1994´te gözaltına alındıktan sonra faili meçhul cinayete kurban giden DEP Ankara İl Başkanı Avukat Faik Candan´ın katillerini tesbit eden jandarma astsubay 1999´da itiraf etti: ´Candan´ı vuranları tespit ettik. Ancak bize, dosyanın kapatılması ve onları yakalamamamız emredildi. Şahısları bulduğumuzu söylediğimizde ´size bunları yakalamanızı kim söyledi´ diyerek kızdı.´ Söz konusu astsubayın ifadesi Çarkın soruşturması dosyasına delil olarak konuldu.
Emir geldi, Candan´ın katillerini bıraktık
1994´te gözaltına alındıktan sonra faili meçhul cinayete kurban giden DEP Ankara İl Başkanı Avukat Faik Candan´ın katillerini tesbit eden jandarma astsubay 1999´da itiraf etti: ´Candan´ı vuranları tespit ettik. Ancak bize, dosyanın kapatılması ve onları yakalamamamız emredildi. Şahısları bulduğumuzu söylediğimizde ´size bunları yakalamanızı kim söyledi´ diyerek kızdı.´ Söz konusu astsubayın ifadesi Çarkın soruşturması dosyasına delil olarak konuldu.
Eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın´ın itirafları üzerine başlatılan faili meçhuller soruşturmasında yeni gelişmeler yaşanıyor. 1994´te faili meçhul cinayete kurban giden DEP Ankara İl Başkanı Avukat Faik Candan´ın ölümü ile ilgili Bala Jandarma Komutanlığı´nda görevli bir astsubayın 1999´da Van´da düzenlenen bir uyuşturucu operasyonunda gözaltına alındığı ve ifadesinde Candan´ın ölümü ile ilgili bilgiler verdiği ortaya çıktı. Astsubayın ifadesinde, ?Biz o dönemde Candan´ı vuran şahısları tespit etmiştik. Ancak bunların yakalanmamasını ve dosyanın kapanmasını bize Jandarma Komutanlığı´ndan üst düzey biri emretti. Şahısları bulduğumuzu söylediğimizde ´size bunları yakalamanızı kim söyledi´ diyerek kızdı? dediği öğrenildi. Söz konusu astsubayın ifadesi soruşturma dosyasına delil olarak konuldu.
Çatlı ve Şahin´e tanık teşhisi
Özel harekatçı Ayhan Çarkın´ın itirafları üzerine başlatılan fail meçhul cinayetler soruşturması kapsamında, 14 Aralık 1994´te cesedi bulunan avukat Faik Candan´ın ailesi de savcıya müşteki sıfatıyla ifade verdi. Mustafa Candan ifadesinde, ağabeyi kaçırılmadan önce evin önüne gelen araçta Abdullah Çatlı ve İbrahim Şahin´i gördüğünü söyledi. Avukat Faik Candan´ın babası Şıhbekir Candan, annesi Ayşe Candan, kardeşleri Rukiye, Gönül, Güllü ve Mustafa Candan dün ifade verdi. Kazım Genç´in de tanık olarak ifadesi alındı. Aile bireyleri ifade verirken gözyaşlarını tutamadı.
´Parlak yüzlü Çatlı´ydı´
Mustafa Candan ifadesinde, ağabeyinin bir ara HEP Ankara İl Başkanlığı yapması nedeniyle tehditler aldığını söyledi ve şöyle konuştu: ?Ağabeyime ait Keçiören Sanatoryum Lale Sokak´ta bulunan evin balkonunda akşamüstü oturduğum esnada, içinde iki kişinin olduğu vişne çürüğü renginde eski model bir Ford araç evin önüne geldi. Aracı kullanmayan şahsın, eliyle aracı kullanan şahsa ağabeyimin evini gösterdiğini gördüm. Bunu ağabeyime anlattım, bir şey demedi; zaten o sıralar sürekli tedirgindi bir haldeydi. Daha sonra Susurluk olayının patlak vermesi üzerine basında çıkan haberlerde, bu gördüğüm şahsıların, özellikle parlak yüzlü şahsın Abdullah Çatlı, yanındakinin de İbrahim Şahin olduğunu teşhis ettim. Abdullah Çatlı ve arkadaşlarının Şereflikoçhisar´da bir benzinliklerinin bulunduğu haberleri üzerine, sözkonusu benzinliğe gittim, şahsıları görebilir miyim diye baktım. Bu olayı şimdiye kadar hiç kimseye anlatamadım. Bunun sebebi yaklaşık 20 nüfusa babamla birlikte ben bakmaktaydım. Bu kapsamda babamın yaşlı olması, o dönemin konjonktürel ortamı ve çekinmemiz sebebiyle anlatmadım. Ama ben Abdullah Çatlı ve İbrahim Şahin´i ağabeyimin evin önünde araç içerisinde gördüm, bu konudaki beyanımda ısrarcıyım.?
ÇHD Başkanı Genç ifade verdi
Savcı Hakan Yüksel, dönemin Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şube Başkanı Avukat Kazım Genç´in de ?tanık? olarak ifadesini aldı. Genç, o dönemde ?infaz timleri?nden bahsedildiğini ve Ankara´da 4 infaz timi olduğunun konuşulduğunu belirterek, bunlardan en bilineninin ?Siirt 21? olduğunu kaydetti. Tanık olarak ifade veren Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Kazım Genç Mehmet Ağar ve İbrahim Şahin´in dört infaz timi bulunduğunu bu timlerden en etkilisinin Siirt grubu olduğunu ve Kürt iş adamlarına yönelik infazların da bu tim tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.
´İç çamaşırları tertemizdi´
Genç, verdiği ifadede Candan´ın cuma günü kaçırıldığını, kendilerinin ise bundan pazartesi günü haberinin olduğunu anlattı. Bunun üzerine dönemin Ankara Emniyet Müdür Yardımcısını aradığını belirten Genç, ?Benle konuşurken diğer yandan bölümlerden sorumlu emniyet müdür yardımcıları ile konuştu. Tümü de, ´Candan bizim büroda yok´ dediler? dedi. İçişleri Bakanı Nahit Menteşe ile görüştük. ´Devlet bu işi çözer´ dedi. Biz de ´Sayın Bakan biz bu filmi daha önce görmüştük. Faik Candan´ın sağ olarak bulunmasını istiyoruz´ karşılığını verdik. Bakan ise bize kızarak, ´Biz buluruz, devlete güvenin, devlet büyüktür´ dedi.? Daha sonra Candan´ın cesedi Bala ilçesinde bulundu. Teşhise gittiğimizde savcı ´Bu kişi 12-13 gündür kayıp diyorsunuz, ama iç çamaşırları tertemiz´ demişti. Demek ki öldürülmeye götürülürken giysileri giydirildi. O dönemde Ankara´da yaygın olarak Mehmet Ağar ve İbrahim Şahin ile denetimlerinde dört tane infaz timi olduğu belirtiliyordu. Kürt aydınları, ya kravatla gözleri bağlanmış ya da kravatla boğulmuş halde ölü bulunuyordu. Bence aydınlara bu işten uzak durun mesajı veriliyordu. Çünkü kravat Anadolu da okumuş insan simgesi sayılır.? ( Radikal, Taraf)
Olay yeri krokileri savcıya ulaştı
26 Ağustos 2011 - Eski Özel Harekâtçı Ayhan Çarkın´ın itirafları üzerine yeniden açılan Av. Faik Candan Cinayeti dosyasındaki olay yeri krokileri savcıya ulaştı. Ayhan Çarkın´ın anlatımlarıyla örtüşen raporlara göre Candan, gözleri mavi siyah renkli kıratla bağlandıktan sonra sol şakağına, boynuna ve göğsüne sıkılan toplam dört kurşunla öldürülmüş.
Eski özel harekâtçı Ayhan Çarkın´ın itirafları üzerine yeniden açılan Avukat Faik Candan soruşturması kapsamında, Candan´ın 1994´te Ankara´nın Bala İlçesi´nde öldürüldüğü sırada jandarma tarafından yapılan inceleme mercek altına alındı.Ayhan Çarkın´ın 1994 yılında işlenen ANAP´lı Metin Vural, Sağlık Bakanı Teftiş Kurulu Başkanı Namık Erdoğan, avukatlar Yusuf Ekinci ve Faik Candan cinayetlerine ilişkin itiraflarının ardından 17 yıl sonra yeniden açılan soruşturma dosyalarının detaylarına Taraf ulaştı. Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel ve Mehmet Özgür tarafından yürütülen soruşturma kapsamında önceki gün ifade veren Candan´ın babası Şıhbekir Candan, Taraf´a yaptığı açıklamada, ?17 yıldır her gün kahroluyoruz. Eceli ile ölseydi. Devlet eğer günahı varsa bile adaletin önünde cezasını verseydi. Ölmeden önce oğlumu öldürenlerin, emri verenlerin cezalandırıldığını görmek istiyorum? dedi.
Olay yeri raporları
Bu arada Savcı Yüksel, Candan´ın ölümüne ilişkin Bala İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan inceleme dosyasını da mercek altına aldı. Taraf, 2 Aralık 1994´te öldürülen Candan´ın cesedinin bulunduğu yeri gösteren ilk olay yeri inceleme raporlarına da ulaştı. Ayhan Çarkın´ın anlatımlarıyla örtüşen raporlara göre Candan, gözleri mavi siyah renkli kıratla bağlandıktan sonra sol şakağına, boynuna ve göğsüne sıkılan toplam dört kurşunla öldürülmüş.
Baskın ailesi ifadeye çağrıldı
Öte yandan Ankara Özel Yetkili Savcısı Hakan Yüksel, Mecit Baskın´ın Hakkâri´de yaşayan ailesinin talimatla ifadesinin alınması için Hakkâri Başsavcılığı´na yazı gönderdi. ( Taraf)
(25 Ağustos 2011), son güncel.: (26 Ağustos 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ayhan Çarkın´ın şok itirafları ve gözaltına alınışı manşetlerimiz