Nizamı Alem Hak ve Adalet Platformu Başkanı İrfan Olucak, Başkomutanlığın ´Boşkomutanlık´ olmaması talebiyle Cumhurbaşkanlığına ve TBMM´ye başvuruda bulundu. Olucak, Atatürk´ten örnekler vererek Cumhurbaşkanı Gül´ün de benzer şekilde inisiyatif almasını, bu makamın onur ve haysiyetini korumasını, güç ve dirayetini hissettirmesini istedi.
STK duyurusu: Gül, Atatürk gibi inisiyatif alsın
Nizamı Alem Hak ve Adalet Platformu Başkanı İrfan Olucak, Başkomutanlığın ´Boşkomutanlık´ olmaması talebiyle Cumhurbaşkanlığına ve TBMM´ye başvuruda bulundu. Olucak, Atatürk´ten örnekler vererek Cumhurbaşkanı Gül´ün de benzer şekilde inisiyatif almasını, bu makamın onur ve haysiyetini korumasını, güç ve dirayetini hissettirmesini istedi.
Nizamı Alem Hak ve Adalet Platformu Başkanı İrfan Olucak, Başkomutanlığın ´Boşkomutanlık´ olmaması talebiyle Cumhurbaşkanlığına ve TBMM´ye başvuruda bulundu. Basın açıklaması yapan başkan İrfan Olucak şu açıklamalarda bulundu: Başkomutanlık, milletimiz adına temsilen ve vekaleten komuta etme ve kanun koyma makamıdır. Cumhurbaşkanı´na milletimiz adına tevdi edilen bu mühim yetkinin ve selahiyetin kullanılması Başkomutanın namus kefaleti altındadır. Milletimizin mukadderatını ilgilendiren, bu komuta ve yasama emanetinin, milletimiz adına gerçek mana ve ruhuna uygun olarak kullanılması Cumhurbaşkanının asli vazifesidir.
Yasama ve komutanın ortak adı olan başkomutanlık deyiminin içi boşaltılıp, sadece lafızdan ibaret bir kavram olarak telakki edilmesi ve bu görevin, Cumhurbaşkanı tarafından, gerektiği zaman gerektiği şekilde yerine getirilmemesi, milletimize zulüm, vatanımıza ve devletimize ihanettir. Diğer bir ifadeyle, Silahlı Kuvvetlerin Başkomutansız bırakılması ve kendi haline terkedilmesi demektir.
Başkomutanlığın, boşkomutanlık olarak devlet yönetiminde var olması, telafisi güç sorunların vuku bulmasına sebep olduğu tarihi tecrübelerle sabittir. Geçmişte, Demirel ve Sezer adam gibi başkomutanlık yapsaydı ve bu makam boşkomutanlık olmasaydı, 28 Şubat ve 27 Nisan gibi uğursuz senaryolar oynanamazdı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, TBMM´nin başkomutanlık görev süresini uzatmaması ve bu görevi kendisine tevdi etmemesine rağmen bu görevi terk etmemiş ve kanunsuz olarak başkomutanlık yapmıştır. Gerekçesini de memleketin yüksek menfaatleri ve Ordunun komutansız bırakılması vehameti olarak açıklamıştır. O zamanın mebusları Salih Efendi, Mehmet Şükrü Bey, Hüseyin Avni Bey ve Selahattin Bey, TBMM´nin hakkını gasbediyorsunuz ve hakikatları milletten gizliyorsunuz diye çok feryadu figan etmişlerse de nafile. Atatürk kanunsuz da olsa başkomutanlığı, boşkomutanlık haline getirmemiştir. Hüseyin Avni Bey sert muhalefet yaparak ve meclis kürsüsünde konuşan Atatürk´ün konuşmasını engellemek için sürekli sözlü sataşmada bulunmuştur. Her şeye rağmen başkomutanlığı bırakmak istemeyen Atatürk, bu görevi sürdürmek için elinden geleni yapmıştır. Kapalı meclis oturumunda neler olup bittiği meçhül.
Hal böyleyken, milletimiz ve TBMM adına Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´ün yasal mecburiyete rağmen, bu kati görevi yapmaması, kanunlu boşkomutanlık demektir. Sayın Gül, Atatürk´ü rehber edinerek, Atatürk nasıl başkomutanlık yaptıysa , eksiksiz olarak bu vazifeyi yapmak ve sahip olduğu selahiyeti hakkıyla kullanmak zorundadır. Sivil ve asker devlet adamlarının, sorumluluğu, disiplini ve muti olmaları açısından, hayat memat meselesi olan, bu kutsal görevin yerine getirilmesi ve bu makamın onur ve haysiyetinin korunması, güç ve dirayetinin hissettirilmesi, Gül´ün milletimize ve devletimize mutlak namus borcudur.
Atatürk´ün Başkomutan olarak kullandığı yetkinin ve yaptığı icraatların , aynısı ve benzeri tasarrufların, Sayın Gül tarafından aynen uygulanması, toplumsal bir beklenti ve taleptir. Atatürk´ün Başkomutan olarak kullandığı yetki ve talimatları kanun hükmünde olmuştur. Mesela, Tekalifi Milliye ve İstiklal Mahkemelerinin kurulması, Atatürk´ün emir ve talimatı gereği kurulmuş ve uygulanmıştır. Cumhurbaşkanı Gül de benzer istikamette ve aynı kararlılıkla kanun hükmünde emir ve talimatlar vermelidir. Başkomutanın emir ve talimatları hiçbir tevil ve yoruma mahal bırakmayacak kadar açık, net ve kesin kanun hükmündedir.
Başkomutanın görevlerini tafsilatlı olarak belirten, anayasa ve kanun maddesi yoksa da mevcut yasalar icmali olarak başkomutanın görevini belirlemiştir. Başkomutanlık hususunda atıfta bulunulacak dönem, Atatürk dönemidir, uygulamada emsal de Atatürk´ün kullandığı yetki ve uygulamalarıdır. Başkomutanın kim olduğunu bilmeyen ve tanımayanların uyanması ve milletimizin aydınlatılması için, başkomutanın görevlerini detaylı bir şekilde belirleyen yasama çalışması yapılmalıdır. Aksi halde, devlet kurumları ve adamları arasında var olan tenakuz devlet anlayışı devam edecektir. Emre itaatsizliğin doğal sonucu da ceberut devlet anlayışıdır.
İrfan Olucak
Nizamı Alem Hak ve Adalet Platformu Başkanı
irfanolucak@gmail.com
SİTE YÖNETİMİNİN NOTU VE STK´LARA DUYURU: Siyasi görüş ayırdetmeden tüm Sivil Toplum Kuruluşlarının, site konusuyla doğrudan ya da dolaylı bağlantılı konulardaki duyurularını yayınlamaktayız.
(10 Aralık 2010, 11:06)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Hizbullah (Hizbulkontra) örgütüyle ilgili manşetlerimiz
Ergenekon-Hizbullah bağlantıları