Tam
EskidenYeniye
 

Islak İmza davası: Çiçek savunma yaptı

Kamuoyunda ´İrtica ile mücadele ve eylem planı´ olarak bilinen ´Islak imzalı belge´yi yazdığı iddia edilen tutuklu sanık Kurmay Albay Dursun Çiçek, hakkındaki iddialara cevap verdi. Belgenin imzadan, tarihten ve arzdan noksan olduğunu iddia eden Çiçek, bu belgeyle ilgili kendisine çektirenlerden hesap soracağını söyledi. Çiçek´in, savunması sırasında sık sık sinirlendiği ve sesini yükselttiği gözlendi. Savunmasında ağırlıklı olarak belgedeki imzanın kendisine ait olmadığı üzerinde duran Çiçek, imzasının kolay taklit edilebildiğini iddia etti. Çiçek ayrıca sadece dış istihbarat konularında çalışmakla görevli olduğunu söyledi. Çiçek´in adı sadece bu dava konusu olan ıslak imzalı belge ile gelmedi. Çiçek´in adı gündeme bu belgeden yaklaşık 1 yıl kadar önce de gelmişti. 2008 Nisan ayında yine Taraf gazetesince gündeme getirilen ´Sosyetik Andıç´ belgesinin altında da onun imzası vardı. Özel Harp Dairesi´nin (ÖHD) Psikolojik Harekat Bölümü´nde çalışan Dursun Çiçek, savunmasında üç farklı kurumca doğruluğu ortaya konulan imzanın kendisine ait olmadığını tekrarladı. Savunmasını bunun üzerine oturtmaya çalışan Çiçek´in ayrıca sürekli savcıları aşağılamaya çalışması da dikkatlerden kaçmadı.

Önceki haber title=Sonraki haber

Islak İmza davası: Çiçek savunma yaptı

Kamuoyunda ´İrtica ile mücadele ve eylem planı´ olarak bilinen ´Islak imzalı belge´yi yazdığı iddia edilen tutuklu sanık Kurmay Albay Dursun Çiçek, hakkındaki iddialara cevap verdi. Belgenin imzadan, tarihten ve arzdan noksan olduğunu iddia eden Çiçek, bu belgeyle ilgili kendisine çektirenlerden hesap soracağını söyledi. Kendisini Boğazlıyan Kaymakamı´nın ´Ben devlet memuruyum. Bana ne görev verildiyse onu yapıyorum´ sözleriyle savunan Çiçek´in, savunması sırasında sık sık sinirlendiği ve sesini yükselttiği gözlendi. Savunmasında ağırlıklı olarak belgedeki imzanın kendisine ait olmadığı üzerinde duran Çiçek, imzasının kolay taklit edilebildiğini iddia etti. Çiçek ayrıca sadece dış istihbarat konularında çalışmakla görevli olduğunu söyledi. Çiçek´in adı sadece bu dava konusu olan ıslak imzalı belge ile gelmedi. Çiçek´in adı gündeme bu belgeden yaklaşık 1 yıl kadar önce de gelmişti. 2008 Nisan ayında yine Taraf gazetesince gündeme getirilen ´Sosyetik Andıç´ belgesinin altında da onun imzası vardı. Özel Harp Dairesi´nin (ÖHD) Psikolojik Harekat Bölümü´nde çalışan Dursun Çiçek, savunmasında üç farklı kurumca doğruluğu ortaya konulan imzanın kendisine ait olmadığını tekrarladı. Savunmasını bunun üzerine oturtmaya çalışan Çiçek´in ayrıca sürekli savcıları aşağılamaya çalışması da dikkatlerden kaçmadı. Albay Çiçek,

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Islak imzalı belge davasının 3. duruşmasına tutuklu sanıklardan Kurmay Albay Dursun Çiçek, avukat Serdar Öztürk, gazeteciler Ufuk Akkaya ve Deniz Yıldırım katıldı. Firari sanık Bedrettin Dalan ile iki tutuksuz sanık duruşmaya katılmadı. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, sanık Dursun Çiçek´i, savunmasını yapması için sanık kürsüsüne çağırdı. Tutuklu sanık kurmay Albay Dursun Çiçek, savunmasına Sadece ve sadece doğruları söyleyeceğime kutsal kitabımız, namusum ve şerefim üzerine yemin ediyorum diyerek başladı. Sanık Çiçek, 368 gündür üzerine tertipler kurulduğunu ileri sürerek bunları açıklayacağını söyledi. 1990 yılında kurmay olduğunu belirten Çiçek, 2004 yılında da Bilgi Destek Daire Başkanlığı´nda göreve başladığını belirtti. Çiçek, bu görevi öncesinde de yurt dışı çalışmalar yapmış, sahasında uzman bir subay olduğunu söyledi. Psikoloik Harekat Dairesi denilen görev yaptığı Destek Daire Başkanlığı´nın 5 şubeden oluştuğunu belirten Çiçek, Bunlardan ilki terör konularına bakan şubedir. İkincisi havacılık ve istihbarat şubesidir ki sadece irticaya bakar. Benim görev yaptığım 3. Şube ise NATO, tatbikat ve dış konularla alakalı işlemlere bakar. İrticayla uzaktan yakından alakası yok. Hulusi Gülbahar arkadaşın çalıştığı 4. Şube, Silahlı Kuvvetlerin halkla bütünleşmesi konularına bakar. Beşinci şube ise destek şubesidir. açıklamasında bulundu.

İftiracı 4 kilidi açmış

Savcıların bunları hiç dikkate almadıklarını eleştirisini yapan Çiçek, Bütün hikayenin başladığı tarih, 12 Haziran 2009. O gün saat 08.30´da şubeye gittim. İçeri girmek için personel olmak gerekir ki girmek için de kart gerekir. Eğer personel değilseniz, isminiz kaydedilir, kimliğiniz de alındıktan sonra içeri girebilirsiniz. Benim görev yaptığım bölüme girebilmek için ana girişten sonra 3. şubenin kilitli kapısını açmanız gerekir. Daha sonra üçüncü kilitli bir kapı daha çıkar karşınıza. Benim oda kapısı. Bundan sonra da odada gizli belgelerin bulunduğu dolabı açmak için iki kilit lazım. Yani iftiracı, bu 4 kilidi de açmayı başarmış, benim dolabımdan yağdan kıl çeker gibi bu iftira belgesini ortaya çıkarmış. eleştirisinde bulundu.Dolabından alındığı ileri sürülen suç konusu irtica ile mücadele ve eylem planının başlığı ve sonu olmayan bir belge olduğunu belirten Çiçek, Okul boyunca tasarruf öğrendik. Belgenin son sayfası israf edilmiş. Ben hazırlasam 4 sayfa yerine 3 sayfada yazardım bunu. Belge üzerindeki mavi yazılar yanlış yerde kullanılmış. Kırmızı yazılar da kırmızılar da TSK´ya göre yanlış yazılmış. Biz, düşman unsurlar demeyiz, dost ve düşman kuvvetler deriz. Bilgilendirme faaliyetleri demeyiz. Bilgisayar güvenliği de demeyiz, bilgi ve evrak güvenliği deriz. Savcı, ´Dursun Çiçek bu planı karargahta hazırlamadıysa´ diyor. Oysa baştan karargah içerisinde başbaşa verip hazırladığımızı söylüyordu. İddianame hazırlandıktan sonra görüyoruz ki Dursun Çiçek şerefsizi bu planı hazırlamış. Bu şerefsizliği, iddianame-soruşturma savcılarına iade ediyorum. çıkışında bulundu.Evrak üzerinde Fethullah Gülen ve AKP planı demeyeceklerini belirten Çiçek, Biz evrak üzerinde özel isim kullanmayız. Yoksa adli müşavir buna imza atmaz. Çünkü suç unsuru taşır. dedi. Işık evlerine silah ve mühimmat bulunması sağlanarak bu evlerde yaşayan kişilerin Fethullahçı silahlı terör örgütü olduğu şeklinde halkın yanlış bilgilendirileceği iddialarıyla alakalı olarak da Çiçek, Bunu kurmay söyledi diyenin alnını karışlarım. Türkçe varken yabancı kelime söylemek yasaktır. Komutanı bu belgeyi Albayın yüzüne atar. Genel Kurmay´ın kolluk kuvveti mi var. Bu işlemleri jandarma ve polis yapmıyor mu. Ayrıca terör örgütünün plana ihtiyacı mı var? dedi.Evrağın Genel Kurmay´a arzı olmadığını, numara ve imzasının bulunmadığını belirten Çiçek, Böyle bir belge olabilir mi? Ekleri yok, dağıtımı yok. Ayrıca benim adımın altında 3. Destek Şubesi yazmıyor. Böyle bir ibare bulunmayan bir belge daha bulup getirenin alnını karışlarım, Şube müdürü plan yazmaz, 4´ü Albay 16 personelim var. Planları onlar hazırlar, ben de bilgi birikimimi katarım. dedi.Çiçek, belgenin Nisan 2009´da hazırlandığına kimin karar verdiğini sinirli ve yüksek bir ses tonuyla sorup şöyle dedi; Belgenin neresinde tarih yazıyor. Bu plan değil, pilav, iftira, komplo belgesi. Yargısız infaz belgesi. Yapanları şiddetle kınıyorum. Bana çektirdiklerinin hesabını soracağım

ERZİNCAN´DA UYGULAMAYA KONULMASI İDDİASI

Dursun Çiçek, askeriye de de bir ifade tutanağı formatının olduğunu dile getirerek, bu planın Erzincan´da uygulamaya konulması iddiası ile ilgili de ´gülerler insana´ şeklinde konuştu. Çiçek, komplo planını kimsenin işine yaramayacağını belirterek, Örgüt bağlantısı olduğu belirtilen belgede yazanlar kimin işine yarayacak. Örgüt bunu üç vakit kaynatıp suyunu mu içecek. Senaryoyu destekliyorsa bu plan iddianameye koyuyorlar. dedi. Silahlı Kuvvetlerinin 1000 yıllık bir kurum olduğunu belirten Çiçek, TSK´nın çete gibi suçlanmasına sinirli bir şekilde ve bağırarak tepki gösterdi ve ´Bu planı bir albay yazacak, imza atacak. Kargalar güler. Plan için komutandan onay alınır. Ona göre astlarım plan yapar, bana getirir. Ben bütün bilgi birikim ve tecrübemi katarak daire başkanına sunarım. Daire başkanı harekat başkanına, o da ikinci başkana sunar... Şube müdürü plan yapmaz. Emrimde çalışan 16 tane subay var´ dedi. Çiçek, ´Millete Komplo´, ´İhanet Belgesi´ diye haberler yapıldığını, ancak kendilerine ifade tutanaklarının bile verilmediğini dile getirdi.

Sürekli savcıları aşağıladı

İddianameyi hazırlayan savcı hakkında 13 ayrı suçlama bulunduğunu belirten sanık Kurmay Albay Dursun Çiçek, Ama bir belgeyle hakkımızda dava açabiliyor. Adalet Bakanlığı´na hakkında şikayette bulunduk ama hala işini yapıyor. dedi. Suç konusu eylem planında Evrenesoğlu gibi isimleri sadece belgede gördüğünü belirten Çiçek, daha sonra bu kişilerin kim olduğunu internetten araştırdığını söyledi. Belgede, Kendimizi tahrik olmuş Fethullahçı gibi gösterip, bizle uğraşanların sonu hiç iyi olmaz. şeklinde ifade bulunduğunu belirten Çiçek, Biz böyle diyecekmişiz. Bir subay asla böyle konuşamaz. iddiasında bulundu.Tutuklanıp serbest bırakılma süreçlerini de anlatan Çiçek, kendisini serbest bırakan İstanbul 14´üncü ve 9´uncu Ağır Ceza Mahkemeleri hakimlerinin hukukçu kimliklerini de övdü. Altında imzası olduğu iddia edilen belgenin askeri terminoloji ve yazım tekniklerine uymadığını iddia eden Çiçek, Bunu yazan adamı teğmen bile çıkarmazlar. dedi. Kendisiyle alakalı bir tertip kurulduğunu iddia eden Çiçek, komplo neticesinde 11 gün içinde terör örgütü üyesi haline getirildiğini belirterek, İçim yanıyor. Bana bunu çektirenlerden hesap soracağım. dedi. Belge ile ilgili haberin yayınlandığı gün konuyu araştırmaya başladıklarını şimdi 1. Ordu Komutanı olan Hasan Iğsız´ın o zaman Genel Kurmay İkinci Başkanı görevini yürüttüğünü belirten Çiçek, Hasan Paşa´nın yanına gittim. İftira ortaya çıksın dedi. Saat 09:30´da Askeri Savcılığa talimat verildi ve soruşturma başlatıldı. Bilgisayarlarda işlem yapılması yasaklandı. 70 kadar bilgisayarın Hard Diski ve yazıcılar incelendi. Suç unsuru bulunmadı. Şimdi hakkımda iddianame hazırlayan savcının nereden mezun olduğunu sormak lazım. dedi. Askeri savcılığın soruşturma yaptığı dönemde 15 Haziran 2009´da sivil savcılığın kendisini ifadeye çağırmasını da eleştiren Çiçek, Herkes hukuk bilmez değil. Askeri Savcı Ankara´dan İstanbul´a geldi. ´Etik olun. Soruşturmanın sonunu bekleyin´ dedi. Görüşümü almak için beni çağırıyorlarmış. Yani askeri savcıya güvenmiyorlarmış. Bu olaydan sonra biz size nasıl güvenelim? şeklinde konuştu. 19 Haziran´da yani askeri savcının sivil savcıyla görüşmesinden iki gün sonraki dönemi gösteren bir belgeyi salondaki ekranlara yansıtarak savunmasına devam eden Çiçek, Bu belgede benim için 15 Haziran´da ivedi tutuklu diyor. Nereden tutuklu. Ben kanser hastası olan annemi görmek için gideceğimi ve daha sonra geleceğimi bildirdim. Yani plan 15 Haziran´da ifadeye çağırtılıp ardından da tutuklatmaktı. dedi. Soruşturma savcılarının, mesleki kariyerine de engel olduğunu ve bu soruşturma yüzünden terfi alamadığının kendisine bildirildiğini belirten Çiçek, hakkında ´Çürük raporu´ alınmasıyla ilgili daha önceki tarihlerde yürütülen yargılamaya da cevap verdi. Çiçek, rapor aldığı ileri sürülen bir kişinin, amcasının oğlu olduğunu ve o dönemde kendisinin de teğmen olduğunu söyledi. Çiçek, diğer çürük raporu alındığı belirtilen kişinin ise kendi yeğeni olduğunu, zeka yaşının ise 12 olduğunu belirterek, Madem savcılar bu iddiaları yazıyorlar da neden benim söylediğim gerçekleri araştırmıyorlar? diye sordu.

En zayıf yönüm imza özürlü olmam

24 Haziran 2009 tarihinde Askeri savcılığın kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verdiğini de belirten Çiçek, kendisine ait olduğu iddia edilen imza belge ile ilgili verilen 4 ayrı rapora da değindi. Raporların imzasının kolay taklit edilebileceğini ve kendisini de imza özürlü olarak nitelendiren Çiçek, Benim en zayıf yönüm imza özürlü olmam. Raporlarda bu imza meselesinden vazgeç deniyor. Ancak emniyet kriminal değil. Neden çünkü komplonun bir ayağı da orada. iddiasında bulundu. Genelkurmay başkanının, belgenin fotokopi olduğunu belirterek kağıt parçası olarak nitelendirdiği evrakın yeni bir komploya neden olacağını düşündüğünü de belirten Çiçek, Artık bu belgenin ıslak imzalısına ihtiyaçları vardı. Sonucunda da avukat Serdar Öztürk´ün bürosunda bulundu. Mal çürük olduğu için fotokopi ile işe başladılar. Ancak Genelkurmay olayın üstüne çok sert gitti. 20 Haziran´da Genelkurmay Başkanı basın açıklaması yaptı. Evet bu bir kağıt parçası. Askeri savcıya belgeyle ilgili olarak araştırmaya siz devam edin diye ısrar etti. Ancak onlar da sivil yargının konusu dediler ve yargıya güvendik. En büyük hatam da bu oldu. dedi.

Farklı imza atmasına aylar sonra ilginç bir izah getirdi

Sivil savcılıkta ifadesinin ´Soruşturma gizli´ denilerek kendisine verilmediğine dikkat çeken Çiçek, Bize verilmeyen bu sorgu tutanakları bazı gazetelerde yayınlandı. Hani soruşturma gizliydi. 12 Haziran´da askeri savcılığa ifade verdim. Bunlar yeni belge üretebilirler diyerek yeni parafla imza atacağımı söyledim. Ancak askeri savcılık tarafından yapılan işlemlerde kullandığım yeni imzam sivil savcılığa gönderilince ´imza sahtekarlığı´ diye haber yapıldı. Bunu yazan gazeteciye 15 ay hapis cezası verildi. Ben sahtekarlık yapsam sabah 10:00´da askeri savcılığa gidip imzamı değiştireceğimi söyler miyim? Daha maçın başındayız. diye konuştu. Sahte imzanın nereden alındığını araştırdığını belirten Çiçek bunun Çukurova Üniversitesi´nde doktora yapmak için kullandığı imzadan alınmış olabileceği yönünde tespitleri de olduğunu söyledi. Ayrıca öğrencilerin velilerine yani bin kadar kişiye bayram tebriği attığını belirten Çiçek, bunda da keçeli kalem kullandığını belirtti. Belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını savunan Çiçek şöyle devam etti: İyi taklit edilmiş. TÜBİTAK ve Adli Tıp bana ait imzaların birbirini tutmadığını söylüyor. Evet, imzalarım birbirini tutmuyor. 12 Haziran 2009´da askerî savcılıkta ifade veriyorum. Savcıya dedim ki, ´Benim imzalarım çeşitli makamlarda yer alıyor, bunlar yeni belgeler üretecek. ´Bunun üzerine parafımı değiştirdim. Yeni bir imzaya çalıştım. İmza değiştirdiğimi askeri savcılık da biliyor. Ben imza özürlüyüm. İmzamın güvenilirliğini artırmam lazımdı. Ben subayım, bir subay imzasını değiştirirse bunun kriminal incelemede belirlenebileceğini bilir. Bunu yaptım çünkü taarruz, saldırı altındayım.

´Sehven bu sözleri kullandım´ demişti

Hatırlanacağı gibi ıslak imzalı belgeye yönelik askeri savcılıkça da bir soruşturma yürütülmüş, 12 Haziran 2009 tarihinde ifadeye çağrılan Dursun Çiçek´ten imza örneği de alınmıştı. Ancak askeri savcılıktaki imzasının yıllardır kullandığı imzalarından farklı olduğunun sivil savcılıktaki sorgusunda ortaya çıkması üzerine görüşüne başvurulan Çiçek savcılara, Genelkurmay Askerî Mahkemesi´ne verdiği ifadede attığı imzayı yaklaşık üç yıldır kullandığını savunmuş, ancak ilerleyen sorularda bu ifadesini değiştirerek, taklit edildiği şüphesi için imzasını değiştirerek attığını söylemişti. Sivil savcılara bir de çağrı yapan Çiçek, Bu imzamın da basına nasıl sızdırıldığı hususunun araştırılıp tespitini istiyorum. demişti. Çiçek´e 30 Haziran 2009 tarihinde gerçekleştirilen savcılık sorgusunda tam 32 soru yöneltilmiş. Andıç ve İrtica ile Mücadele Eylem Planı belgelerini hazırladığını reddeden Çiçek´e, imzanın kendisine ait olup olmadığı ise 10. soruda yöneltiliyor. Bahse konu olan 4 sayfalık belge sonundaki imza size mi aittir? Bu belgeyi ne amaçla ve kimlerin talimatıyla hazırladınız? Bu belgenin hazırlanmasında sizden başka kimlerin katkısı bulunmaktadır? şeklinde sorular soruluyor. Askerî savcılığa verdiği ifadenin dışında bilgi vermeyeceğini belirten Çiçek, önce bu belgelerde yer alan imzanın kendisine ait olmadığını ve 1980 yılından 3 yıl öncesine kadar kullandığı imzaya benzetilerek atıldığını söylüyor. Arkasından da askerî savcılıkta verdiği ifadede kullandığı imzayı 3 yıldır kullandığını ekliyor. Dursun Çiçek hemen arkasından sorulan soruda ise imza konusunda çark ediyor. Benim imzamın başkalarının eline geçip kullanıldığı hususundaki şüphelerim sebebi ile 12 Haziran´da Genelkurmay Askerî Savcılığı´ndaki imzamı biraz değiştirerek attım. diyor. Bu imzanın diğerleriyle benzeşip benzeşmediğinin ve kendi el ürünü olduğunun kriminal açıdan tespit edilebileceğini aktarıyor. Savcılardan bu yeni imzanın basına nasıl sızdığının araştırılmasını isteyen Çiçek, tutarsız cevap vermesini de şu sözlerle açıklıyor: Ben yukarıda her ne kadar 3 yıl önce bu imzayı kullanmaya başladığımı beyan etmişsem de, sehven bu sözleri kullandım.

´Görevim sadece dış istihbarat´

İddianamede TSK ile ilgili istihbari çalışmaları 2. Ergenekon davası sanığı Hurşit Tolon´a verdiği şeklinde iddialar bulunduğunu belirten Çiçek, mesleğiyle alakalı olarak görevinin zaten dış kaynaklı istihbarat çalışmaları olduğunu, bu çalışmaların ise TSK sitesinde 15 günde bir yayınlandığını söyledi. Çiçek, Benim bu çalışmalarım sonucu siteye koyduğum bilgilerin Hurşit Tolon´a nasıl gittiğini bilmiyorum. Ermeniler ne yapıyor? Pontus çalışmalarında neler var? Kosova Türkleri ne halde? Bunlar benim konularım. Gerekli çalışmalarımı yapar ve Dışişleri ile devamlı toplantılara katılırım. Verilen bu görevi yerine getirmezsem komutanlarıma ne derim? şeklinde konuştu.

Denizcinin darbe ve cuntayla ilgisi olmaz

Görevli bulunduğu dairede tek denizci şube müdürünün kendisi olduğunu hatırlatan sanık Çiçek, Hasdal´da da 13 denizciyiz. Denizcinin, darbe ve cunta ile ne ilgisi olabilir ki. Darbe ya da cunta olacaksa bunu ancak komutanlık bilir. Deniz Kuvvetleri, ülkenin milli çıkarlarını korumada çok önemli bir kurumdur. dedi.

İrtica´nın İ´sinden anlamam

Suç konusu 4 sayfalık belgede son sayfadaki imzanın kendi imzasına benzediğini iddia eden Çiçek, Bir imza benimkine benziyor diye müebbetle yargılanmam hangi vicdana sığar? Peki diğer 3 sayfadan nasıl sorumlu tutulabilirim ki? Üstelik parmak izim de yok. dedi. İrticanın İsinden anlamadığını belirten Çiçek, Bu, hiç ilgilenmediğim bir konu. 5 kardeşiz, 3 kız kardeşim de türbanlı. Bu işlere karışmam, karışandan da hoşlanmam. Benim cemaatlerle ne ilgim olabilir ki. Ben sadece bana verilen işleri yaparım. Ne işim var hükümetle, halkın seçtiği hükümetin başımın üzerinde yeri var. Bize ne cuntadan, darbeden. Bizim bir sürü işimiz var, kendi işimizle baş edemiyoruz. diye konuştu.

Kaymakam Kemal Bey savunması

Keşke Doğu´da şehit olsaydım

İdam edilen Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey´in son sözleri olan ?Ben devlet memuruyum. Bana ne görev verildiyse onu yapıyorum? sözlerini hatırlatan Albay Çiçek ?Geçen yıl Genelkurmay Askeri Disiplin Mahkemesinde başkanlık yaparken bir binbaşı belge sızdırdığı iddiasıyla yargılanıyordu. Binbaşı ´Bu suçtan yargılanacağıma şehit olsam daha iyi´ dedi. Ben de keşke Güneydoğu´da şehit olsaydım da bunları yaşamasaydım´ diyerek ağladı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı duruşmaya öğlen arası verdi. Çiçek kürsüde bir süre daha ağladı. Sanık Dursun Çiçek, soruşturma sırasında kafasına silah dayayıp intihar edenleri, isimlerini söylemeden hatırlattı. Çiçek, Ne yapayım kafama birileri gibi kurşun mu sıkayım. Bunu benden beklemesinler. Benim hizmet edecek bir vatanım ve çok sevdiğim ailem var. dedi. ( Star)

Öcalan´la aynı kapsamda yargılanıyorum

Teröristbaşı Abdullah Öcalan ile aynı madde kapsamında yargılandığını belirten Çiçek, Ben bu millete ne yaptım. Anayasanın 19. Maddesi ve CMK hükümleri kapsamında tahliyemi istiyorum. dedi.

Albay da Yargıtay´da yargılanmak istiyor!

Davanın reddini talep eden Çiçek, üst mahkeme olması nedeniyle bu soruşturma sonucu açılan üç davanın Yargıtay´da birleştirilmesini istedi. Çiçek tüm savunmasını 3,5 saatte tamamladı. ( Cihan, Star, Cihan, Zaman)

Sosyetik andıç

Bu dava konusu olan ıslak imzalı belge Albay´ın ilk belgesi değil. 2008 Nisan´ında Albay Dursun Çiçek, ´sosyete andıcı´yla da gündeme gelmişti. Taraf Gazetesi´nde yayınlanan ve ´STK andıcı´ olarak nitelenen belgede, Rahmi Koç, Cem Paker, Bülent Eczacıbaşı ve Sabancı Ailesi gibi isimlerin finanse ettiği STK´lar Mart 2006 yılında andıçlandı. Hürriyet Gazetesi, haberi ´Sosyete andıcı´ başlığı ile manşetten verdi. Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı belirtilen belge, aynı zamanda Abdullah Gül, Sezen Aksu, Kemal Derviş, Oktay Ekşi, Ahmet İnsel ve Mehmet Barlas gibi isimleri de fişlemişti. ´ABD ve AB´den destek alan kuruluşlar´ diye nitelediği pek çok STK´nın da finans bağlantıları andıçta şemalar halinde verildi. TESEV ve TÜSİAD gibi kuruluşlar da bu kapsamda andıçlandı.

(02 Temmuz 2010, 11:48), son güncel.: (03 Temmuz 2010)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Islak imzanın gerçekliği tartışmalarını içeren manşetlerimiz

Islak İmzalı ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz

7´nci iddianamede (Islak İmza) arama yap

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=1958    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.446.430