Tam
EskidenYeniye
 

MİT'i ele geçirseler, darbe tamamdı

7 Şubat 2012'de, Türkiye direkten döndü. Paralel yapının hedefinin iktidar olduğu, iktidardaki partinin lideri olduğu, çok netti. Güçlerinin böyle bir boyuta ulaştığını düşündükleri, açıktı. Sonunda toplumun tercihleri, seçmenin refleksleri Cemaat'in kaderini belirledi. Radikal yazarı Oral Çalışlar, yazısında paralel yapının Başbakan Erdoğan'ı devirmek yolunda ilk ciddi adımı sayılan 7 Şubat 2012 MİT Krizi olayını değerlendiriyor.

Önceki haber title=Sonraki haber

07.02.2015 16:14 Bugün "7 Şubat" olayı denilen ve 7 Şubat 2012'de 5 MİT yöneticisinin savcılıkça gözaltına alınma krizinin 3. yıldönümü.. Radikal yazarı Oral Çalışlar, yazısında paralel yapının Başbakan Erdoğan'ı devirmek yolunda ilk ciddi adımı sayılan bu olayı değerlendiriyor. Çalışlar'ın yazısı şu şekilde:

MİT'i ele geçirebilmiş olsalardı...

7 Şubat 2012'de, Türkiye direkten döndü. Hedeflerinin iktidar olduğu, iktidardaki partinin lideri olduğu, çok netti. Güçlerinin böyle bir boyuta ulaştığını düşündükleri, açıktı. Sonunda toplumun tercihleri, seçmenin refleksleri Cemaat'in kaderini belirledi.

Cemaat, Ergenekon davalarında, tam anlamıyla, bir “sıçrama” yapmış. Bunu şimdi daha iyi anlayabiliyoruz. Polis ve yargı içindeki gücüyle; iktidar alanlarını, düşündüğümüzü çok aşan bir boyutta genişletmiş. Devletin kritik noktalarını üzerinde, benzeri belki hiç görülmemiş bir egemenlik oluşturmuş. Eğitim, sağlık, güvenlik, ekonomi gibi bütün alanlara yayılan bir hegemonya...

O dönemdeki en önemli kırılma noktalarından biri de, 7 Şubat'tı. 7 Şubat 2012'de yaşanan MİT krizi, tam bir dönüm noktasıydı. Bu hamleyle yapılmak istenenleri, daha iyi değerlendirebilecek bir noktadayız şu an. Operasyonun hemen ardından, şöyle yazmıştım:

" Terörle ve darbeyle mücadele gibi toplumsal meşruiyeti olan gerekçelerle başlattıkları süreci, kesintisiz şekilde ilerletiyor ve genişletiyorlar. Tutukladılar, tutukladılar, baktılar ki dur diyen yok, kapsamı genişlettiler. Belki de 'Başbakan’ın yanı başındakileri de alalım ki gerçek gücümüz anlaşılsın' gibi bir duyguya kapıldılar." (15 Şubat 2012, Radikal)

MİT DARBENİN ARKASINDAYDI

Süleyman Demirel, 12 Eylül 1971'de, askeri müdahaleyle istifaya zorlandığında; MİT'in, darbecilere ait bilgileri hükümetten gizlediğini söylemişti: “Bizim istihbarat teşkilatı Angola’da iki kabile birbiriyle çarpışmış, şu kadar Zululu, bu kadar Mululu ölmüş, onu size her sabah haber verir; ama Ankara’da altınızı oymuşlar, onu haber vermez.”

O dönemde, MİT'in başında, bir general bulunurdu. Bu durum, AK Parti iktidarı döneminde değişmiş; istihbarat, sivil iktidarların denetimi altına alınmıştı. İstihbarata egemen olmak, bir anlamda, “gerçek iktidar olabilmenin”, önemli şartlarındandı.

Bu nedenle, 7 Şubat 2012'de; sivil MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Cemaat savcılarının hedefindeydi. Bu alanı ele geçirmekle, çok büyük bir güç elde etmeyi hedefledikleri, açıktı.

"Siyasetin bürokratik bir güç tarafından ele geçirilmesi girişimi"ydi bu. İktidar sallandı. Hakan Fidan'ın Cemaat savcılarına teslimi, ona kelepçe takılmasına seyirci kalınması; “siyasetin ölümü” anlamına gelecekti.

Başarsalardı neler olabilirdi? Bu konuyu şimdi biraz daha net değerlendirebilsek de, olacak şeylerin boyutunu kestirmek çok da kolay değil. MİT Müsteşarı'na kelepçe takmanın ne anlama geldiğini; dönemin Başbakanı Erdoğan, şöyle açıklıyor: "Biz aslında iyi niyetimizin kurbanı olduk. MİT Müsteşarı'na malum operasyon yapıldığından itibaren bu işi anlamış durumdayız. Biliyorsunuz, hesapları önce MİT Müsteşarı'nı almak, sonra da beni almaktı."

Hedeflerinin iktidar olduğu, iktidardaki partinin lideri olduğu, çok netti. Güçlerinin böyle bir boyuta ulaştığını düşündükleri, açıktı.

Hanefi Avcı, Cemaat'in gücünün ne anlama geldiğini, MİT Müsteşarına operasyon üzerinden, özetle şöyle tahlil ediyor: "Hükümet ve Başbakan Erdoğan, 7 Şubat 2012 MİT operasyonunun bizzat kendisini hedef aldığını biliyordu. Onu o dönemde de defalarca dile getirdi. Ancak, üzerlerine gidemedi. Gidecek gücü kendinde bulamadı. Çünkü yargıya ve polise öylesine egemen olmuşlardı ki, hükümetin bir anlamda eli kolu bağlıydı. Ancak 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonları karşısında can havliyle zorunlu bir hamle yapmak gereğini hissettiler.

Evet, 7 Şubat 2012'de, Türkiye direkten döndü. O gün, istediklerini tam anlamıyla elde edemeyen Cemaat; sonra, değişik hamlelerle, hükümeti kuşatmayı denedi. Ardından, 17/25Aralık 2013 operasyonları geldi.

Sonunda toplumun tercihleri, seçmenin refleksleri Cemaat'in kaderini belirledi. Hesaplaşma sürüyor. (Oral Çalışlar / Radikal)

------------------------------------------------------------------------------

PARALEL'İN HAKAN FİDAN TUZAĞI

Öte yandan, 7 Şubat 2012'de Paralel Yapı'nın gözaltına almak istediği MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ilgili paralel örgütün sinsi bir planı daha ortaya çıktı. 7 Şubat 2012'de Fidan'ı ifadeye çağıran Paralel Yapı'nın, geçiş güzergâhına da 200 Özel Harekât polisi dizip sonra da Paralel medyaya haber verdiği ortaya çıktı. Amaç ise Fidan'ı canlı yayında gözaltına alarak şov yapmaktı.

Sabah, 7 Şubat MİT krizinin 3'üncü yıl dönümünde, Paralel polislerin Müsteşarlık görevinden istifasını dün gece sunan Hakan Fidan'a dönük kumpasında bilinmeyen bir detayı daha gün ışığına çıkardı. 7 Şubat'ta Fidan ve bazı MİT görevlilerini ifadeye çağıran Savcı Sadrettin Sarıkaya, aynı zamanda özel bir operasyon da planladı. Paralel polislerle yapılan özel hazırlık çerçevesinde, Müsteşarlık karargâhının çevresine ve Hakan Fidan'ın geçiş güzergâhına 200 Özel Harekât polisi yerleştirdi. Paralel medyaya da önceden haber verilerek, Fidan'ın canlı yayında gözaltına alınması hedefleniyordu. Amaç Fidan'ı bir "şov"la gözaltına almaktı. Fidan'ın MİT'teki yeniden yapılanma ve istihbaratın tek çatı altında toplanması girişiminden rahatsız olan Paralel Yapı, KCK operasyonları bahanesiyle son kale olarak gördükleri MİT'i hedef aldı. MİT'in KCK ile işbirliği yaptığını iddia eden emniyetteki Paralel ekip, ayarladığı savcıyla 7 Şubat 2012 günü düğmeye bastı. Dönemin özel yetkili savcısı Sadrettin Sarıkaya, 7 Şubat akşamı MİT'in Yenimahalle'deki karargâhını telefonla arayarak Müsteşar Fidan'ı ifadeye çağırdığını söyledi. Savcı Sarıkaya, Fidan'la birlikte 2 yakın çalışma arkadaşını ve eski Müsteşar Emre Taner ile emekli Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş'i de KCK soruşturması kapsamında ifadeye davet etti.

SİNSİ PLAN...

İddia, MİT'in KCK'yı yönettiği ve görev sınırlarının dışına çıkarak terör eylemlerinin yönlendiricisi olduğu gibi anormal bir teze dayanıyordu. Savcının hazırladığı dosyaya göre, 5 MİT mensubu, PKK-KCK terör örgütüne bilerek, isteyerek yardım etme ve soruşturmanın gizliliğini ihlal etmekle suçlanıyordu. MİT mensupları terör örgütünün kuruluşundan çözüm sürecine kadar geniş bir yelpazede birçok konuda ayrı ayrı suçlanıyordu. Kanlı bir sürecin sonlandırılması için yapılan ve kamuoyunun desteklediği çözüm sürecini başlatan görüşmeler, Paralel Yapı tarafından terör örgütüne yardım olarak gösterilmeye çalışılıyordu.

ERDOĞAN'IN DURUŞU

Savcının ifade talebi, MİT Kanunu'na aykırı olmasına rağmen ısrarla uygulanmak istendi. Hatta MİT görevlilerine ifadeye gelmezlerse, kolluk gücü marifetiyle zorla savcılığa getirilecekleri tebliğ edildi. Tam anlamıyla devlet krizine dönüşen olay o günlerde Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlı duruşuyla çözüldü. Erdoğan şubat ayı başında planladığı 2'nci ameliyatını erteleyerek, MİT krizini bizzat yönetti. Hakan Fidan'a ifadeye gitmemesi talimatını verdi. Daha sonra yine Erdoğan'ın talimatıyla hummalı bir çalışma yürütülerek MİT Müsteşarı ve personelinin ifadeye çağrılması için Başbakan'dan özel izin alınması gereken yasal düzenleme yapıldı.

PEŞİNİ BIRAKMADILAR

Paralel polisler ile birlikte çalıştıkları savcı Sarıkaya ise Fidan ve diğer MİT görevlilerinin peşini bırakmaya niyetli değildi. Yasa değiştirilinceye kadar Fidan'ı gözaltına almak istiyorlardı. Bu yüzden 10 Şubat'ta özel emir çıkarıldı. Polis, MİT İstanbul Bölge Başkanlığı ile Emre Taner ve Afet Güneş'in konutlarına gitmiş ancak MİT erken davranıp bu isimleri güvenli evlere taşıdığı için amacına ulaşamamıştı. Fidan için ise Paralel Yapı özel bir plan yaptı. Fidan o gün MİT'in özel uçağıyla Ankara'dan İstanbul'a gidecekti. Paralel Yapı bu gizli seyahatin bilgilerini elde etmiş ve Yenimahalle'deki MİT karargâhından Esenboğa Havalimanı'na uzanan güzergâha, tam donanımlı 200 Özel Harekât mensubu ve terör ekibi yerleştirmişti. Önceden Paralel medyaya da haber verilerek, Fidan'ın canlı yayında gözaltına alınması planlanmıştı. Fidan gözaltına alınırken Paralel Yapı adeta "şov" yapacak, hükümete gözdağı verirken aynı zamanda MİT'i ele geçirme planına da ulaşmış olacaktı.

KUMPASIN YILDÖNÜMÜNDE ADAYLIK KARARI

MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Paralel Yapı tarafından 7 Şubat 2012'de kendisine kurulan kumpasın yıldönümünde, milletvekili aday adayı olmak için görevinden istifa etti. 10 Şubat'tan itibaren geçerli olacak istifasını gece yarısı Başbakan Ahmet Davutoğlu'na sunan Fidan'ın bu tarihi seçmesi, 'Paralel Yapı ile mücadelede kararlılığını bir kez daha vurguladığı' şeklinde yorumlandı. 1968'de doğan Fidan, TSK'da 15 yıl astsubay olarak görev yaptı. Mecburi hizmetinin tamamlamasının ardından askerlikten ayrılan Fidan, Hacettepe ve Bilkent üniversitelerinde uluslararası ilişkiler alanında dersler verdi. Almanya'daki NATO Karargahı'nda da çalışan Fidan, 2007'de Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı görevini üstlendi. 17 Nisan 2009'da MİT Müsteşar Yardımcılığı'na getirilen Fidan, 25 Mayıs 2010'da ise- MİT Müsteşarlığı'na atanmıştı.

NEDEN PARALEL'İN HEDEFİ OLDU?

Hakan Fidan, MİT Müsteşarlığı görevine geldiği ilk günden itibaren hedefteydi. İstihbaratta dışa bağımlılığın azalması, içeride istihbaratın tek çatıda toplanması çalışmaları dikkat çekiyordu. Çözüm süreci gibi Türkiye için hayati önemdeki bir projenin kritik isimlerinden olması, onu hem uluslararası güçlerin hem de bunların uzantısı Paralel Yapı'nın hedefi haline getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da MİT krizinin ardından, Fidan'a yönelen operasyonun aslında kendisini hedef aldığını belirterek, "Müsteşara talimatı ben verdim. Alacaksanız beni alın" diye konuşmuştu. (Sabah)

------------------------------------------------------------------------------

OSLO'YU PARALEL SIZDIRDI

7 Şubat kriziyle ilgili başka detaylar da Türkiye gazetesi yazarı Yıldıray Oğur'un yazısında yer alıyor. Oğur, 7 Şubat krizinin öncüsü sayılan "Oslo'daki MİT-PKK görüşmelerinin internete sızdırılması" ve sonrasında yaşanan gelişmelerle ilgili ilginç bilgiler veriyor. Gazeteci Yıldıray Oğur, görüşmeleri Paralel Yapı'nın sızdırdığını ileri sürüyor. Yazısının sonunda Oğur'un peşpeşe ve madde madde sıraladığı gelişmeler ise, adeta 7 Şubat'ın perde gerisini aydınlatıyor.

Oğur, yazısında devletle PKK arasındaki Oslo görüşmelerinin "resmi kaydı" Belçika polisi tarafından Türk polisine verildiğini ama "korsan çekilen" bir bant daha olduğunu yazdı. Oğur, bu "korsan" kaydın Paralel Yapı tarafından Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı zor duruma düşürmek için sızdırıldığını belirtti.

İşte Oğur'un o köşe yazısı:

Oneminute. Devletle PKK arasındaki, Oslo görüşmeleri olarak bilinen müzakere sürecindeki toplantılardan birinin ses kaydını Vimeo video paylaşım sitesine yükleyen kullanıcının adı.

Hakkında bildiğimiz bundan ibaret.

Eğer 13 Eylül 2011 günü Dicle Haber Ajansı (DİHA), bu ses kaydını haber yapmasıydı, kimsenin milyonlarca video içinde duran bu kayıttan haberi olmazdı. Haberin yapılış hikâyesi de çok tuhaftı. Hatırlayalım.. Önce PKK’ya yakın DİHA ses kaydını ve dökümünü haberleştirip abonelerine geçti. Sonra haber kısa bir süre sonra DİHA mahreçli olarak PKK’ya yakın Fırat Haber Ajansı’nda da haber oldu.

Bir süre sonra DİHA, sanal saldırı sonucu haberin siteye girdiğini belirterek, haberini geri çekti ve abonelerinden özür diledi. Bunun üzerine Fırat Haber Ajansı da haberini geri çekerek, şu açıklamayı yaptı: “Haber DİHA yetkililerinin, haberin kendilerine ait olmadığı yönündeki uyarısıyla yayından kaldırıldı. Okuyucularımızdan özür dileriz.”

Hadi diyelim ki DİHA’nin sitesi hacklendi ve uzun bir süre haber orada bir şekilde kaldı. Peki, böylesine kritik bir sızıntı örgüte danışılmadan, sorulmadan mı Fırat Haber Ajansı’nda da haber yapılmıştı? Tuhaf.

Tek bildiğimiz, ses kaydının yer aldığı videoyu yükleyenlerin bunun bağıra çağıra PKK’nın ya da PKK yanlısı birilerinin işi gibi göstermek istemesi de bir o kadar tuhaftı.

Oneminute tarafından Vimeo’ya yüklenen ses kaydı, pek sık kullanılmayan Kongra-Gel bayrağıyla açılıyordu. 2003’te PKK yerine kurulan Kongra-Gel Brüksel merkezli bir yapı.

Sanki biri, bu sızdırmanın Brüksel’deki Kongra-Gel yetkilileri tarafından sızdırıldığını söylemeye çalışıyordu. Zaten sızdırılan görüşmede masada sesi duyulanlar arasında, Brüksel’deki Kongra-Gel yapılanmasında yöneticilik yapan Zübeyr Aydar ve bağlantılı KNK (Kürdistan Halk Meclisi) yöneticisi Adem Uzun da vardı.

Tuhaflıklardan bir başkası ses kaydını siteye yükleyen kişinin videosuna başlık olarak “Erdoğan’ın içyüzü Erdoğan’ı yakacak”ı seçmiş olmasıydı.

Şayet, PKK tarafından yüklendiyse, fazla iç politikaya, Erdoğan’a oynayan bir başlıktı bu. Videonun altına yazılan ise örgüt jargonuna daha yakındı: “KCK Heyeti ile devlet heyeti arasında yapılan görüşmelere ait kayıtlar, Kürt halkına ve gerilla güçlerine karşı vahşi bir savaşa girişen Erdoğan ve AKP hükümetinin Türkiye toplumuna söylediği yalanları ve ikiyüzlü karakterini ortaya çıkardı.”

Hakan Fidan’ın konuşmalarının ağırlıklı olduğu 47.05 dakikalık ses kaydının diğer ilginç bir tarafı ise video kaydının arasına yerleştirilmiş yönlendirici başlıklar. 2011’de izlediğimizde pek ilginç gelmeyen o başlık tarzını, 17/25 Aralık’tan sonra internete yüklenen tapelerin hepsinde görmüş olmak tabii başka gözle bakmaya neden oluyor.

O ara başlıklara da şöyle bir bakalım: “Barışın önündeki tek engel AKP’nin Türkiye toplumuna karşı ikiyüzlülüğü ve korkaklığıdır”, “Merkezi koordinatör ülkenin zorlamasıyla başlayan açılımı kendi projeniz olarak sunmadınız mı”, “Görüşmelerde taleplerimizin meşruluğunu kabul etmediniz mi”, “Önderlikle aramızdaki iletişim kanallarının açık tutulacağın kabul etmendiniz mi”, “Demokratik özerkliğin önünü açmak için bize söz vermediniz mi”, “Önderliğin kıymetini takdir etmediniz mi?”, “KCK’lıların serbest kalacağının güvencesini vermediniz mi?”

İlk ikisi dışındakiler AKP’yi sıkıştırmak için PKK’dan çok, MHP’nin de sorabileceği sorular bunlar.

Peki, ses kaydı sızdırılan bu görüşme ne zaman yapılmıştı?

Ses kaydında Habur Olayı (Ekim 2009), Reşadiye Baskını’ndan (Aralık 2009) geçmiş zaman kipiyle bahsedildiğine, Newroz’a giden süreçte bir girişimden gelecek kipiyle bahsedildiğine ve Hakan Fidan Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olarak takdim edildiğine göre (MİT’e müsteşar yardımcısı olarak atanma haberleri 16 Nisan 2010’da çıkmış) en muhtemel tarihler Ocak, Şubat, Mart 2010.

Tahmini zaman aralığını biraz daha daraltabiliriz. Görüşme, 4 Mart 2010’dan da önce bir tarih olmalı. Çünkü o gün Belçika polisi Brüksel’deki Kongra-Gel binasını, Roj Tv’yi basıp o masada oturan Kongra-Gel Başkanı Zübeyr Aydar ve Adem Uzun’un da aralarında olduğu pek çok ismi gözaltına almıştı. Haberlere göre Zübeyr Aydar ve Remzi Kartal 25 Mart’a kadar gözaltında kalmışlar. Adem Uzun’un ne zaman bırakıldığı ile ilgili bir bilgi yok...

Ses kaydıyla ilgili bilgilerimiz bu kadar. Cumhurbaşkanı ve Başbakan bu sızdırmanın arkasında paralel devlet olduğunu defalarca söyledi. PKK’dan da benzer açıklamalar geldi.

Dört yıl sonra ilk kez biri ses kaydını kimin kaydettiği ve sızdırdığı konusunda isim verdi. Durup dururken bu ismi veren kişi de ilginç ve önemli. Emniyet İstihbarat Dairesi’nin meslekten ihraç edilen eski başkanı Ömer Altıparmak.

İzmir’de gözaltına alınan polislere desteğe giden Altıparmak, paralel devlet iddialarının merkezindeki en kritik isimlerden biri. Görevden alındıktan sonra İdris Naim Şahin’in partisinden siyasete de girmiş. Ergenekon’dan, Balyoz’dan tutuklanmış askerler, polisler, yıllarca hapis yatan İlker Başbuğ, Hanefi Avcı gibi devletin sırlarını hakim isimlerin yapmadığı bir şeyi yapıp, görevi icabı bildiklerini intikam için kullanmaktan çekinmemiş Altıparmak ve dört yıl sonra bu sızdırmayla ilgili ilk kez bir ismi telaffuz etmiş:

"Anayasal düzen üzerinde pazarlık yapılıyor. Özerklik hususunda terör örgütü mensupları ve hakem devletin mevcudiyetinde tartışmalar yürütülüyor. Bu, anayasamıza ve yasalarımıza da aykırı bir husus. Bu hususu Oslo görüşmelerini, hatırlarsanız katılanlardan biri de Sabri Ok'tu. Geçenlerde, 'Kürdistan'dan Türk polisi ve askeri çekilsin' diyen adamdı, masanın bir tarafında oturan. Öbür tarafta Adem Uzun diye dışişlerinden sorumlu bir adamı vardı PKK'nın. Maalesef meslek acemiliği mi dersiniz ne derseniz deyin, Oslo'da yapılan tüm görüşmeleri terör örgütü PKK'nın Adem Uzun denilen adamı üstündeki dinleme cihazıyla birebir kaydetti ve bunu terör örgütünün internet sitelerinde yayınladı. Birileri döndü bunu polisin üzerine atmaya çalıştı. Terör örgütü mensupları tarafından kaydedilmiş ve devleti zora sokmak için internet sitelerinde yayınlanan hususu bize yormaya çalıştılar."

Peki gerçek hikâye ne?

İşe ses kaydını yeniden dinlemekle başlayalım. http://www.dailymotion.com/video/xy2d42_mit-pkk-gorusmesinin-gizli-ses-kaydi_news. Hemen ilk dakikalardan itibaren kayıttan gelen kumaşa, zemine sürtünme seslerini herkes duymuş olmalı. Görüşme tutanaklarındaki bazı ifadelerden bu görüşmelerin ses kaydının resmen alındığı anlaşılıyor. Ama bizim duyduğumuz kayıtta, ses kaydeden cihazın mikrofonunun kumaşa sürtünme sesleri bunun amatör bir çekim olduğunu düşündürüyor. Bu sürtünme sesleri bazen, üzerindeki kişinin hareketiyle de artıyor Bu da bu kaydın resmî bir kayıt değil, birinin üzerindeki gizli bir kayıt cihazıyla kaydedildiğini düşündürtüyordu insana.

Parçaları birleştirelim.

4 Mart 2010 tarihini yeniden hatırlamakta fayda var. Brüksel’de masada oturan Zübeyr Aydar ve Adem Uzun’un Türk polisiyle koordineli bir operasyonda Belçika polisi tarafından gözaltına alınıp, ofislerinin arandığı tarihe.

Neredeyse ses kaydı sızdırılan son Oslo görüşmesinden (ki bu görüşmenin Oslo’da yapılmadığı biliniyor) hemen sonra olmuş bu operasyon.

Operasyonun neden yapıldığı, neler bulunduğu belirsiz. Çünkü bir süre sonra herkes serbest kalmış. Brüksel’deki PKK faaliyetleri hiçbir şey olmamış gibi (ROJ Tv’nin adını değiştirmesi dışında) devam etmiş.

Ama Ankara’ya göre bu operasyonla Oslo kayıtlarının sızdırılması arasında doğrudan bir ilişki var.

Evet, ses kaydını duyduğumuz Oslo görüşmesini kaydeden kişi Adem Uzun’du. Bunu, PKK’dan habersiz olarak yapmıştı. 4 Mart 2010 günü Belçika polisi Adem Uzun’u gözaltına alırken bu ses kaydına el koydu. Daha sonra Belçika polisi, bu ses kaydını Türk polisine ulaştırdı.

Daha önce Sabah gazetesinde çıkan bir habere göre bir polis ya da istihbaratçı bizzat gelerek bu kaydı teslim etti. Bunu neden yaptığı sorusunun cevabı ise meçhul. Ankara'ya göre bu kaydı internete sızdıran da polis yani cemaat...

İnternete düşen ses kaydı bir yıl sonra başka bir adreste daha bulundu. Polis, 13 Ocak 2012 günü 17 ilde 123 adrese birden yapılan KCK operasyonunda aranan BDP Diyarbakır İl Başkanlığı’nda Oslo kayıtlarını bulduğunu açıkladı.

Peki, biz bunu ne zaman öğrendik? 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı KCK soruşturmasında sanık olarak ifadeye çağrıldığında…

Hakan Fidan aleyhine olan deliller arasında bu ses kayıtları da bulunmaktaydı.

Neden sorularının cevabını hâlâ vermedik. Neden Adem Uzun görüşmeyi kayda aldı, neden Belçika polisi, Türk polisine Oslo ses kayıtlarını verdi?

Bir cevabımız yok henüz.

Belki küçük bir kronoloji herkese bir fikir verir.

Tekrar başa dönelim:

Ses kaydını sızdıran hesabın adı Oneminute’di.
29 Ocak 2009 Erdoğan, Davos’ta “one minute” çıkışını yaptı.
Ocak-Şubat 2010 Hakan Fidan Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olarak ilk kez Oslo görüşmelerine katıldı.
4 Mart 2010 Brüksel’de Adem Uzun ses kayıtlarıyla birlikte gözaltına alındı.
10 Nisan 2010, Hakan Fidan ABD’deki İran Nükleer görüşmelerinde Türkiye’nin Şerpa’sı olarak katıldı.
16 Nisan 2010 Hakan Fidan MİT Müsteşar Yardımcılığına getirildi.
24 Mayıs 2010 Hakan Fidan MİT Müsteşarı oldu.
31 Mayıs 2010 İsrail Mavi Marmara gemisine saldırdı.
Haziran 2010 Haaretz’de Mossad’ın Hakan Fidan’dan rahatsızlığıyla ilgili haberler çıktı.
1 Ağustos 2010 İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Hakan Fidan’ın İran’a bilgi sızdırma ihtimalinden bahsetti.
6 Haziran 2011 Öcalan, barış konseyleri kurma konusunda hükümetle anlaştıklarını açıkladı.
12 Haziran 2011, AK Parti yeniden tek başına iktidara geldi.
14 Temmuz 2011, PKK, Silvan Saldırısı’nı yaptı.
13 Eylül 2011, Oslo ses kaydı internete düştü.
22 Kasım 2011, Öcalan’ın avukatlarına KCK operasyonu düzenlendi. Polis örgütün bütün mail trafiğini ele geçirdi.
26 Kasım 2011, Başbakan Erdoğan ameliyat oldu.
25-26 Kasım 2011, Başbakan’ın ofislerine dinleme cihazlarını yerleştirildi.
28-29 Aralık 2011, MİT Başbakan’ın ofislerindeki dinleme cihazlarını buldu.
28 Aralık 2011, gecesi Uludere Katliamı yaşandı. Hemen ardından cemaat çevreleri suçu MİT’e atan haberler yaptı.
13 Ocak 2012, Polis, KCK operasyonunda Diyarbakır BDP binasında Oslo ses kayıtları ve protokolleri buldu.
7 Şubat 2012, Hakan Fidan KCK'dan sanık olarak ifadeye çağrıldı.
Ben cevabımı buldum… (Yıldıray Oğur / Türkiye)

Paralel yapı-7 Şubat (2012) MİT krizi bağlantısı manşetlerimiz

(07 Şubat 2015, 16:14)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=6621    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.528.872