Ergenekon soruşturmasının ne zaman sona ereceği, soruşturmanın ne kadar büyüyeceği ve yeni gözaltı dalgalarının gelip gelmeyeceği bilinmezken soruşturma dolaylı olarak hızla büyüyor. Ergenekon davasının en önemli sanıklarından biri olarak gösterilen Veli Küçük 27 Mayıs 2009´da yapılan 91´inci duruşmada, Soruşturmanın her geçen gün çetrefilleştiğini öne sürerek, 66 yaşındayım bu davanın sonunu görebileceğim gibi gelmiyor. Hazır olun. Zirve Yayınevi davasının da Ergenekon davası ile birleştirilmesini isteyecekler diyerek ümidini yitirdiğini göstermişti. Yine davanın diğer bir önemli sanığı Muzaffer Tekin de Danıştay Saldırısı davasının Ergenekon davasına eklenmesi üzerine 13 Mayıs 2009´daki duruşmada benzer bir karamsarlığı yansıtmıştı: Bu benim son söz almam. Bugünden itibaren söz almayacağım gibi hiçbir sorunuza da cevap vermeyeceğim. Davadan ümidini kesen diğer bir önemli sanık da Avukat Kemal Kerinçsiz oldu. 16 Nisan 2009´daki duruşmada yaptığı savunmasında kendisine yöneltilen suçlamalara cevap vermek yerine Mahkeme heyetine ve savcılara tehditler savurmuş ve sesini yükselterek tartışmıştı: Burada zulmün tecellisini bekliyorum. Ergenekon soruşturmasında ortaya çıkan yüzlerce klasörlük belgeler birçok olaya ışık tutuyor. Bunun somut örneği Danıştay saldırısı davasında yaşandı. Deliller, saldırganların Silivri Cezaevi´ndeki sanıklarla irtibatını gösterince dava Ergenekon´la birleştirildi. İddianamedeki belgeler başka davaların seyrini de etkiliyor. Mağdur avukatları, ilgili klasörleri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´ne (AİHM) taşıyor. Türkiye´de sonuçlanan Zehra Eğitim Kültür Vakfı´nın kapatılması davası ile yargı aşaması henüz tamamlanmayan Bilim Araştırma Vakfı (BAV) üyelerine işkence davası Ergenekon belgeleri kapsamında değerlendirilecek.
Ergenekon belgeleri AİHM ve diğer davalarda da delil oluyor
Ergenekon soruşturmasının ne zaman sona ereceği, soruşturmanın ne kadar büyüyeceği ve yeni gözaltı dalgalarının gelip gelmeyeceği bilinmezken soruşturma dolaylı olarak hızla büyüyor. Ergenekon davasının en önemli sanıklarından biri olarak gösterilen Veli Küçük 27 Mayıs 2009´da yapılan 91´inci duruşmada, Soruşturmanın her geçen gün çetrefilleştiğini öne sürerek, 66 yaşındayım bu davanın sonunu görebileceğim gibi gelmiyor. Hazır olun. Zirve Yayınevi davasının da Ergenekon davası ile birleştirilmesini isteyecekler diyerek ümidini yitirdiğini göstermişti. Yine davanın diğer bir önemli sanığı Muzaffer Tekin de Danıştay Saldırısı davasının Ergenekon davasına eklenmesi üzerine 13 Mayıs 2009´daki duruşmada benzer bir karamsarlığı yansıtmıştı: Bu benim son söz almam. Bugünden itibaren söz almayacağım gibi hiçbir sorunuza da cevap vermeyeceğim. Davadan ümidini kesen diğer bir önemli sanık da Avukat Kemal Kerinçsiz oldu. 16 Nisan 2009´daki duruşmada yaptığı savunmasında kendisine yöneltilen suçlamalara cevap vermek yerine Mahkeme heyetine ve savcılara tehditler savurmuş ve sesini yükselterek tartışmıştı: Burada zulmün tecellisini bekliyorum. Ergenekon soruşturmasında ortaya çıkan yüzlerce klasörlük belgeler birçok olaya ışık tutuyor. Bunun somut örneği Danıştay saldırısı davasında yaşandı. Deliller, saldırganların Silivri Cezaevi´ndeki sanıklarla irtibatını gösterince dava Ergenekon´la birleştirildi. İddianamedeki belgeler başka davaların seyrini de etkiliyor. Mağdur avukatları, ilgili klasörleri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´ne (AİHM) taşıyor. Türkiye´de sonuçlanan Zehra Eğitim Kültür Vakfı´nın kapatılması davası ile yargı aşaması henüz tamamlanmayan Bilim Araştırma Vakfı (BAV) üyelerine işkence davası Ergenekon belgeleri kapsamında değerlendirilecek.
Hizbullah tarafından öldürülen Zehra Vakfı başkanı cinayetinde Ergenekon izi
Zehra Vakfı Başkanı İzzettin Yıldırım, Hizbullah tarafından öldürülmüş, ardından da vakıf kapatılmıştı. Buna ilişkin raporu hazırlayan Mülkiye Başmüfettişi Refik Ali Uçarcı´nın Ergenekon davası sanığı emekli Albay Hasan Atilla Uğur´la görüştüğü iddianamedeki belgeler arasında yer aldı. Uçarcı, teknik takibe takılan görüşmelerinde Zehra Vakfı ile ilgili yaptığı incelemeyi anlatıyor. Avukatlar söz konusu kayıtları, vakfın kapatılmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle AİHM´de açtıkları davada delil olarak göstermeye hazırlanıyor.
Bilim Araştırma Vakfı davasına Ergenekon baskısı
Benzer bir süreç Bilim Araştırma Vakfı davasında yaşanıyor. Ergenekon sanıkları Emin Şirin, Adil Serdar Saçan, Ümit Sayın, Tuncay Özkan ve Ataman Yıldırım´ın, davayı etkilemek ve yönlendirmek için girişimlerde bulunduğunu gösteren belgeler iddianamede yer aldı. Vakfın avukatı Ceyhun Gökdoğan, belgeleri Yargıtay´daki dosyaya delil olarak ekledi. Vakfa 1999´da yapılan operasyonun hukuki olmadığını belirten Gökdoğan, Ergenekon´daki delillerin, iddialarını ispat ettiğini vurguluyor.
Önemli davaların avukatları ve mağdurları, dosyaları için Ergenekon davasının ek klasörlerinde delil arıyor. Faaliyetleri sakıncalı olduğu gerekçesiyle kapatılan Zehra Eğitim Kültür Vakfı´nın avukatları, Ergenekon iddianamesinde vakfın kapatılması davasının açılmasına neden olan İçişleri Bakanlığı raporunu hazırlayan Mülkiye Başmüfettişi Refik Ali Uçarcı ile Ergenekon sanığı emekli Albay Hasan Atilla Uğur´un görüşme kaydını buldu. 2002 yılına ait ´uçarcı-1.mpg´, ´uçarcı-2.mpg´, ´uçarcı-3.mpg´, ´uçarcı-4.mpg´ ve ´uçarcı-5.mpg´ yazan ve gizli kayda alınan video kayıtlarında Uçarcı, Uğur´a bilgi veriyor. İddianamede, Uğur´un, Uçarcı´ya Biz hem dosyadaki suç unsurlarını ihlalinden dahil olana kadar ortaya çıkarmak. Bunlarda MGK´nın üyeleri olabilir. Bunların içinde rütbesi ve makamı ne olursa olsun bakanı bilmem nesi dahiline kadar artık çok ciddi anlamda üzerine gidip gerçek çalışmayı yapma kararlığında olmak için sizinle kontak kurduk. diyerek bir dosyadan bahsettiği anlatılıyor. Görüşmenin devamında ise Uçarcı´nın, Uğur´a ´Hizbullah terör örgütü, Zehra Eğitim Kültür Vakfı ve İzzettin Yıldırım´ın öldürülmesi olayı´ ile ilgili yaptıkları araştırma hakkında bilgi verdiği belirtiliyor. Savcılık tarafından Uçarcı´nın askeri makamlara bazı raporlar verdiğinin tespit edildiği kaydediliyor. Uğur´a ait klasörde Uçarcı ile 5 kez görüşme yapıldığı belirtiliyor. Zehra Eğitim Kültür Vakfı´nın son başkanı olarak kapatma kararını AİHM´e taşıyan Zekeriya Özbek, vakfın kapatılması sürecinde garip durumlarla karşılaştıklarını söyledi.
Dava dosyamız takip ediliyordu
Zekeriya Özbek, Dava 25 celse sürdü. iddialara karşı savunma yapıyorduk. Bu sırada, bize dosyanın takip edildiği söyleniyordu. Mahkeme kalemi ve Yargıtay´a giderek dosyadaki gelişmeleri sorduğumuzda ´Bu dosyada ne var, çok takip ediliyor´ diyorlardı. Ama biz kimin takip ettiğini öğrenemedik. dedi. Ek klasörlerde Uçarcı ile Uğur´un görüşme kayıtlarının tamamını bulamadıklarını ve iddianamedeki bilgilerin de ipucu niteliğinde olduğunu kaydetti. Vakfın kapatılması ve yöneticilerinin dağıtılmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle AİHM´e yaptıkları başvurunun kabul edildiğini ifade etti. Ergenekon klasörlerinden bu konuda çıkacak delilleri de dava dosyasına sunacaklarını bildirdi.
Adil Serdar Saçan BAV mensuplarına işkence yapmaktan yargılanıyor
Adnan Oktar´ın fahri başkanı olduğu BAV mensuplarının avukatı Ceyhun Gökdoğan, ek klasörleri incelediklerinde Emin Şirin, Adil Serdar Saçan, Ümit Sayın, Tuncay Özkan ve Ataman Yıldırım´ın müvekkillerine yönelik hukuka aykırı faaliyetlerde bulunduklarını tespit ettiklerini söyledi. Ceyhun Gökdoğan, Ergenekon soruşturmasında ortaya çıkan delillerin, BAV mensuplarına yönelik 1999 yılında yapılan operasyonun ve daha sonra açılan davanın hukuki olmadığını ispat ettiğini anlattı. Gökdoğan, Ümit Sayın´a ilişkin klasörde bir belgede ´Adnancılar (BAV)´ yazdığını da hatırlattı. Tüm bu delilleri şu an Yargıtay aşamasında olan BAV davasına sunduklarını bildirdi. Adil Serdar Saçan´ın BAV mensuplarına işkence yapmaktan yargılandığı davadan kurtulmak için bulunduğu girişimlerin de telefon görüşmelerinde yer aldığını dile getirdi.
ERGENEKON BELGELERİNDEN DELİL BULAN DİĞER DAVA ve TERÖR OLAYLARI
Danıştay Davası: Avukat Alparslan Arslan´ın Veli Küçük ve Muzaffer Tekin´le bağlantılı olduğu iddiasını ciddi bulan Yargıtay, davanın Ergenekon kapsamına alınmasına karar verdi.
Sauna Çetesi Davası: Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon dosyasını inceliyor.
JİTEM Davası: Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 JİTEM elemanının yargılandığı davada Ergenekon iddianamesini istedi.
İbrahim Çiftçi´nin öldürülmesi: Necip Hablemitoğlu´nun katil zanlısı olduğu iddia edilen İbrahim Çiftçi´nin İzmir´deki kafesine atılan bombanın Ümraniye´de ele geçirilen bombalarla aynı kafile numarasına sahip olduğu iddia edildi.
Dost Tarikatı Davası: İBDA/C´nin işlediği iddiasıyla dava açılmış olsa da, mahkeme, Ergün Poyraz´ın İhsan Güven´le bağlantısı nedeniyle Ergenekon davası ile birleştirilmesi talebinde bulundu.
Başbağlar Katliamı: 33 kişinin öldürüldüğü olayla ilgili JİTEM suçlanıyor.
Sivas olayları: JİTEM´in provokasyonu olduğu iddia ediliyor.
Gazi Mahallesi olayları: 1995´te 9 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayda Osman Gürbüz´ün tetikçi olduğu ileri sürülüyor.
Üzeyir Garih cinayeti: Yener Yermez, cinayeti kendisinin işlemediğini iddia etti, Ergenekon sanıklarını suçladı.
Malatya Zirve Yayınevi misyoner katliamı: Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Veli Küçük, Nisan 2007´de biri Alman uyruklu, üç kişinin yaşamını yitirdiği Malatya´daki Zirve Yayınevi katliamı davası kapsamında 6 Mayıs Çarşamba günü şüpheli olarak Silivri´de ifade verdi.
Vatanseverler Davası: Kamuoyunda ´Vatanseverler´ davası olarak bilinen Taner Ünal ile Ahmet Cinali´nin yargılandığını davaya bakan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, iki dava arasında hukuki ve fiili irtibatlar bulunduğu gerekçesiyle davaların birleştirilmesi için Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nden görüş istenmesine karar verdi. Durum henüz sonuçlanmış değil.
ABD Başkonsolusluk saldırısı: 9 Temmuz 2008´de üç polisin şehit olduğu ABD İstanbul Başkonsolosluğu´na yönelik saldırının Ergenekon Terör Örgütü´nün işi olduğuna dair gizli tanıkların ifadesi var.
Vedat Aydın cinayeti: Diyarbakır´da 18 yıl önce kendilerini polis olarak tanıtan elleri silahlı ve telsizli kişilerce evinden alındıktan sonra cesedi bir köprü altında bulunan kapatılan Halkın Emek Partisi (HEP) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın cinayeti dosyası yıllar sonra Ergenekon soruşturma sürecinde ortaya çıkan belge ve bilgilerle tekrar açıldı. Soruşturmayı yürüten Diyarbakır özel yetkili savcısının Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz´le yardımlaşacağı bildiriliyor.
Tuğgeneral Bahtiyar Aydın suikasti: PKK tarafından öldürülen yada daha doğrusu şimdiye kadar öyle olduğu sanılan Tuğgeneral Bahtiyar Aydın´ın, aslında Ergenekon tutuklusu Fikri Karadağ gibi TSK üniforması giymiş muvazzafların da yeraldığı Ergenekon Terör Örgütü tarafından suikaste kurban gittiği, ikinci Ergenekon iddianamesine yansıyan ve delil klasörlerinde de ayrıntılı olarak yer verilen Kıskaç kod adlı gizli tanığın şok ifadelerinde yeraldı.
Selimiye Kışlasına ve AKP parti il başkanlığına bombalı saldırılar: Saldırıları gerçekleştiren ve yakalanan sanıkların mensup olduğu Devrimci Karargah Örgütü (DKÖ), bir gizli tanık ve sanığın ifadeleriyle, Ergenekon´un kullandığı PKK, Hizbullah, DHKP-C ve MLKP gibi terör örgütlerinin işlevsizleştiği gerekçesiyle kuruldu. Bostancı´da örgüte yönelik düzenlenen ve liderlerinden Orhan Yılmazkaya´nın öldürüldüğü polis operasyonu esnasında basına yansıyan bilgilere göre de Yılmazkaya´nın Ergenekon davası sanıklarından dördüyle telefon görüşmesi yaptığı teknik takiple belirlenmişti.
Kıbrıs´ta gazeteci Kutlu Adalı cinayeti: 1996´da KKTC´de evinin önünde vurularak öldürülen gazeteci Kutlu Adalı cinayeti ve Ergenekon Terör Örgütünün Kıbrıs´taki faaliyetleriyle ilgili Ergenekon soruşturmasında ortaya çıkan belgelerden hareket eden KKTC Başsavcılığı soruşturma başlattı.
Güçlükonak katliamı: 15 Ocak 1996´da Şırnak´ın Güçlükonak ilçesinde meydana gelen ve 11 köylünün yoğun ağır makineli tüfek atışlarıyla öldürülüp içinde bulundukları minibüsle birlikte yakılması olayını JİTEM´in gerçekleştirdiğine dair iki ay önce (9 Şubat 2009) açıklama yapan dönemin Devlet Bakanı Adnan Ekmen açıklama yapmıştı. Bu açıklama üzerine yeniden açılan ve iki aydır yürütülmekte olan soruşturma dosyasına, katliamdan halen Ergenekon davasında tutuklu bulunan emekli albay Levent Göktaş´ın sorumlu olduğunu belirten Harp Okulu´ndan devre arkadaşı Z.S. adlı subayın mektubunun da eklendiği öğrenilmişti.
Cumhuriyet gazetesine molotoflu saldırı: Cumhuriyet Gazetesi´ne 29 Mart 2008´de yapılan molotoflu saldırıyla ilgili 8 kişi hakkında dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık tarafından hazırlanan dava iddianamesinde, eylemin Ergenekon terör örgütü ile irtibatlı kişiler tarafından gerçekleştirildiği kanaatine varıldığı kaydedildi. Ergenekon iddianamesinin 411 ve 412. sayfalarında Savcı Zekeriya Öz, sanık Osman Yıldırım´ın 1 Nisan 2008´de Ankara C. Başsavcılığı´nda verdiği ifadesinden bahsederek Cumhuriyet gazetesine yeni yapılan bu molotoflu saldırının da Ergenekon örgütünün eylemi olduğu iddiasını sanık ağzından aktarıyordu. Molotof davası da görünüşe göre Ergenekon davasıyla birleştirilecek.
Hakan Saraylıoğlu cinayeti: Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve Ergenekon davası tutuklularından Serhan Bolluk hakkında DHKP-C´nin Önder Babat´ın ölümünden sorumlu tuttuğu Hakan Saraylıoğlu´nu tasarlayarak öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Davanın ilk duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görüldü. Mahkeme heyeti sözkonusu davanın Ergenekon Davası ile birleştirilmesine karar verdi.
Ergenekon bombalarıyla aynı kafile ve stok numaralı 21 bombalı terör eylemi: Emniyet Genel Müdürlüğü´nün Ergenekon davasına bakan mahkemeye sunduğu raporda, kriminal incelemesi tamamlanan Ümraniye ve Eskişehir´de ele geçirilen Ergenekon bombalarının 21 olayla bağlantısının ortaya çıktığı, 4 olayla da bağlantısının incelendiği belirtildi. Raporda, Ümraniye ve Eskişehir´de ele geçirilen 39 adet el bombasının incelenmesinde aynı kafile ve stok numaralı bombaların önceki yıllarda kullanıldığı, 18 olayın tespit edildiği bunlardan 7´sinin şiddet içerikli eylemler olduğu vurgulandı.
Bingöl katliamı: 24 Mayıs 1993´te birliklerine giden silahsız 33 erin öldürüldüğü olay da Ergenekon davası kapsamında incelemeye alındı. Diyarbakır Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi ´ivedi´ olarak istenen 33 askerin şehit edilmesiyle ilgili dosyayı, faili meçhul olaylarla ilgili dosyalar arasından çıkarıp bir nüshasını İstanbul nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderdi. Ergenekon sanıklarından emekli Albay Fikri Karadağ´ın Elazığ 8´inci Kolordu Komutanlığı´nda istihbarat şube müdürü olarak görev yaptığı sırada katliamın yapıldığı yere ilk giden kişi olduğu ortaya çıkmıştı.
Sabancı suikastı: Sabancı suikastı sanığı Mustafa Duyar´ı öldüren Nuri Ergin ve Vedat Ergin´in Uşak Cezaevi´nde çıkardıkları isyanı ve isyan sırasında talimatı Veli Küçük´ten aldıklarını ifade etmelerini görüntüleyen videonun ortaya çıkması savcıları harekete geçirmişti. Ergenekon savcısı Zekeriya Öz, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi´den Nuri ve Vedat Ergin kardeşlerin konuyla ilgili ifadelerini istedi.
(01 Haziran 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: