İkinci Ergenekon davasına 146. duruşma ile devam ediliyor. Duruşma tutuksuz sanık Hurşit Tolon´un dün başlayan çapraz sorgusu ile devam ediyor. Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon, konferans vermek üzere 30´a yakın üniversiteye davet edildiğini söyledi.
06.01.2012 14:54 İkinci ´Ergenekon´ davasının 146. duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen İkinci Ergenekon davasının 146´ncı duruşmasına Mustafa Balbay ile Tuncay Özkan´ın da aralarında bulunduğu 13 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklardan Hurşit Tolon, CHP milletvekili Sinan Aygün ve Yalçın Küçük katıldı. Bu davanın tutuksuz sanığı olan Küçük, Odatv davasından tutuklu olduğu için tutuklu sanıklar bölümünde yer aldı.
HURŞİT TOLON´UN ÇAPRAZ SORGUSU
Kimlik yoklamasının ardından tutuksuz sanık Hurşit Tolon´un dünkü oturumda yarım kalan çapraz sorgusu ile duruşmaya başlandı. Tolon´a, davanın tutuklu sanıklarından eski İnönü Üniversitesi rektörü Profesör Doktor Fatih Hilmioğlu bazı sorular yöneltti. Hilmioğlu sanık Tolon´a, Dün yapılan duruşmada dava konusu birçok dernek ve platformlardan bazılarında danışmanlık yaptığınızı, birçoğunu da bildiğinizi söylediniz. Bu dernek ya da platformlarda beni gördünüz mü? diye sordu. Tolon, görmediğini söyledi. Bunun üzerine Hilmioğlu, Bu platform ve dernekler tarafından düzenlenen organizasyonlarda kendisini görüp görmediğini sordu. Hilmioğlu yine görmediği şeklinde cevap verdi.
Hilmioğlu´nun dernek ve platform isimlerini tek tek sayıp, ayrı ayrı Beni burada gördünüz mü? şeklindeki soruları üzerine mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese araya girdi. Bu şekilde çapraz sorgunun uzayacağını belirten Özese, Tolon´dan Hilmioğlu´nu ilk kez nerede tanıdığını ve nerelerde gördüğünü söylemesini istedi. Bunun üzerine Tolon, Hilmioğlu´nu, kendisini İnönü Üniversitesinde düzenlenen ´21´inci Yüzyıl Başlangıcında Kuşatılmış Türkiye´ konulu konferansa davet etmek için telefon ettiğinde tanıdığını söyledi. Daveti kabul ettiğini ve Malatya´ya gittiğini belirten Tolon, Hilmioğlu´nu sadece kendisini karşılamam için havalimanına geldiğinde ve konferans için gittiği Üniversitede gördüğünü söyledi. Tolon, 18 Nisan 2007 tarihinde gerçekleşen konferans haricinde Hilmioğlu´nu görmediğini söyledi. Konferans, Malatya´da, Zirve Yayınevi cinayetinin işlendiği günle aynı tarihte gerçekleşmişti.
Sanık Hilmioğlu, Tolon´a İnönü Üniversitesi haricinde başka üniversitelerde de konferans vermeye gidip gitmediğini sordu, Tolon da 30´a yakın üniversitede düzenlenen konferanslara davet üzerine katıldığını ve konferans verdiğini söyledi. Bu sırada savcı Pekgüzel, bu üniversitelerin hangileri olduğunu sordu. Tolon, Akdeniz, Antakya Mustafa Kemal Paşa, Fırat, Gazi ve Ankara Üniversitelerinin bu 30 üniversite arasında olduğunu, tamamını hatırlayamadığını söyledi. Pekgüzel, Hilmioğlu´nun sizi bizzat davet ettiğini söylediniz. Diğer üniversitelere nasıl davet ediliyordunuz? Rektörler bizzat mı davet ediyordu? diye sordu. Davetlerin her üniversitede aynı olmadığını, rektörler tarafından da davet edildiğini belirten Tolon, Fatih Hilmioğlu ile yaptıkları iddia edilen ve dava dosyasında yer alan 11 telefon konuşmasına ilişkin sorulara da cevap verdi. Tolon, bu görüşmelerin, Hilmioğlu´nun, kendisini davet etmesine, yer bildirilmesine, olur alınmasına ve geri dönüşe ilişkin olduğunu savundu. ( Cihan)
Tutuklu sanık eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu´nun sorularını yanıtlayan Tolon, Hilmioğlu´nu, İnönü Üniversitesi´nde düzenlenen ?21´inci Yüzyıl Başlangıcında Kuşatılmış Türkiye konulu konferansa davet etmek için telefon ettiğinde tanıdığını söyledi. Tolon, 18 Nisan 2007´de gerçekleşen konferans dışında Hilmioğlu´nu görmediğini ifade etti. Hilmioğlu´nun, Tolon´a İnönü Üniversitesi dışında başka üniversitelerde de konferans vermeye gidip gitmediğini sorması üzerine Tolon, 30´a yakın üniversitede düzenlenen konferanslara davet üzerine katıldığını ve konferans verdiğini anlattı. Bu sırada savcı Pekgüzel, gittiği üniversiteleri sorunca Tolon, Akdeniz, Antakya Mustafa Kemal Paşa, Fırat, Gazi ve Ankara Üniversitelerinin bu 30 üniversite arasında olduğunu, tamamını ise hatırlayamadığını söyledi.
BURADA DEMOKRASİ YARGILANIYOR
Tutuklu sanık CHP Milletvekili Mustafa Balbay da, Kent Otel toplantılarında adının geçtiğini hatırlatarak, ?Ankara´da her 4 metrekareye bu tür toplantılar düşer. Heyet için artık sosyal buluşma ortamlarıyla ilgili soru sormama eğiliminin oluşmasını dilemekteyim. Zamanında valilik, hakimlik, AKP milletvekilli yapmış olanlar da bu toplantılara katılırdı. İddia makamı ´Bir konferansta Balbay da vardı´ diye soru yöneltiyor. Bir konferansa katılmanın suç unsuru olarak sunulmakta. Bir gazetenin Ankara temsilcisinin klasik gazeteci olarak yaklaşımı dışında herhangi bir görüşmemiz oldu mu? diyerek, Tolon´a soru yöneltti. Tolon da, ?Bayramlaşmamız bile olmadı Sayın Vekilim dedi.
Bunun üzerine Balbay, ?Olabilirdi. Cemil Çiçek Anayasa değişikliği için sivil toplum kuruluşlarına tekliflerini sunmaları teklifinde bulunuyor. Herkes korkuyor, kimse bir teklif getiremiyor. Bu davalar bu korkuya ortam yarattı. Türkiye´de demokrasinin güçlendirilmesi çerçevesinde toplantılar yapılıyordu. Kent Otel toplantılarına katıldığı için töhmet altında kalan bir kişinin başvurusu üzerine Yargıtay bu toplantıların ´sosyal faaliyetler´ olduğuna karar verdi. Aradan 4 yıl geçmesine rağmen oraya kimlerin katıldığı sorulmakta. 4 kişi ´Ben bu toplantılara katıldım´ diye yazı yazdı. Hala sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinde suç unsuru aranıyor. Burada demokrasi yargılanıyor, burada demokrasinin kurumları yargılanmakta diye konuştu.
GAZETECİLERİ GÖREVİM SIRASINDA TANIDIM
Hurşit Tolon´a soru yönelten Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu da, ?Devlet aleyhine işlenen cürümlerle ilgili suçlandığını anımsatarak, ?Bunun, ilgili kanunlarda terör suçu olarak değerlendirildiğini biliyor musunuz? diye sordu. ?Böyle bir soruya muhatap olmayı zul sayarım dedi.
Haşıloğlu´nun soruları üzerine Genelkurmay Karargahı´nda 16 yıl görev yaptığını kaydeden Tolon, ?2 dönem genel sekreterlik yaptım. 1989-1992 ve 1993-1995 yıllarında. Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler bana bağlı idi. Sonra Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi kurduk. Gazetecilerin çoğunu bu görevim sırasında tanıdım dedi.
DOĞAN GÜREŞ, UĞUR MUMCU´YU ÇOK SEVERDİ
Tolon, Haşıloğlu´nun ?Basında TSK ve TSK mensuplarıyla ilgili ciddi iddialar çıksa ne yaparsınız? sorusu üzerine, ?Genel Sekreter kendisine arz edilen haberleri 2. Başkan´a arz eder. 2. Başkan ´Adli Müşavir gelsin beni aydınlatsın´ der. 2. Başkan ister kendisi 1. Başkan´a arz eder, ya da Genel Sekreter´den komutana arz etmesini ister diye konuştu. Haşıloğlu, 1990´lı yıllarda basında TSK´da ?Ergenekon adlı illegal bir yapılanma olduğu, Genelkurmay Başkanlığı´nın bu yapılanmaya müdahale etmediği, bu yapıyı deşifre etmek isteyen bir takım üst düzey general amirallerin olduğu şeklindeki iddialarla ilgili bir idari tahkikat başlatılıp başlatılmadığına ilişkin Genelkurmay Başkanlığı´na yazı yazdıklarını hatırlattı. Genelkurmay Başkanlığı´ndan gelen cevapta ise, ?Bu haberlerle ilgili herhangi bir soruşturma başlatılmamıştır denildiğini aktaran Haşıloğlu, ?Ergenekon ile ilgili Can Dündar, Erol Mütercimler kitap yazdı. Doğu Perinçek, Uğur Mumcu´nun öldürülmesiyle ilgili Ergenekon´un yaptığına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bunlarla ilgili arzınız oldu mu? diye sordu. Tolon da, Uğur Mumcu´nun öldürüldüğü zamanda Genel Sekreter olarak görev yaptığını dile getirerek, ?Doğan Güreş o dönem Genelkurmay Başkanı idi. Doğun Güreş Uğur Mumcu için ´Kucağımda oturmuş insandı´ derdi ve çok severdi. Ben de rahmetliyi çok iyi tanırım. Kendisinin bana gazeteciler ile ilişkilerim konusunda irşatları olmuştur. Halka açılın gibi. Uğur Mumcu suikastı ile Silahlı Kuvvetler arasında bir irtibat bulunduğuna ilişkin basında haber yer almadı diye konuştu.
KALPAKLI YÜRÜYÜŞÜ DUYMADIM
Haşıloğlu´nun, ?Dosyadaki bir beyanda general, amiral seviyesindeki insanların öldürülmesiyle ilgili bir şey yapmadık, deniliyor. Bu yöndeki iddialar sizin döneminizde gündeme geldi mi? şeklindeki sorusuna Tolon, ?Hayır gelmedi dedi. ?Gizli Tanık 17nin Kuvayi Milliye Derneği´nde Güvenlik Şirketi adı altında bazı kişilere eğitim verecekti. Sivil toplum kuruluşları Ankara´da Meclis´e doğru bir yürüyüş yapacaklar, başlarında da Hurşit Tolon olacak. Meclis´e yaklaşıldığında 10 bin kişi kalpak ve berelerini takacak. Bunun için 10 bin kalpak siparişi verildi şeklindeki beyanlarının hatırlatılması üzerine de Tolon, ?Böyle bir şey yok. Kalpaklı yürüyüş gibi şeyleri duymadım, haberdar olmadım dedi.
GÜLALTAY İLE BİR KERE KARŞILAŞTIM
Birinci Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından Semih Tufan Gülaltay´ın, Akın Birdal suikastından hüküm giydiğini ve 100´den fazla sabıkası olduğunu hatırlatan Haşıloğlu, ?Gülaltay bir telefon görüşmesinde ´Zaman zaman Hurşit Paşa ile görüşüyorum´ diyor. Gülaltay ile ilişkinizi açıklar mısınız? diye sordu. Tolon da, ?Gerçek dışı, olmamış bir şey. Bu şahısla hayatımda bir kere tesadüfen bir ziyaret sırasında karşılaştım dedi.
ERUYGUR İLE BİR SAMİMİYETİMİZ YOK
Tutuksuz sanıklardan eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur ile Semih Tufan Gülaltay arasında yoğun bir temas olduğunun tespit edildiğini belirten Haşıloğlu, ?Bu konuyu Şener Eruygur geldiğinde kendisine de soracağız. Ancak sizin bu ilişki konusunda bilginiz var mı sorusuna, Tolon, bu konuda bilgisi olmadığı şeklinde yanıt verdi. Tolon, ?Şener Eruygur ile bir samimiyetimiz yok. 5-6 defa birlikteliğimiz dışında bir görüşme yok. Kendisi emekli bir asker. ADD gibi büyük bir sivil toplum kuruluşunun başkanı. Aramızda bir nezaket var diye konuştu.
Duruşma, Tolon´un çapraz sorgusuyla devam ediyor. ( DHA)
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde 145´inci duruşması görülen İkinci Ergenekon Davası´nda tutuksuz sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon´un çapraz sorgusuyla devam etti. Mahkeme heyeti duruşmaya saat 18.20´de ara verdi. Yaklaşık bir saatlik aranın ardından Tolon´un çapraz sorgusuna devam edildi. Ancak, yöneltilen sorulara cevap verdiği sırada rahatsızlandığını belirten Tolon, oturmak için izin istedi. Oturmasına izin verilen Tolon´un rahatsızlığının devam etmesi üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese duruşmayı 9 Ocak 2012 tarihine erteledi.
TOLON RAHATSIZLANDI, DURUŞMA ERTELENDİ
Öte yandan mahkeme salonu önüne ambulans çağırıldı. O sırada sanıklardan Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu´nun, Tolon´un tansiyonunu kontrol ettiği gözlendi. Ambulansın gelmesiyle sağlık ekipleri duruşma salonuna girerek, Tolon´un tansiyonunu kontrol etti. Tansiyonun 18´e çıktığı öğrenilen Tolon, dışarıdaki ambulansa alınarak bir süre dinlendirildi. Tolon, daha sonra aracıyla Silivri Cezaevi Kampüsü´nden ayrıldı. ( DHA)
´GENELKURMAY ERGENEKON´U ÖRTBAS MI ETTİ? |
İkinci ´Ergenekon´ davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti üyesi hakim Sedat Sami Haşıloğlu, ´1990´lı yıllarda basında TSK´da ´Ergenekon´ adlı illegal bir yapılanma olduğu, Genelkurmay Başkanlığının bu yapılanmaya müdahale etmediği´ şeklindeki iddialarla ilgili Genelkurmay Başkanlığınca herhangi bir soruşturma başlatılmadığının bildirdiğini kaydetti. Çapraz sorgusu süren emekli Orgeneral Hurşit Tolon, üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu´nun sorularını cevaplandırdı.
Birinci ´Ergenekon´ davasının tutuksuz sanıklarından Semih Tufan Gülaltay´ın Akın Birdal suikastından mahkûmiyeti olduğunu hatırlatan Haşıloğlu, Gülaltay´ın 100´ü aşkın sabıkasının bulunduğunu söyledi. Haşıloğlu, Gülaltay´ın İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki davasında bulunan iletişim tesbit tutanaklarında Tolon´un da adının geçtiğini hatırlatması üzerine Tolon ´Gerçek dışı, olmamış bir şey. Gülaltay ile görüşmem rastgele karşılaşmamdan ibarettir. İzmir´de bir parti çalışması bilmiyorum´ karşılığını verdi. Haşıloğlu, tutuksuz sanıklardan eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur ile Semih Tufan Gülaltay arasında yoğun bir temas olduğunun tesbit edildiğini belirterek, ´Bu konuyu Şener Eruygur geldiğinde kendisine de soracağız. Ancak sizin bu ilişki konusunda bilginiz var mı?´ diye sordu.
Bu konuda bir bilgisi olmadığını ifade eden Tolon, ´Şener Eruygur ile bir samimiyetimiz yok. 5-6 defa birlikteliğiniz dışında bir görüşme yok. Kendisi emekli bir asker. Atatürkçü Düşünce Derneği gibi büyük bir sivil toplum kuruluşunun başkanı. Aramızda bir nezaket var´ diye cevap verdi.
Haşıloğlu, ´1990´lı yıllarda basında TSK´da ´Ergenekon´ adlı illegal bir yapılanma olduğu, Genelkurmay Başkanlığının bu yapılanmaya müdahale etmediği, bu yapıyı deşifre etmek isteyen bir takım üst düzey general ve amirallerin olduğu şeklindeki iddialarla ilgili bir idari tahkikat başlatılıp başlatılmadığına´ ilişkin Genelkurmay Başkanlığına yazı yazdıklarını hatırlattı. Genelkurmay Başkanlığından gelen cevapta ise ´Bu haberlerle ilgili herhangi bir soruşturma başlatılmamıştır´ denildiğini ifade eden Haşıloğlu´nun, ´Basında TSK ve mensuplarıyla ilgili ciddî iddialar çıktığında ne yaparsınız?´ diye sorduğu sanık Hurşit Tolon, ?Kararı komuta kademesi verir? dedi.
Haşıloğlu, Tolon´a, ´Ergenekon ile ilgili Can Dündar, Erol Mütercimler kitap yazdı. Uğur Mumcu´nun öldürülmesiyle ilgili Ergenekon´un yaptığına ilişkin açıklamalar oldu. Bunlarla ilgili arzınız oldu mu?´ diye sordu. Uğur Mumcu´nun öldürüldüğü zamanda Genel Sekreter olarak görev yaptığını dile getiren Tolon, ´Doğan Güreş, o dönem Genelkurmay Başkanı idi. Doğan Güreş, Uğur Mumcu için ´Kucağımda oturmuş insandı´ derdi ve çok severdi. Ben de rahmetliyi çok iyi tanırım. Kendisinin bana gazeteciler ile ilişkilerim konusunda irşatları olmuştur. ´Halka açılın´ gibi. Uğur Mumcu suikastı ile silahlı kuvvetler arasında bir irtibat bulunduğuna ilişkin basında haber yer almadı´ şeklinde konuştu.
Haşıloğlu, dosyadaki bir beyanda ´(General, amiral seviyesindeki insanların öldürülmesiyle ilgili bir şey yapmadık) deniliyor. Bu yöndeki iddialar sizin döneminizde gündeme geldi mi?´ sorusuna Tolon, ´Hayır gelmedi´ dedi. ( Yeni Asya)
(06 Ocak 2012), son güncel.: (08 Ocak 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: