Birinci Ergenekon davasına 214. duruşma ile devam ediliyor. Sanıklardan Kemal Kerinçsiz ve Semih Tufan Gülaltay duruşmada söz alarak, son bir kaç duruşmadır ifade veren gizli ve açık tanıkların ifadelerine tepki gösterdi. Duruşma sonunda alınan ara karar ile tutuksuz sanıklar Sedat Peker ve Semih Tufan Gülaltay tutuklandı. Bu kararda tanık beyanlarının etkili olduğu düşünülüyor.
27.01.2012 12:59 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon ana davasının 214. duruşmasında Veli Küçük,Doğu Perinçek ve Muzaffer Tekin´in de aralarında bulunduğu 22 tutuklu sanık hazır bulundu. Tutuklu sanık Sevgi Erenerol, Danıştay saldırısına ilişkin dava dosyası sanığı Alparslan Arslan ise duruşmaya katılmadı. Ayrıca 23 Ocak 2012 tarihli oturumda olay çıkardıkları gerekçesiyle duruşmalardan men edilen tutuklu sanıklar Bedirhan Şinal, Erhan Timuroğlu, İsmail Sağır, Özkan Kurt ve Osman Yıldırım da duruşmaya katılmadı.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, dün yapılan oturumun sonunda gizli tanık Kıskaç´ın bir süre ifade verdiğini ve saat 18.00´de duruşmanın bugüne ertelendiğini hatırlattı. Özese, bugün yapılan oturumda da sanıklar ile avukatların taleplerinin alınacak olması nedeniyle gizli tanık ifadesinin daha sonra alınacağını açıkladı. Daha sonra da sanıkların taleplerinin alınmasına başlandı.
KERİNÇSİZ´DEN GİZLİ TANIKLARIN İFADELERİNE TEPKİ
Tutuklu sanıklardan Kemal Kerinçsiz, Gizli tanık Poyraz, savcılık ifadesinde benim adımdan hiç bahsetmemesine rağmen, mahkemede 25 Ocak 2012 tarihinde verdiği ifadesinde Mecnun Otyakmaz ile yaptıkları bir görüşmede benim ismimin geçtiğini söyledi. Bir ihtilafa ilişkin Şişli Asliye Ceza Mahkemesinde görülen bir davada sorunu çözeceğimin Mecnun Otyakmaz tarafından kendisine söylendiğini ifade etti. Anlattıklarından bu konuşmanın Kelebek operasyonundan hemen önce yapıldığı ve dolayısıyla da 2004 yılı 8/9 veya 10´uncu aylarında yapıldığı anlaşılmaktadır. Hemen sonrasında da Şişli Adliyesinin koridorunda beni görüp tanıdığını söyledi. O zamana kadar kendisiyle hiç tanışmıyorduk. Benin görüntü ya da fotoğrafım ilk kez 2005 yılı 9´uncu ayının 25´inde Boğaziçi Üniversitesinde düzenlenen Ermeni sorunu konferansı sonrasında basında yer aldı. Dolayısıyla beni tanıması mümkün değildir. Bu durum, benim davaya monte edilmek istendiğimi ortaya koymaktadır. iddiasında bulundu.
Mecnun Otyakmaz ile Sedat Peker´i sadece basından takip ettiği kadarıyla tanıdığını belirten Kerinçsiz, Gizli tanık 17´nin kendisi hakkında verdiği ifadeye de itiraz ettiğini söyledi. Dava iddianamesinde sanıklardan Mehmet Fikri Karadağ ve Kuvayı Milliye 1919 derneği ile kendisi arasında iki konunun irtibat olarak gösterildiğini belirten Kerinçsiz, Birisi bana gönderildiği söylenen ve adaleti temsil eden terazinin yer aldığı pirinç bir plaket. Diğeri de Fikri Karadağ´ın, Türk Ortodoks kilisesi tarafından verilen bir yemekte beni gördüğünü söylemesidir. Gizli tanık 17, plaketi bana kendisinin getirdiğini söyledi. Oysa benim yazıhanemin yerini tarif etmesini istediğimde, Adliyenin 70 metre ilerisinde ve çok bilinen bir yerde olmasına rağmen yazıhanemin yerini tarif edememiştir. Kendisine tarif edildiği kadarıyla anlatmaya çalışmıştır. İfadesini kabul etmiyorum. dedi.
GÜLALTAY´DAN TANIK KARLIBEL´İN ALMANYA VE KILIÇDAROĞLU İDDİALARINA TEPKİ
Sanık Semih Tufan Gülaltay ise tanık Talip Doğan Karlıbel´in, 19 Ocak 2012 tarihli ifadesinde, kendisi hakkında dile getirdiği iddiaları kabul etmediğini söyledi. Gülaltay, tanık yazar Talip Doğan Karlıbel´in Alman emniyetinde çalışmadığını, mahkemeyi yanılttığını söyledi. Karlıbel´in kitabında yer verdiği Almanya Tübingen Savcılığın Gülaltay´ı Ajan olarak kullanmak istediklerine ilişkin belgenin sahte olduğunu ifade eden Gülaltay, Bana ´Alman ajanlığı´ teklif edildiğini, benim de kabul ettiğimin iftirasında bulunmuştur. Bununla ilgili olarak da kitabında yer verdiği belge photoshop programıyla montaj yapılmış basit bir belgedir. Alman Federal yasalarına göre, Almanya topraklarında, ancak mahkeme kararıyla emniyet teşkilatı ajan kullanabilir. Karlıbel, Eymür ile irtibatlı olarak yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunu işlemektedir. Yalan söylemektedir. dedi.
Gülaltay, Karlıbel´in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında da iddialarda bulunduğu, bu nedenle Ankara Asliye Ceza Mahkemesinde dava görüldüğünü belirterek, bu mahkemeye Federal Almanya yetkili makamlarınca belge gönderildiğini, Karlıbel´in iddialarıyla birlikte mahkemeye sunduğu belgenin sahte olduğunun anlaşıldığını söyledi. Almanya Federal makamlarından gönderilen yazıyı mahkemeye sunan Gülaltay, Belgede, resmi mühür bulunmadığı, tutanaktaki yıldızın Hessen polisi tarafından resmi belgede kullanılmadığı, belgede geçen tarihte verilen adreste polis merkezinin bulunmadığı, polis danışma merkezindeki polislerin araç kontrolü yapmadığı, kusur tutanağı hazırlamadıkları ve dolayısıyla da Kemal Kılıçdaroğlu adına herhangi bir işlem olmadığı belirtilmiştir. ifadesini kullandı.
Tanık Karlıbel´in, Kılıçdaroğlu hakkında yaptığı gibi kendisiyle ilgili de sahte belge düzenlediğini ileri süren Gülaltay, mahkeme tarafından Karlıbel hakkında sahte belge düzenleme, iftira, ve yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarından suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. ( Cihan)
VELİ KÜÇÜK: ŞEREFSİZSEM İDAM EDİN
Birinci Ergenekon Davası´nın talep kısmında konuşan davanın tutuklu sanığı emekli tuğgeneral Veli Küçük, tutuklulukta 5. senesine girdiğini belirterek 2 yıl önce yaptığım savunmamda her şeyi açıkladım. Yüce Türk ordusunun benim üzerimden kündeye getirilmek istendiğini söylemiştim. Kündeye getirildi dedi. Sanık Küçük, Diyarbakır´da bin sene evvelki kemikleri ortaya çıkarıyorlar ´JİTEM yaptı´ diyorlar. ´Faili meçhul´ dediler. Görev yaptığım Kocaeli çevresinde hiçbir şey bulamadılar. 35 sene meslek hayatım boyunca benim görev yaptığım yerlerde faili meçhul cinayet kalmadı. Ben faili meçhul cinayet bırakmam diye konuştu.
´Yarı Gizli Tanık, Türk hukuk tarihinde bir ilk oldu´
Dava kapsamında dinlenen gizli tanık Poyraz´ın ifadelerine de değinen sanık Veli Küçük, Yarı Gizli Tanık, Türk hukuk tarihinde bir ilk oldu. İddianamede benim Ergenekon terör örgütünde köprü eleman olduğum, üstten aldığım talimatları astlarıma iletiğim iddia ediliyor. Örgütün beyniymişim. Ben kimden emir alıp, kime talimat verdim? ´Beni yargılayın´ diye yalvarıyorum diye konuştu. Sanık Küçük´ün Şerefsizsem idam edin sözleri üzerine Başkan Özese Estağfurullah dedi.
BOĞAÇ KAAN MURATHAN: GİZLİ TANIK POYRAZ İFTİRA ATTI
Sanık Sedat Peker´in adamı olduğu iddia edilen Cumhuriyet Gazetesi´ne molotof kokteyli dosyası tutuklu sanığı Boğaç Kaan Murathan da gizli tanık Poyraz´ın kendisine iftira attığını söyledi. Gizli tanık Poyraz´ın Peker´in otopark paralarını çalan Zeki Yalçın´ı Murathan vurdu iddiasının yalan olduğunu anlatan Murathan, ilgili soruşturma dosyasının Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı´ndan istenmesini talep etti.
PERİNÇEK: BENİM AÇIMDAN İDDİALAR VE DAVA ÇÖKMÜŞTÜR
Talep kısmında söz alan davanın tutuklu sanığı İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, mahkemeye iki tane yeni hakim atandığını belirterek, Dava dosyası 1 milyondan fazla sayfa ve klasörlerden oluşmaktadır. Bu klasörlerin incelenmesi insan gücücünün dışındadır. Zaten yargıçlar inceleyemesin diye dava düzenlenmiştir dedi. Kendisiyle ilgili bütün iddiaların resmi belgelerle çürütüldüğünü iddia eden Perinçek, Benim açımdan iddialar ve dava çökmüştür. Hakkımda doğru düzgün bir iddia yoktur. Biz davanın başından beri, Türkiye´ye yönelik bir tertip olduğunu söyledik ifadelerini kullandı.
Hakim Perinçek´i uyardı
Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Mahkememiz herhangi bir tertip içinde olamaz. Mahkemeyi zan altında bırakan sözler söylemeyin diyerek Perinçek´i uyardı.
Sizinle tartışmayacağım diyen sanık Perinçek Ben söyleyeceğimi söyledim. İsteyen duymayabilir. Ben ´Siz tertipsiniz´ demedim. Benim savunacak başka şeyim yok. Bunu söylemeden nasıl Türkiye´nin başına gelen bu felaketi göğüsleyeceğiz dedi. Ben sizin hakimliğinizden önce yurtseverliğinize sesleniyorum diyerek sözlerine devam eden Perinçek, dün dinlenen gizli tanık Kıskaç´ın davayla ilgisi olmayan konulara değindiğini, sanıklara yönelik bir suç ve eylemden söz etmediğini anlattı. Perinçek sözlerini şöyle tamamladı: Gizli tanık Kıskaç, burada ´TSK rezildir, savaşamaz, yapamaz´ dedi. 2 saat psikolojik harekat metni dinledik. Tanık, fiiller ve suçlar üzerinden konuşsun, ´Perinçek suçlu desin´. Adalet , vicdan, yurtseverlik varsa tahliyemi istiyorum.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Mahkeme psikolojik harekat yapmaz. Vatanseverliğimizden kimsenin şüphesi olması dedi.
HİKMET ÇİÇEK: BİZİM İSTEDİĞİMİZ TANIKLAR MESLEKLERİNDE ÜSTÜN ve İTİBARLI, BİR DE SAVCININKİLERE BAKIN
Aydınlık Gazetesi köşe yazarı tutuklu sanık Hikmet Çiçek, MİT eski Müsteşarı Şenkal Atasagun ve Emniyet Genel Müdürlüğü eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun´un tanık olarak dinlenmesini talep etti. Sanık Çiçek, Bizim tanıklarımıza bakın. Mesleklerinde en üst kademelere gelmiş, toplumun ve devletin nezdinde itibarı olan insanlar. Yargılananlara bakın bir siyasi parti lideri ve bilim adamı. Ömrü terörle mücadelede geçmiş bir general, güneydoğuda savaşmış subaylar, astsubaylar, eli ekmek tutan insanlar. Bir de savcıların tanık diye karşımıza çıkardıklarına bakın. ´Gayrımeşruyum´ diye övünen gasp, tehdit, uyuşturucu ticaretine bulaşmış insanlar. Hazreti Muhammet´in biz sözü var, ´Kişi sevdiği ile beraberdir´ diye. Savcıların sevdiği gizli tanıklara bakın, bir de bizim tanıklarımıza ifadelerini kullandı.
Duruşma taleplerin alınmasıyla devam ediyor. ( DHA)
PERİNÇEK DURUŞMA SALONUNDAN ÇIKARILDI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon ana davasında tutuklu sanık İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek´in avukatı Hasan Basri Özbey, talepte bulunmak için söz aldı. Perinçek´in 4 yıldır tutuklu olduğunu hatırlatan avukat Özbey, davaya bakan mahkeme heyetine iki yeni hakimin atandığını ve dosya kapsamının ise büyük olduğunu söyledi. Davanın Tuncay Güney´in ifadelerine dayandığını iddia eden avukat Özbey, Siz daha sonra Tuncay Güney´in ifadelerini çöpe attınız dedi. Özbey´in bu sözlerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Bizim düşündüklerimizi veya düşünmediklerimizi söyleyemezsiniz. Mahkemeyi zan altında bırakan sözler kullanmayın diye uyarıda bulundu. Bu sırada izleyici bölümünden bir kişinin, Siz de Türkiye´yi şaibe altında bırakıyorsunuz. Biz de insanız. Ben Türküm, müslümanım diye bağırdığı duyuldu. Mahkemenin kararı üzerine izleyici jandarma tarafından duruşma salondan çıkarıldı.
PERİNÇEK´İN AVUKATI ÖZBEY, BAŞKAN ÖZESE TARAFINDAN SIK SIK UYARILDI
Kendisinin de mahkeme kararıyla 16 duruşmadan men edildiğini hatırlatan avukat Özbey, şimdi de konuşmasının engellendiğini öne sürdü. Bunun üzerine Özese, Lütfen savunma kapsamında kalın uyarısında bulundu. Avukatlığının yanısıra İşçi Partisi Genel Başkan vekili olduğunu da belirten avukat Özbey, Anayasa çerçevesinde hareket eden bir parti olduklarını belirtti. Başkan Özese, davanın siyasi olmadığını belirterek avukat Özbey´den dava kapsamında kalmasını istedi. Özbey´in konuşmasına aynı çerçevede devam etmesi üzerine Başkan Özese, Mikrofonunuzu kapattırmak zorunda kalırım. uyarısında bulundu. Bunun üzerine ses tonunu yükselten Özbey, sanık Doğu Perinçek´in tahliye edilmesini istedi. Savcının, kendisi hakkında suç duyurusunda bulunulmasını isteyeceğini bildiğini belirten Özbey, Ama bizi bunlarla susturamazsınız. Savunmam kısıtlanmıştır. HSYK´ya suç duyurusunda bulunacağım. dedi. Duruşma salonunun bir disiplini olduğunu belirten Başkan Özese, Özbey´in sakin olmasını istedi. Özese, Türkiye Cumhuriyeti Mahkemeleri, Türk milleti adına yargılama yapar. şeklinde konuştu.
Sanık Perinçek de avukatının sözlerine müdahale edilmemesini isteyerek oturduğu yerden Psikolojik harekat yapılıyor diye bağırdı. Bunun üzerine Başkan Özese, Doğu Perinçek´in duruşma salonundan çıkarılması için jandarma görevlilerine talimat verdi. Sanık Perinçek ise ´Ben kendim çıkarım´ diyerek jandarma nezaretinde duruşma salonundan dışarı çıktı.
PEKER:BURADA DÜNYAYA FARKLI PENCEREDEN BAKAN İNSANLARIZ
Sanıklar ile avukatlarının taleplerinin alındığı duruşmada Sedat Peker de talepte bulunmak için Başkan Özese´den söz istedi. Nakşibendi tarikatı Menzil grubu üyelerinin kaldığı Eskişehir´deki Bilvanis Çiftliğini ziyaret ettiğini belirten Sedat Peker, tarikatın şeyhi Abdülbaki Erol´un elini öpüp hayır duasını aldığını söyledi. Peker şöyle konuştu. Burada ihtilale zemin hazırlamak üzere oluşturulmuş, ihtilalden sonra da inançlı kesime yönelecek bir yapının olduğuna ilişkin kamuoyunda bir algı var. 2. Ergenekon, İnternet Andıcı, Balyoz davaları bu yapının türevleri olarak sürüyor. Balyoz davasında bir general Bilvanis Çiftliği´ne ilişkin çalışmalar yapmakla suçlanıyor. Çiftliğin üzerinde taciz uçuşları yapıldığı iddia ediliyor. 1988 yılında ben 17 yaşındayken Abdülbaki Erol´un babası cennet mekan Seyit Muhammed Raşit Erol Hocam´ı Ankara´ya geldiğinde ziyaret ettim. Tutuklanmadan kısa bir süre önce de Seyit Abdülbaki Erol´un hayır duasını almak üzere Bilvanis Çiftliği´ne gittim. Benim gibi inançları olan birinin böyle bir yapı içerisinde yer alması mümkün değildir. diye konuştu.
Ergenekon davasında yargılanan her sanığın ayrı ayrı dünya görüşüne sahip olduklarını ifade eden Peker Bir sanık çıkıp bir konuda konuştuğunda, kamuoyu bunun bütün sanıkların düşüncesi olduğu şeklinde algılıyor. Bazı sanıklar hayata bakışları açısından cemaatlere ilişkin olumsuz düşünceler belirtiyor. Ancak benim böyle bir düşüncem yoktur. Burada dünyaya farklı pencereden bakan insanlarız. diye konuştu.
HAYATA KARŞI DURUŞUMU DEĞİŞTİRMİŞTİM
İkinci Ergenekon davasında Tuncay Özkan´ın örgüt yöneticiliğinden yargılandığına dikkat çeken Peker Ben 1995 yılından sonra dünyadaki değişikliği fark edip hayata karşı duruşumu değiştirmiştim. Gazeteler benden artık işadamı diye bahsediyordu. Tuncay Özkan´ın, benim hakkımdaki peşpeşe yazıları sonrasında polisler tarafından operasyon yapıldı. Benim Tuncay Özkan´ın yöneticisi olduğu örgüte üye olmam hayatın olağan akışına aykırı dedi. ( Cihan)
SAVCI SEDAT PEKER İÇİN TUTUKLAMA İSTEDİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, taleplerin ardından görüşünü açıklayan Pekgüzel, Beşiktaş´taki İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine yazı yazılarak, ´gizli tanık Poyraz´ın beyanlarında geçen cinayetlerle ilgili soruşturma açılıp açılmadığına ait yazı yazılmasını istedi.
Sedat Peker´e yüklenen ´Ergenekon terör örgütü üyesi olmak´ suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını haklı kılacak derecede somut olguların bulunduğunu ifade eden Pekgüzel, dinlenen tanık beyanlarına göre sanığın delilleri karartma ve değiştirme yönünde çalışma yaptığı konusunda kuvvetli şüphenin olduğunu vurguladı. Pekgüzel, bu hususlar dikkate alınarak Peker´in tutuklanmasına karar verilmesini istedi.
Peker, yargılandığı ´Kelebek operasyonu´ davasında ´Organize suç örgütü lideri olmak´, ´hürriyeti tahdit´ ve ´yağmaya eksik teşebbüs´ suçlarından 14,5 yıl hapisle cezalandırılmıştı. 7 yıldır cezaevinde olan Peker´in, Yargıtay tarafından onanan bu cezasının infazını önümüzdeki Haziran ayında tamamlayarak, tahliye olması bekleniyordu.
PEKER VE GÜLALTAY TUTUKLANDI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon ana davasında sanık ve avukat talepleri ile savcılık mütalaasının ardından duruşmaya 1 saat ara verildi. Saat 19.50´da Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, duruşma sırasında yapılan taleplere ilişkin değerlendirmeyi celse arasında yapacaklarını açıkladı. Alınan karara göre dosya kapsamı, alınan ifadeler ve yargılama aşamasında toplanan deliller, üzerlerine atılı suçu işledikleri konusunda kuvvetli suç şüphelerinin bulunması, ayrıca delilleri karartma yönünden deliller bulunması gerekçe gösterilerek bu davanın tutuksuz sanıkları Sedat Peker ve Semih Tufan Gülaltay´ın, Silahlı Terör Örgütüne üye olmak suçundan tutuklanmasına hükmedildi.
Sanık Sedat Peker, suç örgütü lideri olmak suçundan hükümlü bulunuyordu. 7 yıldır cezaevinde bulunan Peker´in, hakkında verilen hapis cezasının infazının Haziran ayında tamamlanarak tahliye olması bekleniyordu. Sanık Semih Tufan Gülaltay ise İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde çete suçlamasıyla devam eden davadan tutuklu olarak yargılanıyordu. Verilen iki tutuklama kararının ardından Ergenekon ana davasında tutuklu sayısı da 29´dan 31´e yükseldi.
Diğer tutuklu sanıkların tahliye taleplerinin bu aşamada, dosya kapsamı ve alınan ifadelerin ardından delilleri karartma ihtimali de bulunması gerekçe gösterilerek reddine karar verildi. Duruşma, 5 Mart 2012 tarihine ertelendi. ( Cihan)
(27 Ocak 2012, 12:59)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Tanık Karlıbel´den şok iddialar
Gizli Tanık Poyraz´dan duruşmalarda çarpıcı açıklamalar
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap