Kırklareli'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Lüleburgaz 65. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'na bağlı kışladan, zırhlı askeri araçlarla İstanbul'a gitmek üzere yola çıkan ve vatandaşlar tarafından otoban girişinde durdurulan 81 sanığın yargılaması sürdü.
17.06.2017 22:58 Kırklareli'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Lüleburgaz 65. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'na bağlı kışladan, zırhlı askeri araçlarla İstanbul'a gitmek üzere yola çıkan ve vatandaşlar tarafından otoban girişinde durdurulan 81 sanığın yargılaması sürdü.
14.06.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Halk Eğitim Merkezi'ndeki salonda yapılan ikinci duruşmanın öğleden sonraki devam eden oturumunda, eski Tuğgeneral Cemalettin Doğan ve eski Yarbay Latif Çiçek'in de aralarında bulunduğu 33 tutuklu sanık hazır bulunduruldu.
Duruşmada, Cumhuriyet Savcısı Mustafa Öztürk'ün mütalaasının ardından savunma yapan astsubay çavuş Cemalettin Bayrak, mütalaayı kabul etmediğini söyledi.
Askerlik mesleğinde 25 günlük iken tutuklandığını anlatan Bayrak, 11 aydır suçlu olmamasına rağmen tutuklu olduğunu ileri sürdü.
Görevini iyi yapmayan herkesi kınadığını vurgulayan Bayrak, 'Meslekte 25 gün mesai yaptım. Suçum olmadığı halde 11 aydır tutukluyum. Bu durumu ve görevini iyi yapmayan herkesi kınıyorum. Askerlik mesleğini seçtiğim için çok pişmanım. Nasıl bir meslek ise hem kahraman hem de vatan haini yapıyor. Tahliyemi talep ediyorum.' diye savunma yaptı.
'Eşim ölürse bundan mahkeme heyeti suçludur'
Tutuklu sanık İsmail Tunç ise savunmasında, suçsuz yere tutuklu olduğunu öne sürdü.
Kendisiyle aynı konumdaki bazı sanıkların tutuksuz yargılandığını iddia eden Tunç, mahkemeye olan güveninin sarsıldığını belirtti.
Tutuklanmasının ardından eşinin yaşadığı zor durumdan dolayı kanser olduğunu ifade eden Tunç, 'Eşim kanser oldu. Tedavi görmeye başladı. Eşim ölürse bundan mahkeme heyeti suçludur. Eşim tedavi görmeye başladı. Çocuğum da bakımsız kaldı ve başkalarına 'anne ve baba' diyor. Benimle aynı konumdaki diğer sanıklar tutuksuz yargılanıyor. Baklavacılar, kavurmacılar, damatlar aklanmaktadır. Adalet bunun neresindedir. Mahkemeye olan güvenim sarsıldı.' dedi.
Duruşmada, 8 sanığın mütalaaya ilişkin savunmaları tamamlandı.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
15.06.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Halk Eğitim Merkezi'ndeki salonda yapılan ikinci günkü duruşmanın öğleden sonra devam eden oturumunda, eski Tuğgeneral Cemalettin Doğan ve eski Yarbay Latif Çiçek'in de aralarında bulunduğu 33 tutuklu sanık hazır bulunduruldu.
Duruşmada, Cumhuriyet Savcısı Mustafa Öztürk'ün mütalaasına karşılık savunma yapan eski tuğgeneral Doğan, mütalaayı hiçbir şekilde kabul etmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) uzun yıllar, zor şartlar altında görev yaptığını belirten Doğan, emsallerine nazaran daha kötü şartlar altında görevini ifa ettiğini savundu.
Görev yaptığı süre boyunca aldığı kıdemlerin askeri teamüllere uygun ve zamanında gerçekleştirildiğini ileri süren Doğan, aldığı hiçbir rütbesi ve kıdeminde kimsenin bir yardımı olmadığını iddia etti.
Rütbe ve kıdemleri, devlet erkanı tarafından onaylanması sonucunda aldığını aktaran Doğan, 'Şimdiye kadar aldığım bütün rütbeler TSK'nın askeri teamüllerine uygun bir şekilde gerçekleşti. Ben kimseden prens muamelesi görmedim, kimsenin de prensi olmadım. Birçok emsalim 4 yılda Yüksek Askeri Şura'ya (YAŞ) girerken, ben 5 yılın sonunda girebildim. Benim rütbemin yükseltilmesi Yunan silahlı kuvvetleri tarafından yapılmadı. TSK'nın saygı değer komutanları tarafından yerinde ve zamanında değerlendirilerek, devlet erkanı tarafından onaylanmış bir kişiyim.' savunmasını yaptı.
'Eşim 1 doları 7-8 yıldır yanında taşıyor'
Duruşmada tutuklu sanık Özcan Şahanoğlu'nun eşi Elif Şahanoğlu da tanık olarak dinlendi.
Şahanoğlu, ifadesinde, eşinin üzerinde bulunan 1 doların FETÖ ile alakasının bulunmadığını öne sürdü.
Eşinin hatıra değeri taşıyan eşyaları saklama alışkanlığı bulunduğunu anlatan Şahanoğlu, arkadaşlarının düğün töreninde etrafa saçılan 1 dolarlardan bir tanesini hatıra olarak aldığını iddia etti.
Eşinin suçsuz olduğunu savunan Şahanoğlu, 'Eşim 1 doları hatıra olarak arkadaşının düğün töreninde almıştı ve saklıyordu. Hatıra değeri taşıyan eşyaları saklama alışkanlığı vardı. Eşim 1 doları 7-8 yıldır yanında taşıyor. Eğer FETÖ ile bir irtibatı olmuş olsaydı gözaltı sürecinde bir şekilde imha edebilirdi.'
Duruşmada, 31 sanığın savunmaları ile 3 tanığın ifadeleri tamamlandı.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
16.06.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Halk Eğitim Merkezi'ndeki salonda yapılan üçüncü duruşmaya, eski Tuğgeneral Cemalettin Doğan ve eski Yarbay Latif Çiçek'in de aralarında bulunduğu 33 tutuklu sanık geniş güvenlik önemleri ile ring aracından indirilerek salona alındı.
Sanık yakınları ise salon dışında oluşturulan polis noktasında üst aramasının ardından içeri alındı.
Duruşmada, eski Tuğgeneral Doğan savunma yapmaya devam etti.
Hakkında haber yaptırarak parlatıldığı iddialarını kabul etmediğini dile getiren Doğan, görev yaptığı dönemde Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde şehitler nedeniyle 1,5 yıl düğün yapılmadığını anlattı. Doğan, ilk gerçekleştirilen düğün törenine Yüksekova ilçesinin kanaat önderi Latifhan Katırcı ve üst amirleri ile birlikte katıldıklarını söyledi.
Düğün töreninde Türk bayrağını öperek geline teslim ettiğini belirten Doğan, bu yapılan davranışın törene katılan haber ajansları tarafından haber yapıldığını kaydetti.
Davada düğüne katılması ve haber yapılması konusunun aleyhine delil olarak kullanılacak nitelikte olmadığını ifade eden Doğan, 'Bu haber 2 milyon tıklanma, 200 bin beğeni ve 60 bin yorum almıştı. Bu haberi gören ülkemizin birçok yetkili kademesi beni arayarak tebrik etti. Düğün töreninde yaşananlardan herkes memnuniyet duyarken, terör örgütleri rahatsızlık duymuştur. Bunun davada aleyhe kullanılacak bir yanı yoktur.' diye konuştu.
Haberin Cihan Haber Ajansı tarafından yapıldığını sonradan öğrendiğini ileri süren Doğan, şöyle devam etti:
'Bunun benim hatıram olarak kalmasını çok isterdim. Bazı kişilerin teşvik ve yönlendirmesiyle iddia makamının aleyhimde kullanmak istemesiyle ben de büyük bir mahcubiyet ile açıklama gereği duydum. Bu konunun davada lehime bile kullanılacak bir durum olmadığını düşünüyorum. Davayı sanal alemde uzatmaya çalışan iddia makamına düğün konusunu ayrıntısıyla izah ettim. Bu benim hatıram ve mahremimdir. Bu haberin Cihan Haber Ajansı tarafından yapıldığını sonradan öğrendim. İddia makamı daha ciddi deliller ortaya koyduğunda cevap vermeye hazırım. Alnım açık yüzüm aktır.'
Doğan, mahkemenin daha somut ve hukuka uygun deliller ile sonuca ulaşıp adaletin tecellisini sağlayacak kararlar vermesini istedi.
Yüksekova ilçesindeki düğünün 17-25 Aralık'tan önce yaşandığını ifade eden Doğan, FETÖ'nün 17-25 Aralık'tan sonra terör örgütü ilan edildiğini kaydetti.
Sanık Doğan, 17-25 Aralık öncesinde yapılan haberin delil niteliğinde olmayacağını savunarak, '17-25 Aralık tarihini, FETÖ'nün terör örgütü ilan edilmesinde kriter olarak kabul etmemekle beraber, eğer bu kriter olarak alınacaksa o tarihten önce Cihan Haber Ajansı tarafından parlatılan herkesle aynı muameleyi görmem gerekiyor. Onlar baş tacı ediliyorsa ben de edilmeliyim.' dedi.
Doğan'ın savunmasının ardından duruşmaya öğle arası verildi.
Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda eski Tuğgeneral Cemalettin Doğan ve eski Yarbay Latif Çiçek'in de aralarında bulunduğu 33 tutuklu sanık hazır bulunduruldu.
Duruşma, eski yarbay Latif Çiçek'in gelen müzekkere ve mütalaaya ilişkin savunmasıyla devam etti.
Tabur personelinin tamamen emir komuta zinciri kapsamında hareket ettiğini aktaran Çiçek, tabur personelinin hiçbir suçunun olmadığını iddia etti.
Çıkan taburun başında kendisinin bulunmasının büyük bir şans olduğunu savunan Çiçek, 'Eğer taburun başında ben olmasaydım Lüleburgaz'da daha büyük olaylar olabilirdi. Taburun başında olmam büyük bir şanstır. O gece ben orada olduğum için kimsenin burnu bile kanamamıştır. Bu durum göz önünde bulundurulmalıdır.' dedi.
Çiçek, tabur personelinin yaşanan olaylar sırasında vatandaşlar tarafından tahrik edildiğini öne sürerek hiçbir olumsuzluğun yaşanmadığını belirtti.
Taburun darbeyi desteklemek değil, KOKTOD kapsamında darbeyi bastırmak amacıyla çıkış yaptığını iddia eden Çiçek, savunmasını şu şekilde sürdürdü:
'İddia makamının mütalaası akla mantığa terstir. O gece vatan için çıkmıştık. Şimdi ise vatan hainliği ile suçlanmaktayız. Tabur personelim emir komuta zinciri içerisinde hareket etmiştir. Onların bütün hukuki sorumluluğu bana aittir. Benim taburum günah keçisi seçildi. Darbe gecesi yaşanan küçük bir olay abartılmaktadır. Bütün darbeyi benim tabur personelim planlamış gibi gösteriliyor. F-16'ları benim tabur personelim mi uçurdu, tankları vatandaşın üzerine benim tabur personelim mi sürdü? Ağır aksak da olsa adaletin tecelli edeceğine inancım tamdır. Adalet bu salonda bulunan herkese bir gün lazım olacaktır. Kimseden merhamet beklemiyorum. Sadece adaletin tecelli etmesini talep ediyorum.'
3 gün süren duruşmada, 33 sanığın savunmaları ile 5 tanığın ifadeleri tamamlandı.
Duruşmanın ardından tutuklu sanıklar, geniş güvenlik önlemleri altında ceza infaz kurumu ring araçlarına bindirildi.
Duruşmaya 20 Haziran Salı günü devam edilecek.
Paralel yapı-27 Aralık (2016) 'Kırklareli Darbe Yapılanması 81 sanık' davası
(17 Haziran 2017, 22:58)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: