İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, kapatılan Kuleli Askeri Lisesi, Vaniköy, Beykoz'da yaşananlar ve Çengelköy Polis Merkezinin işgaliyle burada çıkan olaylarda 8 kişinin şehit edilmesine ilişkin 14'ü eski polis 114 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, 50 sanığın 'Anayasayı İhlal' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsini talep etti, 57 er ile 7 askeri öğrenciye ise ceza verilmemesini istedi.
17.11.2018 19:20 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, kapatılan Kuleli Askeri Lisesi, Vaniköy, Beykoz'da yaşananlar ve Çengelköy Polis Merkezinin işgaliyle burada çıkan olaylarda 8 kişinin şehit edilmesine ilişkin 14'ü eski polis 114 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Savcılık esas hakkındaki mütalaasını sundu.
13.11.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Cezaevi'nin karşısında bulunan binada görülen 39. duruşmada 48 tutuklu sanık ile 6 tutuksuz sanık hazır bulundu.
Duruşma savcısı Caner Babaloğlu mütalaasının hazır olduğunu belirterek, 29 sayfalık mütalaasını özetleyerek okudu.
MÜTALAA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, kapatılan Kuleli Askeri Lisesi, Vaniköy, Beykoz'da yaşananlar ve Çengelköy Polis Merkezi'nin işgali ile burada çıkan olaylarda 8 kişinin şehit edilmesine ilişkin, 14'ü eski polis 114 sanığın yargılandığı davadaki mütalaa verildi. Mütalaada, sanıklar Mürsel Çıkrıkçı ile Muammer Aygar'ın 'azmettiren' sıfatıyla maktullere yönelik eylemlerden sorumlu olduğu belirtildi.
Cumhuriyet Savcısı Caner Babaloğlu açıkladığı 29 sayfalık mütalaasında, Kuleli Askeri Lisesi'nin komutanları eski albaylar Mürsel Çıkrıkçı ve Muammer Aygar ile 14 çevik kuvvet polisinin de aralarında bulunduğu 50 sanığın 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Rütbeli 36 askerin 'terör örgütüne üye olmak' suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istenilen mütalaada, rütbeli askerler Şafak Gündoğdu, Ayhan Şahin, Mahmut Dağüstü, Mustafa Paycı, İbrahim Küçükbostan, Sadık Atıcı, Abdullah Çoban ve Recep Ayıtdere hakkında maktuller Mustafa Cambaz Hasan, Kader Sivri, Gökhan Esen, Halil Kantarcı, Burak Cantürk, Osman Yılmaz ve Fatih Dalgıç'ı 'nitelikli kasten öldürme' suçlarından dolayı 7'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
Sanık Mahbub Ulusoy'ın maktuller Mustafa Hasan Cambaz ve Kader Sivri'ye yönelik 'iştirak halinde silahla kasten öldürme' suçundan 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenilen mütalaada, sanıklardan Mevlüt Acar'ın maktuller Gökhan Esen, Halil Kantarcı, Burak Cantürk ve Osman Yılmaz'a yönelik 'silahla kasten öldürmeye yardım etme' suçundan 90 yıldan 120 yıla kadar, sanık Aykut Satmaz'ın da bu maktullere karşı aynı suçtan 'Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma' suçu delaletiyle 120 yıldan 156 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenildi.
Mütalaada, 14 sanığın maktul Murat Akdemir'i 'silahla kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenirken, sanıklardan Mürsel Çıkrıkçı ile Muammer Aygar'ın 'azmettiren' sıfatıyla maktullere yönelik eylemlerden sorumlu olduğu belirtildi.
Eski okul komutanına 5 bin 190 yıla kadar hapis istemi
Sanık Muammer Aygar'ın 130 müştekiye karşı 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan toplam 3 bin 379 yıldan 5 bin 190 yıla kadar, aralarında eski Albay Mürsel Çıkrıkçı'nın da olduğu 9 sanığın 84 müştekiye karşı 'aynı suçtan 2 bin 184'er yıldan 3 bin 360'ar yıla kadar hapsi istenilen mütalaada, bu suçtan sanıklar Mahbub Ulusoy, Kartal Genç ile Raif Kaya'nın 43 müştekiye karşı eylemlerinden dolayı bin 142'şer yıldan 2 bin 219'ar yıla kadar, sanık Mehmet Karapekmez'in de 45 müştekiye karşı bin 169 yıldan bin 788 yıla kadar, sanıklar Aykut Satmaz ve Mevlüt Acar'ın aynı suçtan 41 müştekiye karşı bin 141'er yıldan bin 758'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Mütalaada, sanıklar Mürsel Çıkrıkçı ve Muammer Aygar'ın 41 kişiye yönelik 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 61'er yıldan 305'er yıla kadar, yine bu sanıklar yönünden 'kasten yaralama' suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapsi istedi.
Sanık Mürsel Çıkrıkçı'nın 'Mala zarar verme' suçundan 37 yıldan 306 yıla kadar hapsi istenirken, sanık Muammer Aygar'ın 31 yıldan 281 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.
Ayrıca savcılık bazı sanıkların 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' 'Kasten yaralama', 'mala zarar verme', 'hakaret', 'iş yeri dokunulmazlığını ihlal', 'iş ve çalışma özgürlüğünün ihlali' gibi suçlardan değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmalarını talep etti.
Mütalaada, 57'si er 7'si askeri öğrenci olan 64 kişiye ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi ve tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamı istendi.
'Erler ve askeri öğrencilerin yönetme ve yönlendirme kabiliyetleri yok'
Sanık erlerin terhisli pozisyonda vatani görevlerini yapmakta oldukları, sanık askeri öğrencilerin ise Kuleli Askeri Lisesinde eğitim gördükleri, darbe teşebbüsü gecesi gelişen olayları yönetme, yönlendirme kabiliyetlerinin olmadığı belirtilen mütalaada, er ve askeri öğrencilerin irade ve istekleri dışında asker olmalarından da faydalanılarak komutanları tarafından kışla dışına çıkartıldıkları ve darbe teşebbüsü eylemlerine zorla dahil edildikleri, er ve askeri öğrencilerin bulundukları hal ile durum itibariyle olayın ne olduğunu ve ne yaptıklarını anlayabilecek konumda olmadıkları, herhangi bir silahla ateş etme gibi somut eylemde bulunmadıkları tespitlerine yer verildi.
Sanıklardan Amrah Amirov, Hacı Musa Çiftçi ve Seydi Tuncer yönünden duruşmada, davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verildiğinden bu sanıklar yönünden değerlendirme yapılmadığı belirtildi.
Savcılığın mütalaasını açıklamasından sonra müşteki avukatlarının beyanlarının alınmasına geçildi.
Söz alan bir kısım müşteki avukatı, savcılığın mütalaasına karşı sanıkların cezalandırılmalarını isterken, haklarında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi istenilen erlerin ise tek tek değerlendirilmeleri gerektiğini belirtti.
Mahkeme Başkanı Ömer Günaydın, yarın sanıklara ve avukatlarına söz verileceğini söyledi.
Duruşma, yarına ertelendi.
14.11.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan 40. duruşmaya, 48 tutuklu sanık ile avukatları katıldı.
Duruşmada, Cumhurbaşkanlığı, TBMM ve Milli Savunma Bakanlığı avukatlarıyla bazı müştekiler de hazır bulundu.
Duruşma, tutuklu sanıkların ve avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarıyla devam etti.
Esas hakkındaki savunmasını yapan tutuklu sanık eski yüzbaşı Hüseyin İnce 15 Temmuz'da nöbetçi subay olduğunu ifade etti.
Darbe girişimine ilişkin faaliyetlerde bulunmadığını iddia eden İnce, 'Albay Mürsel Çıkrıkçı'nın 'Ordu yönetime el koydu, sıkıyönetim ilan edildi' şeklindeki ifadelerini duymadım. Okulun bahçesinde değildim. Benim darbe girişimindeki tek suçum o gün nöbetçi olmamdı. Darbe girişimini öğrendikten sonra öğrencileri güvenli bir yere götürdüm. FETÖ üyesi değilim. Beraatımı, tahliyemi talep ediyorum.' şeklinde savunma yaptı.
Mahkeme Başkanı Ömer Günaydın, sanığın ankesörlü hattan ardışık arandığını, bununla ilgili kendisi hakkında soruşturma başlatıldığını hatırlattı. Sanık İnce, bu soruşturmayla ilgili belgelerin elinde olmadığını, belgeler eline geçtikten sonra savunma yapabileceğini kaydetti.
Cumhuriyet savcısının kendileri hakkında ceza verilmesine yer olmadığı şeklinde mütalaa verdiğini söyleyen bazı tutuksuz sanıklar da bu mütalaaya katıldıklarını ifade ederek, beraatlarını istedi.
Sanık avukatları da müvekkillerinin suça karışmadıklarını iddia ederek, beraat talebinde bulundu.
Duruşma, tutuklu sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere yarına ertelendi.
15.11.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan 41. duruşmada savunma yapan tutuklu sanık eski teğmen Furkan Üzel mütalaada kendisine isnat edilen tüm suçlamaları reddetti.
Darbe girişimine bilerek katıldığı takdirde kendisi hakkında kamera kayıtları, müşteki ve tanık beyanları olması gerektiğini ifade eden Üzel, hiçbir beyanda adının geçmediğini öne sürdü.
15 Temmuz darbe girişiminde silahını kullanmadığını iddia eden Üzel, 'Adım mütalaada ateş edenler arasında geçiyor. Başta Yarbay Erdal Kılınç (tutuklu sanık) olmak üzere tüm rütbelilerin ateş açtığı belirtiliyor. Ateş açıldığı esnada ben yemek ayarlamak için içerideydim. Ateş açtığıma ilişkin hiçbir kamera kaydı yok.' şeklinde savunma yaptı.
Mahkeme Başkanı Ömer Günaydın'ın Tokat'ta bir büfeden FETÖ'nün ankesörlü hattından kendisinin arandığını sanığa hatırlatması üzerine Üzel, 'Ben o arama hakkında hiçbir şey hatırlamıyorum.' diye konuştu.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık eski üsteğmen Mustafa Paycı, mütalaada kendisinin 7 kişiyi öldürmek, 84 kişiyi öldürmeye teşebbüs etmekten sorumlu tutulduğunu söyledi.
İddiaların hiçbirini kabul etmediğini kaydeden Paycı, 'Bu bölgelerde ateş açtığıma dair herhangi bir görüntü kaydı yok. Bazı sanıklar 'ateş açmayın' yönündeki emrimi mahkeme salonunda söylediler. Ateş açtığıma ilişkin tek bir delil yoktur. Restoran sahibi benden şikayetçi olmuştur. Ancak orada çalışan başka hiç kimse benden şikayetçi olmadı. Ben zor kullansam onlar da şikayetçi olurdu. İddia edildiği gibi 'TSK yönetime el koydu' ifadelerini kullanmadım.' şeklinde iddialarda bulundu.
Davanın en rütbeli sanığı Kuleli Askeri Lisesi Komutanı eski albay Mürsel Çıkrıkçı darbe girişimine ilişkin tüm suçlamaları reddettiğini, ilk savunmasında söylediği tüm ifadelerin geçerli olduğunu belirtti.
15 Temmuz'da yazılı ve sözlü olarak terör olaylarına müdahale emri aldığını ifade eden Çıkrıkçı, 'Dolayısıyla darbe maksatlı kanunsuz emir almadım. Olay günü kimseye ateş açmadım. Sivillerin silah kullandığını düşünüyorum. Olay günü bana ait olduğu iddia edilen ses kaydı usulsüz alınmıştır, kabul etmiyorum.' diyerek beraatını istedi.
Savunma yapan bazı sanıklar da kendilerini isnat edilen suçları kabul etmediklerini belirterek tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Tutuklu sanık avukatları da müvekkillerinin suça karışmadıklarını iddia ederek, beraatlarını istedi.
Duruşma, tutuklu sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere yarına ertelendi.
16.11.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan 42. duruşmada, tutuklu sanıkların cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasına karşı beyanları alındı.
Söz verilen tutuklu sanıklar, darbe girişimi maksadıyla herhangi bir eylemde bulunmadıklarını ve suçsuz olduklarını iddia etti.
Bir kısım tutuklu polisse mütalaaya karşı, suçsuz olduklarını savunarak, Mürsel Çıkrıkçı'nın telefon görüşmesi yaparak kendilerini kandırdığını, askerlerin kendilerini silahla duvara dizdiklerini, itiraz edenlere ise dipçikle vurduklarını söyledi.
Kanuna aykırı bir emri yerine getirmediklerini öne süren sanık polisler, araçlarının yoldan çıkamadığı için askerin olduğunu bölgeden geçtiklerini, bir kısım müşteki beyanlarına da atıfta bulunarak, vatandaşa kötü davranmadıklarını, darbe girişimini gerçekleştirmeye çalışan komutanları kendilerinin gözaltına aldıklarını anlattı.
Darbeden haberleri olmadığını iddia eden sanık polisler, üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, beraatlerini istedi.
Duruşma, sanıkların beyanlarının alınmasına devam edilmesi için 19 Kasım Pazartesi gününe ertelendi.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-27 Kasım (2017) 'İstanbul 114 sanık (ilk 103) Darbe/Çengelköy'deki olaylar' davası
(17 Kasım 2018, 19:20)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: