Malatya´da 1´i Alman toplam 3 misyonerin öldürüldüğü Zirve Yayınevi davasının bugün 23. duruşması yapıldı. Duruşmada, Zirve yayınevi ile Ergenekon arasındaki bağı gösteren raporun geldiği ancak, raporun bulunduğu dosya üzerinde gizlilik kararı nedeniyle içeriğinin açıklanamayacağı belirtildi. Sanıkların avukatları katliamın Ergenekon´la bağlantısı olmadığını iddia ederek soruşturmanın genişletilmesine karşı çıktılar. Savcı ve müdahil avukatların ´soruşturmanın Ergenekon bağı olasılığı sebebiyle genişletilmesi´ taleplerini kabul eden mahkeme heyeti ise katliamın Ergenekon´la bağlantısını gösterdiği ileri sürülen rapor üzerindeki gizlilik kararı kalkması durumunda dava dosyasına konulmasına, dolayısıyla Ergenekon-Zirve Katliamı bağının netleşmesinin beklenmesine karar vererek davayı 19 Şubat 2010´a erteledi. Ergenekon soruşturmasında ve Malatya katliamında isimleri geçen Malatya İl Jandarma eski komutanı Emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger, emrindeki çavuş Mehmet Çolak ve Dicle Üniversitesi öğretim üyesi Abdurrahim Doğru ile ilgili soruşturma dosyasında gizlilik kararı bulunuyor. Bu dosya içerisinde ayrıca İstanbul Emniyeti´nce hazırlanmış olan ve Zirve Yayınevi Katliamı ile Ergenekon bağlantısını gösterir kanaatleri içeren bir rapor da mevcut. Bu bilgiler gizlilik kararı nedeniyle açıklanmıyor, ancak Ergenekon soruşturması sürecinde Zirve Katliamı ile bağlantıyı gösteren çok sayıda ayrıntı medyaya yansımış bulunuyor.
Malatya´daki yayınevi katliamı davası Ergenekon´a takıldı
Malatya´da 1´i Alman toplam 3 misyonerin öldürüldüğü Zirve Yayınevi davasının bugün 23. duruşması yapıldı. Duruşmada, Zirve yayınevi ile Ergenekon arasındaki bağı gösteren raporun geldiği ancak, raporun bulunduğu dosya üzerinde gizlilik kararı nedeniyle içeriğinin açıklanamayacağı belirtildi. Sanıkların avukatları katliamın Ergenekon´la bağlantısı olmadığını iddia ederek soruşturmanın genişletilmesine karşı çıktılar. Savcı ve müdahil avukatların ´soruşturmanın Ergenekon bağı olasılığı sebebiyle genişletilmesi´ taleplerini kabul eden mahkeme heyeti ise katliamın Ergenekon´la bağlantısını gösterdiği ileri sürülen rapor üzerindeki gizlilik kararı kalkması durumunda dava dosyasına konulmasına, dolayısıyla Ergenekon-Zirve Katliamı bağının netleşmesinin beklenmesine karar vererek davayı 19 Şubat 2010´a erteledi. Ergenekon soruşturmasında ve Malatya katliamında isimleri geçen Malatya İl Jandarma eski komutanı Emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger, emrindeki çavuş Mehmet Çolak ve Dicle Üniversitesi öğretim üyesi Abdurrahim Doğru ile ilgili soruşturma dosyasında gizlilik kararı bulunuyor. Bu dosya içerisinde ayrıca İstanbul Emniyeti´nce hazırlanmış olan ve Zirve Yayınevi Katliamı ile Ergenekon bağlantısını gösterir kanaatleri içeren bir rapor da mevcut. Bu bilgiler gizlilik kararı nedeniyle açıklanmıyor, ancak Ergenekon soruşturması sürecinde Zirve Katliamı ile bağlantıyı gösteren çok sayıda ayrıntı medyaya yansımış bulunuyor.
Malatya´da 18 Nisan 2007 tarihindeki biri Alman, 3 kişinin öldürüldüğü Zirve Yayınevi davasının görüldüğü Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi´nde 23. duruşmaya devam edildi. Duruşmaya, tutuklu sanıklardan Emre G., Hamit Ç., Cuma Ö., Salih G. ve Abuzer Y. ile tutuksuz sanıklar Hüseyin Y. ve Varol Bülent A, sanık avukatları ve mağdur avukatları ile sanık yakınları katıldı. Öldürülen Alman Tilman Geske´nin eşi Suzanna Geske ile sürekli duruşmaları takip eden Hıristiyan cemaatinin temsilcileri duruşmaya katılmadılar. Duruşmada mahkeme başkanı Eray Gültekin, Zirve Yayınevi olayı ile Ergenekon soruşturmasının mahkemesi süren dava arasında bağlantı olup olmadığı ile ilgili talep yazısına İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin cevap verdiğini ve cevapta, Yapılan araştırma sonucu, dosyamız sanıklarının, dosyanız sanıklarını azmettirdiklerine dair yazılı ve sözlü herhangi bir talimata rastlanılmamıştır ifadesinin yer aldığını kaydetti. Ancak bu ifadenin halen dava aşamasında olan üç Ergenekon iddianamesi için geçerli olduğu, Malatya Zirve Katliamından bahsedilen Kafes Eylem Planı´nın halen soruşturma aşamasında olduğu bildiriliyor.
Mağdur avukatları Kafes Eylem Planı için talepte bulundu
Mağdur avukatlarından Erdal Doğan, basındaki Kafes Eylem Planı ile ilgili çıkan bazı belgeleri mahkemeye sunarak, Kafes Eylem Planı soruşturma evraklarının örneklerinin bu dosya içerisine getirtilmesini, yada soruşturma sonucunun beklenmesini talep ederiz. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı´nın sürdürdüğü 2009/428 soruşturma nolu dosyadaki gizlilik kararının kaldırılmasını ve dosyanın dava dosyasına konulmasını talep ediyoruz dedi.
Zirve ile Ergenekon bağını gösteren rapor geldi, ancak gizlilik kararı var
Duruşmada Cumhuriyet Savcısı Ömer Tetik ise Kafes Eylem Planı ile Zirve Yayınevi olayı arasındaki bağlantıyı gösteren belge ve bilgilerin olup olmadığının İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığından istendiğini belirterek, belge ve bilgi gelmesi halinde mahkeme dosyasına sunulacağını belirtti. Savcı Tetik, Malatya İl Jandarma eski komutanı Emekli Kurmay Albay Mehmet Çolak ile jandarma personeli Mehmet Çolak ve Abdurrahim Doğru ile ilgili 2009 / 428 nolu soruşturma dosyasında gizlilik kararı bulunduğunu ve mahkemenin gizlilik kararını kaldırması halinde dosyanın mahkemeye sunulacağını kaydetti. Cumhuriyet Savcısı Ömer Tetik, gizlilik kararı bulunan 2009 / 428 sayılı soruşturma dosyasında İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığınca İstanbul Terörle Mücadele (TEM) Şubesi´nde görevli 2 polise hazırlatılan ve Zirve Yayınevi ile Ergenekon bağlantısını gösterir kanaatlerin bulunduğu bir raporunda bulunduğunu, ancak bu raporun da gizlilik kararı nedeniyle içeriğinin açıklanamayacağını kaydetti.
Sanık avukatları soruşturmanın genişletilmesine karşı çıktılar
Sanık avukatları ise soruşturmanın genişletilmemesi talebinde bulundular. Sanık avukatları Kafes Eylem Planı ile Zirve Yayınevi olayının zamansal olarak bir biriyle bağlantısız olduğunu savundular.
Varol Bülent Aral mahkemede şov yaptı
Azmettirme iddiası ile bu davada tutuksuz yargılanan Varol Bülent Aral ise mahkemede söz alarak, Ben İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı ile bizzat görüştüm. Karşılıklı bilgi alışverişinde bulunduk. Zirve ile Ergenekon arasında bağ vardır. Operasyon yapıldığı zaman göreceğiz. Basından izlediğim kadarı ile Kafes Eylem Planı´nın merkezi Malatya´dır. Değişik yerlerle belge ve bilgi alışverişimiz sürmektedir. Davanın biran önce bitmemesini talep ediyorum. Basından çıkan haberlere göre, müdahil avukatları dinlenmiştir. Bununla ilgili gazete ve medya organları sorumluları hakkında işlem yapılsın dedi. Araya giren mahkeme başkanı Eray Gültekin, Sen kimsin, operasyonları nereden biliyorsun? Sen biliyorsan operasyon nasıl gizli oluyor? diye sordu. Bunun üzerine Varol Bülent Aral, gelişmeleri basından öğrendiğini iddia etti. Varol Bülent Aral duruşma esnasında Emre G.´nin avukatı Niyazi Tokmak´a dönerek, Sen çok terbiyesizlik yapıyorsun. Sana bir çay içireyim dedi. Söz alan Emre G.´in avukatı Niyazi Tokmak, mahkeme başkanına dönerek, Burada ben terbiyemi bozmuyorum. Siz olaya müdahale etmediniz. Ben son peygamberim diyen meczubun ifadelerinin tutanağa yazılmamasını talep ediyorum dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı Eray Gültekin, dava dosyasında Varol Bülent Aral´ın sanık olması nedeniyle duruşmada bulunduğunu belirtti. Sanık Emre G. ise söz alarak, Varol Bülent Aral´ın bilgileri internet ve gazete haberlerine dayanmaktadır. Kendisi kalacak yeri olmadığından ilk açılan kahveye gider, akşama kadar oturur, hesabı ödemeden kaçar. Sözlerine itibar edilmesin. Elimizi verdik, kolumuzu alamıyoruz. Başımıza bela ettik dedi. Bu esnada Varol Bülent Aral, Emre G.´ye dönerek, Sen Genelkurmayda görevlisin dedi. Varol Bülent Aral, mahkeme başlamadan önce ise arkasında oturan gazeteciye dönerek, Bana suikaste gelmedin demi. Senide davaya katayım mı? dedi. İkinci kez gazeteciye dönen Varol Bülent Aral, Emre´nin avukatının adı ne? Bence intihar edecek. İhtihar edecek bir pozisyonu var dedi. Aral, üçüncü kez döndüğünde ise Yazdığın haberde benim ismimi yazma dedi.
Duruşma Ergenekon bağı olasılığı nedeniyle ertelendi
Tutuklu sanıklardan Abuzer Y ise, Yattığım yeter. Adaletin tecelli etmesini istiyorum dedi. Mahkeme heyeti duruşmaya 10 dakika ara verdikten sonra ara kararları açıklayarak, Kafes Eylem Planı ile ilgili olarak bilgi ve belgelerin Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca istendiğini ve belge ve bilgilerin gelmesi halinde dosyaya eklenmesine, Malatya İl Jandarma eski komutanı Emekli Kurmay Albay Mehmet Çolak ile jandarma personeli Mehmet Çolak ve Abdurrahim Doğru ile ilgili 2009 / 428 nolu soruşturma dosyasında gizlilik kararı kaldırılması halinde dosyanın mahkeme dosyasına konulmasına ve tutuklu sanıkların tutukluluk haline karar verdi. Mahkeme heyeti duruşmayı 19 Şubat 2010 tarihine erteledi. Mağdur avukatlarından Özkan Yücel, ise duruşma sonunda gazetecilere yaptığı açıklamada, Kafes Eylem Planı ile ilgili talepte bulunduklarını söyledi. Yücel, Ergenekon dosyası ile Zirve Yayınevi olayı arasında bir bağlantı olduğu yönünde bir raporun Malatya´ya geldiğini ve baştan beri söyledikleri duruma gelindiğini ifade etti. ( Star)
Gayrimüslimlerin vurulup müslümanların suçlanacağı Kafes Planı´nda Zirve Misyoner Katliamı
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan emekli Binbaşı Levent Bektaş´ın ofisinde ele geçirilen bir film CD´sinin içerisine şifrelenerek gizlenen Kafes Operasyonu Eylem Planı gayrimüslimlere yönelik korkunç planlan gözler önüne sermişti. Plana göre AKP üzerinde iç ve dış baskıyı artırmak için Türkiye´de yaşayan gayrimüslimlere suikast düzenlenecek, azınlıkların yaşadığı mahallelerde bomba patlatılacak. Plan, Ergenekon kapsamında tutuklanan deniz Yarbay Ercan Kireçtepe tarafından hazırlandı. Eylemlerin ise çoğu Ergenekon soruşturmasında tutuklu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´nda görevli muvazzaf ve emekli subaylar tarafından gerçekleştirileceği belirtiliyor. Hangi subayın hangi hücrede olduğu planda ayrıntılı olarak yer alıyor. Şu ana kadar çok sayıda subayın sorgulandığı ve tutuklandığı, Mart 2009 tarihli Kafes Operasyonu Eylem Planının Genel bölümünde Rahip Santoro, Malatya Zirve Yayınevi ve Hrant Dink operasyonları sonrasında Türkiye´de yaşayan gayrimüslimlerin irticai grupların hedefinde olduğu yönünde kamuoyu oluşmuş, ancak AKP tarafından karşıt medyanın da desteğiyle söz konusu olayların Ergenekon tarafından organize edildiği şeklinde yoğun propaganda faaliyetlerinde bulunulmuştur deniyor.
Malatya misyoner katliamı - Rahip Santoro cinayeti - Hrant Dink cinayeti... Kafes Eylem Planı´nda bahsedilen ve plana uygun cinayetler..
Zirve Katliamı davası müdahil avukatı, davanın Ergenekon´a eklenmesini istemişti
Kafes Eylem Planı´nda gayrimüslim cinayetlerinden operasyon diye bahsediliyor. Bunu değerlendiren Zirve katliamı avukatı çarpıcı açıklamalar yapmıştı. Kafes Planını değerlendiren Zirve Yayınevi davasının avukatı Orhan Kemal Cengiz, Malatya´da işlenen cinayetlerin Ergenekon davasıyla birleştirilmesi gerektiğini söyledi. Ergenekon davasında tutuklanan Yarbay Ercan Kireçtepe imzalı ´Kafes Eylem Planı´nda Santoro, Dink ve Malatya cinayetlerinin ´operasyon´ olarak nitelenmesini değerlendiren Malatya Katliamı müdahil avukatlarından Orhan Kemal Cengiz, davanın başlangıcından itibaren olayın büyük bir organizasyon olduğunda ısrar ettiklerini belirterek, dava dosyasında bunun işaretlerinin olduğunu söyledi. Kendilerinin, Malatya katliamını Ergenekon´la birleştirmek istediklerini söyleyen Cengiz, ?Bizim davada jandarmanın olaya dahli olduğuna dair deliller var. Ancak yerel bir mahkemeden bu olayları Ergenekon´la ilişkilendirmesi beklenemez. Arkamızda büyük bir ejderha gözlerimizin içine bakıyor. Ergenekon savcılarının bunu görerek bütün bu cinayetleri tekrardan ele alması gerekmektedir? dedi. Santoro, Dink ve Malatya cinayetlerinin dışında, eyleme geçmeden engellenmiş azınlıklara yönelik birçok suikast girişimi olduğuna da değinen Cengiz, bu suikastlerin asıl amacının AK Parti iktidarını Avrupa´ya karşı zor duruma düşürerek, Türkiye´nin AB macerasını ortadan kaldırmak olduğunu söyledi.
Malatya Misyoner Katliamı adım adım Ergenekon davasıyla birleşmeye gidiyor
Malatya´da Zirve Yayınevi´nde 3 kişinin boğazı kesilerek öldürülmesi olayının azmettiricisi olarak tutuklanan Hüseyin Yelki´nin, emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün katliam için görevlendirdiği öne sürülen iki kişiyi tanıdığı ortaya çıkmıştı. Malatya Zirve Yayınevi´nde misyoner faaliyetlerinde bulundukları gerekçesiyle 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi ile ilgili soruşturma, Ergenekon davası kapsamında tutuklanan emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile papazlık yaptığı dönemde uzman çavuş olduğu açığa çıkan İlker Çınar´a uzanmış, soruşturmayı derinleştiren Malatya Başsavcılığı´nın talebiyle, katliamın ´bir numaralı sorumlusu´ olduğu öne sürülen Emre Günaydın´ı azmettirdikleri gerekçesiyle, Varol Bülent Aral ve Zirve Yayınevi çalışanı Hüseyin Yelki tutuklanmıştı.
Katliam sanıklarının avukatlığını Ergenekon tutuklusu avukat Buzoğlu yapıyordu
Avukat Mustafa Hüseyin Buzoğlu, kamuoyunun çok yakından tanıdığı bir isim. Adı Ergenekon Terör Örgütü kapsamında yürütülen soruşturma dosyalarında sıkça geçen Buzoğlu, Ümraniye´de ortaya çıkan ve Ergenekon Terör Örgütü´ne ait olduğu iddia edilen cephanelikle ilişkilendirilerek tutuklanan Ergün Poyraz´ın avukatlığını yapıyor. Buzoğlu ayrıca yine adı Ergenekon üyesi olarak geçen Hayrullah Özgür´ün de avukatı. Öte yandan Malatya´da Zirve Yayınevi´nde misyonerlere yönelik yapılan ve 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi davasının sanıklarının savunmasını da Buzoğlu yapıyor. Son olarak gözaltına alınan emekli Orgeneral Tuncer Kılınç´ın avukatlığını da yürüttüğü öğrenilmişti.
Derin ilişkiler derin avukatlar..
Buzoğlu, 25 Kasım 2008´de Ergenekon dava hakimine uyarıda bulunmuştu: Sanıkları bir an önce tahliye etmezseniz yeni dalgalar gelecek. Ergenekon sanığı Ergün Poyraz´ın avukatı Hüseyin Buzoğlu, Ergenekon davasına bakan mahkeme heyetini uyararak, tüm sanıkların tahliyesine karar vermemesi halinde yeni dalgalar geleceğini belirtmiş ve ´Ulasalcı olduğu bilinen insanlar savcının inisiyatifi olmadan emniyette Fethullahçıların talebiyle gözaltına alınacak yeni gelen dalgaların müsebbibi sizin heyetiniz olacaktır. 27 Kasım´da (2008) Yargıtay´da yapılacak duruşmayı beklemeniz hukuki değildir´ diye konuşmuştu.
Katliamla ilgili emekli Albay Mehmet Ülger ve o dönem emrinde görevli muvazzaf Çavuş Mehmet Çolak gözaltına alınmıştı
Malatya İl Jandarma Alay Komutanı Emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger´in teknik takipte Ergenekon sanıklarıyla telefon görüşmeleri yaptığı belirlenmişti. Ülger´in gözaltına alınmasında kısa süre önce Ergenekon soruşturmasında tutuklanan ve örgüte finansal destek sağladığı iddia edilen Dicle Üniversitesi öğretim üyesi Abdurrahim Doğru´nun polis sorgusunda verdiği bilgilerin de önemli rol oynadığı öğrenilmişti. Malatya´da gerçekleşen üç kişinin boğazının kesilerek öldürülmesiyle sonuçlanan Zirve Yayınevi olayı soruşturmasında Ülger´in de adı geçiyordu. 20 Şubat 2009´da yapılan duruşmada Mehmet Ülger´in tanık olarak dinlenmesine karar verilmişti. Albay Ülger, katliamda azmettirici olmakla suçlanıyor. Ülger´in Malatya´da emrinde görev yapmış olan halen Diyarbakır Jandarma Alay Komutanlığı İstihbarat Şube´de görevli Uzman Çavuş Mehmet Çolak´ın da gözaltına alındığı öğrenilmiş, savcılık gözaltı kararına, ´gelen ihbar mektubu, teknik takip ve delilleri´ gerekçe göstermişti. Daha önce basına yansımış olan ihbar mektubunda katliam sanığı Emre Günaydın´ı azmettiren kişinin alay komutanı Ülger´in yönlendirmeleriyle İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ruhi Babat olduğu ileri sürülüyordu. Gözaltına alınan Ülger ve Çolak, İstanbul´da Ergenekon savcıları tarafından sorgulanmış, nöbetçi mahkeme tarafından yurtdışı yasağı konularak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmışlardı.
Katliam sanıklarından Aral, Ergenekon savcılarına kendi isteğiyle tanık olarak ifade verdi
Malatya´daki Zirve Yayınevi cinayeti davasında azmettirici olarak tutuklanan Varol Bülent Aral, Ergenekon soruşturmasında kendi başvurusu üzerine ´tanık´ olarak dinlendi. Malatya´daki Zirve Yayınevi cinayeti davasının bir numaralı sanığı Emre Günaydın´ı sana devlet desteği sağlarım diyerek azmettirdiği iddiasıyla tutuklanan Aral´ın Ergenekon soruşturması kapsamında tanık olarak ifadesine başvuruldu. Zirve cinayeti davasında önce tanık olarak dinlenen ardından da azmettirmek suçundan tutuklanarak Malatya Cezaevi´ne konulan Varol Bülent Aral´ın, Ergenekon soruşturması kapsamında ifade vermek için kendisinin başvuruda bulunduğu öğrenildi. Aral, Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz´e yaklaşık 1.5 saat ifade verdi. Zirve katliamında azmettirici olarak adı geçen Varol Bülent Aral´ın ajandasında aralarında Küçük´ün de bulunduğu bazı Ergenekon sanıklarının telefonu bulunmuştu.
Zirve Yayınevi davasında ifade veren Veli Küçük, ´Hazır olun. Zirve Yayınevi davasının da Ergenekon davası ile birleştirilmesini isteyecekler´ demişti
Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Veli Küçük, 6 Mayıs 2009 günü şüpheli olarak Zirve Katliamı davasında Silivri´de ifade vermiş, ifadenin Malatya Cumhuriyet Savcılığı´nın talimatı üzerine alındığı öğrenilmişti. Bu olayı duruşmada anlatan Küçük, Bu vatan için çalıştım, burnumuzdan geldi diye konuşmuştu. Küçük, Mersin´de cezaevinde bulunan 2 kişinin, Taraf gazetesine gönderdikleri elektronik posta ile Malatya´daki Zirve Yayınevi katliamının tertipçisi veya azmettiricisi, Veli Küçük´tür´ iddiasında bulunduklarını, gazetenin de bu mesajı savcılığa gönderdiğini söylemişti. Yine Veli Küçük, 27 Mayıs 2009´da yapılan 91´inci duruşmada, Soruşturmanın her geçen gün çetrefilleştiğini öne sürerek, 66 yaşındayım bu davanın sonunu görebileceğim gibi gelmiyor. Hazır olun. Zirve Yayınevi davasının da Ergenekon davası ile birleştirilmesini isteyecekler diyerek ümidini yitirdiğini göstermişti.
(25 Aralık 2009, 16:10)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Malatya Zirve Katliamı ve Ergenekon´la bağlantısı manşetlerimiz
Kafes Eylem Planı manşetlerimiz