Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) gizli haberleşme programı olan ByLock'u kullandıkları iddiası ile haklarında 'terör örgütü üyesi olma' suçlamasıyla dava açılan 3'ü firari 11'i tutuklu 20 sanığın yargılanmasına başlandı.
16.12.2017 11:56 Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) gizli haberleşme programı olan ByLock'u kullandıkları iddiası ile haklarında 'terör örgütü üyesi olma' suçlamasıyla dava açılan 3'ü firari 11'i tutuklu 20 sanığın yargılanmasına başlandı.
12.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nce belediyenin nikah salonunda yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklardan İbrahim Baygın ve Kemal Arkut bulundukları cezaevlerinden SEGBİS vasıtasıyla katılırken, diğer tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları salonda hazır bulundu.
Duruşmaya, sanıkların savunmalarıyla devam edildi.
Tutuklu sanık Baygın, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, öğrencilik yıllarında yaşadığı birtakım yoksunluklar nedeniyle öğrencilere burs vermeye, öğrenci çalışmaları yapmaya başladığını söyledi.
Bu kapsamda dernek kurduğunu anlatan Baygın, 'Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Öğrencilere yer sağlanması ve uygun şartlarda eğitimlerini sürdürmeleri gayesiyle cemaat olarak bilinen yapıya da yardımda bulundum. Fakat 17-25 Aralık sonrası malum yapıyla arama mesafe koydum. Ben her işimi gözler önünde yaptım. Tedbir uygulamadım.' diye konuştu.
Baygın, örgüte iltisaklı olan Kardelen Eğitim AŞ'nin, topluma hizmet etmek ve öğrenci çalışmaları yapmak için kurulduğunu ileri sürerek, örgüt ile siyasi iradenin ayrıştığı tarihte şirketin tasfiyesine karar verdiklerini iddia etti.
Tutuklu sanık Arkut da hakkındaki suçlamaları reddetti. Hayatı boyunca eğitim faaliyetlerine yardım etmeye çalıştığını belirten Arkut, 'Bunun için Kardelen AŞ'yi arkadaşlarımla birlikte kurdum. Toplumun sorunlarına ilgisiz kalmak istemedim. Eğitime katkıda bulunmak dışında bir amaç taşımadık. 17-25 Aralık'tan sonra şirketten ayrılmak istediğimi ifade ettim. Ancak şirketi devredecek birini bulamadık.' ifadesini kullandı.
Kardelen Eğitim AŞ'de muhasebeci olarak çalışan tutuklu sanık Mustafa Demirağ ise şirkette çalışma sebebinin ihtiyacını karşılamak olduğunu savundu.
Gerede'den Şubat 2016'da ayrıldıktan sonra İstanbul'daki FEM dershanesinde çalışmaya başladığını aktaran sanığa mahkeme başkanı, emniyet ve savcılıktaki ifadesinde, 'Yapı dışından biriyle evlenmem nedeniyle sıkıntı çıkardılar. Eşim bunlara karşı ön yargılıydı. Sohbetlere gitmemde sorun yarattı. Bu nedenle ara ara toplantılara katılıyordum.' şeklindeki ifadeleri hatırlatarak, şimdi neden bunları söylemediğini sordu.
Emniyet ve savcılıktaki ifadelerini kabul etmediğini söyleyen Demirağ, 'Önceki ifademde sıkıntı çıkardılar, cümlemin bu şekilde anlaşılmasını isterim. Eşimin sohbetlere gitmeme engel olduğuna yönelik beyanım olmadı. Kastım iş yerindeki toplantılara gitmemi istemediği şeklinde beyanda bulunmaktı.' şeklinde konuştu.
Demirağ, emniyetteki ifadesinde, cemaat imamı olarak hiyerarşik sıralamanın en üstünde Yunus Gürsoy'u belirttiğini de kabul etmeyerek, 'Ben bunu şirketle alakalı söyledim. Cemaat yapılanması için demedim. Şirkette genel sekreter Yunus Gürsoy'du. Daha sonra onun yerine Yavuz Şen geldi dedim.' ifadelerini kullandı.
Duruşmaya diğer sanıkların dinlenmesi için yarına kadar ara verildi.
13.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nce belediyenin nikah salonunda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.
Kimlik tespiti ve iddianame özetinin okunmasının ardından, sanıklar savunma yapmaya başladı.
Tutuksuz sanık M.S, Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde (AİBÜ) araştırma görevlisiyken açığa alındığını belirterek, hakkındaki iddiaları ve suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
FETÖ ile hiçbir şekilde bağlantısı bulunmadığını öne süren M.S, '15 Temmuz'dan sonra hakkımda ByLock kullandığım iddiası ortaya atıldı. Bu nedenle açığa alındım. Kurum araştırmam henüz çıktığı için halen açıktayım ancak ben adı geçen programı hiçbir şekilde kullanmadım.' dedi.
ByLock'a 56 defa erişim sağlandığı iddia edilen tutuklu sanık S.A. ise hayatının hiçbir döneminde bu örgütle bir bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek, 'AİBÜ'de ders verdiğim öğrencilerim bu hususta dinlenebilir. Benim örgütle bağlantıma ilişkin bir delil bulunamayacağı kanaatindeyim. İddianamede yalnızca ByLock bulunduğu gerekçe gösterilmiştir. Ben bu programı indirip kullanmadım. Tespitte teknik bir hata olduğunu düşünüyorum.' diye konuştu.
Örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmeyen sanık S.A, çocukları ve ailesinin mağdur olduğu aktararak, tahliyesini talep etti.
Örgüte bağlı yurtlarda müdürlük yaptığı iddiasıyla hakkında dava açılan tutuksuz sanık M.B. de savunmasında, AİBÜ Sınıf Öğretmenliği Bölümü'nü kazanarak Bolu'ya geldiğini anlatarak, 'Kayıt için geldiğimde birçok yurdun broşürlerinin dağıtıldığını gördüm. Kalacak yerim olmadığı için örgüte ait Muradiye yurdunu gidip gördüm. Kalabileceğimi düşünerek görüştüm ve 2 ay kadar orada kaldım. Daha sonra okuldan iki arkadaşla ev tutarak ayrıldım. Üniversiteden mezun olunca Bolu'da iş aramaya başladım. KPSS'yi kazanamamıştım. Fehime Daylan Kız Öğrenci Yurduna başvurdum. Burada önce müdür yardımcısı, ardından müdür olarak çalıştım.' diye konuştu.
Aynı davada tutuklu yargılanan Gökhan B. ile 2014 yılının ekim ayında evlendiğini anlatan M.B, 'Devletime ve milletime zarar getirecek hiçbir faaliyette bulunmadım. Bu yüzden hakkımdaki örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmiyorum.' iddiasında bulundu.
Sanık M.B'nin ağlayarak ısrarla hiçbir şey yapmadığını söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Seyfi Han, 'PKK'nın Bekaa kampı neyse ya da diğer terör örgütlerinin kampları neyse bu okul ve yurtlar da Fetullah Gülen terör örgütünün kamplarıdır ve siz tam da bu kamplarda çalışmış durumdasınız. 'Benim ilgim yok' diyorsunuz ama bu okul ve yurtlar, terör örgütü üyesi yetiştirme merkezi gibiydi.' ifadelerini kullandı.
Sanıkların savunmalarının tamamlanmasının ardından, cumhuriyet savcısı tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan E.S, S.A, T.Y. ve Y.Y'nin yurtdışına çıkış yasağı şartı ile tahliyelerine, diğer 7 sanığın ise tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen 35 sayfalık iddianamede, firari durumda olan Haris Dikici, Murat Torlakoğlu ve Zeynep Hazar ile birlikte 11'i tutuklu toplam 20 sanık hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasıyla 7 yıl altışar aydan on beşer yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
(16 Aralık 2017, 11:56)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: