Ergenekon terör örgütü soruşturmasının 10. dalgasında gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan ya da tutuklanan Ergenekon sanıklarının darbe planıyla ilgili ilginç ayrıntılar ortaya çıktı.
13.01.2009 13:15 Ergenekon terör örgütü soruşturmasının 10. dalgasında gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan ya da tutuklanan Ergenekon sanıklarının darbe planıyla ilgili ilginç ayrıntılar ortaya çıktı. ´Karargah Evleri´ yapılanması; Harp Akademisi, Hava Harp Okulu, İP ve Balaban Aşireti şeklinde bölümlere ayrılmıştı.
Aksiyon Dergisi´ne ulaşan iddiaya göre, örgütün, 7 Temmuz 2008´de ´kaos´ oluşturmak için hazırlık yaptığı ve ´Eldiven´ kod adıyla darbe planladığı ileri sürülmüştü. Silivri´de tutuklu bulunan Ergenekon sanıkları, darbe yapılması için dışarıdaki bağlantılarını sıkıştırmıştı. Ağır mahkumiyetler alacaklarını hesaplayan Ergenekon tutukluları, darbenin bir an önce gerçekleşmesini bekliyordu. Tutuklu Ümit Sayın´ın, bu sebeple her sabah ´darbe haberi´ beklediği Ergenekon duruşmasında ortaya çıkmıştı. Darbe planına göre, Ergenekon´un dışarıdaki ayağı Meclis´i ve Cumhurbaşkanlığı´nı basacak, ardından yeni yönetimi başa geçirecekti. Kimin başbakan, kimin cumhurbaşkanı yapılacağına ilişkin liste bile hazırlanmış. Listede çok önemli eski siyasetçiler, iş adamları ve emekli askerler var. 29 Mart yerel seçimleri öncesi veya sonrasında düşünülen darbe, küçük çaplı; ancak hükumeti kadük bırakmaya yönelik olacaktı. Ankara´da emekli Orgeneral Tuncer Kılınç´ın, İstanbul´da ise emekli Orgeneral Kemal Yavuz´un ´darbeye´ katılacak ekibi yönettiği ve eğittiği ileri sürülüyor. Yapılan darbe toplantılarının polis tarafından kayda alındığı aktarılıyor. Darbe için düşünülen yöntem ise daha önce İşçi Partisi (İP) ile gündeme gelen ´Karargah Evleri´ ile bağlantılıydı.
Hücrelerden oluşan ´Karargah Evleri´nde muvazzaf subaylar yer alıyor. Son operasyonda Kayseri´de gözaltına alınan Albay Cengiz Köylü´nün muvazzaflar ile siviller arsında bağlantıyı kuran kişi olduğu tahmin ediliyor. Alevi cemaatini de içlerine dahil etmek isteyen ´darbeci´ subayların, bu vesile ile Alevi kökenli askerleri kullanmak istediği belirtiliyor. ´Karargah Evleri´ yapılanması; Harp Akademisi, Hava Harp Okulu, İP ve Balaban Aşireti şeklinde bölümlere ayrılmıştı. Her hücre birbirine bağlı. Son operasyonda gözaltına alınan bütün muvazzaf askerlerin, ´Karargah Evleri´ ile bağlantılı olduğu ileri sürülüyor...
Darbe planı 2 ay önce devreye sokulmuş
Ergenekon, MİT´in ortaya çıkardığı ´Karargah Evleri´ni TSK´ya sızmak ve ´darbe´ gibi emellerini gerçekleştirmek için oluşturdu. Önceki operasyonlarda gözaltına alınan beş teğmenin, Hava Harp Okulu öğrencilerine, Kemal ve Neriman Aydın kardeşler tarafından kurulan ´Ankara Hücresi´nde ders verdiği ortaya çıkmıştı. Ergenekon propagandasının yapıldığı bu toplantıların örgüte adam kazandırmak amacıyla tertiplendiği belirtilmişti. Teğmenlerin, görev yaptıkları yerlerdeki komutanları hakkında bilgi toplayarak örgüte ilettikleri de tespit edildi. Ergenekon tutuklusu İP Genel Başkanı Doğu Perinçek´e yöneltilen sorulardan biri Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile buluşmasıydı. Parti, yeni bir oluşum içine girmiş ve evler kurmuştu. Bu evlere zaman zaman Alevi kökenli subaylar ve askeri öğrenciler geliyordu. Bir de Erzincanlı Balaban aşireti mensupları ile buluşmalar sağlanıyordu. Bu oluşumun Perinçek´e sorulmasının sebebi İP Genel Merkezi´nde ele geçirilen ´çok gizli´ damgalı, beş sayfalık bir belge idi. MİT´in Genelkurmay Başkanlığı´na gönderdiği, ´İP/Karargah Evleri´ başlıklı gizli belgede şöyle deniyordu: ?İşçi Partisi ve Alevi kesimin yanı sıra bazı TSK mensupları ve memurların da katılımıyla, emperyalistlerle, Cumhuriyet karşıtları ve yıkıcıları ile mücadele amacıyla bir harekat başlatıldığı yönünde hassas kaynaktan bilgiler intikal etmiştir. Yürütülecek bu çalışmalarda hiçbir kurum ve oluşumun zarar görmemesi için ´Karargah Evleri´ adı altında çekirdek kadroların oluşturulmasının öngörüldüğü alınan bilgilerdendir.? Öte yandan, Genelkurmay Başkanlığı, Silivri´de devam eden Ergenekon davasında ´Karargah Evleri´ ile ilgili soruşturmanın devam ettiğini bildirdi.
İbrahim Şahin talimat verecek, kaos oluşturacak ve toplumu sindirecek eylemler gerçekleştirilecekti
Gözaltına alınanlar, darbe için zemin hazırlama planları da yapmıştı. Bunun için eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin görev alacaktı. Şahin talimat verecek, kaos oluşturacak ve toplumu sindirecek eylemler gerçekleştirilecekti. Bu plan, yaklaşık 2 ay önce devreye sokulmuştu. Susurluk sanıklarından Abdullah Çatlı´nın arkadaşı Şahin´in adı, Ömer Lütfi Topal cinayetine de karışmıştı. Yargılandığı Susurluk davasında 6 yıl hapis cezası alan Şahin, geçirdiği trafik kazasında bilincini yitirdiği gerekçesiyle dönemin cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından affedildi. Şahin´in adı, Susurluk´un kayıp silahları ile birlikte de anılıyordu. İddiaya göre, silahlar, kayıp olduğu söylenen çanta ve bazı belgeler, Şahin tarafından alınıp saklanmıştı. Şahin´in Gölbaşı´ndaki evinin yakınında ortaya çıkarılan cephaneliğin bir kısmının, Susurluk döneminde kaybolduğu ileri sürülen silahlardan oluştuğu belirtiliyor. Bu silahların, PKK´yı bitirmek ve Öcalan´a suikast düzenlemek için İsrail´den alınanlar olduğu tahmin ediliyor. Ankara´da çok sayıdaki cephanelik yanında İstanbul, Hatay, Batman, Elazığ ve Körfez Bölgesi´nde bazı noktaları gösteren birtakım krokilerin ele geçirildiği belirtiliyor. Kuyulardan cesetlerin de çıkabileceği öne sürülüyor.
Ankara´daki silah kuyularının bazıları kısa süre önce oluşturuldu, sebebi...
İddialara göre, Ankara´daki silah kuyularının bazıları kısa süre önce oluşturuldu. Sebebi, darbe için uygun zaman kollanıyordu ve cephaneler buraya aktarılmıştı. Cephanelerin sarılı olduğu gazetelerin Temmuz 2004 tarihli olması, silahların Susurluk´a ait olma ihtimalini ortadan kaldırıyor. Ayrıca krokilerdeki bazı işaret noktalarının son 6 ay içinde inşa edilmiş oldukları ileri sürülüyor. Bu bilgi de gömme işleminin en geç 6 ay öncesine dayandığı şeklinde yorumlanıyor. Yine son operasyonda Ankara´da görevli olan ancak firari olduğu belirtilen Albay Mustafa Dönmez´in Sapanca´daki bağ evinde yapılan aramada 22 el bombası, iki av tüfeği, üç tabanca, bir uzun namlulu silah ve 8 bin mermi ele geçirildi. Bu silahların, Ergenekon yapılanması çerçevesinde oluşturulması düşünülen ´Milis Kuvvetler´ için toplandığı aktarılıyor. Muvazzaf askerler ve milislerle birlikte darbe için söz konusu silahlar devreye sokulacaktı. Bu silahlar aynı zamanda suikastlar ve eylemler için tetikçilere verilecekti.
Kaos için ilk adım Sivas´ta atılacaktı
Kaos ve infial için ilk adım Sivas´ta atılacaktı. İbrahim Şahin, bu konuda devrede olan isimdi. Zaten Şahin´in Sivas´ta gözaltına alınanlarla telefon görüşmesi yaptığı ve suikast emri verdiği tespit edildi. Ergenekon´un Sivas kanadı, kuyumculukla uğraşan Sivas Ermeni Cemaati lideri Minas Durmaz Güler´e suikast düzenleyecekti. Uluslararası kamuoyunda ´suikastı milliyetçiler yaptı´ algısı oluşturmak için Ergenekon´un planı yine Hrant Dink olayındaki gibiydi. Suikast için görevlendirilenlerden Sivas Ülkü Ocakları´nın eski başkanı Oğuz Bulut´un evinde iki adet el bombası bulundu. Yine Sivas´ta yakalanan B.Ç´nin mekanında suikast tipi ´kalem tabanca´ ve bu silaha ait mermiler ele geçirildi. Gözaltına alınan Ersin Gönenci isimli şahısta ise bir silah, çok sayıda mermi ve kesici saldırı aletleri bulundu. Ermeni Minas Güler´e yönelik suikast planlarını Sivas Emniyeti daha önceden sezmişti. Hatta Güler bunun için bir süre önce savcılığa başvurmuştu. Ancak ülkücü kökenli olduğu söylenen birinin eliyle Sivas´ta yaptırılacak eylemin sadece Ermeni vatandaşı ile sınırlı olmadığı, Sünni-Alevi gerilimi oluşturmanın da plan dahilinde olduğu ileri sürülüyor. Ergenekon´un eylemci kanadının başka illerde de benzer eylemler için hazırlık yaptığı vurgulanıyor. (Aksiyon)
(13 Ocak 2009, 13:15)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: