Konya merkezli 19 ilde başlatılan 'Paralel Yapı' operasyonu kapsamında adliyeye sevk edilen 18 kişiden 5'i tutuklandı. Tutuklananlar arasında bir dönem Konya Emniyet Müdürlüğünde KOM Şube Müdürlüğü yapan Anadolu Atayün de bulunuyor. Atayün'ün operasyonun merkezinde yer alan en önemli isim olduğu belirtiliyor. Diğer kardeş Yurt Atayün de İstanbul'daki bir başka soruşturmada tutuklanmış ve Fetullahçı Terör Örgütü'nün en önemi isimlerinden olduğu dile getirilmişti.
25.05.2015 20:06 Konya merkezli 19 ilde 'Fetullahçı terör örgütüne üye olmak, soruşturmanın, özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, gizlemek veya değiştirmek' suçlamalarıyla 66 kişiye yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan ve 25’i ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılan 43 şüpheliden 18’i dün adliyeye sevk edildi. Mahkeme, aralarında polis başmüfettişliğinden ihraç edilen 1’inci sınıf Emniyet Müdürü Anadolu Atayün’ün de bulunduğu 5 şüpheliyi tutukladı. Aralarında dönemin İl Emniyet Müdürü Salih Tuzcu ile Aktif İşadamları ve Sanayiciler Derneği Başkanı S.C.’nin de bulunduğu 23 kişinin ise arandığı belirtildi.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında geçen cuma günü 19 ilde eş zamanlı operasyon düzenlendi. 31’i emniyet mensubu olmak üzere 66 kişiye yönelik yapılan operasyonda, sivil şüphelilerin çoğu işadamlarından oluştu. Şüphelilerin, paralel yapının Konya’daki finansal yapısını organize ettiği öne sürüldü. Gözaltına alınan şüphelilerin oluşturdukları mütevelli heyetinin, Konya’daki çok sayıdaki işadamından yardım amaçlı, usulsüz olarak ’himmet parası’ adı altında paralel yapıya para topladığı, cemaate yakınlığıyla bilinen bir üniversiteye de araziyi usulsüz olarak temin ettiği iddia edildi.
Operasyon kapsamında gözaltına alınan polislerin ise 2008 yılında Okyanus Şirketler Grubuna yönelik yapılan operasyonda, sanıklara yönelik asılsız kanıtlar elde etmekle suçlandığı öne sürüldü. 66 kişiye yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 43 kişiden aralarında eski YÖK Başkan Vekili ve halen Selçuk Üniversitesi İktisadı ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslarararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi olan Prof.Dr. Şaban Çalış, Mevlana Üniversitesi’nin kurucu rektörü Prof.Dr. Bahattin Adam, 2008 yılında Okyanus Şirketler Grubu’na yönelik yapılan operasyon döneminde Konya’da Asayiş Şube Müdürlüğü yapan Bingöl eski Emniyet Müdürü Ercan Taştekin’in aralarında bulunduğu 25 kişi polisteki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
5’İ TUTUKLANDI
Sorguları tamamlanan 18 şüpheli dün sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi. Bunlardan 5’i savcılıktaki ifadeleri ardından serbest bırakıldı. Yaklaşık 16 saat süren sorgulama sonucu Okyanus Şirketler Grubu’na yönelik yapılan operasyon döneminde Konya’da Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürlüğü’nü yapan Polis Başmüfettişliğinden ihraç edilen 1’inci sınıf Emniyet Müdürü Anadolu Atayün, polis memurları Yücel Ö., Kerim D., işadamı Naim Ç. ve cemaate yakınlığıyla bilinen bir eğitim kurumunun eski genel müdürü Hasan Ç. tutuklandı. 8 kişi de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
İKİ KARDEŞ EMNİYET MÜDÜRÜ TUTUKLANDI
Operasyonda tutuklanan Anadolu Atayün’ün, kardeşi olan eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü ve Ankara 2. Bölgeden Bağımsız milletvekilliği adayı Yurt Atayün ise daha önce İstanbul’da yapılan paralel yapı operasyonunda tutuklanmıştı.
"HUKUK MUKTEDİRLERE BOYUN EĞMİŞTİR"
Anadolu Atayün’ün avukatı Süleyman Küçüksucu, ”Hukuk bugünde, Türkiye yaklaşık 1.5 yıldır olduğu gibi muktedirlere boyun eğmiştir" dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir operasyon silahı olarak kurulan sulh ceza mahkemelerinde 13 saattir yapılan savunmalar ışığında biz gözaltındakilerin tamamının tahliyesini beklerken 2’nci Sulh Ceza Hakimliği’nin vermiş olduğu hukuka aykırı, vicdana, kanuna aykırı karar neticesinde Anadolu Atayün’ün de içinde olduğu 5 kişi hiçbir hukuki gerekçe belirtilmeksiniz yaklaşık 50 klasör tutan dosyalar tamamen okunmaksınız, hiçbir sebep gösterilmeksiniz tutuklanmışlardır. Bu süreç burada bitmeyecek. Yeni tutuklamalar bekliyoruz. İtirazlar bekliyoruz. Daha önceden olduğu gibi ben bu elimde gördüğünüz cübbeyi utanarak taşıyorum."
"BU BİZİM ŞEREF MADALYALARIMIZ"
Anadolu Atayün’ün eşi Birsen Atayün, "Bu bizim şeref madalyalarımız. Allah var, gam yok. Hiç üzülmedik, hiç sıkılmadık, acıtmadı ki. Diyeceğim; Allah bize de nasip etti. Acaba Allah bize nasip etmeyecek miydi, biz kötü insanlar mıyız diye düşünecektik" dedi.
EMNİYET MÜDÜRÜ HSYK’DA YARGILANACAK
Operasyonda İzmir’deki evine baskın yapılan ve bulunamayan eski Konya İl Emniyet Müdürü Salih Tuzcu hakkındaki yakalama kararına yapılan itirazlar sonucu Tuzcu’nun, suç tarihinde İl Emniyet Müdürü olduğu için HSYK Kanunu’na göre hakimlerin tanınan haklara göre yargılanması gerektiği bu nedenle de hakkındaki dosyanın HSYK’da olduğu ve ayrı yargılanacağı belirtildi.
22 KİŞİ ARANIYOR
Operasyon kapsamında hakkında yakalama kararı bulunanlar şunlar: 2008 yılında Okyanus Şirketler Grubu’na yönelik yapılan operasyon sırasında Konya’da Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü yardımcısı olan ve İzmir Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü iken geçen yıl ihraç edilen Mehmet E., o dönem teknik büro amiri Cemil U., amir Halis Ç., amir Mustafa A., amir İrfan K., Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nda şube müdürü Ahmet A.K., işadamları; Aktif İşadamları ve Sanayiciler Derneği Başkanı (AKTİSAD) Soner C., Ali A., Eşref Ç., Mehmet G., Mehmet Y., İbrahim K., Mehmet D., İbrahim Ö., Hasan H.B., Feyzi Ş., Mehmet H.H., Necati A., Nurettin A., avukatlar; Yalçın T., Muhammet E., Abdülkadir Y.
Hakkında yakalama kararı bulunan ve polis tarafından aranan 3’ü avukat 9’u işadamı 12 kişinin yurt dışında olduğu belirtildi. Operasyon kapsamında geçen 11 Mayıs günü avukat M.O. ve sekreteri F.N.P. tutuklanmıştı.
KONYA OPERASYONUNUN MERKEZİNDE ATAYÜN VAR
66 gözaltı kararının verildiği 22 Mayıs operasyonunda en önemli şüphelinin, dönemin Konya KOM Şube Müdürü Anadolu Atayün olduğu iddia ediliyor. Paralel yapıya 'himmet' vermediği için hedef alınan Okyanus Şirketler Grubu patronu Nusret Argun’un dönemin KOM Müdürü Anadolu Atayün’ün kumpası sonucu cezaevine gönderildiği ortaya çıktı. Atayün'ün Argun’un sekreteri Özgül Özer’e aleyhte ifade verdirerek dosyanın özel yetkili savcılığa gitmesini sağladığı belirlendi.
KARDEŞ ATAYÜNLER ÖRGÜTÜN EN ÖNEMLİ ELEMANLARI
Bu operasyonda tutuklanan Anadolu Atayün, daha önce gözaltına alınıp tutuklanan İstanbul Emniyet istihbarat yetkilisi Yurt Atayün'ün de kardeşi. Yurt Atayün'ün, Fetullahçı Terör Örgütü'nün en önemli elemanları arasında olduğu dile getirilmişti. Diğer kardeş Anadolu Atayün'ün adının da bu soruşturmada örgütün en önemli elemanlarından olarak geçmesi, kardeş Atayün'lerle ve örgütle ilgili şüpheleri güçlendirmiş oldu.
Atayün’den özel yetkili kumpas
Paralel yapıya yönelik Konya merkezli 19 ilde başlatılan soruşturma ile Okyanus Şirketleri sahibi Nusret Argun'a eski sekreteri, emniyet ve avukatlar aracılığıyla kumpas kurulduğu ortaya çıktı. Dönemin Konya KOM Şube Müdürü Anadolu Atayün'ün, Nusret Argun'un özel yetkili mahkemelerde yargılanması için 'özel' uğraş verdiği tespit edildi. İşte adım adım kumpas süreci...
CEBİR VE ŞİDDET YOK
O dönem Atayün'ün başında bulunduğu KOM Şube, Okyanus Grubu'na yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında 2008 yılında 3 dalgadan oluşan 'Final' operasyonu düzenledi. Operasyon talimatı ise Konya Kom Şube'nin talebi üzerine Adana Özel Yetkili Savcılığı'ndan alındı. Savcılık, “cebir ve şiddet” unsurunun olmaması nedeniyle dosya hakkında görevsizlik kararı verdi. Adana özel yetkili savcılığı dosyayı Konya Savcılığı'na gönderdi. Dosya, özel yetkili savcılığın alanından çıkmış oldu.
1 GÜNDE ÖZEL YETKİLİYE
12 Mayıs 2008'ta dosya Konya Savcılığı'na kaydedildi. Dosyanın bu haliyle özel yetkili mahkemelerin alanına girmeyeceğini anlayan Konya Kom Şube, 'kumpas' çalışmalarına başladı. Argun'un sekreterliğini yapan Özgül Özer'in, Argun aleyhine ifade vermesi sağlandı. Özgül, dosyanın Konya Savcılığı'na kaydedildiği gün verdiği ifadesinde Argun'un kendisine zorla senet imzalattırdığını ve tehdit ettiğini öne sürdü. Bir gün geçtikten sonra dosya 'cebir' ve 'şiddet' suçlaması da eklenerek Adana'daki özel yetkili savcılığa tekrar yollandı.
O SUÇLAMALARA BERAAT
Mahkemedeki yargılama sonucunda Özgül'ün suçlamalarına maruz kalan kişiler beraat etti ancak dosyanın tamamının özel yetkili mahkemelerde görülmesi bu sayede sağlanmış oldu. Ayrıca Argun'un yargılama süresince yaptığı tüm tahliye talepleri Özgül'ün zorla senet imzalattırdığı iddiasıyla reddedildi. Özgül'ün işten çıkarılmasının üzerinden 3,5 yıl geçtikten sonra ifade vermesi ise kumpasın nasıl kurulduğunu gözler önüne serdi. Argun'a yönelik kumpas sürecinde de ilginç detayların olduğu ortaya çıktı. Konya'da yapılan son operasyonda gözaltına alınan Ramazan Özer'in anlattıkları herşeyi gözler önüne serdi. Argun'un sekreteri Özgül Özer'in eşi olan Ramazan Özer, kumpas sürecini anlattı.
EŞİNDEN BOŞANMAK İSTEDİ
Ramazan Özer, eşi Özgül Özer'in sürekli cebinden ve daha önce çalıştığı Okyanus şirketinden para çaldığını öğrenmesi üzerine eşinden boşanmak için dilekçe verdi. Bu aşamada paralel yapının polis ve avukat ayağı devreye girdi. Ramazan Özer'in avukatlığını ise geçtiğimiz hafta tutuklanan avukat Memduh Oğuz'un üstlendiği ortaya çıktı.
PARA ABİSİ TANIK
Geçtiğimiz gün gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan Ramazan Özer eşi ile kendisini barıştıran kişinin dönemin KOM Şube Müdürü Anadolu Atayün olduğunu söyledi. Atayün'ün ikiliyi barıştırmak için buluştuğu yerin ise geçtiğimiz hafta yurtdışına kaçarken yakalanan avukat Memduh Oğuz'un hukuk bürosu olduğu ortaya çıktı. Atayün'ün ikiliyi barıştırmasındaki amacının Argun aleyhine ifade veren Özgül Özer'i kontrol altında tutmak olduğu öne sürüldü. Ramazan Özer'in ise daha sonra cemaate yakın mütevelli heyetlerinde yer aldığı iddia edildi.
İşadamlarına gözdağı ve şantaj
Konya'da Nusret Argun'un sahibi olduğu Okyanus Şirketler Grubu'na yönelik “Final” adlı operasyonu, diğer iş adamlarının korkutulup baskı altına alınması ve böylece örgütün çok daha kolay bir şekilde himmet toplanması için yapıldı. Argun'un başına gelenleri gören yüzlerce Konyalı iş adamı, aynı durumun kendi başlarına gelmesinden çekindikleri için paralel yapıya milyonlarca lira haraç vermek zorunda kaldı.
ÖRGÜTÜN KUMPAS KURDUĞU ARGUN: İTAAT ETMEDİĞİM İÇİN BAŞIMA GELDİ
Öte yandan Paralel Yapı'nın kurduğu 'himmet' kumpasının kurbanı olan işadamı Nusret Argun operasyon sonrasında ilk kez açıklama yaptı. Argun "boyun eğmemenin cezasını ödedim" diyerek şunları söyledi: "Amaç benim üzerimden Konyalı işadamlarını Paralel Yapı'ya hizmet ettirmekti. Taleplerini yerine getirip onlara itaat etseydim, Konya'da konuşmaktan çekinen yüzlerce işadamı gibi ben de işimde gücümde olurdum. Bana yapılan operasyon, bir gerçeğin arayışı değil, kendilerine itaat etmemenin cezasıdır. Bu sadece Konya'nın değil, tüm Türkiye'nin sorunudur. Bütün mal varlığıma el konulurken, 11 ilde gaz dağıtımı yaptığım büyük şirkete el konulmadı. Ben cezaevine girdikten sonra şirket satılınca neden el konulmadığını anlayabildim" Aynı şebeke daha önce Okyanus Şirketler Grubu sahibi işadamı Nusret Argun'a kumpas kurmuştu. Anayasa Mahkemesi, hukuksuzluğun önüne geçerek Argun ile ilgili 'Tutukluğun makul süreyi aşmış olması' nedeniyle anayasanın ihlal edildiğine kararını vermişti.
ÖRGÜT 2 YILDA 10 BİN TELEFON DİNLEMİŞ
30.05.2015 12:38 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, "Paralel Yapı"nın 2008 yılında Konya merkezli Okyanus Şirketler Grubuna yönelik operasyonuyla ilgili hazırladığı tebliğnameye göre, iki yılda yaklaşık 10 bin telefon dinlemesi yapıldı.
Konya Emniyet Müdürlüğünün 2008 yılında yaptığı operasyon sonucu, Konya merkezli Okyanus Şirketler Grubu Başkanı Nusret Argun ile 234 kişi Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandı. Suç örgütü kurmak ve yönetmek gibi suçlardan 180 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra Argun, avukatları aracılığıyla kararın bozulması için Yargıtay'a başvurdu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da dosyayla ilgili tebliğnamesini tamamladı. Hukuka aykırı elde edilen delillere dayanarak hüküm kurulması nedeniyle savcılık, kararın bozulmasını talep etti. Yargıtay, tebliğnameyi inceledikten sonra kararın bozulup bozulmayacağını açıklayacak.
-Meşru amaca varmak için kullanılan araçlar da meşru olmalıdır"-
Hukuk devletinde ceza hukukuna egemen olan ilkelerin; insan haklarının gerçekleştirilmesi, adaletin sağlanması ve güvenliğin temin edilmesi olduğu vurgulanan tebliğnamede, hukuk devletinin varlık nedeninin, insan haklarına dayalı adil ve güvenli bir toplumsal düzen kurarak bunu kesintisiz sürdürmesi olduğuna dikkat çekildi. Güvenlik sağlanırken, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmamasının da hukuk devletinin göstergelerinden olduğu belirtilen tebliğnamede, "Bu nedenle haberleşme hürriyetini ve özel hayatın gizliliğini sınırlayan iletişimin tespiti Ceza Muhakemesi Kanunu'nda sıkı şartlara bağlanmıştır. Uygulayıcıların meşru amaca varmak için kullandıkları araçlar da meşru olmalıdır. 'Çok sayıda kişiyi dinler ve izlersem suç işleyeni tespit ederim' düşüncesi demokratik toplumlarda kabul görecek davranış şekillerinden değildir" ifadelerine yer verildi.
-"Keyfi şekilde yeni suçlar ve sanıklar oluşumu sağlanmış"-
Tüm sanıkların iki yıl boyunca yaklaşık 10 bin telefon dinlemesinin olduğu da tebliğnamede yer aldı. Tebliğnamede, şunlar kaydedildi:
"Zayıf ve tartışmalı delillerle iletişim kayıtlarının dinlenilmesine karar verilen sanıkların, iletişim dinlenilmesinde dayanak olan suçların ana kısmı ile bir ilgisinin olmadığı çok kısa bir zaman içerisinde anlaşılmasına rağmen, diğer suçlarla ilgili elde edilen delillerle derhal kamu davası açılması gerekliydi. Buna rağmen, yasaların ve hukukun adeta keyfi ve zorlanarak, yaklaşık iki yıla yakın iletişimin dinlenilmesiyle kamunun asıl yükümlülüğü olan, suçun meydana gelmesini önleme hususu açıkça gözardı edilerek, adeta yeni suçlar ve sanıkların oluşumuna keyfi şekilde olanak sağlanarak, hukuka aykırı delil elde edildi."
Konya merkezli "Paralel Yapı" iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında, 22 Mayıs'ta 19 ilde düzenlenen operasyonda, adliyeye sevk edilen 18 kişiden, eski Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü ve polis başmüfettişi Anadolu Atayün'ün de aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklanmıştı. Şüphelilerden 5'i adli kontrol kararıyla, 8'i tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. (AA)
(25 Mayıs 2015, 20:06), son güncel.: (30 Mayıs 2015, 2:38)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: