Sakarya 222 sanıklı Darbe davası

Sakarya'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 86'sı tutuklu 222 sanığın yargılanmasına devam edildi.

07.07.2018 18:03 Sakarya'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 86'sı tutuklu 222 sanığın yargılanmasına devam edildi.

03.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce özel hazırlanan Ferizli Spor Salonu'nda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile sanık yakınları katıldı.

İki celse arasında mahkeme dosyasına Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı, İl Emniyet Müdürlüğü ve diğer kurumlardan gelen belgelerin zapta geçirilmesinin ardından, sanık ve avukatları esas hakkındaki savunmalarını yapmaya başladı.

Tutuklu sanık eski 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun, esas hakkındaki savunmasında birlik komutanı olarak sorumluluğunu inkar etmediğini, reddetmediğini söyledi.

İlk celsedeki savunmasında bazı hususları belirttiğini aktaran tutuklu sanık Coşkun, 'İlk savunmamda tek bir talebim vardı, gerçeklerin açığa çıkartılması fakat mütalaa iddianamenin tekrarı niteliğindedir. 15 Temmuz ile ilgili davalar ayrı ayrı görülüyor. Eğer bu olay bir hiyerarşi içerisinde yapılmışsa yargılama tek olmalıydı. 15 Temmuz'dan önce darbe olacağına ilişkin emarelere karşın maalesef bir önlem alınamamıştır.' dedi.

Tutulu sanık Coşkun, mütalaada darbe mesajlarının bizzat şahsına gönderildiğinin belirtildiğini ifade ederek şöyle devam etti:

'Mütalaada benimde bu mesajları birliklere gönderdiğim yazılı. Savunmamda ben bu mesajları hiç görmediğimi söylediğim halde mütalaada yer verilmiştir. TSK'da emir ve mesajlar ilgili komutanlıklara yayımlanır. Bu durumda mesajların şahsıma gönderilmeyeceği açıktır. O saatte kışlada olmadığım için personele okumam da mümkün değildir. Ben bunları birliklere yayımlamışsam bununla ilgili yazılı emir olması gerekiyor ama böyle bir şey de yok.'

Olaylardan sonra askerlerin kışlaya dönmesi için emir verdiğini belirten sanık Coşkun, 'Dönen oldu, dönemeyen oldu. Dönemeyenlere emniyetlerini kendilerinin almaları emrini verdim. Adam öldürmeye teşebbüs suçlaması gerçeği yansıtmıyor çünkü yaralananların kim tarafından hangi silahla yaralandığı belli değil. Kimsenin ölmemesi bizim için en sevindirici nokta. Hiç bir askerin halka ateş ettiğini sanmıyorum. Gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyorum.' şeklinde savunma yaptı.

Tutuklu sanık eski Sakarya İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay İlhan Aysan da esas hakkındaki savunmasında 'Darbe teşebbüsünde yer almadım, desteklemedim, FETÖ'cü değilim. Lehime olan birçok delil mütalaada belirtilmemiştir. Darbe bildirisinin gelmesiyle buna uymayacağımı yanımdaki insanlara söyledim. Kışladan çıkılmayacağı, devriyedekilerin kışlaya dönmesi emrini verdim. İddianamede ve mütalaada şahsımla ilgili iddiaları kabul etmiyorum. Suçsuzum, beraatıma ve tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum.' dedi.

Sanık avukatları da müvekkillerinin beyanlarına katıldıklarını, mütalaada kendileri ile ilgili olan kısımları kabul etmediklerini belirterek, sanıkların tahliyelerini ve beraatlerini talep etti.

Mahkeme heyeti, sanık ve avukatların esas hakkındaki savunmalarını yapması için duruşmaya yarına kadar ara verdi.

04.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce özel hazırlanan Ferizli Spor Salonu'nda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile yakınları katıldı.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada, tutuklu sanık eski Albay Ahmet Üzer, esas hakkındaki savunmasını yaptı.

Savunmasında, Kocaeli'den Sakarya'ya gelmek üzere çıkan ve yolda durdurulan tanklarla ilgili sanıkların mahkeme boyunca verdiği ifadeleri okuyan tutuklu sanık Üzer, 'Bilgimin ve dahilimin olmadığı tankların Sakarya'ya intikali olayına çekiliyorum. Ben emir verdiğim için askerin silah aldığına ilişkin beyanlar var, karargahta alarm verildiği için mi silah alınmış yoksa benim emrimle mi alınmış?' diye konuştu.

Tutuklu sanık Üzer, darbe mesajını eline almadığını ve okumadığın dile getirerek, 'Bazı sanıklar 'Valilik bölgesine gittik, Ahmet Albay bunları tutuklayın dedi fakat biz talimatı yerine getirmedik.' diye ifade vermiştir. Ben böyle bir emir vermedim, megafonla çağrı yapmadım. Müşteki ve sanıklar benimle ilgili farklı ifade verdi, herkes farklı bir şey yaşamış, bunlar iftiradır. Müşteki ve sanıkların yalan ifade ile suçlamalarını kabul etmiyorum.' dedi.

Üzerinde kelepçe olmadığını ve kullanılması talimatı vermediğini, kamera kayıtları incelendiğinde olayların nasıl geliştiğinin belirleneceğini dile getiren sanık Üzer, 'Bazı sanıklar, 'Ahmet Albay, Valiliğin içerisinin kontrol edilmesi, polislerin silahlarının alınması emrini verdi' şeklinde beyanda bulunmuştur. Böyle bir talimat ve emir vermedim.' ifadelerini kullandı.

Sanık Üzer, mütalaada askerlerin vatandaşlar tarafından etkisiz hale getirilerek emniyet güçlerine teslim edildiğinin belirtildiğini aktararak, 'Teslim oldum, kimseyle çatışmadım, yakalanmadım. FETÖ elebaşısıyla hiçbir bağım olmadı, olamaz.' şeklinde savunma yaptı.

Mütalaada 19 vatandaşın yaralandığının belirtildiğini dile getiren tutuklu sanık Üzer, savunmasında şu ifadelere yer verdi:

'Hiçbir zaman vatandaş ve kolluk kuvvetine şiddet uygulamadım, kimseye ateş edin emri vermedim, ateş etmedim. Burnu kanayan tek bir vatandaş, kolluk kuvveti görmedim, şahit olmadım. Güvenlik tedbirinin alınması emrini aşan hiçbir şey yapmadım. Suç işleme kastım yoktur, kamu malına zarar vermedim, hiç kimseyi hürriyetinden yoksun kılmadım. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum.'

Sanığın avukatı da müvekkilinin beyanlarına katıldıklarını, sanık Ahmet Üzer'in beraatini, mahkeme heyeti aksi kanaatteyse lehe olan hususların kullanılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, sanık ve avukatların esas hakkındaki savunmalarını yapması için duruşmaya yarına kadar ara verdi.

05.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce özel hazırlanan Ferizli Spor Salonu'nda yapılan duruşmaya, tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar, avukatları ile yakınları katıldı.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada, 2 sanık ve avukatı esas hakkındaki savunmasını yaptı.

Tutuklu sanık eski yüzbaşı Yavuz Soyer, esas hakkındaki savunmasında, Çark Kışlası'na mühimmatla intikal noktasında bir emir vermediğini, emrin tugaydan geldiğini söyledi.

Darbe bildirisini duymadığını, içeriği ile ilgili bilgisinin olmadığını savunan Soyer, 'Ülke çapında terör eylemlerinin beklendiğini bu yüzden valiliğe gidip emniyet alınacağını biliyordum. Ülke çapında yaşanan olayları cezaevinde öğrendim. Personelimi belirli bir amaç için yönlendirmedim, kendi inisiyatifimle hareket etmedim, talimatla hareket ettik. Valilikteki olanların iç yüzünü sonradan öğrendik, oradan ayrıldım ve polise sığındım.' dedi.

Soyer, kimseye silah doğrultmadığını, ateş etmediğini öne sürerek, 'Hiçbir vatandaşa ve kolluk kuvvetine cebir ve şiddet uygulamadım, talimat vermedim. FETÖ ile alakam yoktur. Silahlı, silahsız hiçbir terör örgütüne üye değilim. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum.' ifadesini kullandı.

Tutuklu sanık eski binbaşı Ali Şahin de savunmasında, 'Hayatımın hiçbir döneminde FETÖ'ye sempati beslemedim, bu yüzden üzerime atılı yöneticilik suçlamasını ve iddiasını kabul etmiyorum. Çark Kışla'ya mühimmatlı olarak takviye için gideceğimiz emri verildi. Tatbikatın mühimmatlı olarak yapılması emri benim tarafımdan verilmedi.' diye konuştu.

Valilik bölgesinde polislere valilik binasını ele geçirmek gibi bir düşüncelerinin olmadığını, güvenlik için geldiklerini söylediğini Şahin, şunları kaydetti:

'Bir süre sonra C kapısına gittim. Bir polis, olayın FETÖ'cüler tarafından yapılan bir kalkışma olduğunu onunla gitmemizi söyledi, o sırada Ahmet Üzer geldi ve kimsenin polisle gitmemesi için emir verdi. O gece Ahmet Üzer'in emirlerine karşı geldim, 'tutukla' dedi, tutuklamadım, 'ateş et' dedi etmedim, darbe başarılı olsaydı tutuklanacak ilk kişilerdendim. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum, beraatımı istiyorum.'

Sanıkların avukatı da müvekkillerinin beyanlarına katıldıklarını belirterek, tahliyelerini ve beraatlarını talep etti.

Mahkeme heyeti, sanık ve avukatların esas hakkındaki savunmalarını yapması için duruşmaya 10 Temmuz Salı gününe kadar ara verdi.

MÜTALAA

Geçen celse açıklanan mütalaada, aralarında meslekten ihraç edilen askerler 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun, Kurmay Albay Bahri Gürhan, eski Sakarya İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay İlhan Aysan'ın da bulunduğu 86'sı tutuklu 127 sanığın 'anayasayı ihlal' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.

Mütalaada, ayrıca 3 sanığın 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 5 yıldan 15 yıla kadar hapis, 'anayasayı ihlal' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep edilen ve soruşturma safhasında adli kontrol kararıyla tahliye edilen 15 sanık ile yargılama aşamasında tahliye olan 29 sanık için yakalama kararı çıkartılması, davada yargılanan 92 tutuksuz sanık hakkında ise beraat talebinde bulunulmuştu.

İddia makamı ayrıca, Sakarya Valiliği'nin kuşatılmasına yönelik yönetici durumunda oldukları değerlendirilen ihraç edilen askerler Uğur Coşkun, Bahri Gürhan, İlhan Aysan, Albay Ahmet Üzer, Yarbay İsmail Öcal, Binbaşı Ali Şahin, Yüzbaşı Yavuz Soyer, Üsteğmen Kayhan Demir ve Hakan Güler'in, 'silahlı örgüt kurma ve yönetme' ile mağdur/müşteki sayısınca 12'şer kez 'adam öldürmeye teşebbüs' suçlarından da cezalandırılmalarını istemişti.

İDDİANAME

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, darbe girişimi sırasında Sakarya Valiliği'nin işgaline ilişkin, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve örgütün sözde 'hava kuvvetleri imamı' firari Adil Öksüz, meslekten ihraç edilen askerler 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun, Kurmay Albay Bahri Gürhan, eski Sakarya İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay İlhan Aysan, Albay Ahmet Üzer, Yarbay İsmail Öcal, Binbaşı Ali Şahin, Yüzbaşı Yavuz Soyer, Üsteğmen Kayhan Demir ile 171 asker ve bir sivil şüpheli hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun 'anayasayı ihlal' suçunu düzenleyen 309, 'kasten öldürmek' suçunu düzenleyen 81. ve 35. maddeleri uyarınca birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 185 yıl altı aydan 319'ar yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Subay, astsubay, erbaş, erler ve bir sivilden oluşan 42 sanık hakkında da çeşitli suçlardan hapis cezaları talep edilen iddianamede, 50 sanık hakkında ise 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek' ve 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

Eski Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş'un müşteki olarak bulunduğu iddianamede, Valiliğin işgali sırasında yaralanan 19 vatandaş da mağdur olarak yer alıyor.

Mahkeme heyeti, eski AK Parti Milletvekili Ali İnci, 15 Temmuz Camili Mahallesi Muhtarı Yunus Özçelik ve polis memuru Abdullah Karabulut'un davaya müdahil olma taleplerini kabul etmişti.

Mahkeme heyeti, örgütün elebaşı Fetullah Gülen hakkında aynı suçlardan Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ve 'hava kuvvetleri imamı' Adil Öksüz hakkında da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığından dosyalarının ayrılmasına ve bu mahkemelere gönderilmesine karar vermişti.

Paralel yapı-04 Ocak (2017) 'Sakarya 222 sanık (ilk 224) Darbe Yapılanması' davası

(07 Temmuz 2018, 18:03)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: Göster/Gizle

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=13216