Tam
EskidenYeniye
 

Az sanıklı Fetö davaları

Çeşitli illerde görülen çok sayıdaki az sanıklı Fetö davalarında sanıkların yargılanmasına ilk kez başlandı ya da duruşmalara devam edildi. Sonuçlanan bir çok davada sanıklar hapis cezalarına çarptırılırken bazılarında ise beraat etti.

Önceki haber title=Sonraki haber

16.04.2017 10:30 Çeşitli illerde görülen çok sayıdaki az sanıklı Fetö davalarında sanıkların yargılanmasına ilk kez başlandı ya da duruşmalara devam edildi. Sonuçlanan bir çok davada sanıklar hapis cezalarına çarptırılırken bazılarında ise beraat etti.

1) ANKARA: 1 SANIK ÜNLÜ DÖNERCİ HOSTA, FETÖ'NÜN GİZLİ KASASI ÇIKTI

"FETÖ üyesi olmak" suçlamasıyla tutuklu bulunan Verdal Hosta'nın örgüt ile bağlantılı gizli belgeleri sakladığı ve devletin önemli yerlerinde bulunan kişiler ile işbirliği yaptığı ortaya çıktı.

13 Nisan'daki gelişmeye göre, Ankara Cumhuriyet Savcısı Musa Yücel, ocakta tutuklanan Hosta Restaurant zincirinin sahibi Verdal Hosta hakkındaki soruşturmasını tamamladı. "FETÖ üyesi olmak" suçlamasıyla hazırlanan iddianamede soruşturmanın 2014 yılında gönderilen ihbar mektubuyla başlatıldığı belirtildi.

Hosta'nın örgütle bağlantılarına ilişkin önemli hususların paylaşıldığı iddianamede, 'Kilit' kod isimli gizli tanık, Hosta'nın kurduğu çok sayıda şirketi bazı kaygılarından dolayı üçüncü kişilerin üzerine yaptırdığını, şirketlerin mali müşavirlik işlemlerini yürüten kişilerin gayri resmi bütün işlemlerinden bilgidar olduğunu ve kayıt dışı bilgi-belgelerin bu kişilerde bulunduğunu söyledi. Ayrcıa 17-25 Aralık sonrası Verdal Hosta ve şirketlerinin FETÖ ile bağlantısını deşifre edecek belgelerin Sincan ve Şaşmaz'da bulunan depolarda saklandığını da anlattı.

"CHP'Lİ TANIK İLE MENFAAT İLİŞKİSİ"

Hosta'nın sahibi olduğu şirketlerin örgüte ait Bank Asya'daki para hareketlerine dikkat çekilen iddianamede, müşteki Mustafa Özkul'un telefon ihbarına da vurgu yapıldı. Özkul yaptığı telefon ihbarında, "Verdal Hosta devlet aleyhine kirli bilgilerle faaliyet yapmakta. Bu şahıs Erman Ilıcak, Akın İpek ve açığa alınan Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek'le bağlantılı. Çankaya Belediye (eski) Başkanı Bülent Tanık ile paravan şirketlerle hukuku nasıl aldattığı konularında bilgi vermek istiyorum" dedi.

Telefonunda kriptolu haberleşme programı ByLock bulunan Verda, savunmasında ByLock yüklü hattı 20 yıldan bu yana kullandığını kabul ettiğini ancak ByLock yüklediğini hatırlamadığını savundu.

2) BARTIN: 4 SANIK 4 AYRI DAVA

Bartın'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üyelik iddiasıyla tutuklu bulunan 4 sanığın ayrı ayrı yargılandığı davaların görülmesine başlandı.

10 Nisan'da Bartın Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davalardan ilkinin duruşmasına, öğretmenlikten ihraç edilen tutuklu sanık Osman Şeyban, avukatı ve yakınları katıldı.

Şeyban, savunmasında, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, terör örgütüne üye olmadığını, geçimini sağlamak amacıyla örgüte ait kolejde öğretmenlik yaptığını savundu.

Mahkeme başkanının, telefonunda örgütün haberleşme programı "ByLock"un yüklü olduğunun belirlendiğini söylemesi üzerine Şeyban, hiçbir şekilde "ByLock" kullanmadığını öne sürerek, beraatını istedi.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanığı, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 9 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

Aynı mahkemede görülen diğer 3 davada ise eski komiser yardımcısı tutuklu sanık İdris Arıcı, Abdulmecit Şahin ve Turgay Bostancı hakim karşısına çıktı.

Örgütün haberleşme programı "ByLock"u kullanmadıklarını ve örgüt üyesi olmadıklarını ileri süren sanıkları dinleyen mahkeme heyeti, raporlardaki dijital verilerin incelenmesinin beklenmesi ve sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmaları erteledi.

3) AFYONKARAHİSAR: 12 SANIK 12 AYRI DAVA, 3'Ü BERAATLE BİTTİ

Afyonkarahisar'da Fetullahçı Terör Örgütü'ne yönelik görülen 12 ayrı davada toplamda 3 kişi beraat ederken, 9 kişinin ise tutukluluk halinin devamına karar verildi.

12 Nisan'da Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davalara tutuklu sanıklar Ümit Elmas, Musa Koçak, Mehmet Sadık Alpay, Mustafa Akşahan, Basri Ekici, Fatih Kent, Hakkı Yalçın, Yalçın Arslan ve Yılmaz Tokpunar katıldı.

Ayrı ayrı görülen davalarda savunmalarını veren sanıklar, üzerlerine atılı bulunan suçları kabul etmeyerek tahliyelerini istedi.

Mahkeme heyeti, 9 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, örgüte ait olan ve kapatılan Körfez Dershanesinde hizmetli olarak çalışan Abdulkadir Borlu'nun yargılandığı dava görüldü.

Borlu, savunmasında dershanede asgari ücretle çalıştığını, kendisine getirilen iş adamları derneğine üyelik kağıdını iş yerinin baskısı yüzünden imzaladığını, derneğin denetim kurulu üyesi olduğundan haberinin olmadığını söyledi.

Cumhuriyet savcısının, esas hakkındaki mütalaasının ardından, mahkeme heyeti Borlu'nun beraatine karar verdi.

Aynı mahkemede görülen diğer davada ise örgütle bağlantılı olduğu için kapatılan eğitim kurumlarının bağlı olduğu Gökkuşağı AŞ'nin avukatlarından tutuklu sanık Ali Çelik, hakim karşısına çıktı.

Mahkeme heyetince, sanık hakkında delil yetersizliğinden beraatine karar verildi.

2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen diğer davada hakim karşısına çıkan iş adamı İbrahim Doğruer, savunmasında örgüt üyesi olmadığını, Bolvadin Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinde başka listeyi desteklediği için örgüt üyelerince yıpratılmaya çalışıldığını ifade etti.

Tanıkların dinlenmesinin ardından Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında sanığın delil yetersizliğinden beraatini istedi. Mahkeme heyeti de sanık Doğruer'in beraatine karar verdi.

4) ANKARA: 1 SANIK ESKİ KONYA VALİ YARDIMCISININ DAVASI

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında tutuklu bulunan eski Konya Vali Yardımcısı Ejder Sarıçiçek'in yargılanmasına başlandı.

14 Nisan'da Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Sarıçiçek ve avukatı katıldı. Üzerine atılı suçları reddeden Sarıçiçek, savunmasında "ByLock" programı kullanmadığını ve terör örgütü üyesi olmadığını söyledi.

Çocuğunu örgüte ait bir okula gönderdiği iddiasına yanıt veren Sarıçiçek, evini taşıdığını, bu nedenle çocuğunu söz konusu okula göndermek durumunda kaldığını söyledi. Çocuğunu bu okula yolladığı için devletten eğitim teşviki parası aldıklarını ifade eden Sarıçiçek, "Benim çocuğumu devlet okuttu. Bir suçlu varsa Milli Eğitim Bakanlığı ve Ankara Valiliğidir." dedi.

Bank Asya'da hesabının çocuğun okul taksitlerini yatırmak için açıldığını kaydeden Sarıçiçek, hesap hareketleri incelendiğinde çocuğu mezun olduktan sonra hesaba para yatırılmadığının görüleceğini söyledi.

Örgütün bir derneğine yardım yaptığı iddiasına karşılık Sarıçiçek, söz konusu derneğin o dönemde kamu yararına çalışan dernek statüsünde bulunduğunu, telefonuna gelen bir mesaja cevap vererek derneğe 5 lira gönderdiğini söyledi.

Hiçbir yasa dışı iş yapmadığını ve masum olduğunu ifade eden Ejder Sarıçiçek, tahliye ve beraat talep etti.

Duruşma savcısı savunmanın ardından esas hakkındaki mütalaası için süre istedi.

Savcının talebini değerlendiren mahkeme heyeti, tutukluluğun devamına hükmetti ve duruşmayı 20 Nisan'a erteledi.

5) BARTIN: 2 SANIK 1 ADLİ TIP UZMANINA 7 YIL, 1 ÖĞRETMENE 6 YIL HAPİS

Bartın'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturması kapsamında "silahlı terör örgütü üyesi olma" suçundan tutuklanan eski adli tıp uzmanı, hakim karşısına çıktı.

11 Nisan'da Bartın Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, KHK ile meslekten ihraç edilen adli tıp uzmanı tutuklu sanık Muhammet Demir, avukatı ve yakınları katıldı.

Duruşmada savunma yapan Demir, tutuklanmadan önce Bartın Adliyesinde adli tıp uzmanı olarak görev yaptığını ve terör örgütüne üye olmak iddiasıyla tutuklandığını, 2004'te üniversitede öğrencilik yıllarında tanıştığı örgütün sohbetlerine de katıldığını söyledi.

Demir, 17-25 Aralık sürecinden sonra İstanbul'da Adli Tıp Kurumunda çalıştığı dönemlerde sohbetlerden uzaklaşmak istediğini ancak aynı kurumda çalışan "sözde ağabeyler"in kendisini tehdit ettiğini öne süren Demir, şöyle devam etti:

"Sohbetlere gitmediğimde beni işe geç kaldığım zamanlar için tehdit ediyorlardı. Bana, 'Sen artık sohbetlere gelmiyorsun, hakkında işe geç gelmekten dolayı soruşturma açarız.' diyorlardı. Sohbetlerde Fetullah Gülen'i 'Önemli İslam alimi' olarak tanıtıyorlardı. 17-25 Aralık sürecinden sonra bana ' Bank Asya zor durumda. Buraya yatırabildiğin kadar para yatır.' dediler. Maddi durumumun iyi olmamasından dolayı para yatıramadım. Kredi çekip yatırmamı istediler. Bunu da kabul etmeyince beni görevimle ilgili soruşturma açmakla tehdit ettiler. Bu da kendilerine göre bir 'ilahi ceza' idi. Yani Bank Asya'ya para yatırmayan, sohbetlere devam etmeyen kişilere 'ilahi ceza' verileceğini söylüyorlardı. Bu ceza da genellikle çalıştığımız kurumda hakkımızda soruşturma açılması şeklindeydi."

Mahkeme başkanının, telefonunda örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"un yüklü olduğunun belirlendiğini söylemesi üzerine Demir, "Sohbetlerde bu programı yüklemek istemişlerdi, kabul etmedim ama daha sonra kendi isteğimle telefonuma indirdim. Program üzerinden birkaç kez bana ayet ve hadis gönderdiler." dedi.

Demir, savunmasında beraatini istedi.

Mahkeme heyeti, sanığını tutukluluk halinin devamına karar vererek, raporlardaki dijital verilerin incelenmesinin beklenmesi için duruşmayı erteledi.

Dava bitti mi, sürüyor mu?

Ancak aynı isimle ilgili basında aksi yönde bir haber de yer aldı. Buna göre, Adli Tıp Uzmanı Muhammet Demir yargılama sonucu 7 yıl hapse mahkum oldu.

14 Nisan'da Bartın'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye oldukları iddiasıyla yargılanan sanıklardan biri 7 yıl 6 ay, diğeri 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Bartın Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmaya, meslekten ihraç edilen adli tıp uzmanı tutuklu sanık Muhammet Demir, avukatı ve yakınları katıldı.

Demir, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) katıldığı duruşmadaki savunmasında, örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullanmadığını ve terör örgütü üyesi olmadığını öne sürdü.

Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın otopsi raporuna ilişkin, "devletin işine yarabileceğini düşündüğü önemli bilgiler" vermek istediğini ifade eden Demir, şunları söyledi:

"İstanbul Adli Tıp Kurumunda çalıştığım sırada bizi kurum başkanlığına çağırdılar, 3 kişi gittik. Bizden, Turgut Özal'ın ölüm sebebine ilişkin ikinci bir otopsi raporu olan ve bizim 'gölge dosya' olarak tabir ettiğimiz raporu, Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanına iletmemizi istediler. Bunu söyleyen, dönemin İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkan Yardımcısı Yüksel Aydın Yazıcı ve Süheyla Aliustaoğlu'dur. Aramızdan bu dosyayı elden teslim etmek için İsmail Çoban'ı görevlendirdiler. Çoban'ın aracılığıyla bu dosyayı Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanına elden ulaştırdılar. O da dosyayı savcıya iletmiş. Turgut Özal'ın otopsi raporunun elden teslim edilmesi adli tıp uygulamalarında yer alan bir uygulama değildir. Bu durum İsmail Çoban'a sorularak teyit edilebilir. Ben gördüğüm, duyduğum ve devlete yarayacak şeyleri samimi haliyle söyledim."

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Demir hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

Öte yandan aynı mahkemede yapılan ikinci duruşmaya, sözleşmeli öğretmen sanık Tuğba Baydar ve avukatı katıldı.

Sanık Baydar savunmasında, suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyesini istedi.

Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdığı sanığın, tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarını göz önüne alarak adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine karar verdi.

6) BARTIN: 2 SANIK 1 ÖĞRETMEN'E 7 YIL, 1 EV HANIMINA 6 YIL HAPİS

Bartın'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye oldukları iddiasıyla yargılanan sanıklardan biri 7 yıl 6 ay, diğeri 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

14 Nisan'da Bartın Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmaya emekli öğretmen Hüseyin Ulusoy, avukatı ve yakınları katıldı.

Ulusoy, mahkeme başkanının, "Silahlı terör örgütüne üye olma' iddiasıyla yargılanıyorsunuz" ifadesi üzerine, "Senelerdir öğretmenlik yapıyorum. Öğretmenlik yaptığım süre zarfı içerisinde devletine ve milletine bağlı oldum. Suçlamaları kabul etmiyorum." dedi.

Önceki yıllarda birkaç kez cemaatin sohbet ortamlarında bulunduğunu ancak "ByLock" kullanmadığını öne süren Ulusoy, tahliyesini talep etti.

Mahkeme heyeti, Ulusoy'u "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) duruşmaya katılan ev hanımı Şermin Kara da, suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyesini istedi.

Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdığı sanığın, tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarını göz önüne alarak adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine karar verdi.

7) BARTIN: 7 SANIK 6 DAVA

Bartın'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye oldukları iddiasıyla, 6 ayrı davada, aralarında daha önce ihraç edilen emniyet müdürü, öğretmen ve hemşirenin de bulunduğu tutuklu 7 sanığın yargılanmasına başlandı.

12 Nisan'da Bartın Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, görevinden ihraç edilen eski hemşire Satiye İğici ile eşi emekli öğretmen Hasan Basri İğici, avukatları ve yakınları katıldı.

Satiye İğici, mahkeme başkanının, "ByLock' kullandın mı?" sorusu üzerine, daha önce kızıyla birçok mesajlaşma programını indirdiğini belirterek, aralarında "ByLock" olup olmadığını bilmediğini ileri sürdü.

Örgütle bağının olmadığını iddia eden İğici, "Sadece geçmiş yıllarda bir kez sohbetlerine gittim ve Kimse Yok mu Derneğine mesaj sistemi üzerinden bağışta bulundum." dedi.

Hasan Basri İğici ise, faizsiz hesap olduğu ve ev almayı planladığı için Bank Asya'da hesap açtırdığını, "ByLock" kullanmadığını, bilerek ve isteyerek hiçbir silahlı terör örgütüne üye olmadığını savundu.

Diğer 6 ayrı duruşmada ise görevlerinden ihraç edilen eski emniyet şube müdürü Hüseyin Şimşek, Şermin Kara, mühendis Erkan Sade, öğretmenler Ramazan Bayraktar ve Zafer Aktaş, hakim karşısına çıktı.

Sanıklar savunmalarında, haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyelerini talep etti.

Duruşmalar, sanıkların tutukluluk halinin devamına ve ByLock kayıtlarının yeniden incelenmesine karar verilerek ertelendi.

8) BURDUR: 9 SANIKLI DAVA

Burdur'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlamasıyla tutuklu ve görevlerinden ihraç edilen Emniyet Şube Müdürü A.A., komiser yardımcısı M.K., başpolis memuru H.U. ile eski Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı M.Ç. ve eski Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nde sosyal çalışmacı H.Y. ile diğer 4 sanık, Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'nde Mehmet Ali Yüce başkanlığındaki heyete ifade verdi.

12 Nisan'da Burdur Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, ifade veren eski Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı M.Ç, herhangi bir terör örgütüne maddi ve manevi desteğinin olmadığını ve FETÖ'ye sempatisinin bulunmadığını öne sürdü. Çocuğunu özel okula göndermesinin terör örgütüyle ilişkilendirilemeyeceğini savunan M.Ç, "Bank Asya'yı da klasik bankacılık olarak kullandım. Hesabımdaki hareketlilik örgüt talimatıyla olmadı, kızımın okul masraflarının ödemeleriydi. Kimse Yok mu Derneğine annem adına bağış yapmıştım. O zamanlarda yasa dışı bir şey değildi." diye konuştu. M.Ç., hiçbir terör örgütüne maddi, manevi bağı ve sempatisi olmadığını belirterek, yasadışı hiçbir örgüt ya da oluşumla ilişkisi olmadığını, adının terör örgütüyle ilişkilendirildiğini savundu. ByLock programını kullanmadığını ileri süren M.Ç., "Kullanıcısı olduğum iddia edilen programa ilişkin tespit nasıl ve ne şekilde olduğu hukuki olarak ortaya konulamamıştır. Kullanıcısı olduğum iddia edilen bu programın kullanımının yasak olduğuna dair bir hüküm var mıdır? Kanunsuz suç, kanunsuz ceza olmaz ilkesi gereği ByLock, kullanan hiç kimse için suç olarak kabul edilemez" dedi.

Meslekten ihraç edilen ve tutuklu yargılanan devlet memuru H.Y. ise üniversitede okurken cemaat evlerinde kaldığını itiraf etti. 17-25 Aralık'tan sonra irtibatını kestiğini belirten H.Y, "Üniversiteden mezun olduktan sonra polislik sınavına girdim, kazandım. Hiçbir yardım almadım cemaatten kendi başarım. Daha sonra mesleğin bana göre olmadığını anladım ve KPSS'ye girerek memur oldum. Önceden cemaat olarak biliyordum. Terör örgütü olduğunu daha sonra öğrendim. ByLock kullanmadım. Kullanmış olsam samimi şekilde söylerdim. ByLock'u emniyette gördüm. Şoke oldum. Cemaat olduğunu zannediyordum ama terör örgütü olduğunu 15 Temmuz'dan sonra duydum. Terör örgütü olduğunu bilmiyordum. Terör örgütü olduğunu bilsem, bu hallere düşeceğimi bilsem evlerinde kalmazdım. Hem işten atıldım, hem cezaevindeyim" diye konuştu.

Eski polis memuru A.A. da darbe girişimi olduğu sırada yıllık izinde olduğunu ve göreve çağırıldığında hemen görev yerine geldiğini dile getirdi. Polis okullarında uzun yıllar görev yaptığını anlatan A.A, cemaatle alakasının olmadığını iddia etti. A.A., darbe girişiminin olduğu günlerde yıllık izinde olduğunu ve darbe girişimini televizyondan öğrendiğini anlattı. Tam olarak ne olduğunu cumhurbaşkanı televizyona çıkana kadar anlayamadığını savunan A.A., "Bu yapıyla irtibatım olmadı" dedi.

Mahkeme Başkanı Mehmet Ali Yüce'nin "Uzun yıllar polis okullarında görev yapmışsın, bu yapının en fazla buralarda yuvalandığını duymadın mı, fark etmedin mi?" sorusu üzerine A.A, "Genelde işim eğitim oluyordu. Fark etmedim. Bunu Cumhuriyet Gazetesi'nde Hikmet Çetinkaya'nın yazılarında okuyordum. Ama hiç görmedim, duymadım. Benimle kimse irtibata geçmedi." yanıtını verdi.

A.A, ByLock kullandığının hatırlatılması üzerine de "ByLock kullanmadım. Her ifademde söyledim bunu. Bir liste hazırlanmış ona göre fişlemişler. Ben bu yüzden olduğunu düşünüyorum. ByLock listesi diye bildirilenler ByLock listesi değil, fişlenmiş kişilerin listesi. Benim hakkımda da fişleme yapıldı. Sonra ByLock listesinde adım çıktı." ifadelerini kullandı.

Meslekten ihraç edilen polis memuru M.K. inancı gereği çocukluğundan bu yana namaz kıldığını ve ibadet ettiğini söyledi. Bir tanığın "M.K. ile cemaat sohbetlerine gidiyorduk. Yardımlar ediyorduk." beyanı üzerine M.K. şunları kaydetti: "Yakın arkadaşlarımın evine gidiyorduk. Onlar bize geliyordu. Bu ziyaretlerde namaz kılıyorduk, sohbet ediyorduk. Bu da inancımız gereğidir. Samimi duygularla bir araya geliyorduk başka amacımız yoktu. Himmet verecek param yok. Sıkıntı çekenlere, garibanlara, şehit yakınlarına yardım ettik doğrudur ama bu himmet değildir. 15 Temmuz'u gerçekleştirenleri lanetliyorum. Ben mutaassıp bir ailenin çocuğuyum. 5 vakit namazımı kılarım. Namaz kılarsanız ya AKP'li ya da cemaatçi olarak adlandırılıyorsunuz. Cemaat yapılanmasının içine girmedim. Himmet verecek param yok. Borç içinde yaşadım. Anam babam yardım etti. 15 Temmuz'u lanetliyorum. Allah bir daha yaşatmasın. Terör örgütü üyeliğiyle suçlanmak çok ağır. Vatan haini değilim. Gönüllü olarak Güneydoğu'ya gittim ama karşılığı bu oldu."

Sanık H.U., silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasını reddettiğini belirterek, "Kesinlikle ByLock kullanmadım. Bu programı indirmek ve kullanmak suç değildir. Terör örgütü üyesi olarak suçlanmak için yeterli değildir" dedi.

Diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek, beraatlerini talep etti.

Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

9) BURDUR: 4 SANIKLI DAVA

Fetullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan çeşitli mesleklerden 4 zanlının yargılanmasına devam edildi. Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmalarda 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan yargılanan eski kamu görevlisi Adnan Kaplan ile 'silahlı terör örgütü kurma veya yönetme' ve 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçlarından yargılanan eski öğretmen Yaşar Bağrıaçık, veteriner hekim Muhammet Oğuz Eker ve çiftçi Ahmet Akın; Mehmet Ali Yüce başkanlığındaki mahkeme heyetine ifade verdi.

11 Nisan'da Burdur Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, ifade veren Burdur Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü eski çalışanı biyolog Adnan Kaplan, 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçlamasını reddettiğini, devlete ve kanunlara bağlı, devlete karşı görevlerini en iyi şekilde yerine getiren, devletini ve milletini seven, demokrasi ve hukuktan yana biri olduğunu söyledi. 15 Temmuz darbe girişimini tasvip etmediğini ve lanetlediğini söyleyen Kaplan, "Bu hain darbe girişimine katılanlara en ağır cezanın verilmesini istiyorum. Terör örgütü üyesi olarak yargılanmak çok büyük haksızlıktır" dedi. Faizsiz banka olduğu için Bank Asya'ya hesap açtırdığını ve kart ücreti almadıkları için kredi kartı kullandığını kaydeden Kaplan, Bank Asya'ya terör örgütü liderinin talimatı ile para yatırmadığını belirtti. Kaplan, "FETÖ'nün örgüt olduğunu 15 Temmuz darbe girişiminden sonra öğrendim, bu yapıyla hiçbir ilişkim ve irtibatım olmadı. Ufuk Bayındır Sendikası'nın tüzüğünü okudum ve memur olarak hakkımızın en iyi şekilde savunacağını düşündüğüm için üye oldum. 21 Temmuz 2016'da da sendikadan ayrıldım. Bu örgütün amacını bilmiyorum. Amaçlarına yönelik bir hareket içerisinde olmadım" diye konuştu.

Tutuklu yargılanan çiftçi Ahmet Akın ise ev sohbetleri gerçekleştirdiği iddialarını kabul etmedi. Öğrenci olduğu dönemde cemaate ait yurtlarda kaldığını kabul eden Ahmet Akın, "Yurtlarında kalmam benim dışımda gelişen olaylardan dolayı oldu. O dönem gittim. 15 Temmuz'da olanları görünce tüylerim diken diken oldu. Yaptıkları insanlık dışı. Lanetliyorum bunu yapanları." diye konuştu. Ahmet Akın, FETÖ'ye ait gazete aboneliğinin hatırlatılması üzerine de "Gazeteyi belli bir dönem aldım. KPSS'ye hazırlandığım dönemde. Bu dönemlerde deneme kitapçığı veriyordu onun için alıyordum." dedi.

Çiftçi Ahmet Akın, "Savcı önce örgüt ile cemaat yapılanmasını ayırt etsin" dedi. Ailesinin maddi durumunun zayıf olması nedeniyle yurtlarda kaldığını kaydeden Akın, "Ailem çiftçi olması nedeniyle ve fiyatı uygun diye buraları tercih ettim. Devletin izin verdiği pansiyonlarda kalmak suç mu? Hiçbir suç teşkil eden olaya karışmadım. Hain darbe girişimiyle uzaktan yakından ilişkim yok. Darbenin asıl mağduru benim. Satın aldığım şirkete el konuldu. Darbeyi biliyor olsam neden 3 gün önce satın alayım" diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Mehmet Ali Yüce'nin "Satın aldığın şirketin FETÖ'ye ait olduğunu biliyor muydun, neden zarar eden bir işletmeyi aldın" sorusuna Akın, "Biliyordum. Ticari amaçla satın aldım. Satanlar darbeyi bilip de bana sattılarsa Allah onların cezasını versin" diye cevap verdi. 15 Temmuz darbe girişimi aklına geldikçe tüylerinin diken diken olduğunu anlatan Akın "Bunu yapanlarla irtibatım yok. İnsanlık dışı bir olay. Bu örgütü kınıyor ve lanetliyorum. Medyadan gördüğüme göre darbeyi Fetullahçılar yaptı. Darbeyi yapanları Allah'a havale ediyorum. Lanetliyorum. Cemaate sempati duymadım. Fetullah Gülen'i sevmiyorum. Darbenin asıl mağduru benim. Gariban ve emekçi bir çiftçiyim. Devleti tehlikeye sokacak hiçbir faaliyetim olmadı" diye konuştu.

Veteriner hekim Muhammet Oğuz Eker, örgütten herhangi bir talimat almadığını öne sürdü. Örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u indirdiğini kabul eden Muhammet Oğuz Eker, şöyle devam etti: "Hat bana aittir. Benim müşterilerim çok. Müşterilerime ait dokümanları sıralamak ve depolamak için internette arama yaptım. O sıra 5-6 program indirdim. Bunların arasında ByLock da vardı. İnternetteki notu yüksekti, 'Güvenilir' diyordu indirdim. Fakat içerisine baktığımda çok karışık olduğunu gördüm. İşime yaramayacağını anladıktan bir süre sonra sildim. Kimseyle bir şey paylaşmadım. Özgürlüğüme düşkün bir insanım. Galatasaray maçlarına bile kombinem var uçakla gider, izler gelirdim. Böyle sosyal olan biri, aklını kiraya vermez."

Eker, 'ByLock' programını Google Play Store'dan indirdiğini kabul etti. Eker, "Benim 1200'e yakın müşterim var. Bunların bilgilerini yedeklemek için program arıyordum, bu sırada ByLock'u da indirdim. Çok karışık bir programdı. Kullanmadım. Daha sonra sildim. Karışık bir yapısı vardı. Kimseyle bir şey paylaşmadım. Programı indirmek suçsa Google'ı da mahkemeye versinler" dedi.

Mahkeme Başkanı Mehmet Ali Yüce'nin "Bilgilerini yedeklemek için neden ByLock programını indirdin. Google sana ByLock'u mu önerdi" sorusuna Eker, "'Güvenliği yüksek program' diyordu onun için indirdim" diye cevap verdi. Özgürlüğüne düşkün bir insan olduğunu, Galatasaray kombine kartı olduğunu ve iki haftada bir İstanbul'a giderek Galatasaray maçlarını izlediğini anlatan Eker, "Böyle bir adam aklını kimseye kiraya vermez. Kimseden talimat almaz. Silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasını kabul edemem. Bu benim ve ailem için züldür" diye konuştu.

Meslekten ihraç edilen ve "örgüt yöneticiliği" suçuyla yargılanan öğretmen Yaşar Bağrıaçık da 18 yıllık bir öğretmen olduğunu ve hayatı boyunca adli bir işleminin bulunmadığını iddia etti. Yaşar Bağrıaçık, hakkındaki iddiaların terör örgütüyle ilişkilendirilemeyeceğini savundu. Bağrıaçık, hayatında mahkemelik olmadığını, kimseyle tartışmadığını, vergi ve trafik cezası bile olmadığını söyledi. Bağrıaçık, "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk güvenliğinin olduğu bir ülkede, çocuğunuzu yazdırdığınız okul, üye olduğunuz sendika suç olarak karşınıza çıkmaz. Hukuk devletinde bir eylemin suç olup olmadığını siyasiler değil yasalar belirler. Hiçbir eylemim olmadığı halde dünyanın en ağır suçu ile yargılanıyorum" dedi. Eğitim öğretimin insanın en temel hakkı olduğunu vurgulayan Bağrıaçık, "Bu okul anayasa ve kanunlara uygun olarak açılmış. Kaydımızı internet üzerinden e-okul'dan yaptık. Okul suçluysa e-okul sistemi bunu durdurması lazım. Kanunen açık olan bir okula çocuk göndermenin suç olacağını nereden bileyim" diye konuştu. Faizsiz bankacılık yaptığı için Bank Asya'ya para yatırdığını da söyleyen Bağrıaçık, "Hain darbe girişiminde bulunanların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum" dedi.

Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

10) ELAZIĞ: 2 SANIK SENDİKACILAR DAVASI

Elazığ'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) aidiyeti, iltisakı veya irtibatı belirlendiği gerekçesiyle Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Aktif Eğitim Sendikasının (Aktif Eğitim-Sen) eski il temsilcileri Akif Şeker ve Mehmet Eşiyok'un yargılanmasına başlandı.

12 Nisan'da Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Eşiyok, Şeker ve avukatı katıldı. Kimlik tespitinin yapılması ve iddianamenin okunmasının ardından sanıkların savunmalarına geçildi.

Sanık Şeker, Eşiyok'un tavsiyesi üzerine sağladığı çeşitli faydalardan dolayı 2015 yılının mayıs ayında sendikaya üye olduğunu söyledi.

Şeker, 19 Ekim 2015'ten itibaren sendikanın il temsilciliğini yürütmeye başladığını, kapanana kadar da bu görevi yürüttüğünü belirterek, sendikanın FETÖ ile bağlantılı olduğunu bilmediğini öne sürdü.

Mahkeme heyetinin, polis ekiplerince evinde yapılan aramada Sızıntı dergisi ve Fetullah Gülen'in vaazının yer aldığı CD'nin bulunmasını hatırlatması üzerine Şeker, birçok dergi aldığını, bu derginin de örgüt ile bağını bilmediğini savundu.

Şeker, Bank Asya'da ise ticari amaçlı hesap açtığını savundu.

Sanık Eşiyok da 2014-2015 yıllarında Aktif Eğitim-Sen ile Cihan Sendikalar Konfederasyonunun il temsilciliğini aynı anda yürüttüğünü ve daha sonra iş yoğunluğu nedeniyle ikisinden de istifa ettiğini kaydetti.

Örgütle iltisaklı Kızılcahamam'daki Asya Termal Tesislerinde düzenlenen sendika toplantılarına il temsilcisi olarak iki defa katıldığını anlatan Eşiyok, Bank Asya'da bulunan hesabının ise sendika bu banka ile çalıştığı için açtığını ifade etti.

"Polisler eve geldiklerinde Fetih Suresinin bulunduğu sayfa açık duruyordu"

Mahkeme heyetinin, 15 Temmuz gecesi darbenin başarılı olması için Fetih Suresinin okunması yönünde paylaşımlarda bulunduğu ve FETÖ'cü olduğu yönünde ihbarlar bulunduğunu hatırlatması üzerine Eşiyok, şunları söyledi:

"15 Temmuz darbe girişimi gecesi evde uyuyordum. Ankara Gölbaşı'nda bulunan baldızımın 'Burada patlamalar oluyor.' diyerek bize haber vermesi üzerine olaydan haberdar oldum. Bazı sanatçıların sosyal medyadan Fetih Suresinin okunması yönünde paylaşımlarda bulunduğunu gördüm. Ben de darbe girişiminin başarısız olması için bu paylaşımı 4 öğretmen arkadaşıma gönderdim ve evde Fetih Suresini okudum. O gece 03.00 sıralarında polisler eve geldiklerinde Fetih Suresinin bulunduğu sayfa açık duruyordu. Polisler de bu şekilde tutanak tuttular."

Eşiyok, telefonunda çıkan ByLock programına ilişkin ise bu programı indirmediğini ve kullanmadığını savundu.

Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksik evrakların tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.

İddianamede, sanıklardan Şeker ve Eşiyok hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

11) ERZURUM: 1 SANIK ESKİ KARAYAZI İLÇE EMNİYET MÜDÜRÜ AYKUT TÖNGÜR DAVASI

Erzurum'da, "Kobani protestosu"na yeterince müdahale etmediği için disiplin cezası alan ve Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile ilişkili olduğu iddia edilen eski Karayazı İlçe Emniyet Müdürü Aykut Töngür'ün "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" ve "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılanmasına başlandı.

11 Nisan'da Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Aykut Töngür ile avukatı Bahattin Fırat katıldı.

Duruşmada, mahkeme heyetince kimlik tespitinin yapılması ve iddianamenin okunması sonrası savunma yapan Töngür, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

Hiçbir terör örgütüne üye olmadığını savunan Töngür, şunları öne sürdü:

"ByLock programını yüklemedim, kullanmadım. Bu tespiti kabul etmiyorum. Sadece tutanaktan ibaret olan tespiti düzenleyenlerin dinlenmesini talep ediyorum. Tanık Köksal Demirci'nin ifadeleri çelişkilidir. İddianamede belirtilen isimlerin bazılarını tanımam. Kendilerini kurtarmak adına isim vermişler diye düşünüyorum."

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Çubukçu'nun bu halinin devamına karar verip eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

İddianameden

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, meslekten ihraç edilen ve tutuklu yargılanan eski Karayazı İlçe Emniyet Müdürü Aykut Töngür'ün, FETÖ/PDY'nin kullandığı gizli haberleşme sistemi ByLock programını kullandığı anlatılıyor.

Darbe girişimine ilişkin başka bir davanın sanığı olan bu davanın tanığı Köksal Demirci'nin ifadesine yer verilen iddianamede, Demirci'nin,"Töngür ve Murat Özdemir'in daveti üzerine onlarla imam Turgay Örnek'in başkanlığında FETÖ/PDY'nin toplantılarına katıldıklarını, örgütle ilişkisini kestiğinde Töngür'ün kendisini telefon ile arayarak buluşma talep ettiğini ancak kendisinin kabul etmediğini" öne sürdüğü aktarılıyor.

İddianamede, Töngür'e, 7-10 Ekim 2014'teki "Kobani protestosu" olaylarında Karayazı ilçesinde eylemleri sonlandırmak için yerinde ve yeterli müdahale edemediği gerekçesiyle başlatılan soruşturma sonucu disiplin cezası verildiği anlatılarak, sanığın FETÖ/PDY'ye eleman kazandırmak amacıyla hareket ettiği bildiriliyor.

Töngür'ün "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan da 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi isteniyor.

12) ERZURUM: 2 SANIK EMNİYET YETKİLİLERİ DAVASI

Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) emniyet yapılanması içinde yer aldığı öne sürülen eski 4. Sınıf Emniyet Müdürü İdiris Şahin ile eski Emniyet Amiri Mehmet Yaşar Ayhan'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılanmasına başlandı.

11 Nisan'da Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanıklar Mehmet Yaşar Ayhan ve İdiris Şahin ile avukatları katıldı.

Kimlik tespitinin yapılması ve iddianamenin okunması sonrası savunması alınan sanıklardan Ayhan, 2014 yılı sonuna doğru Erzurum'a geldiğinden kentte tanıdığının olmadığını söyledi.

Devre arkadaşı Nurettin Öner'in kendisini bulup yakınlık gösterdiğini belirten Ayhan, "Aynı devre arkadaşlarımızın olduğu bir topluluk olduğunu, benim de katılmamı istedi. Ben de başka bir şey düşünmeden ve sosyalleşmek adına bu toplantılara katıldım." dedi.

Ayhan, toplantılara katıldıktan sonra söz konusu toplantıların sadece devre arkadaşlarının bir araya gelmesi şeklinde oluşan bir toplantı olmadığını anladığını anlatarak, "Fakat yine de herhangi bir kötü niyet gütmeden toplantılara gitmeye devam ettim. Söz konusu toplantılarda Kur'an-ı Kerim okunuyor, dini içerikli sohbet yapılıyordu. Ayrıca Nurettin Öner cep telefonunda Fetullah Gülen'den alıntılar şeklinde bir kısım anlatımlarda bulunuyor veya kitap okuyordu." dedi.

Cemaat ile ilgili hiç bir faaliyete katılmadığını, himmet vermediğini öne süren Ayhan, örgüt üyesi olduğu iddiasını kabul etmedi.

"Büyük hata yapmışım"

Diğer sanık Şahin ise daha önce Hatay'da görev yaptığını, Hatay'dayken oradaki devre arkadaşları ile sosyalleşme adına bu toplantılara katıldığını, Erzurum'a geldiğinde de devre arkadaşı olan Nurettin Öner'in yönlendirmesiyle sohbetlere katıldığını iddia etti.

Sohbetlere dini hassasiyetle katıldığını anlatan Şahin, "17-25 Aralık'ta olayın nispeten durumunu anladım fakat siyasi bir kavga olduğunu ve ileride düzelebileceğini düşünerek gruptan ve toplantılardan ayrılmadım. Burada büyük hata yapmışım. Darbe gecesi durumu anladım. Darbe gecesi arkadaşlara silah ve çelik yelek dağıttım. Uzun namlulu silahlarla il içerisinde görev yerlerine dağılımlarını sağladım. Elimden gelen çabayı da gösterdim. Ben kesinlikle bir terör örgütü üyesi değilim."

Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet savcısı da Şahin ve Ayhan'ın FETÖ/PDY yapılanmasına ve toplantılarına katıldıklarının sabit olduğunu, savunmalarında örgütün işleyişi ve üyeleri hakkındaki bilgiler paylaşmaları sebebiyle etkin pişmanlıktan yararlanmaları gerektiğini belirterek, sanıkların etkin pişmanlık hükümleri de göz önünde bulundurularak "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılmasını istedi.

Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapabilmeleri amacıyla duruşmayı erteledi.

İddianameden

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tutuksuz sanıklar İdiris Şahin ve Mehmet Yaşar Ayhan'ın FETÖ/PDY'nin emniyet yapılanmasına dahil oldukları anlatılıyor.

Etkin pişmanlıktan yararlanan M.D'nin beyanı ve teşhisi doğrultusunda Şahin ve Ayhan'ın 2013-2014 arasında FETÖ/PDY'nin emniyet müdürleri grubunda Ali Kıraç, Murat Danış ve Nurettin Öner imamlığında toplantılara katıldığı belirtilen iddianamede, sanıkların toplantılara katıldıklarını bildirerek pişman olduklarına yer veriliyor.

İddianamede, etnik pişmanlıktan yararlanmak isteyen sanıkların "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

13) ERZURUM: 1 SANIK ESKİ POLİS MÜDÜRÜ DAVASI

Erzurum'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) emniyet yapılanması içinde yer aldığı, örgütün gizli haberleşme programı "ByLock" kullanıcısı olduğu ve örgütün finans kaynağı Bank Asya'da hesabının bulunduğu iddia edilen eski Erzurum Bölge Trafik Şube Müdürü Uğur Çubukçu'nun 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi.

11 Nisan'da Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu yargılanan sanık Çubukçu ile avukatı katıldı.

Çubukçu savunmasında, darbe girişiminin olduğu gece tankların Erzurum'a gelmesini engelleyen kişi olduğunu savundu.

Bu duruma şahitlik edecek kişilerin olduğunu belirten Çubukçu, şunları ifade etti:

"Şahitlerin dinlenmesini talep ediyorum. Örgüt üyesi olsaydım onlara engel olmazdım, yardımcı olurdum. Ama ben tankların Erzurum'a gelmesine engel olan adamım. ByLock programını bilmem, yüklemedim. İnternet paylaşımı yapardım, o esnada program yüklenmiş olabilir, yoksa ben yüklemedim. Ayrıca ben FETÖ üyesi olsam sosyal medya hesabımda örgüt aleyhine paylaşımlar yapmazdım."

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Çubukçu'nun bu halinin devamına karar verip eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

İddianameden

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, eski Erzurum Bölge Trafik Şube Müdürü olan tutuklu sanık Uğur Çubukçu'nun örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock" programını kullandığı belirtiliyor.

Etkin pişmanlıktan yararlanan M.D'nin beyanına ve teşhisine göre Çubukçu'nun 2015-2016 yılları arasında FETÖ/PDY'nin emniyet yapılanması içerisinde olduğu anlatılan iddianamede, sanığın örgütsel toplantılara katıldığı aktarılıyor.

İddianamede, Çubukçu'nun Bank Asya'da hesabının bulunduğu ve FETÖ/PDY terör örgütünün mahrem yapılanmasına dahil olduğu ifade edilerek, sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi isteniyor.

14) İSTANBUL: 1 SANIK İSTANBUL HARP AKADEMİLERİ KOMUTANLIĞINDA GÖREVLİ ESKİ JANDARMA KURMAY ALBAY ÖMER KULAÇ DARBE DAVASI

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin başarılı olması durumunda sözde Yurtta Sulh Konseyi tarafından hazırlanan görevlendirme listesinde adı " Kırşehir Sıkıyönetim Komutanı" olarak yer alan İstanbul Harp Akademileri Komutanlığında görevli eski jandarma kurmay albay Ömer Kulaç'ın aracında ele geçirilen kroki ve notlar, örgütün amaç ve hedefini ortaya koydu.

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilerek tutuklanan Kulaç hakkında, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Cumhurbaşkanına suikast", "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma", "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "TBMM ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini engellemeye teşebbüs" suçlarından hazırlanan iddianamede, Kulaç'ın FETÖ ile ilişkisine dair bazı belgeler de yer aldı.

11 Nisan'daki gelişmeye göre, Cumhuriyet savcısı Gökhan Tekin tarafından Kulaç hakkında 5 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan ve Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Ömer Kulaç'ın, sözde Yurtta Sulh Konseyi tarafından kendisine verilen " Kırşehir Sıkıyönetim Komutanı" görevini icra etmek için darbe girişimi akşamında Kırşehir'e gelmek üzere İstanbul'dan yola çıktığı, geceyi Ankara'da geçirdikten sonra sabah saatlerinde Kırşehir'e geldiği, kent girişinde kolluk kuvvetlerinin "dur" ihtarına uymayarak aracıyla kaçtığı ve Hacıbektaş ilçesinde yakalanarak 17 Temmuz 2016'da tutuklandığı kaydedildi.

İddianamede, Ömer Kulaç'ın yakalandığı araçta yapılan aramada ele geçirilen belgeler ve şüphelinin yakalanmadan önceki son 10 günde yaptığı telefon görüşmelerinin HTS kayıtlarına da yer verildi.

Elde edilen belgelerle ilgili Kayseri Jandarma Komutanlığının hazırladığı rapora atıfta bulunulan iddianamede, şu bilgilere yer verildi:

"Kayseri İl Jandarma Komutanlığının 27 Aralık 2016 tarihli raporunda, şüphelinin yakalanmadan önceki son 10 günlük süre içerisinde yaptığı görüşmeler ve görüşmelerin sinyal aldığı baz istasyonlarının analizinde, şüphelinin darbe girişiminden önceki süreçte de görev aldığı değerlendirilmektedir. Zira, FETÖ üyeliği iddiasıyla görevden alınan kişilerle şüpheli görüşmelerin olduğu, ayrıca Anada İl Jandarma Komutanlığında görevliyken FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle ihraç edilen Osman Tunahan Berk adına kayıtlı telefon hattı ile irtibatının 14 Temmuz 2016 tarihinde başladığı ve yakalandığı zamana kadar devam ettiği, 16 Temmuz 2016 tarihinde şüphelinin yakalanmadan önceki Osman Tunahan Berk ile yaptığı görüşmesinde, Berk'in hattının İncirlik Askeri Hava Üssü civarında sinyal verdiği tespit edilmiştir."

"Cihat, gerilla, savaş, İslami direniş"

Kulaç'ın aracında bulunan ve adli emanete alınan belgelerle ilgili dikkat çekici detaylara yer verilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Şüpheli yakalandığında aracında bulunan ve adli emanete alınan belgeler arasında üzerine 'cihat, gerilla, savaş, İslami direniş' gibi kitap isimlerinin not alındığı kağıt, fotokopiden kitap haline getirilmiş 298 sayfalık kitabın içinde kırmızı ve sarı fosforlu kalemle altı çizilmiş notlar, üzerinde 'akademi yerleşkesi için acil durum', 'hastane öncelikleri' ibareler ve askeri alanlara ait krokilerin içerisinde bulunduğu kağıtlar ele geçilmiştir. Bunların da şüphelinin örgütçe verilen talimatlarla ilişkili olduğu değerlendirilmiştir."

15) KIRŞEHİR: 4 SANIK 3 ESKİ KOMİSER VE 1 MEMURA 7'ŞER YIL HAPİS

Kırşehir'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin davada 3 eski komiser ve bir memura 7 yıl 6'şar ay hapis cezası verildi.

13 Nisan'da Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu yargılanan eski komiserler Hasan K, Hakan D. ve Caner K. ile eski memur Ali K. ve avukatları katıldı.

"FETÖ üyeliği", "sosyal medyada örgüt propagandası yapmak" ve "örgüte finansal destek sağlamak" suçlarından yargılanan sanıklar, üzerlerine atılı suçlamaları reddederek beraatlerini talep etti.

Cumhuriyet savcısının mütalaasını sunmasının ardından mahkeme heyeti, sanıkları 7 yıl 6'şar ay hapse çarptırdı.

Meslekten ihraç edilen şüpheliler, geçen yıl düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınmıştı. Komiser olan Ali K, Kırşehir Kültür ve Turizm Müdürlüğünde memur olarak göreve başlamıştı.

16) KIRŞEHİR: 2 ESKİ ADLİYE ÇALIŞANINA HAPİS CEZASI

Kırşehir'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye oldukları iddiasıyla yargılanan eski adliye çalışanı 2 sanık, 8 yıl birer ay hapis cezasına çarptırıldı.

10 Nisan'da Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya Kırşehir Adliyesi Denetimli Serbestlik Şubesi eski çalışanı İsa Durmaz ve eski adliye teknisyeni Cengiz Erdemir ile avukatları katıldı.

Tutuklu sanıklar savunmalarında, üzerlerine atılı suçları kabul etmeyerek, örgütün gizli haberleşme programı "ByLock" kullanmadıklarını ileri sürdü.

Cumhuriyet savcısının mütalaasını da alan mahkeme heyeti, kararını açıkladı.

Mahkeme heyeti, ByLock kullanmayı FETÖ'ye mensubiyette kuvvetli delil göstererek, İsa Durmaz ve Cengiz Erdemir'e örgüt üyeliğinden 8 yıl birer ay hapis cezası verdi.

FETÖ'den 64 dava açıldı

Öte yandan, Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ/PDY'nin silahlı terör örgütü ilan edilmesinden itibaren başlatılan soruşturmalar kapsamında 64 iddianame hazırladı. Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamelerle ilgili açılan 64 davada, aralarında örgütün il sorumluları, eski il müftüleri, eski polis müdürlerinin de olduğu 210'u tutuklu 371 sanık yargılanıyor.

17) KOCAELİ: 1 SANIK KOCAELİ EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ'NDE GÖREVLİ 3. SINIF EMNİYET MÜDÜRÜ Y.U DAVASI

FETÖ/PDY'ye yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan Kocaeli Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 3. sınıf emniyet müdürü Y.U. tutuklandı, meslekten ihraç edildi. Y.U. hakkında Bylock kullanmak, silahlı terör örgütüne üye olmak suçlaması ile Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

11 Nisan'daki duruşmada, Y.U. kendini savundu. Y.U. 2012 yılında Kocaeli'de göreve başladığını belirterek, "20 yıl boyunca kaçakçılık ve organize işler, terörle mücadele gibi operasyonel birimlerin hiçbirinde çalışmadım. Çalıştığım yerler hep kimsenin istemediği, benim de fikrim sorulmadan gönderildiğim yerlerdi. Terör örgütü üyesi olsam bu yerlerde çalışmazdım. Hakkımda ifade veren M.Ö. de benim örgütle bağlantılı olabileceğimi düşündüğünü söylemiş. Kesin öyle dememiş" dedi.

Bylock kullandığı iddialarıyla ilgili olarak ise Y.U, "2011 yılında eşim ile aramızda problemler vardı. Bu dönemde İstanbul'da barda tanıştığım Sevda isimli bir kadınla ilişkim oldu. Ben ona numaramı vermemiştim. Hep ben onu arıyordum. Emniyet mensubu olduğum için gizlemek zorundaydım. Böyle zor oluyor diye gizli arama yapabileceğim bir program aradım. Play Store'dan Bylock'u indirdim. Ama kullanamadım. Daha sonra farklı programlar denedim. Telefon numarasını kendi telefonuma bile kaydetmedim. Kağıtta yazıp saklıyordum. Bu çok özel bir şeydi. Benden başka kimse bilmez. Kimseye anlatmadım. Çok kısa süren bir şeydi zaten. 3 ya da 4 kez görüştüm. Ailem bu olayı öğrendiği için parçalanmak üzere. Tüm hayatım alt üst oldu. Hiç hastalığım yokken hasta oldum. Tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu.

Mahkeme heyeti Y.U'nun Bylock programını giriş yapıp yapmadığının belirlenmesi için Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne yazı yazılmasını talep ederek, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

18) KOCAELİ: 1 SANIK BAŞKOMİSER SALİH ALBAYRAK DAVASI

Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında tutuklanan, hakkında 5 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan, meslekten daha önce ihraç edilen başkomiser Salih Albayrak'ın yargılanmasına başlandı.

11 Nisan'da Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Albayrak ve avukatı katıldı.

Duruşmada, örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandığı ve "silahlı terör örgütüne üye olduğu" suçlamaları yöneltilen sanık hakkındaki iddianame okundu.

Savunmasında, telefonuna ByLock indirdiğini kabul eden ancak kullanmadığını ileri süren Albayrak, FETÖ silahlı terör örgütü üyesi suçlamasını kabul etmediğini belirtti.

Albayrak, WhatsApp'ın paralı olacağını duyduğunu bu nedenle telefonuna 20 kadar uygulama indirdiğini ifade ederek, "Ağrı'da görev yaptığım zaman başkomiser arkadaşım bana ByLock kullanmam konusunda tavsiyede bulundu. Ben de bu programı, WhatsApp gibi bir uygulama programı olduğunu sanarak telefonuma indirdim. Fakat şifreli olduğu ve karşı tarafın kullanıcı adresini eklemem gerektiği için ByLock programını kullanamadım. Bir süre sonra da sildim. Programı yasal olduğu için Apple Store'dan indirdim, bu yüzden bir sakınca görmedim." şeklinde konuştu.

İstanbul'da görev yaptığı sırada, şark görevinin çıktığını ancak gitmemek için dilekçe verdiğini anlatan Albayrak, "O dönemde eski İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Mithat Aynacı, benim İstanbul'da kalmamı istemedi. Batman'a tayinim çıktı. Mithat Aynacı, 15 Temmuz gecesi darbeye kalkışan bir tankın içerisinde yakalanmıştı." diye konuştu.

Sanık Albayrak, suçsuz olduğunu belirterek, tahliyesini talep etti.

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve ilgili kurumlardan dijital materyallerin istenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

19) KOCAELİ: 1 SANIK ESKİ KARTEPE İLÇE JANDARMA KOMUTANI YÜZBAŞI İBRAHİM GÜLER DAVASI

Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında tutuklanan, hakkında 5 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan, daha önce ihraç edilen eski Kartepe İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı İbrahim Güler'in yargılanmasına başlandı.

11 Nisan'da Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Güler ve avukatı Levent Sabancı katıldı.

Duruşmada, örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandığı ve "silahlı terör örgütüne üye olduğu" suçlamaları yöneltilen sanık hakkındaki iddianame okundu.

Güler, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, ByLock kullanmadığını öne sürdü.

Milli ve manevi değerlere bağlı biri olduğunu, Kuzey Irak başta olmak üzere PKK terör örgütüyle mücadele ettiğini anlatan Güler, "Ben FETÖ üyesi olsam daha rahat görevlerde bulunurdum. Masa başında görev alırdım. Terörle mücadelede birkaç kez yaralandım. FETÖ üyesi değilim aksine FETÖ beni kurban seçti. Örgüt, deşifre olduğu için ByLock'u kullanan kendi adamlarına ait IP adreslerini sistemden sildi. Benim gibi hiç alakası olmayan isimlerle doldurdu. Ben FETÖ mağduruyum." diye konuştu.

Eski Kartepe Jandarma Komutanı Yüzbaşı İbrahim Güler, FETÖ'nün sınav sorularını çalarak kendi adamlarına sınav kazandırdıklarını ancak kendisinin 5 kez girdiği kurmaylık sınavlarını kazanamadığını ifade ederek, "FETÖ üyesi olsam bu sınavı kazanırdım. Terör örgütü üyesi suçlamasını kabul etmiyorum. Suçsuzum, tahliyemi istiyorum." dedi.

Sanık avukatı Sabancı ise ByLock raporunun hatalı olduğunu ve müvekkilinin suçsuz olduğunu iddia ederek, tahliyesini istedi.

Cumhuriyet Savcısının, evinde yapılan aramalarda çok sayıda cep telefonu ve bilgisayar çıktığını hatırlatması üzerine sanık, "Bunları kullanmış olabilirim. Hatırlamıyorum. Kardeşlerimin de olabilir." diye cevap verdi.

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve ilgili kurumlardan dijital materyallerin istenmesine karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

20) SAMSUN: 1 SANIK ÖRGÜTÜN 'AVUKATLAR İMAMI' OLDUĞU İDDİA EDİLEN FEVZİ CEM ŞENOCAK DAVASI

Samsun 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan ve örgütün 'avukatlar İmamı' olduğu iddia edilen Fevzi Cem Şenocak'la ilgili gizli tanık şok ifadeler kullandı.

13 Nisan'daki duruşmada, adı açıklanmayan kadın avukat, yanında çalıştığı Şenocak'ın zaman zaman ABD'ye gittiğini, buradan döndüğünde de Fethullah Gülen'i kastederek, kendilerine "Onunla herkes görüşemez. Biz artık onunla randevu almadan bile görüşecek duruma geldik. Burs verenlere dua ediyor. Sohbetlere devam edilmeli" dediğini aktararak, "Bana kamu kurum avukatlığına geçmemi tavsiye etti. 'Devleti biz yönetiyoruz, devlet kurumlarında bizim gibi kişilere ihtiyaç var. Sen sınava gir, soruları merak etme' şeklinde sözler söyledi" ifadelerini kullandı. Gizli tanık, sınava girmediğini ve bir süre sonra Şenocak'ın hukuk bürosundan ayrıldığını söyledi.

Örgüt toplantılarının Güven Hukuk Tahkim ve Arabuluculuk Derneği ile Şenocak'ın hukuk bürosunun üst katında yapıldığı belirtilen iddianamede, toplantılarda FETÖ elebaşı Gülen'in videolarının izletildiği ifade edildi.

21) TRABZON: 1 SANIK İNFAZ KORUMA MEMURU F.Ş DAVASI

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin soruşturma kapsamında açılan davada tutuksuz yargılanan infaz koruma memuru F.Ş, savunmasında, örgütün üyelerden sorgusuz sualsiz itaat istediğini söyledi.

12 Nisan'da Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuksuz yargılanan infaz koruma memuru F.Ş, avukat talep etmediğini belirterek, savunmasını kendisi yaptı.

F.Ş, savunmasında, FETÖ ile lise yıllarında tanıştığını, arkadaşlarıyla top oynarken yanlarına gelen bir üniversite öğrencisinin de kendileriyle top oynamak istediğini anlattı.

Daha sonra bu kişinin "Evde ders çalışıyoruz, evimize gelin." dediğini söyleyen F.Ş, "Yemekti, futboldu, ders çalışmak gibi sebeplerle kendi kaldığı eve çağırıyordu." dedi.

F.Ş, evlerde, 'Fetullah Gülen iyi bir insandır. Müslümanların imanını kurtarmak için okullar, yurtlar açılıyor, yurt dışında okullar var' şeklinde telkinlerde bulunulduğunu belirterek, "Fetullah Gülen'in yaptıklarının amacının insanların imanını kurtarmak olduğunu ifade ediyorlardı." şeklinde konuştu.

Liseden sonra üniversitede okurken örgüte ait öğrenci evlerinde kaldığını ifade eden F.Ş, mezun olduktan sonra örgüte ait yurtta çalıştığını söyledi.

"Sorgusuz sualsiz itaat istiyorlar"

Yurtta 3 yıl idareci olarak çalıştığını aktaran F.Ş, şunları kaydetti:

"Zaman geçtikçe sorgusuz sualsiz itaat istiyorlar. Kanaatim, bunları ileride haince faaliyetler içerisinde bulunacak insanlar yetiştirmek için bu şekilde baskılar yapıp yüzde yüz itaat istiyorlar. Manevi amaç için içlerinde bulunduğumdan bu tür telkinleri karşısında ben sorgulama yapıyordum. Daha sonra yüzde yüz itaat istediler. Beni ekonomik olarak sıkıntıya soktular. 3 yıl boyunca yeterli maaş ödemediler, eksik ücret ödediler. Hakkımda hazırlanan resmi bordroyu hiç görmedim. Maaşlarımızı yurt müdürü elden veriyordu."

Daha sonra KPSS'ye hazırlanmak için yurttan ayrıldığını dile getiren F.Ş, 2010 yılında açılan infaz koruma memurluğu sınavını kazanarak, Trabzon Ceza İnfaz Kurumunda göreve başladığını söyledi.

Trabzon'a geldikten sonra bir süre daha sohbetlere katıldığını ancak daha sonra gitmediğini ifade eden F.Ş, 15 Temmuz günü görevde olduğunu belirtti.

Tanık A.K.K. ise sanık F.Ş. ile lise yıllarında örgüte ait öğrenci evlerine sadece ders çalışmak için gittiklerini kaydetti.

Cumhuriyet savcısının beyanının ardından mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

22) VAN: 2 SANIK ESKİ İLÇE JANDARMA KOMUTANI BİNBAŞI VEDAT KANDIR İLE ESKİ YÜZBAŞI RIDVAN YILDIRIM'A DARBE İDDİANAMESİ

Van Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz kalkışmasına destek vererek Çaldıran ilçesinde kaymakam ve tabur komutanını kışlaya çağıran eski ilçe jandarma komutanı binbaşı Vedat Kandır ile eski yüzbaşı Rıdvan Yıldırım hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. İddianamede, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) eleman temini ve devletin stratejik kurumlarını ele geçirmek amacıyla kişilerin hukuksuz olarak özel hayatının gizliliğini ihlal etmek ve gerekirse iftira atmak gibi hukuksuz yollara başvurduğu belirtildi.

11 Nisan'daki gelişmeye göre, iddianame, Van 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

FETÖ/PDY'nin yapısı ve işleyişi hakkında bilgilerin yer aldığı iddianamede, tutuklu sanıkların "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "TBMM'yi ortadan kaldırma veya görevini engellemeye teşebbüs etmek", " Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek", "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "Askeri komutanlıkların gasp edilmesi" suçlarından 4'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

İddianamede, FETÖ/PDY mensuplarınca gerçekleştirilmek istenen 15 Temmuz darbe girişiminin başta vatandaşlar olmak üzere emniyet ve silahlı kuvvetlerdeki darbe karşıtı kesimlerin mücadelesi sonucu başarısız kılındığı vurgulandı.

Yetkilerini toplum üzerinde baskı kurmak için kullanmışlar

FETÖ/PDY mensuplarının "terör örgütü ile mücadele" adı altında yetkilerini, görevlerinin gereklerine aykırı şekilde, örgütün amacına ulaşmak için toplum üzerinde baskı, korkutma, sindirme ve yıldırma yöntemi olarak kullandığına yer verilen iddianamede, söz konusu örgütün emniyet ve askeri kurumlar içinde yıllarca süren yapılanma sonucunda silahlı darbe teşebbüsü gerçekleştirdiği anımsatıldı.

Terör örgütünün devletin içerisinde ayrı bir hiyerarşi oluşturduğu kaydedilen iddianamede, devlet hiyerarşisinde daha üst konumda olan kişinin memuru olan kişiden veya memuriyetle hiçbir bağlantısı bulunmayan kişilerden alınan emirlerin uygulanması hususu devletin otoritesini zaafa uğratmak amacı taşıdığı aktarıldı.

Eleman temini için her türlü yola başvurmuşlar

FETÖ/PDY mensuplarının devleti ele geçirmek amacıyla hakkı olmadığı halde kopya çekmek ve bunun gibi hukuka aykırı yollarla devlet kurumlarına yerleşmek, makam sahibi olmak amacıyla o makamda bulunan kişilerin hukuksuz olarak özel hayatının gizliliğini ihlal etmek ve gerekirse iftira atmak, delil oluşturmak suretiyle kendilerine yarayacağını düşündükleri makamı ele geçirmek gibi yöntemlere başvurduğu belirtilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:

"Örgütün kurulum aşamasından günümüze kadar yaptığı devletin askeri ve stratejik olarak etkin kurumlarına örgüt yönetiminin tabiriyle 'sızma' suretiyle (soruların çalınması, önemli makamlarda bulunan kişilerin hukuka aykırı şekilde şantaj ve tehditle uzaklaştırılması, görev verilirken kişinin liyakatinden ziyade örgüte yakınlığının gözetilmesi gibi) devleti ele geçirmeye yönelik faaliyetler özellikle 2008 yılı ve sonrasında örgüt elemanlarının devletin etkin olduğunu düşündükleri birimlerinde yoğun şekilde kadrolaşmaya gitmeleri, terör örgütü tanımının 'süreklilik unsurunu' da gerçekleştirdiği sonucuna varılmıştır. Örgütün üye sayısı, terör örgütünün maddi desteğini legal çalışmalardan sağlayabileceği, sermaye şirketleri göz önünde bulundurularak ekonomik gücü, devlet kademelerinde, silahlı birimler olan emniyet ve silahlı kuvvetler birimlerine yerleşmeye çalışması nazara alındığında araç ve gereç yönünden de terör örgütünün 'elverişlilik' unsurunu taşımaktadır."

Millete ait silahı millete karşı kullanmışlar

İddianamede, FETÖ/PDY'nin terör örgütünün bütün unsurlarını taşıdığı, silahlı bir terör örgütü olup olmadığına ilişkin tartışmaların ise 15 Temmuz darbe girişimi neticesinde nihayete erdiği vurgulandı.

Terör örgütünün, devlet ve cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, devletin otoritesini zaafa uğratmak, devletin iç ve dış güvenliğini bozmak için resmi organlar da dahil olmak üzere tüm kurumlarda gizli şekilde yapılaştığı aktarılan iddianamede, bu amaç uğruna devlete, dolayısıyla millete ait silahları yine millete karşı kullanmakta bir an bile tereddüt etmeyen FETÖ/PDY'nin silahlı terör örgütü olduğu konusunda en küçük bir tereddütün kalmadığı değerlendirmesinde bulunuldu.

İddianamede, 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile görevlerinden ihraç edilen şüphelilerin devlet terbiyesi ve hiyerarşisine aykırı davrandıkları bildirilerek, şöyle denildi:

"Şüpheliler, mülki idare amiri olan ilçe kaymakamı ile tabur komutanını İlçe Jandarma Komutanlığına davet etmiştir. Müşteki tabur komutanı alt rütbeli şüphelilerin kendisini İlçe Jandarma Komutanlığına çağırmasını içerleyerek 'beni İlçe Jandarma Komutanlığına çağırıyorlar' diye veryansın etmiş, ilçe kaymakamı da şüphelilerin davetine uymamıştır. Tüm dosya kapsamında şüphelilerin iştirak idaresi halinde darbeye teşebbüs ettikleri anlaşılmaktadır. Açıklanan gerekçelerle şüphelilerin ilgili sevk maddelerince cezalandırılmaları talep olunur."

Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı-Az sanıklı davalar

(16 Nisan 2017, 10:30)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=10044    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.514.123