Ergenekon soruşturmasının Ada´ya taşınmasıyla başlayan tartışma, KKTC Başbakanı´yla UBP lideri Eroğlu´nu canlı yayında karşı karşıya getirdi. Başbakan Soyer, elindeki raporun tüylerini diken diken ettiğini söyledi..
Kıbrıs´taki Ergenekon depremi giderek şiddetleniyor
Ergenekon soruşturmasının Ada´ya taşınmasıyla başlayan tartışma, KKTC Başbakanı´yla UBP lideri Eroğlu´nu canlı yayında karşı karşıya getirdi. Başbakan Soyer, elindeki raporun tüylerini diken diken ettiğini söyledi..
Yavru Ergenekon´u liderler canlı tartıştı
Kıbrıs´ta ortaya çıkan Ergenekon bağlantılı ilişkiler ağı adada büyük bir tartışma başlattı. Ergenekon´a ilişkin iddiaların Ada´ya sıçraması, KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer ile muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi´nin lideri Derviş Eroğlu´nun Kıbrıs Televizyonu´ndaki tartışmalarının da odağında yer aldı. Soyer, Ergenekon´un Kıbrıs bağlantılarına ilişkin elinde bir dosya olduğunu iddia ederek, Başsavcılığa soruşturma başlatılması için talimat vereceğini açıkladı. Başbakan Soyer, canlı yayında açıkladığı raporda, Kıbrıs´a ölüm timlerinin geldiği, 1998´deki seçimlerde UBP´yi desteklemek için adada 20 milyon dolar dağıtıldığı, Ergenekon´un operasyon haritalarının bulunduğunu iddia etti. Soyer, Şu ana kadar Ergenekon konusunda konuşmak istemedim. Ancak, bu iddianame ve iddianameyle ilgili olayları görünce şok oldum. Bunların açığa çıkması gerektiğine inanıyorum. Özbek´in evrakları arasında bulunan ve Derviş Eroğlu´na sunulması için hazırlanmış bir rapor var. Bunları okuduğumda tüylerim diken diken oldu dedi. Soyer, Bunların açığa çıkması gerektiğine inanıyorum. Ortada resmi bir belge var ve bu belgede bizim demokrasimizle ilgili önemli iddialar bulunuyor diyerek suç duyurusu yapacağını açıkladı. Derviş Eroğlu ise Soyer´in bahsettiği rapordan haberi olmadığını savunarak, seçim sürecine girilmesiyle birlikte adının Ergenekon´la bağdaşlaştırılmak istendiğini ifade etti. Eroğlu, Ergenekon iddianamesinde adı geçen Türk Metal Başkanı Mustafa Özbek´in sadece kendisiyle değil, CTP lideri Soyer ve Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile de görüşmeler yaptığını iddia etti. Eroğlu, Yıpranmış bir parti, UBP´yi de yıpranmış bir çizgiye sokmaya çalışıyor diye konuştu. UBP´nin Ergenekon´un dışında olduğunu savunan Eroğlu, KKTC´de namusumla politika içinde bulundum. Seçim ve oy amacı ile de olsa böyle yapmanız yanlıştır. Demokrasiye esas lekeyi sürdüren sizsiniz. Milletvekilini satın aldınız dedi.
PARAYI TANFER Mİ DAĞITTI?
Bu arada Kıbrıs´ta yayımlanan Yeni Düzen gazetesi, Yalçın Tanfer ile Derviş Eroğlu ve Mustafa Özbek arasındaki ilişkileri yazmış, Ergenekon´un KKTC ayağını defalarca gündeme getirmişti. Ergenekon iddianamesinde ifadeleri bulunan Türk Metal Sendikası´nın Manisa Şube Başkanı Mehmet Ali Özaltın´ın verdiği bilgilerde, sendika başkanı Mustafa Özbek´in JİTEM´in Tuncay Güney´i olarak anılan Yalçın Tanfer aracılığıyla Kıbrıs seçimlerine müdahale ettiği iddia etti. Ergenekon iddianamesine göre, Tanfer seçimler sırasında Ada´ya çok sayıda kişi götürdü ve sağladığı destek ile Derviş Eroğlu´nun 1998´deki seçimleri kazanmasını sağladı. Tanfer, yakalandığında üzerinde sahte KKTC kimliği çıkmıştı. Yeni Düzen, Tanfer´in 1996´da Veli Küçük aracılığıyla tanıştığı bir Tuğgeneral´in oğlunun Kıbrıs´ta üniversiteye girebilmesi için devreye girip, komutanı bizzat KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu olduğunu söylediği bir kişiyle telefonla görüştürdüğünü de iddia ediyor. Özaltın´ın verdiği bilgiler ile KKTC´de ortaya çıkan yeni belgeler, Kıbrıs´taki seçimlere müdahale işinin Yalçın Tanfer üzerinden yürütüldüğü iddialarını güçlendiriyor.
İddianamedeki Kıbrıs
İkinci Ergenekon iddianamesinde Kıbrıs´la ilgili bazı bölümler şöyle:
207´nci sayfa: Örgütün darbe planı kapsamında gerçekleştirdiği faaliyeti ile ilgili şüpheli Şener ERUYGUR´dan ele geçirilen 13 nolu CD´de, SLOGAN-1.doc isimli word belgesinden, Kuvvet Komutanlarının gelişlerinde söylenecek sloganların dahi belirlendiği görülmüştür. Bahse konu word dosyasında, kuvvet komutanlarının gelişinde, TÜRK TOPRAĞI MAL DEĞİL, SATILAMAZ TÜCCAR TAYYİP KIBRISI SATMA RUMLARA SATTIĞIN TÜRK TOPRAĞI, COLA TURKA DEĞİL TAYYİP KENDİNE GEL, HELENİZME ENGEL OL TAYYİP BAŞ- BAKANLIK YAP, UŞAKLIK DEĞİL COLA TURKA SAT, KIBRISI SATMA TAYYİP ŞAŞIRMA, SABRIMIZI TAŞIRMA TAYYİP USLU DUR, KIBRISTAN UZAK DUR, TÜRK MİLLETİ SİLKELEN, BİRBİRİNE KENETLEN, KIBRIS TÜRKÜNDÜR, SATILAMAZ KIBRIS BİZİMDİR, YUNANIN DEĞİL şeklinde sloganlar attırılacağı planlanmıştır.
: (Özden Örnek´in günlükleri´nden) Kıbrıs´ı istediğimiz şekilde çözümsüz olarak bırakmalıyız ve bu arada Kıbrıs muhalefetinin seçimi kazanmasını da önlemeliyiz. Böylece AB´ne ikinci bir darbe vurabileceğiz. Mahalli seçimler için muhakkak bir alternatif cephe yaratılmasına çalışmalı ve bu adamların Ankara ve İstanbul´da kazanmalarını önlemeliyiz dedim.
: Rauf DEKTAŞ KKTC. Cumhurbaşkanı iken 2003 yılında Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa ÖZBEK´ in talimatı ile bu ülkenin vatandaşlığını aldığını, hatta o dönemde bu ülkede yapılan seçimlere de müdahale ettiklerini ve Yalçın TANFER´in bu ülkeye çok sayıda kişiyi götürdüğü, desteği ile Derviş EROĞLU´nun seçimleri kazandığını,
: (Mustafa Balbay´ın notlarından, 22 Aralık 2002) Tuncer KILINÇ´LA TRT programından sonra saat 12.00´de görüşme... Bu kez kultukların olduğu yerde değil, daha dar oturma grubunda. Pazar günü, kimi görüşmeleri daha rahat yapıyormuş. O yüzden makamda. Kıbrıs: Orada bir sürü itler, satılmışlar var. Adamların ulusal şuuru yok olmuş. Hayretle bunu görüyoruz. Tabii işin öteki ucu da Denktaş bir plan yapmamış. Bunca yıl işbaşındalar, bir hazırlıkları olması gerekirdi. Planınız var mı diye sordum, Genelkurmay´la hazırlayacağız, diyorlar. Olmadı ki.
: (Mustafa Balbay´ın notlarından Aytaç Yalman ile görüşme) Kıbrıs: Gittik Denktaş´a destek verdik ama, şu da var ki, Denktaş´la toplum arasında bir uzaklık oluşmuş. Bu çok acı. Ortada gezinip duran bir başbakan bir hükümet var. Etkinliğini yitirmiş. Muhalefet gelişmeleri belirliyor. Böyle olmaz. Tabii muhalefetin küstahlaşmasında AKP´nin rolü var. Onlar Erdoğanı dinledikçe cesaret alıyor... Abdullah GÜL bir paketle adaya gidecek. Bir harekat yapılacak. 28 Şubattan sonra ne olacağına karar vermek gerekiyor.
Denktaş: Suçlu değil, mağdurum
KKTC 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye´deki Ergenekon soruşturması çerçevesinde açıklanan ikinci iddianamede Kıbrıs faaliyetleri başlığı altında yazılanların hiçbir kıymeti ve hukuki değeri olmadığını, kendisinin de suçlu değil mağdur olduğunu söyledi. Denktaş, Lefkoşa´da düzenlediği basın toplantısında, KKTC´de 19 Nisan´da yapılacak seçim öncesi Ergenekon soruşturması konusunda başsavcılığa yapılan başvurunun maksatlı olduğunu ifade etti. Denktaş, Başbakan Ferdi Sabit Soyer´in, kendisi ve eski başbakanlardan Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Derviş Eroğlu hakkında başsavcılığa dün yaptığı inceleme başvurusunu düzelteceğini açıkladı. Soyer´in başsavcılığa başvurusunun yanlış açıklandığını, kendisinin de suçlandığı anlamı çıktığını, ancak kendisinin mağdur olduğunu ifade eden Denktaş, dün sabah Başbakan Soyer´le telefonda görüştüğünü ve onun da bu yanlışlığı kabul ettiğini belirtti. Denktaş, Soyer´in, Suçlu olan siz değilsiniz, benim suçladığım Derviş Eroğlu´dur. Başvuruyu düzelteceğim dediğini aktardı. Denktaş, Söz konusu belgenin Ergenekon ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. O raporda suçlu değil mağdurum dedi. Denktaş, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat´ın da kendisine üzüntülerini ilettiğini belirtti Senin aleyhine bir şey yok diyerek gönlünü aldığını söyledi.
Belgeler resmi makamdan
KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, KKTC´de Ergenekon soruşturması kapsamında Başsavcılık´tan soruşturma talep etmesiyle ilgili olarak, Kıbrıs Türk halkının iradesini etkilemek için kesintisiz bir gizli organizasyonun varlığı kuşkusu orta yere çıktıktan sonra benim susmam cinayetin ta kendisiydi. Beklediğim zaten böyle somut verilerdi dedi. Soyer, Rauf Denktaş ve eski başbakanlardan, UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu hakkındaki iddiaların araştırılması için soruşturma talebinde bulunmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek´ten ele geçirilen belgelerin kendisine yeni ulaştığını belirtti.
SEÇİMLERE MÜDAHALE
Belgelerde 1998 seçimlerine yapılan müdahalelerin çok net şekilde açıklandığını, aynı şekilde KKTC´deki gizli organizasyonla, 1999´da Türkiye´deki seçimlere de müdahale edildiğinin görüldüğünü kaydeden Soyer Beklediğim zaten böyle somut verilerdi dedi. Soyer elindeki belge ve bilgileri resmi makamlar vasıtasıyla aldığını, Türkiye´deki resmi makamlardan, Soruşturma açın yönünde talep olmadığını da sözlerine ekledi.
KKTC´deki ´sır´ kalmış eylemler
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat´ın Girne´deki konutu 18 Şubat 2004´te bombalanmıştı. Evi bombalananlar arasında Derviş Eroğlu da bulunuyor. Ardından Kıbrıs Gazetesi´ne de bombalı saldırı düzenlendi. 11 Mayıs 2004´te, Gönyeli mevkisinde terk edilmiş şüpheli bir araçta büyük miktarda C-4 patlayıcı bulundu, aracın bir astsubaya ait olduğu belirlendi. Aynı dönemde Afrika gazetesine de iki kez bomba atıldı. Eylül 2004´te Güzelyurt´taki Ay Manas Kilisesi bombalandı. 2004 seçimleri öncesinde CTP binasının önünde bomba patladı. ( Sabah)
Başbakan Soyer´in suç duyurusuyla başlayan sarsıntı giderek büyüyor
Başbakan Ferdi Sabit Soyer´in, 1998 seçimlerine müdahale raporunu inceleyince dudaklarım uçukladı. diyerek iddiaların araştırılmasını istemesi üzerine, Ergenekon terör örgütünün (ETÖ) Kıbrıs uzantıları ve Ada´daki faaliyetleri bir bir ortaya çıkmaya başladı. Ergenekon´un seçimlere müdahale ettiği, ölüm timleri kurduğu, suikastlar ve provokasyonlar gerçekleştirdiği ileri sürülüyor. Ergenekon tutuklusu Mustafa Özbek´te ele geçirilen belgeler ve ikinci Ergenekon iddianamesinde yer alan iddialara göre Kıbrıs, Azerbaycan ve Kuzey Irak, ETÖ´nün en önemli faaliyet alanları arasında bulunuyor.
Ada´da çözümden yana politika yürüten CTP binalarına 1989-2004 arasında 50´den fazla saldırı ve suikast girişimi
Ada´da şimdiye kadar pek çok karanlık eylem meydana geldi. Mevcut Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat´ın uzun yıllar genel başkanlığını yaptığı Cumhuriyetçi Türk Partisi´nin (CTP) binaları ve üyelerine yönelik 1989-2004 yılları arasında 50´den fazla faili meçhul saldırı ve suikast girişiminde bulunuldu. CTP´nin Kıbrıs´ta çözümden yana politika yürütmesi sebebiyle saldırıların ayrı bir önemi var. 2004 yılındaki referandum görüşmelerini de Cumhuriyetçi Türk Partisi-Demokrat Parti hükümeti yürütmüştü.
Ergenekon tutuklularından birçoğunun adı Kıbrıs´ta geçiyor
Ergenekon tutuklularından birçoğunun isminin Kıbrıs´la birlikte geçmesi dikkat çekici bulunuyor. Semih Tufan Gülaltay ve emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin´e Kıbrıs vatandaşlığını veren isim iddianamede adı geçen Derviş Eroğlu. Sahte kimlik düzenleyen emekli Tuğgeneral Levent Ersöz de, KKTC´ye kaçmak için hazırlık yaparken yakalandı. 32 yaşında askere giden Ergenekon sanığı Ergün Poyraz ise askerliğini Kıbrıs´ta tamamladı.
Ergenekon´un eylem üssü Kıbrıs
KKTC, 2004´teki referandum sürecinde önemli tehlikeler atlattı. 11 Mayıs 2004´te, Lefkoşa-Güzelyurt yolu üzerinde AR 867 plakalı aracın bagajında C-4 tipi bomba ve patlayıcı madde ele geçirildi. Aracın bir astsubaya ait olduğu ortaya çıkınca askeri savcılık olaya el koydu. Polisin gözaltına aldığı Astsubay Osman Yalçın Çamlıbel hakkında soruşturma başlatıldı. Astsubay, Özel Kuvvetler Komutanlığı´nda görevli çıktı. Soruşturmanın akıbeti hakkında sonradan bir açıklama yapılmadı.
1990´lı yıllarda Kıbrıs´ta yaşanan hadiseler bugünkü Ergenekon yapılanmasıyla olan bağlantıları yönüyle dikkat çekici. Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı, Yenidüzen gazetesinde Kıbrıs´taki Sivil Savunma Teşkilatı´nı eleştiren yazılar kaleme aldı. 6 Temmuz 1996´da ise Lefkoşa´da evinin önünde öldürüldü. Şimdiki Kocaeli Garnizon Komutanı Korgeneral Galip Mendi, 1996´da KKTC´de Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı görevinde bulunuyordu. Mendi bu olayla ilgili olarak suçlandı. Kutlu Adalı´nın eşi İlkay Adalı, eşinin öldürülmeden önce Galip Mendi tarafından tehdit edildiğini iddia etti. Mendi, 1997´de Türkiye´de Özel Kuvvetler komutan yardımcılığı görevine atandı. Adalı ailesi davayı AİHM´ye taşıdı. Mendi´yi 23 Haziran 2003´te sorgulayan mahkeme, Türkiye´yi 95 bin Euro tazminat ödemeye mahkum etti. Aradan yıllar geçtikten sonra Galip Mendi´nin ismi Ergenekon soruşturması çerçevesinde çok ilginç bir olayda daha gündeme geldi. Galip Mendi, Ergenekon tutuklusu Şener Eruygur ve Hurşit Tolon´u cezaevinde ziyaret etti.
KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer 1998´deki seçimlere müdahale edildiğini söylüyor. Belgeler, Derviş Eroğlu´nun seçimleri kazanması için operasyon yapıldığını gösteriyor. Eroğlu 1993´te Ergenekon sanığı Semih Tufan Gülaltay´a Kıbrıs vatandaşlığını veren kişi. Gülaltay, TİT adına eski İnsan Hakları Derneği Başkanı Akın Birdal´ı öldürmeye teşebbüsten 19 yıl ceza aldı. Kıbrıs´ta 1993´ten sonraki saldırıların TİT adına üstlenilmesi şüphe uyandırıyor. UBP iktidarda olduğu 1998-2003 yılları arasında 6 bin 907 kişinin vatandaş yapılması da seçime müdahalenin göstergesi.
Ersöz´ün güzergahı da Kıbrıs
Evinde ele geçirilen belgelerde Kıbrıs´taki faaliyetleri organize ettiği ortaya çıkan Ergenekon tutuklusu Türk Metal- İş Sendikası Başkanı Mustafa Özbek´in KKTC´de çok önemli miktarda mal varlığı bulunuyor. Tutuklu emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, KKTC´ye kaçmak için sahte kimlik düzenlemişti. Kaçma hazırlıkları yaparken yakalandı. Ergenekon tutuklusu Ergün Poyraz´ın da yolu Kıbrıs´tan geçti. 32 yaşında askere giden Poyraz, Amasya´da başladığı vatani görevini Kıbrıs´ta tamamladı. Askerlikten önce hayvancılık ve ticaret sektöründe çalışan Poyraz, askerlik dönüşü yazarlığa başladı. Bir başka sanık Muzaffer Tekin de Kıbrıs´ta asker olarak görev yapmıştı. Kutlu Adalı suikastı ile ilgili suçlananlardan biri de Muzaffer Tekin´di. Muzaffer Tekin´i intihar girişiminin ardından hastaneye götüren emekli astsubay Musa Çakmak, Yaşar Öz´ün kumarhanesinde çıkan çatışmada Kıbrıs´ta öldü. Çakmak, Ergenekon davasında tutuklanan eski Özel Harekat Dairesi başkan vekili İbrahim Şahin´in korumalığını yapmıştı.
Referandum öncesi Talat´ın evine bomba atılmıştı
Birleşmiş Milletler, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda 2004 yılında Annan Planı´nı devreye soktu. New York´ta 10-13 Şubat tarihleri arasında yapılan görüşmelerde Rum Kesimi ve KKTC´de planın halkoyuna götürülmesi konusunda mutabakata varıldı. Referandum öncesi yaşanan propaganda sürecinde, Rum lider Papadopulos ve dönemin Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, plana ´hayır´ diyeceklerini açıkladı. O dönemde KKTC Başbakanı olan Mehmet Ali Talat ise halkın plana ´evet´ demesini istedi. Türkiye´deki ulusalcı çevreler ise ´hayır´ kampanyaları yürüttü. New York´taki görüşmelerden 5 gün sonra KKTC Cumhurbaşkanı Talat´ın Girne´deki evine bombalı saldırı girişiminde bulunuldu. Zaman ayarlı bomba, evin alt katında ciddi hasara yol açtı.
İşte bazı iddialar
- Ergenekon, Kıbrıs seçimlerini yönlendirmek için operasyon yaptı, Derviş Eroğlu´na destek verildi.
- Operasyonlar, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz´ın bilgisiyle yapıldı. Yılmaz´ın telefonu kullanıldı.
- Derviş Eroğlu´na Batı Çalışma Grubu imzalı sunum yapıldı.
- Mustafa Özbek KKTC´deki operasyona destek verip, para gönderdi.
- Milletvekili adayları fişlendi, açıkları belirlendi.
- Kıbrıs´taki operasyon için örtülü ödenekten 1 milyon dolar aktarıldı.
- Denktaş´a İstanbul´dan 3 milyon dolar getiren kişi, Kıbrıs Türk Havayolları´nda çalışan hostes kullanılarak yakalandı.
- 26 kişilik Özel Tim uluslararası iki önemli suikast gerçekleştirdi.
- Rusya Duma üyesi Strovoytovaile İran eski Çalışma Bakanı Daryuş Foruhar´ı öldüren kişiler, daha sonra Kıbrıs´a geçirildi. ( Zaman)
´Ergenekon´un Kıbrıs uzantısı´ konulu manşetlerimiz
(10 Nisan 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: