e bağlı Özel Kuvvetler Komutanlığı´na ait bir silahtan çıkmış olması, bu iddiayı güçlendiren bir emare olarak gösterilmişti. Dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Engin Alan´ın ´Çevik Bir´in ekibi´nden olduğu da öne sürülmüştü. Toros-2/1997 tatbikatından bu yana çeşitli spekülasyonlara konu olan bu önemli olay ne Genelkurmay bünyesindeki askeri savcılıklar ne de diğer savcılıklarca kapsamlı bir şekilde araştırılmadı. Ancak on yıl sonra -Haziran 2007´de- başlayan Ergenekon soruşturması esnasında savcılara ulaşan bir ihbar tatbikatla ilgili dosyanın yeniden incelenmesine neden oldu.
Gizli Tanık ihbarı
Bir istihbaratçı, Ergenekon savcılarına ihbarda bulunarak, Berkay´ı öldüren kurşunun aslında Kıvrıkoğlu´nu hedef aldığını, bu gerçeğin bazı yetkililerce örtbas edildiğini iddia etti. İstihbaratçı, Kıvrıkoğlu´nu hedefleyen mermiyi ateşleyen asker ile ona yardım eden askerin 16 Mayıs 2001´de Malatya´nın Akçadağ ilçesindeki uçak kazasında öldüğünü de öne sürdü. O tarihte Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı Hava Grubu´na ait Casa tipi askeri uçak Malatya Akçadağ Güzyurdu köyü civarında düşmüştü. İstihbaratçı, 1998´de göreve geldikten sonra Amerika Birleşik Devletleri´yle askeri ilişkileri askıya alan ve dört yıllık görev süresi boyunca hiç ABD´ye gitmeyen Hüseyin Kıvrıkoğlu´na yönelik başarısız suikast girişiminin ABD-İsrail bağlantılı unsurlar tarafından tertiplendiği iddiasını da ortaya attı. Ergenekon savcıları ise uçak kazasında ölen askerlerin isimlerini tespit etti ve 1997´deki tatbikat ile Casa uçağının düşmesi arasında bir ilişki olup olmadığını araştırmaya başladı. Savcılar, istihbaratçının bu vahim iddiasını önceki gün emekli Orgeneral Çevik Bir´e sordu. Çevik Bir´in iddiayı yalanladığı öğrenildi. (Sabah)
Tüm suçlamaları reddetti
Beş saati aşkın bir süre boyunca savcı Zekeriya Öz´e yaklaşık 50 sayfalık ifade veren Bir´in suikast planını ve hakkındaki diğer tüm iddiaları reddettiği kaydedildi. Ergenekon sanıklarıyla bağlantısı hakkında delillerin de kendisine gösterildiği Çevik Bir´in bunlara rağmen her şeyi inkar etmesi dikkat çekti. Bir´in ayrıca ifade sırasında çok rahat bir görüntü vermeye çalıştığı da gelen bilgiler arasında. Ergenekon davasının birinci iddianamesinin sanığı İP´li Adnan Akfırat´ta ele geçen suikast planı araştırılmak üzere ayrıldığı için birinci iddianamenin eklerine konulmadı. Uzun süre planı ve perde arkasını araştıran savcılar tüm detayları elde ettikten sonra Bir´in ifadesine başvurdu. Birinci iddianamede yer alan ve Adnan Akfırat´ta ele geçen belgelerde, Çevik Bir ile Abdullah Öcalan´ın Osman Albay aracılığıyla görüştüğüne dair bilgiler de vardı.
6 Nisan 2009´da Bursa´da anti tank roketi mühimmatı ele geçirilmişti
Ergenekon soruşturması kapsamında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla Gemlik Sanayi Bölgesi´ndeki bir villada yapılan baskında ´anti tank roketi´ mühimmatı ele geçirilmişti. Cephaneliğe gizli tanığın ifadesi doğrultusunda ulaşıldığı öğrenilmişti. Operasyonda, savaşlarda tankları durdurmaya yaradığı öğrenilen anti tank roketinin mühimmatı yanı sıra bir adet ruhsatsız tabanca ile 50 adet mermi de elde edilmişti. Jandarma ekiplerinin çevrede geniş güvenlik önlemi alarak gerçekleştirdiği operasyon kapsamında, evin bahçesindeki masanın altında ele geçirilen roketin sadece tetikleyici bölümünün olmadığı öğrenilmişti. Yetkililer, ele geçirilen silahın ´anti tank roketi mühimmatı´ olarak adlandırıldığını kaydetti. Operasyonda gözaltı olmazken, baskının ifadeler doğrultusunda yapıldığı ve ele geçirilen mühimmatlar İstanbul´a götürüldüğü bildirilmişti.
12. dalganın gerekçelerinden biri Erdoğan´a uçaksavarlı saldırı idi
Ergenekon operasyonunun 12. dalgası kapsamında gerçekleştirilecek gözaltı işlemleri ve aramalar için çıkarılan mahkeme kararında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ı hedef alan bir eylem planı da yer almıştı. Arama kararında, bir süre önce, bir gizli tanığın anlatımları doğrultusunda, Bursa Gemlik´teki bir çiftlikte yapılan aramada, ABD malı uçaksavar mermisine ulaşıldığı belirtiliyordu. Gizli tanığın, Ergenekon örgütünün uçaksavar mermisini, Erdoğan´ın uçağına yönelik eylemde kullanmayı amaçladığı bilgisini verdiği anlaşılmıştı. İstanbul´daki nöbetçi mahkemenin gözaltı ve arama kararında zanlıların işlediği iddia edilen suçlar, “Ergenekon silahlı terör örgütü içinde faaliyet göstermek, örgüte üye olmak ve örgüte yardım etmek şüphesi” şeklinde sıralanmıştı.
12. dalgayı başlatan arama kararlarına gerekçe olarak Ergenekon Terör Örgütü´nün eylemleri gösterildi
Emniyet´in Ergenekon yapılanması için “terör örgütü” tanımını yaptığı belirtilen kararda, örgütün eylemleri şöyle özetleniyordu:
* 2006´da Cumhuriyet´e atılan el bombaları.
* 2006´da Danıştay 2. Daire eyleminde Mustafa Yücel Özbilgin´in öldürülmesi.
* 2007´de Ümraniye´de 27 adet el bombası ele geçirilmesi.
* 2007´de Eskişehir´de Fikret Emek´in evinde silahlar ve patlayıcılar ele geçirilmesi.
* Yargıtay mensupları, Başbakan, birçok gazeteci ve yazara yönelik suikast planları.
* Eski Özel Harekat Daire Başkan Vekili İbrahim Şahin´in evinden çıkan S-1 belgesi ve suikast planları.
* Şahin´in evinden çıkan krokiler doğrultusunda yapılan kazılarda bulunan silahlar.
* Emekli Orgeneral Şener Eruygur´da ele geçirilen askeri darbe planları ile, gazeteci Mustafa Balbay ve emekli Oramiral Özden Örnek´in günlüklerindeki bilgilerin benzerlik taşıması.
Hedef Erdoğan´dı
Bu gerekçeler, Ergenekon operasyonunun önceki dalgaları için verilen mahkeme kararlarında da yer alıyordu. Ancak, 12. dalga için verilen kararda, önceki kararlarda yer almayan bir gerekçe daha dikkati çekmişti. Kararda, şu ifade yer alıyordu: “Gizli bir tanığın beyanlarında, Gemlik´te yapılan aramada Başbakan Erdoğan´a yönelik, ´uçağının inişe geçtiği sırada” yapılacak saldırıda kullanılmak üzere saklanan bir ABD menşeli uçaksavar mermisinin ele geçirilmesi.” Bu bulgulara ulaşılmasını ifadesiyle sağlayan Gizli Tanık, savcılığa, Gemlik´in Engürücük köyündeki bir çiftlik evinde, Erdoğan´a yönelik eylemde kullanılmak için silah saklandığını bildirmişti. 6 Nisan´da çiftlikte yapılan aramada, uçaksavar mermisi ile bir tabanca ve çok sayıda mermi ele geçirildi.
Ergenekon, taşeronu PKK´nun çökertilmemesi için Öcalan´ın suikastle öldürülmesini engelledi
Mehmet Eymür, hem polise hem de Zekeriya Öz´e verdiği ifadelerde Öcalan´a karşı yapılacak devlet operasyonunun engellendiğini dile getiriyor. Tansu Çiller´in özel çağrısıyla Sönmez Köksal döneminde MİT Özel İstihbarat biriminin başına getirilen Eymür, terör örgütü PKK´nın lideri durumundaki Abdullah Öcalan´a yapılacak suikastin çeşitli şekillerde PKK´ya sızdırıldığını, bunun sorumlusunun da Çevik Bir olduğunu açıkça anlatıyor.
İlk plan olan ´Tünel Suikasti´ sızdırıldı
Öcalan´ı öldürmek için birkaç yol denediklerini anlatan Mehmet Eymür ilk olarak Öcalan´ın Şam´da kaldığı yeri tespit ettiklerini, daha sonra da her gün gittiği Şam havalimanı yakınlarındaki Mahsun Korkmaz akademisine gittiğini anlatıyor. Önce Mahsun Korkmaz akademisinin altına tünel kazarak gitmek istediklerini, bunun için de özel birlik oluşturarak çalışma yaptıklarını ifade eden Eymür, ancak bu ekibin yaptığı çalışmanın sızdırılması üzerine vazgeçtiklerini belirtiyor.
Cumhuriyet, Çevik Bir´den aldığı bilgilerle ´1 ton patlayıcıyı MİT ne yapacak?´ haberi yaptı
Daha sonra da Genelkurmay aracılığı ile Gölcük Donanma Komutanlığından suikastte kullanılmak üzere 1 ton patlayıcı alarak bir minibüs hazırladıklarını kaydeden Eymür, birkaç gün sonra da “Cumhuriyet gazetesinde MİT bir ton patlayıcıyı ne yapacak” haberi çıktığını bunun sorumlusunun da Genelkurmay 2. başkanı Çevik Bir olduğunu izah ediyor. Öcalan´ı yakalamak için MİT, Genelkurmay ve emniyet görevlilerinden özel bir birlik oluşturduklarını anlatan Eymür, ekibin çalışmaya başlayacağı zaman “Özel bir ekibin Suriye´ye gönderileceği” haberleri basında çıktığı için ekibin birbirine düştüğünü, emniyetten gelenlerin aradan çekildiklerini dile getiriyor. Eymür, Öcalan´a karşı hazırlanacak suikastin çok gizli olarak hazırlanmasına rağmen dinlemeye aldıkları yurtdışı telefonu ile Genelkurmay İstihbarat Başkanı tarafından Şam askeri ataşesine mesaj verilir şekilde iletildiğini açıkladı.
Ana hedefimiz Öcalan´dı
Eymür, Zekeriya Öz´e verdiği ifadede iddialarını şu şekilde sıraladı: Ana hedeflerimizden birisi de PKK´nın başı Abdullah Öcalan´dı. Görevi devraldığımda Bekaa´daki kampını kapatmış olan Öcalan´ın ne MİT´de ne de diğer güvenlik birimlerinde nerede olduğuna dair bir bilgi yoktu. Öcalan´ı Suriye´de öldürmek için büyük bir operasyon başlattık. Asker ve polisin de katılımıyla müşterek faaliyet grubu kurduk. Daha sonra Suriye´ye özel bir ekibin gönderildiğine dair basında haberler çıkınca polis aramızdan çekildi. Neticede bir minibüse yerleştirilmiş bir ton kadar C4 patlayıcıyla bir eylem planlandı. Ancak, araç planlandığı şekilde kampın önüne bırakılmadığı için eylem hedefine ulaşmadı.
Çevik Bir, ekibini geri çekti
Bütün bu süreç içerisinde hem kendi teşkilatım içerisindeki bazı kişilerden hem de diğer bazı kurumlarda çalışan görevlilerin Öcalan´a yönelik bu faaliyeti sabote etmeye çalıştıklarına şahit oldum. Hatta Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, özel olarak kurduğumuz birlikteki elemanlarını geri çekti. Bu engellemelerin dış istihbarat servislerinin etkisindeki bazı görevlilerce yapıldığı kanaatini taşıyorum. ( Yenişafak)
Çevik Bir´e yöneltilen sorulardan bazıları
Ergenekon Terör Örgütü iddiasıyla başlatılan soruşturması kapsamında ´şüpheli´ sıfatıyla ifadesi alınan 28 Şubat sürecinin başaktörü emekli Orgeneral Çevik Bir´e, 3 saatlik sorgusu sırasında birbirinden zor soruların yöneltildiği öğrenildi. Ergenekon iddianamelerine giren tüm iddialar Çevik Bir´e sorulurken en dikkat çeken soru ´Veli Küçük´ün Turgut Büyükdağ´ın fabrikasına çökerek aldığı iddia edilen 50 milyon dolardan pay aldın mı´ oldu.
Darbe planladın mı, desteğin var mı?
Savcı Öz´ün yönelttiği sorular arasında, 1998 yılında darbe planlayıp planlamadığı ve Şener Eruygur liderliğinde planlanan Ayışığı, Sarıkız, Yakamoz ve Eldiven kod adlı darbe planlarının da olduğu öğrenildi. Darbe planlarının Batı Çalışma Grubu´nun devamı olan Cumhuriyetçi Çalışma Grubu tarafından hazırlandığını hatırlatan Savcı Öz´ün, Bir´e ´bu planlardan haberiniz var mıydı?´, ´CÇG´na destek verdiniz mi?´ ´Adnan Akfırat´ta çıkan ´Çevik Bir ve Erol Özkasnak 21 Aralık 1998´de Mason Atatürkçülerle birlikte darbe planı yaptı. Darbenin başbakanı ve cumhurbaşkanı bile belliydi´ iddiaları doğru mu?´ sorularını yöneltti.
Her soruya aynı cevap
1997´de KKTC´deki tatbikatta emekli Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu´nu sıyırıp Albay Vural Berkay´ı öldüren kurşun da soruldu. Savcı Öz, bir istihbaratçının ´Asıl hedef, tatbikatı izleyen dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu idi. Eğer Kıvrıkoğlu öldürülseydi Çevik Bir´in önü açılacaktı´ sözleri hatırlatıldı ve bildiklerini anlatması istendi. Ergenekon Savcısı Öz´ün 3 saat boyunca ifadesine başvurduğu Çevik Bir´in kendisine yöneltilen tüm sorulara ´Böyle birşey söz konusu bile olamaz´ karşılığını verdiği öğrenildi.
Fadime-Müslüm tezgahı kimin?
Ergenekon davasında ´tanık´ olarak ifade veren Danıştay sanığı Osman Yıldırım, ´Veli Küçük´ün Turgut Büyükdağ´ın fabrikasına, tefeci aracılığıyla aldığı vekaletnameyle el koyduğunu, ardından da fabrikayı iki bankaya ipotek ettirerek, 50 milyon dolar aldığını, paranın bir bölümünü de Çevik Bir´e verdiğini´ iddia etti. Ergenekon savcısı Zekeriya Öz´ün emekli Orgeneral Çevik Bir´e ´50 milyon dolardan pay aldınız mı´ sorusunu yönelttiği belirtildi. Çevik Bir´e, 28 Şubat post-modern darbe süreci de soruldu. Bir´den ´28 Şubat´ta Fadime Şahin-Müslüm Gündüz provokasyonu Çevik Bir´in emriyle Veli Küçük tarafından organize edildi´ iddiasını cevaplaması da istendi. (Star)
Büyükdağ 28 Şubat´ın finansörü müydü?
Turgut Büyükdağ´ın ismi Ergenekon davasının gizli tanıklarından birinin ifadesinde de yer almıştı. İddiaya göre 28 Şubat döneminde Fadime Şahin-Müslüm Gündüz ve Ali-Emine Kalkancı skandallarının perde arkasında organizatör olarak Veli Küçük, finansör olarak ise Büyükdağ yer alıyordu. İddiaya göre askeri müdahaleye zemin hazırlamak ve kamuoyunu yönlendirmek amacıyla hazırlanan senaryo için yapılan toplantılar Büyükdağ´ın sahibi olduğu Strateji dergisinin Nişantaşı´ndaki ofisinde düzenliyordu. Gizli tanığın iddialarına göre Ümit Oğuztan, transseksüel Seyhan Soylu(Sisi) ve Polis müdürü Ü.B.´nin de dahil olduğu senaryo sonuç verdi ve Sincan´da tankların yürümesinin ardından Refahyol Hükümeti düştü.
Osman Yıldırım´ın Ergenekon iddianamesindeki ifadesinde Çevik Bir ve Turgut Büyükdağ
Danıştay´a yapılan saldırının ardından tutuklanan Osman Yıldırım verdiği ifadeler Ergenekon iddianamesine de girdi. Yıldırım´ın Ergenekon iddianamesinde Bir ve Büyükdağ ile ilgili ifadeleri şöyle:
“Turgut Büyükdağ´ın Malkara´da bulunan Turgut Gıda Sanayi isimli sıvı yağ fabrikasının sahibi olduğunu ve İsmail Özmen´den faizle para aldığını, Veli Küçük´ün kendisine Bakırköy´de İstanbul Caddesi´nde bir restorantta birlikte yemek yerken İsmail Özmen´in Turgut Büyükdağ´dan genel vekaletname almasını, alırken de herhangi bir bankadan kredi çekeceğini söylemesini, İsmail Özmen´in Turgut Büyükdağ´dan sekiz milyon dolar alacağı olduğunu, kendisinin de bu sözleri İsmail Özmen´e Mecidiyeköy´de Şişli Emniyet Müdürlüğü´nün karşısıdaki Polat Holding´in önünde arabanın içinde Veli Paşanın talimatları olarak anlattığını, onun da bir hafta sonra genel vekaletnameyi alarak geldiğini, Veli Küçük Paşa´ya verdiğini, Veli Küçük ve beraberindekilerin de Kent Bank ve Toprak Banka fabrikayı ipotek ettiklerini, Elli milyon dolar aldığını, bu parayı kendisine İsmail Özmen´in verdiğini, kendisinin de bu işin içinde olduğu için, kendi hakkı olarak beş milyon dolar aldığını, bu parayı kendisine İsmail Özmen´in verdiğini, kendisinin de bu işin içinde olduğu için, kendi hakkı olarak beş milyon dolar aldığını, paranın kalan kısmının Çevik Bir, Veli Küçük, Hasan Özdemir, İsmail Özmen ve Hüseyin Çil arasında paylaşıldığını, bu parayı İsmail Özmen´in paylaştırdığını beyan etmiştir.”
Turgut Büyükdağ, Osman Yıldırım´ın ifadesini doğruladı
11 Ekim 2008 tarihinde Taraf gazetesine ayrıntılı açıklamalar yapan Büyükdağ, 28 Şubat´la bağlantısı iddialarını ve Osman Yıldırım´ın ifadesini doğruladı:
Osman Yıldırım´ın ifadesini okuyunca savcıya gittiniz. Ondan önce bu işlerin Ergenekon´la bağlantılı olabileceğini düşünmediniz mi? Osman Yıldırım´ın ifadelerini okuyunca direkt olarak Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı´na gittim ve ´yazılanların hepsi doğrudur, ifade vermek istiyorum´ dedim. Savcı benimle ilişkiye girdi. Ondan sonra beni İstanbul Emniyeti´ne aldılar, dört gün süresince ifade verdim. Sonra Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Öz´e gittiniz? İfademizi aldılar. Mağdur olarak gittim. Fabrikası ve parası gaspedilen benim dedim ve olup biten her şeyi anlattım. Bunu Ergenekon yaptı diyebiliyor musunuz? Ben demiyorum. Osman Yıldırım diyor. Ben bunu bana Çevik Bir, Korkut Eken, Abdülkadir Aksu, Mehmet Ağar ve İsmail Özmen ve Eski Emniyet Müdürü Hasan Özdemir yaptı diyorum ve bunlardan şikayetçi oldum. İfadeden sonra tehdit aldınız mı? Ölüm tehditleri aldım. Bunu savcı da biliyor. Siz Ergenekon´u nasıl tanımlıyorsunuz? Devlet mafyası. Resmi devlet mafyası diyorum. Bunları ben yaşadım hepsi gerçek. Bu saatten sonra öldürseler de konuşmuş olacağım.
(27 Haziran 2009), son güncel.: (29 Haziran 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Kıvrıkoğlu´na suikast girişimi ve Albay Vural Berkay´ın bu olayda öldürülmesi manşetlerimiz
Çevik Bir ve Nuri Gündeş´in Ergenekon Savcılarına ifade vermeleri manşetimiz