15 Temmuz darbe girişimi sırasında Taksim Meydanı'nı işgal edilmesi ve çıkan olaylarda 39 kişinin yaralanmasına ilişkin 11'i tutuklu 99 askerin yargılandığı davaya devam edildi.
29.07.2017 15:42 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Taksim Meydanı'nı işgal edilmesi ve çıkan olaylarda 39 kişinin yaralanmasına ilişkin 11'i tutuklu 99 askerin yargılandığı davaya devam edildi.
24.07.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde, Taksim Meydanı'nın işgali sırasında 39 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylara ilişkin 11'i tutuklu, 4'ü firari 99 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada görülen duruşmaya 11 tutuklu sanık ile avukatları katıldı.
Duruşmayı, TBMM adına avukat Levent Bingöl ile Milli Savunma Bakanlığını temsilen avukat Gökhan Öztürk takip etti.
Müşteki ve sanık yakınlarının da hazır bulunduğu duruşmada, tutuksuz yargılanan bazı sanıklar bulundukları illerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) katıldı.
Kimlik tespiti ardından duruşmanın öğleden sonraki oturumunda iddianame özetlenerek okundu, ardından sanık savunmalarının alınması işlemine geçildi. Savunma yapan sanık Erdoğan Çelik, sivil ve askeri yaşamında hiç suça karışmadığını, evinde yapılan aramada suç unsuruna rastlanmadığını, 19 Temmuz'da tutuklandığını söyledi. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile meslekten çıkarıldığını ifade eden sanık Çelik şunları kaydetti: Kimseye 'himmet' denilen para vermedim. Bankaasya hesabım yok. Bir dolarım da milyon dolarım da yok. ByLock kullanmadım . FETÖ üyesi değilim. Bırakın FETÖ'yü, hiçbir örgütün ya da camaatin üyesi değilim.
15 Temmuz Darbe Girişimi'ne ilişkin akademide bir toplantı olmadığını ve kendisinin de bu toplantıya katılmadığını savunan sanık Çelik, 'Taksim'de büyük bir terör saldırısı olacağı söylendi. Ben kanunsuz emir almadım, kanunsuz emir vermedim. Bana 'Bir terör saldırısı var' dediler. İcradan doğacak sorumluluk emri verene aittir. Bize 'Bu akşam darbe yapacaksınız' denilmedi. İddia edildiği gibi darbe teşebbüsünden önceden haberim yoktu' dedi.
Terör tehditleri olduğu için takviye olarak Taksim'e çıktıklarını anlatan sanık Çelik, can güvenlikleri nedeniyle vatandaşları Taksim'den uzaklaştırmaya çalıştıklarını belirterek, 'Kimseye ateş etmedim, kimsenin yaralanmasına neden olmadım. Bizim darbe teşebbüsünden haberimiz olsaydı, derhal geri dönerdik. Ben beraatimi istiyorum. 380 gündür tutukluyum. Elektronik kelepçeyle tahliyeme karar verilmesini istiyorum' ifadelerini kullandı. Savunmaların alınmasına ara veren mahkeme heyeti, duruşma yarına erteledi.
25.07.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada görülen duruşmada tutuklu sanıkların ifadeleri alınıyor.
Söz alarak savunması tamamlayan tutuklu sanık eski üsteğmen Mustafa Karademir, Harp Akademileri Komutanlığında 'Başhoca' olarak bilinen eski Albay Ahmet Zeki Gerehan'ın kendisini Hasdal'daki 6. Motorlu Piyade Alayı'nda görevlendirdiğini söyledi.
Toplumsal Olaylarda Kolluk Kuvvetlerinin Desteklenmesi (KOKTOD) kapsamında Hasdal Kışlası'na gittiğini iddia eden Karademir, 'Bana, teröre karşı görev verilse düşünmeden giderim. Kimse bana darbeyle alakalı bilgi vermemiştir. Darbe teşebbüsünü anladığımız andan itibaren de Taksim Meydanı'ndan ayrılmaya çalıştık.' dedi.
Polisi suçladı
Karademir, Taksim'de görevli polis memurlarıyla eski yüzbaşı Birhan Şahan'ın, polislerle görüştüğünü, fakat polislerin darbe girişimiyle ilgili kendilerine bilgi vermediğini öne sürdü.
Kanunsuz emir almadığını savunan Karademir, 'Komutanım, bana konusu suç teşkil etmeyen bir görev verirse mutlak itaate uymak zorundayım. Bazı vatandaşlar telefonlardan bize darbe girişimini anlatmaya çalıştı. Darbeden bu sırada haberim oldu. Etrafımızı saran grubun içinden çıkamadık. Askerleri provoke eden vatandaşlar vardı. Polis vatandaşı tahrik ediyor üzerimiz salıyor, sonra köşeye çekilerek bizi izliyordu. Beni darbeden polislerden şikayetçiyim. Amacımız darbe olsaydı o kadar teçhizatla yanımızda kuş uçurmazdık. Reina saldırganın tek silahla yaptığı katliam herkesin malumudur. 20 askerin Taksim Anıtını çevirmesinin darbeyle açıklanacak bir izahı yoktur. Darbeye hizmet edecek hiçbir eylemimiz olmamıştır.' diye konuştu.
'Personel sıkıntısı çekiyoruz'
Savunması alınan tutuklu sanık eski yüzbaşı Birhan Şahan da Hasdal Kışlası'nda eski albaylar Nebi Gazneli ile Müslüm Kaya'nın askeri personeli birlikte idare ettiğini söyledi.
Gazneli ve Kaya'nın İstanbul'da terör saldırısı beklendiği yönde kendilerine bilgi verdiğini savunan Şahan, 'Nebi Gazneli, Taksim'de polislerle birlikte hareket edeceğimizi söyledi. 22.30'da Taksim'e gittik. Polislere, terör saldırısı yönünde talimat aldığımızı ve birlikte çalışacağımızı söyledim ancak kendilerinin böyle bir bilgiden haberdar olmadıklarını söylediler. Durumu Nebi Gazneli'yi ilettim. Gazneli Albay, bana Genelkurmay'dan emir geldiğini ve göreve devam edileceğini söyledi. Emri tekrar polislere ilettiğimde yine bizimle çalışmayacaklarını söylediler. Kendilerinin suç işlediklerini söylediğimde ise onlar da bizim suç işlediğimizi ifade ettiler.'
Araya giren Mahkeme Heyeti Başkanı Kemal Selçuk Yalçın, 'Bu sırada saat kaçtı hatırlıyor musun?' sorusuna 'Saat yaklaşık 03.00 civarıydı.' yanıtını verdi.
Şahan, iddia edilen darbe toplantısından haberinin olmadığını, darbe girişimini öğrendiklerinde ise geri dönmeye çalıştıklarını savundu.
Savunmasını tamamlayan tutuklu sanık eski yüzbaşı Günay Kaya, darbe toplantısından haberdar olmadığını ve böyle bir toplantıya da katılmadığını öne sürdü.
Kaya, FETÖ'yle iltisakının bulunmadığını iddia ederek, 'Öğrencilik hayatımda örgütün yurtlarında kalmadım, abilerinden ders almadım. Himmet adı altında kimseye para vermedim. Bank Asya'da hesabım yoktur. Örgütün haberleşme programı olan ByLock'u da kullanmadım. ABD'ye hiç gitmedim, eşimi katalogdan seçmedim. Oğlumun adını 'Fetullah' denen terörist koymadı.' diye konuştu.
Taksim Meydanı'na giden ilk ekipte olmadığını söyleyen Kaya, silahını kullanmadığını savundu.
Kaya, darbe girişiminden haberdar olmadığını ifade ederek, şöyle devam etti:
'Taksim Meydanı'na terör saldırısı gerekçesiyle gönderildim. Kandırılan bir askerim. Taksim'de silah kullandığıma dair iddianamede tek bir delil yoktur. Öldürme kastıyla hareket etmedim. Askerlere silahlarını kullanmamaları yönünde talimatlar verdim. İradem dışı kandırılmış durumdayım. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum. Gerekirse elektronik kelepçe takılarak tahliyemi talep ediyorum.'
Söz alan tutuklu sanık eski üsteğmen Emrah Altunkalem, hakkındaki suçlamaları reddederek, darbe girişimi içerisinde bulunmadığını savundu.
Altunkalem, kendisine kanunsuz emir verenin 6. Motorlu Piyade Alay Komutanı Nebi Gazneli olduğunu iddia ederek, 'Alay komutanımız, her ne kadar terör saldırısı diye bizi Taksim'e gönderse de biz yolda sivil halktan başka bir şey göremedik. Albay Nebi Gazneli, ısrarla bizim Taksim'e gitmemizi emrediyordu. Halk yolları kesmişti. Kışlada aldığım emirle, yolda karşılaştığım durum farklıydı. Burada silah kullanmam ikinci bir Gezi Parkı olayını doğurabilirdi. Böyle bir ortam oluşmaması için havaya ateş etmek suretiyle önümüzü açmaya çalıştım. Durumu alay komutanımıza bildirdim. Kendisi bana 'Acımayın… Ateş edin, öldürün' diye emir verdi. Bu emrin kanunsuz olduğunu fark ettim ve askerleri korumak için geri döndüm.' ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık eski üsteğmen Nurullah Yıldırım da, suçlamaları kabul etmeyerek tahliye talebinde bulundu.
Duruşma, sanık savunmalarının tamamlanması için yarına erteledi.
26.07.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde, Taksim Meydanı'nın işgali sırasında 39 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylara ilişkin 11'i tutuklu, 4'ü firari 99 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması tamamlandı.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada görülen duruşmada söz alan tutuklu sanık eski astsubay Asım Özdemir, 6. Motorlu Piyade Alay Komutanı eski Albay Nebi Gazneli'nin 15 Temmuz'daki darbe girişimi öncesinde alayda denetleme yaptığını ve bütün personeli birliğe çağırdığını emrettiğini söyledi.
Mesaiyi bitirdiği ve evine gittiğini, denetleme için çağrıldığını öne süren Özdemir, kışlaya geldiğinde Nebi Gazneli'nin herkesi içtima alanında topladığını ve bağırarak emirler verdiğini iddia etti.
Taburunun alarm durumunda olduğunu söyleyen Özdemir, 'Taksim'e gitmek için yola çıkmıştık, fakat Beşiktaş yakınlarında vatandaşın tepkisiyle karşılaştık, sebebini anlayamamıştık. Geri döndük ve Beşiktaş'taki askeri lojmanlar bölgesine girdik. Burada alay komutanı Nebi Gazneli'nin 'acımayın, öldürün' emri verdiğini öğrendim. Üsteğmenimiz Emrah Altunkalem'in emriyle bütün silahları ve mühimmatları lojmanlar bölgesinde bir depoya koyduk ve kilitledik. Hiçbir olaya karışmadık.' iddiasında bulundu.
Yaşananların darbe girişimiyle ilgili olduğunu düşünemediğini iddia eden Özdemir, beraat talebinde bulundu.
Darbe girişiminden haberinin olmadığını savunan tutuklu sanık eski astsubay Ali Kazanpınar, 'Taksim'e giderken yolda ateş açıldı. Ateş açana normalde ateşle karşılık verilir, ama biz o an kimseye ateş açmadık. Bölük komutanımızın emriyle geri döndük.' sözleriyle savunma yaptı.
Duruşmada 15 Temmuz gazileri de dinlendi
Tutuklu sanık savunmalarının tamamlanmasının ardından, duruşmada 15 Temmuz gecesi Taksim'de çıkan olaylarda yaralanan gazilerin, tanık sıfatıyla ifadelerine başvuruldu.
Söz alan mağdurlardan 15 Temmuz gazisi Emre Sessiz, darbe girişimini öğrendikten sonra Taksim'e gittiğini belirterek, 'Kandırılarak bu işe sürüklenenleri ayrı tutuyorum. Terör saldırısı bahanesiyle çıkanları kastediyorum. Ben orada üniformalı teröristleri gördüm. Orada hiçbir vatandaşın elinde silah, bıçak yoktu. Eğer ki linç etmek isteseydik silaha bıçağa da gerek yoktu. İsteseydik bir avuç askeri orada linç ederdik. Askerler kışlalarına dönsün diye 3-4 defa koridor açtık, ama gitmediler. Bir süre sonra silahların namlularını bize çevirdiler ve bizi keklik gibi vurdular. Yanımdakiler tek tek yere düşüyordu. Buradaki askerler, silahlarını bacağıma doğru tutarak sıktılar. Kanlar içinde kaldım.'
Sessiz, tutuklu sanık yüzbaşı Erdoğan Çelik'in savunmasında G3 piyade tüfeğinden çıkan kurşunun insan vücudundaki tahribatla ilgili savunmasını da eleştirdi.
Yürümekte zorlanan ve destek tıbbi bastonunu gösteren Sessiz, 'Erdoğan Çelik, bak. İşte G3 kurşunu bunu yaptı.' sözleriyle tepki gösterdi.
-'Bizi taradılar, görüntülerle sabit'
Sanıkların tamamından şikayetçi olan mağdurlardan Elvan Ağdaş, vatandaşın askerleri sürekli uyardığını ve kışlalarına dönmeleri yönünde telkinde bulunduklarını söyledi.
Vatandaşın, askerleri uyardıklarına dikkati çeken Ağdaş, 'Tatbikat veya terör bahanesiyle kışladan çıktıkları inandırıcı değil. Ateş ederek meydandaki anıtın önüne kadar ilerlediler. Bir anda bizi taradılar. Bacağım ve ayağımdan yaralandım. Bunlar görüntülerle sabittir.' dedi.
Sırasıyla söz alan mağdurlar Özcan Dorman ve Murat Duran da 15 Temmuz'da askerler tarafından açılan ateş sonucu yaralandıklarını belirterek, şikayetçi olduklarını ve duruşmalara katılma talebinde bulunduklarını belirtti.
Duruşma, sanık ve müşteki ifadelerinin alınması için yarına ertelendi.
27.07.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada görülen duruşmada, tutuksuz sanıklar dinlendi.
15 Temmuz'da vatani görevini yapan ve tutuksuz yargılanan erler bulundukları illerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) ifade verdi.
'Onlar Müslümansa biz daha Müslümanız'
Tutuksuz sanık Onur Arslan, 6. Motorlu Piyade Alay Komutanı Albay Nebi Gazneli'nin kendilerini kışla dışına çıkardığını söyledi.
Albay Gazneli'nin, teröristlere karşı polise yardım etmek için Taksim'e gitme emri verdiğini ifade eden Arslan, 'Efendim biz emir kuluyuz. Vatani görevim için askere gittim. Bu vatan için canımı seve seve veririm. Biz üzerimizdeki üniformaya leke sürdürmedik. Yeni Alay Komutanı (Nebi Gazneli) 'Teröristlere karşı savaşacaksınız. Onlar Türk ise biz onlardan daha Türküz. Onlar Müslüman ise biz onlardan daha Müslümanız' dedi. Beşiktaş'ta halk yolumuzu kesti, bize gerçeği söyledi.' diye konuştu.
'Annem gözümün önüne geldi ve silahımı bıraktım'
Avukatı eşliğinde savunmasını yapan tutuksuz sanık İbrahim Kaan Özdoğan da vatani görevini Hasdal Kışlası olarak bilinen 6. Motorlu Piyade Alayı'nda yaptığını ifade etti.
Özdoğan, vatani görevini yaptığı süre boyunca silah kullanmadığını, fakat 15 Temmuz gecesi tam teçhizatla donatılarak Taksim'e gönderildiğini söyledi.
Albay Müslüm Kaya ile Albay Nebi Gazneli'nin bir arada bulunduğunu, canlı bomba ihbarı geldiği için Taksim'e gittikleri belirten Özdoğan, 'Eski ve yeni alay komutanı kahkaha atıyorlardı. Bizi, saat 01.00'e kadar içtima alanında esas duruşta tuttular. Yeni Alay Komutanımız Nebi Gazneli, 'Arkadaşlar, Taksim'de büyük bir olay var. Taksim'de halkımızı kurtaracaksınız. Ölürseniz şehit, kalırsanız gazi olacaksınız. Hadi aslanlarım' dediğini duydum.' ifadelerini kullandı.
Ankara'dan SEGBİS'le bağlanan Özdoğan, darbenin ne olduğunu bilmediğini savundu.
Halkın askerleri uyardığını dile getiren Özdoğan, '21 yaşındayım. Hayatımda böyle bir şey görmedim ki… Halk bizi uyarınca annem gözümün önüne geldi ve silahımı bıraktım.' diye konuştu.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, 15 Temmuz'da darbeci askerlerce Taksim Meydanı'nın kontrol altına alınmaya çalışılması ve çıkan olaylarda 39 kişinin yaralanmasına ilişkin hazırlanan 226 sayfalık iddianamede, 11'i tutuklu 4'ü firari 99 sanık bulunuyor.
Yargılanan 99 sanığın, 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan, 5 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
'Yıkın, ateş edin, yine de Taksim'e gidin'
İddianamede, Taksim Meydanı'nı işgal eden askerlerin talimatları İstanbul'daki ana darbe davası sanıklarından Nebi Gazneli ve Müslüm Kaya'dan aldıkları ifade ediliyor.
Sanıkların emniyet ve savcılık ifadelerinin yer aldığı iddianamede, 15 Temmuz 2016'da Hasdal Kışlası 6. Motorlu Piyade Alayı eski komutanı Albay Müslüm Kaya ile yeni alay komutanı Nebi Gazneli'nin durum hakkında telefon görüşmesi yaptıkları ve 'Önünüze çıkan barikatları yıkın, ateş edin, yine de Taksim'e gidin' diye açıkça halka ateş etmeleri yönünde talimat verdikleri öne sürülüyor.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-21 Mart (2017) 'İstanbul 99 sanık Darbe Yap./Taksim'e Çıkan Askerler' davası
(29 Temmuz 2017, 15:42)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: