Cumhurbaşkanı Erdoğan, son günlerde Kobani'de yaşanan çatışmaları bahane ederek eylem yapanlara sert tepki gösterdi. 'Bu olayların arkasında Pensilvanya da var' diyen Erdoğan Fetullah Gülen liderliğindeki paralel yapıya sert tepki gösterdi. Ekim sonundaki MGK toplantısında çok önemli kararların alınacağını dile getiren Erdoğan, yapılanmaya karşı büyük ve genel bir operasyonun başlatılacağını açıkladı. Öte yandan Erdoğan'ın 'Kobani gösterilerinin ardında Pensilvanya da var' iddiasını güçlendiren bir gelişme yaşandı. Paralel medyanın en önemli kalemlerinden Taraf yazarı Emre Uslu twitter hesabından şok mesajlar yazdı. MHP'nin, Kobani provokasyonlarına karşı ülkücüleri uyarması ve sağduyu çağrısı yapması Uslu'yu rahatsız etti.
12.10.2014 15:00 Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün Rize'de halka yaptığı konuşmada Gülen Cemaati'ne ilişkin çok önemli açıklamalarda bulundu. Rize'de toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan Gülen Cemaati'ni kastederek, "Onlarla ilgili çok daha farklı bir adımı atacağız" dedi.
OLAYLARIN ARDINDA PENSİLVANYA DA VAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rize'de katıldığı toplu açılış töreninde vatandaşlara hitap etti. Erdoğan, son günlerde Kobani'de yaşanan saldırıları bahane ederek eylem yapanlara sert tepki göstererek, "Bu olayların arkasında Pensilvanya da var" dedi.
LOKAL DEĞİL GENEL OPERASYON
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu olayların arkasında zalim Esed rejimi var, Esed rejimiyle kol kola olan malum siyasi parti de var. Sorumsuz kalemler, malum uluslararası medya kuruluşları, Pensilvanya da var. Hepsi aynı dille saldırıya geçti.. Devletin içinde paralel devlet. Böyle bir şey olabilir mi? Artık bu paralel yapı ve bunun uzantıları bundan sonra inşallah çok farklı bir yere oturtulacak ve bu da inşallah hemen bu ay sonundaki Milli Güvenlik Kurulu'muzun yine gündeminde yer almak suretiyle geleceğe, onlarla ilgili çok daha farklı bir adımı atacağız. Çünkü bu operasyon öyle lokal değildir. Geneldir ve bunun adımını atacağız. Çünkü Türkiye'de devlete alternatif bir adım atılamaz. Buna müsaade etmeyeceğiz."
'ALÇAKTIR, VATAN HAİNİDİR'
Konuşmasında genel olarak Kobani eylemlerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin IŞİD’e yardım ettiği iddialarına da sert tepki gösterdi. Erdoğan, “Bu iftirayı yapanlar, alçaktır, bunlar vatan hainidir” dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde oldu:
-‘Cumhurbaşkanı bir siyasi partinin sözcüsü gibi konuşuyor’ gibi yakıştırmalar, kusura bakmasınlar bizim prim vereceğimiz yakıştırmalar değildir. Biz, hükümetimizle bir cumhurbaşkanı olarak, iktidarımla el ele, omuz omuza, Türkiye'yi daha ileriye nasıl taşırız bunun gayreti içerisinde olacağız.
-(Kobani için düzenlenen eylemler için) Üzüldüğünüzü biliyorum. Bu şımarıklık karşısında, bu nankörlük karşısında, sabırla ve metanetle durduğunuzu da biliyorum. Biz milletçe bu sağlam duruşumuzu bu sabırlı duruşumuzu asla bozmayacağız. Bu sokağa dökülenler, bu teröristler, bu vandallar, bu yağmacılar aslında milletin öfkelenmesini, milletin taşmasını, milletin karşılarına çıkmasını istiyorlar. Bunların asıl amacı bu. Bunların kurdukları tuzağın asıl hedefi bu.
-Öfkeye kapılmak oyuna gelmektir. Bölgeye yatırımcı bu olaylar nedeniyle gelmiyor. Bankamatik yakacaksın sonra da burada banka niye yok diye mi soracaksın. Belediye binasını yaktılar. Belediye binası senin neyini rahatsız etti? Türkiye’nin 90’lara dönmesini istiyorlar ama dönmeyeceğiz. İnadına demokrasi, barış ve kardeşlik diyoruz.
-Sokaktaki bu teröristlerden olduğu kadar, onları sokağa itekleyen, onların arkasına saklanan siyasetçi kılığındaki korkaklardan da bu tahriklerin hesabı sorulacaktır.
-Cumhurbaşkanı bir siyasi partinin sözcüsü gibi konuşuyor' yakıştırması prim vereceğimiz yakıştırmalar değil.
-Hükümet devleti çalıştıran mekanizmadır, halkın seçtiği Cumhurbaşkanı olarak ayrı kalmamız düşünülebilir mi?.
-Biz hükümetimizle birlikte Türkiye'yi nasıl daha ileriye taşırız onun gayreti içindeyiz.
-Çankaya Köşkü'ne kapanıp kalmak yok. Yeni projeleri tamamlamak için milletimizin arasında olmaya devam edeceğiz.
-Bu şımarıklık, nankörlük karşısında üzüldüğünüzü, sabırla, metanetle durduğunuzu biliyorum.
-Bu sokağa dökülen teröristler, yağmacılar, vandallar milletin karşılarına çıkmasını istiyor. Bu tuzağın amacı bu.
-Kim bunların karşısına öfkeyle çıkarsa, oyuna gelmiş olur. Asker, polis, istihbarat gereken mücadeleyi veriyor.
-Zanlılar tek tek toplanıyor. Onları sokağa iten siyasetçi kılığındaki korkaklardan bu tahriklerin hesabı sorulacaktır.
-Bölgeye bugün yatırımcı gelmiyorsa, sizin adınıza konuşanlar yüzünden gelmiyor. Fabrikasının yanmasını mı bekleyecek?
-Bankamatik, okulları, huzurevlerini yakıyorsunuz. Siz nasıl bir siyasetçisiniz, insansınız? Neymiş? Kobani.
-Patnos'ta belediye binasını yaktılar. Belediye binası senin neyini rahatsız etti? Bindiğiniz otobüsü yakıyorsunuz.
-Benim Kürt kardeşlerim hala bu adamlara derslerini vermeyecek misin? Vatan topraklarını bu teröristlere yar etmeyiz.
-Türkiye Cumhuriyeti Devleti bundan 20 yıl önceki şartlarda değil, TSK donanımlı, emniyet tecrübeli, hazırlıklı.
-Sokaklardaki piyonlar ve onların ipini tutan efendileri Türkiye'nin 90'lara dönmesi için yakıp yıkıyor.
-Hem güvenliği tesis edeceğiz, hem de inadına demokrasi, inadına barış ve kardeşlik diyeceğiz.
-Kobani'de terör saldırısı bahanesiyle Türkiye'de terör estirenler bu nankörlüğü hiç kimseye yutturamazlar.
-Bu olayların arkasında sadece PKK yok, gölgesinde siyaset yapan parti yok, hepsi var.
-Bu olayların arkasında zalim Esed rejimi var, Esed rejimiyle kol kola olan malum siyasi parti de var.
-Sorumsuz kalemler, malum uluslararası medya kuruluşları, Pensilvanya da var. Hepsi aynı dille saldırıya geçti.
-Bu iftirayı yapanlar, alçaktır, bunlar vatan hainidir. İddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir.
-Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne batının bazı ülkelerinin yakıştırmasıyla konuşmak ihanettir.
-Bunları Gezi olaylarında, 17 Aralık olaylarında, 30 Mart, 10 Ağustos seçimlerinde de yapmışlardı.
-Siyasiler son derece sorumsuz açıklamalarla, olayları tahrik etmişlerdir. IŞİD'e alan açan kim? Beşar Esed.
-Siyasetin limanı ahlaktır. Ana muhalefet liderinin yardımcısı sokak çatışmalarına çağrı yaparsa millet hesap sorar.
-Türk bayrağı yakılıyor, Atatürk büstleri yıkılıyor, bunlar o malum partiyle iş tutuyor.
-Bütün siyasi partilerimize ilkeli ve ahlaklı olma çağrısı yapıyorum.
-Biz çözüm sürecini teröre, terör örgütlerinin kanlı tuzaklarına kurban etmeyiz, çözüm süreci kardeşlik projesidir.
-33 kardeşimiz öldü. Öldüren Kürt, ölen Kürt. Aynen Suriye, Irak'ta Allahu Ekber diyerek öldürenle ölenlerin durumu.
-Annelere diyorum ki huzuru bozan, karanlık ellerde oyuncak olan çocuklarınıza sahip çıkın.
-Bu terör örgütü de siyasi parti de sizin çocuklarınızın kanı üzerinden hesaplar yapıyor. Çocukları kullandırtmayın.
-Allah'ın izniyle bu uluslararası komplo geldiği gibi gidecek. Mısır, Ukrayna'da yaşanan Türkiye'de yaşanmayacak.
-Bu paralel yapı ve uzantıları bundan sonra çok farklı bir yere oturtulacak. MGK gündeminde yine yer alacak.
-Türkiye'de devlete alternatif bir adım atılamaz, buna müsaade etmeyeceğiz, bunu kararlı şekilde çözeceğiz.
PARALEL TETİKÇİ, MHP'NİN SAĞDUYU ÇAĞRISINDAN RAHATSIZ OLDU
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Kobani gösterilerinin ardında Pensilvanya da var" iddiasını güçlendiren bir gelişme yaşandı. Paralel medyanın en önemli kalemlerinden Taraf yazarı Emre Uslu twitter hesabından şok mesajlar yazdı. MHP'nin, Kobani provokasyonlarına karşı ülkücüleri uyarması ve sağduyu çağrısı yapması, paralel tetikçileri rahatsız etti.
Paralel tetikçi, MHP'nin sağduyu çağrısından rahatsız oldu
IŞİD'in Kobani'ye yürümesini protesto ettiğini iddia edip, Türkiye'de birçok kenti savaş alanına çeviren ve can kayıplarına neden olan provokatörlere karşı MHP dün akşam ülkücülere sağduyu çağrısı yapmıştı. Bu çağrı büyük destek bulmuştu.
Ancak, özellikle 17 Aralık sürecinde yalan, iftira ve tehditlerle ön plana çıkan, "top sakal çetesi" olarak bilinen grup bu çağrıdan rahatsız oldu.
Yaklaşık 1 yıldır gerginlik oluşturup körüklemeye çalışan çetenin tetikçilerinden biri, MHP'nin sağduyu çağrısı karşısında "Devlet Bahçeli "Sağduyu Çağırısı" yapmaktan sorumlu genel başkan gibi. Başka iş yapmıyor Erdoğan ne derse onu yapıyor :))" şeklinde inanılmaz bir twit attı.
PENSILVANYA ÜLKÜCÜLERİ MAŞA MI SANIYOR?
Bu twitle ülkücüleri kışkırtmaya çalışan tetikçiye en sert cevap yine ülkücülerden geldi. Twitin altına yapılan yorumlarda en dikkat çekeni ise "Pensilvanya ülkücüleri maşa mı sanıyor" twiti oldu.
AYLAR ÖNCE DE HALKA ŞANTAJ YAPMIŞTI
Söz konusu tetikçi, 30 Mart seçimlerinden iki gün önce de, AK Parti'ye oy verilmemesi gerektiği, verilirse 6 ay içinde kaos çıkacağı yönünde şantaj ve tehdit içeren bir başka twit atmıştı.
İŞTE O TWİTLER:
ÜLKÜCÜLERDEN TETİKÇİYE BÜYÜK TEPKİ
Paralel tetikçinin attığı söz konusu twitlere, sosyal medya kullanıcıları yoğun şekilde tepki gösterirken, tepkiler tetikçinin TT listesine girmesine neden oldu.
MHP'nin yaptığı sağduyu çağrısı üzerinden ülkücüleri kışkırtmaya çalışan paralel tetikçiye, en sert cevabı yine ülkücüler verdi.
İşte o tepkilerden bazıları:
-hayırdır la rahatsız mı oldun kaosa ülkücüler dahil olmayınca ....:))
-herkesi kendin gibi mi sandin gerci haklisin sen izin alip tuvalete bile gidemiyorsun konus emre konus he
-ne yapması lazım bu durumda ülkücüleride mi sokağa çıkartıcak. Gerçi sizin istediğiniz bu iç savaş
-pensilvanya ülkücüleri maşa mı zannediyor?
-haydi bakalım bir şeyler söylede inanalım sana.oradan beri ülkeyi karıştırmaya çalışıyorsun.yemez türk genci.rahat ol sen!!
-ne yapacaktı ki en doğrusunu yapıyor
-ne oldu chp ile ortak lık yaparken sesin çıkmıyodu doğrunun yanında durdu diye birşeylermi battı sana kel
-senin gibi provokatörlük mü yapsın emre ?
-lan -c.b seçimlerınde ekmelı desteklerken ıyıydı lan siz ne dönek be bı dakkada sattınız demı bahçelıyı
-Pensilvanya @EmreUslu aracılığıyla MHP ve ülkücüleri hedef aldı onları tahrik etmeye çalışıyor...
-feto babandan izin alda gelsene türkiye'ye.oradan atıp sallamak en kolayı.sussan daha faydalı olacan memlekete tabi amacın buysa!!
-bundan rahatsız olman insanlığın adına ne kadar üzücü bir durum! onlar da sokağa çıksaydı sizin için düğün bayramdı değil mi?!
-Yeni görevin ülkücüleri kirli emellerine alet etmek mi?Bu topraklardn sana malzeme çıkmyck? Basaramayacaksin at bir tarafına bekle
PARALEL MEDYA: TÜRKİYE MAHVOLDU, YIKILDI!
Paralel yapının sosyal medyadaki kaos yanlısı tavrı ile ona gösterilen tepkiler bu şekilde.. Emre Uslu'nun twiti kaos beklentisini çarpıcı şekilde göstermesi açısından önemli. Ancak paralel yapının kaos artsın isteği de açıkça yapılan haberlerde gözleniyor. Bazı haberlerde paralel yapıya düzenlenen operasyonların poliste zaafiyete ve bunun da kaosun yayılmasında etkili olduğu dahi dile getiriliyor. Paralel medyada verilen haberlerde; meydana gelen kaos olaylarının büyütülerek gösterilme çabası, ayrıca paralel yapıya yönelik baskıların da bu haberlerle bir arada verilmesi dikkatleri çekiyor. ''Türkiye karıştı' 'Her yerde olay var' 'İşte o kareler' denilerek Türkiye'nin çok kötü bir durumda olduğu, adeta yıkılmış bir ülke haline geldiği ileri sürülüyor.
MUTSUZ YAZARLARIN FELAKET BEKLENTİSİ
Sadece paralel medyada değil Doğan medyası grubunda da gözlenen bu sağduyudan uzak ve çatışmayı körükleyen yaklaşıma en anlamlı cevap bir başka gazeteciden geldi. Radikal gazetesinin aykırı seslerinden Oral Çalışlar, "Mutsuz yazarların felaket beklentisi" başlıklı yazısında "egosandrizm" yaşıyorlar dediği bu kesimleri sorumlu yayıncılık yapmaya çağırdı. Çalışlar: "Erdoğan devrilsin de ülke ne olursa olsun" diyen hasta ruhlu bu yazar-çizerlere tepki göstererek şunları dile getirdi:
Bir kesim yazar-çizere bakıyorum, gelişmelerden sanki gizli bir memnuniyet duyuyorlar. Türkiye'nin içinden geçtiği sarsıntıları, "biz demiştik" ruh haliyle karşılayabiliyorlar.
Türkiye, ciddi kriz günlerinden geçiyor. İki yıldır başarıyla yürüyen ve binlerce gencimizi çatışmanın dışına çeken "çözüm süreci"; şimdiye kadar hiç yaşamadığımız bir düzeyde, tehdit altında.
Toplumun ezici bir çoğunluğu; bu yeni durumu, kaygıyla izliyor. Hepimizin yüreğini ağzına getirecek olaylarla yüzyüzeyiz. Ülkedeki siyasi blokların yeniden şekillendiği bir sarsıntının ortasındayız.
Böyle durumlardaki doğal davranış nedir? Toplumu ve tarafları aklıselime davet etmek, itidal tavsiye etmek ve barış çağrılarında bulunmaktır. Şunu da ekleyelim: İtidal; eleştirel duruş sergilemeye, kendi açınızdan farklı analizler yapmaya engel değildir.
Bir kesim yazar-çizere bakıyorum, gelişmelerden sanki gizli bir memnuniyet duyuyorlar. Türkiye'nin içinden geçtiği sarsıntıları, "biz demiştik" ruh haliyle karşılayabiliyorlar.
"Bu hükümet bitti", "Tayyip'in sonu geldi","90'lara döndük" diyebilmek için yarışıyorlar. Bu hükümet hiçbir şeye hakim olamaz durumuna düşse, eli kolu bağlansa, şaşkına dönüp her şeyi kötü bir noktaya sürüklese, ekonomi bozulsa; sanki memnun bile olacaklar. İlginç şekilde, bu psikoloji, kendini "vatansever" olarak tanımlayan bazı kesimlerde de görülüyor.
Tayyip Erdoğan'ın yönetim tarzından hoşlanmayabilirsiniz, hükümetin siyasi tercihlerini eleştirebilirsiniz. Dünyada, Türkiye'ye ve Tayyip Erdoğan'a dair çok değişik analizlerin yapıldığı bir dönemde; "kötümserler" tarafında olabilirsiniz. Hatta, Tayyip Erdoğan'ın ötesinde, "devlet" kavramına dair, farklı görüşleriniz de olabilir.
Eleştirel veya kötümser olmanız, "bireysel tercih"tir. Kendi haklılığınızı kutsal görme psikolojiniz ise, bana dayanılmaz geliyor.
SİYASETÇİ İLE YAZAR
Biz yazar çizer takımı, "siyasetçi" değiliz. Bizi yönlendiren etkenler ve saiklerle, "siyasetçi"lerinki aynı değil. Onlar daha geniş bir alandan, daha değişik kaygılardan hareket ederler.
Örneğin CHP, AK Parti iktidarının zaaflarından yararlanarak, bir muhalefet geliştirebilir. Siyaset zaten biraz da budur. Tabii, makul sınırlar içinde kalmak kaydıyla. Ülke iç çatışma tehlikesi altındayken, kitleleri kışkırtmak ve oradan siyaset üretmeye kalkmak ise; tamamen farklı bir düzlem.
Kamuoyunda "yazar" veya "aydın" olarak değerlendirilen kişilerin; dikkatli ve özenli bir dil kullanmalarının gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta siyasetin kuralları farklıdır, entelektüel kaygılar farklıdır. Siyasetçi ile aydın arasındaki ilişki, nefret aşk ilişkisinin sınırları içine hapsedilemez. "Ya sevmek ya terk etmek", bana anlaşılır gelen bir yazar tavrı değil.
Eleştirirsin de, doğru bulduklarını da söylersin. Her siyasi partiyle (olumlu veya olumsuz) ilişkinin, bir sınırı ve ölçüsü vardır... Bir dönem, bakanların ve başbakanların sırdaşı olarak tanımlanabilecek kadar onlara yakın duran gazeteciler; bir süre sonra, tam tersi bir noktaya sürüklenebiliyorlar.
Mesleğin gerektirdiği sınırlar içinde, mesafeli bir "yorumlama" ve "iletişim" düzeyi tutturmak; Türkiye pratiğinde her zaman çok kolay olmasa da, gerekli.
Bir aydın, sonuçta bir "siyasi aktör" değildir. Bir "siyasi militan" gibi ortaya çıktığınız zaman, yazarlık ve gazetecilik ikinci plana düşer.
Hem siyasete girmeyip, hem de bir siyasi aktör gibi hareket etme ısrarı; bazı insanları, yanlış yerlere sürüklüyor.
AYDIN EGOSANDRİZMİ
Aydınlar ve yazarlar, siyasetçiler kadar "doğrudan sorumluluk taşıyan" insanlar değiller. O nedenle, "aydın egosantrizmi"; bazen, düşünülenden çok daha tehlikeli bir rol oynayabiliyor.
Bir siyasi parti, dengeleri hesaba kattığı sürece var olabilir. Diyelim ki, ortalık ateşe verildi. Siyasetçi, buna "iyi oldu" demez, diyemez. Siyasetçi, eğer siyasette var olmaya devam etmek istiyorsa, gerçekçilik sınırları içinde hareket etmek zorundadır. "Sorumsuz aydın" ise; kendi egosunun sınırsız ve frensiz ortamında, her türlü etik kaygıyı da bir kenara bırakıp, hırslarının esiri haline gelebiliyor.
"Hükümeti devirme ruh hali", her kavramın önüne geçince; bu psikoloji uğruna, etik olmayan tavırlar, sıradanlaşabiliyor. Özel karalama kampanyalarına destek verilirken; gerçeği kaybedip, gazeteci sorumluluğunu da geçtim, "normal insani sağduyu" ile bile bağdaşmayan girişimlere başvurulabiliyor.
Başarısızlığa ve açmazlara sevinmek, "yıkım"dan enerji toplamak; kötücül bir ruh hali. Bu psikoloji, son dönemde, ülkemizde yaygınlaşmakta olan bir insan profiline de tekabül ediyor.
Böylesine karanlık bir "bilinç akışı" içine girerseniz; "darbe de meşrudur", "iç savaş da olabilir" gibi düşünceler, sizin için normalleşebilir.
Başarılardan mutlu olmak, olumlu şeylere özlem duymak; ruha daha iyi gelir. Öneririm.
(12 Ekim 2014, 15:00)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: