Fetullah Gülen hakkındaki ilk iddianame ve ilk ceza talebi 'Tahşiye kumpası' soruşturmasından geldi. 1 numaralı şüpheli olan Fetullah Gülen için sahtecilik, silahlı örgüt kurmak ve iftira suçlarıyla 34 yıla kadar, aralarında Samanyolu Yayın Grubu Hidayet Karaca'nın da bulunduğu 33 sanık hakkında aynı suçlardan 26 yıla kadar hapis cezası istendi.
20.09.2015 17:42 Kamuoyunda "14 Aralık Soruşturması" olarak da bilinen ve Gülen cemaatinin rakiplerinden "Tahşiyeciler" isimli dini gruba yönelik soruşturmada Paralel Devlet Yapılanması'nın kumpas kurduğu ve bu gruptan masum kişileri evlerine silah yerleştirerek suçlu gösterdikleri, usulsüzlük yaptıkları iddiasıyla Fetullah Gülen ile Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski emniyet müdürleri Tufan Ergüder, Ali Fuat Yılmazer ve Yurt Atayün'ün de aralarında bulunduğu 15'i tutuklu 33 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulan Paralel Devlet Yapılanması'nın Tahşiye iddianamesinde, Gülen'in "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek" suçundan 15 ile 22,5 yıl, "resmi belgede sahtecilik"ten 3 ile 7,5 yıl ve "iftira" suçundan da 1 ile 4 yıl olmak üzere toplam 19 yıldan 34 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Gülen'in 1 numaralı şüpheli olarak yer aldığı Paralel Devlet Yapılanması'nın Tahşiye iddianamesinde, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski emniyet müdürleri Tufan Ergüder, Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Ömer Köse ve Mutlu Ekizoğlu'nun da aralarında bulunduğu diğer 32 şüphelinin "silahlı örgüte üye olmak", "resmi belgede sahtecilik" ve "iftira" suçlarından toplam 11,5 ile 26 yıl altışar ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması talep edildi.
KUMPAS SUÇLAMASI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, Paralel Devlet Yapılanması'nın, 2009'da düzenlenen Tahşiye soruşturmasında kumpas kurduğu ve usulsüzlükler yaptığı iddiasıyla yürütülen soruşturmayı tamamladı.
GÜLEN 1 NOLU SANIK
Hazırlanan ve başsavcılığın onayına sunulan iddianamede, 64 kişi mağdur ve müşteki olarak bulunuyor.
Fetullah Gülen'in 1 numaralı şüpheli olduğu iddianamede, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski emniyet müdürleri Tufan Ergüder, Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Ömer Köse ve Mutlu Ekizoğlu'nun aralarında bulunduğu 15'i tutuklu 32 kişi de şüpheli olarak yer aldı.
DUMANLI'NIN DOSYASI AYRILDI
Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ile bazı şüpheliler hakkında yürütülen soruşturma dosyasının ise ayrıldığı ve soruşturmanın sürdürüldüğü öğrenildi.
İDDİANAME MAHKEMEYE SUNULACAK
Savcı Hasan Yılmaz, iddianameyi Başsavcıvekili Orhan Kapıcı'ya gönderdi. Kapıcı'nın onaylaması sonrası iddianame İstanbul 13. veya 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilecek. Mahkeme 15 gün içinde ya iddianameyi kabul edecek ya da başsavcılığa iade edecek.
-Soruşturmanın geçmişi-
Tahşiye Yayınevi'nin sahibi Mehmet Nuri Turan'ın şikayeti üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca "Paralel Devlet Yapılanması"na yönelik başlatılan soruşturma kapsamında, 2014'ün Aralık ayında operasyon düzenlendi.
Bu kapsamda 2009'da ''Tahşiyeciler'' grubuna yönelik düzenlenen operasyonda, "suç ve delil uydurdukları", "şüphelilere kumpas kurdukları" iddia edilen 31 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, gazeteci Nuh Gönültaş, "Sungurlar" dizisinin yapımcısı Salih Asan, "Sungurlar" dizisinin yönetmeni Engin Koç, "Tek Türkiye" dizisinin senaristi Ali Kara ve eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Tufan Ergüder'in de aralarında bulunduğu 31 kişi yakalandı, şüphelilerden Karaca'nın da aralarında yer aldığı 4 kişi tutuklandı.
Soruşturma kapsamında, Fetullah Gülen hakkında da tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.
Daha sonra bu soruşturma kapsamında, eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün ile dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in de aralarında bulunduğu 5 kişi daha tutuklandı.
Soruşturmanın ikinci dalgasında ise 17 Haziran'da İstanbul'un da arasında yer aldığı 15 ilde düzenlenen operasyonlarda 20 polis gözaltına alındı, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen polislerden 4'ü tutuklandı. Toplamda soruşturmayla ilgili 15 kişi tutuklu bulunuyor.
Soruşturmanın üçüncü dalgasında ise "suç ve delil uydurdukları", "kumpas kurdukları" iddia edilen 8 polis hakkında gözaltı kararı alındı, aralarında rütbelilerin de yer aldığı polislerden 7'si yakalandı. Gözaltına alınan bir polis müdürünün evindeki aramada, bazı telefon dinleme kayıtlarının kopyaları bulundu ve bu kayıtlar incelemeye alındı.
İŞTE 34 YIL HAPİS İSTEMİNİN GEREKÇELERİ
Tahşiyeciler isimli guruba kumpas kurulduğu gerekçesiyle yürütülen soruşturma sonucu hakkında 34 yıla kadar hapis talebiyle dava açılan Fetullah Gülen’e yönelik suçlamalar belli oldu. 332 sayfalık Tahşiye iddianamesinde Gülen’e yönelik çarpıcı suçlamalar bulunuyor.
Sabah'ın haberine göre; Tahşiyecilere Kumpas iddianamesine göre, ABD'de ikamet eden Gülen, gerek www.herkul.org adlı sitede haftalık olarak düzenlenen sohbetleri gerekse http://fgulen.com/ site ve çeşitli kaynaklar vasıtasıyla örgütüne istediği talimatları ulaştırıyor. Gülen'in burada yapılan konuşmaları ve röportajlarında ve satır arasında verilen mesajları kendisine fizikken bağlı olmayan ancak kendi rızası dışında işlem yapma gücüne sahip olmayan yöneticilerin bulunduğu gazete ve televizyondaki diziler vasıtasıyla toplumda algı oluşturulduğu ve operasyonların yönlendirildiği kaydedilen iddianamede, Emniyet müdürlüklerindeki kendisine bağlı kolluk kuvvetlerince ise gerekli operasyonların yapıldığı tüm bunların sistematik bir düzen içerisinde işlediği anlatıldı.
Gülen'in 6 Nisan 2009'da Tahşiye gurubu ile ilgili bir beyanı ardından, kendisine gönülden bağlılıkları alenen bilinen gazetelerinin yazması, dizilerinin senaryolaştırması kendisine bağlı Emniyet Müdürlüğü kadrolarının aynı isimle soruşturma başlattığı kaydedilen iddianamede, "Risale-i Nur" kitapları basan kendisi ile kaynak anlamında paydaş olan ancak her konuda kendisi gibi düşünmeyen grup yok edilmiştir. Tüm bu unsurların hep birlikte bir vücut gibi hareket etmesi tesadüfle açıklanamayacağı yapılanmanın, emir komuta zinciri içerisinde hareket ettiği anlaşılmıştır" denildi.
KARACA, GÜLEN'E OKUDU
Şefkat Tepe dizisinin senaryosunun bizzat Gülen'e okunduğu anlatılan iddianamede, "Şefkat Tepe isimli dizinin 12 Ekim 2013 tarihinde yayınlanan ( 10 Ekim tarihinde yapılan telefon görüşmesinde) 121.Bölüme ait bahse konu Kurul sahnesine ait senaryonun, yine Hidayet Karaca tarafından, satır satır Fetullah Gülen'e telefonda okunduğu, Kurul senaryosuna eklenilmesini istediği başka konuların olup olmadığı adı geçene sorularak talimat istenildiği, şahıslar arasında geçen 07 dakika 50 saniye süreli telefon konuşmasına ait ses kayıtlarının internet ortamında yayınlandığı, bu konuşma ve sunuştaki tüm hususları sonra yerine getirildiği" denildi.
DEVLETİN İMKANLARI İLE…
Gülen örgütünün Tahşiye soruşturmasıyla açığa çıktığı ve adeta röntgenin çekildiği kaydedilen iddianamede, "Bu yapının liderinin kuşkusuz Fetullah Gülen olduğu, kendisinin Radikal Tahşiye operasyonunun talimatını www.herkul.org sitesinden verdiği, emri alan yöneticilerin bu emirleri gerek gazetelerde haberleştirerek, gerekse Televizyon kanallarındaki diziler vasıtasıyla senaryo haline getirerek sahnelendiği bu sayede kamuoyunda bir ön yargı ve genel kanı oluşturulduğu ve algı yönetimi yapıldığı, kendi örgütü içerisinde de aynı algı çalışmasının yapıldığı, kendisi ile hareket eden operasyon ayağını oluşturan kolluk kuvveti ve yargı mensuplarının ise haklarında somut suç şüphesi bulunmayan kişilerle ilgili soruşturma başlatarak bu kişilerin terör örgütü kapsamına alınmasını sağlayarak ve bu sayede kişilerin özel hayatına müdahale ederek teknik ve fiziki takip çalışmalarıyla devletin imkanlarını kullanarak Fetullah Gülen grubunun fikirlerini savunmayan ve eleştiren kişi ve grupların operasyonla gözaltına alınıp korku, sindirme, baskı, tehdit ve şantaj ile nihai amaçlarına ulaşmasıdır" ifadelerine yer verildi.
17 ve 25 ARALIK OPERASYONU
İddianamede, "Yapılan Tahşiye operasyonunda el bombaları ile Obama ve Başbakan isminin yazılı olduğu krokiye benzer kağıtların aynı evden çıkması, yapılacak suikastı engelleme algısı ile Örgütün hem "ABD'deki" konumunu sağlamlaştırma, daha sonra yapılan 17 ve 25 aralık operasyonuna kadar geçecek sürede devlet nezdinde Fetullah Gülen cemaatinden olan devlet görevlilerine duyulan güveni arttırmaya yardımcı olduğu Tahşiye operasyonunun bilinçli ve sistemli bir şekilde yapıldığı" denildi.
ÖRGÜT, İFTİRA VE SAHTECİLİK
Fetullah Gülen'in devlet otoritesini ele geçirmeyi amaçlayan yeterli donanıma sahip cebir ve şiddet öğesini barındıran silahlı yapılanmayı kuran ve tüm önemli kararları bizzat alıp uygulayan örgütünün yegane yetki ve insiyatif sahibi olduğu kaydedilen iddianamede, bu sebeple Silahlı Terör Örgütü Kurmak suçunu işlediği kaydedildi. Kurmuş olduğu örgütlü yapıya muhalif söylem, eylem ve işlemlerde bulunan müşteki Mehmet Doğan'ın ve çevresindeki grubun etkisiz hale getirmek amacı ile kanuni terör suçu yürütülüyormuş izlenimi verilerek komplo, kumpas içerikli suçların maddi delil iz ve emarelerinin sahte olarak oluşturularak 39 ayrı kez iftira suçunu işlediği kaydedilen iddianamede ayrıca Tahşiye soruşturması sürecinde tanzim etmiş olunan bazı şüphelilere ait tüm teknik araçlarla izleme tutanaklarının gerçeğe aykırı ve sahte olduklarının anlaşılması nedeniyle zincirleme nitelikli resmi belgede sahtecilik suçunun da tespit edildiği anlatıldı.
(20 Eylül 2015, 17:42)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: