Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve Cizre eski Belediye Başkanı Korucubaşı Kamil Atağ´ın yargılandığı faili meçhuller davasının bugünkü duruşması sürprizle başladı. Kamil Atağ´ın firari oğlu Kukel Atağ, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi´nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Mart 2009´dan beri firari olan ve dün akşam yol araması sırasında gözaltına alınan Kukel Atağ, savunma yapmak istediğini belirtti. Kendisine isnat edilen suçlar yüzüne okunduktan sonra söz alan Atağ, Türkiye Cumhuriyeti´nin adaletine güvendiğini söyledi. Sanık ve şüpheli değil, terör mağduru olarak savunma yapacağını belirten Atağ, 45 yaşında olduğunu ve şu ana kadar hiçbir sabıka veya gözaltısının bulunmadığını kaydetti. Dün Diyarbakır´a gelmek üzere yola çıktığını, Çınar ilçesindeki aramada yakalanarak gözaltına alındığını belirten Atağ, ´Beni almasalar da mahkemeye gelip savunmamı yapacaktım´ dedi.
Temizöz davasının firarisi Kukel yakalandı: Zaten gelecektim
Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve Cizre eski Belediye Başkanı Korucubaşı Kamil Atağ´ın yargılandığı faili meçhuller davasının bugünkü duruşması sürprizle başladı. Kamil Atağ´ın firari oğlu Kukel Atağ, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi´nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Mart 2009´dan beri firari olan ve dün akşam yol araması sırasında gözaltına alınan Kukel Atağ, savunma yapmak istediğini belirtti. Kendisine isnat edilen suçlar yüzüne okunduktan sonra söz alan Atağ, Türkiye Cumhuriyeti´nin adaletine güvendiğini söyledi. Sanık ve şüpheli değil, terör mağduru olarak savunma yapacağını belirten Atağ, 45 yaşında olduğunu ve şu ana kadar hiçbir sabıka veya gözaltısının bulunmadığını kaydetti. Dün Diyarbakır´a gelmek üzere yola çıktığını, Çınar ilçesindeki aramada yakalanarak gözaltına alındığını belirten Atağ, ´Beni almasalar da mahkemeye gelip savunmamı yapacaktım´ dedi.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Atağ şöyle savunma yaptı: PKK´nın savaş alanına çevirdiği bölgede yaşıyorum. Devletime, milletimize ve bayrağıma sahip çıkmak için geçici köy korucusu oldum. İllegal bir örgütle ilişkim yok. Sadece koruculuk yaptım. Kanun dışı, tek başıma bir şey yapmadım. Allah şahittir üzerime atılı suçları ben işlemedim. Suçlamalar iftiradır. Suçlamaları yapan Mehmet Nuri Binzet´in gelip, suçlamaları yüzüme söylemesini istiyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum. 15 yıl önce babamı, kardeşlerimi, askerleri ve masum vatandaşları öldüren PKK´lılar, Habur´dan gelip serbest kalıyorlar. Ben burada yargılanıyorum. Beraatımı talep ediyorum. ( Cihan)
Temizöz´ün avukatı mahkemeyi HSYK ile tehdit etti
Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ´ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın yargılanmasına devam edildi. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Albay Temizöz, Kamil Atağ, Tamer Atağ, Fırat Altın (Abdulhakim Güven), Hıdır Altuğ ve Adem Yakin ile dün akşam Çınar ilçesinde yol aramasında yakalanan ve hakkında tutuklama kararı bulunan Kukel Atağ katıldı. Kuktel Atağ sorgusunda, sanık olarak değil terör mağduru olarak ifade vermek istediğini belirterek, bugüne kadar tek sabıka kaydının bulunmadığını söyledi. Kendisinin hiçbir zaman illegal bir yapılanma içerisinde yer almadığını öne süren Atağ, şöyle dedi: ´Ben devletime ve bayrağıma sahip çıkmak için köy korucusu oldum. Bir köy korucusu olarak kendi başıma hareket etmem mümkün değildi. Üzerime atılı suçları işlemedim. Kamil Atağ ağabeyim beni telefonla arayarak duruşmaya katılmamı istedi. Gelirken yolda durduruldum. Habur Sınır Kapısı´nda Irak´tan gelip teslim olan teröristler serbest bırakılıyor, biz tutuklu kalıyoruz. Bu bizi rahatsız ediyor. Tahliyemi istiyorum.´
Sanık avukatları mahkemeyi reddetti
Sanık Temizöz´ün avukatı Ünsal Aktaş, her duruşmada yeni mağdurların ortaya çıktığını ve bunun yargılamanın uzamasına neden olduğunu ifade ederek, ´Duruşmanın kamera sistemiyle kayıt altına alınmasını talep ediyoruz. Bizlere yönelik hakaret ve tehdit içerikli beyanlar söyleniyor. Bu konuda hassasiyet gösterilmediği taktirde Hakimler ve Savcılar yüksek Kurulu dahil gerekli mercilere şikayet yapacağız´ dedi. Temizöz´ün diğer avukatı Mustafa Olcay Özhan ise bu mahkemenin yargılamaya bakmakla görevli olmadığını iddia ederek, görevsizlik kararı verilmesini talep etti. Müdahil avukat Tahir Elçi ise yargılamanın kayıt altına alınması talebini kendilerinin de istediğini söyledi. Mahkeme, duruşmaya ara verdi.
Mahkeme, görevsizlik talebini 2. kez reddetti
Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, faili meçhuller davasına bakan Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz´ün avukatlarını yaptığı ´görevsizlik´ talebini reddetti. Mahkeme, yargılamanın süreceğini ikinci kez karara bağladı. Sanık avukatları ilk duruşmada da mahkemenin söz konusu davaya bakmakla yetkili olmadığını savunmuş; ancak bu yöndeki talepleri kabul edilmemişti. Faili meçhul davasının 7. celsesi, soruşturmanın başladığı Mart 2009 tarihinden bu yana firari olan ve dün yol araması sırasında gözaltına alınan sanık Kukel Atağ´ın da katılımıyla devam ediyor. ( Cihan)
İstenen cezalar
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı´nca hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, sanıkların TCK´nın ´Adam öldürmek´, ´Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak´ ve ´Adam öldürmeye azmettirmek´ suçlarından cezalandırılmaları isteniyor. Sanıklardan Cemal Temizöz´ün 9, Kamil Atağ´ın 7, Tamer Atağ´ın 2, Adem Yakın´ın 7, Hıdır Altuğ´un 3, Fırat Altın´ın (Abdulhakim Güven) 6, Kuktel Atağ´ın ise bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor. İddianamede, sanık Temizöz´ün 1993´te Cizre´de ´terörle mücadele ediliyor´ görüntüsü altında ´korucu, itirafçı ve uzman çavuşlardan bir grup oluşturduğu´ ileri sürülüyor. ´Söz konusu grubun, süreç içerisinde asli görevinden ayrılarak, terör örgütü PKK´ya yardım ettiğinin değerlendirildiği ya da özel sebeplerden dolayı gözaltına aldıkları kişileri sorguladığı´ ifade edilen iddianamede, grubun, bu sorgulanan kişilerden bir kısmını öldürdüğü öne sürülüyor. ( AA)
İtirafçıdan kan donduran sözler
Albay Cemal Temizöz ve 6 sanığın yargılandığı duruşma 14 saat sürdü. İtirafçı Yakin: Ajanlıkla suçlanan bir çobanın kafasını kıl testere ile kestim. Silahlı çatışmalarda öldürdüğüm insanların kulaklarını kesip, kaynatıp ardından tuzlayıp tespih yaptım. Şırnak ve çevresinde 1993-95 yılları arasında işlenen 23 cinayetin sorumlusu oldukları iddia edilen ve aralarında Kayseri İl Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz, Cizre eski Belediye Başkanı ve korucu başı Kamil Atak ile birlikte yargılanan PKK itirafçısı sanık Adem Yakin çarpıcı açıklamalarda bulundu. PKK içinde faaliyet yürüttüğü dönemde öldürdüğü kişilerin kulaklarını kestiğini söyleyen Yakin, ?Ben efsanevi bir adamım. Ajanlıkla suçlanan bir çobanın kafasını kıl testere ile kestim. Silahlı çatışmalarda öldürdüğüm insanların kulaklarını tesbih yaptım? dedi. Duruşma yaklaşık 14 saat sürdü. Şırnak ve çevresinde 23 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulan ve Diyarbakır 6´ıncı Ağır Ceza Mahkemesi´nde tutuklu yargılanan Kayseri İl Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz, Cizre Eski Belediye Başkanı Kamil Atak, Tamer Atak, Adem Yakin, Fırat Altun (Abdulhakim Güven) Hıdır Altuğ dün 7´inci kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, tutuksuz yargılanmasına karar verilen ancak, ifade vermediği için hakkında tutuklama kararı bulunan firari sanık Kukel Atak, Diyarbakır´ın Çınar İlçesinde polisin yaptığı yol kontrollerinde yakalanarak, duruşmada hazır edildi. Yaklaşık 14 saat süren duruşmada, zaman zaman sanıklar ve müdahil avukatlar arasında sözlü tartışmalar yaşandı. Sanıkların seslerini yükseltmesiyle başlayan gerginlikler, mahkeme başkanın müdahalesi ile son buldu. Mahkeme başkanı sık sık sanıkları uyarmak zorunda kaldı.
´OĞLUMUN PARMAĞI KESİKTİ´
Duruşmada Mart 1994 tarihinde Holan Mevkii´nde 3 kişiyle birlikte ölü bulunan Yahya Akman´ın babası İsa Akman mağdur olarak ifade verdi. Oğlunun Cizre´de kuzeni Aziz ile sigara satarken gözaltına alındığını anlatan baba İsa Akman, şöyle konuştu: ?Yaşları küçük olduğundan bırakırlar düşüncesiyle takip etmedik. Bir saat bekledik, dönmeyince takip ettik. JİTEM´in yakalandığını ve Bota karakolu´na götürüldüğünü öğrendik. Ertesi gün savcılığa dilekçe verdik. Onlar da jandarmadan sorun şeklinde cevap verdiler. Olaydan sonra Silopi emniyetine gittik. Yanımda Abdullah Akman ile Reşit Gasyak da vardı. Bu sırada Emniyet Müdürlüğü kapısında onları dipçikle dövdüklerini gördüm. Sonra Holan tarafındaki köylüler geldi. Bize Holan tarafında arayın dedi. Bunun üzerine Leyla Gasyak ve ben onu aradık. Leyla bana, Yahya ve Aziz´in derenin yanında bir taşlığın altında öldürüldüğünü söyledi. Sonra gittik, baktık. Taşların altında 4 cesedin olduğunu gördük ve cesetleri çıkardık. 4 cesedi traktörün römorkuna koyarak Cizre´ye hastaneye getirdik. Oğlumun yüzük parmağı yarısına kadar kesikti. Yüzüğü de yoktu. Burada halk da toplandı. Halkın toplandığını gören güvenlik güçleri, köpekleri üzerimize saldılar. Cesetleri çıkardığımda oğlum Yahya´yı teşhis ettik. Daha sonra cesetleri mezara gömdüler. O günden bu yana soruşturma yapılmadı. Selim Hoca diye bilinen biri evimin yanına gelerek bana silah doğrultu. Bana ´bir daha oğlunun bahsini edersen evine gaz bombası atacağım´ dedi. Bir süre sonra Ramazan Hoca ve Cebbar adındakiler Selim Hoca gibi beni tehdit etti.?
2 KİŞİYİ GÖSTERDİ
Mahkeme başkanının sorusu üzerine İsa Akman, oğlunun Bedran (Adem Yakin) ile Abdulhakim Güven´in öldürdüğünü düşündüğünü belirtti. Yine başkanın isteği üzerine Akman, Adem Yakin ile Abdulhakim Güven´i doğru teşhis etti. Baba Akman, görgü tanıklarının kendisine oğlunun Bedran ile Abdulhakim´in tarafından götürüldüğünü aktardığını ifade etti.
CİZRE´DEKİ KEMİKLER HAVYAN KEMİĞİ ÇIKTI
Duruşmada mağdur ifadelerinden sonra mahkeme heyeti dosyaya eklenen belgeleri taraflara ibraz etti. Cizre´deki kazıda ortaya çıkan kemiklerle ilgili Adli Tıp Kurumu´na gelen yazıda kemiklerin hayvan ait olduğunun belirlendiğini aktardı. Telefon görüşmeleriyle ilgili bazı sanıkların numaralarının bulunmaması nedeniyle mahkeme heyeti sanıklardan numaralarını alarak, dökümlerinin dosyaya eklenmesi için müzekkere yazılacağını kararlaştırdı.
´KAYIP VE FAİLİ MEÇHULLARIN SORUMLUSU JİTEM´
Mağdur avukatlarından Tahir Elçi, ?Tanıkların büyük bir bölümü dinlendi, ancak dinlenmemiş tanıklar varsa onların da dinlenmesi gerekir. Ardından olayları birebir gören bazı tanıkların, Mehmet Nuri Binzet ve gizli tanıkların dinlenmesi gerekirli? dedi. Sanık avukatlarının mağdurların çelişkili ifadeler verdiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını dile getiren Elçi, şöyle devam etti: ?1990´lı yıllarda birçok merkezde jandarma ile bağlantılı sivil bazı kişiler, sivil araçlarla İlçe Jandarma Komutanlığı´na giriş çıkış yapıyorlar. Bunları herkes biliyor. Bunlar JİTEM diye adlandırılıyor. Bu ekip gözaltına alınma, kayıp ve faili meçhullerden sorumludur. Bu nedenle sanıkların ifadelerine inanmıyoruz. Cemal Temizöz, önemli bir kamu görevlisidir. 1993 yılında bütün adli işleri yapan görevlilerinin isimlerini bilmiyor. Ya da o kadar gizlidir. Selim Hoca, Cebbar, Ramazan ve Tuna kimdir? Bize bunların kim olduğunu söylesin. Neden bunların adlarını mahkemeye sunmuyor. Aralarında Abdulhakim Güven, Adem Yakin ve Hıdır Altuğ´un da bulunduğu grup, terörle mücadele kapsamında bir ekiptir. Bu yapının benzeri Silopi ve Diyarbakır´da aralarında bağlantı olacak şekilde var.?
BEYAZ TOROS FOTOĞRAFI
Avukat Elçi, Cizre İlçe Jandarma Komutanlığı´nın bahçesinde beyaz renkli Toros marka bir otomobilin zırhlı araçla birlikte çekilmiş fotoğrafını göstererek, ?Cemal Temizöz bize bunu açıklasın. Nedir bu. Yoksa savunmaları bize inandırıcı gelmeyecek? diyerek fotoğrafı mahkeme heyetine sundu.
SUSURLUK BENZETMESİ
Cizre´de 1993-1995 yılları arasında birçok insanın öldürülüp, gelişi güzel etrafa atıldığını iddia eden Elçi, ?Sonra bulunarak, kimliği belirsiz bir şekilde gömülüyor. Neden öldürülüyor. Bu yapı sadece dehşet, korku saçmak için de cinayetler işlemiş. Her aileden birini öldürüp, herkesin hedeflerinde olduğunu göstermeye çalışmış. Bu insanların çok büyük bir bölümü PKK örgütüne yardım ve yataklık ettikleri düşüncesiyle öldürüldü. Aynı Susurluk gibi, kamu içindeki bazı kişiler kendi yöntemleriyle sorunları çözmek istemiş. Ne yazık ki o dönem yöneticiler de ses çıkarmamış, destek vermiş. Bu nedenle yargılamanın sürdürülmesi ve sanıkların tutukluluk halinin devam etmesi gerekir? diye konuştu.
GÜVEN İLE AVUKATLAR ARASINDA GERGİNLİK
Sanıklardan Abdulhakim Güven bu sırada söz alarak, ?Burada mağdur yok, bizden şikayetçi olan avukatlar var. Avukatların acısı var. Bize kin kusuyorlar? sözleri üzerine müdahil avukatlardan tepki geldi. Sesini yükselten Güven´i mahkeme başkanı uyardı. Avukatların aslında PKK terör örgütünü anlattığını söyleyen Güven, ?Avukatlar bizim savunmamızı engelliyor. Avukatlarımız savunmamızı yapamıyor. Esas örgütçü olan bunlardır? dedi ve açıklamasının tutanağa geçmesini istedi. Konuşması sırasında bir avukatın ağabeyinin Cizre´de PKK tarafından kurulan halk mahkemesinin başkanı olduğunu ileri süren Güven´e bir kez daha tepki gösterildi. Güven, bahsettiği avukatın aşiretinin yüzde 80´ninin PKK´nın kucağında olduğunu, Cemal Temizöz´ün çabaları sayesinde bir kısmının kurtarıldığını öne sürdü. Bu arada mahkeme başkanı Güven´e hangi avukatı kastettiğini sorması üzerine, Şırnak Barosuna bağlı Rıdvan Dalmış´ı kastederek ?Bu çocuktur? deyince, yine avukatların tepkisiyle karşılaştı. Müdahil avukatlara dönen Güven, ?Boş konuşuyorsun. Edepli olacaksın? diyerek avukatlara çıkıştı. Her tahliye talep edişlerinde müdahil avukatların tepkisi ile karşılaştıklarını savunan Güven, ?Ben 50 kişiyi de vursam, tahliye talep etmem normal. Başından beri bizi tahrik ve taciz ediyorlar? dedi.
SANIK ALTUĞ FENALAŞTI
Sanık Kukel Atak, konuştuğu sırada şeker hastası olan Hıdır Altuğ fenalaştı. Altuğ, görevliler yardımıyla salondan çıkarılarak müdahale edildi. Ardından söz alan sanık Tamer Atak, ise müdahil avukatları kastederek, ?Ben, teröre hedef olan bir ailenin mensubuyum. 25 yıldır terörle mücadele ediyoruz. Ama bunlar 25 yıldır terörle müzakere ediyor. 25 yıldır bizi roketlerle sindirmediler, şimdi tanıklarla sindirmeye çalışıyorlar? diye konuştu.
PKK´DA İKEN KULAK KESİP TESBİH YAPTIM
Sanık Adem Yakin ise söz alarak çarpıcı açıklamalarda bulundu. Oldukça gergin olduğu gözlenen Yakin şöyle konuştu: ?Ben efsanevi bir adamım. Beni Genç Osman diye yetiştirdiler. Terör makinesi haline getirdiler. 22 Temmuz 1990 tarihinde Uludere Şenoba Karakolu´nda verdiğim ifademde, ´PKK´da yer aldığım süre içerisinde dişsiz Mahmut diye bilenen kişinin emrindeydim. Onun talimatları doğrultusunda hareket ederdim. Ajanlıkla suçlanan bir çobanın kafasını kıl testere ile kestim. Silahlı çatışmalarda öldürdüğüm insanların kulaklarını kesip, kaynatıp ardından tuzlayıp tesbih yaptım. Köy köy dolaştırdım. Bu yaptıklarımın haddi hesabı yoktur. Ben bunları inandığım değerler uğruna yaptım. Bizim tutuklanmamız 29 Mart seçimlerine yatırımdı. Önümüzdeki seçimlere bakalım hangi komplo ile karşı karşıya kalacağız.?
KAMİL ATAK: CEVAPSIZ KALMAM
Sanık Kamil Atak ise kendisine yönelik hakaret içerikli sözlere maruz kaldığını öne sürerek, kendisini suçlu olarak görmediğini söyledi. Atak, ?Ben Güneydoğu´nun en mağdur adamıyım. Herkes birbirine saygılı olmalıdır. Bundan sonraki duruşmalarda, hukuk dışına çıkılırsa cevapsız kalmayacaktır. Benim ismim Kamil Atak, Kamo değil. Bunlardan da baro başkanı olarak Mehmet Emin Aktar´ı sorumlu tutarım? diye konuştu. Atak, Diyarbakır Baro Başkanı Aktar´a dönerek, ?Ben de sana Emo desem uygun olur mu?? diye sordu.
TEMİZÖZ AVUKATLAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Sanıklardan Albay Cemal Temizöz, yaptığı savunmasında, Avukat Tahir Elçi´nin mahkemeye sunduğu fotoğrafa atıf yaparak, ?Bu araç personelin, yakalanıp el konulmuş bir araç olabilir. Fotoğrafın ne zaman çekildiği belirlensin. O dönem Şırnak´ta pek çok benzer şekilde Toros marka araç bulunuyordu. Biz kimseyi öldürmedik? dedi. Temizöz savunmasının devamında avukatlardan Rıdvan Dalmış, Tahir Elçi ve Güray Dal´ın bulundukları beyanlarda avukatlık sınırını aşarak, kendi şahsına yönelik hakaret ettiğini öne sürdü ve 3 avukat hakkında suç duyurusunda bulundu.
´GÜVENLİK GÜÇLERİ TÖHMET ALTINDA KALIYOR´
Albay Temizöz, kendisinin TSK´nın şerefli bir subayı olduğunu, verilen her görevi başarı ile yerine getirdiğini ifade ederek, ?Cizre´de tüm mezarlıklardaki cesetlerden bizi sorumlu tutuyorlar. O dönem PKK´ya milislik yapan kişiler, terör örgütüyle birlikte bizimle çatışmaya giriyordu. Terör örgütü cesedini götürmemişse, sivil vatandaş olarak kalıyor. Suç güvenlik güçlerine kalıyor. Götürmüşse bu sefer kayıp listesine giriyor. Eğer gömüldüğü yerde bulunmuşsa güvenlik güçlerini töhmet altında bırakılıyor? dedi.
TAHLİYE ÇIKMADI
Sanık avukatlarının da taleplerini dinleyen mahkeme heyeti, 40 dakikalık aranın ardından saat 00.30´da sonlandırdığı duruşmada, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 5 Şubat tarihine erteledi. ( Radikal)
(08 Ocak 2010, 12:45), son güncel.: (09 Ocak 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Temizöz´le ilgili tüm manşetlerimiz
Cemal Temizöz iddianamesinin tamamı
Temizöz hakkında hazırlanan iddianame ve açılan dava haberimiz