Tam
EskidenYeniye
 

Arınç suikast belgesi MİT´den

Darbe komisyonuna MİT´in gönderdiği iki gizli belge, Özel Harp Dairesi bünyesinde kurulmuş olan ´Muharebe Arama Kurtarma´ biriminin bazı dönemlerde psikolojik harp için kullanıldığını gösteriyor. Birliğin, iç ve dış tehditlerin bertaraf edilmesi görevi kapsamına siyasi partilerin yıpratılması da giriyor. MİT´in gönderdiği belgelerden birinde ise, kaos amacıyla 2007 yılında Arınç´a ve ardından karşı cepheden Türkan Saylan´a suikast planlandığı iddiası yer alıyor. Hatırlanacağı gibi 2009 yılının sonunda Bülent Arınç´a suikast iddiasıyla başlatılan ve Özel Harp´in Ankara´daki merkezinde 26 gün süren kozmik aramalarla derinleştirilen bir soruşturma yürütülmekte.

Önceki haber title=Sonraki haber

09.01.2013 13:41 TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu´na, Milli İstihbarat Teşkilatı´nın (MİT) gönderdiği iki belge, adı geçmişte çok sık kontrgerilla faaliyetleri ile anılmış Seferberlik Tetkik Kurulu (STK) Başkanlığı -Özel Harp Dairesi (ÖHD)- bünyesindeki özel bir birimle ilgili çarpıcı bilgiler içeriyor. Komisyonun kozmik kasada sakladığı ´gizli´ ve ´çok gizli´ ibareli belgelerde STK bünyesinde, doğrudan Genelkurmay´a bağlı örgütlenmiş subaylardan oluşan Muharebe Arama Kurtarma´nın (MAK) devletin ihtiyacı dışında faaliyetlerde kullanıldığı ifade ediliyor. MİT ayrıca MAK´ta görev yapan 650 sivili de kod adlarıyla birlikte Meclis´e bildirdi. (1)

MİT´ten gelen ´gizli´ ve ´çok gizli´ ibaresi taşıyan belgeler komisyon raporuna konulmadı. Belgelerin ekine de MİT´e ´içerden´ yazılmış 6 sayfalık bir ihbar mektubu da konuldu. Meclis´teki kozmik kasada saklanan bu belgelere sadece komisyon üyesi milletvekilleri bakabiliyor ancak fotokopi dahi çekemiyor.

KONTRGERİLLA İDDİALARI DOĞRULANIYOR: SİYASİ PARTİLER YIPRATILACAK!

MİT, MAK´ta görev yapan 650 sivilin isimlerini, kullandığı kod adlarını ve telefon numaralarının olduğu listeyi de Meclis´e gönderdi. Türkiye genelinde MAK´ta görevli olduğu söylenen kişi sayısı da 4 bin olarak belirtiliyor.

HATAY´A ÖZEL LİSTE

MAK´ın hassas bölgelerde özel çalışma yaptığı da görülüyor. Bunların başında Hatay geliyor. Hatay´da ´korunacak´ kişi listesinde bazı siyasetçi, sivil toplum kuruluşu yöneticilerinin isimleri yer alıyor. ´Zararlı´ olarak belirtilen listede gayrimüslim ve BDP´lilerin isimleri var.

PARTİLERİ YIPRATMA GÖREVİ

MAK ve Seferberlik Tetkik Kurulu´nun bağlı olduğu Özel Kuvvetler´in görevi ´iç ve dış tehditlerin bertaraf edilmesi´ olarak tanımlanıyor. Belgelerden MAK´ın bu çerçevenin dışına çıktığı, egemen güçlerce istenmeyen siyasi partilerin yıpratılması gibi bir misyonu da üstlendiği anlaşılıyor.

ARINÇ SUİKASTİ

MİT´ten komisyona ulaşan bir bilgi ise oldukça dikkat çekici. Buna göre; MİT´in gönderdiği ihbar mektubunda 2007 yıllarına ait ´suikast planı´na da değiniliyor. Buna göre, kaos oluşturmak için ´derin yapı´ tarafından AK Parti´den dönemin cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül ile Bülent Arınç´a suikast planı yapılıyor. Toplumsal ´infial´ oluşturabilmek için ise karşı cepheden Cumhuriyet mitinglerinin mimarlarından Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı merhum Prof.Dr.Türkan Saylan ile bir CHP milletvekilinin öldürülmesi planlanmış.

SORUŞTURMA 3 YILDIR SÜRÜYOR

Hatırlanacağı gibi, 2007 tarihli bu ihbardan iki yıl sonra, 2009 yılı sonunda Bülent Arınç´ı takip ettikleri idiasıyla Ankara´da iki muvazzaf subay gözaltına alındı. Özel Harp Dairesi mensubu olduğu ortaya çıkan subayların polisi görünce ağızlarına attıkları bir kağıt parçasını yutmaya çalıştıkları, kağıtta Başbakan yardımcısı Bülent Arınç´ın oturduğu binanın adresinin yazılı olduğu tespit edildi. Arınç´a suikast hazırlığı iddiasıyla başlatılan soruşturma, Özel Harp Dairesi´nin Ankara´daki merkezinde 26 gün süren kozmik aramalarla derinleştirildi. Sadece hakimin görmesine izin verilen iki kozmik odadaki çok sayıda belgeye soruşturma konusuyla bağlantılı suç unsuru içerdiği gerekçesiyle Hakim Kadir Kayan tarafından el konuldu ve adli emanete kaldırıldı. Genelkurmay´ın belgelerin iadesi talebi mahkemece reddedildi. Bu belgelerden bazıları 28 Şubat soruşturması dosyasına da aktarıldı. Çok sayıdaki harddisk ise imajları alınarak mahkemece Genelkurmay´a iade edildi. Soruşturma kapsamında 8 Özel Harp Dairesi mensubu subay savcılıkça gözaltına alındı ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bu subayların Ergenekon sanıklarıyla bağlantılarının belirlendiği de ileri sürüldü.

CİNDORUK´TAN GAF

Arınç´a suikast haberi ilk duyulduğunda başta DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal olmak üzere bazı siyasilerden suikast iddiasının düzmece olduğuna, hükümetin puan toplamak için bu senaryoları ortaya attığına yönelik iddialar geldi. Özellikle Cindoruk´un Suikast düzenlenmek istenirse çok insan var, en son sıra Arınç´a gelir açıklaması, bir siyasetçiye yakışmayan kabalıkta, şok eden bir gaf olarak değerlendirildi. Soruşturma sürecinde hakim ve savcıya mermili mektuplar ile yoğun tehditler geldi.

SUİKAST DEĞİL DE DARBE HAZIRLIĞI MI TESPİT EDİLDİ?

Kimilerine göre soruşturmada ulaşılan bilgilerde Arınç´a suikast hazırlığı değil, bir darbe hazırlığı ve bu darbenin gerçekleşmesinin hemen ertesinde gözaltına alınacak siyasilerin adresleri tespit edilmişti. Bu görüşü destekleyen iki ayrıntı bulunuyor. İlki, gözaltına alınan subayların üzerinden ve bilgisayarlarından başka AK Partili milletvekili ve bakanların isim ve adreslerinin de çıkmış olmasıydı.

Diğer ayrıntı ise, Arınç´a suikast ihbar belgesinin de tarihi olan 2007 yılında yeniden yapılandırılan Özel Harp Seferberlik Tetkik Kurulu´nun 12 adet olan Bölge Başkanlıkları´nın 2010 sonuna kadar iki katına çıkarılmasının kararlaştırıldığının ortaya çıkmasıydı. Zira tespit edilen diğer bir ilginç bilgi de her darbe öncesi Özel Harp Dairesi Bölge Başkanlıklarının sayısı arttırılmakta, darbe sonrasında ise azaltılmaktaydı. 1954 yılında 14 olan sayı 1960 Askeri Darbesi´ne kadarki dönemde 35´e kadar çıkarılmıştı. Darbeden hemen sonra düşürülen bölge başkanlığı sayısı 1980 İhtilali´ne giden süreçte yeniden 27´ye çıkarılmıştı. Ve Turgut Özal´ın girişimiyle 1988 ve sonrasında 13´e kadar düşürülen bölge başkanlıklarında ise 2007 yılında yeniden artırıma gidilmişti.

ESRARENGİZ KAMYON BOMBA ETKİSİ YAPTI

Soruşturmanın başlamasından 3 ay kadar sonra Ankara´da ihbar üzerine durdurulan bir kamyondan 940 el bombası çıktı. Kamyon, Özel Harp´e ait olduğunun anlaşılması üzerine serbest bırakıldı. Ancak seri numaraları alınan el bombalarına dair ilerleyen günlerde yapılan kriminal incelemeden şok bir sonuç çıktı. 940 el bombasından 317 tanesinin Ergenekon soruşturması kapsamındaki 12 olayda ele geçen bombalarla aynı seriden olduğu, Ergenekon´un yanı sıra değişik zamanlarda polis kayıtlarına girmiş 59 terör olayıyla da bağlantılı olduğu tespit edildi. İşte o döküm:

125 BOMBA ÜMRANİYE: Ergenekon soruşturmasını başlatan Ümraniye´deki 18 el bombasından iki tanesi kamyondaki 125 adet bomba ile aynı seriden.

130 BOMBA VATANSEVERLER: Vatansever Kuvvetler Birliği Hareketi operasyonu kapsamında Ahmet Cinali´de bulunan el bombası da kamyondaki 130 el bombası ile kardeş.

12 BOMBA YARBAY DÖNMEZ: Mustafa Dönmez´in Sakarya´daki yazlığında ele geçen el bombaları, kamyonda bulunan 12 bomba ile aynı seriden.

25 BOMBA ZİR VADİSİ: Kazılarda ele geçen 10 el bombası kamyonda bulunan 25 adet bomba ile aynı seri.

25 BOMBA POYRAZKÖY: Kazılarda ele geçen iki el bombası, kamyonda bulunan 25 adet bomba ile aynı seriden.

TRABZON: Özel Harekat Polisi Hasan Akyüz´ün evinde bulunan 8 el bombası, Kahramanmaraş Merkez Döngel Köyü´nde bulunan 1 el bombası, Antalya´da hırsızlık zanlısı Abdülvehhap Salman´da ele geçirilen el bombası da kamyondakilerle aynı seriden.

´ARINÇ SUİKASTİ´ KONULU KİTAP

Soruşturma 3 yıldır sürüyor. Niçin uzadığına ve ne zaman tamamlanacağına dair bir bilgi de bulunmuyor. MİT´in gönderdiği Arınç´a suikast iddiasını içeren belgenin soruşturma dosyasına konulup konulmadığı bilinmiyor. Arınç Suikasti, Kozmik Aramalar ve Özel Harp Dairesini konu edinen Ordu suikast düzenler mi? başlıklı kitabımız geçtiğimiz günlerde Paradoks yayınlarından piyasaya çıkmıştı. (2)

ORDU SUİKAST DÜZENLER Mİ?

Kitabımıza başlık olarak yukarıdaki cümleyi seçmemizin nedeni, Bülent Arınç´a suikast iddialarının arkasından Özel Harp Dairesi´nin çıkmasıydı. Ancak TBMM komisyonuna gönderilen belgelerde siyasi partilerin yıpratılmasının da Özel Harp´in görev kapsamına girdiğinin görülmesi aslında, devletin cinayet işletebileceğine dair yıllardır ileri sürülen kontrgerilla iddialarını daha da güçlendiriyor. Son olarak komutan cinayetleri adı verilen ve 1993 yılı boyunca başta merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal olmak üzere ona bağlı ekipte yer alan Jandarma komutanı Eşref Bitlis ve diğer bir çok yetkili ve etkili şahısların cinayet ya da şüpheli şekilde hayatlarını kaybetmesi olayında da bu derin güçlerin, diğer adıyla da kontrgerillanın rol oynadığı, ortaya çıkan çok sayıdaki somut delil ve bulgu ile giderek netleşmektedir. Komisyona gelen MİT belgesi iddiaları güçlendirici niteliktedir.

Özal ve diğer yetkililerin ölümleri, çeşitli illerdeki savcılıklar tarafından soruşturulmakta. Aralarındaki bağlantıları gösteren deliller üzerine savcılıklar dosya ve delilleri paylaşma kararı aldılar. Son örnek olarak Özal dosyasının bir sureti, Albay Çillioğlu´nun ölümü soruşturmasını yürüten Malatya savcılığına gönderildi. Savcılıkların bağlantılar üzerine paylaşıma gitmeleri, ´Bu kadar geniş ölçekte komplo kurulur mu hiç, devlet hiç böyle zan altında bırakılır mı, devlet bu kadar yetkilisini suikastle öldürür mü?´ diyenleri mahçup edecek gibi görünüyor.

SİYASİ PARTİLERİN YIPRATILMASI KONTRGERİLLA´NIN TEMEL GÖREVLERİNDEN

İtalya´da 1990 yılı sonunda patlayan Gladio skandalı, NATO´ya üye olmak isteyen tüm ülkelere bir şart kabul ettirildiğini ortaya çıkardı. O ülkelerin askeri yetkilileri ile gizlice yapıldığı anlaşılan antlaşma şartına göre; ülkelerin meclislerinden ve hükümetlerinden habersiz şekilde, ABD´nin CIA istihbarat örgütü öncülüğünde o ülkelerde gizli ve yarı askeri özel gerilla teşkilatları kurulacaktı. Özenle seçilmiş mensuplarına çok özel komando eğitimi verecek olan Kontrgerilla isimli bu teşkilatlar, bir Sovyet işgali durumunda cephe gerisinde Sovyet askerlerine ya da onların kurduğu sivil hükümetlere karşı sabotaj, bombalama ve suikastler dahil her türlü terör yöntemlerini kullanacaktı. Yıpratma amaçlı eylemler düzenleyecek, işgalciler bezdirilecek ve nihai süreçte ülke işgalden kurtarılacaktı. Bu hedef kağıt üzerinde anlaşılır, makul ve masum görünüyordu. Ancak Gladio skandalında İtalyan yargısının da açığa çıkardığı gibi sistem öyle işlemedi. İşgal beklenmeden kontrgerillalar harekete geçti.

Nato üyelerinde kurulan Özel Harp Dairelerinin kontrgerilla yapılanmaları, harekete geçmek için mantık yürütmeyle ilginç bir sonuca vardılar. Bir dış işgal olmadığı halde ülkeyi ilerleyen süreçte dolaylı olarak Sovyet etkisine sokacakları öngörüsüyle sol görüşlü hükümetlere karşı sanki işgal olmuş gibi harekete geçtiler. Yani resmi olarak işgalin beklenmesi gerekirken, sol görüşlü bir hükümetin iktidara gelmesinin de aslında işgalden farksız olduğuna, dolaylı olarak aynı sonuca varacağına hükmettiler. Hatta düşman ideoloji bir parti yoluyla siyaseten iktidara gelmese bile eğer iktidara gelebilme potansiyeline ulaşmış ise onu da aynı kategoriye soktular. Bu iki durumun gerçekleşmesi halinde, toplumu kaosa itmek, düşman siyasi harekete sempatiyi kırmak için örtülü kontrgerilla operasyonları düzenlenecekti. İtalyan yargısının resmen ortaya çıkardığı gerçek, solcular yaptı zannedilen bir çok terör eyleminin ordu ve devlet güçlerince düzenlendiği oldu. En kanlı terör eylemleri komünist hareketlerin en etkili olduğu Türkiye ile İtalya´da gerçekleşti.

Gladio skandalı sonrası bu örgütlerin her Nato üyesinde bulunduğu o ülkelerin yetkililerince resmen kabul edildi. Kimisi kontrgerilla teşkilatlarını tasfiye etti, kimisi ise barışçı amaçlara yönlendirdiğini açıkladı. Ancak bir tek Türkiye´de bu ´kontrgerilla´ teşkilatının varlığı Genelkurmay yetkililerince ısrarlı şekilde yalanlandı.

1980´li yılların sonuna doğru Doğu Bloku ve komünizm ideolojisi çöktü. Bu nedenle teşkilata Batı Avrupa´da ihtiyaç kalmadığı, Gladio skandalının kasıtlı olarak patladıldığı, örgütün bu şekilde tasfiye edildiği ileri sürüldü. Ancak Türkiye´nin Batı Avrupa´dan farklı bir özelliği vardı. Türkiye müslümanların çoğunlukta olduğu bir ülkeydi. Sol ideoloji kontrgerilla için tehlike olmaktan çıkmış olsa da İslami gelişmeler giderek yoğunlaşmaktaydı. Kontrgerilla örgütünü Türkiye´de 1970´li yıllarda ilk kez ortaya çıkartan kişi olarak bilinen emekli Kurmay Yarbay Talat Turhan, Gladio skandalı üzerine yaptığı açıklamada, yeni hedefin İslam olduğunu açıkladı. (3)

Bu açıklama, aslında örgütün neden bir tek Türkiye´de reddedildiğini de gösteriyordu. Tartışmaların Türkiye´ye sıçraması, Özel Harp Dairesi´ne yönelerek giderek büyümesi üzerine bir basın toplantısı yapmak zorunda kalan Genelkurmay iddiaları reddetti. Ancak teşkilatı reddederken çok ilginç cümlelerle aslında varlığını doğruladı. Genelkurmay´ın açıklaması şu şekildeydi: ?Türkiye´de kontrgerilla olarak bahsedilen bir teşkilat yoktur. Özel Harp Dairesi yalnız antikomünist değildir. Din devrimine de karşıdır.? (4)

Bu açıklamayla birlikte o günlerde yoğun şekilde gündemde olan gençlik içinde İslami gelişmelerin ve başörtüsü taleplerinin devrim süreci olarak görüldüğü, Türkiye´de de bir İslam devrimi süreci yaşandığı ima edilmiş oluyordu. Türkiye´de kesinlikle kontrgerilla olmadığını iddia eden Genelkurmay bu açıklamasıyla, kontrgerilla olsa bile İslami devrim sürecine karşın örgütün gerekli olduğunu demeye getirmiş oluyordu. Çok ilginçtir ki 1990 yılı içerisinde 4 adete ulaşan ve birkaç aylık aralarla işlenmekte olan ve sırada kim var sorusuna yol açan laiklik suikastleri serisi Gladio skandalı üzerine 2 yıl boyunca kesildi, 1993 başındaki Uğur Mumcu suikastine kadar..

Kontrgerilla talimnameleri olarak adlandırılan ve ABD ordusundan aynen tercüme edilerek Türk ordusuna aktarılan Kara Kuvvetleri Sahra Talimnameleri, devletin kendi vatandaşlarına karşı cinayet işleyebileceğine dair önemli belgelerdir. Talat Turhan´ın ilk kez ortaya çıkardığı bu şok belgeler bir devletin ve ordusunun kendi vatandaşlarına karşı cinayetler işleyebileceğine en büyük kanıt olmayı yıllardır sürdürmektedir. 2008 yılında açılan Ergenekon ve bağlantılı davalarda peşpeşe ortaya serilen, son örneği Zirve katliamı davasında ortaya çıkan ÖZEL HARP´İN TSK İÇİNDEKİ GİZLİ YAPILANMASI TUSHADa dair delil ve bulgular ise ORDU SUİKAST DÜZENLER Mİ? sorusuna cevap niteliğindeki diğer kanıtları teşkil etmektedir. Tüm bu satırlardan hareketle, devletin iç düşman olarak nitelenen kendi vatandaşlarına karşı pekala suikast düzenleyebileceği anlaşılmakta, ?Ordu ya da devlet hiç kendi vatandaşlarını cinayetle öldürür mü?? sözünün ne kadar geçersiz olduğu, gayet net anlaşılmaktadır.

(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)

(1) Ömer Şahin, radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1115985

(2) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5028

(3) Zaman, 19 Kasım 1990

(3) talatturhan.com/makale-66.html

(4) Milliyet, 4 Aralık 1990

----------------------------------------------------------------------------------------------

O SUİKASTİ ÖZEL HARP DAİRESİ PLANLADI

12.01.2013 16:15 MİT´in Meclis´e gönderdiği raporda Özel Harp Dairesiyle ilgili gündeme bomba gibi düşecek bilgiler yer alıyor. MİT´in Meclis´e gönderdiği raporda, Özel Harp Dairesi´nin AKP´yi devirmek amacıyla Bülent Arınç ve CHP´li bir vekilin de içinde olduğu bir dizi suikast planladığı ifade edildi. MİT´in, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu´na gönderdiği rapordan, Özel Kuvvetler Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığı´na ait, AKP hükümetini devirmek için yapılacak harekât planı çıktı. Plana göre, 2007 yılında AKP´ye karşı kapatma davası açılması sağlanacak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın kapatma davasının açılmasından sonra ev ve iş yerine yerleştirilecek dinleme cihazıyla Yargıtay savcısı hakkında konuşmaları ya da kapatma davasına ilişkin yorumları kaydedilecek, kaydedilen bu bilgiler internet ortamında paylaşılacak, paylaşıldıktan kısa süre sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı öldürülecekti.

BİR SAĞDAN BİR SOLDAN

Raporda, ülkede kaos ortamının yaratılması için Atatürkçü kimliği ile ön plana çıkan Türkan Saylan, Tuncay Özkan gibi isimlere yönelik suikast planları da yer alıyor. ?Bir sağdan bir soldan? anlayışıyla hazırlanan harekât planında Bülent Arınç´ın ve ismi tutanağa geçmeyen CHP´li bir vekilin öldürülmesi hedefleniyor. Bunların yanı sıra, Şırnak Güçlükonak´ta 11 köylünün öldürülmesi olayının Özel Harp tarafından yapıldığı, Hrant Dink cinayeti, Malatya´da Zirve Yayınevi baskını ve Trabzon´da Santa Maria Kilisesi Rahibi Andrea Santaro´nun öldürülmesinin de harekât planı çerçevesinde yapıldığı bilgileri belirtildi.

MİT´in, Özel Harp raporunda, 2007 yılı öncesinde, Özel Harp Dairesi Muhabere Arama Kurtarma (MAK) yapılanması ve bu kapsamda yapılan planlar anlatıldı. Bu planlar arasındaki AKP hükümetini devirmek ve darbeye zemin hazırlamak için hazırlanan harekât planında şunlar yer alıyor: 2007 yılında AKP´ye yönelik kapatma davasının Özel Harp bünyesinde öncesinden planlandığı belirtilen raporda, davanın açılmasının akabinde, görevlendirilecek kişiler tarafından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın dinlenmesi çalışmalarına işaret ediliyor. Plana göre, Erdoğan´ın ev ve ofisine yerleştirilecek dinleme cihazları veya görüntülü kayıt sistemiyle partisinin kapatılmasına yönelik eleştirel ve sert sözleri, Yargıtay Savcısı hakkındaki düşünceleri kaydedilecek, bu kayıt daha sonra internet sitelerine servis edilecek ve kamuoyunun bu bilgileri duyması sağlanacaktı. Kayıtların düşmesinden bir müddet sonra da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı´nın öldürülmesi olayı gerçekleştirilecekti. Planlara göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı´nın öldürülmesinden sonra, tıpkı eski darbelerde olduğu gibi hedefler hem sağdan hem de soldan seçilecek, böylelikle ülkede kaos ortamı yaratılmış olacaktı. Bu kapsamda Atatürkçü kimliği ile ön plana çıkan Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Türkan Saylan ve Tuncay Özkan´a karşı imam hatip mezunu öğrenciler kışkırtılacak, bu öğrencilerin Saylan ve Özkan´ı kınayan yürüyüş ve eylemler yapması sağlanacak ve akabinde her ikisine de suikast düzenlenecekti. Öte yandan, sağ kesimden Bülent Arınç ve ismi tutanaklara geçmeyen bir CHP´li vekilin harekât planı çerçevesinde öldürülmesine yönelik planlar raporda yer aldı. Kaos ortamının ve gerginliğin artması için bazı STK ve İnsan Hakları Derneği (İHD) başkanları ve üyelerine yönelik suikast planları da MİT raporuna yansıdı.

Özel Harp olayları

Raporda, Özel Harp tarafından yapıldığı ifade edilen olaylar ise şöyle sıralandı: - 15 Ocak 1996´da Şırnak´ın Güçlükonak İlçesi´nde 11 sivil vatandaşın öldürülmesi olayı... MİT, bu olayın İstanbul´da görülen bir davada yüzbaşı rütbesinde olan bir kişinin mahkemeye verdiği ifadesinde kapsamlı şekilde yer aldığını belirtti. Bu ifadenin içeriğine dair bilgilere raporda özetle yer verildi. - Hrant Dink suikastı. Trabzon´daki yapılanmanın görevleri arasında sıralandı. - Zirve Yayınevi Katliamı (Malatya´da bulunan İslamî tarikatların kışkırtılması ve birer şiddet örgütüne dönüştürülmesi, bu kapsamda Zirve olayının gerçekleştirilmesi) - Trabzon´da Santa Maria Kilisesi Rahibi Andrea Santaro´nun ölümünün harekât planı çerçevesinde yapılması - 2006 yılındaki Trabzon´da TAYAD (Tutuklu Aileleri Yardımlaşma Derneği) üyelerine yönelik linç girişimi - Trakya bölgesinde görevli profesörler aracılığıyla Bulgar ve Sırp öğrencilere burs verilmesi ve bu vasıtayla yapılacak espiyonaj faaliyetleri.

MİT raporunda eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt´ın imzalayarak Özel Harp´e gönderdiği harekât planlarına ilişkin yazışmalar da yer aldı. MİT raporunda, MAK yapılanması da ayrıntılarıyla anlatıldı. Yeşiller, Beyazlar, Turuncu ve Siyahlar olarak ayrılan gruplar şöyle tanımlandı: Yeşiller: 100 kişiden oluşan, görevli oldukları bölgelerdeki istihbarat çalışmaları yürüten kadro. Bu kadro, bölgelerinde bulunan ve ön plana çıkan kişilere ait tüm bilgileri toplamak, bu bilgileri kuruma aktarmakla görevli. Beyazlar: Özel Harp´in yer altı örgütlenmesi. Bu kişiler asker ve sivillerden oluşan bir grup. Gerekli olduğu dönemlerde ortaya çıkarak verilen görevleri yerine getirmek üzere uykuda bekliyorlar. Turuncular: Özel Harp bünyesinde görev yaparken yüz kızartıcı suçlardan dolayı atılan isimler. Bu isimlerin, bulundukları illerdeki Özel Harp görevlileri tarafından takip edildiği ve bu şekilde kontrol altında tutulduğu ifade ediliyor. Siyahlar: Özel Harp bünyesinde görev yapan eğitimli ve özel birlikler. Bunlara Özel Harp gerillaları adı veriliyor. Siyahlar, Beyazlar ve Yeşiller olarak toplamda 2 bin 500 kişi görev yapıyor. Özel Harp bünyesindeki görev dağılımı ise şöyle: Trabzon, Hatay ve Malatya olarak üç merkezden idare ediliyor. Bu illerin koordinesi üç asil, bir yedek üye olarak tabir edilen kişilerce sağlanıyor. Bunun dışında aktif olarak çalışmaların yürütüldüğü diğer iller arasında, il ve ilçeler dâhil olmak üzere Çanakkale, Muğla, İzmir, İskenderun ve Hatay vadisinin tamamı, kısmen İstanbul ve Ankara yer alıyor.

Özel Harp, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı´nı öldürmeyi planlıyordu

MİT raporunda AKP´ye açılan kapatma davasının Özel Harp´in işi olduğu ve davayı açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı´nın da öldürülmesinin planlandığı yer aldı. Plana göre, Erdoğan´ın ev ve ofisine yerleştirilecek dinleme cihazları veya görüntülü kayıt sistemiyle partisinin kapatılmasına yönelik eleştirel ve sert sözleri, Yargıtay Savcısı hakkındaki düşünceleri kaydedilecek, bu kayıt daha sonra internet sitelerine servis edilecek ve kamuoyunun bu bilgileri duyması sağlanacaktı. Kayıtların düşmesinden bir müddet sonra da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı AKP´ye kapatma davası açacak ve savcı da öldürülecekti.

Arınç´a suikast da Özel Harp´in işi çıktı

Darbeleri Araştırma Komisyonu´na gönderilen MİT raporunda, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a Özel Harp tarafından suikast planları hazırlandığı yer aldı. 2009 yılında Arınç´ın Ankara Çukurambar semtindeki evi yakınlarında ihbar üzerine bir Albay ile bir Binbaşı gözaltına alınmış, Arınç´ın evinin adresi ve krokisi olan bir kağıdı da yutmak istedikleri öne sürülmüştü. Albay E.Y.B ve Binbaşı İ.G. delil yetersizliğinden serbest bırakılmıştı. Arınç ise kısa süre önce bu olay için şunları söyledi: ?Savcılık, 19 Aralık 2009´daki olay sonrası soruşturma açtı. Ancak üç yıldır ne dava açıldı ne de takipsizlik kararı verildi. Ben de sonucu merakla bekliyorum. Ben bunun bir suikast girişimi olduğunu düşünmüyorum. Bence bu bir gözetlemeydi. Evimin gözetlendiği ama sadece bununla kaldığı, arkasından ne yapılmak istendiğini bilmiyorum. 8 kişinin mahkemeye sevk edildiği, 3´ü hakkında tutuklama beşi hakkında salıverilme istendiği ama hepsinin salıverildiğini gazetelerden okudum.?

Meclis´e gönderilen MİT raporlarında 15 Ocak 1996´da, Şırnak Güçlükonak´ta 11 köylünün öldürülmesinin Özel Harp´in operasyonu olduğu belirtildi. Köylülerin bulunduğu minibüs silahlı bir grup tarafından durdurulmuş ve kimliği belirlenemeyen bu kişilerce kurşun yağmuruna tutulduktan sonra yakılmıştı. Genelkurmay Başkanlığı, saldırının 15 Aralık 1995´te tek yanlı ateşkes ilan eden PKK´nın eylemi olduğunu ileri sürdü. PKK ise iddiaları reddetti. Olaydan 13 yıl sonra dönemin İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Adnan Ekmen, katliamı PKK´nın değil JİTEM´in gerçekleştirdiğini açıkladı. (Taraf)

(09 Ocak 2013), son güncel.: (12 Ocak 2013)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Flaş!!! Yeni kitabımız: Arınç suikasti

Kim bu siviller?

TBMM: Derin güçler aktif

TBMM: 100 bin özel harpçi var

ARINÇ´A SUİKAST İDDİASI VE KOZMİK ARAMA MANŞETLERİMİZ

Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz

Özel Harp Dairesi sayfamız

TBMM: Terör Özel Harp işi

İşte kontrgerilla.com´un da katkı sunduğu Özel Harp Dairesi konulu TBMM raporu

Flaş!!! Özel Harp ve Ergenekon bombaları kardeş

Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=5055    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.235.144