Ergin kardeşler birinci iddianameden sonra ikinci iddianamede de yeraldı. Vedat Ergin´in, Adil Serdar Saçan´a ´Selamın Aleyküm sayın Müdürümüz´ diye başlayan mektubu da Ergenekon´un ikinci iddianamesinde. Buna göre Saçan, Ergin kardeşlere suikast yapılacağını Uşak Cezaevi´ne bildirdi, isyan çıktı, altı kişi öldü. Ölen altı kişiden biri Özdemir Sabancı´nın katillerinden Mustafa Duyar´dı. Duyar´ın Ergin kardeşler tarafından çıkarılan isyanda öldürüldüğü suçlaması birinci ergenekon iddianamesinde yeralmıştı.
Vedat Ergin´den Saçan´a: ´Sayın müdürüm biz bir aileyiz...´
Ergin kardeşler birinci iddianameden sonra ikinci iddianamede de yeraldı. Vedat Ergin´in, Adil Serdar Saçan´a ´Selamın Aleyküm sayın Müdürümüz´ diye başlayan mektubu da Ergenekon´un ikinci iddianamesinde. Buna göre Saçan, Ergin kardeşlere suikast yapılacağını Uşak Cezaevi´ne bildirdi, isyan çıktı, altı kişi öldü. Ölen altı kişiden biri Özdemir Sabancı´nın katillerinden Mustafa Duyar´dı. Duyar´ın Ergin kardeşler tarafından çıkarılan isyanda öldürüldüğü suçlaması birinci ergenekon iddianamesinde yeralmıştı.
İkinci Ergenekon iddianamesinde, tutuklu sanıklardan İstanbul Emniyet Müdürlüğü eski Organize İşler Şube Müdürü Adil Serdar Saçan´da ele geçirilen belgeler arasında Vedat Ergin, Aydın Zararsız ve ismi belli olmayan bir kişi tarafından yazılan bazı mektuplar yer aldı. 16 Ağustos 2002 tarihli bir mektuba göre, Saçan, Ergin kardeşlere yapılacak suikastı bildirdi. Saçan, suikast bilgisini Uşak Cezaevi´ne faksladı. Sonrasında da Uşak Cezaevi´nde altı kişinin ölmesi ve 21 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar meydana geldi. İddianamede, Saçan´dan ele geçirilen belgelere numaralar verildi. 274´den 286´ya kadar numaralandırılan sayfalarda, Vedat Ergin, isimsiz, Aydın Zararsız ve bir de ismi belli olmayan bir kişi tarafından gelen mektup ve telgraflar bulunduğu belirtildi. 275 numaralı sayfada, ´Selamün Aleyküm sayın Müdürümüz...´ şeklinde başlayan mektupta şu ifadeler yer aldı:
?Sayın müdürüm öncelikle gerçekten biz Uşak Cezaevi´ndeyken cezaevine gönderdiğiniz bize karşı yapılacak suikast eylemini bildiren yazınızdan ötürü size teşekkürü kendime ve canım abim adına bir borç bilirim?, ? .. Peker´in, Şahin´in, Çakıcı´nın haricinde çalışmalarınız takdire şahendir. Saygı duyarım, ayrım yok tebrikler!...? 276 ile numaralandırılan diğer bir sayfada ise ?Yani sayın müdürüm biz bir aileyiz...? diyerek başlıyor. 278 numara başka bir sayfada da, ?...Kürşat efendi nasıl olacak sayın müdürüm, yalayıp yutuyorlar her yol Paris misali ön kapıdan alıyorsunuz arka kapıdan serbest kalıyorlar anlamıyorum!...? şeklinde devam ediyor.
Olaylarının gelişimi o faks
280 numaralı sayfada, ?Sayın müdürüm o koltuklar kimseye baki değil, daha iyilerine layıksınız ama bildiğinizi okuyun lütfen, baskılara son verin, neden? Bizlere olacak suikastın faksını Uşak Cezaevi´ne gönderdiniz. Basına kamuoyuna neden açıklamıyorsunuz? Sayın müdürüm oyunları halkımızda görsün, Uşak olaylarının gelişimi o faks. Sayın müdürüm kilit birisiniz bu konuda...? şeklinde devam eden mektup ´saygılarımla´ ifadesiyle son buluyor. Ergenekon soruşturmasının ilk iddianamesinde Uşak olayları yer almıştı. Uşak Cezaevi´nde meydana gelen olaylarda, bir suç örgütü olan ve uzun yıllardır tutuklu bulunan ´Nurişler Çetesi´ cezaevindeki isyan sırasında, ?Biz bu devlet için mermi sıktık! Hem de sizin için, hem de asker için, bu devlet bana Mustafa Duyar´ı öldürttü, ben öldürttüm, şimdi canlı söylüyorum Veli abiyi ara Veli Küçük´ü ara. Bizi sor! Başka bir şey söylemiyorum? şeklinde söylemleri ile Veli Küçük ile aralarındaki ilişkiyi ortaya koydukları anlatılmıştı.Savcıların hazırladığı ilk iddianamede, Sabancı suikastı faili Mustafa Duyar´ın tutuklu bulunduğu Uşak Cezaevinde Nuri Ergin liderliğindeki suç örgütü tarafından öldürüldüğü, Ergenekon soruşturması sırasında gelen bir ihbarda mektubunda da Mustafa Duyar olayının Veli Küçük tarafından azmettirdiği şeklinde bilgilerin olduğu yer almıştı.
Ergin kardeşler Savcı Zekeriya Öz tarafından da sorgulanmıştı
Kamuoyunda ´Karagümrük Çetesi´ olarak bilinen suç örgütünün elebaşı olduğu öne sürülen Nuri Ergin ve kardeşi Vedat Ergin, Ergenekon Soruşturması kapsamında 22 Ağustos 2008 tarihinde savcıya ifade vermişti. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz´ün talebi üzerine Nuri Ergin, başka suçlardan tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi´nden, kardeşi Vedat Ergin de Kandıra F Tipi Cezaevi´nden jandarmalar eşliğinde Beşiktaş´taki İstanbul Adliyesine getirildi. ´Ergenekon Terör Örgütü´ne ilişkin soruşturma kapsamında Savcı Öz tarafından ifadelerine başvurulan Ergin kardeşlere, ´Sabancı Suikastı´ sanığı Mustafa Duyar´ın cezaevinde öldürülmesine ilişkin sorular da yöneltildiği belirtildi.Ergin kardeşler, ifadeleri alındıktan sonra tutuklu bulundukları cezaevlerine geri götürüldü.
Birinci Ergenekon iddianamesinde Sabancı´nın katillerinden Mustafa Duyar´ın cezaevinde Ergin kardeşler tarafından öldürülmesi olayı da yeralmıştı
Birinci Ergenekon iddianamesinin açıklanması ile sır perdesi aralanan Sabancı suikasti, Nuri ve Vedat Ergin kardeşlere ait bir video kaydıyla bambaşka bir boyuta ulaşmıştı. Sabancı suikastine Nuriş ve adamlarının karıştığı iddiası FOX Haber´in ele geçirdiği 2000 yılına ait bir video kaydıyla ayrı bir boyuta ulaştı. Ekim 2000´de Uşak Cezaevi´ndeki isyan sırasında çekilen video kaydında Nuriş, devletin emriyle Sabancı suikasti sanığı Mustafa Duyar´ı öldürdüğünü açıklıyor. Nuriş´in ardından sahneye çıkan kardeşi Vedat Ergin ise kendilerini Veli ağabey diye bahsettiği Veli Küçük´e sormalarını söylüyor.
İddiaya göre, Sabancı Center´daki cinayetleri Ergenekon Terör Örgütü organize etti ve terör örgütü DHKP-C´ye yaptırdı. Daha sonra ise Nuriş çetesi aracılığıyla tetikçi Mustafa Duyar ortadan kaldırıldı.
Ultra güvenlikli binada katliam
Sabancı Center´ın 25. katında 9 Ocak 1996 günü Özdemir Sabancı,Haluk Görgün ve Sekreter Nilgün Hasefe, DHKP-C üyesi Mustafa Duyar, İsmail Akkol ve Fehriye Erdal tarafından öldürüldü. İstanbul´da güpegündüz ve en iyi korunan binalardan birinde işlenen bu korkunç cinayet gündeme bomba gibi düştü.
Tetikçi konuşmak için Türkiye´ye teslim oldu
Olaydan sonra uzun süre aranan üç katilden Mustafa Duyar, 1 yıl sonra Türkiye´nin Şam Büyükelçiliği´ne teslim oldu. Cinayetleri büyük soğukkanlılıkla anlatan Duyar, asıl hedefin Sakıp Sabancı olduğunu anlattı ve tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Duyar´a infaz Fehriye kayıp
Duyar, dava sürerken, 1999 yılında Afyon Cezaevi´nde Karagümrük Çetesi´nin adamları tarafından öldürüldü. Cinayete yardım eden Fehriye Erdal Belçika´da yakalandı ancak iadesi yılan hikayesine dönünce tekrar kayıplara karıştı. Cinayet üzerindeki sis perdesi Ergenekon iddianamesiyle aralandı ve insanın kanını donduran gerçekler belgeleriyle mahkemeye sunuldu. İddianamede Aydınlık Dergisinde yapılan aramada ele geçirilen mavi renkli bir ajanda da savcılık önemli bir bilgiye ulaştı. Cinayetten 1 hafta önceki tarihe yani 01.01.1996 yılı sayfasına cinayetleri işleyen 3 kişinin isimlerinin not alındığı görüldü.
(28 Mart 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: