Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Abant İzzet Baysal Üniversitesi'ndeki (AİBÜ) yapılanması soruşturması kapsamında haklarında dava açılan 10'u firari, 22'si tutuklu 77 akademisyenin yargılanmasına devam edildi.
09.12.2017 13:24 Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Abant İzzet Baysal Üniversitesi'ndeki (AİBÜ) yapılanması soruşturması kapsamında haklarında dava açılan 10'u firari, 22'si tutuklu 77 akademisyenin yargılanmasına devam edildi.
04.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nce belediyenin nikah salonunda yapılan duruşmada, tutuklu, tutuksuz bazı sanıklar ile eski AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun ve eski Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Bahar hazır bulundu.
Sanıklar, geçtiğimiz duruşmada cumhuriyet savcısının mahkemeye sunduğu mütalaasına karşı son savunmalarını yapmaya başladı.
Tutuklu sanık Fatih Demircioğlu, 15 Temmuz darbe girişimini lanetledi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Seyfi Han, tüm FETÖ/PDY sanıklarının sözlerine '15 Temmuz Darbe Girişimini lanetliyoruz' şeklinde başladığını hatırlatarak, 'Artık, '15 Temmuz darbe girişimin lanetliyorum' diye bir jargon oluştu. Neden Fetullah Gülen'i ve onun yapılanmasını değil de sadece darbe girişimini lanetliyorsunuz?' dedi.
Demircioğlu, mahkeme başkanının bu sözü üzerine, darbe girişimini lanetleyerek bu yapıyı ve ona destek olanları da lanetlediğini belirtti.
Sözlerini, kendisi hakkında beyan veren bazı tanıkların başka FETÖ dosyaları kapsamında sanık ya da tutuklu olduğunu ifade ederek sürdüren Demircioğlu, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Tutuklu sanık Hakan Şakar ise iradesini bir örgüte ya da bir gruba vermediğini savunarak, 'Bu örgütün hiçbir zaman üyesi olmadım. Aleyhime beyanda bulunan bazı kişilerin akademik ortamda sıkça bulunan, çekememeden hakkımda beyanda bulunduğunu düşünüyorum. Zira birçoğu beni rakipleri olarak görüyordu.' ifadelerini kullandı.
Eski rektör Hayri Coşkun da hakkındaki terör örgütüne yardım suçlamasının, savcılık mütalaasında 'terör örgütü üyeliği' olarak değiştirildiğine dikkati çekerek, kendisinin terör örgütüne üye olmak ve ona yardım etmek gibi bir eylemde bulunmadığını ileri sürdü.
Rektörlüğü döneminde üniversitede FETÖ/PDY üyelerinin kadrolara yerleştirildiği gerekçesi ile örgüte yardımda bulunmaktan suçlandığını kaydeden Coşkun, 'Burada bulunan sanıklara bakıldığında kadrolaşmanın sadece 2 fakültede yaşandığını görüyoruz. Bunun da fakülte dekanlarından kaynaklandığını önceki savunmamda belirtmiştim. Bu dekanların da örgüt üyeliğinden soruşturma geçirdiğini öğrendim.' dedi.
Coşkun, Tıp ve Diş Hekimliği fakültelerinin dışındaki diğer fakülteler ve birimlerde kadrolaşmanın olmadığının görüldüğünü dile getirerek, şunları söyledi:
'Benim kadrolaşma gibi bir niyetim olsa tüm birimlerde kadrolaşma yapardım. Ama bakıldığında diğer hiçbir fakültede böyle bir yapılanma yok. Aynı zamanda ben 17 Aralık'tan itibaren birçok örgüt üyesi halkında işlem yapıp YÖK ve savcılığa şikayetlerde bulundum. 15 Temmuz'dan sonra da 82 kişi hakkında işlem yaptım. Artık onuruma ve şerefime daha fazla zarar verilmeden karar verilmesini istiyorum ve beraatımı talep ediyorum.'
Duruşmaya diğer sanıkların da savunmalarını yapması için 7 Aralık Perşembe gününe kadar ara verildi.
Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, tutuksuz sanıklar B.Y.E, B.S.V, İ.A, M.A.A. ve R.B'nin beraatını istemişti.
Tutuksuz sanıklar İ.T, M.F.Ö. ve T.Ö'nün 'terör örgütü üyeliği' suçlamasıyla 7 yıl 6 aydan on beşer yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmalarını isteyen cumhuriyet savcısı, eski rektör Coşkun ve yardımcısı Bahar'ın da aralarında bulunduğu 59 sanık hakkında, 'terör örgütü üyeliği' suçundan, 7 yıl 6 aydan on beşer yıla kadar hapis cezası talep etmiş, tutuksuz sanık H.Ç'nin eşi Z.Ç. hakkında başsavcılıkça suç duyurusunda bulunulmasını istemişti.
07.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nce belediyenin nikah salonunda yapılan duruşmada, tutuklu, tutuksuz bazı sanıklar ile eski AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun ve eski Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Bahar hazır bulundu.
Duruşma, sanıkların, cumhuriyet savcısının mahkemeye sunduğu mütalaasına karşı son savunmalarını yapması ile devam etti.
Son savunmasını yapan tutulu sanık Şükrü Kılıç, yazılı savunmasını avukatı aracılığı ile mahkeme heyetine sunduğunu ifade ederek, hakkındaki suçlamaları reddetti.
ByLock kullandığı iddiasını hatırlatan Kılıç, 'Hem iddianamede hem de savcının mütalaasında ByLock iddiası geçiyor. İddianamede, ByLock iddiasının üniversite tarafından hazırlanan araştırma komisyonunun raporunda geçtiği belirtiliyor. Üniversite tarafından hazırlanan raporda da bu iddianın iddianamede geçtiği belirtiliyor. Ben aynı suçlamanın iki tarafta da yapılmasını doğru bulmuyorum.' ifadesini kullandı.
Kılıç, ByLock kullandığı iddialarını kabul etmeyerek, 'BTK'dan gönderilen rapora göre ben Bylock'a çok yoğun olan derslerim esnasında giriş yapmışım. Bu mümkün değildir. Bunun dışında lehime kullanılacak konulara iddianamede değinilmemiş. Çocuklarımı örgütün okullarına göndermediğim, aleyhime tanık beyanı olmaması ve Bank Asya hesabımda hareketlilik olmaması iddianamede yer almamış. Ben suçsuzum beraatımı talep ediyorum.' şeklinde savunma yaptı.
Tutuksuz sanık T.Ö. de son savunmasını yaptı.
Mahkeme başkanı, ifadesinde 17-25 Aralık döneminden sonra örgütle bağlarını kopardığını söyleyen T.Ö'ye neden ByLock kullandığını sordu.
T.Ö. ise bu programı hiçbir zaman kullanmadığını ileri sürerek, 'Ben bunu yanlışlıkla yüklediğimi düşünüyorum. Hatta yüklediğimi bile hatırlamıyorum. Muhtemelen başka bir programı yüklediğim sırada bunu da yüklemiş olabilirim. BTK raporunda da bununla ilgili bir tespit yoktur. Ben programın indirildiği söylenen Google ile de bu konu hakkında yazıştım. Onlar programın indirildiğini ancak kullanılmadan silindiğini belirtiyor. Ben bunu talimatla indirmiş olsam en azından içine girip nasıl bir şey olduğuna bakardım.' diye konuştu.
Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarını yapmaları için duruşmaya yarına kadar ara verdi.
08.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nce belediyenin nikah salonunda yapılan duruşmada, bazı tutuklu sanıklar ile aralarında eski AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun ve eski Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Bahar'ın olduğu tutuksuz sanıklar hazır bulundu.
Duruşma, sanıkların, cumhuriyet savcısının mahkemeye sunduğu mütalaasına karşı son savunmalarını yapması ile devam etti.
Son savunmasını yapan tutuksuz sanık Ü.Y.T, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Hakkındaki suçlamaya gerekçe olarak gösterilen delillerden biri olan dijital veri incelemesi esnasında Fetullah Gülen'in vaaz videosunun bulunduğu iddiasının doğru olduğunu kabul eden Ü.Y.T, 'Tespit edilen video 2009-2010 yıllarında kullandığım 250 GB'lık bir harici bellek içinde 'abilerim' isimli bir klasörde bulunmuş. Sadece bir adet video tespit edilmiştir. O da 7 dakika civarındadır. Aynı klasör içinde bir sürü video bulunmaktadır. Eski bir dosya ve eski bir bellek içinde bulunan bir dosya nedeniyle suçlanıyorum. Bu tam tersine lehime kullanılması gereken bir olay. Bu cemaate mensup hiç kimse Fetullah Gülen'e 'abi' diye hitap etmez 'Hocaefendi' diye hitap eder. Benim meşveret cemaati üyesi biri olarak bunlarla hiçbir ilgim yoktur.' şeklinde konuştu.
Tutuklu sanık Yusuf Ziya Akpınar ise hem ilk iddianameye hem de savcılık mütalaasına katılmadığını ifade ederek, kendisinin terör örgütü üyesi olmadığını ve hiçbir örgütün hiyerarşik yapısı içinde bulunmadığı gibi organik bir bağının da olmadığını ileri sürdü.
Hakkında dinlenen 13 tanığın da kendisinin hiçbir örgütle bağı olduğuna ilişkin beyanda bulunmadığını aktaran Akpınar, suçsuz olduğunu savundu.
Akpınar, hakkında yapılan ByLock tespitinin de yanlış olduğunu iddia etti.
Sanıkların son savunmalarını yapmasının ardından mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan S.S.A. ile H.T'nin yurt dışı çıkış yasağıyla tahliyesine hükmederek, sanıkların son sözlerini söylemesi ve karar verilmesi için duruşmayı 22 Aralık Cuma gününe erteledi.
İDDİANAME
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan ve Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen 72 sayfalık iddianamede, firari sanıklar Mehmet Yazıcı ve Kenan Gümüştekin'in, 'silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçundan, 15 yıldan 22 yıl altışar aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
İddianamede ayrıca 10'u firari, 77 sanık hakkında ise 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan, 7 yıl 6 aydan on beşer yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Paralel yapı-27 Mart (2017) 'Bolu 77 sanık Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Yapılanması' davası
(09 Aralık 2017, 13:24)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: