Dörtyol´daki son gelişmeler geçmiş kaos planlarını hatırlattı. Gözaltına alınan bir kişinin uzman çavuş olması, MHP´li Kılıç´ın aracının çalınmasındaki tuhaflıklar, PKK´lı olduğu iddia edilen ve MHP düşmanı olan saldırganların aracını gaspettikleri MHP´li yetkiliyi sağ bırakmaları, Yine Kılıç´ın saldırı öncesinde jandarma istihbarattan üç görevliyle buluştuğunun ortaya çıkması.. Saldırı sonrası protesto eylemi yapan kalabalığı yönlendiren kişinin kendisini MİT görevlisi olarak tanıtan uzman çavuş çıkması. Bu kişinin jandarmaya teslim edilmesinin ardından serbest kalması. MHP´li Bestami Kılıç´la görüşmeye gelen istihbarat personeli, eylemi gerçekleştirenler ve ters yöne girip polisin dur ihtarına uymayarak yakalanan kişilerin tamamının sivil ve üç kişi olması. Bu kişilerin aynı kişiler olma ihtimali üzerinde duruluyor. Ortaya çıkan tüm bu bulgular yeni bir karanlık senaryo izlenimi doğurdu. İnegöl ve Dörtyol´daki kitlesel kışkırtma eylemleri, şüpheleri Özel Harp Dairesi´nin (ÖHD) her kasabada bulunan sivil uzantıları üzerinde yoğunlaştırıyor.
Dörtyol´da şüpheleri derinleştiren bulgular
Dörtyol´daki son gelişmeler geçmiş kaos planlarını hatırlattı. Gözaltına alınan bir kişinin uzman çavuş olması, MHP´li Kılıç´ın aracının çalınmasındaki tuhaflıklar, PKK´lı olduğu iddia edilen ve MHP düşmanı olan saldırganların aracını gaspettikleri MHP´li yetkiliyi sağ bırakmaları, Yine Kılıç´ın saldırı öncesinde jandarma istihbarattan üç görevliyle buluştuğunun ortaya çıkması.. Saldırı sonrası protesto eylemi yapan kalabalığı yönlendiren kişinin kendisini MİT görevlisi olarak tanıtan uzman çavuş çıkması. Bu kişinin jandarmaya teslim edilmesinin ardından serbest kalması. MHP´li Bestami Kılıç´la görüşmeye gelen istihbarat personeli, eylemi gerçekleştirenler ve ters yöne girip polisin dur ihtarına uymayarak yakalanan kişilerin tamamının sivil ve üç kişi olması. Bu kişilerin aynı kişiler olma ihtimali üzerinde duruluyor. Ortaya çıkan tüm bu bulgular yeni bir karanlık senaryo izlenimi doğurdu. İnegöl ve Dörtyol´daki kitlesel kışkırtma eylemleri, şüpheleri Özel Harp Dairesi´nin (ÖHD) her kasabada bulunan sivil uzantıları üzerinde yoğunlaştırıyor.
Hatay´ın Dörtyol ilçesinde 4 polisin şehit edilmesiyle başlayan ve bölgeyi karıştıran olayların altından Şemdinli´de Umut Kitabevi´nin bombalanmasına benzer izler çıktı. Saldırıdan provokasyona kadar her adımda sivil giyimli üç şahsın etkinliği tespit edildi. Gözaltına alınan Ahmet Büyük isimli kişi de uzman çavuş çıktı. Saldırının yapıldığı Passat´ın sahibi MHP Belediye Başkanvekili ve PM Üyesi Bestami Kılıç´ın rehin alınmasıyla ilgili anlattıkları da çelişkili.
MHP´li Kılıç buluşmayı doğruladı
Olaylardan sonra Hatay İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat birimlerince hazırlanarak 2.Ordu Komutanlığı´na gönderilen rapordaki bilgilere Star ulaştı. Raporda, ?Olay günü Kozludere´deki Maden Ocağı´nda 14:00´de Isuzu kamyonetle Jandarma İstihbarat Şube´de çalışan biri astsubay iki uzman çavuş Bestami Kılıç´la buluştu. Kılıç buradan ayrılınca rehin alınarak Passat marka aracına el koyuldu? bilgisi yer aldı. Star´a konuşan Kılıç, ?Saat 14.00 sıralarında Paşa Yaylası´ndaki evime doğru gidiyordum. Yolda askerlerle karşılaştım. Tanıdığım askerlerdi. Bir süre birbirimize hal hatır sorduk. İlçeye dönerken rehin alındım. Beni serbest bıraktıklarında Yayla evine gelip kıyafetlerimi değiştirdikten sonra hemen ilçedeki Jandarma´ya giderek olayı anlattım? diye konuştu.
1) Neden serbest bırakıldı?
MHP´li Kılıç´ın Jandarma İstihbaratçılarla buluşmasından hemen sonra aracının gasp edilmesinin İstihbaratçıların fark etmemesi şüphe çekti. Teröristlerin arkada iz bırakırcasına Kılıç´ı sağ bırakmaları ve nasıl kurtulduğu da henüz netleştirilemedi. Kılıç´ın serbest kalınca önce Jandarmaya gitmesi de dikkat çekerken telefon görüşmeleri de mercek altına alındı.
2) Dur ihtarına uyulmayışı oyunun parçası mı?
4 Polisin şehit olduğu saldırının bir saat ardından 19:30´da sivil kıyafetli üç şahsın bulunduğu 63 ZN 134 plakalı Renault Broadway marka araç, ters yöne girip hızla ilerlerken polisin dur ihtarına uymadı. Polis ateşi sonucunda araçtakilerden Mehmet Bozkurt yaralandı. Şahısların polisleri şehit eden kişiler olduğu dedikodusu hızla yayıldı. 5 bin kişi Emniyet binasının önünde toplandı. Akıllara Şemdinli´de yaşanan bombalama olayını getiren olay öncesi MHP´li Kılıç´la buluşan üç istihbarat personelinin görev emri olup olmadığı, buluşmanın gerçekleştirilme sebebi, görüşmenin içeriği, olay yerine sivil kıyafetle gidip gitmedikleri ve olay günü 14.30-19.30 nerede bulundukları cevap bekleyen sorular arasında. Üç istihbarat personelinin Bestami Kılıç´la görüşmeye gittiği ISUZU marka aracın plakası da araştırılıyor. Aracın Jandarmaya ait olması da ihtimaller arasında. Polisten teslim alındıktan sonra adeta sır olan Broadway marka araçtaki kimliği tespit edilen Mehmet Bozkurt ve diğer iki kişi hakkında da şüpheler sürüyor.
3) Provokatörlerden biri muvazzaf uzman çavuş çıktı
MHP´li Bestami Kılıç´la görüşmeye gelen istihbarat personeli, eylemi gerçekleştirenler ve ters yöne girip polisin dur ihtarına uymayarak yakalanan kişilerin tamamı sivil ve üç kişi. Bu kişilerin aynı kişiler olma ihtimali üzerinde duruluyor. Saldırının kapalı kasa bir kamyonetten yapıldığı bilgisi de şaşırtıcı bilgilerden. Önceki gün polis protesto eylemi yapan grup içinde kalabalığı yönlendiren birini tespit etti. Ahmet Büyük isimli şahıs, kendisini MİT görevlisi olarak tanıttı. Uzman Çavuş olduğu belirlenen Büyük, Jandarmaya teslim edilmesinin ardından serbest kaldı... Büyük, Bingöl 49. Piyade Tugay Komutanlığı´nda görev yapıyor.
MHP´li başkanın aracı partiyi zora soktu
Dörtyol´da 4 polisi şehit eden teröristlerin kullandığı aracın MHP´li Payas Belediye Başkanvekili Bestami Kılıç´a ait olduğu iddiası MHP´yi zor durumda bıraktı. Meclis´te gazetecilerin sorularını cevaplayan MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, iddiaların yargı sürecinde ortaya çıkacağını belirterek, ?Biraz sabırlı olmamız gerekiyor? dedi. MHP Hatay Milletvekili Turan Çirkin de kardeşi olan Hatay İl Başkanı Şefik Çirkin´le ilgili iddiaları yanıtladı. Turan Çirkin, ?Partimiz Hatay´da olayları yatıştırmaya ve vatandaşı teskin etmek için ellerinden gelen gayreti göstermektedir? dedi. Şefik Çirkin ise, Dörtyol´da derin bir provokasyon olduğunu belirterek, olayları durdurmaya çalıştıklarını söyledi. ( Cevheri Güven / Star)
Mehmet Baransu (Taraf): DÖRTYOL´DA JİTEM PARMAĞI
Dört polisin öldüğü saldırı sonrası jandarmanın İkinci Ordu´ya gönderdiği raporda, soruşturmanın seyrini değiştirecek çok çarpıcı bilgilere yer verildi. Hatay´ın Dörtyol İlçesi´nde dört polisin öldürüldüğü PKK saldırısında kullanılan aracın sahibi Payas Belediyesi´nin MHP´li Meclis Üyesi Bestami Kılınç´ın, olay günü jandarma istihbarat elemanlarıyla görüştüğü ortaya çıktı. Korkunç iddia Hatay İl Jandarma Komutanlığı tarafından hazırlanan raporda yer aldı. Taraf´ın ulaştığı raporda ?Biri Jandarma İstihbarat Şube´de görevli astsubay ve ikisi uzman çavuş, Bestami Kılınç´a ait Kozludere yakınlarındaki maden ocağına giderek saat 14:00-14:30 arası kendisiyle görüştüler? deniyor. Kılınç gazetecilere yaptığı açıklamada, ?sivil giyimli Jandarma İstihbarat elamanlarıyla karşılaştıktan beş dakika sonra PKK´lılara rastladığını? söyledi.
Rapora göre Dörtyol olayı
Rapora göre sonraki olaylar şöyle gelişiyor: Askerî personel ile görüşmesi biten Kılınç, 06 AY 5785 plakalı ve gri renkli Volkswagen Passat marka aracıyla maden ocağından ayrıldı. Kısa bir süre sonra da üçü sivil kıyafetli, ikisi ´terörist kıyafetli´ beş kişi tarafından durduruldu. Cep telefonu ve arabasına el konan Kılınç, burada ´terörist kıyafetli´ iki kişi tarafından rehin alındı. Diğer üç kişi ise Kılınç´ın arabasıyla bölgeden ayrıldı. Saat 18.30´da TOKİ Konutları Polis Kontrol Noktası´na üç sivil kıyafetli ´terörist´ tarafından Passat marka araçla gidilen bölgeden ateş açıldı, dört polis hayatını kaybetti. Hatay Dörtyol´da saat 19.30 sıralarında içerisinde üç sivil kıyafetli kişinin bulunduğu 63 ZN 134 plakalı Renault Broadway marka araç ise ters yöne girip ilerlerken polisin yaptığı ?dur? ihtarına uymadı. Polis tarafından açılan ateş sonucu araçta bulunanlardan ve adının Mehmet Bozkurt olduğu sonradan belirlenen bir kişi yaralandı. Etksiz hale getirilen üç kişi Dörtyol İlçe Emniyet Müdürlüğü´ne götürüldü. Şehirde polis tarafından yakalanan üç kişinin, ?dört polis memurunu şehit eden teröristler? olduğu dedikodusu yayıldı. Üç saat içerisinde yaklaşık 5000 kişi Emniyet binasının önünde toplanarak yakalananların kendilerine teslim edilmesini istedi. Bu arada yaralı olan Mehmet Bozkurt´un sağlık durumu nedeniyle hastaneye götürülmesi gerekiyordu. Bunun üzerine İl Jandarma Komutanlığı´na haber verildi. Gelen Jandarma Taburu uyarı ateşi açarak zanlıları Emniyet önünde toplanan kalabalıktan kaçırdı. Yaralı Mehmet Bozkurt Adana Numune Hastanesi´ne götürüldü.
Kaçırılan arabayı Özel Tim buldu
PKK´lılar tarafından el konan ve eylemde kullanılan 06 AY 5785 plakalı ve gri renkli Valkswagen Passat Marka araç ise saldırının yapıldığı bölge ile mermer ocağı arasında bulunan Çağlalık mevkiinde saat 19.15 civarında Jandarma Özel Harekât Timi tarafından terk edilmiş olarak bulundu.
Önce istihbaratı sonra PKK´lıları gördüm
Olaydan sonra gözaltına alınan MHP´li Payas Belediye Meclis Üyesi Bestami Kılınç, yaşananları şöyle anlattı: ?26 temmuzda beldede alışveriş yapıp 06 AY 5697 plakalı Volkswagen Passat marka otomobilimle Paşa Yaylası´ndaki ailemin yanına gidiyordum. Bu sırada sivil giyimli jandarma istihbarat elemanlarıyla karşılaşıp sohbet ettik biraz. Onlar gittikten yaklaşık 5 dakika sonra, saat 13.30 gibi ormanlık ve tenha bölgeden geçerken silahlı 5 kişi önüme çıkıp zorla durdurdu. Silah tehdidiyle beni otomobilden indirdiler. ´Arabanı alacağız. Erzak alacağız. Daha sonra arabanı sana tekrar getireceğiz´ dediler. Otomobilin arka koltuğunda aldığım erzak poşetlerini boşalttılar. Telefonumun sim kartını ve bataryasını çıkardılar. Üzerlerinde tüfek, bomba, roketatar, mermiler vardı. Kıyafetleri dağdakiler gibi değil şehirliler gibiydi. İkisi benim yanımda kaldı, üçü otomobili alıp gitti.?
MHP´li olduğumu anlamadılar
Kalanların kendisini ormanlık alana götürdüğünü belirten Kılıç, PKK´lıların radyo dinlediğini, saldırı haberini radyodan duyduklarını söyledi. Bunun üzerine kendisini serbest bıraktıklarını söyleyen Kılıç, ?Zaten elim ayağım bağlı değildi. Bana sivil vatandaşla ilgimiz yok. Asker, polis ve devletin memuruyla bizim işimiz. Seni öldürmeyeceğiz. Rahat ol´ dediler. Böylece yaklaşık 5 saatlik rehinlikten sonra serbest kaldım. Üzerimi bile aramadılar. Arasalardı MHP´li olduğumu anlayıp beni öldürebilirlerdi. Açıkçası korktum? dedi. Serbest kaldıktan sonra yola çıktığını, bir tanıdığının durup kendisini aldığını anlatan Kılınç, ?Arabaya biner binmez, bana, ´Sen manyak mısın, ne geziyorsun buralarda yaya halinle. Dörtyol karıştı, polisimizi şehit ettiler. Bir Passat´la yapmışlar´ dedi.Passat deyince, benim otomobilimle bu eylemi yaptıkları aklıma geldi. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü? dedi. Eve gidince telefonla jandarmaya haber verdiğini belirten Bestami Kılınç, ?Sonra yeğenimin otomobiliyle jandarmaya gittim. Orada olayla ilgili ifade verdim ve serbest bırakıldım? diye konuştu.
BU SORULAR YANIT BEKLİYOR
1) Mermer ocağında Bestami Kılınç ile görüşmeye giden üç istihbarat personelinin görev emri var mıydı? Bu kişileri kim görevlendirmişti? Bestami Kılınç ile niçin ve ne görüştüler? Görüşmeye sivil kıyafetlerle mi gittiler? Görüşme bittikten sonra 14.30-19.30 arasında nerede, ne yaptılar?
2) Üç istihbarat personelinin Kılınç ile görüşmeye gittiği ISUZU marka aracın plakası nedir? Bu araç kimin üzerine kayıtlı? Üzerine kayıtlı olduğu kişi ya da kişiler kim? Bu kişilerin İl Jandarma Komutanlığı ile ilişkileri var mı?
3) Üç istihbarat personeli maden ocağından ayrıldıktan çok kısa bir süre Bestami Kılınç rehin alınıyor. Bindiği Passat marka araca el konuluyor. Kılınç´ın görüştüğü istihbaratçılar, maden ocağı yakınlarına kadar gelen saldırganlardan nasıl oluyor da haberdar olamıyor?
4) Rehin alınan Bestami Kılınç´ı kim, ne zaman ve nasıl kurtardı? Rehin alındığı süre zarfında kendisine ne yapıldı? Bestami Kılınç kurtarılırken kendisini rehin alanlar da yakalandı mı? Bestami Kılınç´ın el konulan telefonu nerelerde dolaştı, telefonuyla kimlerle ne zaman hangi görüşmeler yapıldı?
5) Bestami Kılınç kurtarıldıktan sonra polis tarafından yakalanan üç kişi ile yüzleştirildi mi?
6) Saldırganların yakalanması için bölgede helikopter, İHA, Nikon, Termal Kamera vs. kullanıldı mı? Bölgede bu çerçevede herhangi bir tespit yapılmış mı? Tesbit yapılamadı ise neden yapılamadı?
7) Dörtyol´da polis tarafından ateş açılarak durdurulan 63 ZN 134 plakalı Renault Broadway marka araç kime ait? Bu araçta yakalanan üç kişiden kimliği tesbit edilen Mehmet Bozkurt kim? Diğer iki kişinin de kimliği tesbit edildi mi? İfadeleri alındı mı? Polisin ´dur´ ihtarına neden uymadıkları tespit edildi mi?
8) Polis tarafından biri yaralı olarak yakalanan üç kişinin, ?dört polis memurunu şehit eden teröristler olduğu? dedikodusu kimler tarafından nasıl yayıldı? Bu kadar kişi üç saatte nasıl toplandı? Bu mümkün mü?
9) Yukarıda detaylandırılan her bir olayda aktif olarak ön plana çıkan kişilerin sivil kıyafetli üç kişi olması tesadüf müdür? Bestami Kılınç ile görüşmeye gelen istihbarat personeli, eylemi gerçekleştirenler ve ters yöne girip polisin ´dur´ ihtarına uymayarak yakalanan kişilerin sivil ve üç kişi olması rastlantı mıdır? Bu kişilerin aynı kişiler olma ihtimali var mıdır? ( Mehmet Baransu / Taraf)
Ahmet Altan (Taraf): Dörtyol olayı ?kontrgerilla?nın hareketlendiğini gösteriyor
Hatay Dörtyol´da, Passat marka bir arabadan açılan ateş sonucunda dört polis hayatını kaybetti biliyorsunuz. Saldırganlar kaçtı. Saldırıyı PKK üstlendi. Arkasından Ülkücü gençler hareketlendi, Kürt mahallesini basmaya kalktı. Ortalık birbirine girdi. Bir anda ülke bir ?iç savaş? görüntüsüne büründü. Şimdi bunlar ?bilinen?, söylenen, görünen gerçekler. Ve, dün çok tuhaf gelişmeler yaşandı. Vakit Gazetesi, saldırıda kullanılan aracın, bölgedeki küçük bir beldenin MHP´li belediye başkan vekiline ait olduğunu açıkladı. Ardından ?İskenderun.org? isimli bir internet sitesinde MHP´li başkan vekili Bestami Kılınç´ın olayla ilgili açıklamaları yer aldı. Açıklamalar biraz şaşırtıcıydı. Kılınç, yayla yolunda arabasıyla giderken, ?yukardan gelen? sivil giyimli Jandarma İstihbarat elemanlarıyla karşılaşıyor. Onlarla konuşuyor. Buradan, Kılınç´ın ?sivil giyimli Jandarma istihbarat? elemanlarıyla tanıştığını anlıyoruz. Sonra yoluna devam ediyor. ?Beş dakika? sonra beş PKK´lı yolunu kesiyor, arabasını gasp ediyor. İkisi onun yanında kalıyor, diğer üçü arabasını alıp gidiyor. PKK´lılar Kılınç´a iyi davranıyorlar. Cep telefonunu alıyorlar. Dört saat sonra Kılınç´ı serbest bırakıyorlar, telefonunu da iade ediyorlar. Kılınç hemen ?Jandarma istihbaratı? arıyor. Buradan da anlıyoruz ki Kılınç ?istihbaratçıları? sadece tanımıyor, onların telefonlarını da biliyor.
Dört dörtlük bir ?kışkırtma? operasyonuyla karşı karşıyayız
Şimdi, hikâyenin bu ?biçimi? bile yeterince tuhaf. Jandarma istihbaratçıları çok iyi tanıyan bir MHP´li, yayla yolunda önce istihbaratçılara, beş dakika sonra da PKK´lılara rastlıyor. Biz bu haberi konuşurken Mehmet Baransu geldi. Onun elinde bu olayla ilgili ?resmi rapor? vardı. Ve, resmi raporda anlatılanlar Kılınç´ın ?anlattıklarından? biraz farklıydı. Evet, Kılınç´la Jandarma İstihbaratçılar, ?arabası? gasp edilmeden önce görüşmüşlerdi ama bu bir ?tesadüf? sonucu olmamıştı. Rapor, üç Jandarma istihbarat elemanının Isuzu marka bir arabayla, Kılınç´ın bulunduğu maden ocağına gittiğini, orada Kılınç´la görüştüğünü söylüyordu. İstihbaratçılar ayrıldıktan biraz sonra Kılınç da arabasıyla yola çıkmış ve arabası PKK´lıların eline geçmişti. Kılınç, gerçeği saptırarak anlatmıştı basına. İstihbaratçıların kendisini görmeye geldiklerini saklamıştı. O istihbaratçılarla ne tür bir ilişkisi olduğunu, onları nerden tanıdığını, telefon numaralarını nasıl bildiğini de söylememişti. Polislere yapılan saldırının ?hazırlık? aşamasında birden JİTEM çıkıyordu karşımıza. Jandarma istihbaratla çok yakın ilişkileri olan bir MHP´li çıkıyordu. Koyu bir ?kontrgerilla? gölgesi büyüyordu tablonun içinde. Daha sonra, Dörtyol´un çıkışında bir başka arabanın içinde üç kişi bir kontrol noktasından kaçmaya çalışırken aralarından biri vuruluyor ve ?saldırıyı yapan PKK´lıların yakalandığı? şayiası yayılıyor, ülkücü gençler de ayaklanıyordu. Dört dörtlük bir ?kışkırtma? operasyonuyla karşı karşıyayız bence.
Türkiye´nin bir şansı var, bu olayları çok fazla yaşadığımız için belli bir tecrübe birikimi oluşmuş, gerçekler çok süratli bir biçimde ortaya çıkıyor..
Referandum öncesi, ülkenin ?biraz daha demokratikleşmesini? önlemek isteyenler, bütün ülkeyi karıştıracak eylemler düzenlemeye, insanları birbirine kırdırmaya uğraşıyorlar. Böyle olaylarda Kürtlerin ya da Türklerin ölebileceği ihtimaline de hiç aldırmıyorlar. Şu anda gözleri kararmış durumda. Ama Türkiye´nin bir şansı var, bu olayları çok fazla yaşadığımız için belli bir tecrübe birikimi oluşmuş, gerçekler çok süratli bir biçimde ortaya çıkıyor. ?Askeri bir yönetim? getirebilmek için el ele verip kışkırtıcılık yapanlar deşifre oluyor. Dörtyol olayı ?kontrgerilla?nın hareketlendiğini gösteriyor. 12 Eylül, ?sağcı ve solcu? gençleri alçakça kullanmış, onları birbirine öldürtmüştü. Şimdi birileri, aynısını Türk ve Kürt gençlerle denemeye çalışıyor. Bütün ?öfkeli? Kürtlerle Türklerin, öfkelerine kapılmadan önce durup bir düşünmesinde yarar var. Hiç unutmasınlar ki, böyle alçaklıkların ?oyuncağı? olmaktansa, bu alçaklıkları önleyecek bir aklın parçası olmak çok daha onurlu ve haysiyetli bir iştir. ( Ahmet Altan / Taraf)
Başbakan Erdoğan´dan çarpıcı uyarılar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özel uçak ´ANA´ ile saat 11.28´de Hatay´a geldi. Referandum için Hatay mitinginde halka hitap eden Başbakan muhalefete yüklendi. İşte Başbakan´ın konuşmasından satır başları: Medeniyetler ittifakında her gittiğim yerde Hatay´a işaret ettim. Burada kimseyi etnik kökeniyle ilgilenmedik. Biz yaradanı yaratılandan ötürü sevdik. Herkesi önce insan olarak gördük. Herkesin temel haklarını kutsal bildik. Bugünlerde bazı oyunlar oynanmak isteniyor. Dörtyol ilçemizde polis otosuna alçakça bir saldırı düzenlendi. 4 polisimiz şehit edildi. Önce bu 4 şehitlerimize Allah´tan rahmet diliyorum. Şundan herkes emin olsun, polisimiz, askerimiz, bu hainlerin odak noktasında özverili şekilde çalışıyorlar. Terör bugüne kadar hiçbir emelini gerçekleştiremedi. Hiçbir hedefine ulaşamayacak. Kahraman polisimiz, kahraman Mehmetçiğimiz bu hainlere en güzel cevabı vermeye devam edecek. Terör örgütü bu ülkenin kardeşliğine kastediyor. Bu topraklarda nifak tohumları ekmek istiyor. Biz Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Arabıyla, Romanıyla yaradılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Biz biriz, beraberiz, kardeşiz. Benim polisime silah sıkan el ne derece hainse, alçaksa, teröristse kusura bakmayın cam çerçeve indirenler de aynı durumdadır. Terör örgütü gençleri sokağa dökmek istiyor. Arbede istiyor, kaos istiyor. Öfkesine hakim olamayıp sokağa dökülen, polis araçlarına ateş açanlar, sivil araçları ateşe verenler terör örgütünün tuzağına düşüyorlar. Öfke gelir, göz kararır, öfke gider, unutmayın yüz kızarır. Bugünler gelip geçecek. Bin yıldır olduğu gibi birbirimizin yüzüne bakacağız. Hataylı kardeşlerimin, tüm vatandaşlarımın dikkatli olmasını rica ediyorum. Terör örgütü halk sokağa dökülsün istiyor. Bu oyuna gelmeyelim. Terör örgütü öfkelenmenizi istiyor. Sağduyudan ayrılmayın. Bu tuzağa düşmeyin. Kim ki eline taş alır komşusuna fırlatırsa o kaybetmiştir. O, tuzağa düşmüştür. Kim kİ komşusuna husumetle bakarsa o, terör örgütünün kirli senaryosuna alet olmuştur. Yerel idarecilerimiz, valilerimiz, kaymakamlarımız gerekenleri yapıyor. Kimse kendisini polis, hakim yerine koyup şiddete başvurmasın. Bu olayların zamanlamasına bakın. Türkiye çok önemli bir halk oylamasının arifesindeyken bu saldırılar yapıyor. Türkiye demokrasi, özgürlük adına önemli bir kararın arifesindeyken terör örgütü sinsi tuzaklar kurmaya çalışıyor. Böyle hassas dönemde sağduyu açıklamaları yapması gereken muhalefete sesleniyorum, Siz sokakları daha da kışkırtmanın peşindesiniz ( Star)
Teröristler kıstırıldı gizli el devreye girdi
01 Ağustos 2010: Dörtyol´da 4 polisin şehit edilmesinin ardından aracı tespit eden polis tüm yolları tuttu. Tam teröristler yakalanıyordu ki, gizli plan devreye girdi ve kaçmaları sağlandı. Dörtyol´da 4 polisin şehit edildiği saldırı sonrası, Emniyet güçlerinin ilçeyi ablukaya aldığı ve teröristlerin izine kısa sürede ulaştıkları öğrenildi. Ancak saldırganlar polislerin elinden profesyonel hamlelerle kurtarıldı. Saldırıda kullanılan MHP´li Belediye Başkanvekili ve Parti Meclisi üyesi Bestami Kılıç´a ait Passat marka aracın plakasının belirlenmesinden sonra içinde 3 kişinin bulunduğu bilgisi üzerine bütün güzergahlar tutuldu. Araç kıskaca alındığı anda 155´e esrarengiz bir telefon geldi ve polisleri şehit eden 3 kişinin, 63 ZN 134 Plakalı Broadway marka bir araçta bulundukları ihbar edildi. Polis ekiplerinin bir kısmı bu araca doğru dönmek zorunda kaldı. Hızla ablukaya alınan Brodway marka araç ters yöne girip kaçmaya başladı. Bu şüpheleri iyice artırdı. Bölgeye başka ekipler de yönlendirildi. Açılan ateş sonucu araç durduruldu. Araçtakilerden biri yaralanırken götürüldükleri Emniyet Müdürlüğü´nde, aracın ruhsatsız ve şahısların alkollü olmaları nedeniyle kaçtıkları belirlendi. Aynı anda ikinci hamle geldi. Çok kısa süre içinde, polis katillerinin Broadway marka araçla yakalandıkları ve emniyette oldukları dedikodusu yayıldı. Yaklaşık 5 bin kişi Emniyet Müdürlüğü´nün kapılarını zorlamaya başladı. Bu sırada Passat marka araç, 3 polis ekibi tarafından tespit edildi. Başlayan kovalamaca sonucu araç kaza yaptı. İçindekiler ormanlık alana kaçtı. Ancak, telsizlerden, ?5 bin kişi Emniyet´i sardı. İçeridekileri linç edecekler? uyarısı üzerine bütün ekipler Emniyet´i korumaya yönlendirildi. Ormanlık alanı çevirmeye hazırlanan ekipler, geri döndü. Saldırganlar kaçtı.
ANKARA star
MHP´li başkanın jandarmanın haber elemanı olduğu iddiası
Saldırı öncesinde Jandarma İstihbaratçı 3 askerle buluştuğu belirlenen MHP´li Bestami Kılıç´ın saldırıdan sonra da ilk olarak Jandarma İstihbarat Birimleri´ne gitmesi dikkat çekti. Kılıç´ın, buluştuğu Jandarma İstihbarat personelini önceden tanıdığını söylemesi de dikkat çeken başka bir unsur. Kılıç´ın Jandarma´yla sıkı ilişkilerinin Dörtyol´da konuşulduğu öğrenildi. Kılıç´ın Jandarma tarafından yararlanılan Haber Elemanı olduğu bilgisi de bunlar arasında. Olaylara ismi karışan bir diğer askeri personel ise Bingöl 49. Mekanize Tugay Komutanlığı´nda görevli Uzman Çavuş Ahmet Büyük oldu. 29 Temmuz Perşembe günü yaşanan büyük eylemler sırasında Büyük, halkı provoke etmek ve galeyana getirmek şüphesiyle polis tarafından gözaltına alındı. Kendisinin muvazzaf personel olduğunu ilk etapta söylemeyen Büyük, Emniyet Müdürlüğü´ne getirildikten sonra kimliği ortaya çıktı. Muvazzaf personel olması nedeniyle, Büyük´ün sorgusu yapılamayınca İlçe Jandarma Komutanlığı´na haber verildi. Kısa sürede gelen Jandarma görevlileri Büyük´ü önce teslim aldı kısa süre sonra ise savcılığa çıkartılmadan serbest bıraktı. Uzman Çavuş Büyük´ün görev bölgesi dışında, protesto olaylarında neden ön safta yer aldığı sorusu da cevap bekleyen sorular arasında. ( Star)
Olay yerini inceleyen savcıya jandarma komutanı müdahale etti
Hatay´ın Dörtyol ilçesinde 4 polisin şehit edildiği saldırıda kullanılan araç, teröristler tarafından kaçırıldığını söyleyen MHP´li Payas Belediyesi Meclis Üyesi Bestami Kılıç´a ait çıktı. Kılıç´ın kaçırılmadan kısa süre önce 3 sivil kıyafetli jandarma istihbarat görevlisi ile buluşması olayla ilgili derin bağlantıları gündeme getirdi. Saldırıdan sonra olay yerinde bulunan bir jandarma komutanının da, polislerin şehit edildiği aracı kriminal incelemeye götürmek isteyen savcıyı engellediği iddia ediliyor. Bu da kuşkuları artırıyor. Saldırıyı inceleyen terör uzmanları ise olayın PKK´dan ziyade profesyonel bir ekip tarafından işlendiği konusunda hemfikir.
Araçta 300´ün üzerinde mermi izinin olması, şahısların, ateş ederken araçlarından inip polis aracının içine adeta mermi yağdırması ve polislerden hiçbirinin silahını bile çekmeye fırsat bulamaması, saldırıyı gerçekleştirenlerin profesyonelliğine işaret ediyor. Katledilen polislerin silahlarından tek mermi atılmamış ve silahlardan biri kayıp. Yine uzmanlara göre bu saldırının işleniş tarzı, Gaffar Okkan olayına çok benziyor. Faillerin yakalanamamasının en önemli sebebi ise saldırıdan hemen sonra emniyete gelen yüzlerce ihbar telefonu. Bilinçli bir şekilde saldırganlar ve kaçtıkları yönle ilgili yüzlerce yanlış ihbar yapılarak polisin sağlıklı çalışması engellendi. Dörtyol´da yaşananlar, derin bir provokasyonun izlerini gösteriyor. Ayrıca bu süreçte gelişen olaylar, saldırının ve peşinden etnik çatışmaya doğru sürüklenen şiddet olaylarının spontane gelişmediği, birilerinin yönlendirmesi ile meydana geldiği şüphesini kuvvetlendiriyor. Şiddet olaylarının dinmesinin ardından serinkanlı yapılan değerlendirmeler, 4 polisin şehit edilmesi de dahil tüm gelişmelerin büyük bir planın aşamaları olarak gerçekleştiğini gösteriyor. Dörtyol olayı ile ilgili yaşanan süreci madde madde sıralamak ve bu süreçte ortaya çıkan çelişkileri bazı sorularla ortaya koymamız gerekiyor. Bu süreçte en çok soruya muhatap olacak kurumlardan biri jandarma teşkilatı. Sağlam bir kaynaktan alınan bilgiye göre; saldırıdan hemen sonra savcı olay yerinde polise ilk incelemeyi yaptırdıktan sonra aracı, hiçbir yerine dokunmadan kriminal inceleme için laboratuvara göndermek istiyor. Ancak orada bulunan rütbeli bir jandarma komutanı buna karşı çıkıyor. Adeta delillerin toplanması oldubittiye getirilmek isteniyor. Savcı ve komutan arasında yaklaşık 10 dakika tartışma yaşanıyor. Görev sahası olmadığı halde jandarma komutanı savcıya müdahale ederek görevini yapmasını engelleme konusunda direniyor. Bir süre sonra savcı, Yetkimi kullanarak bu aracı kriminal incelemeye göndermek istiyorum. diyerek aracı kaldırtıyor.
Olay günü tutulan jandarma raporu ile saldırıda aracı kullanılan MHP´li Bestami Kılıç´ın açıklamaları da birbiri ile çelişiyor. Bestami Kılıç, sivil giyimli jandarma istihbarat elemanları ile yolda giderken karşılaştığını ifade ediyor. Oysa jandarma raporunda istihbarat elemanları ile Kılıç´ın bir maden ocağında buluştuğu kaydediliyor. Kılıç´ın bu açıklaması ve buluşmadan 5 dakika sonra yolunun kesilerek aracının gasp edildiği iddiası, soru işaretlerini artırıyor. Bestami Kılıç´ın gazetecilere çelişkili açıklamalar yapması da bu tutarsızlığı güçlendiriyor. Bir açıklamasında Saldırıyı telefon açtığım jandarmadan öğrendim. derken, diğerinde, Yoldan çevirdiğim araçtakilerden öğrendim. diyor. Üstelik jandarmanın amacı bölgede istihbarat çalışması yapmaksa bu işte gizlilik esastır. Ayrıca Kılıç´ın teröristler tarafından serbest bırakılmasının ardından ilk olarak jandarmayı araması da kuşkuları artırıyor. ( Zaman)
Etnik çatışma ve provokasyonların altından istihbaratçılar çıkıyor
Bursa İnegöl´de yaşanan provokasyon ile başlayan, Hatay Dörtyol´da dört polisin teröristlerce şehit edilmesi üzerine gelişen olaylar, geçmiş dönemde Türkiye´de uygulanmak istenilen karanlık senaryoların mimarlarını hatırlattı. Son 5 yıldır yaşanan olayların aktörlerinin JİTEM personeli ya da jandarma muhbiri olmaları dikkatlerden kaçmıyor. Hatay´daki gelişen olayların şekli ve sonrasında yaşananlar, 2005´teki JİTEM görevlileri tarafından yapılan Şemdinli´deki Umut Kitap Evi´nin bombalanma olayı, Reşadiye saldırıları, Dink cinayeti ve gündem belirleyen olaylardan sonra ortaya çıkan bağlantıları hatırlattı. Şemdinli´de biri astsubay, iki uzman çavuş kitabevini bombaladıktan sonra ilçe sakinleri tarafından cephane yüklü araçlarıyla yakalanmıştı. Provokatif saldırıyla birlikte ilçe bir anda karışmış ve binlerce kişi toplanmıştı. Van Cumhuriyet Başsavcısı Ferhat Sarıkaya, olayla ilgili hazırladığı iddianamesinde saldırının devlet görevlilerince düzenlenen bir terör eylemi olduğunu belirtmişti. Sarıkaya´ya daha sonra HSYK tarafından görevinden el çektirilmişti.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin azmettiricisi Yasin Hayal´in de Jandarma muhbiri olduğu ortaya çıkmıştı. Hayal, bir süre sonra cinayeti polis muhbiri Erhan Tuncel´in planladığını açıkladı. Tuncel, Hayal´in Dink´i öldürmeyi planladığını polise bildirdiğini söyledi. Trabzon Emniyet Müdürlüğü ise ´jandarmaya da çalıştığı için´ suikasttan önce Tuncel´i muhbirlikten attıklarını açıkladı. Demokratik açılım projesi kapsamında çalışmaların sürdüğü tarihlerde Reşadiye´nin Sazak köyü kırsalında 7 askerin şehit olduğu olayın arkasında yine muhbir skandalı çıktı. Olayla ilgili soruşturmada jandarma muhbiri Gökköy Muhtarı Hidayet İlk´in, askerin dönüş yolunu önceden PKK´ya haber verdiği belirlendi. 3 Ocak 2010´da Edirne´de terör örgütü DHKP-C üyesi olduğu iddia edilen 5 öğrencinin tutuklanmasıyla başlayan olaylar günlerce sürmüştü. Olaylardan önce emniyetin yaptığı incelemelerde Edirne´ye farklı bölgelerden çok sayıda istihbaratçının geldiği ortaya çıktı.
Dörtyol ve İnegöl olayları, yedeklenmiş güçlerin marifeti
Terör Uzmanı Tuncer Günay: Provokasyonların yaşandığı yerleşim yerleri önceden tespit edilmiş. Olaylar profesyonelce organize edilmiş. ÖKK daha önce Özel Harp Dairesi ve sivillerin de içinde bulunduğu birtakım faaliyetler içindeydi. Daha sonra kontrol altına alındıysa da personelinin ne olduğu merak ediliyor. Bunların rüzgârın yönüne göre şekil alan, çoğu yedeklenmiş güçler oldukları yaşanan olaylarda görülüyor.
Kontrgerilla yapılanmalı teşkilatlar tasfiye edilmeli
Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz: Tatsız olayların yaşandığı yerlerdeki uzman kadro ve teşkilatlar bir an önce tasfiye edilmeli. Ne yazık ki bu tür olayların tarihî bir geçmişi var. Artık bunlarla yüzleşmek ve bunlardan hesap sormak gerekiyor. Halihazırda yürüyen birtakım davalar tam anlamıyla bu amacı gerçekleştirecek düzeye gelmemiştir. Bunların da ötesinde hükümetin siyasi irade göstermesi gerekiyor. İdari anlamda uygulamalara gidilmelidir. Teşkilatlar tasfiye edilmeli, arşivler halka ve hukuk makamlarına açılmalıdır. Son olaylar, kontrgerilla tarzı örgütlenmelerin hayata geçirdiği tipik gerginlik stratejisidir. ( Zaman)
O MHP´li konuştu: Birbirimizi tanırız
Jandarma´nın haber elemanı olduğu ortaya çıkan Payas Belediyesi´nin MHP´li Meclis Üyesi Bestami Kılınç konuştu. Hatay´ın Dörtyol ilçesinde 4 polisin şehit edildiği saldırıda teröristler tarafından aracı kullanılan ve Jandarma´nın haber elemanı olduğu ortaya çıkan Payas Belediyesi´nin MHP´li Meclis Üyesi Bestami Kılınç, Yayla sakini olmamız ve belediyedeki görevimizden dolayı güvenlik güçleriyle birbirimizi tanırız açıklamasında bulundu. Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Kılınç, şunları söyledi: Hiç tasvip etmediğimiz şiddetle karşı çıktığımız terör olaylarının bir bölümü bölgemizde yaşanmış ve 4 polisimiz şehit olmuştur. Şehitlerimize Allah´tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı dilerim. Dörtyol´da bu elim olayın ardından yaşananlar bizleri üzmüştür. Devamında şahsım ve partimi hedef alarak yayınlanan haberler kasıtlı ve gerçek dışıdır. Olayda kullanılan araç benimdir. Gasp edilerek gerçekleşmiştir. Dörtyol Emniyet Müdürlüğü´ne yazılı, valimize, kaymakamımıza ve garnizon komutanımıza sözlü şekilde olayla ilgili beyanda bulundum. Payas Belediyesi´nde 3 dönemdir Belediye Meclis Üyeliği yapmaktayım. Her yaz döneminde yaylaya çıkarız. Bu münasebetle burada bulunan güvenlik güçleriyle hem yayla sakini olmamız, hem de belediyedeki görevimizden dolayı birbirimizi tanırız. Bazı gazetelerde yayınlanan şahsım ve güvenlik güçlerine yönelik haberler gerçek dışı ve asılsızdır. ( Bugün)
(31 Temmuz 2010, 11:01), son güncel.: (02 Ağustos 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
6-7 Eylül olayları İnegöl ve Hatay´da tekrarlanmak istendi
Generaller adliyeye gelmedi, Özel Harpçiler ortaya çıktı
Flaş!!! Dörtyol´da MHP´li Başkanvekili gözaltında
İnegöl´dekiler sarhoş amigolar değil derin devletin milisleri
Ergenekon´un kanlı iç savaş operasyonları
İnegöl´deki olaylar kirli bir tezgah mı?
Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi sayfamız