Sacit Kayasu´yu harcadılar. Ferhat Sarıkaya´yı harcadılar. Şemdinli davasına bakan Van mahkeme üyelerini harcadılar. Evet ama Zekeriya Öz´ü harcamayı başaramadılar. Toplum artık savcılarını ve mahkeme heyetini sahipleniyor. Korkmayın, bu saatten sonra sizi kimse harcayamaz. Ne Kontrgerilla, ne HSYK, ne Yargıtay, ne YARSAV, ne de encümenciler.. Bu suç duyurusunu işleme koymakla bu ülkeye nasıl bir hizmet yapacağınızın farkında değil misiniz? Kontrgerilla´nın yargıda da nasıl örgütlendiğini görmüyor musunuz? Onlara dokunmayacak mısınız? Kendilerini amir görüp size brifing vermeye cüret eden, sadece ülke yönetimine değil mesleğinizin onuruna da darbe vuran bu örgüte sessiz mi kalacaksınız? Arkadaşınız Zekeriya Öz´ü yalnız mı bırakacaksınız?.. Sizler anayasayı korumak için yemin ettiniz. Zekeriya Öz´ün açtığı gedikten girmek için tereddüt etmeyin. Darbecilerin pili bitti, emin olun tükendiler. Onlardan korkmayın. Anayasasını koruyacağınıza yemin ettiğiniz Türk Halkından korkun. Gelecek nesillere nasıl bir Türkiye bırakmak istersiniz. Kendi halkını insan yerine koymayan ve onlara güvenmeyen, kebapçılara kuruyemişçilere varıncaya kadar insanlarını fişleyen, kendi evladının diploma törenine garnizonda evladının düğününe başı kapalı diye alınmayan anneleri tel örgülerde ağlayarak törenin bitmesini bekletecek kadar aşağılayan aşağılık darbecilerin etkin olmaya devam ettiği bir Muz cumhuriyeti mi yoksa Türkiye Cumhuriyeti mi?..
Bu bir suç duyurusudur!
İşleme koymak için ´cesur´ olmaya gerek yok. Sadece ve sadece savcı olmak yeter..
Gelecek nesillere nasıl bir Türkiye bırakmak istersiniz: Muz cumhuriyeti mi Türkiye Cumhuriyeti mi?
Sacit Kayasu´yu harcadılar. Ferhat Sarıkaya´yı harcadılar. Şemdinli davasına bakan Van mahkeme üyelerini harcadılar. Evet ama Zekeriya Öz´ü harcamayı başaramadılar. Toplum artık savcılarını ve mahkeme heyetini sahipleniyor. Korkmayın, bu saatten sonra sizi kimse harcayamaz. Ne Kontrgerilla, ne HSYK, ne Yargıtay, ne YARSAV, ne de encümenciler.. Bu suç duyurusunu işleme koymakla bu ülkeye nasıl bir hizmet yapacağınızın farkında değil misiniz? Kontrgerilla´nın yargıda da nasıl örgütlendiğini görmüyor musunuz? Onlara dokunmayacak mısınız? Kendilerini amir görüp size brifing vermeye cüret eden, sadece ülke yönetimine değil mesleğinizin onuruna da darbe vuran bu örgüte sessiz mi kalacaksınız? Arkadaşınız Zekeriya Öz´ü yalnız mı bırakacaksınız?.. Sizler anayasayı korumak için yemin ettiniz. Zekeriya Öz´ün açtığı gedikten girmek için tereddüt etmeyin. Darbecilerin pili bitti, emin olun tükendiler. Onlardan korkmayın. Anayasasını koruyacağınıza yemin ettiğiniz Türk Halkından korkun. Gelecek nesillere nasıl bir Türkiye bırakmak istersiniz. Kendi halkını insan yerine koymayan ve onlara güvenmeyen, kebapçılara kuruyemişçilere varıncaya kadar insanlarını fişleyen, kendi evladının diploma törenine garnizonda evladının düğününe başı kapalı diye alınmayan anneleri tel örgülerde ağlayarak törenin bitmesini bekletecek kadar aşağılayan aşağılık darbecilerin etkin olmaya devam ettiği bir Muz cumhuriyeti mi yoksa Türkiye Cumhuriyeti mi?..
: Hukukçular... Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı´ya ait olduğu iddia edilen konuşmaların müebbetlik suç içerdiğini söylüyorlarmış... Bizim arkadaşlar habere ´cesur bir savcı aranıyor´ başlığını atmışlar... Neden cesur?Sadece ve sadece ´savcı´ olması yetmez mi? Bence ´sadece´ savcı aranıyor. Cesur değil ´gerçek´ bir savcı. Sadece Karadayı için mi? Aslında ´anayasal suç´ işleyen Çevik Bir için de ´gerçek bir savcıya´ ihtiyaç var. Türkiye Cumhuriyeti´nde eğer darbe yapmak suç ise bunun belgesi ortada. Belge, tüm Türkiye´nin ayağa kalkmasını, savcıların da harekete geçmesini bekliyor. Darbe suçunun belgelerini gördünüz... Cuntacıların... Darbecilerin neler yaptığına tanık oldunuz. Yaptıkları anayasal bir suç değil mi? O halde... Neredesiniz? Ülkede darbe yapmak suç olduğuna göre ne zaman harekete geçeceksiniz? Geçmek için ihbar, şikayet veya suç duyurusu bekliyorsanız alın size belge...
Önceki günkü Taraf Gazetesi´nin 28 Şubat darbesini belgeleyen yayını gerçek bir demokraside iktidarı, muhalefeti, parlamentoyu, sivil toplumu, basını ve kamuoyunu bir daha oturtmamak üzere ayağa kaldırırdı. Baktım bizde pek ses yok. Aslında ´anayasal suç´ işleyen Çevik Bir için de ´gerçek bir savcıya´ ihtiyaç var. Türkiye Cumhuriyeti´nde eğer darbe yapmak suç ise bunun belgesi ortada. Belge, tüm Türkiye´nin ayağa kalkmasını, savcıların da harekete geçmesini bekliyor. Okudunuz değil mi? Çevik Bir´in el yazısıyla yazdığı notlarda ´28 Şubat post-modern darbe emirleri´nin çok gizli tutulması, asla çoğaltılmaması, okunduktan sonra derhal imha edilmesi ve imha edildiğinin bildirilmesi isteniyor. Darbenin suç kanıtı sadece bu değil... Belgeler, ´laiklik elden gidiyor´ vodvilinin tüm senaryosunu gözler önüne seriyor. Aczmendiler filan da var... Adeta darbe panayırı. 28 Şubat´ı yapan... Cuntacıların... Darbecilerin maskeleri tamamıyla düşüyor.
Hasan Cemal ´Kürtler´ kitabının 280. sayfasında, 14 Şubat 1996´da tuttuğu notu aktarır: ´Dinç Bilgin (Sabah gazetesi sahibi) hafta başı Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir´le başbaşa görüştü. Mehmet Altan ve Koray Düzgören´le ilgili memnuniyetsizliğini bildirmiş. Zafer Mutlu bu ikiliyi uyaracak. İşine son vermek söz konusu değilmiş.´ Benimle ilgili memnuniyetsizlik bildiren kim? Şimdi bir savcı bulunursa anayasal suç işlemekten yargılanacak bir darbeci. Rahatsız olmaması garip olurdu. O günler... Demokrasilerde askeri darbelere yer olmadığını söyleyenlerin mağdur olduğu... Darbecilerin de sanki Dünya Savaşı´nın efsane komutanlarıymış gibi postallarının askeri müzeye konduğu garip bir dönemdi.
Aslında bu bir yazıdan ziyade, savcılığa yazılmış bir şikayet dilekçesi, bir suç duyurusu. Önceki günkü Taraf Gazetesi´ni okudunuz... Darbe suçunun belgelerini gördünüz... Cuntacıların... Darbecilerin neler yaptığına tanık oldunuz. Yaptıkları anayasal bir suç değil mi? O halde... Neredesiniz? Ülkede darbe yapmak suç olduğuna göre ne zaman harekete geçeceksiniz? Geçmek için ihbar, şikayet veya suç duyurusu bekliyorsanız alın size belge... Alın size şikayet... Alın size suç duyurusu. Demokrat yazarları patronlara şikayet eden darbecilerden... Postallarını müzelere koyduran darbecilerden artık bizi kurtarın. Bunun için ´cesur´ olmaya gerek yok. Sadece ve sadece savcı olmak yeter. Zaten suç duyurusu da önünüzde.
Abdullah Harun
(02 Mart 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: