Tam
EskidenYeniye
 

Darbede Genelkurmay olayları davası

Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de bulunduğu 221 sanığın yargılandığı "çatı" davasına sanık savunmalarıyla devam edildi.

Önceki haber title=Sonraki haber

19.11.2017 15:52 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de bulunduğu 221 sanığın yargılandığı "çatı" davasına sanık savunmalarıyla devam edildi.

14.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, olay tarihinde üsteğmen rütbesiyle Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü Özel Kalem İşlem Subayı olarak görev yapan sanık Mehmet Akçara savunma yaptı.

MEHMET AKÇARA

Akçara, 15 temmuz günü nöbetçi olduğunu, komutan çıkmadığı için mesaiye devam ettiğini savundu.

Dışarıdan gelen sesler üzerine koridora çıktığını ve özel kuvvet personelini gördüğünü ifade eden Akçara, bu kişilerin "Tatbikat var, derhal herkes odasına geçsin." dediklerini ve kendisinin de buna uyduğunu söyledi.

Bir kaç dakika sonra isimliği çıkarılmış 2 özel kuvvet personelinin Genelkurmay Başkanına ve karargaha saldırı olacağını, güvenlik sorunu nedeniyle herkesin gözaltında tutulacağını söylediklerini savunan Akçara, kelepçelenerek gözaltına alındığını ileri sürdü.

Akçara, daha sonra tatbikat için geldiğini söyleyenlerin gözetiminde, onların kendilerinden istediği bazı malzemeleri getirmek için alt kata indiklerini ve tekrar odasına geçtiğini savundu.

Uzun süre odasında gözaltında durduğunu öne süren Akçara, burada karargaha giriş çıkışların yasak olduğunun söylendiğini belirtti.

İlerleyen saatlerde lavaboya gidip geldiğini ve saat 01.00 sıralarında televizyonda kalkışma haberlerini gördüğünü anlatan Akçara, o an özel kuvvet personelinin gerçekten Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı korumak için geldiklerini ve doğru söylediklerini düşündüğünü iddia etti.

Amiri Ramazan Gözel'in saat 02.00 sıralarında yanına gelerek, "Hazırlan, dışarı güvenli olunca çıkarsın." dediğini belirten Akçara, sivil kıyafetlerini giyip odasında beklemeye başladığını kaydetti.

Vatandaşların karargaha girdiği anlarda da odasında olduğunu öne süren Akçara, protokol subayı Kübra Yavuz'a bakmaya gittiğini, Yavuz'un odasında başka komutanların da bulunduğunu, komutanları odasına davet ettiğini savundu.

Sanık Akçara, bu kişilerin arkasından yürüdüğünü, onları rehin almadığını ileri sürdü.

Kimseye silah doğrultmadığını, tehdit etmediğini savunan Akçara, komutanlara odasında su ikram ettiğini, birlikte oturduklarını, bir süre sonra yeniden kendi odasına geçtiğini, komutanların da kapının sürgüsünü çekip beklediklerini iddia etti.

Sanık Akçara'nın, savunmasında kendisi dışındaki konulara ilişkin de yorumlarda bulunması üzerine bir müşteki avukatı "Kendini savun" diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine sanıkların bir kısmı ayağa kalkarak müşteki avukatlarının bulunduğu sıraya doğru bağırmaya başladı. Bu sırada bir sanığın "Sıra size de gelecek." dediği duyuldu.

Yaşanan gerginliğin ardından Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, bu sanıkları ve müşteki avukatını duruşma salonundan çıkardı.

Verilen aranın ardından sanık Akçara'nın çapraz sorgusuna geçildi.

Diğer sanıkların ve müştekilerin aleyhine ifadelerinin hatırlatılması üzerine Akçara, bunları kabul etmediğini söyledi.

Biriken işleri bitirmek için mesaiye kalmış

MEHMET ARİF PAZARLIOĞLU

Daha sonra olay tarihinde tuğgeneral rütbesiyle Genelkurmay Komuta Kontrol ve Hava Füze Savunma Daire Başkanı olarak görev yapan sanık Mehmet Arif Pazarlıoğlu savunma yaptı.

15 Temmuz'da izin dönüşünde göreve başladığını belirten Pazarlıoğlu, izindeyken biriken işleri bitirmek için geç saate kadar çalıştığını, emir astsubayının saat 19.15'te ne zaman çıkacaklarını sorduğunu, kendisinin ise işleri bitirmek için çalışacağını söylediğini aktardı. Pazarlıoğlu, "Keşke onunla ben de çıksaydım. Darbeden suçlanan bir subay olmazdım." dedi.

Savcılıkta verdiği ifadeyi aynen tekrar ettiğini dile getiren Pazarlıoğlu, kamera kayıtları dosyaya hazırlık ifadesinden sonra girmesine rağmen Cumhuriyet Savcılığınca buna ilişkin savunma alınmadığını, sadece resimlere bakılarak darbeci olduğunun söylendiğini ileri sürdü.

Pazarlıoğlu, kamera kayıtlarının ısrarla incelenmesini talep ettiğini, darbeci olması halinde bunu talep etmesinin mümkün olmayacağını savundu.

Silah seslerini duyunca neler olduğunu sorduğunu, tatbikat yapıldığının söylendiğini ileri süren Pazarlıoğlu, iki askerle birlikte tatbikat denilen olayı bir süre izlediğini bildirdi.

Uçaklar uçmaya başladığında havacı bir subay olarak bir tatbikatın bu kadar geniş kapsamlı olamayacağını düşündüğünü ve olayı araştırmaya karar verdiğini savunan Pazarlıoğlu, bunun için harekat merkezine indiğini söyledi.

Kimliğini okuttuğunu ve geçersiz olduğu için giremediğini öne süren Pazarlıoğlu, kapının açılmasını istediğinde, "Komutanın emri, giriş çıkışlar yasaklandı, odanızda bekleyin." denildiğini aktardı.

Harekat merkezinin bağlı olduğu tümgeneral Baki Kavun'un yanına gittiğini anlatan Pazarlıoğlu, Kavun'un kendisinin de harekat merkezine alınmadığını söylediğini kaydetti.

Bunun üzerine akıllarına Merasim Sokak'taki patlamanın geldiğini savunan Pazarlıoğlu, karargaha terör saldırısı olabileceğini düşündüklerini, odalarının emniyetini alarak beklemeye karar verdiklerini ifade etti.

İlerleyen saatlerde televizyondan kalkışma olduğunu anladığını belirten Pazarlıoğlu, amiri konumundaki Baki Kavun'a ulaşmaya çalıştığını, ulaşamayınca odasına gittiğini ancak yerinde bulamadığını savundu.

Sanık Pazarlıoğlu, danışabileceği hiçbir bürokrat da bulunmadığını, karargahta kimin kalkışmacı olduğunu bilmediği için de kalkışmaya karşı mücadeleye dışarıda devam etmeye karar verdiğini söyledi.

Koridorlarda göründüğü fotoğrafların, karargahtan çıkmaya çalıştığı anlara ait olduğunu ileri süren Pazarlıoğlu, çıkmayı başaramayınca odasına döndüğünü, ertesi gün öğlen saatlerinde gözaltına alındığını anlattı.

METE KILIÇARSLAN

Diğerleri biniyor diye helikoptere binmiş

Olay tarihinde Özel Kuvvetler Komutanlığında jandarma astsubay üstçavuş olarak görev yapan sanık Mete Kılıçarslan da 15 Temmuz'da saat 13.00 sıralarında albay Murat Korkmaz'ın akşam gizli bir görev icra edileceğini, bunun için akşam belirttiği yere üniformasıyla gelmesini ve tatbikat için geldiğini söylemesini istediğini aktardı.

Akşam saat 21.00 sıralarında Korkmaz'ın arayarak muhafız alayına çağırdığını belirten Kılıçarslan, onun söylediği gibi kimlik kartını gösterip, tatbikat için geldiğini söyleyerek içeri girdiğini anlattı.

Burada Korkmaz'ı bulduğunu, silah ve teçhizat aldığını ifade eden Kılıçarslan, Korkmaz'ın, Genelkurmay'a saldırı olduğunu söylediğini, askeri araç bulunmadığı için sivil araçla hareket ettiklerini bildirdi.

Genelkurmay kavşağına geldiklerinde polislerin geçişlerine izin vermediğini ve muhafız alayına döndüklerini dile getiren Kılıçarslan, sabah saatlerine kadar burada beklediğini, hiçbir olaya karışmadığını ileri sürdü.

Sabah saatlerinde alaya iki helikopterin geldiğini belirten Kılıçarslan, diğer askerler helikopterlere binmeye başlayınca kendisinin de bindiğini ve nereye gittiklerini bilmediğini savundu.

Helikopterin Akıncı üssüne gittiğini aktaran Kılıçarslan, üssün bombalanmasının ardından tel örgülerden atlayarak oradan çıktığını, yolda ilk gördüğü kamyonu durdurduğunu, sonrasında polisler tarafından gözaltına alındığını söyledi.

METİN DEMİR

"Haberleri görüp geldim"

Olay tarihinde kurmay yüzbaşı rütbesiyle Genelkurmay Başkanlığı Harekat Başkanlığında görev yapan sanık Metin Demir ise 15 Temmuz'da sabah 09.00'da nöbetten çıkarak evine gittiğini, günü istirahat ederek geçirdiğini söyledi.

Akşam televizyondan olayları farkettiğini belirten Demir, bazı kanallarda darbe teşebbüsü olduğu, bazı kanallarda ise terör saldırısı yapıldığı yönünde haberler gördüğünü savundu.

İstihbarata Karşı Koyma ve Güvenlik Daire'de görev yaptığını, burada çalışanların bu tür konularda emir beklemeden görev yerine dönmesi gerektiğini öne süren Demir, terör saldırısı olduğunu düşündüğü için saat 23.14'te birinci amirini arayarak Genelkurmaya geldiğini bildirdi.

Sanık Demir, güvenlik endişesi nedeniyle komşusu yüzbaşı Abdülkadir İlhan'dan kendisine eşlik etmesini istediğini ileri sürdü.

Milli Savunma Bakanlığı tarafındaki nizamiyeden girmeye çalıştıklarında nöbetçilerin kendilerini engellediğini savunan Demir, yaşananların ne olduğunu tam ve doğru olarak öğrenebilmek için görev yerine geçmesi gerektiğini düşündüğünü, nöbetçileri ikna etmek için de hiç görüşmediği halde tuğgeneral Atilla Gökesaoğlu tarafından çağrıldığını söylediğini bildirdi.

Sanık Demir, saat 23.55'te içeri girdiğini anlatarak, amiri olan Atilla Gökesaoğlu'nu aramaya başladığını, bir engelle karşılaşmamak için de üniformasını giydiğini savundu.

İstihbarat başkanlığı koridorunda kimseyi göremeyince şaşkınlık yaşadığını ileri süren Demir, Gökesaoğlu'nu bulabileceğini düşündüğü harekat merkezine gittiğini, burada da bulamayınca odasına döndüğünü kaydetti.

İlerleyen saatlerde televizyondan olayları tam olarak anladığını belirten Demir, daha sonra sicil amiri albay Rafet Kılıç'ın, dairenin FETÖ'cülere karşı korunması gerektiği yönündeki talimatları doğrultusunda hareket ettiğini öne sürdü.

Sanık Demir, saat 03.45 civarında kalkışmanın hedefine ulaşmayacağının anlaşıldığını, dairesine de saldırı olmayacağını düşündüğünden Genelkurmay'dan ayrıldığını, evine gittiğini söyledi. Demir, olayın ardından görevine devam ettiğini, 17 gün sonra gözaltına alındığını kaydetti.

Duruşma yarına bırakıldı.

15.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ile şehit yakınları katıldı.

MUHAMMET USLU

Duruşmada, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın eski yaveri darbeci Levent Türkkan'ın örgüt abisi olduğu belirtilen ve olay tarihinde Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğünde çalışan sanık Muhammet Uslu savunma yaptı.

Okul çağlarında bir çok cemaatle bağlantısının olduğunu, dini değerleri yaşatma amacını taşıdıklarını düşündüğü için bunlara iyi niyetle baktığını belirten Uslu, buna karşın FETÖ ile bağlantısının olmadığını savundu. Uslu, FETÖ'ye karşı çalışmalarda yer aldığını iddia etti.

Milli Eğitim Bakanlığında çalışırken Haziran 2016'da Başbakanlığa geçtiğini kaydeden Uslu, burada yoğun bir çalışma olduğunu, kendisinin de bu çalışmalara katıldığını anlattı.

Darbe girişimi günü Milli Eğitim Bakanlığına uzmanlık tezini teslim etmeye gittiğini bildiren Uslu, tez savunmasının iyi geçmesi için arkadaşlarına dua dağıttığını, onlarla cuma namazına gittiğini söyledi. Akşam saatlerinde uçakların alçaktan uçmaya başlamasıyla normal olmayan şeyler yaşandığını düşündüğünü dile getiren Uslu, özel kalem müdürünü arayarak "Geleyim mi?" diye sorduğunu, "Sen bilirsin." yanıtını alınca aracıyla buraya geçtiğini belirtti.

Başbakanlıkta, Süleyman Soylu'nun da aralarında yer aldığı bazı bakanların bulunduğunu, kendisinin de sabah saatlerine kadar çalıştığını ileri süren Uslu, 19 Temmuz'da gözaltına alındığı ana kadar sürekli çalıştığını savundu.

Sanık Uslu, "Darbeci olsaydım, geçerli pasaportum ve vizem vardı, çalışmak yerine yurt dışına çıkabilirdim." ifadesini kullandı.

Gözaltındayken kendisine Levent Türkkan'ı tanıyıp tanımadığının sorulduğunu bildiren Uslu, Türkkan'ın Genelkurmay Başkanı Akar'ın yaveri olduğunu, zaman zaman Başbakanlık'a geldiğinde görüştüğünü söylediğini aktardı. Uslu, bunun üzerine polislerin kendisine "Abisin o zaman." dediğini, ifadesindeki bir çok şeyin tehditle yazdırıldığını iddia etti.

Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, savunmanın ardından sanığın, sulh ceza hakimliğinde avukat huzurunda kayıt altına alınan ve FETÖ mensubu olduğunu itiraf ettiği ifadesini okudu.

Sanık Muhammet Uslu ise sulh ceza hakimliği ve öncesinde verdiği tüm ifadeleri reddettiğine dikkati çekti.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanık Muhammet Uslu'nun çapraz sorgusu yapıldı.

Başbakanlık avukatı Süleyman Ayhan'ın sorusu üzerine Uslu, önceki ifadelerinde adı ve soyadı dahil söylediği hiçbir şeyi kabul etmediğini söyledi.

Ayhan'ın, sulh ceza hakimliğindeki ifadesinin kayıt altına alındığını hatırlatmasına karşılık Uslu, oradaki ifadesini de reddetti.

Levent Türkkan ile en son ne zaman görüştüğü sorulan Uslu, bir iftarda görüştüklerini kaydetti.

MUHAMMET YILMAZ

"Darbe olduğunu hiç anlamadım"

Olay tarihinde Özel Kuvvetler Komutanlığında astsubay kıdemli çavuş rütbesiyle görev yapan sanık Muhammet Yılmaz da savunmasına önceki ifadelerini reddederek başladı.

Yılmaz, 1 Temmuz'da izne ayrıldığını, izindeyken her an göreve gidecek gibi hazır olmaları gerektiğinin belirtildiğini söyledi.

Aynı taburda görev yaptığı ve aynı evde kaldığı Mahmut Tuncer'i arayan albay Murat Korkmaz'ın, Zekai Aksakallı'nın bilgisi dahilinde, Fırat Alakuş'un emriyle bir faaliyet yapılacağını bildirdiğini öne sürdü.

İzmir'den otobüsle Ankara'ya geldiğini, Tuncer'in yanına geçtiğini belirten Yılmaz, yorgun olduğu için yattığını, akşam saatlerinde Korkmaz'ın telefon etmesi üzerine muhafız alayına gittiklerini kaydetti.

Burada çok sayıda özel kuvvet personeli bulunduğunu ve bu nedenle tatbikatın kapsamlı olduğunu düşündüğünü savunan Yılmaz, teçhizat kuşandıktan sonra Korkmaz'ın, Genelkurmay'a saldırı olacağını, emniyeti takviye ile görevlendirildiklerini söylediğini bildirdi.

Askeri araç gelmeyince 6 sivil araçla Genelkurmay'a gittiklerini belirten Yılmaz, Genelkurmay kavşağında polisin yolu tuttuğunu, bu nedenle gerçek bir saldırı olduğunu düşündüğünü savundu.

Genelkurmay'a girdiklerinde anormal bir durumla karşılaşmadığını öne süren Yılmaz, karargah binasının içinde bir kaç kişinin ellerinin bağlı olduğunu, bunlarla beraber destek kıtalarına gitmelerinin istendiğini, kendilerinin de bu kişileri söylenen yerde bir odaya bırakıp geri döndüklerini söyledi.

Kapalı bir ortamda bulunduğunu, sadece uçak ve helikopter seslerini duyduğunu ileri süren Yılmaz, sabah saatlerinde Murat Korkmaz'ın, "Bir olayın içine çekildik, birazdan emniyet güçleri bizi buradan alacak." dediğini aktardı.

Daha sonra polise teslim olduklarını bildiren Yılmaz, darbe olduğunu hiç anlamadığını iddia etti.

MURAT ALETİRİK

"Cephaneliğin açılmasını emretti"

Olay tarihinde Özel Kuvvetler Komutanlığında üsteğmen rütbesiyle görev yapan sanık Murat Aletirik ise savunmasında darbe girişiminden bir gün önce albay Murat Korkmaz'ın tatbikatta görevli olduğunu söylediğini belirtti.

Korkmaz'ın bu kapsamdaki emirlerini ilgili personele ilettiğini belirten Aletirik, 15 Temmuz'da saat 21.30 civarında bazı arkadaşlarıyla buluşarak muhafız alayına gittiğini söyledi.

Korkmaz'ın emriyle saldırı olduğu gerekçesiyle buradan Genelkurmay'a gittiklerini anlatan Aletirik, karargah binasına girdikten sonra albay Fırat Alakuş'un emrine girdiğini, Alakuş'un da kendisini birliğin emniyetinden sorumlu Albay Cengiz Aydın'ın emrine verdiğini ileri sürdü.

Albay Cengiz Aydın ile destek kıtaları binasının olduğu yere gittiğini, sabaha kadar burada beklediğini savunan Aletirik, Aydın'ın gece boyunca kendisine bağlı unsurlarla emniyeti sağlamak için rutin tedbirler aldığını, kendisine bağlı personele emirler verdiğini, cephaneliğin açılmasını emrettiğini kaydetti.

Astsubaylar ve uzman erbaşların Aydın'a gece boyunca gelişmeleri rapor ettiğini aktaran Aletirik, Aydın'ın yürüttüğü faaliyetlerine hiçbir katkısının olmadığını savundu.

Cengiz Aydın'ın sorgusunda, kendisini kastederek darbeciler tarafından görevlendirilen bir personelle kontrol altında tutulduğunu söylediğini hatırlatan Aletirik, bu suçlamayı kabul etmediğini söyledi.

Sabah silah sesleri kesildikten sonra Murat Korkmaz'ın yanına gittiğini belirten Aletirik, Korkmaz'ın, neler olduğunu tam bilmediğini, farklı olayların içine çekildiklerini ancak yanlış bir şey yapmadıklarını söylediğini aktardı.

Aletirik, daha sonra silahlarını toplu şekilde bir yere bıraktıklarını ve polise teslim olduklarını öne sürdü.

Koruma astsubayı Bülent Aydın'ın şehit edilmesiyle de suçlandığını belirten Aletirik, "Birini öldürmeyi bırakın, silahımı doldurmadım, havaya dahi ateş etmedim. Hiçbir siville de karşılaşmadım." savunmasını yaptı.

METİN GÜMÜŞBURUN

"Partigöç, silah almamızı istedi"

Duruşmada, olay tarihinde Genelkurmay Komutanlığı Personel Başkanlığında Personel Yüzbaşı olarak görev yapan sanık Metin Gümüşburun da savunma yaptı.

Gümüşburun, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü mesai boyunca albay hizmet süresine ilişkin çalışmalara devam ettiğini ve YAŞ gündemine ilişkin proje subaylarıyla yapılan toplantıya katıldığını anlattı.

Toplantıya Personel Plan Yönetim Daire Başkanı Mehmet Partigöç ve General Amiral Şube Müdürü Cemil Turhan'ın katılmadığını vurgulayan Gümüşburun, toplantının örgütün atama listesiyle ilgili olmadığını savundu. Toplantı sürerken Cemil Turhan'ın gelerek, daire personeli dışındakilerin çıkmasını istemesi üzerine toplantıdan ayrıldığını bildiren Gümüşburun, çıktıktan sonra kışla içerisinde bir koşuşturmaca olduğunu fark ettiğini söyledi.

Gümüşburun, koridordayken Mehmet Partigöç'ün geldiğini ve güvenlik zafiyeti olduğunu, saldırı beklendiğini belirterek, silah almalarını istediğini kaydetti.

Bunun üzerine Binbaşı Emre Karslı ile doldur boşalt kısmına gittiklerini, burada silah kalmadığını öğrenince muhafız taburundaki silahlığa hareket ettiklerini öne süren Gümüşburun, buradan zimmetle silah aldıklarını söyledi.

Daha sonra çevre nöbetçilerinin bulunduğu yere gittiklerini, bu sırada silah seslerinin artığını dile getiren Gümüşburun, ellerinde mühimmat olmadığı için bir nöbetçi kulübesindeki cam muhafazayı kırarak, içindeki şarjörleri aldıklarını savundu.

Özel kuvvet personeli olduğunu tahmin ettiği bir askerin silahını doğrultup kendilerini yere yatırdığını öne süren Gümüşburun, bu kişinin "Buranın emniyetini biz alacağız, burayı terk edin." diyerek kendilerini oradan uzaklaştırdığını iddia etti.

Bunun üzerine, güney nizamiyeye hareket ettiklerini, ardından kuzey nizamiyeye döndüklerini anlatan Gümüşburun, bunun bir devriye faaliyeti olmadığı iddiasında bulundu.

Ardından odasına gitmeye çalıştıklarını, bunu başaramayınca Emre Karslı'nın odasına geçmek istediklerini anlatan Gümüşburun, sosyal tesisler girişinin kapalı olması nedeniyle karargah binasından odaya geçtiklerini belirtti.

Sanık Gümüşburun, odada televizyondan olayları öğrendiklerini, Karslı'nın telefonuyla ailesini aradığını ve yaklaşık 3,5 saat burada kaldıklarını savundu.

Çatışma sesleri kesilince silahları teslim etmek için muhafız taburuna gittiklerini, buranın kapalı olduğunu görünce silahları Karslı'nın odasına bıraktıklarını bildiren Gümüşburun, ardından polislere teslim olduklarını söyledi.

Sanık Gümüşburun, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen başta olmak üzere darbe girişimini planlayan, yöneten ve uygulayanlardan şikayetçi olduğunu vurguladı.

"İhtilal Çıkmazı" terfi sistemine ilişkinmiş

Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'in, Partigöç'ün kendilerine neden silah aldırdığını düşündüğünü sorması üzerine Gümüşburun, "Darbe yapılma maksadıyla oraya çıktığı belli, Partigöç'ten de şikayetçiyim." yanıtını verdi.

Gümüşburun'a Genelkurmay kütüphanesinden aldığı ve masasında bulunan "İhtilal Çıkmazı" isimli kitap da soruldu.

Kitabı amirinin emriyle aldığını öne süren Gümüşburun, bu kitabın 73. sayfasını anlatarak, terfi sistemine ilişkin olduğunu savundu.

Duruşmaya öğle arası verildi.

MURAT ENGİN

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki salonda görülen duruşmada, olay tarihinde Genelkurmay Personel Plan Yönetim Daire Başkanlığında yüzbaşı rütbesiyle proje subayı olarak görev yapan sanık Murat Engin savunma yaptı.

Engin, 15 Temmuz'da Yüksek Askeri Şura (YAŞ) provası olduğunu, sicil amiri Mehmet Partigöç'ün emriyle toplantıya katıldığını söyledi.

Şura salonunda 20-25 personel bulunduğunu anlatan Engin, toplantının başında General Amiral Şube Müdürü Albay Cemil Turhan'ın Partigöç'ün toplantıya sonra katılacağını belirterek, salondan ayrıldığını söyledi.

Toplantıda YAŞ hakkında genel bir bilgilendirme yapıldığını, sonrasında TSK personel yönetmeliğinde yapılan değişiklik nedeniyle kadro fazlası albayların durumunun tartışıldığını savunan Engin, yaklaşık 40 dakika sonra Cemil Turhan'ın salonun boşaltılmasını istemesi üzerine dışarı çıktığını belirtti.

Genelkurmay ana karargahından çıkarak çalışma odasına geçtiğini ifade eden Engin, toplantının devam edip etmeyeceğini öğrenmek için odasından çıktığını, iç bahçede bulunduğu sırada güney nizamiyeden silah sesleri geldiğini söyledi.

Bulunduğu yerde, tam teçhizatlı bazı askeri personelin Genelkurmay'a terör saldırısı olduğunu, durumu kontrol altına almak için geldiklerini belirten konuşmalarını duyduğunu öne süren Engin, yaşanan karmaşa nedeniyle bulunduğu binadan yukarı çıktığını ve oradaki bir odada beklediğini savundu.

Bu sırada uçakların alçak uçuş yapmaya başladığını aktaran Engin, cep telefonu olmadığı için kimseden bilgi alamadığını, dahili telefonla da kimseye ulaşamadığını iddia etti.

Bulunduğu yerde, görüntü izleme merkezi bulunduğunu bilmediğini ileri süren Engin, sabaha kadar binadan ayrılmadığını ve 6 kez görüntü izleme merkezine girip çıktığını belirtti.

Olayların sakinleşmesinin ardından odasına geçtiğini ve kalkışmayı burada öğrendiğini savunan Engin, diğer bazı personelle sivil kıyafetlerini giyerek polise teslim olduğunu söyledi.

Sanık Engin, bulunduğu yerde çatışma ve derdest etme gibi olayların yaşanmadığını, darbeye katılmadığını ileri sürdü.

Duruşma, yarına bırakıldı.

16.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ile izleyiciler katıldı.

MURAT ERTAŞ

Duruşmada savunması alınan sanık eski plan subayı yüzbaşı Murat Ertaş, eski albay Doğan Öztürk'ün Genelkurmay Başkanlığına saldırı olabileceğini ve nizamiyelerin takviye edilmesinin istediğini belirtti.

Silah dağıtıldığını ve kendisinin de bir tüfek aldığını anlatan Ertaş, daha sonra nizamiye bölgesine geçtiğini bildirdi.

Ertaş, nizamiyede çevre güvenliğinin sağlanması için destek verdiğini ileri sürdü.

Yaşanan çatışmalar hakkında yeterli bilgisinin olmadığını iddia eden Ertaş, Genelkurmay Başkanlığı önünde vatandaşların toplanmaya başladığını dile getirdi.

Silahıyla ateş etmediğini savunan Ertaş, nizamiyenin kontrol altına alınmasına yönelik bir teşebbüsünün olmadığına ifade etti.

Ertaş, bulunduğu bölgede keskin nişancı atışı olduğunu düşündüğü atışlar nedeniyle tankların bulunduğu bölgeye geçtiğini aktardı.

Genelkurmay Başkanlığına gelen polis ekipleriyle irtibata geçtiğini öne süren Ertaş, darbecilerin teslim alınmaya başlandığı anlarda silahını bıraktığını belirtti.

"Ne olduğunu anlayamadım"

Ertaş, 16 Temmuz 2016'da saat 18.00 sıralarına kadar bulunduğu nizamiye bölgesinden polislere bilgi vererek ayrıldığını ve kaldığı misafirhaneye gittiğini anlattı.

Yaklaşık bir hafta süresince çalışmaya devam ettiğini bildiren Ertaş, daha sonra gözaltına alınarak tutuklandığını belirtti.

Çapraz sorgu sırasında Başbakanlık avukatı Süleyman Ayhan'ın, sorusu üzerine Ertaş, "Çatışma seslerini duydum ancak ne olduğunu anlayamadım. Vatandaşların toplanmaya başlamasıyla, onların sözlü ifadesiyle olayları farklı düşünmeye başladım, o ana kadar terör saldırısı olacağını düşünüyordum." diye konuştu.

"Polisin gelmesini bekledik"

Sanık Ertaş, vatandaşlarla görüştüğünü ve uzak mesafede beklemeleri konusunda uyardığını iddia etti.

Ayhan'ın, "Polislerle neler konuştunuz?" sorusu üzerine Ertaş, "Biz polisin gelmesini bekledik. Bu olaydan kurtulmak kolay değildi. Polisler sabah geldiğinde ilk temas oldu. 'Kontrolü biz alacağız.' dediler biz de kabul ettik. Başka komutanlarım da vardı. Teslim olma işlemlerinin ardından 'Burayı terk edebilir miyiz?' diyerek izin istedik." ifadesini kullandı.

MURAT PEKGÜLER

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyelerinin de aralarında olduğu 221 kişinin yargılandığı "çatı" davasında sanık eski binbaşı Murat Pekgüler'in savunması alındı.

Duruşmada savunması alınan sanık eski binbaşı Pekgüler, darbe girişiminin yapıldığı 15 Temmuz 2016'da Grup Destek Komutanlığında nöbetçi amiri olarak görev yaptığını söyledi.

Suçlamaları kabul etmeyen Pekgüler, FETÖ üyesi olmadığını ileri sürdü.

Güvenlik kamera görüntülerini göstererek savunma yapan Pekgüler, Genelkurmay Başkanlığına gelen Özel Kuvvetler Komutanlığı personelinin saldırı olduğu yönünde bilgiler verdiğini belirtti.

Sanık Pekgüler, Muhafız Tabur Komutanı Osman Tolga Kılıçarslan'ın vurulduğunu duyduğunu söyledi.

Silah alarak nizamiye bölgesine gittiğini kaydeden Pekgüler, emniyetin sağlanması amacıyla hareket ettiğini dile getirdi.

Darbe girişimini öğrendikten sonra Genelkurmay Başkanlığı önüne toplanan vatandaşlarla görüştüğünü anlatan Pekgüler, teşebbüse destek vermediğini savundu.

Vatandaşlara ateş edilmemesi yönünde emir verdiğini iddia eden Pekgüler, Genelkurmay Karargahı'na gelenlerin darbeci olup olmadığını bilmediğini öne sürdü.

Sanık Pekgüler, Özel Kuvvetler Komutanlığı personelini içeri alanın kendisi olmadığını söyledi.

Bir avukatın sorusu üzerine Pekgüler, alarm verilmeden önce sanıklardan eski yarbay Gökhan Eski'nin silah dağıttığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Muhammet Aydın'ın sanığa derdest edilmiş kişileri görüp görmediği sordu. Pekgüler ise derdest edilenleri görmediğini ileri sürdü.

17.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ile izleyiciler katıldı.

MUSTAFA ÖZSOY

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanık eski Korgeneral Mustafa Özsoy'un çapraz sorgusu yapıldı.

Sanıklardan eski Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker, Özsoy'a "Aynı dönemde aynı kampa planlı tatilim olduğunu biliyor muydunuz?" şeklindeki sorusuna, "Bilmiyorum" yanıtını verdi.

Kırker'in, askeri hattan neden aramasını istediğini sorması üzerine de Özsoy, durumun böyle olmadığını, savunmasında buna cevap verdiğini bildirdi. Özsoy, Kırker'in, "Koskoca korgeneralsiniz, bir tuğgeneralin telefonuyla neden Ankara'ya geliyorsunuz? Sıralı amirlerinizi aramak aklınıza gelmedi mi?" şeklindeki sorusu üzerine de sadece bir tuğgeneralin aramasıyla gitmediğini, başka aramalar da olduğunu, Ankara'ya şüphe üzerine geldiğini tekrarladı.

Özsoy, "Sana cevap vermiyorum, sen hainsin, beni tuzağa düşürdünüz." dedi.

Özsoy'un "Ne yaşadığımızı Allah biliyor." ifadesi üzerine Kırker de "Evet biliyor." karşılığını verdi. İki sanığın, "Öbür dünyada hesaplaşırız." şeklindeki karşılıklı söylemleri üzerine de Mahkeme Başkanı Oğuz Dik araya girerek, "Durun, önce bu dünyada hesaplaşın." ifadesini kullandı.

Bu tartışma sonrasında sanık Özsoy, Mahkeme Başkanı Dik'in uyarısı üzerine yerine oturdu.

Tatbikata katılmak için gitmiş

Özsoy'un ardından Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli sanık eski Teğmen Mustafa Demir savunma yaptı.

15 Temmuz'da öğleden sonra izinli olduğu için düğün hazırlıklarına devam ettiğini, akşam saatlerinde Dikmen'de kiralık ev baktığını anlatan Demir, bu sırada Murat Üsteğmen'in arayıp tatbikat olacağını, gelmesini söylediğini ifade etti.

Demir, 21.30 civarında tatbikat için Muhafız Alayı'na giriş yaptığını belirterek, Genelkurmay Başkanlığının güvenliği için takviye olarak gideceğini öğrendiğini söyledi.

Genelkurmaya doğru yola çıktıklarını ancak yolda polislerce durdurulduklarını anlatan Demir, Albay Murat Korkmaz'ın polislerle 15-20 dakika görüşmesinin ardından Genelkurmaya gittiklerini bildirdi.

Demir, Genelkurmaya 00.20 civarında giriş yaptıklarını ve Murat Albay tarafından TÜİK'e bakan tarafta görevlendirildiğini ifade ederek, silah ve uçak seslerini burada beklerken duyduğunu söyledi.

Murat Korkmaz'ın, sabah saatlerinde karışık bir durum oluştuğunu ve gösterilen bir odaya silahlarını bırakmalarını söylediğini belirten Demir, hiçbir kanunsuz eylemde bulunmadığını, darbe girişimine karışmadığını, silah ve teçhizatlarını bırakıp polislere teslim olduğunu bildirdi.

FETÖ ile bir bağı bulunmadığını savunarak suçlamaları kabul etmeyen Demir, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

MUSTAFA DUYGULU

Mesajları gönderememiş

General Amiral Proje Subayı olarak Genelkurmay Personel Başkanlığında görevli sanık eski Binbaşı Mustafa Duygulu da savunmasında suçlamaları reddetti.

Duygulu, yaş provasının yapılmasının ardından General Amiral Şube Müdürü Albay Cemil Turhan'ın bir CD verip mesajları bağlı birliklere muhabere merkezinden göndermesini istediğini belirtti.

Muhabere merkezinde operatör olmadığı için CD'deki mesajları gönderemediğini iddia eden Duygulu, mesajların içeriği hakkında da bir bilgisi bulunmadığını savundu.

Darbe mesajları çekildiği saatlerde mesajın çekildiği mekanda bulunmadığını, 3 kez muhabere merkezine gitmesine rağmen mesajları yollatamadığını iddia eden Duygulu, darbe girişimin şubeye gittiğinde öğrendiğini ileri sürdü.

Duygulu, 06.30'da çıkmak istediğini ancak tehlikeli olmasından dolayı bundan vazgeçtiğini öne sürerek, ortalık sakinleşinceye kadar şubede bekleyip, birilerinin çıktığını televizyondan izlediklerinde polise teslim olduklarını söyledi.

Suç teşkil eden bir fiili bulunmadığını savunan Duygulu, tahliye talebinde bulundu.

Sabaha kadar binada beklemiş

Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli eski Astsubay Mustafa Kocaaslan da koruma ve güvenlik tatbikatı olduğu söylenerek göreve çağrıldığını, tatbikat için Muhafız Alayı'na gittikten sonra Albay Murat Korkmaz Genelkurmay Başkanlığına terör saldırısı beklentisi bulunduğunu söylediğini iddia etti.

Korkmaz'ın buranın güvenliğini alacaklarını söylemelerinin ardından Genelkurmaya şahsi araçlarıyla gittiklerini belirten Kocaaslan, bahçede bekleyen Albay Fırat Alakuş'un, Üsteğmen Vahit Güllü ile bina önündeki elleri bantlanmış kişileri destek kıtaları binasına götürmelerini emrettiğini bildirdi.

Kocaalan, sabaha kadar bu binada beklediğini, sabah saatlerinde Albay Korkmaz'ın gelerek Emniyet güçlerinin kendilerini alacağını ilettiğini söyledi.

Darbe girişiminin içinde yer almadığını, amirlerine güvenerek hareket ettiğini, kimseye silah doğrultmadığını ve ateş etmediğini savunan Kocaaslan, tahliye talebinde bulundu.

MUSTAFA MENGİ

"Bir ölü var, onu dışarı çıkar"

Sanık eski Uzman Çavuş Mustafa Mengi ise 15 Temmuz 16.00'da nöbet yeri olan Genelkurmay Başkanlığı 4 No'lu personel girişinde görev aldığını, nöbetçi subayın kendisini buradan götürdüğünü, saat 00.30 civarında darbe girişimini öğrendiğini söyledi.

Mengi, 01.30 sıralarında görüntü izleme merkezine çağrıldığını, saat 02.30 civarında da karargaha sivillerin girdiğini dile getirdi.

"Manga komutanım silahlığın kilidini kırdı. Kendisi silah aldı, bana da silah verdi." diyen Mengi, Uzman Çavuş Mahmut Doğan Bilir ile silahlığa gidip silah aldıklarını, ardından da MEBS katındaki vatandaşları çıkarmak için telkinde bulunduklarını öne sürdü.

Mengi, bu sırada Tuğamiral Sinan Sürer ile gelen ve isminin Abdurrahim olan binbaşının duraksamadan ateş ettiğini ve bir kişiyi ayağından vurduğunu ifade ederek, "Vatandaşlar kaçışmaya başladı. Abdurrahim Binbaşı peşlerinden gitti. Korktum ve merdivenlerin başına oturdum. Bu sırada Sinan Sürer küfürler ediyordu." diye konuştu.

Daha sonra yanına gelen özel kuvvet askerlerinin iyi olup olmadığını sorduğunu ve ardından "Bir ölü var, onu dışarı çıkar." dediklerini öne süren Mengi, kattayken yerde öldürülmüş bir vatandaşı gördüğünü söyledi. Onu çıkarmak için biraz uğraştığını ancak kimse yardım etmeyince bıraktığını öne süren Mengi, ardından da görüntü izleme merkezine döndüğünü ifade etti.

Mengi, izleme merkezinde de ekrandan 4-5 kişilik özel kuvvetler personelinin Tümgeneral Baki Kavun'u el ve gözleri bağlı şekilde gördüğünü belirterek, bir süre sonra Binbaşı Gökhan Eski'nin de geldiğini dile getirdi.

Eski'nin, komuta katının güvenliğini almaları gerektiğini belirtmesinin ardından protokol şube odalarından birine girdiğini anlatan Mengi, burada masanın altına saklanmış genç bir vatandaş gördüğünü söyledi.

Mengi, kendisini üniversite öğrencisi olarak tanıtan gencin "ateş etme" dediğini belirterek, "Korkma, senin dışarı çıkmana yardımcı olacağım." diyerek kışla dışına çıkarılması için karargah personeline teslim ettiğini savundu.

"Silahımı hiç ateşlemedim. Hiç kimseyi öldürmedim. Örgüt üyesi değilim. Tüm suçlamaları reddediyorum." diyen Mengi, tahliye talebinde bulundu.

MUSTAFA TEMİR

Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli sanık eski Teğmen Mustafa Temir'in de savunma yaptığı duruşma, pazartesi gününe ertelendi.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-03 Mart (2017) 'Ankara 221 sanık Darbe Ana (Çatı) Yapılanması' davası

(19 Kasım 2017, 15:52)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=11740    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.452.970