Adana'da, daha önce haklarında işlem yapılan FETÖ/PDY üyelerine ve ailelerine para aktarılmasını sağladıkları iddia edilen ve aralarında örgütün 'Türkiye finans sorumlusu'nun da olduğu 13'ü tutuklu 43 sanığın yargılandığı davanın duruşması görüldü.
09.05.2020 13:40 Adana'da, daha önce haklarında işlem yapılan FETÖ/PDY üyelerine ve ailelerine para aktarılmasını sağladıkları iddia edilen ve aralarında örgütün 'Türkiye finans sorumlusu'nun da olduğu 13'ü tutuklu 43 sanığın yargılandığı davanın duruşması görüldü.
4 Mayıs'ta Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya bazı tutuklu sanıklar, bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Mahkemede sanık avukatları da hazır bulundu.
Hakkındaki iddialar hatırlatılarak savunması alınan sanık C.Y, FETÖ/PDY üyesi olmadığını iddia ederek 'Suçlamaları kabul etmiyorum. Ayrıntılı savunma dilekçemi celse öncesi dosyaya gönderdim. Örgütsel bir konumum yoktur. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim.' ifadelerini kullandı.
Duruşmaya katılan diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyerek tahliye ya da beraatlerine karar verilmesini talep etti.
Cumhuriyet savcısı ise tutuklu sanıkların üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, dosya kapsamındaki mevcut delil durumu dikkate alınarak tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi ve eksik hususların giderilmesi yönünde görüş bildirdi.
Mahkeme heyeti, sanıklar C.Y, M.K. ve T.Ç'nin tutuklulukta kaldığı süre ve bu aşamada etki edebilecekleri delillerin toplanmış olması hususlarını göz önünde bulundurarak ev hapsi koşuluyla tahliyesine karar verdi.
Duruşma ertelendi.
FETÖ'nün 'Türkiye finans sorumlusu' örgütün para dağıtım trafiğini anlattı
Öte yandan dava iddianamesinin bazı detayları ortaya çıktı. 22 Nisan'da basına yansıyan gelişmeye göre, Adana'da daha önce haklarında işlem yapılan Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyelerine ve ailelerine para aktarılmasını sağladığı iddia edilen 43 şüpheli arasındaki örgütün 'Türkiye finans sorumlusu' A.K, FETÖ'nün para dağıtım trafiğini anlattı.
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 13'ü tutuklu 43 şüpheli hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olma' ve 'terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet' suçlarından 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan 277 sayfalık iddianame, Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, FETÖ/PDY'nin yapısı, işleyişi, mali kaynakları detaylı şekilde anlatılarak sanıklarla ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.
Örgütün 'Türkiye finans sorumlusu' A.K. iddianamedeki ifadesinde, 2014 yılında Gebze'de bir otelde çalışırken ihtiyaç sahiplerine yönelik internet üzerinden sosyal sorumluluk projeleri geliştirmeye başladığını ve sosyal medya hesabı üzerinden FETÖ'cülerin kendisiyle diyalog kurduğunu söyledi.
FETÖ üyelerinin kendisine dünyanın çeşitli ülkelerinden para havalesi yapmak istediğini belirten A.K, 15 Temmuz darbe girişimine kadar hükümet aleyhine propagandalar yaptığını anlattı.
Bu paylaşımları örgüte kendisini ispat etmek amacıyla gerçekleştirdiğini aktaran A.K, şöyle devam etti:
'2016 yılında Danimarka'dan K.K. isimli örgüt mensubu beni arayarak, FETÖ'den haklarında işlem yapılan ve işlem sonrası eşleri tutuklanan aileleri tespit etmemi ve bu ailelere yardım yapılacağını söyledi. Daha sonra Uganda'da bulunan örgüt mensubu Y.A. benimle irtibat kurdu. Benim hazırladığım 10 kişilik bir liste mevcuttu. Y.A. bu listeye onay vererek beni İstanbul'da bir kafeye gönderdi. İsmini bilmediğim bir kişi yanıma gelerek bana 3 bin dolar verdi. Bu listedeki kişilerin sosyal medya üzerinden telefon numaralarını temin ettim. Bunlara örgütten para gönderildiğini söyleyerek bilgilerini istedim. Sonrasında bankamatik üzerinden kartsız işlem olarak TC kimlik numaraları üzerinden paraları gönderdim.'
Banka kartını soba borusunda saklamış
Örgüt üyelerine para aktarma sisteminin dört ay boyunca bu şekilde devam ettiğini ve makbuzları Uganda'da bulunan Y.A. ile para aktardığı örgüt üyelerine gönderdiğini belirten A.K, örgütün sözde 'para kasası' Naksan Holding'in eski yöneticilerinden firari Abdullah N'nin banka kartını nasıl kullandığını da anlattı.
A.K, Uganda'daki örgüt mensubu Y.A'nın 2017'de aradığını ve Abdullah N'nin adamı olduğunu belirttiği bir kişiye kendisini yönlendirdiğini bildirerek, ifadesini şöyle sürdürdü:
'Bu kişiden para ve Abdullah N'ye ait banka kartını almamı söyledi. Bu kişiyle buluştuğumda bana 6 bin lira ve banka kartını verdi. Kartla işlem yaptığımda paranın blokeli olduğunu gördüm. Y.A'nın talimatı doğrultusunda kartı üç ay evdeki soba borusunda listelerle birlikte sakladım. Üç ay sonra emniyet tarafından yapılan operasyonlar nedeniyle korktuğumdan kartı yaktım. Bu kişiden üç defa 4 bin ve 6 bin lira arasında para aldım ve listemdeki şahıslara belirttiğim şekilde dağıttım.'
'Signal' programını kullanmam istendi
A.K. bir süre sahte kimlikle dolaştığını ve Y.A'nın kendisine tedbir amaçlı FETÖ üyelerinin de sıklıkla kullandığı 'Signal' programını yüklemesini söylediğini belirtti.
A.K, şöyle devam etti:
'Signal programı açılırken iki adet şifre istiyordu. Birinci şifre uygulamayı açıp mesajlaşma için, ikinci şifre ise programın içindeki yazışmaların görünmesini engellemek amaçlıdır. Şifre girildiğinde yazışmaları silen ve uygulamanın alt yapısını temizleyen işlemi yapar. Bu konuyu polis baskınlarında, yapılması gereken husus olarak programı yükleyen kişilere söylerlerdi. Ben yaklaşık üç ay kullandım. Signal uygulaması bildiğim kadarıyla halen örgüt içerisinde aktif olarak kullanılıyor.'
Sanık A.K. bir süre sonra ABD'nin New Jersey eyaletinde bulunan ve örgüt içerisinde üst düzey birisi olduğu söylenen U.Ö. isimli kişiyle tanıştırıldığına değinerek, 'U.Ö. benden 30 kişilik bir liste hazırlamamı söyledi. Beni İstanbul'da kargo işi yapan bir kadına yönlendirdi. Bu kişi bana 10 bin dolar para verdi. Bu parayı 30 kişilik listeye belirtiğim şekilde dağıttım.' ifadesini kullandı.
'Emlakçı' PKK sempatizanıydı
A.K, ABD'de bulunan U.Ö. ile görüşerek artık para dağıtımı işi yapmak istemediğini bildirdikten sonra bu görevin arkadaşları olan Ş.K. ve O.Ö. isimli örgüt mensuplarına verildiğini aktardı.
U.Ö'nün onay vermesi sonucu örgüt üyelerine bu kişilerin para dağıtımı yaptığını anlatan A.K. şunları kaydetti:
'FETÖ içerisindeki para dağıtıcısı olarak yer alan yetkili şahısları U.Ö. belirlerdi. 2017 sonlarına doğru arkadaşım olan O.Ö'ye ilk görev verildi. O.Ö. Murat kod adlı örgüt mensubundan 30 bin dolar para aldı. Bu para benim talimatım doğrultusunda Adana'da 'Emlakçı' diye tabir edilen kişiye ve Hatay'da mahrem imam olduğunu bildiğim 'Enes' isimli kişiye teslim edildi. FETÖ içerisinde Emlakçı ve Enes'in görevi askeri gaybubet evlerinin ihtiyaçlarını karşılamaktı. Enes, bölge imamı olduğu için para dağıtacağı kişileri kendisi belirlerdi. U.Ö. ayrıca bana 'Emlakçı' diye tabir edilen kişinin sol görüşlü ve PKK sempatizanı olduğunu söylemişti. Örgütten ayrılma sinyalleri verdiğim süreçte U.Ö. bana 'Bakın kardeşlerimize solcular ve PKK'lılar yardım ediyor, siz çekinip korkuyorsunuz' demişti.'
Örgüte girdiği tarihten itibaren tüm para hareketlerini dijital ortamda bir hard disk içerisine kaydettiğine işaret eden A.K, 'Tüm bilgiler bu hard disk içerisinde mevcuttur. Bu hard diski güvenlik amaçlı olarak şifreledim. Çok detaylı şifreleme sistemi vardır. Bu hard diskin bende kalmasının güvenlik açısından sakıncalı olduğunu düşündüğüm için Almanya'da bulunan Ö.Ç. isimli örgüt mensubuna gönderdim.' ifadesini kullandı.
Para transferinde 'İşçi Partisi ziyaret' kodu
A.K, örgüt üyelerine para transferini kamufle etmek için 'İşçi Partisi ziyaret' şeklinde kodlamalar kullandığını ve tüm listelerin fotoğrafını ABD'de bulunan U.Ö. isimli kişiye gönderdiğini söyledi.
Aynı kişileri farklı defter sayfalarına yazmasının her seferinde örgüt üyesine ayrı bir paranın gittiğinin anlaşılması için olduğunu belirten A.K, '2017 yılının sonundan itibaren FETÖ'nün Türkiye aleyhine karalama kampanyasından tiksinti duydum. Ben örgüt içerisinde olduğum için çok pişmanım.' itirafında bulundu.
İddianamede ifadesine yer verilen A.O.Ö. de şunları kaydetti:
'Yaklaşık iki yıl boyunca Enes kod adlı bu örgüt mensubuna para verdim. Bu da ortalama 2 milyon ile 3 milyon lira arasında bir para etmektedir. Benim dışımda Enes kod adlı kişiye para veren olup olmadığını bilmiyorum. Benim Hatay'da muhatap olduğum örgüt mensubu, emniyette Enes kod adıyla teşhis ettiğim A.Ö'dür. Enes dışında Hatay'da başka bir kişiye para vermedim.'
FETÖ, 'kumpas soruşturmaları' savcısının kardeşi ve avukatına para göndermiş
Adana'da daha önce haklarında işlem yapılan FETÖ/PDY üyeleri ve ailelerine para aktarılmasını sağladıkları iddiasıyla 43 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, örgütün 'Türkiye finans sorumlusu' olduğu öne sürülen A.K'nin, kamuoyunda 'FETÖ'nün kumpas soruşturmaları' olarak bilinen 'Amirallere Suikast ve Balyoz' soruşturmalarında görev yapan eski Yargıtay üyesi Süleyman Pehlivan'ın kardeşi ve avukatına para gönderdiğine ilişkin itiraflarına yer verildi.
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 13'ü tutuklu 43 şüpheli hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olma ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun'a muhalefet' suçlarından 25'er yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Toplanan bilgi ve belgeler, şüpheli ifade tutanağı, tanık anlatımları, bilirkişi raporları ve tutanakların yer aldığı 277 sayfalık iddianamede, FETÖ/PDY'nin yapısı, işleyişi, mali kaynakları, kamu kurumlarına 'sızma' stratejisi, kendisinden olmayanlar üzerinde oluşturduğu baskı gibi ayrıntılara da yer verildi.
Darbe girişimi ve FETÖ/PDY ilişkisinin detaylı şekilde anlatıldığı iddianamede, sanıklarla ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.
'Kumpas soruşturmaları' savcısının kardeşi ve avukatına para aktarmış
Örgütün 'Türkiye finans sorumlusu' olduğu öne sürülen sanık A.K. iddianamedeki ifadesinde, eski Yargıtay üyesi Süleyman Pehlivan'ın kardeşi A.Ü. ile 'Signal' uygulaması üzerinden konuştuğunu belirtti.
A.K, şunları kaydetti:
'Süleyman Pehlivan'ın kardeşi A.Ü'yü sosyal medyadaki yetim projelerinden tanıdım. Ben Sivas'ta bulunurken 2017-2019 yılları boyunca A.Ü'nün verdiği hesaba 60 bin lira göndermiştim. Süleyman Pehlivan'ın avukatı Ö.K'ye de örgütün talimatıyla 20 bin lira verdim. A.Ü. ile 'Signal' programı üzerinden görüşürdük. A.Ü'ye Bursa'da bulunduğu sırada hakkımda aranma kaydı olup olmadığını sorarak kimlik bilgilerimi verdim. Bir süre sonra bana 'Signal'den yazarak sorgu yaptırdığını ve Kocaeli'de aranma kaydımın olduğunu söyledi.'
Yarbay Ali Tatar'ın intiharıyla gündeme gelmişti
Süleyman Pehlivan, İstanbul'da özel yetkili savcı olarak görev yaptığı 2009 yılında 'Amirallere Suikast Soruşturması'nı yürüttüğü sırada, Yarbay Ali Tatar'ın gözaltına alınması istemiyle gündeme gelmişti.
Yarbay Tatar, savcıya ifade vermesinin ardından mahkemece tutuklanmış, üst mahkemeye başvurması üzerine 9 gün cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakılmıştı.
Bu gelişme üzerine savcı Pehlivan'ın itirazıyla hakkında yeniden tutuklama kararı çıkarılan Tatar, cezaevine gitmeden intihar etmişti.
2011 yılında Yargıtay üyeliğine seçilen, kamuoyunda 'FETÖ'nün kumpas soruşturmaları' olarak bilinen 'Amirallere Suikast ve Balyoz' soruşturmalarında görev yapan eski Yargıtay üyesi Süleyman Pehlivan'a, Yargıtay 9. Ceza Dairesince FETÖ üyeliğinden 13 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti.
(09 Mayıs 2020, 13:40)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: