361 sanıklı Balyoz davasının Yargıtay 9. Ceza Dairesi´ndeki 16. temyiz duruşması başladı. Duruşmada sanık avukatları savunmalarına devam ediyor. 117 avukattan 79´unun savunması önceki duruşmalarda tamamlanmıştı.
15.08.2013 10:45 Aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da bulunduğu tarihi Balyoz davasının 16. temyiz duruşması bu sabah 09.00´da Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nde başladı. Duruşmaya bazı sanık avukatları ile aileleri katıldı.
Önceki duruşmalarda müvekkilleri olan sanıklar adına savunma yapan 117 avukattan 79´unun savunması tamamlanmıştı. Bu avukatlar, ilk oluşturulan soyisme göre alfabetik avukat listesinde olup da duruşmaya katılan ve savunmalarını yapan isimlerdi. Listede yer aldığı ve sırası geldiği halde duruşmaya katılmayan 38 avukat için ikinci bir liste daha yapıldı. Bugünden itibaren bu isimlerin alfabetik listedeki sıralarına göre duruşmalarda müvekkilleri için savunma yapmaları öngörüldü. Savunmalarda süre kısıtlaması bulunmuyor. Bazı avukatların savunması 5 dakika sürerken kimisinin ise saatlerce sürebiliyor.
SANIK MUSTAFA KORKUT ÖZASLAN´IN AVUKATI 2. KEZ GELMEDİ
Duruşmanın başında bir açıklama yapan Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul, yeni listenin son liste olduğunu, bundan sonra başka liste yapılmayacağını söyledi ve savunma yapmayan avukatları kürsüye çağırdı. Ancak ilk 3 avukatın salonda olmadığı görüldü. Başkan Ertuğrul; Mustafa Korkut Özaslan´ın avukatını arattı, Kapıdan giriş yapıp yapmadığına baktırdı. Yaklaşık 10 dakika bekledikten sonra Mahkeme Başkanı, Korkut Özaslan açısından duruşmasıza kaldığını açıkladı.
SANIK ERDEN ÜLGEN´İN AVUKATI ÖZKAN ARIKAN´IN SAVUNMASI
Bugünkü duruşmada savunma yapmak için kürsüye ilk olarak sanık Erden Ülgen´in avukatı Özkan Arıkan geldi ve savunmasına başladı.
Avukat Arıkan, müvekkilinin sözde delillere göre darbe sırasında stratejik tesisleri korumakla görevlendirildiğini belirtti ve ?Bir Türk subayının kendi halkına karşı füze kullanacağını söylemek Türk tarihini bilmemektir. Ayrıca o füzeler NATO silahları olup Genelkurmay Başkanı dâhil NATO emri olmadan kullanılamaz. Dünyanın hiçbir yerinde darbede füze kullanılmamıştır. Füzenin radarının kapsama alanı dışına çıkması sağlansa bile füze kendi kendini 3 saniyede imha ile programlanmıştır. Asıl görevi Türk ulusunu korumak olan Türk subayının halkına füze kullanması düşünülemez.? dedi.
SANIK ERDEM CANER BENER´İN AVUKATI ABDULLAH ALP ASLANKURT´UN SAVUNMASI
Avukat Arıkan´ın 15 dakika süren savunmasının ardından kürsüye sanık Erdem Caner Bener´in avukatı Abdullah Alp Aslankurt geldi ve savunmasına başladı.
Avukat Aslankurt, müvekkilinin o tarihte Roma´da askeri ateşe olduğunu vurgulayarak söz konusu dijital delillerde akla ziyan maddi hatalar olduğunu ifade etti. Aslankurt, hiçbir sanığın adil yargılanmadığına inandığını vurguladı.
SANIK BİNALİ AYDOĞDU´NUN AVUKATI NİHAT TANER ÇATALSAKAL´IN SAVUNAMSI
Avukat Aslankurt´un 1 saati aşan savunmasını tamamlamasının ardından kürsüye sanık Binali Aydoğdu´nun avukatı Nihat Taner Çatalsakal geldi ve savunmasına başladı.
Avukat Çatalsakal, ceza hukukçusu olmadığını belirterek sözlerine başladı ve ?Ama Aziz Nesin´in dediği gibi bu yalanın kitabını 4 yıl okumadığım anlamına gelmez. Ben dersime çalıştım? dedi.
Müvekkilinin avukatının olmadığını, Baro´dan avukat görevlendirildiğini, onun 100 kilometre uzaklıktaki mahkemeye düzenli gitmediğini ve duruşmaya katılmadığını anlatan Çatalsakal, hem gerekçeli karardaki hem Yargıtay tebliğnamesindeki çelişkileri ilginç ifadelerle eleştirdi.
Delillerle ilgili uyuşmazlığın dahi çözülemediğini belirten Çatalsakal, Adli Tıp Kurumu´nun bu delilleri bütün olarak inceleme yetkisi olduğunu ve dışarıdan uzman getirme yetkisi olduğunu anlattı ve şöyle devam etti: ?Sözde darbe planında Bayrak Harekatı´nın örnek alındığı söyleniyor ama dosyada Bayrak Harekatı planını göremedim. Hasan Cemal´in ´Tankla Uyanmak´ta yazdığı gibi değil. Zarfla talimat gönderildi. O gün bütün komutanlar 04.00´te zarfı açtı ve görevi yaptı. Bugün yargılanan 2 kişi. Burada bu kadar insan yargılanıyor, demek ki bir benzerlik yok. Darbe provası deniliyor. Ben silahla prova yapsam suç mu? Özel bir grup görüşmüş deniliyor. Onlardan hiç sanık olmayan ve beraat edenler var. Hiç katılmayıp cezalandırılanlar var. Herhalde Yargıtay Başsavcılığı ve mahkemenin elinde darbe ölçer aleti var. Aslında burada açılacak dava yok. Başsavcı görmüş ve çok zekice şu ifadeyi kullanmıştır ´Yemin etmiştir´ diyor. Yemin var mı? Bunu ispat etmişler mi? Hayır. Şurada ben vallahi billahi şu adamı öldüreceğim desem en fazla adam öldürmeye teşebbüs olur. Ama bundan önce yemin ettiğimi ispatlamanız lazım.?
Çatalsakal savunmasını şöyle bitirdi: ?Bu dava ile vatan evlatları pek bir şey olamamış gibi gözüküyor ama eşler üzgün, analar babalar öfkeli, evlatlar öksüz bırakılmıştır.?
Avukat Çatalsakal´ın bu savunması üstüne Mahkeme Başkanı, ?Hareketli ve içten savunmanız için teşekkür ederiz? dedi.
SANIK MEHMET FİKRİ KARADAĞ´IN AVUKATI NEVZAT ÇETİN´İN SAVUNMASI
Avukat Çatalsakal´ın yarım saatlik savunmasını tamamlamasının ardından kürsüye sanık Mehmet Fikri Karadağ´ın avukatı Nevzat Çetin geldi ve savunmasına başladı.
-BDP´lilerin sözlerini delil saydı-
Avukat Çetin, bu davanın ne olduğunu onlar için 2 demeçten söz edeceğini belirtti ve BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş´ın ?Balyoz ve Ergenekon davaları olmasa açılım yapılamazdı? ve Murat Karayılan´ın ?Hükümet bu davaları açarak doğru olanı yapmıştır? dediğini vurguladı.
Çetin şöyle devam etti: ?Böylece Özel Yetkili Mahkemelerin neden kurulduğunu anlıyoruz. Bu dava siyasi bir dava. Onun için dava öncesi ve sonrası siyasi gelişmeleri hatırlamamız gerekiyor. BOP açıklandı, haritalar ortaya çıktı. Askerler NATO toplantısında haritalara tepki gösterdi. Erdoğan´a eşbaşkan görevi verildi. Ama BOP´un önünde TSK gibi büyük bir engel vardı. Bu engel oldukça Türkiye ayağı gerçekleşmeyeceği gibi Suriye ve İran halledilemeyecekti. Düğmeye basıldı. Önce askeri vesayet tebası işlenmeye başladı. ABD´den dinleme cihazları ithal edildi. Genel Kurmay dahil herkes dinlemeye alındı. Gizli tanık gibi uygulama yasaları kondu. Siyasi ve birçok insan bu şantaj malzemeleriyle tavsiye edildi, susmaları sağlandı. Baskıyla Aydın Doğan´a vergi memurları gönderilmesi gibi yandaş basın oluştu. İnsanlar tutuklandı. Delillere dayandırın denildi. Delil üretim merkezi çalıştı. İşte oradan buraya gelindi. Ülkemizin geleceği açısından ne bedeller ödeneceği açılımlarla görüldü. Hiç suç işleme kastı olmayan yüzlerce çürütmeye rağmen sözde delillerle, imam bildiği yapar misali tutuklandı. Habur´da ise bölücülerin ayağına kadar gidildi.?
-Mahkeme Başkanından Habur uyarısı-
Avukat Çetin´in Habur mahkeme sahnelerini anlatmaya başlaması üzerine araya giren Mahkeme Başkanı, sert sözlerle şu uyarıda bulundu: ?Temyiz davasında konu içinde kalmanız lazım. Hukuki savunma yapın. Burası meclis kürsüsü değil. Basın açıklaması yapmıyorsunuz. Savunmaya kısıtlama yok ama siyasete izin de yok. Buyurun hukuki savunma yapın.?
Avukat Çetin, bu uyarıdan sonra da Türkiye´nin karşı karşıya kaldığı tehlikeleri şu sözlerle anlatmaya devam etti: ?Bu davalarda vatanseverler mahkum olup, TSK tek bir mermi atmadan hukuki silahla vuruldu. Doğu´da başarılı görevler yapan askerler tutuklanarak ödüllendirilmiştir. Düşmanların çok istediği, TSK´da psikolojik çöküntü yaratıldı. Başbakan ´geldiğimde ayağa kalkmayan general şimdi nerede?´ dedi. Engin Alan hükümete darbe yapmaktan içeride yatıyor. Türk hukuku silahla vurulmuş ikiye bölünmüştür. Hatta 5´e bölünmüştür. Ermenistan, Kürdistan, Patrikhane, Pontus, Ankara ve civarı.
-Mahkeme Başkanından 2. uyarı-
Yine araya giren Mahkeme Başkanı Ertuğrul, ?Sayın Çetin, lütfen. Yine dava konusu dışına çıkıyorsunuz? dedi.
Avukat Çetin savunmasını şöyle tamamladı: ?Yerel mahkemede konuşturulmadık. Müsaade edin burada konuşalım. Devlet Silivri´de kurulan mahkeme ile büyük yara almıştır. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Ege ve Akdeniz´de etkisiz hale getirilmiştir. Onun içindir ki Rumlar ve İsrail orada doğalgaz ve petrol çıkarmaya başladı. Bu davayla Deniz Kuvvetleri perişan edilince Başbakan´ın dediği gibi donanmaya komutan bulunamaz hale gelindi. Madem bu dava hukuki silahla vuruldu, o silahı düşmanın üzerine çevirerek ülkemizi parçalanmaktan kurtaralım. Herkes şimdi yargıdan bir can simidi istemektedir. Özel Yetkili Mahkemeler tarihe çok kötü geçti. Son umudumuzsunuz. Bu umudumuzu kırmayın. Bir gün bölündüğümüzde, nerede yanlış yaptık dediğimizde acı çekmeyelim. Çiçero demiştir ki, ´Ey zamanın muhteşem hâkimleri isterseniz benimle ilgili idam kararı verin ama bundan önce vereceğiniz kararın kime yarayacağını düşünerek verin´. 10 yıldır parçalanma noktasına geldik. Görev sizindir.?
SANIK DAVUT İSMET ÇINKI´NIN AVUKATI HÜSEYİN FATİH DEMİR´İN SAVUNMASI
Avukat Çetin´in yarım saat süren savunmasını tamamlamasının ardından kürsüye sanık Davut İsmet Çınkı´nın avukatı Hüseyin Fatih Demir geldi ve savunmasına başladı.
ÖĞLE ARASI
Avukat Demir´in 10 dakika süren savunmasının ardında saat 12.00´de duruşmaya öğle arası verildi.
12 SANIĞIN AVUKATI ALİ RIZA DİZDAR´IN SAVUNMASI
Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda kürsüye ilk olarak saat 13.05´te, Yusuf Afat, Zafer Erdin İnal, Ahmet Sinan Ertuğrul, Nuri Selçuk Güneri, Fahri Can Yıldırım, Önder Çelebi, Mehmet Cem Okyay, Berker Emre Tok, Bülent Olcay, Mete Demirgil, Aşkın Üredi ve Nuri Üstüner gibi 12 sanığın avukatı olan Ali Rıza Dizdar geldi ve savunmasına başladı.
Sözlerine Nuremberg yargılamasından sözederek başlayan Avukat Dizdar şunu söyledi: Nuremberg´de hakim ve savcılar yargılanıyor, müebbet veriliyor. Cezayı veren hakim cezaevindeki yargıcı ziyaret ettiğinde soruyor, ´gerçekten Hitler´in o insanları gaz odalarına gönderdiğini bilmiyordum´ cevabına cezayı veren yargıç ´ama son gönderdiği kişinin çocuk olduğunu biliyordun, onun için verdik´ diyor. İşte ceza yargılamaları böyle hassastır.
Bu CD´leri getiren Mehmet Baransu´nun hiç dinlenmediğine dikkat çeken Dizdar, ?Gelse dese ki valizi Genel Kurmay´dan aldım ama x kişisini açıklayamam. Gerçi bana anlattı ama açıklamak bana yakışmaz, ben biliyorum? dedi.
Bu soruşturmayı yürüten savcıların çok akıllı olduğunu ve sanıklara çok güzel bir soru sorduğunu belirten Dizdar, şöyle devam etti: ?Şimdi size bir belge soruyorum. Konu Ege. Şu, bu askeri bir ibareye benziyor mu deniliyor. Hayır deme imkanınız yok.?
Dizdar, savunmanın bir bölümünde Ergenekon Davası´nda Ümraniye´de gecekonduda bulunduğu öne sürülen bombaların tutanağını hazırlayan polislerin konuşma kayıtlarını okumaya başladı. Mahkeme Başkanı, kesmek istedi fakat bunun üzerine Dizdar, ?Bakın siz hemen sıkılıyorsunuz? cevabını verdi. Mahkeme Başkanı ?Ben sıkılmıyorum? deyince Dizdar, tutanağın tamamını okumayarak son bölüme geçti. Polislerin, hakim ve savcı sinkaflı hikaye savunmasını okudu ve ?böyle adamlara tutanaklar hazırlatarak insanları içeriye koymak, savcıya hakimlere sövmek adaleti çürütür. Eskiden 2 şahitle at hırsızlarını idam ederlerdi. Bugün 2 kırık ne olduğu bilinmeyen CD bozuntularıyla insanlar zindanlara gönderiliyor? dedi.
Emir komuta zinciri içerisinde yapıldığı ileri sürülen bu harekete ilişkin hiçbir telefon kaydı olmadığını orduda düzenlenmiş olan seminerin ses kayıtlarının analizinin yapılmadığını anlatan Dizdar; bu sözde belgelerin tarihleriyle o dönemdeki siyasi gelişmelerin tarihleri arasındaki çakışmaya dikkat çekti. Dizdar, şöyle devam etti: Kime, hangi hükümete karşı darbe yapmış? Hiç mi eylem olmadı? Mart 2008´de AKP kapatma davası açıldı. Acaba başsavcı bu örgütün üyesi miydi? Öyle tanıklar üretilmeye başlandı ki hukuk duruyor kafamızda orda duruyor. Bunlar 2003´te tezkerenin reddinden sonra başımıza geldi. Ama bunlar sizi bizi ilgilendirmez. Hukukta akıl vardır vicdani kanaate inanmıyorum. Bir ülkede aykırı plan yapılmışsa camii bombalama da olur. Pançovilla hakkında bir film çekilmişti. Meksika´nın ulusal kahramanı. Kiliseyi bombalama emri verir. Amerikalılar ne yapıyorsun kilise bombalanır mı? diyor. Buna rağmen bombalanır. Meğer kilise mühimmat deposu çıkar. Milli Mücadele´de silahların camiden gönderildiğini unutmayın. Ne oldu? Yargıtay tebliğnamesinde cami bombalaması için keşif yaptığı söylenen sanıklar için suç yok denip beraat istendi. Ayrıca emekli askerden ne olur? Bostan olur. Ya GATA´da ya da prostatı vardır. Ne darbesi, terlik darbesi mi yapacak? Ahı gitmiş vahı kalmış. Onunla ne yola gideceğim.
Dizdar, savunmasını şu sözlerle tamamladı: ?Ortada suç görmüyorum. Neye göre 67 kişiye beraat istedin, kimine 16 yıl kimine 18 yıl verdin. Sokaktaki vatandaş darbeye inanmıyor. Buraya gelirken taksiciye sordum, darbe duydun mu diye; ´duydum Taksim´de Gezi Parkı olayları oldu ya´ dedi.
SANIK NURİ ALİ KARABABA´NIN AVUKATI HATİCE ÖZGÜN DUMAN´IN SAVUNMASI
Avukat Dizdar´ın 2 saat süren savunmasını tamamlamasının ardından kürsüye sanık Nuri Ali Karababa´nın avukatı Hatice Özgün Duman geldi ve savunmasına başladı.
Avukat Duman, Özel Yetkili Mahkemelerin bu tip davalar için icat edildiğini, sonuç odaklı bir yargılama yapıldığını, dönemin Kara Kuvvetleri Başkanı Aytaç Yalman dinlense de sonucun değişmeyeceğini, müvekkilinin suçlu kabul edildiğini söyledi.
Karababa´yla ilgili 22 Şubat 2010 tarihinde Samanyolu TV´de ?tutuklanalar arasında Karababa da var? şeklinde alt yazı geçildiğini belirten avukat Duman, şöyle devam etti: ?Siz başkansınız. Kararınızı sizden önce başkasının bilme şansı var mı? Ama 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nde her şeyden önce STV´nin haberi oluyordu. Müvekkilim hakkında herhangi bir yakalama kararı çıkmadı. Mart´ta İngiltere´ye gidecekti. Bir şeyler söyleniyor diye biletini iptal ettirdi. 43 gün sonra tutuklandı. Hakimden önce kim nasıl bilebiliyor. 18 Haziran 2010´da itirazımız kabul edildi ve tahliye oldu. 11 Şubat 2011´deki toplu tutuklamada müvekkilim için yakalama kararı çıktı. Oysa duruşmaya rapor ibraz ederek gelmemişti. 14 Şubat sabahı 39 derece ateşle çantasını alarak gitti. Kaçma, delillerini karartma şüphesiyle hala tutuklu. Bypasslı ve stendli. Ayrıca 2 kalp damarı daha tıkalı. Sorunları geçireceği vakti cezaevinde geçiriyor. Kamuoyunda artık bu dava inandırıcılığını yitirdi. Hiçbir eylem olmadan 18 yıl... 3 yıldır cezaevinde olmak... Telafisi olmayan tek şey özgürlükten mahrumiyettir. Buradan özgürlüğün müjdesi umuduyla ayrılıyoruz.
SANIK ERTUĞRUL UÇAR´IN AVUKATI AHMET ŞÜKRÜ EYMİRLİOĞLU´NUN SAVUNMASI
Avukat Duman´ın yarım saat süren savunmasının ardından kürsüye sanık Ertuğrul Uçar´ın avukatı Ahmet Şükrü Eymirlioğlu geldi ve savunmasına başladı.
SANIK KÜRŞAT GÜVEN ERTAŞ´IN AVUKATI BÜLENT HÖKE´NİN SAVUNMASI
Avukat Eymirlioğlu´nun yarım saat süren savunmasını tamamlamasının ardından kürsüye sanık Kürşat Güven Ertaş´ın avukatı Bülent Höke geldi ve savunmasına başladı. Avukat Höke, delillerin müvekkili ile illiyet bağı bulunmadığını belirterek, üzerine atlı suçtan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle tahliyesini ve beratını talep etti.
SANIK ENGİN KILIÇ´IN AVUKATI MEHMET MANGIROĞLU´NUN SAVUNMASI
Avukat Höke´nin yarım saat süren savunmasının ardından kürsüye sanık Engin Kılıç´ın avukatı Mehmet Mangıroğlu geldi ve savunmasına başladı.
Avukat Mangıroğlu, darbe döneminde milletvekilliğinin veto edildiğini belirterek, ?Darbeye şiddetle aykırı olan bir siyasi yapımız, sosyal dokumuz var? dedi. Şüpheden sanığın yargılanacağına dikkat çeken Mangıroğlu, sanıkların delil toplama taleplerinin CMK´ya aykırı olarak gerekçesiz bir şekilde sürekli reddedildiğini ifade etti.
Aytaç Yalman ile Hilmi Özkök´ün tanık olarak dinlenmemesini eleştiren Mangıroğlu, ele geçirilen belgelerin hazırlandığı bilgisayarların müvekkiline ait olmadığını ifade etti.
Müvekkilinin suç tarihinde denizde 20-250 arasında değişin derinlikte denizaltında görevli olduğunun altını çizen Mangıroğlu, müvekkiline herhangi bir görev tebliğ edilmediğini, herhangi bir veride ıslak imzası bulunmadığını anlattı.
Plan Semineri´ne müvekkilinin katılmadığını belirterek, Mangıroğlu, ?Hazırlanan listelerde müvekkilim deniz kurmay yüzbaşı olarak geçiyor ancak benim müvekkilim deniz kurmay yüzbaşı değildir kurmaylığı binbaşılıktan sonra almıştır. Bu minare ile kılıfın birbirine çarpıklığının kanıtıdır Müvekkilimin bir oluşumun içinde olduğuna dair somut delil yoktur, yasal manada bir çalışma grubu ile hareket ettiğine dair delil bulunmamaktadır. Müvekkilim adına kayıtlı bir bilgisayar ve kullanıcı adı yoktur? dedi.
1981 yılında sıkı yönetim mahkemesindeki hakimlerin avukatlara davranışını gördükten sonra bu mahkemelerde dava kabul etmediğini anlatan Mangıroğlu, Türk adaletine ve Yargıtay´a güvendiğini ifade etti. BM Çalışma Grubu´nun tutukluluklara ilişkin kararını anımsatan Mangıroğlu, ?Bunu yüce heyetinizin telafi edeceğinize inanıyorum? diye konuştu.
SANIK CEMAL TEMİZÖZ´ÜN AVUKATI ŞULE NAZLIOĞLU EROL´UN SAVUNMASI
Avukat Mangıroğlu´nun yarım saat süren savunmasının ardından kürsüye sanık Cemal Temizöz´ün avukatı Şule Nazlıoğlu Erol geldi ve savunmasına başladı. Avukat Erol, Hanefi Yıldırım´ın hazırladığı listelerde müvekkilinin adının geçtiğini ve tüm suçlamanın bu olduğunu anlattı. Müvekkilinin seminerden haberinin olmadığını ifade eden Erol, Temizöz´e yönelik suçlamaların tamamının dijital verilere dayandığını kaydetti. Dijital verilerle müvekkili arasında bir illiyet bağı kurumayacağını savunan Erol, müvekkilinin tahliyesini ve beraatını talep etti.
SANIK ARMAĞAN AKSAKAL´IN AVUKATI LEVENT TÜRKOĞLU´NUN SAVUNMASI
Avukat Erol´un 15 dakikalık savunmasının ardından kürsüye sanık Armağan Aksakal´ın avukatı Levent Türkoğlu geldi ve savunmasına başladı. Avukat Türkoğlu, ?Müvekkilimin listelerde adının olması müvekkilinin cezalandırılması için yeterli değildir. 12 satırlık bir değerlendirme ile 16 yıla mahkum edilmiştir? dedi.
SANIK MURAT ATAÇ´IN AVUKATI HALİL YEŞİLYURT´UN SAVUNMASI
Avukat Türkoğlu´nun 15 dakikalık savunmasının ardından kürsüye sanık Murat Ataç´ın avukatı Halil Yeşilyurt geldi ve savunmasına başladı. Avukat Yeşilyurt, delillerle müvekkili arasında illiyet bağı bulunmadığını belirterek tahliyesini ve beraatını talep etti.
SANIK LEVENT ERKEK´İN AVUKATI YILMAZ YAZICIOĞLU´NUN SAVUNMASI
Avukat Yeşilyurt´un yarım saatlik savunmasının ardından kürsüye sanık Levent Erkek´in avukatı Yılmaz Yazıcıoğlu geldi ve savunmasına başladı. Avukat Yazıcıoğlu, müvekkilinin suç tarihinde Napoli´de fırkateynde görevli olduğunu, herhangi bir dijital veri hazırlamadığını öne sürdü. Dijital verilerle ilgili bilirkişi incelemesi yaptırılmadan delil kabul edilmesini eleştiren Yazıcoğlu, Yüksek Yargıçlar olarak sizler, Silivri´deki mahkemenin yaptığı gibi hukuka aykırı delilleri delil olarak kabul edip, başınıza açmayın. İleride geri döner dedi.
-Mahkeme Başkanından uyarı-
Yazıcıoğlu´nun bu sözleri üzerine, Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul, Siz savunmanızı yapın. Yüksek Dairenin ne yapacağına siz karar veremezsiniz. Kelimelerinizi dikkatli kullanın diyerek Yazıcoğlu´nu uyardı.
Avukat Yazıcıoğlu, Ben ´Bu mahkeme, dijital verileri desteklemezse Türk hukuku için iyi olur´ diye dileğimi söylüyorum. O zaman söyleyecek başka bir şey yok diyerek savunmasını tamamladı.
SANIK UĞUR UZAL´IN AVUKATI ŞÜKRÜ KUVVETLİ YILMAZ´IN SAVUNMASI
Avukat Yazıcıoğlu´nun 15 dakikalık savunmasının ardından kürsüye sanık Uğur Uzal´ın avukatı Şükrü Kuvvetli Yılmaz geldi ve savunmasına başladı.
Avukat Yılmaz, dijital veriler doğruysa bu darbe planıdır, bunu biz de kabul ediyoruz ama TÜBİTAK verilerine göre CD´ler 2003´te tek oturumda yazıldı diyor, çelişkiler nedeniyle dijital veriler doğru olamaz dedik. Mahkeme bunu da kabul etmedi.
Avukat Yılmaz, bir itirafta bulunmak istediğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: ?Bu benim savunma çaresizliğimden itiraf. Hukukun bize verdiği hakları kullanamadık. Bu davada müvekkilimin aleyhine aleyhte tanıklık yapacak, aleyhte beyanda bulunacak bir tane tanığa hasret kaldım. Bu davada müvekkilim aleyhine gerçek dışı beyanda bulunacak bir tanığa hasret kaldım. Olsaydı soracaktım. Neyi gördün, kimi gördün, ne zaman gördün, nerede gördün. Duydum deseydi yine soracaktım. Ama soramadık. Bunları delillerin tartışılması bölümünde sormayı düşündüm. O da olmadı. Peki söyler misiniz sayın heyet, yargı aşkına, hukuk aşkına, Allah aşkına başka ne yapabiliriz bu davayı savunmak için. İlk defa bu davada gördüm. Ortada sanal şeyler var. Müvekkilimin kullanıcı yollarında, üst verilerde ismi yok. İmzasına açılan belge yok. Müvekkilim Uğur Uzal suçsuzdur.?
SANIK SİNAN TOPUZ´UN AVUKATI ALİ ALTAY´IN SAVUNMASI
Avukat Yılmaz´ın 25 dakika süren savunmasının ardından kürsüye sanık Sinan Topuz´un avukatı Ali Altay geldi ve savunmasına başladı. Avukat Altay, 12 Eylül mağduru olduğunu 6 buçuk ay boyunca işkence gördükten sonra hakim karşısına çıktığını ve hiçbir suçu kabul etmediğini, 1984 senesinde tahliye olduğunu anlattı.
DURUŞMA SONA ERDİ
Avukat Altay´ın 15 dakika süren savunmasını tamamlamasının ardından saat 19.17´de duruşmaya yarın sabah 09:00´a kadar ara verildi.
SAVUNMALAR TAMAMLANDI
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin soyadına göre belirlediği savunma sırasında 117 avukattan 95´i savunması böylece tamamlanmış oldu. Heyet yarın mazeret sunan avukatları dinleyecek. Duruşmanın yarın tamamlanması ve karar gününün açıklanması bekleniyor.
(15 Ağustos 2013, 10:45)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Balyoz temyiz duruşmaları manşetlerimiz
Yargıtay Başsavcılığı: Balyoz onansın
Flaş!!! Balyoz davası bitti
Balyoz Planı ve davasıyla ilgili manşetlerimiz
Balyoz ve diğer davalardaki delil tartışmaları
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon, Balyoz ve bağlantılı iddianamelerde arama yap