Tam
EskidenYeniye
 

Kara Havacılık Darbe davası

Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Önceki haber title=Sonraki haber

30.12.2017 19:12 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 sanığın yargılanmasına devam edildi.

25.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumlarındaki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, eski kara pilot binbaşı Gökhan Çiçek iddianamede geçen hakkındaki tüm suçlamaları reddederek savunmasına başladı.

Olay tarihinde Kara Havacılık Komutanlığı Bakım Taburu'nda bölük komutanı olduğunu dile getiren Çiçek, kendisinin ve personelinin 15 Temmuz öncesinde darbe girişimine yönelik herhangi bir hazırlığı olmadığını savundu.

İddianamedeki 15 Temmuz gecesi nöbetçi olmamasına rağmen, nöbetini değiştirerek kışlada kaldığı ve kışladaki darbe girişimi toplantılarına katıldığı yönündeki isnatları kabul etmediğini belirten Çiçek, "O gün normalde binbaşı Sonay Güler nöbetçiydi. Bakım komutanı albay Muzaffer Kartopu'nun emriyle nöbetim değişmiştir." ifadelerini kullandı.

Akşam saatlerinde eski tuğgeneral Ünsal Coşkun'un saat 21.00'den sonra uçuş hattına takviye amaçlı bir nöbetçi askeri kuleye göndermesini emrettiğini ileri süren Çiçek, "Ünsal paşa sabaha kadar bir nöbetçinin kulede durmasını emretti. Ben de herhangi bir terör saldırısına karşı olduğunu düşündüm." diye konuştu.

Gecenin ilerleyen saatlerinde bakım komutanın uçuş hattında bulunan Skorsky helikopterleri sabotaj olabileceğinden yedek meydana tahliye etmelerini emrettiğini savunan Çiçek, "Taburda koşturmaca olduğunu görünce durumun ciddi olduğunu sandım. Bir Skorsky helikopterine bindim. Temelli'deki yedek meydan olan Ulucan meydanına gideceğimi zannederken Akıncı'ya gittik. Birinci pilot kurmay yarbay Mehmet Demirhisar'dı. Ben de ikinci pilottum." dedi.

Akıncı Üssü'ne gidene kadar havada herhangi bir hareketliliğe şahit olmadığını iddia eden Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Akıncı'ya inince helikopteri park ettik. Helikopterlerin ekip komutanı albay Uğur Kapan hepimizi bir araya topladı. Orada direktifler vermeye başladı. Daha sonra F16'lar kalkmaya başladı. Uçuş ekipleri oluşturmaya başladı. Sonra bir binaya geçtik. Orada televizyondan darbe teşebbüsünü öğrendim. Sabah olduğunda F16 uçakları üssü bombaladı. Bizim üzerimize dalış yaptılar. Ateş açıldı. Daha sonra bende meydandan araziye doğru kaçtım ve üsten ayrıldım."

FETÖ üyesi olduğuna dair tanık beyanlarını reddetti

Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Çiçek, Akıncı Hava Üssü davasında yargılanan "kurmay subaylar abisi" olduğu iddia edilen Anafartalar Koleji sahibi Hakan Çiçek'in öz ağabeyi olduğunu bunun dışında aralarında örgütsel bir bağ bulunmadığını savundu.

Çiçek, hakkında örgüt üyesi olduğu, akrabalarının bir kısmının FETÖ elebaşının yakın korumalığını yaptığı ve örgüt evlerinde kaldığı yönündeki tanık ifadelerini de reddetti.

Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'in, "Ağabeyin üsse sosyal etkinlik için geldiğini söylüyor. Sende o saatlerde oradasın. Gördün mü hiç ağabeyini orada? sorusunu "Ben rastgele bir helikoptere binip gittim oraya. Akıncı Üssü çok büyük bir üs. Görmedim abimi. Cezası varsa yargılansın çeksin. Ayrıca abime "kurmayların abisi" denmesini de kabul etmiyorum. Ben kurmay değilim. Böyle bir menfaati abi kardeşinden ayırır mı?" şeklinde cevapladı.

Başkan Dik'in "Sence bu darbeyi kim yaptı?" sorusuna ise Çiçek, "Bilgi sahibi değilim. Birilerini suçlamak yoruma girer." diye cevap verdi.

İddianamede, Gökhan Çiçek'in, 13 Temmuz'da "tazeleme uçuşu" adı altında keşif uçuşu yaptığı, darbe girişimi gecesi bazı şüphelilerle "biksi" kapı makineli tüfeği ve mühimmat bulunan önceden tüm bakımları yapılmış ve uçuşa hazır şekilde bekletilen Skorksy tipi helikoptere binip ve Akıncı Hava Üssüne "yurtta sulh" parolasını kullanarak indikleri bilgisine yer veriliyor.

Duruşmada eski yüzbaşı Nuri Osmancıoğlu, söz konusu tarihte H-1 Helikopter Bakım Takım Komutanı olarak görev yaptığını anlattı.

Mesaisinin ardından arkadaşlarıyla yemekte olduğu sırada tabur nöbetçi subayının araması üzerine birliğine gittiğini ileri süren Osmancıoğlu, birinci sicil amiri tabur komutanı yarbay Murat Bolat'ın kendisine "Tuğgeneral Ünsal Coşkun beni aradı. Darbe girişiminde bulunan birileri var, bunlara karşı tedbir maksatlı helikopterleri güvenli bir yere sevk ettirdik." dediğini iddia etti.

Osmancıoğlu, bunun üzerine komutanına ne yapacağını sorduğunu, Bolat'ın da "Elindeki faal UH- 1 helikopterlerini tespit et, güvenli yere sevk edebiliriz. Uçuşa hazır ol." şeklinde emir verdiğini savundu.

İlerleyen saatlerde televizyondan, helikopterlerin sağa sola rastgele ateş ettiği görüntülerini izleyince kendisinin darbeye engel olmak için değil de darbeye dahil edilmek için çağrıldığını düşündüğünü ifade eden Osmancıoğlu, "O andan itibaren kandırıldığımı düşündüm. Arkadaşlarla birlikte 02.00 sıralarında nizamiyeden kaçtık." diye konuştu.

Sabaha karşı Oran lojmanlarındaki evine girdiği sırada gözaltına alındığını o günden beri tutuklu olduğunu ifade eden Osmancıoğlu, tahliye talebinde bulundu.

"Helikoptere ateş emrini verdi"

Sanık eski teğmen Osman Teke de darbe girişiminin yaşandığı gün bölük komutanı yüzbaşı Emre Erkan'ın tüm teğmenleri yemekhanede topladığını, tabur komutanının saat 21.00'de içtimaya geleceğini belirterek herkesin hazır olmasını emrettiğini iddia etti.

Teke, tabur komutanı Yasin Candemir'in emriyle depoya inip silah aldıklarını, deponun önünde bekleyen bir rütbelinin teğmenlere mühimmat dağıttığını, ardından ikişerli gruplar halinde rastgele nizamiyelerde görevlendirildiklerini öne sürdü.

Bulunduğu bölgeden helikopterlerin inip kalktığını gördüğünü ve akabinde kuleye gittiğini ifade eden Teke, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Teğmenler olarak bir terör saldırısının olduğunu düşünmeye başladık. Sabaha karşı silah sesleri yoğunlaştı. Albay Oğuz Yalçın telsizden helikoptere ateş emri verdi. Bunun üzerine helikopter jandarma aracının çevresine püskürtme amaçlı ateş etmeye başladı. Biz ne olduğunu anlayamadık. Korku ve panik içinde hemen kimimiz kulede kimimiz merdivenlerde siper aldık kendimizi korumaya çalıştık. "

Sabahın erken saatlerinde kulenin arka kapısından çıkarak helikoptere binip Akıncı Üssü'ne gittiğini aktaran Teke, Akıncı üssünde, okul komutanı tuğgeneral Ünsal Coşkun'un helikopterle geldiğini gördüğünü, yaşadığı olayları düşününce bunun bir darbe girişimi olduğunu anladığını ve tel örgülerden atlayıp Akıncı'dan kaçtığını söyledi.

Duruşmaya sanık savunmalarıyla devam ediliyor.
 
26.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları'ndaki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada olay tarihinde üsteğmen olarak görev yapan Ömer Derelioğlu, Ankara Kara Havacılık Komutanlığında kara pilot olarak görev yaptığını, olay günü vardiya nöbetçi subayı olarak kışlada bulunduğunu anlattı.

Derelioğlu, rutin mesaisine devam ettiği sırada taarruz helikopter hangarında Bakım Taburu Komutan yardımcısı Binbaşı Ersel Ersoy ve harekat subayı Binbaşı Suat Akyaz'ın olduğu ortamda tabur komutanı Yarbay Murat Bolat'ın hangarda bulanan bütün helikopterlerin, AKKA (üye ülkelerin birbirlerinin silah ve araçlarının sayım müsaadesini sağlayan uluslararası anlaşma) denetlemesi çerçevesinde dışarı çıkartılmasını emrettiğini iddia etti.

Kısa süre sonra Albay Oğuz Yalçın'ın askeri araçla telaşlı şekilde kışlaya geldiğini, ardından Bolat'ın kendisini yanına çağırarak "seferberlik" ilan edildiğini söylediğini ileri süren Derelioğlu, "Odada otururken Yarbay Murat Bolat, seferberlik emirlerine harfiyen uyacağımızı, okul komutanı Ünsal Coşkun'un emri olduğunu söyledi. Sonra yüksek sesle 'Emre itaatsizlik edenler, cezalandırılacak haberiniz olsun' dedi." ifadelerini kullandı.

İlerleyen saatlerde, kuleden arandığını, arayan kişinin meydanda bulunan helikopterlerin motor çalıştırdıklarını ilettiğini aktaran Derelioğlu, "'Ne diyorsun sen?' deyip hemen pencereden helikopter pistini kontrol ettim. Skorsky tipi helikopterlerin motor sesini duydum. Hemen Kara Havacılık Harekat Merkezini aradım. Kara Havacılık Komutanlığı Harekat Subayı Kurmay Binbaşı Okan Kocakurt, 'Bizim haberimiz var, sen bir şeye karışma' dedi." şeklinde konuştu.

Darbe girişimini anladığı andan itibaren kışlada bu kalkışmaya katılanların hiçbir emrini yerine getirmediğini iddia eden Derelioğlu, "Helikopterle uçuş yapan Yarbay Murat Karakaş'ın aprondaki konuşmalarını dinledim. Karakaş gülerek, 'Toma'ya ateş açarken sivilleri de vurdum' dedi." ifadesini kullandı.

Derelioğlu, FETÖ üyesi olmadığını, darbe girişimine katılmadığını beyan ederek tahliye talebinde bulundu.

Sanık Ömer Faruk Türkmen de Kara Havacılık Komutanlığında teğmen olarak görev yaptığını, darbe girişiminin yaşandığı gün bölük komutanı Yüzbaşı Emre Erkan'ın tüm teğmenleri toplayıp tabur komutanın saat 21.00'de içtimaya geleceğini, herkesin hazır olmasını emrettiğini öne sürdü.

Türkmen, içtima alanında beklerken tabur komutanı Yasin Candemir'in koşarak içeri girdiğini, herkesi ayağa kaldırıp teğmenlere hitaben "Genelkurmay Başkanımız alındı. Diğer komutanlarımızı da alıyorlar, sırada bizim burası var." dediğini iddia etti. Ardından Candemir'in emriyle depoya inip silah aldıklarını, deponun önünde bekleyen bir personelin teğmenlere mühimmat dağıttığını kaydeden Türkmen, kendisinin de uçuş hattında görevlendirildiğini dile getirdi.

Gece saat 01.30 sularında televizyondan darbe girişimini öğrendiğini belirten Türkmen, "Sabaha kadar nöbet yerimde vukuatsız bekledim." savunmasını yaptı.

Türkmen, sabah gün aydınlandıktan sonra patlama sesleri duyduğunu, ardından aralarında Yurtta Sulh Konseyi Üyesi olduğu belirtilen eski Tuğgeneral Ünsal Coşkun'un da olduğu 10'dan fazla kişi ile helikoptere binerek Akıncı Üssü'ne gittiklerini anlattı.

Akıncı Üssü'ndeki olaylardan ötürü kendisinin suçlanamayacağını savunan Türkmen, buradan tel örgüden atlayıp kaçtığını daha sonraki günlerde birliğine gidip yaşadıklarını komutanlarına anlattığını belirtti.

Türkmen, FETÖ üyesi olmadığını, 16 aydır tutuklu bulunduğunu belirterek tahliyesini talep etti.

27.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları'ndaki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada olay tarihinde binbaşı olarak görev yapan Rıza Akıncı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanlığı Tayin Dairesinde atama subayı olarak görev yaptığını ailesiyle yurt dışında tatilde olduğu sırada verilen emir doğrultusunda Türkiye'ye döndüğünü anlattı.

Akıncı, kara pilot Binbaşı Mehmet Şamcı'nın kendisini arayıp, 15 Temmuz günü Kara Havacılık'ta hazır olması gerektiğini söylemesi üzerine, Suriye'ye harekat kapsamında çağrıldığını düşündüğünü belirtti. Darbe girişiminden bir gün önce Belçika'dan Ankara'ya geldiğinde Şamcı'nın evine giderek, görevin içeriğini sorduğunu ifade eden Akıncı, "Bana görev olduğunu ama görevin içeriğini bilmediğini söyledi. Saat 21.30'da Güvercinlik Hava Ulaştırma Komutanlığı'nda uçuş için hazır olmamı söyledi." ifadelerini kullandı.

Rıza Akıncı, Kara Havacılık Komutanlığı'nda kısa bir süre bekledikten sonra Akıncı Hava Üssüne gittiklerini orada verilen emir doğrultusunda Kara Harp Okulundan personel alarak Genelkurmay Başkanlığı'na taşıdıklarını söyledi.

Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben AS 532 Cougar helikopter pilotuyum. Bu helikopterle 15 personel taşınabilir. O gece iki uçuş yaptım. Bu intikali de yaptıktan sonra Güvercinlik kışlasındaki Kara Havacılık'a geri dönmemiz istendi. Kara Havacılık Komutanlığı'nda motor susturduk. Sabaha kadar Kara Havacılık'ta idik. Sabah saatlerinde bulunduğumuz yere ateş açılınca biz de Akıncı Üssü'ne tekrar gittik."

Akıncı Üssü'ne indiklerinde darbe girişiminden haberdar olduğunu ancak engelleyecek pozisyonu bulunmadığını savunan Akıncı, tellerden atlayarak üssü terk ettiğini, ertesi gün de emniyete teslim olduğunu söyledi.

Sanık eski Binbaşı Sadullah Abra da kara pilot olarak Kara Havacılık Komutanlığı'nda görev yaptığını, olay günü tabur komutanı Özcan Karacan'ın emriyle akşam saatlerinde birliğine gittiğini anlattı.

Abra, Suriye ile devam eden süreçle ilgili görevlendirme yapılacağını düşündüğünü, görev yerinde beklemeye devam ederken makam telefonundan aranarak birliğin etrafından bir tur atarak yere inmesi emredildiğini iddia etti.

Bunun üzerine emir gereği helikopteri havalandırarak birliğin etrafında 5-10 dakika tur atıp tekrar indirdiğini ileri süren Abra, sabaha kadar helikopteri bir daha kullanmadığını iddia etti.

Abra, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sabah saatlerinde görev yerinden ayrılmamız emredildi. Akıncı Ana Jet Üssü'ne gitmem konusunda talimat verildi. Ben bu talimatın hangi amaçla verildiğini de bilmiyorum. Akıncı'ya indim, beklemem konusunda talimat verildiği için beklemeye başladım."

Abra, iddianamede geçen telsiz konuşmalarını kabul etmediğini beyan etti.

Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'in "Sen Cobra pilotusun, sabah jandarmaya kobrayla ateş edilmiş. Peki sen değilsen kim ateş etti?" sorusunu sanık Abra, "Ben hiçbir şeye ateş açmadım." diye yanıtladı.

Duruşmada savunma yapan eski astsubay Serkan Navruz, darbe girişimi öncesi yıllık izinde olduğunu, amirlerince aranması üzerine 15 Temmuz 2016 Cuma günü gelerek mesaisine erken başladığını beyan etti.

Olay akşamı, binbaşı Mehmet Şamcı'nın kendisine 20.00'de toplantı yapılacağını söylemesi üzerine görev yerinde bulunduğunu kaydeden Navruz, bir süre sonra "herkes helikopter başına emri" verildiğini anlattı.

Neler olduğunu öğrenmek için televizyonu açtığında TRT'de okunan korsan darbe bildirisini gördüğünü aktaran Navruz, bunun üzerine olaylara karışmamak için beklemeye başladığını ve bir teğmene darbe girişiminden bahsederek ona da olaylara karışmamasını söylediğini öne sürdü.

Sabah saatlerine kadar bir olaya karışmadan beklediğini, daha sonra da kışladan çıktığını belirten Navruz, FETÖ üyeliği suçlamasını da kabul etmeyerek tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Sanık eski üsteğmen Serdar Ercan da Kara Havacılık Okul Komutanlığı'nda tek motorlu eğitim uçak öğretmeni olduğunu, son üç yıldır kursiyer teğmenlerin takım komutanlığını yürüttüğünü ifade etti.

Ercan, öğle saatlerinde Kurs Tabur Komutanı kurmay yarbay Yasin Candemir'in saat 21.00 sıralarında kurs taburunda olmasını emrettiğini iddia etti.

İçtimanın ardından tabur komutanın kendisine kursiyer teğmenlerle birlikte emniyet görevi verdiğini ileri süren Ercan, "Yasin Candemir yarbay bize hitaben 'Genelkurmayı bastılar. Çabuk birliğin emniyetini alın' dedi. Bizi gruplara ayırarak kursiyerlere silah dağıttı. Yanımdaki kursiyerlerle meydan harekat taburuna gittik." ifadelerini kullandı.

Ercan, saat 02.00 sıralarında askeri darbe girişimi olduğunu öğrendiğini, kendi birliğinin de darbecilere karşı pozisyon adlığını düşündüğünü savundu.

Sabaha karşı kursiyer teğmenlerle kuleye gittiğini ve içerdeyken kendilerine ateş açıldığını dile getiren Ercan, "Ateş açılınca albay Oğuz Yalçın bizi helikoptere doğru yönlendirdi. Helikoptere binip havalandık. Nereye gittiğimizi bilmiyorduk. Daha sonra Akıncı hava alanına indik." dedi.

Akıncı Üssü'ne indikten sonra herhangi yasa dışı eylemde bulunmadan beklediğini savunan Ercan, tahliye talebinde bulundu.

Sanık eski astsubay Sebahattin Şahin de helikopter teknisyeni olarak görev yaptığını, darbe girişiminin yaşandığı gün rutin nöbet görevini icra ettiğini, yaşanan helikopter hareketliliği sonucu olağanüstü bir durum olduğunu anladığını anlattı.

Şahin, birliğinden kalkan helikopterlerin ilk başta niyetlerinin ve görevlerinin ne olduğunu bilmediğini ancak sabah kobraların birliği taraması üzerine bazı rütbelilerin darbe girişimi faaliyeti içerisinde olduğunu anladığını belirtti.

Gecenin ilerleyen saatlerinde tabur komutanı Sezgin Uyanık'ın hangar kapsını açmasını emrettiğini ileri süren Şahin, "Sezgin Uyanık, acil uçuş çıktığını 10505 ve 10503 kuyruk numaralı helikopterlerin tam teçhizat uçuşa hazır edilmesini emretti. 10503 kuyruk numaralı helikopteri yarbay Sezgin Uyanık kullandı. Helikopterin kabin kısmında albay Osman Çayır ve kıdemli başçavuş Korkmaz Gülal da vardı. 10505 numaralı helikopterde ise yüzbaşı Zafer Dolu ve kıdemli başçavuş Ömer Kızılova vardı. Beraber iki helikopter birlikte havalandılar." şeklinde savunma yaptı.

O geceye ilişkin tüm bildiklerini samimi bir şekilde emniyet ve savcılıktaki ifadelerinde anlattığını savunan Şahin, FETÖ'cü olmadığını, kendisini hain darbe girişiminde kullanan üstlerinden şikayetçi olduğunu belirtti.

Sanık eski binbaşı Mehmet Şamcı da olay tarihinde Kara Havacılık Komutanlığı Atama Subayı olarak görev yaptığını, olay günü saat 20.00 sıralarında Kara Havacılık Komutanlığına, Suriye'ye yapılacak olası bir harekat nedeniyle çağrıldığını iddia etti.

Şamcı, Kara Havacılık komutanının emriyle saat 21.00 sıralarından alarm verildiğini ve kendisinin de helikopterleri Akıncı'ya götürdüğünü aktardı.

Akıcı Üssü'ne gittikten sonra, verilen emir üzerine Kara Harp Okulu'ndan kursiyer teğmenleri alarak Etimesgut Havaalanı'na götürdüklerini, gece boyunca 3-4 kez bu şekilde uçuş yaptıklarını anlatan Şamcı, daha sonra Akıncı Üssü"ne gittiklerini herhangi bir yasa dışı eyleme karışmadan beklediklerini öne sürdü.

Sabaha karşı Akıncı'dan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı alıp Çankaya Köşkü'ne götüren helikopterin ikinci pilotu olduğunu ileri süren Şamcı, yasa dışı bir eylemde bulunmadığını iddia etti.

Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.

28.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumlarındaki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Savunma yapan sanık eski binbaşı Taha Fatih Çelik, 10 Temmuz 2016'da bayram izninden döndüğünü, taarruz helikopter tabur komutanı Özcan Karacan'ı arayarak kendisine bilgi verdiğini ifade etti.

Karacan'ın kendisine "Çok gizli bir faaliyet olacağını" söylediğini, bu kapsamda da çarşamba günü yarbaylar İlkay Ateş, Erdal Başlar ve Özcan Karacan ile bir AVM'de buluştuklarını anlatan Çelik, buradan bir eve giderek sivil bir şahıs ile toplantı yaptıklarını belirtti.

Buluşmaya gelen sivilin asker olabileceğini ancak açık kimliğini bilmediğini öne süren Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sivil şahıs, '15 Temmuz gecesi çok gizli bir faaliyet yapılacak. Bu konuda komutanlarınızın vereceği talimatlara uyun.' dedi. Yarbay Erdal Başlar'ın, ABD'nin bu konuda ne düşündüğünü sorması üzerine şahıs, 'Bunları kimse sevmiyor. Hiçbir sıkıntı yok. Herkes bu işin içinde. Tüm kuvvet komutanları, MİT, emniyet de bu işin içinde' dedi. Daha sonra bu şahıs gitmesi gerektiğini, uçağının olduğunu söyleyerek evden ayrıldı."

"Faaliyet başladı"

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da rutin mesaisine devam ettiğini belirten Çelik, iş yerinden ayrılmak üzereyken dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak'ın kışlaya ziyaret gerçekleştiğini ifade etti.

Çolak'ın kışladan ayrılmasından sonra 22.00 sularında bazı askeri personelin Kara Havacılık Komutanlığına gelmeye başladığını, bir süre sonra tabur komutanı Karacan'ın gelerek, "Faaliyet başladı" dediğini aktaran Çelik, eski yarbay İlkay Ateş ile aynı helikopterde uçuşa başladıklarını kaydetti.

Çelik, sözlerine şöyle devam etti:

"İlk önce Akıncı Üssü'ne doğru uçuş yaptık. Kule bize yaklaşmak için izin vermedi. Daha sonra anladığımıza göre bizden 'Yurtta Sulh' dememizi bekliyormuş. Daha sonra tabur komutanı Karacan, Genelkurmay üzerinde uçuş yapmamızı söyledi. 'Genelkurmay başkanımızı alacağız, alana kadar ayrılmayın' dedi. Tabi bir sıkıntı olduğu belli. TOMA'lara ateş ediliyor, aşağıda çatışma var. Müteakiben İlkay Ateş yarbayım atış yapmamak için silah sistemlerinin arızalı olduğunu söyledi. Daha sonra Akıncı'ya giden helikopteri aldık. Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığına gitmemiz söylendi. Bize burada çatışma var dediler. Çatışma olmadığını görünce Beştepe'ye gittik. Sürekli bize nizamiye bölgesine atış yapmamızı söyledi tabur komutanı Karacan. Nizamiyede kimse yoktu. Emri Karacan'dan aldık ama o kimden alıyor bilmiyorum. Karacan'ın bizim uçuş yaptığımız bölgeyi görme imkanı yok.

Bize sürekli atış yapmamızı söylemesi üzerine boş olduğunu tespit ettikten sonra ormanlık alana atış yaptık. Karacan bundan sonra TRT'ye gitmemizi söyledi. TRT'de de boş bir araziye atış yaptık. Olayların içinden çıkmak istiyoruz ama ne olduğunu bilmiyoruz. Müteakiben Ateş ile dönüşe yöneldik. Bu sırada isabet aldı helikopter. Bize daha sonra Genelkurmay'a tekrar gitmemiz söylendi ama biz helikopterin isabet aldığını bahane ederek iniş yaptık ve daha sonra hiç uçuş yapmadık."

"İnandığınız şeylerin yanlış olması da büyük yıkım"

Sabah 06.00 sularında kışlanın tahliyesinin kararlaştığını, bunun üzerine 4 helikopterle Akıncı Üssü'ne gittiklerini bildiren Çelik, Akıncı'dan ayrılmasından sonra İstanbul'a gittiğini, oradan memleketine geçip bir süre saklandıktan sonra polise teslim olduğunu anlattı.

Çelik, "Ben bu yapıya dini hislerimle girdim. Terör faaliyeti amaçlı girmedim. Manen çok büyük bir yıkıntı yaşadım. İnandığınız şeylerin yanlış olması da büyük yıkım." diye konuştu.

Savunmanın ardından mahkeme Başkanı Oğuz Dik, sanık Çelik'e, "Bazı sanıklar bana işkence yapıldı, baskı yapıldı diyerek itiraflarından vazgeçiyor. Sana baskı yapıldı mı?" sorusunu yöneltti.

Çelik, "Bana hiçbir şekilde baskı yapılmadı." ifadelerini kullanarak savunmasını hür iradesiyle verdiğini dile getirdi.

Duruşmada savunma yapan eski üsteğmen Soner Gökçe, olay günü mesaisinin ardından arkadaşlarıyla yemek yediği esnada WhatsApp grubundan bir terör saldırısı ihtimali üzerine yazışmalar gördüğünü anlattı.

Gökçe, saat 23.00 sıralarında iş arkadaşı Ömer Derelioğlu'nun aradığını ve kendisine tabur komutanının ""seferberlik" ilan edildiğini ve birlik komutanlarına karargaha acil gelmesini emrettiğini söylediğini iddia etti. Birliğe girdiği sırada nizamiye bölgesinde ellerinde uzun namlulu silah bulunan askerler gördüğünü aktaran Gökçe, birliğe saldırı tehdidi olabileceğinden önlem alındığını düşündüğünü ifade etti.

Tabur komutanı Murat Bolat'ın emriyle UH-1 helikoptere binerek Güvercinlik Meydanı'ndan kalkış yaptıklarını, binbaşı Ersel Ersoy'un yönlendirmesi ile Etimesgut Lojmanları'nın olduğu alana indiklerini anlatan Gökçe, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ersel Ersoy binbaşıma 'Burada ne işimiz var' diye sorduğumda, bana 'Etimesgut Lojmanları'nın arka tarafından mühimmat taşıyacakmışız' dedi. Alanda beklerken sınıfını bilmediğim bir üsteğmen ve 5- 6 asker yaklaşık 8 kutu mühimmat yükledi. Mühimmatı alıp Güvercinlik Meydanı'na getirdik. Dönüş esnasında telsizden Özcan Karacan'ın atışları yönlendirmesini duyduk. 'Tomalara atın. Genelkurmayın etrafına atın' diye emir veriyordu. Sonrasında 'Genelkurmayın yanındaki sivillerin etrafına da atın, 'Genelkurmay kritik, oranın düşmemesi lazım, oradaki kalabalığı dağıtın' dedi. Bunların hepsini telsizden duydum."

Etimesgut'tan döndükten sonra Kara Havacılık Komutanlığında hiçbir olaya karışmadan sabaha kadar beklediğini öne süren Gökçe, tahliye talebinde bulundu.

Sanık eski yarbay Murat Karakaş da Kara Kuvvetleri Personel Başkanlığında proje subayı olarak görev yaptığını, olay günü rutin mesaisini tamamladıktan sonra eve giderken Uğur albayın Kara Havacılıkta teröristle mücadele toplantısı olduğunu söylemesi üzerine Güvercinlik'e gittiğini anlattı.

Nizamiyede bir astsubayın kendisini karşıladığı ifade eden Karakaş, "Bana 'Komutanım size görevinizi tebliğ ediyorum. Genelkurmay Başkanı'nın da bilgisi ve emri doğrultusunda sıkıyönetim ilan edildi. Bu kapsamda göreviniz Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kara Havacılık Komutanlığının dış güvenliğini sağlamak' dedi." ifadelerini kullandı.

Karakaş, 21.00 sıralarında sıkıyönetim ilan edildiği emrini aldıktan sonra sabaha kadar Kara Havacılık Komutanlığı karargah binasının ağaçlık kısmında oturduğunu, sabaha karşı da Güvercinlik'ten kalkan helikoptere binip Akıncı Üssü'ne gittiğini ileri sürdü.

Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'in, "Telsiz konuşmaların hakkında ne diyeceksin? Senin Kobra helikopter pilotu olduğunu söylüyorlar. Sen uçmadın mı?" sorusuna sanık Karakaş, "Uçuş telsiz kayıtları hukuki bir delil değildir. Bana ait olduğu ileri sürülen telsiz kayıtlarını da kabul etmiyorum." diye cevap verdi.

Darbe girişiminin yaşandığı gece AH-1P Kobra tipi helikopterin pilotu olduğu tespit edilen Karakaş, olay gecesi helikopterle MİT yerleşkesine, Ankara Emniyet Müdürlüğü, Genelkurmay Başkanlığı bölgesine ve Gölbaşı TÜRKSAT yerleşkesine uçuş gerçekleştirdiğine yönelik iddiaları da reddetti.

Karakaş, Akıncı Üssü'ndeki görüntülerine ilişkin şunları öne sürdü:

"Bahsi geçen kamera kaydındaki kişi benim. Bu görüntüde koridordaki küçük kitaplığın üst gözündeki dergilerin arasına elimde bulunan küçük kitabı koyuyorum. Bu kitabı karargah girişinde cam kenarında buldum. Kitabın üzerinde ne yazdığını hatırlamıyorum. Kitabı buradan alıp koridordaki kitaplıktaki dergilerin arasına koydum. Bu kitabın "Sabah Akşam İrşat Duaları, M. Fetullah Gülen" isimli kitap olduğunu bilmiyordum."

Duruşmada, olay tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Temin Merkezinde şube müdürü olarak görev yapan eski yarbay Ümran Taş, verilen emirle Kara Havacılık Komutanlığına gittiğini anlattı.

Kışlaya girdiği esnada alarm verildiğini ve kışlaya terörist saldırı olacağının söylendiğini öne süren Taş, o saatten sonra hiçbir emre uymadığını, sabah saatlerinde ise helikoptere binip Akıncı Üssü'ne gittiğini iddia etti.

Ümran Taş, iddianamede yer alan telsiz ve telefon kayıtlarını da reddetti.

29.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumlarındaki salonda görülen duruşmada sanık eski albay Vedat Seven hakim karşısına çıktı.

Olay tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Kara Havacılık Komutanlığında daire başkanı olarak görev yaptığını belirten Seven, 15 Temmuz darbe girişiminden bir gün önce sanık eski tuğgeneral Ünsal Coşkun ile yemekte bir araya geldiklerini belirterek, "Yaklaşık 20 dakika süren yemekte envanterimize yeni katılacak helikopterler üzerine konuştuk. İddia edildiği gibi darbeye yönelik bir konuşmamız olmadı." iddiasında bulundu.

Söz konusu helikopterleri görmek istediğini dile getirmesi üzerine Coşkun'un da 15 Temmuz'da karargaha gelerek helikopterleri görebileceğini söylediğini aktaran Seven, bunun üzerine sivil ve silahsız bir şekilde akşam saatlerinde Güvercinlik'teki Kara Havacılık Komutanlığına gittiğini anlattı.

Karargaha vardığında dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak'ın da burada olduğunu öğrendiğini belirten Seven, Çolak'ı görmek için pist bölgesine yöneldiğini söyledi.

Bu sırada görevlilerden birinin terör saldırısı olduğunu, bu nedenle helikopterlerin tahliye edileceğini, pilota ihtiyaç duyulduğunu söylediğini iddia eden Seven, "Anlık bir muhakeme olarak helikoptere sivil olarak bindim. Akıncı Üssüne gittik. Önceki ifademde yolcu olarak bindiğimi söylemiştim ancak helikopteri kullanan pilot bendim." dedi.

Akıncı Üssünde çok sayıda pilot ve helikopter gördüğünü aktaran Seven, şöyle devam etti:

"Bir kenara çekilip beklemeye başladım. Bu sırada uykusuz ve yorgundum. Gecenin ilerleyen saatlerinde bunun bir darbe girişimi olabileceğini düşündüm ancak telefonum yanımda değildi. Bu nedenle kimseyle irtibat kuramadım. Sabaha doğru bir karmaşa hali vardı. Gün doğunca evime gittim, daha sonra da Kara Havacılık Komutanlığına giderek aracımı aldım."

Daha sonra hakkında adli işlem yapıldığını söyleyen Seven'in çapraz sorgusuna geçildi.

Müşteki avukatlarının sorusu üzerine darbe girişimi kapsamında uçacak pilotlar listesinde ismimin yer aldığı tespitinin gerçeği yansıtmadığını öne süren Seven, darbe girişiminde yer almadığını, ileri seviyedeki meslek hassasiyeti ve ülkesine bağlılığı nedeniyle Akıncıya gittiğini iddia etti.

Yurt dışından gelmiş

Sanık eski pilot binbaşı Temur Aydın da yurt dışında tatilde olduğu sırada, Suriye'ye yapılacak operasyon nedeniyle göreve çağrıldığını iddia etti.

Terör saldırısı nedeniyle komutanlıktaki helikopterlerin tahliye edileceği bilgisini aldığını savunan Aydın, sanık eski yarbay Halil Gül'ün emriyle bir helikopteri Akıncı'ya götürdüğünü söyledi.

Akıncı'ya iniş yaptığı sırada sözde "yurtta sulh" parolasını kullanmadığını savunan Aydın, TÜRKSAT'a uçtuğu ve ÖKK personelini helikopterle Akıncı'ya getirdiğine ilişkin iddianamedeki tespiti kabul etmediğini ifade etti.

Darbe girişimini televizyondan öğrendiğini iddia eden Aydın, gece boyunca uçuş yapmadığını, sabah saatlerine kadar Akıncı'da kaldığını savunarak, tahliye talebinde bulundu.

Duruşmaya, 2 Ocak Salı günü sanık savunmalarıyla devam edilecek.

İDDİANAME

Cobra tipi helikopter pilotu Abra'nın darbe girişiminin yaşandığı gece kule ve diğer pilotlarla arasındaki telsiz konuşmalarından, "Spor okuluna devam ediyorum. Üzerinde mavi lamba olan ne varsa vuracağız. Polisleri vur polisleri." şeklindeki ifadeleri iddianamede yer almıştı.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-12 Mayıs (2017) 'Ankara 155 sanık Kara Hava Komutanlığı Darbe Yap.' davası

(30 Aralık 2017, 19:12)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=12090    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.548.043