Koğuşu değiştirilen Ayhan Çarkın´ın ifadeleri de değişti.. Açıklamalarıyla tutuklama dalgası oluşturan eski Özel Harekat Polisi Ayhan Çarkın, son ifadesiyle şaşırttı. Çarkın, faili meçhul cinayetleriyle ilgili itirafları için, ´Onlar öngörü ve düşünceydi´ dedi.
17.10.2011 11:33 Doğu ve Güneydoğu´da işlenen faili meçhul cinayetleri soruşturan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın yürüttüğü faili meçhullerle ilgili soruşturma kapsamında tutuklanan eski Özel Harekâtçı Ayhan Çarkın´ın da ifadesini aldı. Susurluk davasında çeteye üye olmak suçundan 4 yıl ceza alan ve aktif görev yaparken, ´terörle mücadele´ adı altında birçok cinayet işlediklerini itiraf eden eski polis Ayhan Çarkın, talimatla ifade verdi. Daha önce JİTEM´in birçok katliama imza attığını belirten Çarkın´ın vermiş olduğu ifadeler, Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet savcıları tarafından başlatılan faili meçhuller soruşturması kapsamında istendi. Ancak gelen ifadeleri yetersiz bulan savcılık, yeniden ifade alınmasını istedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın talimatla alıp Diyarbakır´a gönderdiği yeni ifadede ise herhangi bir itiraf yer almadı. Savcıların, bölgede yaşanan cinayetle ilgili söylediklerine atıfta bulunarak sorduğu olaylara Çarkın´ın, çoğuna ´Benim öngörümdür. Öyle düşünüyorum şeklinde cevap verdiği ve Güneydoğu´da JİTEM´in işlediği belirtilen faili meçhul cinayet ve kayıp olaylarıyla ilgili bilgisi olmadığını söylediği öğrenildi. Vedat Aydın, Musa Anter, Cem Ersever ve Bahtiyar Aydın gibi önemli cinayetler hakkında da bilgisinin olmadığını belirten Çarkın, 16´sı çocuk 30 kişinin öldürüldüğü Pınarcık katliamı için, Pınarcık katliamını provokasyon amaçlı JİTEM´in oluşturduğu gruplar yaptı demişti.
İstanbul ve Ankara´da konuştu Diyarbakır´da sustu
Verdiği ifadelerle Susurluk sürecinde işlenen faili meçhul cinayetlerin çözülmesi için kamuoyunda ´umut ışığı´ olarak algılanan eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın, verdiği son ifadelerle herkesi şaşırttı. Çarkın, yeni açıklamalarıyla eski ifadelerinin ´delil niteliğini´ zayıflatırken, yeni soruları da adeta yanıtsız bıraktı. Başbağlar, Gazi Mahallesi, Bolu-Sapanca-Düzce üçgeni ve Güneydoğu´daki faali meçhul cinayetlere yönelik itiraflarının sadece ´öngörü´ olduğunu söyleyen Çarkın, Musa Anter, Cem Ersever, Vedat Aydın ve Bahtiyar Aydın gibi önemli cinayetler hakkındaysa bilgisi olmadığını savundu. Verdiği ifadelerle dönemin özel harekat ekibinin tutuklanmasına, dönemin siyasi yöneticilerinin de hedef olmasına neden olan Çarkın, bir süre önce tehdit aldığı iddiasıyla olası suikaste karşı Sincan Cezaevi´ndeki üç kişilik L koğuşundan tek kişilik F tipi koğuşa alınmıştı.Susurluk davasında çeteye üye olmak suçundan 4 yıl ceza alan eski polis Çarkın, aktif görev yaparken ?terörle mücadele? adı altında işlenen birçok cinayeti itiraf etmişti.
Savcı İstanbul ifadelerini istedi
Birçok insana işkence yaptıklarını da söyleyen Çarkın, JİTEM´in de birçok katliama imza attığını belirtmişti. Başbağlar, Gazi Mahallesi, Bolu-Sapanca-Düzce üçgeni ve Güneydoğu´daki faali meçhul cinayetleri itiraf eden eski Özel Harekatçı Çarkın hakkında Diyarbakır özel yetkili cumhuriyet savcıları soruşturma başlatmıştı. Diyarbakır Savcılığı, Çarkın´ın daha önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nda verdiği ifade tutanaklarını istedi. Gönderilen tutanakları inceleyen savcılık, Çarkın´ın bölgedeki olaylarla ilgili ifadelerini yetersiz bularak Çarkın´ın yeniden ifadesinin alınmasını istedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın talimatla alıp Diyarbakır´a gönderdiği ifadede ise herhangi bir itiraf yer almadı. Savcıların bölgede yaşanan cinayetlerle ilgili söylediklerine atıfta bulunarak sorduğu olaylara Çarkın, ?Benim öngörümdür. Öyle olduğunu düşünüyorum? şeklinde yanıtlar verdi.
Söylediği isimler bir bir tutuklandı
Susurluk sürecinde işlenen pek çok cinayetin perde arkasına ilişkin önemli açıklamalar yapan Çarkın, 1994 yılında Ankara´da işlenen Eski Altındağ Nüfus Müdürü Mecit Baskın, Sanatçı Yılmaz Erdoğan´ın amcası Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan, tazminat davalarıyla ünlenen Avukat Yusuf Ekinci, avukat Faik Candan ve ANAP´lı Metin Vural cinayetlerine ilişkin önemli bilgiler vermişti. Çarkın, cinayetlerin o dönem Emniyet Özel Harekat Dairesi´nin başında bulunan İbrahim Şahin´in talimatıyla işlendiğini iddia etmişti. Bu ifadelerin ardından, dönemin özel harekat polisleri Ayhan Akça, Yusuf Yüksel, Ziya Bandırmalıoğlu, Seyfettin Lab, Önder Ulu ve İbrahim Şahin tutuklanmıştı.
Konuştuğumda zarar göreceğim
Ayhan Çarkın, Susurluk ve faili meçhul cinayetlere ilişkin şunları söylemişti: ?1986´da Güneydoğu´ya ilk gönderilen 320 kişilik Özel Harekat grubu içindeydim. 1990´a kadar bölgede hepimiz kana bulaşmıştık. Pınarcık Köyü´nde 16´sı çocuk 30 kişi katledilmişti. Pınarcık katliamını provokasyon amaçlı JİTEM´in oluşturduğu gruplar yaptı. Başbağlar katliamı, Bilan kazası olayı, Jave köyleri... Aynı ekip yaptı bunları. Bize Ömer Lütfü Topal´ın oğlunun bizim yok edilmemiz için bir trilyon para verildiği söylendi. Bunu ciddiye alsam, onlara hesap sorsam. Yarın bir gün böyle bir şey olsa ne olacak. Bu tezgahı düzenleyenler onu da öldürürler. Zarar göreceğimi biliyorum, artık yeter.? (Cihan, Star)
ÇARKIN BİR KEZ DAHA ÇARKETTİ
14.05.2013 10:39 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın, bazı faili meçhul cinayetlerle ilgili soruşturması kapsamında tutuklu bulunan eski Özel Harekat Polisleri Ayhan Çarkın, Ercan Ersoy ve Ziya Bandırmalıoğlu´nun tutukluluğunun devamına karar verildi. TMK´nın 10. Maddesiyle Görevli Nöbetçi Hakim Nihal Uslu, 4. Yargı Paketi ile tutukluluğun incelenmesinde yapılan değişikliğin ardından, zanlıları avukatlarıyla birlikte dinledi. Hakim Uslu, cezaevlerinden jandarma tarafından adliyeye getirilen zanlıların beyanlarını, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda aldı.
Zanlı Çarkın, sorgusunda önceki ifadelerini hatırlamadığını ileri sürdü ve Madde bağımlılığım nedeniyle dengesiz beyanlarda bulundum. Esasında aldatıldığımı düşünüyordum. Bu nedenle ifadelerimle hem kendimi hem de arkadaşlarımı yaktım. Daha evvel kokain, eroin, esrar ve hap kullanmışlığım vardır. Cezaevindeki imkanlarla tedavi oldum dedi. Çarkın, ifadelerinde söylediklerinin, esasında basında yer alan ve herkesçe bilinen şeyler olduğunu savundu.
6136 sayılı yasaya muhalefetten aldığı 10 ay hapis cezasının kesinleştiğini, bu süreçte meslektaşlarının kendisine yardımcı olmadığını anlatan Çarkın, Bu nedenle kızgınlıkla hareket ettim, hata yaptım. Suçsuzum. Devlet kurumlarını töhmet altında bırakmaktan utanç içerisindeyim ifadelerini kullandı ve tahliyesini istedi.
Zanlı Ersoy da suçlamaları kabul etmediğini kaydederek, hakkında toplanan delilleri bilmediğini, zira dosyada gizlilik kararı bulunduğunu ifade etti. Ersoy, 23 aydır tutukluyum. Cezaevine gelen heyetler hakkımda hükümsüz hükümlü ibaresini kullanmaktalar. Ailem dağılmak üzere. Emekliyim, sabit ikametgah sahibiyim. Öncelikle tahliyemi ve tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum diye konuştu.
Zanlı Bandırmalıoğlu ise Çarkın´ın huzurdaki beyanından sonra bir şey söylemek istemediğini belirterek, suçlamaları kabul etmediğini bildirdi. Zanlıların avukatları da müvekkillerinin tahliyelerini talep etti.
Hakim Uslu, beyanları dinledikten sonra sanıkların tutukluluk durumlarının devamlarına karar verdiğini açıkladı. Uslu´nun kararına, kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması, bazı şüpheliler ile tanıkların daha önce alınan beyanları, zanlıların, üzerlerine atılı suçlar için kanunda öngörülen ceza miktarı nedeniyle kaçma şüphelerinin bulunması, delillerin henüz toplanmamış olması ve delil karartma ihtimali gibi bir dizi gerekçe gösterildi. (AA)
(17 Ekim 2011), son güncel.: (14 Mayıs 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ayhan Çarkın´ın şok itirafları ve gözaltına alınışı manşetlerimiz