FETÖ'nün finansal yapılanmasına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında örgüte himmet topladığı ve finansman sağladığı iddiasıyla 137 kişi hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede aralarında iş adamları Memduh Boydak, Bekir Boydak, Mahmut Sami Boydak'ın da bulunduğu 40'ı tutuklu 137 kişi şüpheli olarak yer aldı. 3 kişi de davacı olarak yer aldı. İddianamede Dünya Pazarlama A.Ş., bünyesindeki şirketlerin piyasaya faturasız sürülen mallardan elde edilen gelirler ile himmet ve bağış adı altında elde edilen gelirlerin kurulan paravan şirketler üzerinden FETÖ'ye aktarıldığı anlatıldı.
13.05.2017 19:37 FETÖ'nün finansal yapılanmasına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında örgüte himmet topladığı ve finansman sağladığı iddiasıyla 137 kişi hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı.
12 Mayıs'taki gelişmeye göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede aralarında iş adamları Memduh Boydak, Bekir Boydak, Mahmut Sami Boydak'ın da bulunduğu 40'ı tutuklu 137 kişi şüpheli olarak yer aldı. 3 kişi de davacı olarak yer aldı.
TAHSİLATÇILARDAN ABD'YE UZANAN PARA TRAFİĞİ
İddianamede Dünya Pazarlama A.Ş., bünyesindeki şirketlerin piyasaya faturasız sürülen mallardan elde edilen gelirler ile himmet ve bağış adı altında elde edilen gelirlerin kurulan paravan şirketler üzerinden FETÖ'ye aktarıldığı anlatıldı. İddianamede yapılan değerlendirmede, söz konusu organizasyonun, piyasaya faturasız olarak sürülen (ev aletleri, kırtasiye malzemeleri vb.) mallların tahsilatçılar aracılığıyla toplanan bedellerinin bölge sorumlularının hesaplarına yatırıldığı, bölge sorumlularının toplanan paraları İstanbul'daki firma yetkililerinin hesaplarına gönderdikleri ve buradan da FETÖ ile iltisaklı yurtiçi ve yurtdışındaki şirketlere yönlendirdikleri kaydedildi.
5 YILDA 104 MİLYON TL...
İddianamede Dünya Pazarlama A.Ş.' nin, 2011-2016 dönemleri arasında 6838 işlem ile toplam 75.632.501 TL tutarında havale aldığı, aynı 5 yıllık dönem içinde gönderilen havelenin ise 19107 işlem ile toplam 104.713.741 TL olduğu vurgulanarak yapılan havaleler arasındaki farkın kayıt dışı olduğuna dikkat çekildi. Havalelerin 22.637.404 TL'si gerçek kişilere, 82.076.337 TL'sinin ise tüzel kişilere gönderildiği belirtilerek, gerçek kişilerin şirket ortakları olduğu, tüzel kişilerin de yine Dünya Pazarlama A.Ş.'ye bağlı şirketler olduğu belirtildi.
17 / 25 ARALIK SONRASI ŞİRKETLERİN İÇİ BOŞALTILMAYA ÇALIŞILDI
Yapılan incelemelerde söz konusu şirketlerin, özellikle FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'in ikamet ettiği Amerika'daki örgütün şirket ve eğitim kurumlarına 17-25 Aralık öncesi dikkat çekmemek amacıyla bin-100 bin arası dolar transferi gerçekleştirilirken, bu tarih sonrası, söz konusu transferin onlarca kez 1 milyon dolar şeklinde gerçekleştiği vurgulandı. Bu durumunda şirketlerin içini boşaltmak amacıyla yapıldığı belirtildi.
SİGORTASIZ İŞÇİLERDEN HİMMET TOPLANDI
Söz konusu şirketlerde 3 bine yakın kişinin çalıştırıldığı ve bu kişilerin büyük çoğunluğunun sigortasız çalıştırıldığına dikkat çekildi. Yine bu sigortasız çalıştırılan kişilerden de himmet ve bağış adı altında örgüte para toplandığı belirtilerek, 'Bir örgüte belli dogmalarla bağlı olmayan bir kimsenin, her yönüyle gayri yasal bir oluşum içerisinde yer alması; özellikle yüksek maddi menfaatler elde etmeden hayatını adaması mümkün değildir' denildi.
BOYDAKLARIN ORTAK OLDUĞU ŞİRKETE 2 MİLYON 323 BİN TL TRANSFER YAPILDI
İddianamede Memduh Boydak, Bekir Boydak ve Mahmut Sami Boydak'ın, Bizim Menkul Değerler A.Ş'nin ortakları arasında yer aldığı, bu şirketin de MASAK veritabanında FETÖ/PDY bağlantısı olduğu belirtildi. Bu şirketin FETÖ ile iltisaklı bir çok şirkette yönetici olan ve çok sayıda soruşturmada adı geçen şüpheli Ali Çelik'ten Mayıs 2012'de 2 işlemde toplam 2 milyon 323 bin TL havale aldığı vurgulandı.
BAŞSAVCILIĞIN ONAYLADIĞI İDDİANAME MAHKEMEYE GÖNDERİLDİ
İddianamede 6 şüpheliden, örgütün kriptolu mesajlaşma programı bylock kullanıcısı oldukları kaydedildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından onaylanan iddianame İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
İddianamede tüm şüpheliler için 'Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet' suçundan 5 yıldan 10'ar yıla kadar hapis cezası talep edildi. Ayrıca 125 şüpheli için 'Silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar, 9 kişi hakkında ise, 'Silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçundan 15 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede Arif Erdem'le ilgili dikkat çeken detay
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından İsmet Bozkurt tarafından hazırlanan 121 sayfalık iddianamede, FETÖ/PDY'nin futbol yapılanması davası kapsamında yargılanan firari sanık eski futbolcu ve teknik adam Arif Erdem'e ilişkin bilgiler de yer aldı.
Erdem'le birlikte 204 şüphelinin dosyalarının, şüphelilerin firari olmaları veya bulunamamaları nedeniyle ayrıldığı bilgisi verilen iddianamede, Erdem'in, şüphelilerden Muharrem Atmaca'dan 2015 yılının temmuz ayında bir işlemle 999 bin 99 lira tutarında havale aldığı aktarıldı.
İddianamede, firari şüpheli Arif Erdem'in ayrıca FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock kullandığı, kullanma sıklığının mavi renk (az görüşme) olduğu ve Dünya Pazarlama AŞ ortakları ile şüpheli para transferi yapan kişiler arasında bulunduğu iddiaları yer aldı.
Usulsüzlüklerin Kanıtlandığı Arşivleri İmha Etmişler
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'ye finansman sağlayıp örgüt adına himmet topladıkları ve kurdukları şirketlerde usulsüzlük yaptıkları gerekçesiyle hazırlanan iddianamede, ilgili şirketlerin usulsüzlüklerini kanıtlayabilecek bilgi ve belgelerin yer aldığı yazılı arşivlerin örgüt merkezinden gelen talimatlar doğrultusunda şirket yöneticilerinin direktifleriyle, şirket çalışanları tarafından imha edildiği vurgulandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından İsmet Bozkurt tarafından hazırlanan 121 sayfalık iddianamenin sonuç bölümüne, FETÖ/PDY'nin işleyişi için gerekli maddi kaynağı temin edebilmek, örgüt üyelerine istihdam alanı yaratabilmek ve bu şekilde gerek ülke gerekse dünya çapında önemli ve etkili bir ekonomik aktör haline gelerek her yönüyle güçlü bir organizasyon görüntüsü verebilmek maksadıyla ticari hayat sahasına el attığı konusunda tereddüt bulunmadığı değerlendirmesi yapıldı.
Dünya Pazarlama AŞ'nin, hür müteşebbisler tarafından serbest piyasa ekonomisi koşulları içerisinde salt ticari kar sağlamak amacıyla kurulan bir şirket olmadığı anlatılan iddianamede, bu şirketin ticaret hayatında kendi stratejisi doğrultusunda örgütlenen FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün organizasyonu neticesinde kurulduğu ve bu gizli organizasyon doğrultusunda varlığını sürdürdüğünün açıkça ortaya çıktığı kaydedildi.
İddianamede, Dünya Pazarlama AŞ'nin kuruluşu aşamasından itibaren örgütün medya gücü avantaj olarak kullanılarak piyasaya mal ve hizmet satımı yapıldığı, bunun yanında ülke sathına yayılmış şubeler ve çalışanlar aracılığıyla FETÖ/PDY'nin himmet, bağış, burs adı altında vatandaşlardan karşılıksız ayni ve nakdi yardım toplandığı vurgulanarak, toplanan bu gelirlerin ticari faaliyet perdelemesi altında muayyen merkezlere yönlendirildiği anlatıldı.
'17/25 Aralık'tan sonra şirketlerin içi boşaltılmaya çalışılmış'
Yine aynı perdeleme altında toplanan gelirlerin FETÖ/PDY ile iltisaklı yurt içi ve yurt dışı kurum ve kuruluşlara aktarıldığı belirtilen iddianamede, 'Bu manada bilhassa örgüt lideri Fetullah Gülen'in bulunduğu ABD başta olmak üzere yabancı ülkelerde faaliyette bulunan örgüt iltisaklı çok sayıda eğitim kurumu, sivil toplum örgütü ve şirketlere, FETÖ/PDY tarafından düzenlenen 17/25 Aralık 2013 darbe teşebbüslerinden önce dikkat çekmemek ve denetimden uzak kalabilmek amacıyla binlerce kez küçük miktarlarda (1.000-100.000 Amerikan doları arası), söz konusu darbe teşebbüsünden sonra ilgili şirketlerin içerini boşaltmak amacıyla onlarca kez yüklü miktarlarda (1.000.0000 ve üzeri Amerikan doları) swift transferi ile para aktarılmış olması anlatılanları doğrulamaktadır.' ifadelerine yer verildi.
'Her alanda kayıt dışılık hakim'
İddianamede, bu organizasyon içerisinde yer alan şirketlerin ticari faaliyetleri kapsamında gerçekleştirdikleri mal ve hizmetlerin alımından piyasada satışına ve bedel tahsilatına kadar hemen hemen her alanda tamamen kayıt dışılığın hakim olduğuna vurgu yapılarak, şunlar kaydedildi:
'O kadar ki bu kayıt dışılık çalışanlar yönünden de geçerlidir. Organizasyonda sigortasız çalıştırmanın asıl olduğu, sigortalı çalıştırmanın istisnai olduğu beyanlardan anlaşılmakla, tam anlamıyla çalışanların tespiti dahi mümkün olmamıştır. Bu organizasyon çerçevesinde Dünya Pazarlama AŞ ve bağlı şirketlerin çok az miktarda mal ve hizmet için usulüne uygun alım yaptıkları ya da bildirimde bulundukları ancak kayıtlı alınan mal ve hizmetlerden büyük rakamlara ulaşan çok daha fazlasını yine kayıt dışı yöntemlerle piyasaya sundukları görülmektedir. Bu hususu şirket çalışanları ve şirketlerin tespit edilen kayıtlı hesap/para hareketleri ile piyasadaki kayıt dışı faturasız mal ve hizmet satışı doğrulamaktadır. Dolayısıyla tespit edilen çalışanlar yahut şirketlerin hesap hareketlerinin doğruları yansıttığının, tespit edilen tüm hesap hareketlerinin kayıtlı olduğunun düşünülmesi safiyane bir yaklaşım olacaktır.'
'Usulsüzlüklerin kanıtlandığı arşivler imha edildi'
Bu organizasyonda mal ve hizmetlerin kayıt dışı alımı, sonrasında bu mal ve hizmetlerin kayıt dışı satımı söz konusu olduğu gibi, kayıt dışı para hareketleri görüldüğünün somut delillerle sabit olduğu anlatılan iddianamede, organizasyonda Dünya Pazarlama AŞ ve bağlı şirketlerin, tespit edilen kayıtlı mal ve hizmet alım-satımları ile gerek çalışanların gerekse şirketlerin tespit edilen hesap hareketlerinin yansıttıkları rakamlar arasında orantı ve dengeden bahsetmenin mümkün olmadığı, bu durumun tespit edilenlerin dışında çok daha fazla usulsüz para hareketi olduğunun da işareti olarak kabul edilmesi gerektiği ifade edildi.
İddianamede, ilgili şirketlerin usulsüzlüklerini kanıtlayabilecek bilgi ve belgelerin yer aldığı yazılı arşivlerin örgüt merkezinden gelen talimatlar doğrultusunda şirket yöneticilerinin direktifleriyle şirket çalışanları tarafından imha edildiği, söz konusu kayıtların elektronik ortamda depolandığı program ve yazılımların tamamında silme işlemi gerçekleştirildiği anlatılan iddianamede, Dünya Pazarlama AŞ ve bağlı şirketlerde, kuruluşlarından itibaren örgüt hakimiyetini sağlamak ve yasal prosedürü tamamlamak amacıyla şirket ortağı gösterilen kimselerin gerçekte şirketlerde pay sahibi olmadığı vurgulandı.
İddianamede, şunlar kaydedildi:
'Gerek şirketlerin işleyişinin devam ettiği süreçte gerekse 2014 yılında şirketlerin tamamında önce şüpheliler Muharrem Atmaca'nın, sonra Faruk İlk'in tüm pay sahibi olduğu süreçte şirket ortaklarının, olması gereken basiretli bir tacir gibi ticari faaliyet yürütmedikleri, pay sahiplerinin FETÖ/PDY terör örgütü adına kendi iradeleri dışında hareket ettikleri, kar getiren ticari bir faaliyet içerisinde şirket ortağı olmak dışında gizli bir topluluk adına emanetçi, hülleci, yahut memur veya çalışanı gibi tavır sergiledikleri görülmektedir.'
İddianamede, Dünya Pazarlama AŞ ve bağlı şirketlerde, FETÖ/PDY adına hareket eden pay sahiplerinin FETÖ/PDY örgütündeki hiyerarşide üst düzeyde kimseler oldukları ve özellikle örgüt üst düzey elemanlarının şirketlerde pay sahibi gösterildiklerinin tespit edildiğine yer verilerek, bu durumun belirtilen organizasyonun büyüklüğünü ve örgütün bu yolla elde ettiği gelirin fazlalığını ortaya çıkardığı kaydedildi.
'Şirket çalışanların büyük kısmı sigortasız'
Bu soruşturmadaki sözde pay sahibi ve şirket ortaklarının hemen hemen tamamının FETÖ/PDY'ye yönelik açılmış soruşturmalarda konu edildiği belirtilen iddianamede, bu kimselerin açık kaynaklarda terör örgütünün ele başı Fetullah Gülen'in 'beyin takımı' olarak öne çıktığı anlatıldı.
İddianamede, Dünya Pazarlama AŞ organizasyonu şirketlerde çalışanların büyük kısmının sigortasız çalıştırıldığı, sosyal güvencesiz çalışanların da örgüt mensubiyetiyle rıza gösterdiği vurgulanan iddianamede, çalışanlardan gelirlerine, medeni durumlarına, sosyal ve ekonomik statülerine göre belirlenen oranlarda 'Himmet-Kira, Burs-Aidat, Kurban-Hisse, Zekat-Üşür, Çadır-Ramazan' adı altında tamamen kayıt dışı bağışlar toplanarak örgüte maddi destek sağlandığı ifade edildi.
'5 yılda 16 bin 537 işlemle 22,6 milyonluk havale'
İddianamede, 2011-2016 yılları arasındaki yaklaşık beş yıllık periyotta Dünya Pazarlama AŞ'nin 16 bin 537 işlem sonucu 22 milyon 637 bin 404 lira havale yaptığına vurgu yapılarak, bu yasa dışı havalelerinin genellikle örgütün bankacılık ve finans alanındaki 'amiral gemisi' Bank Asya üzerinden gerçekleştirildiği belirtildi.
Soruşturmalarda delil olarak kullanılabilecek bu işlemlerin büyük bir kısmının yok edilmek, arşivlerin silinmek suretiyle karartılması nedeniyle tüm hesap hareketlerinin tam olarak saptandığından bahsedilemeyeceğine dikkat çekilen iddianamede, gerek tespit edilebilen hesap hareketleri, gerekse mal ve hizmet alımları dışında çok daha fazla hesap hareketi, mal ya da hizmet alım ve satımlarının söz konusu olduğu ifade edildi.
(13 Mayıs 2017, 19:37)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: