Tam
EskidenYeniye
 

Emekli Albay Uğur darbe planlarına cevap veremedi

İkinci Ergenekon iddianamesinin dün yapılan 14. duruşmasında tutuklu sanıklarından emekli Albay Hasan Atilla Uğur, darbe planlarıyla ilgili sorularda suskun kaldı. Albay Uğur´un, aldığı emirlerin suç unsuru taşımadığını ispat etmeye ve bir askerin üstünden aldığı emirleri sorgulamaması gerektiğini vurgulamaya çalışması dikkat çekti. Komutanlarından hiçbir darbe içerikli ya da suç unsuru taşıyan emir almadığını söyleyen Uğur, ´Verilen emirlerin amacı ve niyeti ast tarafından komutana sorulamaz´ dedi. Üstlerinden aldığı emirlerin suç unsuru içermediğini iddia etmesine rağmen aldığı emirleri uygulayıp emirlerin dışına da çıkmadığını defalarca tekrarlayan Uğur, emir konusuyla ilgili Askeri İç Hizmet Kanunu´nun ilgili maddelerini okuduktan sonra, ´Bunları da açıklamak zorundayım´ diye konuştu. Atilla Uğur, medya patronlarının da içinde yer aldığı bazı isimlerle yaptıkları görüşmeleri gizli kayda aldığını kabul etti. Görüşme talimatının dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur´dan geldiğini anlatan Uğur, ´Konuşacağımız konular da Jandarma Genel Komutanlığı tarafından bize bildiriliyordu´ açıklamasında bulundu. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün´ün Eruygur´un ifadesinde böyle bir talimat vermediğini söylediğini hatırlatması üzerine sanık, ´Eruygur´dan emir geldiğini çok iyi biliyorum´ dedi. Albay Uğur, 51 sayfalık savunmasından sonra çapraz sorguya alındı. Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün ´sağ kolu´ olarak bilinen Uğur´a, darbe planları, gazeteciler ve sendikacılarla yapılan gizli görüşmeler, CÇG´nin faaliyetleri ve siyasi partileri yönlendirme çalışmalarına ilişkin sorular yöneltildi. Ancak savcıların sorularına cevap vermeyi reddeden sanık Atilla Uğur, sadece hakimlerin sorularına cevap vereceğini belirtti. Avukatı, savcıların yönelttiği her soruya ´iddianamede geçmiyor´ diyerek itiraz etti. Ancak mahkeme başkanı itirazların çoğunu reddetti.

Önceki haber title=Sonraki haber

Emekli Albay Uğur darbe planlarına cevap veremedi

İkinci Ergenekon iddianamesinin dün yapılan 14. duruşmasında tutuklu sanıklarından emekli Albay Hasan Atilla Uğur, darbe planlarıyla ilgili sorularda suskun kaldı. Albay Uğur´un, aldığı emirlerin suç unsuru taşımadığını ispat etmeye ve bir askerin üstünden aldığı emirleri sorgulamaması gerektiğini vurgulamaya çalışması dikkat çekti. Komutanlarından hiçbir darbe içerikli ya da suç unsuru taşıyan emir almadığını söyleyen Uğur, ´Verilen emirlerin amacı ve niyeti ast tarafından komutana sorulamaz´ dedi. Üstlerinden aldığı emirlerin suç unsuru içermediğini iddia etmesine rağmen aldığı emirleri uygulayıp emirlerin dışına da çıkmadığını defalarca tekrarlayan Uğur, emir konusuyla ilgili Askeri İç Hizmet Kanunu´nun ilgili maddelerini okuduktan sonra, ´Bunları da açıklamak zorundayım´ diye konuştu. Atilla Uğur, medya patronlarının da içinde yer aldığı bazı isimlerle yaptıkları görüşmeleri gizli kayda aldığını kabul etti. Görüşme talimatının dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur´dan geldiğini anlatan Uğur, ´Konuşacağımız konular da Jandarma Genel Komutanlığı tarafından bize bildiriliyordu´ açıklamasında bulundu. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün´ün Eruygur´un ifadesinde böyle bir talimat vermediğini söylediğini hatırlatması üzerine sanık, ´Eruygur´dan emir geldiğini çok iyi biliyorum´ dedi. Albay Uğur, 51 sayfalık savunmasından sonra çapraz sorguya alındı. Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün ´sağ kolu´ olarak bilinen Uğur´a, darbe planları, gazeteciler ve sendikacılarla yapılan gizli görüşmeler, CÇG´nin faaliyetleri ve siyasi partileri yönlendirme çalışmalarına ilişkin sorular yöneltildi. Ancak savcıların sorularına cevap vermeyi reddeden sanık Atilla Uğur, sadece hakimlerin sorularına cevap vereceğini belirtti. Avukatı, savcıların yönelttiği her soruya ´iddianamede geçmiyor´ diyerek itiraz etti. Ancak mahkeme başkanı itirazların çoğunu reddetti.

İkinci Ergenekon iddianamesinin tutuklu sanıklarından emekli Albay Hasan Atilla Uğur, davanın dün gerçekleşen 14. duruşmasında yaptığı savunmasında hakkındaki suçlamaların tamamını reddetti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri´de görülen duruşmada Albay Uğur, Cumhuriyet Çalışma Grubu´yla ilgili iddiaları yalanladı, meslek hayatı boyunca ´emir-komuta´ zincirinin dışına çıkmadığını, bir astın üstünden aldığı emirleri suç unsuru taşımadıkça sorgulamaya hakkı olmadığını savundu. Ancak darbe planları hakkında sorulan sorulara cevap veremedi. Savcıların sorduğu soruları cevaplamayı reddeden Albay Uğur, sadece hakimlerin sorularına cevap vereceğini belirtti.

Savcıların sorularını cevaplamayı reddetti. İşte cevapsız kalan sorular:

1) Ergenekon ana davası sanığı yazar Ergün Poyraz´ın korunması işi sizin alanınıza mı giriyor? Poyraz´daki arşiv dolusu belgenin aynısı sizde de ele geçirildi. Bu konuyu açıklar mısınız? Onlarca görüşme kaydınız var, yazarla istihbarat alışverişi mi yapıyorsunuz?

2) 2004 yerel seçimleri öncesi siyaseti yönlendirmek, bazı milletvekillerini partilerden koparıp Meclis´te Şirin ve İlhan Kesici tarafından ayrı bir grup kurulması için çalışma yaptınız mı? Bu sizin alanınıza mı giriyor?

3) Tuncay Özkan dışında, Mehmet Emin Karamehmet, Nuray Başaran, Cem Uzan sizinle yaptığı görüşmeyi kabul ediyor. Bedrettin Dalan´la da görüşmeleriniz var. Bunlara ilişkin görüntü kayıtları da var. Bu görüşmeler istihbarat amaçlı mı yapıldı?

4) Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz, Eldiven isimli darbe planlarından haberdar olmadığınızı söylüyorsunuz. Bu planlar sizin ikametgahınızda beş çalışanınızın gözünün önünde ele geçirildi. Ne diyeceksiniz?

5) YÖK ve Üniversiteler, AKP Genel Değerlendirmesi, AKP´nin Terör Kadrolaşması şeklinde dijital veriler sizden ele geçirildi. Bunları görev olarak mı yaptınız? Bu belgeler jandarma arşivinde var mı? Neden yanınızda götürdünüz? İllegal yapıldıysa emri kim verdi?

6) Görevdeyken yaptığınız dinlemelere ilişkin Ankara´da mahkemeler varken neden başka mahkemelerden karar aldınız?

7) Siyasetçileri ve hükümet üyeleri hakkında hangi suça dayanarak dinleme kararı aldınız?

8) Olmadığını iddia ettiğiniz CÇG raporunda Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok´la görüşmenizi anlatıyorsunuz. Bu görüşmeyi kabul ettiniz ve Şener Eruygur´un emriyle yaptığınızı söylediniz. Bu, resmi bir görev miydi, yazılı emir var mı, varsa yazılı emir Jandarma Komutanlığı´nın belgeleri arasına konuldu mu?

9) Siz görüşmeleri Şener Eruygur´un talimatıyla yaptığınızı söylüyorsunuz. Ancak Eruygur, bunları kabul etmiyor. Bu çelişkiyi açıklar mısınız? ( Zaman)

Verilen emirlerin amacı ve niyeti ast tarafından komutana sorulamaz

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davada sanık Hasan Atilla Uğur, Savcı Zekeriya Öz´ün, benim aleyhimde ifade vermesi baskı yaptığı Emekli Albay Erdal Sarızeybek´in tanık olarak dinlenmesini istiyorum. dedi. İç Hizmet Kanunu hükümlerine göre emirlere ve amirlerine mutlak itaat ederek görev yaptığını savunan Uğur, Emirsiz hiçbir faaliyet içinde bulunmadım. Bu davaya dahil edilmemin sebebi, 2003 ve 2004 yıllarında Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı´nda görev yapmış olmamdır. diye konuştu. Komutanlarından hiçbir darbe içerikli ya da suç unsuru taşıyan emir almadığını söyleyen Uğur, Verilen emirlerin amacı ve niyeti ast tarafından komutana sorulamaz. dedi. Üstlerinden aldığı emirlerin suç unsuru içermediğini iddia etmesine rağmen aldığı emirleri uygulayıp emirlerin dışına da çıkmadığını defalarca tekrarlayan Uğur, emir konusuyla ilgili Askeri İç Hizmet Kanunu´nun ilgili maddelerini okuduktan sonra, Bunları da açıklamak zorundayım. diye konuştu.İkinci ´Ergenekon´ davasının tutuklu sanıklarından emekli Albay Hasan Atilla Uğur, muvazzaflık döneminde ve emekli olduktan sonra, kendisine mevzuatla verilen görevlerin dışında yasalar hilafına hareket etmediğini ifade ederek, ´Devletimin atadığı bütün görevlerde yüksek bir azimle çalıştım. Tesadüfen ben atandım. Benim yerime başkası atansaydı, şu anda burada yargılanan o kişi olacaktı´ dedi.

Şener Eruygur´u yalanladı: Dinlemeleri emriyle yaptık

İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Hasan Atilla Uğur, medya patronlarının da içinde yer aldığı bazı isimlerle yaptıkları görüşmeleri gizli kayda aldığını kabul etti. Görüşme talimatının dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur´dan geldiğini anlatan Uğur, Konuşacağımız konular da Jandarma Genel Komutanlığı tarafından bize bildiriliyordu açıklamasında bulundu. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün´ün Eruygur´un ifadesinde böyle bir talimat vermediğini söylediğini hatırlatması üzerine sanık, Eruygur´dan emir geldiğini çok iyi biliyorum. dedi. Kaydedecekleri şahıslarla konuşacakları konuların Jandarma Genel Komutanlığı tarafından kendilerine bildirildiğini belirten Uğur, Bu görüşmeleri rapor haline getirip Şener Eruygur´a sundum. diye konuştu. Uğur, Ersöz´ün makamında Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner´le yapılan görüşmenin kayda alındığını doğruladı. Mülkiye müfettişi Refik Ali Uçarcı, gazeteci Mustafa Balbay, Cem Uzan, Bedrettin Dalan, Nuray Başaran gibi ünlü isimlerle yaptığı görüşmeleri niçin kayıt altına aldığını soran hakime Uğur, İyi ki kayıt yaptık, şimdi farklı konuşabilirlerdi. diye cevap verdi.

Gizli dinlemeler Mahkeme kararıyla değil Jandarma Komutanının emriyle yapıldı

Üye hakim Hasan Hüseyin Özese, bu görüşmelerin mahkeme kararı ile kayda alınıp alınmadığını sordu. Uğur, mahkeme kararıyla değil jandarma komutanının emriyle yaptığını kaydetti. Uğur, Görüşmeye gelen şahıslar geldikleri yerin bir istihbarat dairesi olduğunu biliyorlardı. Görüşmelerin mutlaka komuta kademesine iletileceğini biliyorlardı. Görüşme yapılan yer İstihbarat Başkanı´nın makam odasıdır. Jandarma Genel Komutanlığı´nda bütün faaliyetler hiyerarşik sıraya göre yapılır. Ben İstihbarat Başkanlığı´na, o da Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanlığı´na bağlıydı. Her şey hiyerarşik sıra üzerinden arz edilir. şeklinde konuştu. ( Zaman)

Ergenekon sanığı bile Meclis´i övdü tek mücadele yeri olarak gösterdi

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan İkinci Ergenekon davasının dün yapılan 14. duruşmasında savunmasına devam eden emekli Albay Hasan Atilla Uğur, ilk genel seçimlerde, nerede ve ne şartla olursa olsun TBMM´ye gireceğini ifade ederek, ´Çünkü terörle mücadele edebilmek için Meclis´te olmak gerekiyor´ görüşünü dile getirdi.İddianamedeki kendisiyle ilgili suçlamaları tek tek açıklayan Uğur, cebir ve şiddet kullandığına dair bir emare ve delilin olmadığını söyledi. Silahlı isyana tahrike ait en ufak bir delilin de bulunmadığını ifade eden Uğur, devletin emrinde görev yapan bir teşkilatın mensubu olarak, hükümete karşı halkı silahlı isyana tahrik ettiğinin düşünülmüş olmasının bile bütün manevi değerlerine saldırı olduğunu kaydetti. Hasan Atilla Uğur, kendisine ait biri 7,65 milimetre, diğerleri 9 milimetre çapında olmak üzere 4 adet taşıma ruhsatlı tabancası ve bir adet zoralımdan Jandarma Genel Komutanlığı aracılığı ile aldığı yivsiz av tüfeği bulunduğunu belirterek, ´Terörle mücadele yıllarından kalma, hatıra olarak sakladığım ve çoğu ek klasörlerdeki kriminal laboratuvar kayıtlarından da anlaşılacağı üzere büyük bir kısmı oksitlenmiş, yani paslanmış 23 adet 7,62 milimetre ve bir miktar 9,65 milimetre fişeğin dışında hemen hepsi tabancalarıma ait fişeklerdir. Benim ruhsatı olmayan silahım yoktur´ diye konuştu.

Kendisine aitmiş gibi gösterilen hiçbir CD ve belgeyi de kabul etmedi

Kendisinin el konulan tankları, topları, patlayıcıları ve Kaleşnikofları olmadığını, üniversitede okuyan oğluna ait bilgisayarı, aile fotoğrafları, ruhsatlı silahlarına el konulduğunu kaydeden Uğur, bunların iadelerini istedi.Kendisine aitmiş gibi gösterilen hiçbir CD ve belgeyi de kabul etmediğini belirterek, ek klasörlerde yaptığı incelemede, ele geçirildiği iddia edilen belgeler arasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığına ait bir raporun da bulunduğunu gördüğünü, jandarma subayı olarak bu tür bir belgenin kendisinde bulunmasının mantıken mümkün olmadığını ifade eden Uğur, bunların aramayı yapanlar tarafından konulduğunu öne sürdü. Uğur, ´Ne muvazzaflık dönemimde ne de emekli olduktan sonra bana mevzuatla verilen görevlerin dışında ve herhangi bir şekilde, yasalar hilafına hareket ettim. Ben, devletimin atadığı bütün görevlerde yüksek bir azimle çalıştım. Yani atamalarda o görevlere tesadüfen ben atandım. Benim yerime başkası atansaydı, şu anda burada yargılanan o kişi olacaktı. Böyle tesadüfi bir örgüt oluşumunu, mantık kabul etmez. Bir suç örgütü, devletin resmi atamaları ile oluşamaz ve bizim devletimizin de böyle bir temayülü yoktur´ dedi.

´Uyuşturucu koyacak kadar yakın olsam çeker vururum´

´Aydos´ adlı gizli tanığın beyanlarının da doğru olmadığını belirten Uğur, teröristleri yakalamak için yemeklerine uyuşturucu koydurttuğu şeklindeki ifadelere dikkati çektikten sonra şunları söyledi:´(Hasan Atilla Uğur, yüzüne tüküren gözlüklü Şehmuz kod adlı teröristin kafasına sıkarak öldürdü) şeklinde iddiada bulunulmuştur. Sayın Başkan, sanırım o bölgeleri bilen ve terörle mücadeleyi yaşamış bir insan olarak, okuduklarıma siz de gülmüşsünüzdür. Teröristler hakkında istihbari bilgi alan her güvenlik gücü komutanı, planlamasını yapar ve operasyonunu icra eder. Sanırım üçüncü sınıf komedi filmlerinde bile böyle bir senaryoya rastlanmaz. Teröristlerle, yemeklerine uyuşturucu koyacak kadar yakın olsam çeker vururum. Yani çatışmaya girer ne gerekiyorsa yaparım. Mardin Cumhuriyet Başsavcılığından gelen yazıda da bu gözlüklü Şehmuz ile yanındakinin çıkan çatışmada öldürüldüğü belirtiliyor.´

´Gizli tanıklar Aydos ve Kıskaç, Türk adaletini yanıltıyor´

Gizli tanık ´Aydos´un Türk adaletini yanılttığını ve terörle mücadeleye gölge düşürmek için birileri tarafından yönlendirildiğini savunan emekli Albay Uğur, ´Ben yıllarca terörle bire bir mücadele etmiş, yüzden fazla çatışmaya girmiş, kucağında şehit vermiş şerefli bir Türk subayı olarak sağ olarak ele geçen hiçbir teröristi katletmedim, katlettirmedim. Ben, mücadelemi personelimle birlikte yiğitçe, adam gibi ve dürüstçe verdim. Kaldı ki teslim olana ya da sağ olarak ele geçene fiske dahi vurulmaması Türk askerinin geleneğinde vardır´ diye konuştu.İddianamede gizli tanık olarak yer aldığını öne sürdüğü terör örgütü yandaşlarının ifadelerine prim verildiğini ifade eden Uğur, hem gizli tanık Aydos hem de Kıskaç tarafından üzerine atılmak istenen iftiraların ´komik ve iğrenç olduğunu´ söyledi. Uğur, bu gizli tanıklar hakkında, suç uydurma ve yalan tanıklık suçlarından suç duyurusunda bulundu.İddianamede ısrarla, birkaç yerde ´Yörük´ kod adıyla bahsedilen kişinin, 30 yıllık okul ve silah arkadaşı olan Kayseri Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ali Aydın olduğunu ve Aydın´ın halen aynı görevi yaptığını belirten Uğur, danışmanlık yaptığı şirketin sahibi B.G. ve onun şirket çalışanları ile yaptığı görüşmelerin dinleyenlerce ´örgüt delili´ olarak nitelendiğini kaydetti.

Sadece kendisininkini değil konuştuğu kişinin kapalı konuşmasını da savundu

´Kapalı konuşmak beynime işlemiş´

Terör örgütlerinin hedefi durumunda olan özel koruma statüsünde bir insan olduğunu ifade eden Uğur, şöyle devam etti: ´Defalarca pusulardan kurtulmuşum, yıllarca istihbarat hizmetlerinde bulunmuşum, elbette telefon görüşmeleri dahil tüm yaşantımda dikkatli hareket edeceğim. Kapalı konuşmak yıllarca bulunduğum hizmetlerden dolayı beynime işlemiş. Kendi eşimle ve çocuklarımla bile böyle görüşüyorum. Kendisi de rakip firma ve devletlere karşı, telefon görüşmelerine ve gidip geldiği yerlere dikkat eden bir insandır. Devletin birçok üst düzey yöneticisinin bile dinlenmekten, takip edilmekten endişe ederek önlem aldığı bir ortamda G.´nın da görüşmelerine dikkat etmesinden daha doğal ne olabilir. Örneğin telefonda (spagetti) demişim, hemen üstüne atlamışlar örgütsel delil diye. Savunma Sanayii Müsteşarlığının açtığı uydu projesi ihalesi ile ilgili İtalyan Tele Spazio Firmasından bahsediyorum. Bunun neresi örgütsel delildir?´

Gizli dinlemede görev aldığı iddialarını kabul etmedi, Jandarma´da gizli dinleme yapılmasının da mümkün olmadığını iddia etti

Jandarma´nın yasa dışı gizli dinleme ve takip yaptığına dair hiçbir delil, iz ve emare yok

Tutuksuz sanıklardan emekli Orgeneral Tuncer Kılınç´ı bu davanın ardından tanıdığını belirten Uğur, kendisiyle ilgili suçlamalara dayanak gösterilen bazı elektronik postalara değindi.Uğur, elektronik postada, tutuklu sanıklardan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün bilgisi dahilinde hükümet üyelerinin yasa dışı telefon dinlemelerini yaptırdığı iddiasının bulunduğunu anlattı. Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığının yasa dışı dinleme ve takip yaptığına dair hiçbir delil, iz ve emare olmadığını vurgulayan Uğur, şöyle devam etti:´Bu iddia tamamen uydurmadır. Ortada hiçbir delil yok, tamamen kanaate dayalı bir suçlama yapılmaktadır. Teknik merkez, TÜBİTAK ile birlikte çalışarak kurulmuş yüzde yüz milli bir ünitedir. Telefon dinlemeleri o tarihte yürürlükte olan 4422 sayılı yasa hükümlerine göre yapılmıştır. Yani adli görevi olan jandarma komutanlıklarınca cumhuriyet savcılıkları kanalı ile ilgili mahkemelerden alınan hakim kararları ile icra edilmiştir. İşi biten kayıtlar Cumhuriyet savcılarının talimatlarıyla imha edilmiş, ana merkezdeki kayıtlar da silinmiştir. Numara ve kendine has şifre ile belirlenmiş hiçbir operatörün yasa ve yönerge hilafına bir işlem yapması maddeten mümkün değildir. Elektronik korumalı teknik merkez odasının dışarısına herhangi bir hat çekerek başka bir yer, oda ya da makamda dinleme yapılması mümkün değildir. Yani maddeten merkezin dışında bir yerde dinleme yapılması mümkün değildir.´

Hem CÇG´den haberim yok dedi hem de Jandarma´da böyle bir grubun olmasının mümkün olmadığını iddia etti

Cumhuriyet Çalışma Grubu

Hasan Atilla Uğur, Cumhuriyet Çalışma Grubunda yer aldığı iddialarını da kabul etmedi. Uğur, 2003-2004 yıllarında Teknik İstihbarat Daire Başkanı´yken emrinde çalıştıkları iddia edilen sanık Cihandar Hasanhanoğlu´nun başka bir dairenin başkanı olduğunu, tutuklu sanık Mustafa Koç´un ise onun şube müdürü olduğunu söyledi.Emekli Albay Uğur, ´Cumhuriyet Çalışma Grubu adında bir grup bilmiyorum, meslek hayatımda böyle bir yerde çalışmadım. Bu iddiaları ortaya atanlar Jandarma Genel Komutanlığının çalışma şeklini hiç incelememişler, orada böyle bir grup kurulacak ve emirsiz, talimatsız kurulacak ve kimsenin haberi olmayacak, bu son derece saçma bir iddiadır. Sözde bu çalışmanın nüvesi olarak lanse edilmeye çalışılan ´Yönetim Şube Müdürlüğü´ ise emir ve onay ile kurulmuş, tamamen yasal bir şube müdürlüğüdür ve biraz önce de söylediğim gibi benim başkanlığını yaptığım daireye bağlı değildir´ diye konuştu.

Sık sık APO´dan bahsetme gereği duyması duygu sömürüsü

Askeri ihaleleri takip ettiği ve ihale almasını sağladığı yönündeki iddianın da doğru olmadığını belirten Uğur, iddianamede yer alan ´bazı ihalelerde istedikleri sonucu elde edebilmek için kamu görevlilerine lüks otellerde pahalı hayat kadınları ayarladıkları mevcut görüşme tutanaklarından anlaşılmaktadır´ şeklindeki iddianın da doğru olmadığını kaydetti.Uğur, bu konunun suçla ilgisi olmadığını, ciddi anlamda bir onur meselesi olduğunu, intikam amaçlı, terörle veya örgütle alakası olmayan suçlamaların, yayın organlarında da yayımlanarak adının karalanılmaya çalışıldığını ifade ederek, ´Sorguladığım Apo bile beni oradan izleyerek, ´vah be şerefsiz´ diyecektir. ´Kadın satıcısı albay´ yaftası yapıştırılmak isteniyor´ dedi.

Ergenekon savcılarına çok kızgın.. Çapraz sorguda savcıların sorularına cevap vermeyi reddetti..

Savcı teklifte bulundu

Tutuklanmasının ardından ´Ergenekon´ soruşturmasını yürüten savcıların kendisini Beşiktaş´taki adliyeye çağırarak bazı tekliflerde bulunulduğunu ileri süren Uğur, bu teklifleri kabul etmediği için terör örgütüne üye olmak suçundan tutuklanmasına rağmen iddianamede örgütün ara yöneticisi olarak dava açıldığını söyledi. Emniyetteyken de mülakat sırasında ´Seni kullanmışlar. Sen bize Şener Eruygur, Hurşit Tolon ile ilgili bir şeyler söyle, seni bıraktıralım´ şeklinde tekliflerde bulunulduğunu ileri süren Uğur, savcı Zekeriya Öz´ün de aynı teklifte bulunduğunu iddia etti.

Ağlamıyorum ama ağırıma gitti

Tekirdağ Cezaevine konulduğunu anlatan Uğur, komşu koğuşta terör örgütleri üyelerinin kaldığını belirterek, ´Her gün, bana ve aileme yönelik küfür dolu sloganlarını dinledim, avluda kafama içi doldurulmuş kola şişeleri attılar. Bunun nasıl bir duygu olduğunu sizlere anlatamam, bundan daha rezil bir durum olabilir mi? Tüm hayatımı bu hainlerle mücadeleye adamışım, bir sürü bedel ödemişim ve onlarla aynı kefeye konularak cezaevine atılmışım. Kuleli´yi bitirdim. Ağlamıyorum. Ama tutuklanıp PKK örgütü üyelerinin yan koğuşuna konulmanın nasıl duygu olduğunu anlatamam´ dedi.

Hilmi Özkök´ün tanıklık yaparak ifade vermesi birçok şeyi aydınlatacaktır

Hilmi Özkök, ´Beni dinleyebilirler mi´ diye sordu

Savcı Öz´ün şahsıyla ilgili menfi ifadeye zorladığını belirttiği emekli Albay Erdal Sarızeybek´in de tanık olarak dinlenilmesini talep eden Uğur, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök ile ilgili olarak da şunları kaydetti:´2004 yılı Mart ayında jandarma Genel Komutanı Ankara dışındayken, Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Hakkı Kılınç´ın, ´Genelkurmay Başkanı gelmenizi emretti´ talimatı üzerine İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Levent Ersöz ile Orgeneral Hilmi Özkök´ün yanına gittik. Yalnız yaptığımız görüşmede Özkök, bana, ´Sen geleceği olan bir albaysın, neden başkomutanın, yani benim aleyhimde yazı yazan gazeteci ile görüşüyorsun´ dedi. Ben de kendisine ´Komutanım ben istihbarat başkanlığında çalışan istihbarat görevlisi bir subay olarak bana görüşmem emredilen kişilerle görüşüyorum, verilen emirleri yorumlama gibi bir konumum yoktur´ dedim. Bana, gazeteci Mustafa Balbay´a çok kızdığını, bir daha kendisi ile görüşmemi istemediğini söyledi. Daha sonra, Levent Ersöz´ü de çağırttı ve görüşme üçlü devam etti. Bize hitaben ´Sağdan soldan ve bazı istihbarat birimlerinden, sizlerle ilgili inanmadığım ve itibar etmediğim bilgiler geliyor, ben sizin çalışkanlığınızı ve memleket sevginizi biliyorum, zaten bu dedikodulara ve imzasız belgelere inansaydım, derhal gerekli soruşturmayı başlatırdım, ancak siz de bu gazeteci ve diğer sivillerle görüşmeyin, bunlar dışarıya farklı biçimde yansıtılıyor´ dedi. Zaten kendi kadro onayı ile kurulmuş olan teknik istihbarat merkezinin çalışma usullerini sordu. İstihbarat Başkanı ve ben detaylı olarak merkezin çalışma şeklini anlattık. Ayrıca, (Sivil istihbarat birimleri beni dinleyebilirler mi, bilgisayarıma girebilirler mi?) diye sordu. Geniş bir şekilde izah ettik. Teşekkür etti. Bana, yalnızken ya da İstihbarat Başkanı Levent Ersöz ile beraberken ´Yasadışı dinleme yaptığınızı duydum, sizi uyarıyorum´ veya bu anlamda hiçbir şey söylemedi. Bunun dışında, iddianamede belirtildiği gibi yasa dışı dinleme yapılmaması konusunda uyarı anlamına gelebilecek tek bir kelime dahi konuşulmamıştır.´Uğur, Hilmi Özkök, Hakkı Kılınç ve Ersöz´ün tanıklıklarına başvurulması gerektiğini söyledi. ( Zaman)

´Ses Kayıtçısı´ Albay sivillerin gizli dinlendiğini kabul etti

İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından emekli Albay Hasan Atilla Uğur bugünkü 15. duruşmada, Jandarma Genel Komutanlığının bilgisi dahilinde Mehmet Emin Karamehmet ve tutuklu sanıklardan Mustafa Balbay´ın da aralarında bulunduğu bazı kişilerle görüşmeler yaptığını ve bunların gizlice kayda alındığını kabul etti. Gizli dinlemelerin tümünün yasal ve mahkeme kararlarına dayandığını iddia eden Albay Uğur, Jandarmaya çağrılan gazeteci, işadamı gibi sivil kişilerle görüşmelerin gizlice kaydedilmesinin illegal olmadığını iddia etti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen İkinci Ergenekon davasının bugün yapılan 15. duruşmasında çapraz sorgusuna devam edilen Uğur, diğer sanıkların ve avukatlarının sorularını yanıtladı. Uğur, tutuklu sanık Tuncay Özkan´ın soruları üzerine, iddia edildiği gibi Özkan ile 16 Aralık 2003 tarihinde herhangi bir görüşme yapmadığını, kendisini daha önce tanımadığını, ilk kez cezaevinde gördüğünü söyledi. Mehmet Emin Karamehmet ile görüştüğünü ifade eden Uğur, bütün görüşmelerin Jandarma Genel Komutanı´nın emriyle İstihbarat Daire Başkanı´nın odasında yapıldığını, kendisinin başında bulunduğu Jandarma Teknik İstihbarat Dairesinin Jandarma Genel Komutanlığı´nın içinde olmayıp, 23 kilometre uzaktaki Güvercinlik´te bulunduğunu ifade etti.

Kayıtları emirle yaptım

Uğur, bu tür görüşmeler için emirle Güvercinlik´ten Jandarma Genel Komutanlığına geldiğini ifade ederek, ´Yapılan görüşmelerde konuşulacak konular Jandarma Genel Komutanlığı tarafından bildirilirdi. O görüşmede sadece Tuncay Özkan konuşulmadı. Mehmet Emin Karamehmet´e sadece Tuncay Özkan´ın göreve tekrar başlama ihtimalinin bulunup bulunmadığı soruldu. Göreve başlaması içim talimat verildiği iddiası kesinlikle doğru değildir´ diye konuştu. Tuncay Özkan´ın ´Gazeteci Nuray Başaran´ın da sizinle bir görüşme yaptığı iddia ediliyor. Bu görüşme talebi sizden mi, yoksa Nuray Başaran´dan mı geldi?´ sorusunu ise Uğur, ´Nuray Başaran bizimle görüşmek için Jandarma Genel Komutanlığına talepte bulunmuş. Tuncay Özkan hakkında oldukça kötü, yerici ve hakaretvari şeyler anlattı´ dedi.

Adı: Atilla Uğur. Kod Adı: Kürşat

Tutuklu sanıklardan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay´ın sorularını da yanıtlayan Hasan Atilla Uğur, Mustafa Balbay ile hiç özel görüşme yapmadıklarını belirterek, sadece Jandarma Genel Komutanı´nın talimatı ile TBMM´nin karşısında buluna Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığında Levent Ersöz´ün odasında 2 kez görüştüklerini ve bu görüşmelerin sesli kayıt altına alındığını söyledi. Ancak Mustafa Balbay´ın görüşmelerin kayıt altına alındığını bilmediğini ifade eden Uğur, kendisinden ya da bir başkasından belge almadığı gibi belge de vermediğini, diğer komutanların da belge alıp verdiklerini görmediğini bildirdi. Uğur, yapılan görüşmede Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan ´Genç Subaylar Tedirgin´ başlıklı haberin kaynağının kim olduğunu da Mustafa Balbay´a sorduklarını ifade etti. ´Kürşat´ kod ismini kullandığına ilişkin iddiaları da yanıtlayan Hasan Atilla Uğur, ´Görevdeyken çok gizli ve nitelikli işler yapan bir istihbarat görevlisiydim. Elbette ki kod isim kullanmam görevim gereğidir. Şimdi İmralı´ya gidip Abdullah Öcalan´ı Hasan Atilla Uğur olarak mı sorgulayacaktım? Kürşat kod adını Öcalan´ı sorguladıktan sonra kullanmaya başladım´ dedi.

Balbay savcıların ´Kürşat Abi´sine sorduğu sorulardan rahatsız oldu

Balbay da savcıların dün Hasan Atilla Uğur´a ´tamamen ön yargılı ve kendilerine göre bazı bölümleri cımbızla çekerek soru sorduklarını´ iddia etti. Emekli Albay Hasan Atilla Uğur ile özel bir görüşmesi olmadığını ifade eden Balbay, ´Kendisi ile yaptığımız görüşme Jandarma Genel Komutanlığında emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün makam odasında olmuştur. Gazetecilik dışında hiçbir görüşmem olmamıştır´ dedi. Kendisinden üzerinde ´Kürşat ağabey´ yazılı not ele geçirilmiş olabileceğini ifade eden Balbay, ´Bunlar tamamen özel notlardır. ´Kürşat ağabey´ kendi tuttuğum kişisel notumdur, ama Hasan Atilla Uğur´a hiçbir zaman ´ağabey´ diye hitap etmedim. Kendisine hitabım hep ´sayın albay´ şeklinde olmuştur´ diye konuştu. ´Genç Subaylar Tedirgin´ başlıklı haberin kaynağının kendisine sorulmasından hoşlanmadığını belirten Balbay, ´Haber kaynağımı söylemedim. Kendisinden bir tek belge alışverişim olmamıştır. Şu anda Ankara´nın en eski gazetecisiyim´ şeklinde konuştu. Balbay, jandarmadaki görüşmenin kayda alındığından haberi olmadığını da sözlerine ekledi.

İllegal dinleme iddiası

Tutuklu sanıklarından Adil Serdar Saçan´ın da ´Jandarma Genel Komutanlığının illegal dinleme yapıp yapmadığını´ sorduğu Uğur, Jandarma Genel Komutanlığının illegal dinleme yapmadığını söyledi. Uğur, dinlemenin mahkeme kararı ile yapıldığını, o dönemde sadece İsrail´de illegal dinleme yapıldığını duyduğunu, şimdi de Türkiye´de yapıldığını bildiğini, illegal dinlemenin mobil bir dinleme yöntemi olduğunu kaydetti.

Saçan: Türkiye´de illegal dinleme yapılamaz

Saçan da görev yaptığı Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce de dinleme yapıldığını hatırlatarak, Türkiye´de illegal dinlemenin yapılamayacağını belirtti. Tutuksuz sanıklardan eski Milletvekili Emin Şirin´in sorusu üzerine de Uğur, kendisince TBMM´ye verilen 2-3 bin soru önergesinde tesiri bulunduğu yönündeki iddiaların asılsız olduğunu öne sürerek, AK Parti´nin parçalanması, milletvekillerinin ayrılması için Emin Şirin´e bir telkinde ve yönlendirmede bulunmadığını savundu.

Gizli dinleme ödemeleri konusunu ´Örtülü ödenek´ arkasına gizledi

Uğur, avukat Hasan Gürbüz´ün sorusu üzerine de istihbari çalışmalarda kullandıkları haber alma ödeneğinin kullanılmasının Jandarma Genel Komutanlığının denetiminde olduğunu, bu ödeneğin istihbarat birimlerince kullanılması için devlet tarafından verildiğini söyledi. Bu ödeneğin nerelerde kullanıldığının sorulmasının devlet sırrı olan konuların açıklanması anlamına geleceğini vurgulayan Uğur, üye hakim Hasan Hüseyin Özese ve Sedat Sami Haşıloğlu´nun bu yöndeki sorusuna da istihbari bilgilerin Bilgi Destek Şube Müdürlüğü biriminde arşivlendiği şeklinde yanıtladı. İstihbari çalışmalar sonucunda banka kanalıyla yapılan ödemelerin gizli hizmet gideri olduğunu ve örtülü ödenekten yapıldığı için imha edildiğini, bilançosunun tutulmadığını belirten Uğur, bankaların da bu kayıtları imha ettiklerini düşündüğünü kaydetti. Uğur, şu anda jandarma Genel Komutanlığında geçen yıla ait yapılan istihbari çalışmalara ilişkin gerçekleştirilen ödeme kayıtlarının imha edildiği için bulunamayacağını söyledi.

Bir çok siviller jandarmada gizlice kaydedildi ama hala illegal dinleme yok

Başkanı olduğu Jandarma Teknik İstihbarat Daire Başkanlığının Jandarma İstihbarat Daire Başkanlığına bağlı olduğunu, kendisinin doğrudan Genelkurmay Başkanı ile görüşmesinin mümkün olmadığını söyleyen Uğur, Mustafa Balbay, Nuray Başaran, Bedrettin Dalan ve Cem Uzan ile yapılan görüşmelerin de kayda alındığını, ek klasörlerde yer alan eski Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner´in makamında Levent Ersöz ile yaptığı görüşmeyi ise kayda jandarmanın almadığını söyledi. Uğur, Batı Çalışma Grubu´nun adını da 1996 ve 1997 yıllarında basından ´ordu içerisinde, emir ve komuta zinciri içerisinde oluşturulmuş bir grup´ olarak duyduğunu belirtti. İllegal dinlemelerin Türkiye´de yapıldığının çok açık bir şekilde ortada olduğunu ifade eden Uğur, ancak böyle bir şeyi görmediğini kaydetti. İl veya ilçe jandarma komutanlıklarının yaptıkları çalışmalarla ilgili mahalli savcılık ya da mahkemelerden izin aldıklarını, teknik dinleme için de kendilerine başvurduklarını ifade eden Uğur, 81 ilin teknik destek ve ödenek taleplerinin kendi birimlerine geldiğini, teknik dinleme yapıldıktan sonra da bunları CD olarak gönderdiklerini söyledi.

İyi ki gizli dinlemeler kayda alındı

Makam ve mevki olarak da görüşmelerde seçim yapma hakkının olmadığını, görüşmelerin kayda alınmasının da Jandarma Genel Komutanlığının emriyle gerçekleştiğini vurgulayan Uğur, ´İstihbari görüşmeler iyi ki de kayda alındı. ´Bu adamlar bize darbe yapalım dedi´ deselerdi ne yapacaktık?´ şeklinde konuştu. Mahkeme Başkanı´nın niye böyle konuştuğunu sorması üzerine şu karşılığı verdi: O zaman ahlaki bulmuyordum. Keşke yapılmasaydı. Bu konuda itirazda da bulunmuştum. Ama şimdi olanları görünce ´iyi ki yapmışız´ diyorum. Bu görüşmeleri kayda almanın da suç olmadığını dile getiren Uğur, Mustafa Balbay´a ´Genç Subaylar Rahatsız´ başlığındaki haberi kendilerinin yaptırdığı iddiasının da çok saçma olduğunu söyledi. Darbeyle ilgili çalışma yapmadığını, ´Ayışığı´ ve ´Sarıkız´ gibi darbe planlarından da 2006 yılında Nokta dergisinde yayımlandıktan sonra haberi olduğunu anlatan Uğur, ´Darbe planı yapılsaydı askeri formata uygun olurdu. Askeri formata uymayacak şekilde darbe yapmak mümkün değildir. Ben 1980´de askeriyedeydim. Darbe planlarını deli saçması olarak nitelendiriyorum´ diye konuştu. Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök´ün tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve kendisiyle yaptıkları görüşmeye ilişkin de Uğur, ´Özkök kendisine sağdan soldan ulaşan bilgileri çek etmek, açıklığa kavuşturmak için bizimle görüştü´ şeklinde konuştu. Uğur´un çapraz sorgusunun tamamlanması üzerine avukatı Zeki Aksoy söz alarak, savunma yapmaya başladı. ( AA, Zaman)

(06 Kasım 2009, 11:00), son güncel.: (07 Kasım 2009)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz

Flaş!!! Subaydan andıç ihbar mektubu

Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri

Kontrgerilla Medyası

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=1100    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.856.500