Bayrampaşa Cezaevi´nde 2000 yılında 32 kişinin hayatını kaybettiği ´Hayata Dönüş Operasyonu´ davasında, dönemin Jandarma Genel Komutanı Aytaç Yalman´ın tanık olarak talimatla ifadesi alınıyor.
18.09.2013 14:14 Eski Jandarma Genel Komutanı Aytaç Yalman, Bayrampaşa Cezaevi´nde Hayata Dönüş Operasyonu kapsamında 2´si asker 30´u tutuklu olmak üzere 32 kişinin can vermesine ilişkin görülen davada bugün tanık olarak dinleniyor. Emekli Orgeneral Aytaç Yalman, Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin kararı doğrultusunda Bodrum 2. Asliye Ceza Mahkemesi´nde talimatla ifade veriyor.
39 ER VE 1 ASTSUBAY YARGILANIYOR
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde 39 er ve bir astsubayın yargılandığı dava, operasyonun ancak 11. yılında açılabilmişti. Daha soruşturma aşamasında jandarma, ölümlerin meydana geldiği C Blok´taki müdahaleye kimlerin katıldığını altı yıl boyunca sakladı. Savcılığın ısrarı üzerine 2006´da, Astsubay Süreyya Yalçınkaya ve Astsubay Zafer Sabancı´nın isimleri verildi. Fakat yapılan incelemede, sorumlu diye gösterilen Sabancı´nın 1 Ağustos 2005´te Tunceli´de şehit düştüğü, Yalçınkaya´nın 2002´de TSK ile ilişiğinin kesildiği anlaşıldı.
Ayrıca ilk duruşmada mahkeme; TSK´dan ?Tufan? adlı operasyonun planını istedi. Jandarma Genel Komutanlığı, ?Arşivimizde yok? diye yanıt verdi. Fakat İl Jandarma Komutanlığı, 21 Mart 2011´de, birdenbire planın fotokopisini bulup yolladı. Yazıda, ?Arşivin yeniden tasnifi ile incelenmesi sonucunda Bayrampaşa Cezaevi Özel Müdahale Planı´na rastlanmış olup arşivlenmesi gereken yer dışında olduğu görülmüştür? denildi.
Operasyon günü hazırlanan ´Olay Yeri Tutanağı´ndaki beş askere ait imza ve sicil numarasından üçünün kendi personeline ait olmadığı yönünde jandarma da ayrıca görüş belirtti. Oysa jandarma altı yıl önce Eyüp´te görülen bir diğer Bayrampaşa Davası´nda, aynı tutanaktaki numaraların beş yüzbaşıya ait olduğunu bildirmişti. Böylelikle, ´tutukluların alev silahları, zehirli şişeler ve uzun namlulu silahlar kullandıkları, kendi koğuşlarını ve arkadaşlarını yaktıkları ve birbirlerine ateş edip öldürdükleri´ şeklindeki raporda sahtecilik yapıldığı görülmüştü.
Davada son olarak, er Hilmi Çolak´ın Malkara Jandarma Komutanlığı´nda alındığı belirtilen, altında imzası bulunan ve ?Bizim müdahalemizde kimse yaralanmadı? dediği iddia edilen ifade tutanağının sahte olduğu ortaya çıkmıştı. (Radikal)
HAYATA DÖNÜŞ OPERASYONU NEDİR?
Hayata Dönüş Operasyonu, (aydınlar ve halk tabiriyle 19 Aralık Katliamı) Türkiye´de cezaevlerindeki bazı tutuklu ve hükümlülerinin, suç faaliyetlerini cezaevi ortamında da devam ettirmelerini engellemek ve siyasal suçluların F tipi hücre sistemine geçişi engellemek amacıyla, 20 Ekim´de başlattıkları açlık grevlerini, 19 Kasım tarihinde ölüm orucuna dönüştürmeleri üzerine, 19 Aralık 2000 tarihinde, 20 cezaevine birden yapılan, 2´si asker 30´u tutuklu 32 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı, yaklaşık 10.000 güvenlik görevlisi tarafından gerçekleştirilen operasyonlara verilen resmi tanım. Baskında çok büyük ihmallerin yaşandığı, baskını gerçekleştiren askerlerin mahkumları bilerek öldürdüğü iddia edilmişti.
ÖZBEK: HAYATA DÖNÜŞ´Ü MGK TAVSİYE ETTİ
09.10.2013 15:56 ?Hayata Dönüş Operasyonu? yapıldığı sırada Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Başkanı olan emekli Tümgeneral Osman Özbek 12 tutuklunun hayatını kaybettiği Bayrampaşa Davası kapsamında ifade verdi. Özbek, MGK´nın ?tavsiyesi? üzerine operasyonun gündeme getirildiğini, 19 Aralık´tan en az iki ay önce müdahale için koordinasyon toplantıları yapıldığını ve Ankara´dan Özel Asayiş Komutanlığı´na bağlı 500-600 askerin İstanbul´a takviye ekip olarak gönderildiğini açıkladı. Bu arada, bugün görülen Bayrampaşa Davası´nda, dönemin MGK kararlarının istenmesi kararlaştırıldı.
Özbek, bugün Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nde alınan ifadesinde, operasyon tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Başkanlığı´nda tümgeneral olarak görev yaptığını belirterek, ?Ben de olayları vatandaşlar gibi sadece basından takip ettim. Olay yerini bilmem. Ancak bu tür operasyon olaylarında o yerin valisi, savcısı ve jandarma birliğinin operasyon yapılması için takviye birlik istemesi halinde bu talepler bize gelir? dedi. Özbek, o günlerde takviye birlik istendiğini ifade ederek, ?Biz de sadece ilettik. Bunun dışında olayla ilgili benim başkaca bilgim yoktur? dedi. Jandarma Bölük Komutanlığı´nda yeterli birlik olmadığı için Ankara Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı´ndan takviye ekibin tahminen iki ay önceden İstanbul´a gönderildiğini kaydeden Özbek, ?Giden jandarma sayısı alayla tabur arası bir sayıydı. Bu sayı 500-600 kişi civarında olabilir. Ankara´dan gidenlerin listesini gittiği yerdeki birliğin yapması lazım. Biz liste hazırlamayız? diye konuştu.
TOPLANTILARA MİT DE KATILDI
O tarihte Jandarma Genel Komutanı´nın Aytaç Yalman olduğunu ifade eden Özbek, ?Cezaevindeki olaylar Türkiye´nin gündemindeydi. MGK´nın da gündemine gelmiş ve operasyon yapılması kurulda görüşülmüş ve hükümete bu konuda bir tavsiye kararı alınmış. Kurulda ben olmadığım için bunu daha sonra öğrendim? dedi.
Kendisinin de katıldığı çeşitli koordinasyon toplantıları yapıldığını belirten Özbek, ?Benim katıldığım bir toplantıda İçişleri, Adalet, Sağlık bakanlığı temsilcileri ile emniyet ve MİT´ten de bazı elemanların bu toplantıya katıldığını hatırlıyorum. Buna benzer toplantılar gerek İstanbul´da gerekse Ankara´da son 2-3 yıldan beri yapılmaktaydı. Yukarıda bahsettiğim koordinasyon ve değerlendirme toplantısının da söz konusu olaydan iki ay kadar önce yapıldığını tahmin ediyorum? dedi. Operasyon emrinin hükümetçe verildiğini, operasyon bizzat yürütenlerin ise İstanbul Jandarma Bölge Komutanı Engin Hoş, Jandarma Özel Harekat Komutanı Burhan Engin, İstanbul İl Jandarma Komutanı Halil İbrahim Tüysüz olduğunu belirtti.
Orgeneral Yalman´ın JİTEM´in varlığını kabul eden ifadesine karşılık Özbek, ?Bizim komutanlıkta JİTEM isimli kadrolaşma söz konusu değildir. Bildiğim kadarıyla o tarihlerde PKK ile mücadele sırasında istihbarat ve terörle mücadele elemanlarınca üretilen bir kelimedir? dedi. P-90 marka bir silahın olup olmadığını bilmediğini kaydeden Özbek, beyaz forfor gazın kullanımı iddiasına ilişkin, ?Toplumsal olaylarda beyaz fosfor kullanıldığını hatırlamıyorum. Bir keresinde sadece sis bombası kullanıldığını biliyorum. Sis bombasının insanlara ve sağlığa zararlı olmadığını, hatta biber gazı kadar zararlı olmadığını hatırlıyorum? dedi. Özbek, armut tipi bomba olup olmadığını da bilmediğini söyledi.
DAVAYA DEVAM EDİLDİ: MGK KARARLARI İSTENDİ
Bu arada, Bayrampaşa Davası´na bugün (9 Ekim 2013) Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde devam edildi. Mahkeme, dönemin Cezaevi Tabur Komutanı Yüzbaşı Zeki Bingöl´ün dinlenmesi, operasyonla ilgili önce ve sonra hazırlanmış rapor ve direktiflerin jandarmadan istenmesi, operasyona katılan JÖAK birliğinin listesinin temin edilmesi, MGK´da bu yönde alınmış karar varsa bir örneğin MGK Genel Sekreterliği´nden alınması kararlaştırıldı. Duruşma 12 Şubat 2014´e bırakıldı. (Radikal)
(18 Eylül 2013, 14:14), son güncel.: (09 Ekim 2013, 15:56)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: