Ergenekon soruşturması kapsamında ifade vermeye çağrılan 8 subay, İstanbul Adliyesi´ne arka taraftaki mutfak girişinden alındı. AK Parti ve Gülen´i Bitirme Planını hazırladığı iddia edilen Kurmay Albay Dursun Çiçek ise diğerlerinden 3 saat sonra resmi bir araçla Adliye´ye geldi. Akşam saatlerinde sorguları tamamlanan 9 subaydan Andıç belgesinin yazarı olarak kamuoyunca tanınan Albay Dursun Çiçek tutuklanması talebiyle nöbetçi İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi´ne sevkedildi. Geceyarısına kadar süren sorgusu sonrası Albay Dursun Çiçek eldeki delilleri dikkate alan mahkeme tarafından örgüt üyeliği suçlamasıyla tutuklandı ve Hasdal Askeri Cezaevi´ne gönderildi..
|
|
FLAŞ!!! 9 subay sorgulandı Albay tutuklandı
Ergenekon soruşturması kapsamında ifade vermeye çağrılan 8 subay, İstanbul Adliyesi´ne arka taraftaki mutfak girişinden alındı. AK Parti ve Gülen´i Bitirme Planını hazırladığı iddia edilen Kurmay Albay Dursun Çiçek ise diğerlerinden 3 saat sonra resmi bir araçla Adliye´ye geldi. Akşam saatlerinde sorguları tamamlanan 9 subaydan Andıç belgesinin yazarı olarak kamuoyunca tanınan Albay Dursun Çiçek tutuklanması talebiyle nöbetçi İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi´ne sevkedildi. Geceyarısına kadar süren sorgusu sonrası Albay Dursun Çiçek eldeki delilleri dikkate alan mahkeme tarafından örgüt üyeliği suçlamasıyla tutuklandı ve Hasdal Askeri Cezaevi´ne gönderildi. Albay Çiçek´in tutuklanmasında Ergenekon savcılarının mahkemeye önemli yeni bilgi ve deliller sunmasının etkili olduğu ileri sürüldü. Mahkemenin verdiği tutuklama kararıyla, Ergenekon soruşturması kapsamında Genelkurmay Karargahı´ndan tutuklanan ilk muvazzaf subay Albay Dursun Çiçek oldu, tutuklanan muvazzafların sayısı da 18´e yükseldi.
08.40: Önce 8 subay adliyeye geldi
Ergenekon soruşturması kapsamında ifade vermeye çağrılan biri emekli 8 subay sabah erken saatlerde İstanbul Adliyesi´ne geldi. Deniz Kurmay Albay Dora Sungunay: Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Genel Plan ve Prensipler Başkanlığı´nda görevli. Ergenekon soruşturması kapsamında ofisinde ve Ankara Oran´daki evinde arama yapılmıştı. Deniz Kurmay Albay Şafak Yürekli: Aksaz Deniz Üssü Komutanlığı´nda görevli. Askeriyedeki ofisi ve Aksaz´daki evinde arama yapılmıştı. Deniz Kurmay Albay İ Koray Özyurt: Aksaz Deniz Üssü Komutanlığı´nda görevli. Kaldığı lojman ile ofisinde arama yapılmıştı. Deniz Kurmay Albay M. Nuri Alacalı: Gölcük Harp Filosu´nda görevli. Gölcük´teki ofisi ile Ankara Oran´daki evinde arama yapılmıştı. Deniz Kurmay Albay Levent Görgeç: Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanlığı´nda görevli. Beşiktaş´taki lojmanı ile askeriyedeki ofisinde arama yapılmıştı. Deniz Kurmay Albay Mert Yanık: Deniz Harp Akademisi´nde görevli. Orgeneral Nahit Şenoğul Misafirhanesi´ndeki odası, Deniz Harp Akademisi´ndeki ofisi ve Beşiktaş´taki ikametinde arama yapılmıştı. Deniz Kurmay Albay Tayfun Duman: Gölcük´keki Harp Filosu´nda görevli. Gölcük´teki ofisi ile İstanbul Ataşehir´deki evinde arama yapılmıştı. Emekli Deniz Albay Aydın Ortabaşı: Ataşehir´deki evi ve Yalova´daki yazlığında arama yapılmıştı.
Albaylar, adliyeye yemekhane kapısından alınırken polisler çuvallarla belge getirdi
Bu ardada, Yoğun güvenlik önlemi alan polis, sabah saatlerinde basın mensuplarını adliye binasına almadı. Basın mensupları bir süre Adliye içinde bulunan Basın odasına da giremedi. Basın mensupları dün olduğu gibi bu gün de İstanbul Adliyesi binası içine alınmıyor.
18.00: 8 subayın ifade işlemi sona erdi
Albay Dursun Çiçek hariç 8 kurmay subayın sorgusu tamamlandı.
19.07: FLAŞ!!! ALBAYA TUTUKLAMA TALEBİ
Albay Dursun Çiçek, Ergenekon savcılarına ifade verdikten sonra tutuklanması talebi ile mahkemeye sevk edildi.
9 albayın Beşiktaş Adliyesi´ndeki Ergenekon savcılarına ifade işlemi tamamlandı. Albay Dursun Çiçek, Ergenekon savcılarına ifade verdikten sonra tutuklanması talebi ile nöbetçi İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi´ne sevk edildi. Taraf gazetesinde yayınlanan ve büyük tartışma yaratan ´İrtica ile Mücadele Planı´nın altında imzası olduğu iddia edilen Albay Dursun Çiçek´in, Ergenekon savcılarına ifade vermesi tamamlandı. 8 albayın ise Beşiktaş Adliyesi´ndeki ifade işlemi daha önce tamamlanmıştı. Eylem planında imzası bulunan Albay Dursun Çiçek´in tutuklanması talebi ile mahkemeye sevk edilmesi heyecana yolaçtı. Savcılarca sevkedildiği nöbetçi mahkemedeki sorgusu halen devam etmekte olan Albay Çiçek´in tutuklanıp tutuklanmayacağı merakla bekleniyor.
8 albaydan dördü denetim şartıyla serbest bırakıldı
Ayrıca bugün Ergenekon Savcılarına ifade veren 8 albaydan dördü, denetimli serbestlik şartı getirilerek serbest bırakıldı.
00.30: VE ALBAY DURSUN ÇİÇEK TUTUKLANDI!..
Eldeki delilleri değerlendiren mahkeme, 3,5 saat süren mahkeme sorgusu sonrası Albay Çiçek´in ´örgüt üyeliği´ suçundan tutuklanmasına karar verdi. Bu kararla Ergenekon soruşturması kapsamında Genelkurmay Karargahı´ndan tutuklanan ilk muvazzaf subay, Albay Dursun Çiçek oldu.
SAVCILIKTA NEDEN FARKLI İMZA VERDİN?
Albay Çiçek´e, ´Demokrasiye Müdahale Planı´nı hazırlayıp hazırlamadığı ve imzanın kendisine ait olup olmadığı soruldu. Çiçek ´Ben hazırlamadım´ deyince askeri savcılıkta sorulmasına gerek görülmeyen ´O zaman askeri savcılıkta neden farklı imza verdiniz´ sorusu yöneltildi. Çiçek bu soruya cevap veremezken, skandal planı emirle hazırlayıp hazırlamadığı ve başkalarına servis edip etmediği de soruldu. Çiçek iddiaları reddetti.
HASDAL ASKERİ CEZAEVİ´NE GÖNDERİLDİ
´Örgüt üyeliği ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin görevini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs suçları´ndan tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edilen Albay Çiçek tutuklanarak Hasdal Askeri Cezaevi´ne gönderildi. Diğer 8 albay ise savcılıktan serbest bırakıldı, yalnız 4´üne ´adli denetim şartı´ getirildi. Ergenekon soruşturmasında bugüne kadar Albay Çiçek´le birlikte 19 muvazzaf tutuklandı.
51 NOLU DVD VE İKİNCİ EKİP
Sekiz albaya Ergenekon savcılarının, bazı Ergenekon zanlılarını tanıyıp tanımadıkları, sanıklarda yakalanan bazı belgelerden haberlerinin olup olmadığı, emekli Albay Mustafa Levent Göktaş´tan çıkan 51 Nolu DVD, Poyrazköy´de bulunan silahlar ve emekli Binbaşı Levent Bektaş´tan çıkan DVD ile ilgili sorular yönelttikleri öğrenildi.
Askeri savcılıkta ifade alınmamış
Albay Dursun Çiçek´in dışındaki biri emekli 8 albayın düne kadar askeri savcılıkta sorgulanmadıkları ortaya çıktı. 5 Haziran günü ikametleri ve askeri birliklerdeki ofislerinde Ergenekon kapsamında arama yapılan albayların, askeri savcılık tarafından sorgulanmadığı belirtildi. Albay Dursun Çiçek´in ise Askeri Savcılıkta ifade verdiği öğrenildi.
İstanbul Adliyesi dün hareketli bir gün geçirdi. Ergenekon soruşturması kapsamında 8´i muvazzaf 9 subay İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nda ifade verdi. Savcılık sorgusunun ardından 4 kurmay subay adli kontrol talebiyle mahkemeye gönderilirken, 4 asker ise serbest kaldı. Türkiye´yi sarsan ´kirli plan´da imzası bulunan Çiçek´in sorgulanmasına ise 17.30 sularında başlandı. Ergenekon savcılarınca alınan ifadesinin ardından tutuklanması istemiyle Nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi´ne sevk edilen Çiçek, ´örgüt üyesi olduğu´ iddiasıyla cezaevine gönderildi. Çiçek´in de tutuklanmasıyla Ergenekon soruşturması kapsamında cezaevinde bulunan muvazzaf subay sayısı 18´e yükseldi.
Albayların ifade vermeye çağrılmasıyla ilgili süreç, 3 Şubat 2009´da Ergenekon soruşturması kapsamında ´firari şüpheli´ olarak aranan Bedrettin Dalan´ın kurucusu olduğu İstek Vakfı´na ait Poyrazköy´deki arazide cephane gömülü olduğunu ihbar eden e-mail ile başladı. 21-24 Nisan´da yapılan kazılarda ortaya çıkarılan cephanelikle ilgili olabilecekleri değerlendiren 8 albayın ismi İstanbul Merkez Komutanlığı´na ve askeri savcılığa bildirildi. İsimleri tespit edilen kurmaylar ev ve iş adreslerinde 4 Haziran 2009´da Poyrazköy cephaneliği ile ilgili arama yapıldı. Albayların mühimmatla ilgilerinin olduğu şüphesi üzerine Ergenekon savcılarının ifadelerini almak istediği, ancak askeri savcılığın soruşturmayı kendilerinin yürüteceğini bildirmesi üzerine sonucu bekledikleri ileri sürüldü. Askeri savcılık, subayları, Poyrazköy cephaneliğiyle ilgili olarak tek tek sorguladı.
Gelişmeler üzerine Ergenekon savcıları tekrar devreye girdi. Haklarında arama kararı çıkartılan subaylar, ifadeleri alınmak üzere 29 ve 30 Haziran tarihlerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na çağrıldı. İlk gün ifadeye gelmeyen subaylar dün sabah 08.00´de İstanbul Adliyesi´ndeydi. Dursun Çiçek, diğer 8 subaydan sonra 11.30´da adliyeye getirildi. Kurmay albaylar Şafak Yürekli, Muharrem Nuri Alacalı, Dora Sunguray, Levent Görgeç, Mert Yanık, Aydın Ortabaşı, İbrahim Koray Özyurt, Tayfun Duman´ın sorgulanmalarına 10.30´da başlandı. Şüphelilerin Poyrazköy´de başlayan kazılarda ele geçirilen cephaneliğe ilişkin sorgulandıkları öğrenildi. Subaylardan 4´ü savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı. 4 kurmay ise ´adli kontrol´ talebiyle mahkemeye gönderildi. Şahıslar hakkında yurtdışına çıkış yasağı konulması da istendi.
´Kaos planı´nın altında imzası bulunan Albay Dursun Çiçek´in sorgulanmasına 17.30´da başlandı. Çiçek savcılık sorgusunun ardından ´örgüt üyeliği´ suçlamasıyla tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi. Çiçek´in, Nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki sorgusu yaklaşık 4 saat sürdü. Savcılığın gönderdiği delilleri dikkate alan mahkeme, albayın tutuklanmasına karar verdi. Çiçek, Hasdal Askeri Cezaevi´ne gönderildi.
´Kaos planı´nın ardından Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar, belgenin altında imzası bulunan Çiçek´i ifadeye çağırmıştı. Çiçek´in 17 Haziran 2009´da İstanbul Adliyesi´ne gelmesi beklenirken İstanbul Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, askeri savcılığın soruşturmasının bitmesini ve Adli Tıp Kurumu raporlarının hazırlanmasını bekleyeceklerini açıkladı. Bu sırada Genelkurmay Askeri Savcılığı, Çiçek imzalı belgeye ilişkin ´kovuşturmaya yer olmadığına´ dair karar verdi. Bu kararın ardından Ergenekon savcıları, Çiçek´le birlikte 9 subayı ´şüpheli´ sıfatıyla ifadeye çağırmıştı. Dursun Çiçek´in askeri savcılığa verdiği ifadenin altına attığı imzanın farklı olması da uzun süre tartışılmıştı.
Askeri mahkeme ´kovuşturmaya gerek yok´ demişti
Albay Dursun Çiçek´in ismi kamuoyunda büyük yankı uyandıran ´İrticayla Mücadele Eylem Planı´yla gündeme geldi. Avukat Serdar Öztürk´ün ofisinde yapılan aramalarda ele geçirilen ´kaos planı´ kamuoyunda tepkiye neden olmuştu. Genelkurmay Harekat Başkanlığı´nda hazırlandığı iddia edilen ve altında Dursun Çiçek´in imzası bulunan 4 sayfalık planda, hükümet ´dini esasları temel alan bir rejim getirmeyi istemekle´ suçlanıyordu.
Genelkurmay Başkanlığı, Taraf gazetesinin 12 Haziran´da ´AKP ve Gülen´i bitirme planı´ manşetiyle duyurduğu haberde ayrıntıları verilen belgeyle ilgili aynı gün askeri savcılığa ´soruşturma emri´ verdi. Dursun Çiçek ve bazı rütbeliler askeri savcı tarafından sorgulandı. Savcılık ayrıca Jandarma, Emniyet, TÜBİTAK ve Adli Tıp´tan da belgeyle ilgili rapor istedi. Jandarma Kriminal raporunda, ´belgedeki imza ile Çiçek´in mukayese imzaları arasında genel şekilleri yönünden benzerlik olduğu´ aktarıldı. Adli Tıp, ´belgedeki imzayla Albay Çiçek´in mukayese imzaları arasında biçimsel olarak benzerlik saptandığını´ rapor etti. TÜBİTAK, ´belgenin orijinalinde bulunmayan unsurların belgeye sonradan eklendiğine ilişkin olağandışı bir görüntüye rastlanmadığını´ açıkladı. Ve son olarak Emniyet Kriminal, konuyla ilgili hazırladığı raporunda ´imzanın Albay Çiçek´in elinin mahsulü´ olduğunu yazdı.
Ancak askeri savcılık eylem planını görmeden ´kanaatini´ açıkladı. Jandarma, Emniyet, Adli Tıp ve TÜBİTAK gibi kurumların raporunu görmezden geldi ve ´kovuşturmaya gerek olmadığına´ kanaat getirdi. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ 26 Haziran´da düzenlediği toplantıda askeri savcılığın kararını savundu. ´İrticayla Mücadele Eylem Planı´nı ´kağıt parçası´ olarak tanımlayarak, konuyu MGK´ya taşıyacaklarını açıklamıştı. Ergenekon savcıları askeri savcının ´görevsizlik´ kararı üzerine yeniden harekete geçti ve aralarında Dursun Çiçek´in de bulunduğu 9 kurmay subayı ´şüpheli´ sıfatıyla adliyeye davet etti.
Tutuklu muvazzaf sayısı 18´e yükseldi
Albay Dursun Çiçek´in de tutuklanmasıyla Ergenekon soruşturmasında cezaevine gönderilen muvazzaf subayların sayısı 18´e yükseldi. Bugüne kadar tutuklanan subayların isimleri şöyle: Mehmet Ali Çelebi, Albay Cengiz Köylü, Albay Mustafa Koç, Üsteğmen Taylan Özgür Kırmızı, Üsteğmen Muhammed Sarıkaya, Yarbay Mustafa Dönmez, Teğmen Emre Baltacı, Teğmen Onur Özdemir, Teğmen Cihan Arık, İlhan Bolayır, Murat Eke, Ali Oktay Şahbaz ve Teğmen Melih Yüksel, Yarbay Ercan Kireçtepe, Binbaşı Erme Onat, Binbaşı Eren Günay, Mustafa Turhan Ecevit, Albay Dursun Çiçek.
Başbuğ´un açıklamalarından güç alan MHP ve CHP de çuvalladı..
Albay Çiçek´in tutuklanması bazı çevrelerde şok etkisi yaptı. Albayın mahkeme kararıyla tutuklanması bazı soruları da beraberinde getiriyor: Albay Dursun Çiçek´in hazırladığı iddia edilen Andıç belgesiyle ilgili Başbuğ yanıltıldı mı?.. Eğer öyleyse kim tarafından?.. Değilse bir Genelkurmay Başkanı nasıl ´bir kağıt parçası´ ve benzeri aşağılama ifadelerini kullanır ve nasıl hala Ergenekon soruşturmasını eleştirmeye devam eder?..
CHP, MHP ve Başbuğ suskun. Hani kağıt parçasıydı?
Askeri Savcılığın Albay Dursun Çiçek´i aklayan takipsizlik kararı ve sonrasında Genelkurmay Başkanı´nın yaptığı basın toplantısında Albay´ı sıkıştırmaya çalışanları suçlayan ifadeleri üzerine CHP ve MHP, Albay´ı destekleyen açıklamalar yapmışlardı.
CHP´li Özyürek: ´Belge sahte Ergenekon iddianamesi de´ demişti
Bu belgeye dayalı olarak Türkiye´de kıyameti koparanlar, darbe girişiminde bulunulduğunu iddia edenler şimdi kendilerini savunmak, açıklama yapmak veya söyledikleri nedeniyle özür dilemek durumundadırlar. Bu karardan sonra sorulması gereken şudur: Genelkurmay Başkanı açıklamasında ´Eğer bu belge yoksa, sahteyse o zaman neler olacağını hep beraber görürüz´ demişti. Şimdi o aşamadayız. Acaba neler olacak, neler yapılacak, bu belgeye dayalı olarak kıyameti koparanlar, pek çok çevreyi ve TSK´yı suçlayanlar şimdi ne diyeceklerdir? Bu olay ortaya koydu ki büyük tartışmalara, büyük iddialara mesnet olan belgeler sahte olabiliyor. O nedenle Ergenekon iddianamesi de ciddi şekilde tartışmalı hale gelmiştir.
MHP´li Mehmet Şandır: ´Herkes TSK´ya inanmak zorunda´ demişti
Sahte olduğu belli bu belgenin kimler tarafından hazırlandığını bulma görevini yapmadığı için hükümet suçludur. Bu tür suçların engellenmesine yönelik önlemleri almamıştır. Suç duyurusu yapılacaksa AK Parti hükümeti hakkında yapılmalıdır. Toplumsal talep ve savcıların görüşleri suç olduğu yönünde ağırlık kazanırsa suç duyurusunda bulunuruz. Herkes TSK´nın açıklamasına inanmak zorundadır. Bu belgenin sahte olduğuna inanıyoruz.
(30 Haziran 2009), son güncel.: (01 Temmuz 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: